Tumgik
#Galeopsis speciosa
elephantbitterhead · 2 years
Text
Tumblr media
I'm officially about to enter the Frankenstein stage of gardening.
8 notes · View notes
alejaolch · 4 months
Text
Tumblr media
Poziewnik pstry - Edmonton hempnettle - Galeopsis speciosa Poland, August 2019
30 notes · View notes
artscult · 7 years
Photo
Tumblr media
galeopsis speciosa - high resolution image from old book.
0 notes
alternatif-tip · 8 years
Link
Öksürüğe karşı kullanageldiğiniz çoğu ilacın doğa eczanesinin sunduğu imkânlarla üretildiğini biliyor muydunuz?
Soğuk algınlığı virüsleri hemen her kış solunum yollarımızın mukoza tabakasına bir şekilde yerleşmenin yollarını bulan inatçı adaptasyon sanatçılarıdır. Burada enfeksiyona ve buna bağlı olarak sıklıkla balgam artışına neden olurlar. Bronş duvarını döşeyen epitel hücrelerinin yüzeyinde yer alan küçük tüycükler ortaya çıkan bu aşırı salgıyı artık uzaklaştıramadığında uyarılan öksürük refleksi ile solunum yolları temizlenmeye çalışılmaktadır. Bu gibi durumlarda saponin içeren bitkiler yardıma yetişebilmektedir. Saponin, balgamı yumuşatma ve tüycükleri uyarma özelliğine sahiptir. Saponin içeren bitkiler başlıca duvar sarmaşığı (Hedera helix; belsaniye), çuha çiçeği (Primula veris), anasoniye (Pimpinella saxifraga), ballıbaba yaprakları (Lamium amplexicaule) ve kedibaşı (Galeopsis tetrahit; horozbaşı – Galeopsis speciosa; yalan kenevir otu) olarak sayılabilir. Öksürük şuruplarını ve/veya çaylarının bileşiminde sıklıkla bu bitkiler ya da bunlardan elde edilen etken maddeler yer almaktadır. Balgamlı öksürükte ayrıca kekik (Thymus vulgaris), anason (Pimpinella anisum), ökaliptus (Eucalyptus globulus; sıtma ağacı) ve nane (Mentha spp.) içeren ilaçlar da fayda vermektedir. Bunların solunum yollarını dezenfekte edici özelliği bulunmaktadır. Öksürüğün yumuşatılmasında bu gibi bitkilerin karışımından elde edilen merhemlerin göğüs ve sırta ovularak sürülmesi de fayda verebilmektedir. Kuru öksürükte ise gülhatmi (Althaea officinalis), ciğerotu (Pulmonaria officinalis), islanda likeni (lichen islandicus), ebegümeci (Malva spp.) ve sinir otu (Plantago lanceolata) mukoza koruyucu özellikleriyle ön plana çıkabilmektedir. Bu özelliği normal mukoza üzerine ilave bir tabaka oluşturarak yerine getirmektedirler. Duvar sarmaşığının ayrıca solunum kaslarını gevşetici özelliği de bulunmaktadır. Dolayısıyla çok dikkatli doz ayarı gerektiren bu bitkinin gelişigüzel kullanılmaması gerekir. Itır çiçeğinin (Pelargonium spp.) ise akut bronşite bağlı rahatsız edici şikâyetleri hafifletebilmenin yanında bağışıklık sistemini uyarıcı ve bakteri üremesini engelleyici özellikleri vardır. Yukarıda sıralanan bitkileri kaynatarak veya daha iyisi demleyerek elde edilen çaylarını tüketmek de öksürüğü rahatlatıcı etki yapabilir. Ancak, öksürükle bu şekilde mücadele ederken bu bitkilerin antibiyotiklerin yerini tutamayacağı unutulmamalıdır. Yüksek ateş, hızlı solunum, zorlamalı ve fazla öksürük ile cerahatli balgam görülmesi durumunda mutlaka hekim kontrolüne başvurulmalıdır. Yine 10 günü geçen normal öksürük durumunda da sağlık kontrolü şarttır. Alternatif Tıp ve Alternatif Tedavi, bitkisel ürünler, sifamarket
0 notes
elephantbitterhead · 7 years
Photo
Tumblr media
My wee nettle child has performed like a champion. That’s 8g of seed, probably somewhere between 200-300 seeds. Two years ago, this plant was a single less-than-thriving volunteer beside the coal bunkers; I managed to get 6 seeds from it. This year, I got one successful seedling from those seeds. That single plant was the source of all these seeds, most of which I harvested by hand with a very dainty pair of tweezers.
Next year, though -- next year via these seeds there will be an impenetrable forest of large-flowered hemp nettle thriving somewhere on this property. At that point, I think (read: hope) I can leave it alone to thrill the bees and maintain itself.
7 notes · View notes
elephantbitterhead · 7 years
Photo
Tumblr media
This is my large-flowered hemp nettle (Galeopsis speciosa) seedling, sporting some very symmetrical dewdrops this morning. A single plant appeared as a volunteer in the garden last year, and just three of the seeds I collected managed to sprout. Only one has made it to this stage. Commercial seed is difficult to come by, so I really hope this fellow makes it. If the universe is willing, in a few months he will look like this:
Tumblr media
I think these are the prettiest of the wild nettles, but of course they’re also the rarest. The yard is teeeming with red and white dead nettles, as well as a few common hemp nettles (which are similar to this type, but w/less-fancy flowers). Unfortunately there are also some pockets of stinging nettle lurking about, but much less than there was at this time last year.
I’d really like to see more of these fancy ones, so let’s cross our fingers for this wee person to grow up strong & make a bunch more seed for me.
5 notes · View notes
alternatif-tip · 8 years
Link
Öksürüğe karşı kullanageldiğiniz çoğu ilacın doğa eczanesinin sunduğu imkânlarla üretildiğini biliyor muydunuz?
Soğuk algınlığı virüsleri hemen her kış solunum yollarımızın mukoza tabakasına bir şekilde yerleşmenin yollarını bulan inatçı adaptasyon sanatçılarıdır. Burada enfeksiyona ve buna bağlı olarak sıklıkla balgam artışına neden olurlar. Bronş duvarını döşeyen epitel hücrelerinin yüzeyinde yer alan küçük tüycükler ortaya çıkan bu aşırı salgıyı artık uzaklaştıramadığında uyarılan öksürük refleksi ile solunum yolları temizlenmeye çalışılmaktadır. Bu gibi durumlarda saponin içeren bitkiler yardıma yetişebilmektedir. Saponin, balgamı yumuşatma ve tüycükleri uyarma özelliğine sahiptir. Saponin içeren bitkiler başlıca duvar sarmaşığı (Hedera helix; belsaniye), çuha çiçeği (Primula veris), anasoniye (Pimpinella saxifraga), ballıbaba yaprakları (Lamium amplexicaule) ve kedibaşı (Galeopsis tetrahit; horozbaşı – Galeopsis speciosa; yalan kenevir otu) olarak sayılabilir. Öksürük şuruplarını ve/veya çaylarının bileşiminde sıklıkla bu bitkiler ya da bunlardan elde edilen etken maddeler yer almaktadır. Balgamlı öksürükte ayrıca kekik (Thymus vulgaris), anason (Pimpinella anisum), ökaliptus (Eucalyptus globulus; sıtma ağacı) ve nane (Mentha spp.) içeren ilaçlar da fayda vermektedir. Bunların solunum yollarını dezenfekte edici özelliği bulunmaktadır. Öksürüğün yumuşatılmasında bu gibi bitkilerin karışımından elde edilen merhemlerin göğüs ve sırta ovularak sürülmesi de fayda verebilmektedir. Kuru öksürükte ise gülhatmi (Althaea officinalis), ciğerotu (Pulmonaria officinalis), islanda likeni (lichen islandicus), ebegümeci (Malva spp.) ve sinir otu (Plantago lanceolata) mukoza koruyucu özellikleriyle ön plana çıkabilmektedir. Bu özelliği normal mukoza üzerine ilave bir tabaka oluşturarak yerine getirmektedirler. Duvar sarmaşığının ayrıca solunum kaslarını gevşetici özelliği de bulunmaktadır. Dolayısıyla çok dikkatli doz ayarı gerektiren bu bitkinin gelişigüzel kullanılmaması gerekir. Itır çiçeğinin (Pelargonium spp.) ise akut bronşite bağlı rahatsız edici şikâyetleri hafifletebilmenin yanında bağışıklık sistemini uyarıcı ve bakteri üremesini engelleyici özellikleri vardır. Yukarıda sıralanan bitkileri kaynatarak veya daha iyisi demleyerek elde edilen çaylarını tüketmek de öksürüğü rahatlatıcı etki yapabilir. Ancak, öksürükle bu şekilde mücadele ederken bu bitkilerin antibiyotiklerin yerini tutamayacağı unutulmamalıdır. Yüksek ateş, hızlı solunum, zorlamalı ve fazla öksürük ile cerahatli balgam görülmesi durumunda mutlaka hekim kontrolüne başvurulmalıdır. Yine 10 günü geçen normal öksürük durumunda da sağlık kontrolü şarttır. Alternatif Tıp ve Alternatif Tedavi, bitkisel ürünler, sifamarket
0 notes
alternatif-tip · 8 years
Link
KEDİBAŞI OTU Bir Yıllık | 0,2-0,5m | 6-8 Aylar | Ca,Ho,Na | Otu Kedi başı otu, Hohlzahnkraut, Galeopsis segetum Sarı Kedi başı otu Şifalı Kedi başı otu  Familyası: Ballıbabagillerden, Lipenblütengewaechse, Lamiaceae (Labiatae)  Drugları: Kedi başı otu: Galeopsidis herba Kedi başı otunun yaprak, çiçek ve taze sürgünleri yani otu çay, tentür ve natürel ilaç yapımında kullanılır.  Giriş: Kedi başı otunun bilinen üç türü mevcuttur ve bunlar: a) Sarı Kedi başı otu; Galeopisi segetum, b) Dikenli Kedi başı otu; (adi kedi başı otu): galeopsis trahit ve Renkli Kedi başı otu; galeopsis speciosa’u say¬abiliriz. Bu türlerden sadece şifalı veya sarı kedi başı otu tıbbi maksatla kullanılır. Bu nedenle Sarı kedi başı otu diye anılması çiçeklerinin sarı, sarımsı veya beyazımsı sarı olmasındandır. Dikenli kedi başı otu ise tüylü ve kupa yapraklarının iğne şeklinde ve renkli kedi başı otunun çiçekleri yetiştiği yöreye göre çok değişik renk tonlarına sahip olması nedeniyle böyle anılır.  Botanik: Bir yıllık, 20-50cm boyunda, kazık köklü ve dört köşeli bir göv-de üzerinde yükselir ve çatalıdır. Vatanının batı Akdeniz ülkeleri ve batı Avrupa ülkeleri olduğu tahmin edilmektedir. Kedi başı otu günümüzde batı Asya ülkelerine kadar yayılmıştır ve genellikle kireçli, killi, kumlu ve taçlı topraklarda yetişir. Yaprakları karşılıklı, 3-6cm uzunluğunda, 1,5-2cm eninde, yumurta veya mızrak şeklinde bir sonraki ile çapraz, kenarları dişli, koyu yeşil renkte ve gövdeye oturmuştur. Çiçekleri yap¬rakların üzerinde bir çember üzerine dizilmiş gibi ve kupa yaprakları tiken gibi sivridir. Çiçekleri Ballıbabagillerden olması nedeniyle iki dudaklı miğfer şeklinde, alt dudak üç loplu, ortadaki lopun ortası koyu sarı veya eflatun renkte ve geriye doğru uzun bir boru şeklindedir. Yetiştirilmesi: Kedi başı otu Türkiye’nin hemen her bölgesinde özel-liklede taşlı, kumlu, kireçli ve killi topraklarında daha gür yetişir. Hasat zamanı: Haziran’dan Eylül’e kadar yerden 5-10cm yukarıdan kesilerek demet yapılır ve bu demetler güneşli, havalı, yörelerde kuru-tulduktan sonra kaldırılır. Malesef şifalı bitkiler toplama, kurutma, pa-ketleme ve depolama işlemleri sırasında çok yanlışlar yapılmaktadır. Bit-kinin şifalı kısmı yaprak veya çiçekleri ise asla Güneş altında kurutulmaz ve mutlaka gölgede kurutulmalıdır. Ayrıca örneğin bitki 5 günde kurudu ise, 2 gün daha kurumada bırakmak mahzurludur, çünkü birleşimindeki eterik yağları kaybettiğinden kalitesi düşer. Sadece bitki kökleri Güneş’te kurutulur ve kurur kurumaz hemen paketlenip depolanması gerekir. Şifalı bitkilerin Aktarlar’da açıkta satılması kalitesini kısa sürede düşürür ve etkisini oldukca azaltır. Birleşimi: Birleşimindeki maddeler önemine göre şöyledir; a) İridoit türevleri; Harpagid, Harpag-8-O-asetil Antirrinosid, Antirrihin-5-O-glikozit b) %0,6-1 oranında Silisikasit içerir ve bunun takriben beşte biri suda çözülür. c) %5-10 oranında Tanin türevleri özellikle de Fenolkarbonikasitler içerir.  d) Ayrıca az miktarda flavonitler, eterik yağlar ve saponinler içerir.  Tesir şekli: Damarları daraltıcı, balgam söktürücü, iltihapları önleyici, metabolizmayı kuvvetlendirici, dokuları sağlamlaştırıcı özelliklere sahiptir.  Kullanılması:  a) Üniversite kliniklerinde tedavi denemeleri ve araştırmalar yapılma-mıştır. Bu nedenle bugünkü bilgilere göre 2. sınıf bir şifalı bitkidir. Kedi başı otu yerine göre daha etkili olan başka bitkiler kul¬la¬nılmalıdır. Örneğin bronşite karşı A. Itır, Çuha kökü, Sinirli ot, Güneş gülü, ZYE preparatları veya Gökçek İksiri daha etkilidir. b) Komisyon E’nin 76 nolu 23.04.1987 tarihli monografi bildirisine göre başta hafif nefes yolları üşütmelerine karşı kullanılır. c) Halk arasında: Eskiden başta verem (akciğer veremi), boğmaca, öksürük, bronşit, akciğer rahatsızlıklarına karşı kullanılmıştır. Fakat penicilinin keşfi ile önemi biranda yok olmuştur. Oysa kedi başı otu sadece vereme karşı değil aynı zamanda öksürük, bronşit, boğmaca, mide-bağırsak üşütmesi, ciğer üşütmesi ve nefes yolları üşütmesi gibi rahatsızlıklara karşı yüzyıllarca kullanılmıştır. Birleşimindeki hangi maddenin etkili olduğu konusunda oldukça farklı görüşler mevcuttur. Bazılarına göre silisikasit, bazılarına göre saponinlerin etkili olduğu iddia edilmektedir, fakat detaylı bir klinik araştırması yapılmamıştır. Bu nedenle şimdilik halk arasındaki kulanım tarzı ile yetinmek zorunda kalacağız.  Çay: İki tatlı kaşığı kedi başı otu demliğe konur ve üzerine 300-500ml kaynar su ilave edilir, 5-10dakika demlemeye bıraktıktan sonra süzülerek içilir. Çay Harmanları; Gökçek Balgam söktürücü çay; >20 gr Atkuyruğu otu >20 gr Kekik otu >20 gr Derman otu >20 gr Kedi başı otu >20 gr Ebe gömeci çiçeği Gökçek Bronşit ve öksürük çayı; >20 gr Kuşekmeği otu >20 gr Kedi başı otu >20 gr Atkuyruğu otu >20 gr Kekik otu >20 gr Çuha kökü Yan tesirleri: Bilinen bir yan tesiri yoktur. Alternatif Tıp ve Alternatif Tedavi, bitkisel ürünler, sifamarket
0 notes
alternatif-tip · 8 years
Link
Öksürüğe karşı kullanageldiğiniz çoğu ilacın doğa eczanesinin sunduğu imkânlarla üretildiğini biliyor muydunuz?
Soğuk algınlığı virüsleri hemen her kış solunum yollarımızın mukoza tabakasına bir şekilde yerleşmenin yollarını bulan inatçı adaptasyon sanatçılarıdır. Burada enfeksiyona ve buna bağlı olarak sıklıkla balgam artışına neden olurlar. Bronş duvarını döşeyen epitel hücrelerinin yüzeyinde yer alan küçük tüycükler ortaya çıkan bu aşırı salgıyı artık uzaklaştıramadığında uyarılan öksürük refleksi ile solunum yolları temizlenmeye çalışılmaktadır. Bu gibi durumlarda saponin içeren bitkiler yardıma yetişebilmektedir. Saponin, balgamı yumuşatma ve tüycükleri uyarma özelliğine sahiptir. Saponin içeren bitkiler başlıca duvar sarmaşığı (Hedera helix; belsaniye), çuha çiçeği (Primula veris), anasoniye (Pimpinella saxifraga), ballıbaba yaprakları (Lamium amplexicaule) ve kedibaşı (Galeopsis tetrahit; horozbaşı – Galeopsis speciosa; yalan kenevir otu) olarak sayılabilir. Öksürük şuruplarını ve/veya çaylarının bileşiminde sıklıkla bu bitkiler ya da bunlardan elde edilen etken maddeler yer almaktadır. Balgamlı öksürükte ayrıca kekik (Thymus vulgaris), anason (Pimpinella anisum), ökaliptus (Eucalyptus globulus; sıtma ağacı) ve nane (Mentha spp.) içeren ilaçlar da fayda vermektedir. Bunların solunum yollarını dezenfekte edici özelliği bulunmaktadır. Öksürüğün yumuşatılmasında bu gibi bitkilerin karışımından elde edilen merhemlerin göğüs ve sırta ovularak sürülmesi de fayda verebilmektedir. Kuru öksürükte ise gülhatmi (Althaea officinalis), ciğerotu (Pulmonaria officinalis), islanda likeni (lichen islandicus), ebegümeci (Malva spp.) ve sinir otu (Plantago lanceolata) mukoza koruyucu özellikleriyle ön plana çıkabilmektedir. Bu özelliği normal mukoza üzerine ilave bir tabaka oluşturarak yerine getirmektedirler. Duvar sarmaşığının ayrıca solunum kaslarını gevşetici özelliği de bulunmaktadır. Dolayısıyla çok dikkatli doz ayarı gerektiren bu bitkinin gelişigüzel kullanılmaması gerekir. Itır çiçeğinin (Pelargonium spp.) ise akut bronşite bağlı rahatsız edici şikâyetleri hafifletebilmenin yanında bağışıklık sistemini uyarıcı ve bakteri üremesini engelleyici özellikleri vardır. Yukarıda sıralanan bitkileri kaynatarak veya daha iyisi demleyerek elde edilen çaylarını tüketmek de öksürüğü rahatlatıcı etki yapabilir. Ancak, öksürükle bu şekilde mücadele ederken bu bitkilerin antibiyotiklerin yerini tutamayacağı unutulmamalıdır. Yüksek ateş, hızlı solunum, zorlamalı ve fazla öksürük ile cerahatli balgam görülmesi durumunda mutlaka hekim kontrolüne başvurulmalıdır. Yine 10 günü geçen normal öksürük durumunda da sağlık kontrolü şarttır. Alternatif Tıp ve Alternatif Tedavi, bitkisel ürünler, sifamarket
0 notes
alternatif-tip · 8 years
Link
KEDİBAŞI OTU Bir Yıllık | 0,2-0,5m | 6-8 Aylar | Ca,Ho,Na | Otu Kedi başı otu, Hohlzahnkraut, Galeopsis segetum Sarı Kedi başı otu Şifalı Kedi başı otu  Familyası: Ballıbabagillerden, Lipenblütengewaechse, Lamiaceae (Labiatae)  Drugları: Kedi başı otu: Galeopsidis herba Kedi başı otunun yaprak, çiçek ve taze sürgünleri yani otu çay, tentür ve natürel ilaç yapımında kullanılır.  Giriş: Kedi başı otunun bilinen üç türü mevcuttur ve bunlar: a) Sarı Kedi başı otu; Galeopisi segetum, b) Dikenli Kedi başı otu; (adi kedi başı otu): galeopsis trahit ve Renkli Kedi başı otu; galeopsis speciosa’u say¬abiliriz. Bu türlerden sadece şifalı veya sarı kedi başı otu tıbbi maksatla kullanılır. Bu nedenle Sarı kedi başı otu diye anılması çiçeklerinin sarı, sarımsı veya beyazımsı sarı olmasındandır. Dikenli kedi başı otu ise tüylü ve kupa yapraklarının iğne şeklinde ve renkli kedi başı otunun çiçekleri yetiştiği yöreye göre çok değişik renk tonlarına sahip olması nedeniyle böyle anılır.  Botanik: Bir yıllık, 20-50cm boyunda, kazık köklü ve dört köşeli bir göv-de üzerinde yükselir ve çatalıdır. Vatanının batı Akdeniz ülkeleri ve batı Avrupa ülkeleri olduğu tahmin edilmektedir. Kedi başı otu günümüzde batı Asya ülkelerine kadar yayılmıştır ve genellikle kireçli, killi, kumlu ve taçlı topraklarda yetişir. Yaprakları karşılıklı, 3-6cm uzunluğunda, 1,5-2cm eninde, yumurta veya mızrak şeklinde bir sonraki ile çapraz, kenarları dişli, koyu yeşil renkte ve gövdeye oturmuştur. Çiçekleri yap¬rakların üzerinde bir çember üzerine dizilmiş gibi ve kupa yaprakları tiken gibi sivridir. Çiçekleri Ballıbabagillerden olması nedeniyle iki dudaklı miğfer şeklinde, alt dudak üç loplu, ortadaki lopun ortası koyu sarı veya eflatun renkte ve geriye doğru uzun bir boru şeklindedir. Yetiştirilmesi: Kedi başı otu Türkiye’nin hemen her bölgesinde özel-liklede taşlı, kumlu, kireçli ve killi topraklarında daha gür yetişir. Hasat zamanı: Haziran’dan Eylül’e kadar yerden 5-10cm yukarıdan kesilerek demet yapılır ve bu demetler güneşli, havalı, yörelerde kuru-tulduktan sonra kaldırılır. Malesef şifalı bitkiler toplama, kurutma, pa-ketleme ve depolama işlemleri sırasında çok yanlışlar yapılmaktadır. Bit-kinin şifalı kısmı yaprak veya çiçekleri ise asla Güneş altında kurutulmaz ve mutlaka gölgede kurutulmalıdır. Ayrıca örneğin bitki 5 günde kurudu ise, 2 gün daha kurumada bırakmak mahzurludur, çünkü birleşimindeki eterik yağları kaybettiğinden kalitesi düşer. Sadece bitki kökleri Güneş’te kurutulur ve kurur kurumaz hemen paketlenip depolanması gerekir. Şifalı bitkilerin Aktarlar’da açıkta satılması kalitesini kısa sürede düşürür ve etkisini oldukca azaltır. Birleşimi: Birleşimindeki maddeler önemine göre şöyledir; a) İridoit türevleri; Harpagid, Harpag-8-O-asetil Antirrinosid, Antirrihin-5-O-glikozit b) %0,6-1 oranında Silisikasit içerir ve bunun takriben beşte biri suda çözülür. c) %5-10 oranında Tanin türevleri özellikle de Fenolkarbonikasitler içerir.  d) Ayrıca az miktarda flavonitler, eterik yağlar ve saponinler içerir.  Tesir şekli: Damarları daraltıcı, balgam söktürücü, iltihapları önleyici, metabolizmayı kuvvetlendirici, dokuları sağlamlaştırıcı özelliklere sahiptir.  Kullanılması:  a) Üniversite kliniklerinde tedavi denemeleri ve araştırmalar yapılma-mıştır. Bu nedenle bugünkü bilgilere göre 2. sınıf bir şifalı bitkidir. Kedi başı otu yerine göre daha etkili olan başka bitkiler kul¬la¬nılmalıdır. Örneğin bronşite karşı A. Itır, Çuha kökü, Sinirli ot, Güneş gülü, ZYE preparatları veya Gökçek İksiri daha etkilidir. b) Komisyon E’nin 76 nolu 23.04.1987 tarihli monografi bildirisine göre başta hafif nefes yolları üşütmelerine karşı kullanılır. c) Halk arasında: Eskiden başta verem (akciğer veremi), boğmaca, öksürük, bronşit, akciğer rahatsızlıklarına karşı kullanılmıştır. Fakat penicilinin keşfi ile önemi biranda yok olmuştur. Oysa kedi başı otu sadece vereme karşı değil aynı zamanda öksürük, bronşit, boğmaca, mide-bağırsak üşütmesi, ciğer üşütmesi ve nefes yolları üşütmesi gibi rahatsızlıklara karşı yüzyıllarca kullanılmıştır. Birleşimindeki hangi maddenin etkili olduğu konusunda oldukça farklı görüşler mevcuttur. Bazılarına göre silisikasit, bazılarına göre saponinlerin etkili olduğu iddia edilmektedir, fakat detaylı bir klinik araştırması yapılmamıştır. Bu nedenle şimdilik halk arasındaki kulanım tarzı ile yetinmek zorunda kalacağız.  Çay: İki tatlı kaşığı kedi başı otu demliğe konur ve üzerine 300-500ml kaynar su ilave edilir, 5-10dakika demlemeye bıraktıktan sonra süzülerek içilir. Çay Harmanları; Gökçek Balgam söktürücü çay; >20 gr Atkuyruğu otu >20 gr Kekik otu >20 gr Derman otu >20 gr Kedi başı otu >20 gr Ebe gömeci çiçeği Gökçek Bronşit ve öksürük çayı; >20 gr Kuşekmeği otu >20 gr Kedi başı otu >20 gr Atkuyruğu otu >20 gr Kekik otu >20 gr Çuha kökü Yan tesirleri: Bilinen bir yan tesiri yoktur. Alternatif Tıp ve Alternatif Tedavi, bitkisel ürünler, sifamarket
0 notes
alternatif-tip · 8 years
Link
Öksürüğe karşı kullanageldiğiniz çoğu ilacın doğa eczanesinin sunduğu imkânlarla üretildiğini biliyor muydunuz?
Soğuk algınlığı virüsleri hemen her kış solunum yollarımızın mukoza tabakasına bir şekilde yerleşmenin yollarını bulan inatçı adaptasyon sanatçılarıdır. Burada enfeksiyona ve buna bağlı olarak sıklıkla balgam artışına neden olurlar. Bronş duvarını döşeyen epitel hücrelerinin yüzeyinde yer alan küçük tüycükler ortaya çıkan bu aşırı salgıyı artık uzaklaştıramadığında uyarılan öksürük refleksi ile solunum yolları temizlenmeye çalışılmaktadır. Bu gibi durumlarda saponin içeren bitkiler yardıma yetişebilmektedir. Saponin, balgamı yumuşatma ve tüycükleri uyarma özelliğine sahiptir. Saponin içeren bitkiler başlıca duvar sarmaşığı (Hedera helix; belsaniye), çuha çiçeği (Primula veris), anasoniye (Pimpinella saxifraga), ballıbaba yaprakları (Lamium amplexicaule) ve kedibaşı (Galeopsis tetrahit; horozbaşı – Galeopsis speciosa; yalan kenevir otu) olarak sayılabilir. Öksürük şuruplarını ve/veya çaylarının bileşiminde sıklıkla bu bitkiler ya da bunlardan elde edilen etken maddeler yer almaktadır. Balgamlı öksürükte ayrıca kekik (Thymus vulgaris), anason (Pimpinella anisum), ökaliptus (Eucalyptus globulus; sıtma ağacı) ve nane (Mentha spp.) içeren ilaçlar da fayda vermektedir. Bunların solunum yollarını dezenfekte edici özelliği bulunmaktadır. Öksürüğün yumuşatılmasında bu gibi bitkilerin karışımından elde edilen merhemlerin göğüs ve sırta ovularak sürülmesi de fayda verebilmektedir. Kuru öksürükte ise gülhatmi (Althaea officinalis), ciğerotu (Pulmonaria officinalis), islanda likeni (lichen islandicus), ebegümeci (Malva spp.) ve sinir otu (Plantago lanceolata) mukoza koruyucu özellikleriyle ön plana çıkabilmektedir. Bu özelliği normal mukoza üzerine ilave bir tabaka oluşturarak yerine getirmektedirler. Duvar sarmaşığının ayrıca solunum kaslarını gevşetici özelliği de bulunmaktadır. Dolayısıyla çok dikkatli doz ayarı gerektiren bu bitkinin gelişigüzel kullanılmaması gerekir. Itır çiçeğinin (Pelargonium spp.) ise akut bronşite bağlı rahatsız edici şikâyetleri hafifletebilmenin yanında bağışıklık sistemini uyarıcı ve bakteri üremesini engelleyici özellikleri vardır. Yukarıda sıralanan bitkileri kaynatarak veya daha iyisi demleyerek elde edilen çaylarını tüketmek de öksürüğü rahatlatıcı etki yapabilir. Ancak, öksürükle bu şekilde mücadele ederken bu bitkilerin antibiyotiklerin yerini tutamayacağı unutulmamalıdır. Yüksek ateş, hızlı solunum, zorlamalı ve fazla öksürük ile cerahatli balgam görülmesi durumunda mutlaka hekim kontrolüne başvurulmalıdır. Yine 10 günü geçen normal öksürük durumunda da sağlık kontrolü şarttır. Alternatif Tıp ve Alternatif Tedavi, bitkisel ürünler, sifamarket
0 notes
alternatif-tip · 8 years
Link
KEDİBAŞI OTU Bir Yıllık | 0,2-0,5m | 6-8 Aylar | Ca,Ho,Na | Otu Kedi başı otu, Hohlzahnkraut, Galeopsis segetum Sarı Kedi başı otu Şifalı Kedi başı otu  Familyası: Ballıbabagillerden, Lipenblütengewaechse, Lamiaceae (Labiatae)  Drugları: Kedi başı otu: Galeopsidis herba Kedi başı otunun yaprak, çiçek ve taze sürgünleri yani otu çay, tentür ve natürel ilaç yapımında kullanılır.  Giriş: Kedi başı otunun bilinen üç türü mevcuttur ve bunlar: a) Sarı Kedi başı otu; Galeopisi segetum, b) Dikenli Kedi başı otu; (adi kedi başı otu): galeopsis trahit ve Renkli Kedi başı otu; galeopsis speciosa’u say¬abiliriz. Bu türlerden sadece şifalı veya sarı kedi başı otu tıbbi maksatla kullanılır. Bu nedenle Sarı kedi başı otu diye anılması çiçeklerinin sarı, sarımsı veya beyazımsı sarı olmasındandır. Dikenli kedi başı otu ise tüylü ve kupa yapraklarının iğne şeklinde ve renkli kedi başı otunun çiçekleri yetiştiği yöreye göre çok değişik renk tonlarına sahip olması nedeniyle böyle anılır.  Botanik: Bir yıllık, 20-50cm boyunda, kazık köklü ve dört köşeli bir göv-de üzerinde yükselir ve çatalıdır. Vatanının batı Akdeniz ülkeleri ve batı Avrupa ülkeleri olduğu tahmin edilmektedir. Kedi başı otu günümüzde batı Asya ülkelerine kadar yayılmıştır ve genellikle kireçli, killi, kumlu ve taçlı topraklarda yetişir. Yaprakları karşılıklı, 3-6cm uzunluğunda, 1,5-2cm eninde, yumurta veya mızrak şeklinde bir sonraki ile çapraz, kenarları dişli, koyu yeşil renkte ve gövdeye oturmuştur. Çiçekleri yap¬rakların üzerinde bir çember üzerine dizilmiş gibi ve kupa yaprakları tiken gibi sivridir. Çiçekleri Ballıbabagillerden olması nedeniyle iki dudaklı miğfer şeklinde, alt dudak üç loplu, ortadaki lopun ortası koyu sarı veya eflatun renkte ve geriye doğru uzun bir boru şeklindedir. Yetiştirilmesi: Kedi başı otu Türkiye’nin hemen her bölgesinde özel-liklede taşlı, kumlu, kireçli ve killi topraklarında daha gür yetişir. Hasat zamanı: Haziran’dan Eylül’e kadar yerden 5-10cm yukarıdan kesilerek demet yapılır ve bu demetler güneşli, havalı, yörelerde kuru-tulduktan sonra kaldırılır. Malesef şifalı bitkiler toplama, kurutma, pa-ketleme ve depolama işlemleri sırasında çok yanlışlar yapılmaktadır. Bit-kinin şifalı kısmı yaprak veya çiçekleri ise asla Güneş altında kurutulmaz ve mutlaka gölgede kurutulmalıdır. Ayrıca örneğin bitki 5 günde kurudu ise, 2 gün daha kurumada bırakmak mahzurludur, çünkü birleşimindeki eterik yağları kaybettiğinden kalitesi düşer. Sadece bitki kökleri Güneş’te kurutulur ve kurur kurumaz hemen paketlenip depolanması gerekir. Şifalı bitkilerin Aktarlar’da açıkta satılması kalitesini kısa sürede düşürür ve etkisini oldukca azaltır. Birleşimi: Birleşimindeki maddeler önemine göre şöyledir; a) İridoit türevleri; Harpagid, Harpag-8-O-asetil Antirrinosid, Antirrihin-5-O-glikozit b) %0,6-1 oranında Silisikasit içerir ve bunun takriben beşte biri suda çözülür. c) %5-10 oranında Tanin türevleri özellikle de Fenolkarbonikasitler içerir.  d) Ayrıca az miktarda flavonitler, eterik yağlar ve saponinler içerir.  Tesir şekli: Damarları daraltıcı, balgam söktürücü, iltihapları önleyici, metabolizmayı kuvvetlendirici, dokuları sağlamlaştırıcı özelliklere sahiptir.  Kullanılması:  a) Üniversite kliniklerinde tedavi denemeleri ve araştırmalar yapılma-mıştır. Bu nedenle bugünkü bilgilere göre 2. sınıf bir şifalı bitkidir. Kedi başı otu yerine göre daha etkili olan başka bitkiler kul¬la¬nılmalıdır. Örneğin bronşite karşı A. Itır, Çuha kökü, Sinirli ot, Güneş gülü, ZYE preparatları veya Gökçek İksiri daha etkilidir. b) Komisyon E’nin 76 nolu 23.04.1987 tarihli monografi bildirisine göre başta hafif nefes yolları üşütmelerine karşı kullanılır. c) Halk arasında: Eskiden başta verem (akciğer veremi), boğmaca, öksürük, bronşit, akciğer rahatsızlıklarına karşı kullanılmıştır. Fakat penicilinin keşfi ile önemi biranda yok olmuştur. Oysa kedi başı otu sadece vereme karşı değil aynı zamanda öksürük, bronşit, boğmaca, mide-bağırsak üşütmesi, ciğer üşütmesi ve nefes yolları üşütmesi gibi rahatsızlıklara karşı yüzyıllarca kullanılmıştır. Birleşimindeki hangi maddenin etkili olduğu konusunda oldukça farklı görüşler mevcuttur. Bazılarına göre silisikasit, bazılarına göre saponinlerin etkili olduğu iddia edilmektedir, fakat detaylı bir klinik araştırması yapılmamıştır. Bu nedenle şimdilik halk arasındaki kulanım tarzı ile yetinmek zorunda kalacağız.  Çay: İki tatlı kaşığı kedi başı otu demliğe konur ve üzerine 300-500ml kaynar su ilave edilir, 5-10dakika demlemeye bıraktıktan sonra süzülerek içilir. Çay Harmanları; Gökçek Balgam söktürücü çay; >20 gr Atkuyruğu otu >20 gr Kekik otu >20 gr Derman otu >20 gr Kedi başı otu >20 gr Ebe gömeci çiçeği Gökçek Bronşit ve öksürük çayı; >20 gr Kuşekmeği otu >20 gr Kedi başı otu >20 gr Atkuyruğu otu >20 gr Kekik otu >20 gr Çuha kökü Yan tesirleri: Bilinen bir yan tesiri yoktur. Alternatif Tıp ve Alternatif Tedavi, bitkisel ürünler, sifamarket
0 notes
alternatif-tip · 8 years
Link
KEDİBAŞI OTU Bir Yıllık | 0,2-0,5m | 6-8 Aylar | Ca,Ho,Na | Otu Kedi başı otu, Hohlzahnkraut, Galeopsis segetum Sarı Kedi başı otu Şifalı Kedi başı otu  Familyası: Ballıbabagillerden, Lipenblütengewaechse, Lamiaceae (Labiatae)  Drugları: Kedi başı otu: Galeopsidis herba Kedi başı otunun yaprak, çiçek ve taze sürgünleri yani otu çay, tentür ve natürel ilaç yapımında kullanılır.  Giriş: Kedi başı otunun bilinen üç türü mevcuttur ve bunlar: a) Sarı Kedi başı otu; Galeopisi segetum, b) Dikenli Kedi başı otu; (adi kedi başı otu): galeopsis trahit ve Renkli Kedi başı otu; galeopsis speciosa’u say¬abiliriz. Bu türlerden sadece şifalı veya sarı kedi başı otu tıbbi maksatla kullanılır. Bu nedenle Sarı kedi başı otu diye anılması çiçeklerinin sarı, sarımsı veya beyazımsı sarı olmasındandır. Dikenli kedi başı otu ise tüylü ve kupa yapraklarının iğne şeklinde ve renkli kedi başı otunun çiçekleri yetiştiği yöreye göre çok değişik renk tonlarına sahip olması nedeniyle böyle anılır.  Botanik: Bir yıllık, 20-50cm boyunda, kazık köklü ve dört köşeli bir göv-de üzerinde yükselir ve çatalıdır. Vatanının batı Akdeniz ülkeleri ve batı Avrupa ülkeleri olduğu tahmin edilmektedir. Kedi başı otu günümüzde batı Asya ülkelerine kadar yayılmıştır ve genellikle kireçli, killi, kumlu ve taçlı topraklarda yetişir. Yaprakları karşılıklı, 3-6cm uzunluğunda, 1,5-2cm eninde, yumurta veya mızrak şeklinde bir sonraki ile çapraz, kenarları dişli, koyu yeşil renkte ve gövdeye oturmuştur. Çiçekleri yap¬rakların üzerinde bir çember üzerine dizilmiş gibi ve kupa yaprakları tiken gibi sivridir. Çiçekleri Ballıbabagillerden olması nedeniyle iki dudaklı miğfer şeklinde, alt dudak üç loplu, ortadaki lopun ortası koyu sarı veya eflatun renkte ve geriye doğru uzun bir boru şeklindedir. Yetiştirilmesi: Kedi başı otu Türkiye’nin hemen her bölgesinde özel-liklede taşlı, kumlu, kireçli ve killi topraklarında daha gür yetişir. Hasat zamanı: Haziran’dan Eylül’e kadar yerden 5-10cm yukarıdan kesilerek demet yapılır ve bu demetler güneşli, havalı, yörelerde kuru-tulduktan sonra kaldırılır. Malesef şifalı bitkiler toplama, kurutma, pa-ketleme ve depolama işlemleri sırasında çok yanlışlar yapılmaktadır. Bit-kinin şifalı kısmı yaprak veya çiçekleri ise asla Güneş altında kurutulmaz ve mutlaka gölgede kurutulmalıdır. Ayrıca örneğin bitki 5 günde kurudu ise, 2 gün daha kurumada bırakmak mahzurludur, çünkü birleşimindeki eterik yağları kaybettiğinden kalitesi düşer. Sadece bitki kökleri Güneş’te kurutulur ve kurur kurumaz hemen paketlenip depolanması gerekir. Şifalı bitkilerin Aktarlar’da açıkta satılması kalitesini kısa sürede düşürür ve etkisini oldukca azaltır. Birleşimi: Birleşimindeki maddeler önemine göre şöyledir; a) İridoit türevleri; Harpagid, Harpag-8-O-asetil Antirrinosid, Antirrihin-5-O-glikozit b) %0,6-1 oranında Silisikasit içerir ve bunun takriben beşte biri suda çözülür. c) %5-10 oranında Tanin türevleri özellikle de Fenolkarbonikasitler içerir.  d) Ayrıca az miktarda flavonitler, eterik yağlar ve saponinler içerir.  Tesir şekli: Damarları daraltıcı, balgam söktürücü, iltihapları önleyici, metabolizmayı kuvvetlendirici, dokuları sağlamlaştırıcı özelliklere sahiptir.  Kullanılması:  a) Üniversite kliniklerinde tedavi denemeleri ve araştırmalar yapılma-mıştır. Bu nedenle bugünkü bilgilere göre 2. sınıf bir şifalı bitkidir. Kedi başı otu yerine göre daha etkili olan başka bitkiler kul¬la¬nılmalıdır. Örneğin bronşite karşı A. Itır, Çuha kökü, Sinirli ot, Güneş gülü, ZYE preparatları veya Gökçek İksiri daha etkilidir. b) Komisyon E’nin 76 nolu 23.04.1987 tarihli monografi bildirisine göre başta hafif nefes yolları üşütmelerine karşı kullanılır. c) Halk arasında: Eskiden başta verem (akciğer veremi), boğmaca, öksürük, bronşit, akciğer rahatsızlıklarına karşı kullanılmıştır. Fakat penicilinin keşfi ile önemi biranda yok olmuştur. Oysa kedi başı otu sadece vereme karşı değil aynı zamanda öksürük, bronşit, boğmaca, mide-bağırsak üşütmesi, ciğer üşütmesi ve nefes yolları üşütmesi gibi rahatsızlıklara karşı yüzyıllarca kullanılmıştır. Birleşimindeki hangi maddenin etkili olduğu konusunda oldukça farklı görüşler mevcuttur. Bazılarına göre silisikasit, bazılarına göre saponinlerin etkili olduğu iddia edilmektedir, fakat detaylı bir klinik araştırması yapılmamıştır. Bu nedenle şimdilik halk arasındaki kulanım tarzı ile yetinmek zorunda kalacağız.  Çay: İki tatlı kaşığı kedi başı otu demliğe konur ve üzerine 300-500ml kaynar su ilave edilir, 5-10dakika demlemeye bıraktıktan sonra süzülerek içilir. Çay Harmanları; Gökçek Balgam söktürücü çay; >20 gr Atkuyruğu otu >20 gr Kekik otu >20 gr Derman otu >20 gr Kedi başı otu >20 gr Ebe gömeci çiçeği Gökçek Bronşit ve öksürük çayı; >20 gr Kuşekmeği otu >20 gr Kedi başı otu >20 gr Atkuyruğu otu >20 gr Kekik otu >20 gr Çuha kökü Yan tesirleri: Bilinen bir yan tesiri yoktur. Alternatif Tıp ve Alternatif Tedavi, bitkisel ürünler, sifamarket
0 notes
alternatif-tip · 8 years
Link
Öksürüğe karşı kullanageldiğiniz çoğu ilacın doğa eczanesinin sunduğu imkânlarla üretildiğini biliyor muydunuz?
Soğuk algınlığı virüsleri hemen her kış solunum yollarımızın mukoza tabakasına bir şekilde yerleşmenin yollarını bulan inatçı adaptasyon sanatçılarıdır. Burada enfeksiyona ve buna bağlı olarak sıklıkla balgam artışına neden olurlar. Bronş duvarını döşeyen epitel hücrelerinin yüzeyinde yer alan küçük tüycükler ortaya çıkan bu aşırı salgıyı artık uzaklaştıramadığında uyarılan öksürük refleksi ile solunum yolları temizlenmeye çalışılmaktadır. Bu gibi durumlarda saponin içeren bitkiler yardıma yetişebilmektedir. Saponin, balgamı yumuşatma ve tüycükleri uyarma özelliğine sahiptir. Saponin içeren bitkiler başlıca duvar sarmaşığı (Hedera helix; belsaniye), çuha çiçeği (Primula veris), anasoniye (Pimpinella saxifraga), ballıbaba yaprakları (Lamium amplexicaule) ve kedibaşı (Galeopsis tetrahit; horozbaşı – Galeopsis speciosa; yalan kenevir otu) olarak sayılabilir. Öksürük şuruplarını ve/veya çaylarının bileşiminde sıklıkla bu bitkiler ya da bunlardan elde edilen etken maddeler yer almaktadır. Balgamlı öksürükte ayrıca kekik (Thymus vulgaris), anason (Pimpinella anisum), ökaliptus (Eucalyptus globulus; sıtma ağacı) ve nane (Mentha spp.) içeren ilaçlar da fayda vermektedir. Bunların solunum yollarını dezenfekte edici özelliği bulunmaktadır. Öksürüğün yumuşatılmasında bu gibi bitkilerin karışımından elde edilen merhemlerin göğüs ve sırta ovularak sürülmesi de fayda verebilmektedir. Kuru öksürükte ise gülhatmi (Althaea officinalis), ciğerotu (Pulmonaria officinalis), islanda likeni (lichen islandicus), ebegümeci (Malva spp.) ve sinir otu (Plantago lanceolata) mukoza koruyucu özellikleriyle ön plana çıkabilmektedir. Bu özelliği normal mukoza üzerine ilave bir tabaka oluşturarak yerine getirmektedirler. Duvar sarmaşığının ayrıca solunum kaslarını gevşetici özelliği de bulunmaktadır. Dolayısıyla çok dikkatli doz ayarı gerektiren bu bitkinin gelişigüzel kullanılmaması gerekir. Itır çiçeğinin (Pelargonium spp.) ise akut bronşite bağlı rahatsız edici şikâyetleri hafifletebilmenin yanında bağışıklık sistemini uyarıcı ve bakteri üremesini engelleyici özellikleri vardır. Yukarıda sıralanan bitkileri kaynatarak veya daha iyisi demleyerek elde edilen çaylarını tüketmek de öksürüğü rahatlatıcı etki yapabilir. Ancak, öksürükle bu şekilde mücadele ederken bu bitkilerin antibiyotiklerin yerini tutamayacağı unutulmamalıdır. Yüksek ateş, hızlı solunum, zorlamalı ve fazla öksürük ile cerahatli balgam görülmesi durumunda mutlaka hekim kontrolüne başvurulmalıdır. Yine 10 günü geçen normal öksürük durumunda da sağlık kontrolü şarttır. Alternatif Tıp ve Alternatif Tedavi, bitkisel ürünler, sifamarket
0 notes
alternatif-tip · 8 years
Link
KEDİBAŞI OTU Bir Yıllık | 0,2-0,5m | 6-8 Aylar | Ca,Ho,Na | Otu Kedi başı otu, Hohlzahnkraut, Galeopsis segetum Sarı Kedi başı otu Şifalı Kedi başı otu  Familyası: Ballıbabagillerden, Lipenblütengewaechse, Lamiaceae (Labiatae)  Drugları: Kedi başı otu: Galeopsidis herba Kedi başı otunun yaprak, çiçek ve taze sürgünleri yani otu çay, tentür ve natürel ilaç yapımında kullanılır.  Giriş: Kedi başı otunun bilinen üç türü mevcuttur ve bunlar: a) Sarı Kedi başı otu; Galeopisi segetum, b) Dikenli Kedi başı otu; (adi kedi başı otu): galeopsis trahit ve Renkli Kedi başı otu; galeopsis speciosa’u say¬abiliriz. Bu türlerden sadece şifalı veya sarı kedi başı otu tıbbi maksatla kullanılır. Bu nedenle Sarı kedi başı otu diye anılması çiçeklerinin sarı, sarımsı veya beyazımsı sarı olmasındandır. Dikenli kedi başı otu ise tüylü ve kupa yapraklarının iğne şeklinde ve renkli kedi başı otunun çiçekleri yetiştiği yöreye göre çok değişik renk tonlarına sahip olması nedeniyle böyle anılır.  Botanik: Bir yıllık, 20-50cm boyunda, kazık köklü ve dört köşeli bir göv-de üzerinde yükselir ve çatalıdır. Vatanının batı Akdeniz ülkeleri ve batı Avrupa ülkeleri olduğu tahmin edilmektedir. Kedi başı otu günümüzde batı Asya ülkelerine kadar yayılmıştır ve genellikle kireçli, killi, kumlu ve taçlı topraklarda yetişir. Yaprakları karşılıklı, 3-6cm uzunluğunda, 1,5-2cm eninde, yumurta veya mızrak şeklinde bir sonraki ile çapraz, kenarları dişli, koyu yeşil renkte ve gövdeye oturmuştur. Çiçekleri yap¬rakların üzerinde bir çember üzerine dizilmiş gibi ve kupa yaprakları tiken gibi sivridir. Çiçekleri Ballıbabagillerden olması nedeniyle iki dudaklı miğfer şeklinde, alt dudak üç loplu, ortadaki lopun ortası koyu sarı veya eflatun renkte ve geriye doğru uzun bir boru şeklindedir. Yetiştirilmesi: Kedi başı otu Türkiye’nin hemen her bölgesinde özel-liklede taşlı, kumlu, kireçli ve killi topraklarında daha gür yetişir. Hasat zamanı: Haziran’dan Eylül’e kadar yerden 5-10cm yukarıdan kesilerek demet yapılır ve bu demetler güneşli, havalı, yörelerde kuru-tulduktan sonra kaldırılır. Malesef şifalı bitkiler toplama, kurutma, pa-ketleme ve depolama işlemleri sırasında çok yanlışlar yapılmaktadır. Bit-kinin şifalı kısmı yaprak veya çiçekleri ise asla Güneş altında kurutulmaz ve mutlaka gölgede kurutulmalıdır. Ayrıca örneğin bitki 5 günde kurudu ise, 2 gün daha kurumada bırakmak mahzurludur, çünkü birleşimindeki eterik yağları kaybettiğinden kalitesi düşer. Sadece bitki kökleri Güneş’te kurutulur ve kurur kurumaz hemen paketlenip depolanması gerekir. Şifalı bitkilerin Aktarlar’da açıkta satılması kalitesini kısa sürede düşürür ve etkisini oldukca azaltır. Birleşimi: Birleşimindeki maddeler önemine göre şöyledir; a) İridoit türevleri; Harpagid, Harpag-8-O-asetil Antirrinosid, Antirrihin-5-O-glikozit b) %0,6-1 oranında Silisikasit içerir ve bunun takriben beşte biri suda çözülür. c) %5-10 oranında Tanin türevleri özellikle de Fenolkarbonikasitler içerir.  d) Ayrıca az miktarda flavonitler, eterik yağlar ve saponinler içerir.  Tesir şekli: Damarları daraltıcı, balgam söktürücü, iltihapları önleyici, metabolizmayı kuvvetlendirici, dokuları sağlamlaştırıcı özelliklere sahiptir.  Kullanılması:  a) Üniversite kliniklerinde tedavi denemeleri ve araştırmalar yapılma-mıştır. Bu nedenle bugünkü bilgilere göre 2. sınıf bir şifalı bitkidir. Kedi başı otu yerine göre daha etkili olan başka bitkiler kul¬la¬nılmalıdır. Örneğin bronşite karşı A. Itır, Çuha kökü, Sinirli ot, Güneş gülü, ZYE preparatları veya Gökçek İksiri daha etkilidir. b) Komisyon E’nin 76 nolu 23.04.1987 tarihli monografi bildirisine göre başta hafif nefes yolları üşütmelerine karşı kullanılır. c) Halk arasında: Eskiden başta verem (akciğer veremi), boğmaca, öksürük, bronşit, akciğer rahatsızlıklarına karşı kullanılmıştır. Fakat penicilinin keşfi ile önemi biranda yok olmuştur. Oysa kedi başı otu sadece vereme karşı değil aynı zamanda öksürük, bronşit, boğmaca, mide-bağırsak üşütmesi, ciğer üşütmesi ve nefes yolları üşütmesi gibi rahatsızlıklara karşı yüzyıllarca kullanılmıştır. Birleşimindeki hangi maddenin etkili olduğu konusunda oldukça farklı görüşler mevcuttur. Bazılarına göre silisikasit, bazılarına göre saponinlerin etkili olduğu iddia edilmektedir, fakat detaylı bir klinik araştırması yapılmamıştır. Bu nedenle şimdilik halk arasındaki kulanım tarzı ile yetinmek zorunda kalacağız.  Çay: İki tatlı kaşığı kedi başı otu demliğe konur ve üzerine 300-500ml kaynar su ilave edilir, 5-10dakika demlemeye bıraktıktan sonra süzülerek içilir. Çay Harmanları; Gökçek Balgam söktürücü çay; >20 gr Atkuyruğu otu >20 gr Kekik otu >20 gr Derman otu >20 gr Kedi başı otu >20 gr Ebe gömeci çiçeği Gökçek Bronşit ve öksürük çayı; >20 gr Kuşekmeği otu >20 gr Kedi başı otu >20 gr Atkuyruğu otu >20 gr Kekik otu >20 gr Çuha kökü Yan tesirleri: Bilinen bir yan tesiri yoktur. Alternatif Tıp ve Alternatif Tedavi, bitkisel ürünler, sifamarket
0 notes