Tumgik
#Medeni Yıldırım
bernamegeh · 1 month
Text
Hubyarlı Aşık Alican Yıldırım Kimdir Hayatı
Aşık Alican Yıldırım, 1959 yılında Tokat’ın Almus ilçesinin Hubyar köyünde dünyaya geldi. İlkokul mezunu olan Yıldırım, Sümerbank Kundura Fabrikasından emeklidir. Hayatını İstanbul’da devam  ettiren âşık, cem zâkirliği de yapmaktadır. Medeni hali evli ve iki çocuk babasıdır (Ünalan 2011: 26).Alican Yıldırım’ın babası İbrahim Çavuş, döneminde tanınmış bir âşıktır. Âşık, mızrap tutmayı,…
0 notes
antalyamemurlarcom · 1 year
Text
Avukat Zehra Leyla Yıldırım İletişim Bilgileri
Tumblr media
Av. Zehra Leyla Yıldırım İstanbul Barosu Avukatlar, İstanbul Medeni Hukuk,Antalya İş Hukuku, Tüketici Hukuku, Gayrimenkul Hukuku, Ceza Avukatı, Boşanma Avukatı, Miras Hukuku, İstanbul Ağır Ceza Avukatı, Boşanma Avukatı, Aile Avukatı, Milletler Arası Hukuk, Yabancılar Hukuku, Aile Hukuku, Tazminat Hukuku, İcra Mahkemesi Davaları Hizmeti Vermekteyiz. (Bu kısımda açıklama yer alacaktır.) Özgeçmiş Adres (İstanbul Barosu) İstiklal Caddesi, Orhan Adli Apaydın Sokak, No:2, 34430, Beyoğlu/İstanbul Telefon +90 (212) 393 07 00 E-Mail [email protected] Whatsapp Avukatın whatsapp özelliği aktif ise sol alta çıkan butona tıklayın. Örnek Hukuk Bürosu Bu kısımda hukuk bürosu adı yer alacaktır. Arabuluculuk Hizmeti Bu kısımda avukat arabuluculuk hizmeti bilgileri yer alır. Üniversite Mezun olduğunu üniversite yer alacaktır.) Online Görüşme Bu kısımda avukat premium paketine sahip üyeler online görüşme seçeneği yer alır. Avukatın Bürosuna Nasıl Giderim? (Bu kısımda avukatlık bürosu bilgileri yer alacaktır.) adresine gidebilmek için, aşağıdaki yer alan “Yol Tarifi Al” butonuna tıklayarak, açılan sayfadan yol tarifi alıp koordinat bilgisine göre ilgili adrese ulaşabilirsiniz. Avukat Zehra Leyla Yıldırım İstanbul Barosu‘na kayıtlıdır. Avukatın adresi (İstanbul Barosu) İstiklal Caddesi, Orhan Adli Apaydın Sokak, No:2, Beyoğlu-İstanbul’dadır. Premium Avukat Telefon, Adres, Çalışma Saatleri ve İletişim Bilgileri - Yukarıda yer alan bilgiler size aitse ve web sitemizde yayınlanmasını istemiyorsanız, [email protected] adresinden bizimle iletişime geçerek bilgilerinizin kaldırılması talebinde bulanabilirsiniz. - Talebiniz 3 iş günü içinde gerçekleştirilecektir. - Avukata soru sormak için aşağıda bulunan YORUM YAZ kısmından sorunuzu iletebilirsiniz. - Avukat bilgilerini düzenleme ve yeni kayıt ekleme için tıklayınız. AVUKAT SOSYAL MEDYA HESAPLARI Instagram Facebook Twitter Youtube Read the full article
0 notes
almanyalilar · 4 years
Text
Medeni Yıldırım’ın mezarı da tahrip edildi
Medeni Yıldırım’ın mezarı da tahrip edildi
Lice ilçesinde karakol-kalekol protestosunda askerlerin katlettiği Medeni Yıldırım 7’nci yılında anılırken, anmaya gelen aile tahrip olmuş mezarlık ile karşılaştı.
Tumblr media
Amed’in Lice ilçesine bağlı Kayacık (Hêzan) köyünde, 28 Haziran 2013’te yapılan karakol-kalekol protestosunda askerlerin açtığı ateş sonucunda yaşamını yitiren Medeni Yıldırım, ölümünün 7’nci yıldönümünde mezarı başında anıldı. Bağlar…
View On WordPress
0 notes
bakinneoldu-blog · 8 years
Photo
Tumblr media
Mahkeme: Medeni Yıldırım’ın öldürülmesi olayında etkin soruşturma yapılmadı - Haberler
http://bakinneoldu.com/mahkeme-medeni-yildirimin-oldurulmesi-olayinda-etkin-sorusturma-yapilmadi-haberler.html
0 notes
veganlogicdinamo · 2 years
Text
YALANLAR, GERÇEKLER VE NEFRET SİYASETİ
Konuşmasının bir yerinde duyanı öfke ile utanç hislerinin birbirine karıştığı bir ruh haline sokacak cümleler de kurdu Erdoğan:
“Bedel ödedik, çile çektik. Daima dik durduk. Tüm kirli senaryolara kavga ve nefret siyasetini körükleyenlere rağmen bir ferdimizin bile burnunun kanamasına izin vermedik.”
Gezi Direnişi’ni düşünürsek…
Protestolara destek amacıyla katıldığı yürüyüşe müdahale eden polis ve karşıt görüşlü gruplar tarafından darp edilerek öldürülen üniversite öğrencisi Ali İsmail Korkmaz bu ülkenin genci değil miydi?
Gezi Parkı’na destek için otoyol kapatıldığı sırada üzerine sürülen aracın çarpması sonucu ölen Mehmet Ayvalıtaş, bu ülkenin ferdi değil miydi?
Eylem sırasında başına aldığı darbe sonucu can veren Abdullah Cömert, bu ülkenin vatandaşı değil miydi?
Polis tarafından başından vurularak ağır yaralanan ve ardından beyin ölümü gerçekleşen Ethem Sarısülük, bu ülkenin yurttaşı değil miydi?
Polisin attığı gaz fişeğiyle kafasından vurulup, çatıdan düşerek ölen Ahmet Atakan, bu ülkenin ferdi değil miydi?
Kalekol protestosunda askerlerin açtığı ateş sonucu ölen Medeni Yıldırım bu ülkenin ferdi değil miydi?
Polis tarafından atılan göz yaşartıcı gaz kapsülünün başına isabet etmesiyle aylarca komada kaldıktan sonra 15 yaşında can veren Berkin Elvan bu ülkenin çocuğu değil miydi?
Hepsini yazmaya bu köşe yetmez ama 20 yıldır körüklenen nefret siyaseti yüzünden nice canlar gitti.
Berkin’in acılı annesi AKP mitinginde yuhalanırken de kürsüde Erdoğan vardı!
0 notes
pdfsayar · 3 years
Text
Medeni Hukuk Benim Hocam
Medeni Hukuk Benim Hocam
10 sonuç bulundu. Dosya Boyutu Önizleme Bağlantıları İndirme Bağlantıları Medeni Usul Hukuku – Edb.adalet.gov.tr2016; Alangoya, Yıldırım, Deren – Yıldırım, Medeni Usul Hukuku Esasları, 7. Baskı, İstanbul 2009, Haluk Konuralp, Medeni Usul Hukuku, Eskişehir 2006. I. TEMEL KAVRAMLAR VE İLKELER A. Anlamazlık ve Uyumazlık: Hak olarak hukuk düzenince …Kaynak:…
View On WordPress
0 notes
hetesiya · 3 years
Text
Atatürk ekber! Atatürk ekber! | Altüst Dergisi
Atatürk ekber! Atatürk ekber!
Aydın Yıldırım
Modernizm ve modernleşme kavramları ne zaman karşıma çıksa aklıma Charlie Chaplin’in 1936 yapımı ‘Modern Times’ (Modern Zamanlar) filminin o ünlü sahneleri gelir. Şarlo dönen büyük çarkların, devasa disklerin arasında cıvataları sıkmaya, somunları sağlamlaştırmaya çalışıyor, sıkışmak pahasına.
Makineleşmeyle beraber bir işçinin bir yandan ürettiği ürüne nasıl yabancılaştığını, bir yandan sermayenin nezdinde nasıl bir yedek parçaya dönüştüğünü, makineleştiğini, robotlaştığını sinemanın muhteşem diliyle özetliyor Şarlo. Bu bağlamda modernleşmeyi kapitalistleşme olarak nitelendireceksek, bu kavramı sermayenin başta üretim ilişkileri olmak üzere hayatın her alanına nüfuz etmesi olarak ele alabiliriz.
Birçok yorumcuya göre bu sürecin kültürden hukuka, eğitimden sanata, hemen hemen tüm üstyapı kurumlarında yansımasını da modernizm (aydınlanma) olarak nitelendirebiliriz. Türkiye’de 20. yüzyılda bu süreç Kemalizm adıyla tezahür etmiştir.
Osmanlı Devleti’nden kalan kültürel ve siyasal hayattaki tüm kurumlar yerle bir olur. Feodal yapılar tuz buz edilir. Katı olan her şeyin buharlaştığı bu modernist-Kemalist dönüşüm süreci eskisinden farklı tezahür eden bir otorite ve yeni bir iktidar biçimi olarak şekillenir. İmparatorluk kendini ulus devlete teslim etmektedir. Aynı yüzyılda oluşan tek partili diktatörlüklerde olduğu gibi kendi ikonlarını kendisi yaratma eğilimine girmiştir.
Heykeller, büstler, çerçeveli resimler zamanla tüm meydanları, okul bahçe ve sınıflarını kapladı. Mustafa Kemal adına yapılan her nesne hergün biraz daha dinî bir put algısına ulaştı. Korku yaratan bir tabu haline getirilen tüm bu ikonlar yakın tarihimizde onlarca traji-komik olayın nedeni olmuştur. Bir binanı yıkılmasını istemiyor ya da demokrat bir kişiliğe ait olan ismini değiştirmek mi istiyorsunuz? Adını “Atatürk” yaparsınız, olur biter! Anadolu’da imara açılması istenilmeyen ya da çay bahçesi olarak çalıştırmak istediğiniz mekânlara bir Atatürk büstü dikersiniz, kimse korkusundan yanına yaklaşamaz.
Bu, doğrudan doğruya bürokrasi eliyle yaratılmış bir korkudur. Bir yatılı okul müdürü yakıt giderinden önce, “Atatürk 100 yaşında” çelenginin parasını ayırmalıdır bir köşeye. Çünkü çocukların üşütüp zatürre olması onu koltuğundan etmez, ama günü geldiğinde o çelengin okul kapısına asılmaması müdürün koltuğunu sallayacaktır.
İsviçre’den Medeni Kanun’u, Almanya’dan Ticaret Hukuku’nu, İtalya’dan Ceza Hukuku’nu, üstelik sayı ve numaralarına varıncaya kadar ve hem de tercüme hatalarını bile kopyalayıp alan Türkiye Cumhuriyeti’nin tek milletli ulus devletini yaratma sürecinde muhtemelen Mustafa Kemal’in kendini bile kat be kat aşan ATATÜRK imgesi üretiliyor. Bu sürece sanatçıların katkısı da fevkalade boyutta:
Varsın… Teksin… Yaratansın
Sana bağlanmayan utansın,
biz sana tapıyoruz…
Aka Gündüz
Çankaya yeter bize,
Kabe Arab’ın olsun…
Kemaleddin Kamu
Yoktan var ediyor Tanrı gibi her şeyi
Yusuf Ziya Ortaç
Atatürk ekber! Atatürk ekber!
Ancak o var: Atatürk!
Peygamber o’dur!
Behçet Kemal Çağlar
Egemen ideoloji artık Kemalizm’i iyiden iyiye sorgulanmayan, biat edilen bir din haline getirmeyi başarmıştır. O kadar ki, iş ‘Amentü’ yazmaya kadar vardırılmıştır. CHP’nin Hakimiyeti Milliye matbasında 1928 yılında basılan metne bir göz atalım:
“Kahramanlığın örneği olan ve vatanın istiklalini yoktan var eden Mustafa Kemal’e, onun cengâver ordusuna, yüce kanunlarına, mücahid analarına ve Türkiye için ahiret günü olmadığına iman ederim..Gazi’nin Allah’ın en sevgili kulu olduğuna kalbimin bütün hulusi ile şahadet ederim…”
Bir ilköğretim öğrencisi öğrenim hayatı boyunca yaklaşık 1840 defa Andımız’ı okuyor, 1162 defa İstiklal Marşı’nı söylüyor. Onlarca tören, anma, resmî bayram, belirli gün ve hafta etkinlikleriyle milyonlarca çocuk ve gencin bilinçaltına resmî ideoloji zerk ediliyor.
Bu zerk etme eylemi Kemalist propagandayı o kadar normal ve doğal hale getiriyor ki, Hitler Almanya’sında, Mussolini İtalya’sında, Afganistan’da bir Taliban kampında ya da Nur cemaatinin bir ışık evinde buna benzer manipülatif bir eğitim yöntemi görülse, “gencecik çocukların beyinlerini yıkıyorlar” tespitini hemen yapıştıracak bir kitle mevcut. Ancak bu kitle Şişli’de bir devlet anaokulunda ya da Beşiktaş’ta bir kolejde 5-6 yaşındaki çocukların asker kıyafetleri içinde yaptıkları skeçlerde göz yaşlarını tutamıyor. Çocuklar Kurtuluş Savaşı veya Çanakkale Savaşı temalı bir gösteride taramalı tüfek sesleri gürültüsü içinde kendilerini yerlere atıyor, kız öğrenciler başlarında ağıtlar yakarak üzerlerine kapanıyor. Fonda “Çanakkale içinde vurdular beni” türküsü. Bir öğrenci Türk Bayrağı’na sarılarak mikrofona geliyor ve seslendiriyor ezberini: ” Muytaç oyduyun kuvvet damaylayındaki aşil kanda meycuttuy.” Alkış kıyamet, tüm veliler hıçkırıklara boğuluyor!
Doğu Anadolu’da bir ilçenin mahalle isimleri değiştirilmiş, yeni isimler hayli yaratıcı: Atatürk mah., Kemal Atatürk mah., Mustafa Kemal Atatürk mah., Gazi Mustafa Kemal Atatürk mah., Gazi Atatürk mah., Gazi Kemal mah., İsmet İnönü mah., İsmet Paşa mah. Atatürk’ün bile belki de diyeceği gibi: “Efendiler, suyunu çıkarmışsınız.”
Tedrisatın 1924’te birleştirilmesi (eğitimin merkezîleştirilerek tek çatı altında toplanması), medreselerin kapatılması, 1925’te şapka kanunun çıkartılması, tekkelerin yasaklanması, yeni takvim ve yani saat uygulamalarına geçilmesi, 1928’de yeni rakam sistemine geçilmesi, yeni harflerin kabul edilmesi, Millet Mektepleri’nin açılması, 1931’de yeni ölçü birimlerine geçilmesi, 1932’de Halkevleri’nin kurulması, 1934’te soyadı kanununun çıkarılması ve buna benzer daha birçok değişikliğin yapılması sosyal hayatın görünürde çok büyük bir değişikliğe uğradığı izlenimi veriyor.
Eskiye dair ne varsa bir bir tarihe gömülürken Kemalizm kendi mutlak egemenliğinin taşlarını bir bir örüyor. Kemalist modernizm toplumu yeniden ve kendi istediği yönde tasarımlarken tarihteki toplum mühendisliği uygulamalarının en müstesna örneklerinden birini sahneliyor. Jakobenci/Bonapartist yapısıyla topluma yukarıdan aşağıya, tepeden inmeci bir “aydınlanma” dayatıyor. Küçücük çocuklara giydirdikleri kara önlüklerden radyoda yasakladıkları halk türkülerine kadar.
Bir Roma İmparatoru kendisine sorulan “Ne kadar çok değişiklik yapmışsınız, bunları neden yaptınız?” sorusuna şu yanıtı veriyor: “Her şeyi değiştirdik, her şeyi değiştirmemiz gerekti. Bir şeyi değiştirmemek için, egemenliğimizi.”
Sayfalarca tahlil edilebilecek Cumhuriyet tarihini İmparator bir cümle ile özetlemiş. Anadolu halklarının tepesindeki zalim imparatorluk, yerini tek partili, tek adamlı, baskıcı, ırkçı bir ulus devlete bırakmıştır. Önce kalpaklı, sonra fötr şapkalı Kemalistlerin devletine.
0 notes
hergunolay · 4 years
Photo
Tumblr media
Ameliyat öncesi teslim ettikleri altın dişler, başka hastaya verilmiş Olay, geçen cumartesi günü merkez Yıldırım ilçesindeki Yüksek İhtisas Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nde meydana geldi. Kalp rahatsızlığı olan Medeni Balkaya, geçen cuma günü by-pass ameliyatı olmak için hastaneye gitti.
0 notes
ozelguvenliik · 4 years
Text
Hastane güvenlik görevlisi altın dişleri başkasına verdi
Tumblr media
Hastane güvenlik görevlisi Bursa'da hastaneye yatan Medeni Balkaya'nın altın dişleri, ameliyata alınmadan önce çıkarıldı. Yakınlarının hastane görevlisine teslim ettiği 25 gramlık dişler, yanlışlıkla başka bir hastaya teslim edildi.  Medeni Balkaya'nın sadece çorba ile beslenebildiğini söyleyen yakınları, dişlerin bir an önce bulunmasını istedi. Olay, geçen cumartesi günü merkez Yıldırım ilçesindeki Yüksek İhtisas Eğitim ve Araştırma Hastanesinde meydana geldi. Kalp rahatsızlığı olan Medeni Balkaya, geçen cuma günü by-pas ameliyatı olmak için hastaneye gitti. Bir gün sonra Medeni Balkaya ameliyata alınmadan önce tüm eşyaları ve 25 gram olan takma altın dişleri, hasta yakınlarına teslim edildi. Balkaya, başarılı geçen operasyon sonrası yoğun bakım servisinde tedaviye alındı. Görevliler, Medeni Balkaya'nın yemek yiyebilmesi için yakınlarından takma dişlerini istedi. Dişler, hasta yakınları tarafından yoğun bakım servisindeki güvenlik görevlisine teslim edildi. Dişlerin içinde olduğu ve üzerinde Medeni Balkaya'nın isminin yazılı olduğu paketi teslim alan güvenlik görevlisi, iddiaya göre dişleri yanlışlıkla yoğun bakım servisindeki yabancı uyruklu bir kadına verdi. Hastane güvenlik görevlisi Medeni Balkaya'nın dişlerinin teslim edilmemesi üzerine doktorlar, ailesinden dişleri tekrar istedi. Ancak hasta yakınları dişleri yoğun bakım servisindeki güvenlik görevlisine teslim ettiklerini söyleyince, dişlerin kaybolduğu ortaya çıktı. Read the full article
0 notes
haberlernews · 4 years
Photo
Tumblr media
Hastanede ‘pes artık’ dedirten olay! Altın dişleri başkasına gitti Olay, geçen cumartesi günü merkez Yıldırım ilçesindeki Yüksek İhtisas Eğitim ve Araştırma Hastanesinde meydana geldi. Kalp rahatsızlığı olan Medeni Balkaya, geçen cuma günü by-pas ameliyatı olmak için hastaneye gitti.
0 notes
turknews · 5 years
Photo
Tumblr media
Medeni Yıldırım davası: TÜBİTAK olayın görüntülerine dair bilirkişi raporu hazırlamayacak Diyarbakır Lice'deki karakol protestosunda Medeni Yıldırım'ın ölümünden sorumlu tutulan er Adem Çiftçi hakkında açılan davanın 9'uncu duruşması, Diyarbakır 7’inci Ağır Ceza Mahkemesi’nde görüldü.
0 notes
silehaberleri · 5 years
Text
1.Ümraniye Kitap Fuarı Cumhurbaşkanı Sözcüsü Kalın’ın Katıldığı Programla Sona Erdi...
Tumblr media
Ümraniye Belediyesi tarafından bu yıl ilk kez düzenlenen 1. Ümraniye Kitap Fuarı, Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü İbrahim Kalın’ın katıldığı programla sona erdi. Fuarın sonunda düzenlenen söyleşide kitapseverlerle buluşan Kalın, son yıllarda Türkiye’de basılan kitap sayısında bir artış olduğunu belirterek, “Bu Türkiye’nin büyüyen ve genişleyen ufkunun  bir önemli tezahürü aslında” dedi. Ümraniye Belediyesi tarafından Santral Meydan’da 14-22 Aralık tarihlerinde arasında düzenlenen 1. Ümraniye Kitap Fuarı, Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü İbrahim Kalın’ın katıldığı programla sona erdi. Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü İbrahim Kalın, fuar alanına gelerek Ümraniye Belediye Başkanı İsmet Yıldırım ile standları gezdi. Kitapları inceleyen ve bazı stantlardan kitap alan Kalın, vatandaşların yoğun ilgisi ile karşılaştı. Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü kalın daha sonra yazdığı son kitabının adı olan “Barbar, Modern, Medeni” konulu bir söyleşi gerçekleştirdi. Burada kitapseverlere hitap eden Kalın, “Özellikle son 4-5 yılda Türkiye’de basılan kitap sayısında da, okuyan insan sayısında da ciddi bir artış var. Bunu telif eserlerin sayısının artışında da görüyoruz. Kitapları gezerken dikkatimi çeken bir diğer önemli konu da konuların muazzam farklılığı oldu. Latin Amerika tarihinden şiire, çocuk kitaplarından, matematik, bilim tarihine muazzam bir yelpazede çok güzel, farklı eserler yayınlanmaya başlamış. Bu Türkiye’nin büyüyen ve genişleyen ufkunun bir önemli tezahürü aslında. Çünkü biz yıllarca çok dar bir ufukla dünyaya baktık. Avrupa merkezli bir tarih perspektifinden kendimize ve tarihe baktık. Avrupa’ya düşülmüş bir dipnot olduğumuzu zannettik. Kendimizi de Avrupa tarihi ile ilişkimiz olduğu oranda önemli gördük. Çünkü bizi yazanlar, bizi hep o tarihin dipnotu olarak konumlandırdılar. Kendi tarihimizin aktörü olmaya başladığımız andan itibaren ise dünyayı daha geniş bir zaviyeden görmeye başladık” şeklinde konuştu.
Tumblr media Tumblr media Tumblr media
“Türkiye çok büyük bir dönüşüm sürecinden geçiyor” Türkiye’de bir çok alanda önemli bir değişim sürecinin yaşandığını vurgulayan Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü Kalın, “Bugün hamdolsun siyasi, kültürel, sosyal, akademik tüm alanlarda Türkiye çok büyük bir dönüşüm sürecinden geçiyor. Sadece ufkumuz genişlemiyor, belli alanlarda ciddi derinlikler elde etmeye başladık. Bakın çok yakın bir zamanda önümüzdeki hafta inşallah kendi elektrikli milli otomobilimizin lansmanımızı yapacağız.  Son dönemde yine Cumhurbaşkanımızın liderliğinde Suriye’de, Libya’da attığımız adımlar bir çok oyunu bozdu. Bu dengeler bozulduğu içinde tepkilerin şiddetini daha da artarak izliyoruz. Ama ne Suriye’de Barış Pınarı Harekatı ile attığımız adımlara verilen tepkiler, ne Libya’da yaptığımız anlaşmalar çerçevesinde verilen tepkilerin sertliği, ne de bizim Doğu Akdeniz’deki haklarımızı koruma çabamız hiçbir şekilde gerilemeyecek. Bu alanlarda biz kararlı, ilkeli duruşumuzu, bu anlamda devam ettireceğiz” diye konuştu.
Tumblr media Tumblr media
Türkiye’de zenginliklerin ortaya çıkarılması gerektiğini ve bunun için de herkese görevler düştüğünü hatırlatan Kalın, “Toplumun her aktörünü yani devlet görevlisinden vatandaşına, esnafından belediye başkanına, tüccarına, gazetecisine hepimizin bu kültürel derinliği kucaklayıp, kültürel vasatımızı yükseltmesi gerekiyor. Bunun için de düşüncenin, dilin asaletini ve önemini kavramamız gerekiyor. Tefekkür etmenin ne kadar önemli olduğunu yeniden hatırlamamız var, bunu da dünyaya bir mesaj olarak vermemiz gerekiyor. Çünkü başta da söylediğim gibi, bizim dünyaya söyleyecek bir sözümüz var ama bunun farkında değiliz. Türkiye bugün artık kendi tarihinin aktörü haline gelmiş bir ülkedir. Bu sadece siyaset anlamında , dış politika alanında gerçekleşecek bir şey değildir. Bunu her alanda ortaya koymamız için hepimizin büyük bir çaba içinde olmamız gerekiyor” ifadelerini kullandı. Bu yıl ilk kez düzenlenen 1. Ümraniye Kitap Fuarı ile ilgili de değerlendirmelerde bulunan Kalın, “Kitap fuarı çok canlı ve hareketliydi. Çok memnun oldum, başkanımıza da söyledim. Ümraniye’de böyle zengin katılımlı bir kitap fuarının yapılması, Ümraniye ve civardaki ilçelerden vatandaşlarımızın buraya gelmesi, yazarlarla buluşması çok memnuniyet verici. Bazen bize Türkiye’de kitap okunmuyor, basılmıyor gibi değerlendirmeler yapılıyor. Son birkaç araştırma da aslında Türkiye’de son yıllarda basılan kitap sayısının da arttığı, okuyan insan sayısının da arttığına dair çok memnuniyet verici veriler elde edildi. Ve bütün bunlar aslında buradaki kitap fuarında da görülebiliyor. Ama en önemlisi tabi buraya gelen öğrencilerin, gençlerin, annelerin, babaların, memurların ve diğer serbest meslekten olan insanların böyle ilim, fikir, kültür, sanat dünyasında neler oluyor, neler bitiyor bunları bir görmeleri, yeni yayınları görmeleri, yazarlarla burada buluşmaları çok güzel bir ortam. Bundan dolayı ben Ümraniye Belediye’mizi tebrik ediyorum, Başkanımızı da ayrıca tebrik ediyorum. Bu kadar ilgi ve alakayı zannediyorum bir çok kişi beklemiyordu. Ziyaretçi sayısı da hamdolsun çok çok iyi. 150 bin kişiye ulaşmış. Bundan sonra demek ki Ümraniye Kitap Fuarı, oturacak ve daha büyük bir organizasyon olarak önümüzdeki yıllarda da devam edecek” dedi. Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü İbrahim Kalın, söyleşinin ardından kitapseverlere kendi yazdığı kitabı imzaladı.
Tumblr media Tumblr media
Read the full article
0 notes
haberin-varmi · 6 years
Photo
Tumblr media
Medeni Yıldırım davasında bilirkişi raporu: İki yerden ateş açılmış http://bit.ly/2ScNiSx
0 notes
architectsarchive · 6 years
Text
kronolojik osmanlı
osman bey 1258
orhan bey 1326
divan kuruldu
ilk düzenli ordu kuruldu
1. murat 1362
yeniçeri ocağı kuruldu
devşirme sistemi ilk kez
balkan sevletleri haçlı ordusu hazırladı: sırpsındığı zaferi
çirmen savaşı: makedonyaya ilerlendi
sofya, niş alındı
haçlılarla tekrar savaş: kosova savaşı biz kazandık
Veraset sistemi I. Murat döneminde hanedan üyelerinden bir kişi yerine hükümdarın oğullarından bir kişinin başa geçmesi olarak değiştirilmiştir.
1.bayezıd (yıldırım) 1360
abbasi halifesi sultan ünvanı veriyor, ilk kez bir padişah bu kadar benimsiyor kullanıyor
1395 istanbul kuşatılıyor  istanbul ilk defa türkler tarafından kuşatılmış oluyor
bizanstan vergi alınıyor
tüm avp osmanlıya karşı birleşiyor
haçlılara karşı tarihimizin en büyük zaferi olan niğbolu savaşı
güzelcehisar yapıldı
timurla ankara savaşı: yenildik
1.mehmet (sultan çelebi mehmet) 1413
Çelebi Sultan Mehmet, Osmanlı Devleti’nin ikinci kurucusu sayılır. Timur’un dehşetli darbesinden devleti kurtarmış, kalkındırmıştır Bu zor durum içinde büyük medeni hamlelerde bulunmuş, Bursa’da, Edirne’de geniş imar hareketlerini gerçekleştirmiştir. Bıraktığı eserlerin en ünlüsü Türk mimarlığının şaheserlerinden olan Bursa’daki Yeşil Cami’dir. Çelebi Mehmet’in gömülü bulunduğu Yeşil Türbe, türbelerimizin en güzellerinden biridir.    
Tumblr media Tumblr media Tumblr media Tumblr media Tumblr media
2.murat 1421
haçlılar ikinci kosova ile tekrar bozguna uğradı
germiyanoğulları ele geçirilerek osmanlıya katıldı
Taht değişikliğinden istifade ile Bizans'ın kışkırttığı Şehzade Mustafa'nın isyanı bastırılmış ve şehzade öldürülmüştür
Balkanlar’da yeniden haçlı birliği kuruldu. Yenilgilerin artması ve karaman saldırısının başlaması üzerine, Balkan devletleri ile anlaşma gereği duyuldu
balkan dev ile segedin anlaşması  Taraflar arasında ilk kez bir sınır çizilmiştir
II.Murat, yenilgilerden dolayı aldığı tepkilerin etkisiyle tahttan ayrıldı. Yorgunluğunu ileri sürerek, tahtı oğlu II. Mehmet’e bıraktı. (II. Murat, kendi isteğiyle tahttan ayrılan tek Osmanlı padişahıdır.) 
2.mehmet 1451
istanbul fethi
anadolu siyasi birliği sağlandı  Karamanoğulları, Osmanlı Devleti'ne katıldı
kanunnamei ali osman: ilk anayasa denilebilir
ilk Osmanlı altın parası basıldı
Hükümdar devletin bekası için kardeşlerini katledebilir.
topkapı sarayı yaptırıldı
akkoyunlular ile  mücadele sonucu otlukbeli savaşı kazanıldı
kabri fatih camiindedir
2.bayezıd 1481
cem olayı:  Kendisini tahta daha layık gören Cem’in mücadelesi iç savaşa neden oldu. Topladığı kuvvetler ile Bursa’da kendi adına hutbe okuttu ve para bastırdı. Bu da padişahlığını ilan etmek olduğu gibi kardeşi Bayezid’a devleti paylaşmayı da teklif etti. Sultan Bayezid ise devletin bölünemeyeceğini belirterek üzerine yürüdü. Bu savaşta yenilen Cem, Mısır’a kaçtı. Ardından Avrupa’ya nakledilen Cem, Bayezid için büyük bir tehlike oluşturuyor ve bu durum da bazı çözüm yollarını doğuruyordu. Kardeşini bırakmamaları için bazı tavizlerde bulunan Bayezid bir yandan da onu öldürme yollarını arıyordu. Zaten çok geçmeden Cem zehirlenerek hayatını kaybetti.
safeviler, şii sorunu:  Şahkulu İsyanı Anadolu’yu tamamen kana boyadı ve bu ayaklanmalar sırasında Şah İsmail kendi adına hutbe bile okutturdu. artan bu huzursuzluklar Bayezid’in tahtı kaybetmesinde büyük rol oynamıştır.
istanbul depremi, küçük kıyamet
1.selim (yavuz sultan selim) 1512
safevilerle çaldıran savaşı+
mercidabık, ridaniye savaşları: mısır suriye filistin hicaz bizde, halifelik bizde, kutsal emanetler bizde 
ilim itibariyle en yüksek yönetici idi
1.süleyman(kanuni sultan süleyman) 1520
46 yıl süren hükümdarlığıyla Osmanlı Devleti’nin en uzun süre hüküm süren padişahıdır
belgrad rodos alınarak batı fetihleri için üs oluşturuldu
mohaç meydan muharabesi 2 saat, macaristan alındı
istanbul anlşaması: avusturyaya karşı siyasi üstünlük sağlandı
fransaya imtiyazlar
doğuda batıda birçok yer fethedişmiş. iran, belgrat
preveze deniz savaşı ile akdeniz alındı
muhibbi mahlası
Halk içinde mu’teber bir nesne yok devlet gibi Olmaya devlet cihânda bir nefes sıhhat gibi
2.selim 1566
8 yıl süren saltanatı döneminde hiçbir sefere çıkmayan ilk Osmanlı padişahı olan II. Selim, vaktini İstanbul’da sarayda ve kışın Edirne’de geçirdi. Şehzadelik dönemindeki eğlence hayatına geri döndü, çevresinde şairler ve çeşitli zevk ehli vardı. İşleri Sokullu Mehmet Paşa’ya bırakmış olsa da zaman zaman yapılacak askeri harekatların planlanmasında etkili oldu
sadrazam sokullu mehmet paşa, süveyş kanal projeleri
selimiye camii yapıldı
3.murat 1574
1 note · View note
paran-oyalar · 7 years
Video
youtube
(https://www.youtube.com/watch?v=TSq7_JFVOWA gönderdi)
Heey Berkin Elvan / Medeni Yıldırım / Hasan Ferit Gedik / Ahmet Atakan / Ahmet Küçükdağ / Burak Can Karamanoğlu / Serdar Kadakal / Mustafa Sarı ve Soma’da hayatını kaybeden bütün arkadaşlara...
1 note · View note
malummedya · 4 years
Text
Medeni Yıldırım’ın anmasına gelen aile tahrip edilmiş mezar ile karşılaştı
Diyarbakır’ın Lice ilçesine bağlı Kayacık (Hêzan) köyünde, 28 Haziran 2013’te yapılan karakol-kalekol protestosunda askerlerin açtığı ateş sonucunda yaşamını yitiren Medeni Yıldırım, ölümünün 7’nci yıldönümünde mezarı başında anıldı. Bağlar Yeniköy Mezarlığı’nda bulunan mezarlığa ailesi, yakınları, MEBYA -DER ve HDP’liler katıldı. Anma için mezarlığa gelen Yıldırım’ın ailesi ve beraberindekiler…
View On WordPress
0 notes