Tumgik
#Otonom Yayıncılık
dipnotski · 3 months
Text
Luce Irigaray – Bir Olmayan O Cinsiyet (2024)
Kadının cinsiyeti ve cinselliği bugüne kadar hep erkekliğin parametrelerine göre düşünüldü. Dişili bastırmayan, onun çokluğunu bir’e indirgemeyen bir libidinal ekonomi, bir dil, bir toplum neye benzerdi? Fallik iktidarın ekonomisinin buyurduğundan başka bir dişil? Psikanalizin tarif ettiği ve normalleştirdiğinden başka. Dilin anlamsızlığa ve suskunluğa ittiğinden başka. Eril öznenin terse…
Tumblr media
View On WordPress
0 notes
hetesiya · 7 months
Link
Eyleme dönüşemeyen güç
Paolo Virno’nun, Otonom Yayıncılık tarafından, Ece Durmuş çevirisiyle basılan, 'Güçsüzlük: Hezeyan ve Felç Çağında Yaşam' adlı kitabı, çağımızda güçsüzlük meselesini daha çok Aristoteles felsefesi bağlamında tartışıyor. Kitabın derdi bu konuda bir teori ortaya koymak, bu nedenle onu somutlaştırmak biraz okura düşüyor.
0 notes
sizekitap · 4 years
Text
Bilgi Foucault Üzerine Dersler
Bilgi Foucault Üzerine Dersler Gilles Deleuze Otonom Yayıncılık
Deleuze, dostu Michel Foucault’nun ölümünden sadece bir yıl sonra Vincennes Üniversitesi’nde verdiği derslerde onun düşüncesinin sistematik bir yeniden değerlendirmesine girişti. Deleuze’ün Foucault’nun düşüncesini başından sonuna kadar bilgi, iktidar ve arzu olmak üzere üç eksenli bir düşünce olarak okumayı önerdiği bu dersler, 1985 yılının Ekim ayında başlayıp 1986 yılının Mayıs ayına kadar sürdü.
Deleuze’ün önerisinden yola çıkarak “Bilgi” başlığını verdiğimiz bu ilk sekiz ders, Foucault’da bilginin iki kutbunu oluşturan söylenebilir olan ile görünür olanın olanaklılık koşullarının analizini içeriyor. Deleuze’ün sözceler ile görünürlükler arasındaki karmaşık ilişkiler üzerine araştırması ilerledikçe, Foucault’nun tüm düşüncesinin felsefi bir soybilimi içinde olduğumuzu daha iyi anlıyoruz. Bu düşüncenin yapısalcılık, fenomenoloji ve dilbilimden nasıl ıraksadığını, Kant ve Blanchot’nun düşüncesi, Duras, Straub ve Syberberg’in sineması ve Raymond Roussel’in eseriyle yakınsayarak felsefede nasıl ışık çakmaları yarattığını ayırt etmeye başlıyoruz. Deleuze’ün dersler boyunca ısrarla hatırlattığı, bilgi analizinin ikinci eksenini oluşturan iktidar analizine nasıl bağlandığı sorusunun bir tekillikler problemi olarak ortaya çıkışına tanık oluyoruz.
Bir filozofun çağdaşı olan bir filozof üzerine yazdığı belki en kapsamlı şerhi oluşturan bu dersler, felsefe ile felsefe tarihi birbirinden ayrılmaz olduğunda düşüncedeki hangi kuvvetlerin harekete geçebileceğini gözler önüne seriyor. Ve Deleuze ile Foucault’nun karşılaşmasının belki en yalın sonucu olarak, anlıyoruz ki, bir düşüncenin güncelliğini olumlamak onu oluşa sürüklemekten, problemi olumlamak problematikliği olumlamaktan geçiyor.
Yazarı Sizekitap’da Ara Yazarı Twitter’da Ara Kitabı Twitter’da Ara Yazarı Facebook’ta Ara Kitabı Facebook’ta Ara
0
devamı burada => https://sizekitap.com/felsefe/bilgi-foucault-uzerine-dersler/
0 notes
ruseg · 7 years
Text
Tweeted
Deleuze A'dan Z'ye "Ben” ve “Biz”i, senden başka yüzü olmayan göçebe dostlukların elbirliği ile evirdik... https://t.co/lhouFNzriX
— Otonom Yayıncılık (@otonomyayin) October 6, 2017
0 notes
pdfindiroku-blog · 7 years
Text
Marx'ın Kapital'inin Oluşumu
Marx'ın Kapital'inin Oluşumu
Marx’ın Kapital’inin Oluşumu Bazı kitapları okurken yanından geçersiniz, bazılarının da içinden geçersiniz. İçinden geçtiğiniz kitaplar, sizin yolculuğunuzdur, sözcükleri, cümleleri, kavramları yanınızdan akıp gitmez, onlarla hemhal olursunuz, durdurursunuz, sorular sorarsınız, konuşarak dost olursunuz. İşte Roman Rosdolski’nin Marx’ın Kapital’inin Oluşumu kitabı dost bir kitaptır.
Hem iki paylaşım savaşını, hem Ekim Devrimi’ni, hem devrimin kurşuna dizildiği dönemi, hem faşizmin Nazi toplama kamplarını, hem de yirminci yüzyılın ilk yarısındaki Marksist tartışmaları/polemikleri birebir yaşayan Rosdolski, kendi çıktığı Marx yolculuğuna sizi de götürür. Aynı anda iki yolculuğa çıkarsınız, hem Rosdolski’ye hem Marx’a. Peki Rosdolski’yi Marx’ı yeniden okumaya ve yorumlamaya iten şey nedir? Bunun yanıtını sanırım en iyi yine kendisi verir ve “Marksist kuramcıların…Hitler ve Stalin terörünün kurbanı olmasından” sonra “Marx’ın teorisini…siyasal pratik için canlı bir kaynak olarak görecek yeni bir neslin geleceği umuduyla” bu çalışmayı yazdığını belirtir.
Marx’ın Kapital’inin Oluşumu, Marx’ın politik ekonomi teorisinin ve yönteminin izlerini sürer. Kapital’deki kavramlar geriye dönük olarak, Marx’ın Alman İdeolojisi’ne, Ekonomi Politiğin Eleştirisine Katkı’ya, Artı-Değer Teorileri’ne, Felsefe’nin Sefaleti’ne ve en önemlisi Grundrisse’ye gidip gelerek okunur. Rosdolski, Marx’ın eserlerinin içinde gezerek, bu kavramların ve kategorilerin gelişimlerini, değişimlerini, bağlamlarını, kuruluşlarını ve ele alınış yöntemlerini, hiçbirini atlamadan, kendince haksızlık etmeden, saptırmadan büyük bir titizlikle inceler. Bu incelemede en büyük vefayı ise Grundrisse’ye gösterir. Kitabının adının Marx’ın Kapital’inin Oluşumu olması, okura hemen Kapital’i çağrıştırsa da, bu yanlış olmamakla birlikte, Rosdolski’nin çok kapsamlı bir Grundrisse okuması yaptığı açıktır. Batıda bile çok geç bir tarihte yayımlanmış olan Grundrisse’nin, Rosdolski tarafından böylesine öne çıkarılmış olması, Kapital’in bütün ciltlerinde analitik bir tarzda sunulmuş olan kavramların ve kategorilerin, Grundrisse’de hepsi derinlemesine incelenmiş olmasa bile, incelenirken kusursuz bir diyalektik yöntemle ele alınmasından ötürüdür. Bu anlamıyla Rosdolski bize, Grundrisse okunmadan Marx’ın kavramlarını ve kategorilerini anlamanın hep eksik kalacağını anımsatır ve bizi okumaya davet eder.
Marx’ın değer, artı-değer, sermaye, emek, ücretli emek, meta, değişim değeri, kullanım değeri, kriz, üretim, dolaşım, yeniden üretim vb. bütün kavram ve kategorilerinin, yine Marx’ın bütün eserleri içinde nerede, nasıl ve hangi bağlamlar içinde ele alındığını bu kitapta bulmak mümkün. Bu yüzden Marx’ın Kapital’nin Oluşumu, aynı zamanda çok ciddi bir Marksist referans kitabı niteliği taşımaktadır.
Öte yandan bu kitap, Rosdolski’nin, iki dünya savaşı sonrasında ya akademiye sıkıştırılarak darlaştırılan ya da ekonomi politiğe indirgenerek sığlaştırılan Marksizmin içine girdiği krizin çözümü için attığı sessiz bir çığlıktır. Bu sessiz çığlık, yirminci yüzyılın ikinci yarısında Marksizmin krizine Marksizmin içinden çözüm bulma arayışına girenler tarafından fark edilmiştir. Otonom Yayıncılık, bu kitabı bu topraklarda, Rosdolski’nin sessiz çığlığına ses veren ve Marx üzerine muhabbet eden bir okumaya katkı sunmak üzere yayımlamıştır.
Marx'ın Kapital'inin Oluşumu
0 notes
dipnotski · 5 months
Text
John Holloway – Umutsuz Zamanlarda Umut (2024)
Holloway’in ‘İktidar Olmadan Dünyayı Değiştirmek’le başlayıp ‘Kapitalizmde Çatlaklar Yaratmak’la devam ettirdiği üçlemesinin sonuncusu olan ‘Umutsuz Zamanlarda Umut’, “durdurun şu treni” diyerek bizi kışkırtıyor. Tren kapitalizm, sürücüsü ise para. Dünyayı yok oluşa götürüyor bu tren. Biz de içindeyiz bu trenin, ama onun karşısında-ötesinde olma, o treni durdurma gücü bizde. Peki kimiz biz,…
Tumblr media
View On WordPress
0 notes
dipnotski · 5 months
Text
Adrienne Rich – Kadından Doğma (2024)
Adrienne Rich’in evrensel ve zamansız bir temayı işlediği ‘Kadından Doğma’ kitabı 1976 yılında yazılmış olmasına karşın, anneliği ataerkil düşünceden bambaşka bir düşünce ufkuna taşıması bakımından bugün halen güncelliğini koruyor. Eril zihniyetin kutsallaştırdığı, mitleştirdiği, idealleştirdiği ve tabulaştırdığı anneliği, etkileyici ve cesur bir bakış açısıyla ele alıyor. Annelik kurumunun,…
Tumblr media
View On WordPress
1 note · View note
dipnotski · 7 months
Text
Paolo Virno – Güçsüzlük (2024)
İster bir aşk ilişkisinde ister güvencesiz çalışmaya karşı verilen bir mücadelede olsun, bırakalım gerekeni ve arzu ettiklerimizi yapmayı, maruz kaldığımız şokları karşılamayı bile beceremiyoruz. Eylemin ve söylemin felce uğramasından doğan bir güçsüzlük, kapitalizmde yaşam biçimlerimizin temel özelliği haline geliyor. İşin garibi, bu güçsüzlük kullanılmayan, yani edime dönüşmeyen yetiler ve…
Tumblr media
View On WordPress
0 notes
dipnotski · 7 months
Text
Gilles Deleuze – Özneleşme (2024)
Deleuze’ün Vincennes Üniversitesi’nde Foucault üzerine verdiği derslerin ilk kısmı “Bilgi”, ikinci kısmını “İktidar” adı altında yayımlanmıştı. Deleuze, Foucault’nun düşüncesini bilgi, iktidar ve özneleşme olmak üzere üç eksenli bir düşünce olarak okuyacağını bize daha en başından söylemişti. Mesele yalnızca bu eksenlerin birinden diğerine nasıl geçildiği olsaydı, derslerin “Özneleşme” adını…
Tumblr media
View On WordPress
0 notes
dipnotski · 10 months
Text
Alexandre Matheron – Spinoza’da Birey ve Topluluk (2023)
Günümüzün en büyük Spinoza yorumcularından biri olan Alexandre Matheron, conatus teorisini merkeze alır ve politikayı bir güç ontolojisi olarak düşünmenin önünü açar. Bu kitabında da Spinoza’nın ‘Ethica’sı ile politik yapıtlarını bireylik ve ortaklık, birey ve topluluk kavramları yoluyla sistematik bir biçimde iç içe geçiriyor, tekil bireyler gibi politik toplumu da bir beden, doğrudan cismani…
Tumblr media
View On WordPress
0 notes
dipnotski · 1 year
Text
Ewa Majewska – Feminist Antifaşizm (2023)
Kürtaj, şiddet ve sömürü karşıtı feminist mücadelenin yeni örgütlenme biçimleri ve stratejileri neler olabilir? Tüm dünyada önce neoliberalleşme, ardından muhafazakârlaşma ile birlikte yükselişe geçen sağ/faşizan politikalar karşısında, bu soru belki de hiç olmadığı kadar mühim. Zira hedef tahtasında kadınlar, LGBTQ+ bireyler, göçmenler ve güvencesizler var. Yaşama ve bedenlere yöneltilen bu…
Tumblr media
View On WordPress
0 notes
dipnotski · 1 year
Text
Mustafa Demirtaş – Radikal Bir Yenilik Umudu (2023)
Badiou’nun “olay” kavramı üzerine düşünen bu kitap, olay siyasetini hâkim siyasete alternatif bir özgürleştirici ve eşitlikçi müdahale olarak ele almayı öneriyor. Bunu yaparken de başka bir dünyanın, yeni bir dünyanın olanaklılığını işaret eden olay kavramını yine Badiou’nun “İdea”, “örgütlenme”, “özne” ve “karar” kavramlarıyla ilişkilendiriyor. Böylece “olay”ın nasıl vuku bulduğunu, nasıl oluyor…
Tumblr media
View On WordPress
0 notes
dipnotski · 1 year
Text
Antonio Negri – Marx’ın Hareketi (2023)
Mücadelesinin her sıçrama anında Marx’ı kendine yoldaş bilen İtalyan Operaismo (İşçicilik) hareketi üzerine bir düşünme çabası bu kitap. Bu hareket, hem nesnelci ve erekselci Marksist geleneğin bakış açısından hem de sermayenin diyalektik ilişkisinden kopuşuyla kendi ontolojik farkını yaratır. İtalyan Operaismo hareketin özgünlüğü ve güncelliği üzerine düşünen bu kitap, neoliberal yeniden…
Tumblr media
View On WordPress
0 notes
dipnotski · 1 year
Text
Robert Sasso ve Arnaud Villani – Gilles Deleuze Sözlüğü (2023)
Bu kapsamlı sözlük Gilles Deleuze’ün orijinal terminolojisinin sistematik bir envanterini çıkarmasıyla çok önemli. Robert Sasso ve Arnaud Villani, her bir kavramın ayrıntılı bir tarihini, felsefi bir tartışma ve metinlerin bibliyografyası eşliğinde sunuyor. Sözlük, mevcut veya gelecekteki tüm Deleuze çalışmaları için eşsiz bir araç. Deleuze’ün felsefesinde, bireyler ve gruplar gibi, kavramlar da…
Tumblr media
View On WordPress
0 notes
dipnotski · 2 years
Text
LASTESIS Kolektifi – Korkuyu Ateşe Vermek (2023)
LASTESIS kolektifi, Şili’de kadına yönelik sistematik şiddeti protesto eden “Yoluna Çıkan Tecavüzcü” performansını ilk kez 2019 yılının sonunda sergiledi. Yazdıkları şarkı, sadece birkaç gün içinde dünyanın pek çok yerinde kadınlar tarafından sahiplenilerek sokaklara taşındığında feminist bir marşa dönüştü. Suç bende değil, Her nerdeysem, her ne giydiysem. Tecavüzcü sendin. Tecavüzcü…
Tumblr media
View On WordPress
0 notes
dipnotski · 2 years
Text
Gilles Deleuze – İktidar (2023)
Gilles Deleuze, Vincennes Üniversitesi’nde Foucault üzerine verdiği derslere 1985 yılının sonuna doğru, ona göre Foucault’nun düşüncesinin üç temel ekseninden ilki olan “bilgi”den başlamıştı. Derslerin 1986 yılının başına denk gelen bu ikinci kısmında ise, Deleuze ikinci eksen olan “iktidar”ın düşünce ve pratikteki süreksizlikler, dolambaçlar, kırılmalar, çarpışmalar, geri dönüşler, sıçrayışlarla…
Tumblr media
View On WordPress
0 notes