#Telgrafın Telleri

[onderdenizcavuslar]

Bir kitap okurken içime kor düştü, dün gece: "senin unutmuşluğunu affetmeyeceğim" diyordu Gülten Akın.

İnsan geçmişini düşündüğünde göğsünden vurulmuş hâlde evinin yolunu tutuyormuş. Sana uzunca çocukluğumdan bahsetmek isterdim lakin kavuşamadan, ayrılmıştık. İhtimalleri yitirdim evvel zaman. Dinler miydin fikirlerimi, hayata bakış açımı, çocukluktan bu yaşıma dek neler olduğunu? Bilmiyorum belki duymazdın başka bir düşün vardı belki o düşleri göremedik hiç.

Yitirmek sadece başlangıç, yaşanmışlıkların sonucu, daha iyi anlıyorum. Yitirdikten sonra başlıyor her şey. Sonra hiç var olmayacak birinin yokluğuna alışmaya çalışmakla geçti ömrüm. Günler geçti, ben hep o dünlere ait kalmış gibi yaşadım.

Düşünürken, içerken, ağlarken, yolumu kaybettiğimde evimden öyle uzaklaştım ki, geri dönmenin şimdi ihtimali bile yok. Aslında ben bir gün eve döneceğim diye yaşadım, biliyor musun?

O dönemimde sesin reçetesiz satılan en tesirli ilaçtı, sonsuza dek duyacak gibiydim. Bakışlarından düştüm bir gün uçuruma, çığa kapılıp belirsiz bir geleceğe yuvarlandım.

Ne zaman göğe yükselecek gibi olsam, iyi hissetsem veya mutlu olmaya yaklaşsam o düşüşümü düşünmeye başlıyorum, kaçınılmaz olduğu için. O intiharımdı. Ruhumun gidebileceği başka bir yer yoktu. Ruhum sıkışmıştı yeryüzüne. Çekmecede unutulmuş bir eşya gibi eskiyordum. Nasıl baş edebildiğimi sorma çünkü baş edemedim. Savruldum, yalpaladım, dağıldım. Bazı şarkılar köşe başında bekliyordu, hissetmek için çok içtim. Çok istemiştim, unutmayı. İçmek çözmedi unutuluşlarımı. Ellerini, yanık tenini, deniz kıyısında yürüme ihtimalini.

Öğrendim sonradan, insan çıktığı yolculuklarda en çok kendini terk etmek istiyor. Gidebileceğimden fazla yollar aştım, yine de sana ulaşamadım. Kör kuyu!

Yazmaya başladım. Telgrafın telleri koptu. Nefesim yetmedi, dilim lal oldu, ne diyeceğimi unuttum, olmayacağından emin olduğum ve ne olduğunu bilmediğim bir şeyi bile bekliyordum. Günler, aylar ve yıllar geçti böyle…

Hayattan çok sıkılmıştım, senden sonra yaşam anlamsızdı.

Beni anlatacak cümlelere ihtiyacım vardı. Bir şarkı çalıyordu o gece radyoda; "Bende bir resmin var yüzüme bakmıyor."

O gece çok içtim, çok ağladım.

[jotem]

Telgrafın telleri ne ,

[delilikulkesinden]

Telgrafın telllerine kuşlar mı konmuş 🎼 Ay yok öyle olmayacaktı. Trafik lambalarına mı kuşlar konmuş olacaktı (!).

[elifnurcihan]

İstanbul' da güvercin olmak

[onuuugcc]

Ama kuşlar öldü..

Sen yine de otur dinlen biraz.Gökyüzü durgun,karanlık,yaşam izi yok.

Sen yine de otur lütfen.Dur ne yapıyorsun böyle! Gözlerin kan çanağı olmuş.En son geçerken bir kuş vuruldu düştü ya.Israrla bakıp durdun gökyüzüne.

Ama kuşlar öldü.Kabullen o kuşun toprağa düşüşünü yaşadın ya.Son kalan can kırıntın da sert toprağa düştün yığıldın.Ama kuşlar öldü.Muhabbet kuşuydu.Muhabbet bitti..

Muhabbet! Ben çok yılımı vermek istemedim hiç ama çok yılımı aldı edebiyatçıyım biliyorsun.Muhabbet!

Bu kelimenin kökü hubb sevmek,sevgili..

Habibim!..

Muhabbet biter kuş ölür de niye bitmez yaşam.Bu ölümsüzlüğü ne yapayım dersin.Her günü ölüm olan hiç doğulmayan günler yaşarken.

Dilber muhabbetten neden kaçarsın der bu cümleleri yazarken kulağımda yanık acı sesi ile Erkan Oğur..

Kaçışı yok! Kuş olup uçarken seyrindi ölünce başka mı oldu şimdi..Yaşıyor..İçindeki kuşları vurmaya çalışıyorsun kendine öfkenden.. Gözlerini gökyüzünden al artık..İç yüzüne bak..İçine çevir gözlerini.. Söyle şimdi gökyüzü ile aynı değil mi..?.

Ama kuş öldü..Düştü diyeceksin..

İçine çevirdiğinde gözlerini

Düş'tü diyeceksin..

Düş'ünde seni vuran da bak burda..

Kendine kıymış kuş.

Kendi uçuşunu başkasından bilmiş, kendini eksik zayıf görmüş de uçuşuna benim dememişsin hepsi bu

Sertti toprak düşen can veren sendin.Bunu biliyorsun acından..

Ama o neşeleri parlaklığı o yumuşak kanatları hiç sahiplenmedin...

Şimdi hatırladın kendi düş'ün..

Kuş'kun olmasın..

Yeniden muhabbet edelim kendi kalbimizle..Bak nasıl havalanır süzülür yine...

Sen yine de otur dinlen biraz.Gökyüzü durgun,karanlık,yaşam izi yok

Düş'ünü hayra yor önce..telgrafın telleri hep bizim...

[plakpazaricom]

Ahmet Kaya - Hoşçakalın Gözüm

Plak İçeriği A1. Siz Yanmayın A2. Memleket Hasreti A3. Al Öfkemi A4. Telgrafın Telleri A5. Yakarım Geceleri B1. Karwan (Kervan) B2. Ada Sahilleri B3. Diyarbekir Hasreti B4. Hadi Bize Gidelim B5. Hoşçakalın Gözüm... Ürüne git https://plakpazari.com/magaza/33-devir-long-play/33-devir-long-play-yerli-yeni-baski-plak/ahmet-kaya-hoscakalin-gozum/?feed_id=815&_unique_id=60aa98749b09c Ürünlerimizi plakpazari.com sitesinden kredi kartı ile satın alabilirsiniz.

[omerfaruk89]

TELGRAFIN TELLERİ Telgraf tellerine kuşlar mı konar Herkes sevdiğine canım böyle mi yanar Yanıma gel yanıma da yanı yanı başıma Şu gençlikte neler geldi garip başıma Telgrafın tellerini arşınlamalı Yar üstüne yar seveni kurşunlamalı (Eminönü, Istanbul, Turkey) https://www.instagram.com/p/BxJ9uTZBj2J/?igshid=11g5iwlbcketd

[optipesimistyazar]

Umut Akyürek Telgrafın Telleri Şarkı Sözleri

Umut Akyürek Telgrafın Telleri Şarkı Sözleri adresi https://e-sarkisozleri.com/umut-akyurek-telgrafin-telleri-sarki-sozleri/

Umut Akyürek Telgrafın Telleri Şarkı Sözleri

Telgrafın tellerine kuşlar mı konar Herkes sevdiğine canım böyle mi yanar Gel yanıma yanıma da yanı yanıbaşıma şu gençlikte neler geldi cahil başıma

Telgrafın tellerini arşınlamalı Yar üstüne yar seveni kurşunlamalı Gel yanıma yanıma da yanı yanıbaşıma şu gençlikte neler geldi cahil başıma

Telgrafın direkleri semaya bakar Senin o ahu bakışın çok canlar yakar Gel yanıma yanıma da yanı yanıbaşıma şu gençlikte neler geldi cahil başıma

[jotem]

Telgrafın telleri ne ,

[sarkisozlerinametr-blog]

Telgrafın Telleri - Candan Erçetin

Telgrafın Telleri – Candan Erçetin

Telgrafın tellerine kuşlar mı konar Herkes sevdiğine de yavrum böyle mi yanar Yanıma gel yanıma da yanı yanı başıma Şu gençlikte neler geldi cahil başıma

Telgrafın tellerini arşınlamalı

Yar üstüne seveni kurşunlamalı Telgrafın tellerini arşınlamalı Yar üstüne seveni kurşunlamalı Yanıma gel yanıma da yanı yanı başıma Şu gençlikte neler geldi cahil başıma

[jotem]

Telgrafın telleri ne ,

[tekkisilikkoltuk]

Telgrafın telleri semaya bakar,

Senin o gözlerin çok canlar yakar...

[ezbe-blog]

Affeyle. Öylesi seviyordum seni ve böylesi saklamak istedim her şeyden. Ve arayabilmek her istediğimde sırf sesin için, seni bir ahizenin sarsak iletiminden duyabilmek için. Bildiğim, seni her daim saklayabileceğim yer burasıydı, affeyle.