Tumgik
#aşırı hız
failhatun · 2 years
Text
Trafik Kazaları İstatistikleri
Tumblr media
Ülkemizde her yıl bir çok insan ne yazık ki trafik kazaları nedeniyle hayatını kaybediyor. Can ve mal kaybıyla sonuçlanan trafik kazalarının nedenleri arasında dikkatsizlik, trafik kurallarının ihlal edilmesi, aşırı hız ve alkollü araç kullanımı gibi nedenler var. Bunun sonucunda ise telafisi imkansız sonuçlar meydana gelmekte, bir çok ailenin ocağı sönmektedir. İlginizi Çekebilir: Trafik Kazalarının Nedenleri Read the full article
0 notes
danimarka-manset · 2 years
Text
Avusturya’dan aşırı hız sorununa radikal çözüm
Avusturya’dan aşırı hız sorununa radikal çözüm
Avusturya’da aşırı hız yapan şoförlerin araçlarına el konulması planlanıyor. Hazırlanan yeni yasa taslağına göre, hız sınırını yüksek oranda aşan sürücülerin araçları açık artırma ile satılacak. Avusturya Çevre, Enerji ve Ulaştırma Bakanı Gewessler, yılda 450-500 sürücünün trafikte aşırı hız yaptığının tespit edildiğini söyledi. Avusturya Çevre, Enerji ve Ulaştırma Bakanı Leonore Gewessler,…
Tumblr media
View On WordPress
0 notes
marslordu · 2 months
Text
Aşırı hız yapan hayaller, gerçeklere çarparak durur.
657 notes · View notes
derya-deniz · 1 month
Text
Aşırı hız yapan hayaller gerçeklere çarparak durur!
#derya #deniz #alıntı
56 notes · View notes
mubarizhsmv · 11 days
Text
Aşırı hız yapan hayaller gerçeklere çarparak dururmuş)
36 notes · View notes
1sairbisikletle · 27 days
Text
Meursult'la Konuşmalar 50
Hello! Ben geldim.
Aşırı derece yoğun geçen birkaç haftadan sonra nihayet kendimi bir parça iyi hissediyor, işleri yoluna koymaya başladığımı düşünmek istiyorum. Mahallemizde bir spor kompleksi var, epey kapsamlı yüzmedir fitnessdir her şey var. Ama benim bütçemi aşıyordu önceden. Epey zamandır oraya gidip fiyat almayı düşünüyordum. Geçen gün aşağı mahalledeki Espressolab'e çalışmaya gitmek için scooter arıyordum. Baktım neredeyse o spor salonuna gelmişim, bunu bir işaret kabule dip gittim. 15 dk içinde bir yıllık üyelik yaptırmıştım. Haftaya muhtemelen Kepsut'a gideceğim ve biraz kalacağım için başlangıç tarihini 1 Ekim olarak belirledik. Bu sefer kararlıyım inşallah yeniden fit bir insan olacağım. Telefonda zayıfladığım zamanın fotoğraflarını görünce ağlayasım geliyor çünkü. Geçen de ofiste misafirlerle fotoğraf çektirmiştik, yarım dünya gibiyim resmen. Bitmesi lazım bunun.
Ofis demişken, yeni işim hız kesmeden devam ediyor. Beni mutlu eden bir iş, her gün ofise gitmem gerekmiyor sadece geliri çok değil. Yine de sıfırdan iyidir diye düşünüyorum. Kitaplarla içli dışlı olmayı ve ortaya çıkış sürecine dahil olmayı seviyorum, bir de az buçuk para getiriyor, daha ne? Bir yandan freelance işlerime de devam ediyorum. Akmıyor ama damlıyor işte. Düzelecek her şey, buna inanmak istiyorum.
O gün spor merkezine gitmeden önce kendi kendime hayatımı düzene sokma kararı almıştım. Çalışmaya gelince de bir yapılacaklar listesi yaptım. Fena gitmiyorum.
Duygusal olarak stabil miyim peki? Elbette hayır. Bu aralar çok zorlu geçiyor. Özellikle bir ara çok küçük bir şeyde istediğim gibi bir sonuç alamayınca çöktüm, epey müddet dizi izledim falan. Ama işlerimi hallediyorum bir yandan. Bu iyi. Arada düşeceğiz yapacak bir şey yok.
Tumblr media
Bu aralar hem fiziksel hem duygusal tahammülümün çok azaldığını hissediyorum. Sıcak beni haddinden fazla yoruyor, eskiden asla yorulmayacağım işler beni tüketiyor. Ya bir şeylerim eksik magnezyum falan ya da kabul etmek istemesem de yaşlanıyorum.
Geçen SATC karakterleriyle aynı yaşa geldiğimi fark ettim, böyle dan diye vuruldum bu gerçek tarafından. 32. Herkese 30 diyormuşum bir de onu fark ettim. Ne otuzu acaba ne otuzu? Neyse sakinim. Doğum günüme bir aydan az kaldı, yaklaştıkça geriyor.
Aylardır elime çini fırçası almadım. Kazadan beri yani. Elim hala iyileşmedi, en ufak harekette acıyor. Normalmiş. Neyse en azından basit tutma hareketlerini yapabiliyorum bu da bir şeydir.
Evet, hayat son zamanlarda böyle. Dökmek isteyip dökemediğim çok şey var. Bitkinim. Ama yapacak bir şey de yok. Hayırlısı.
9 notes · View notes
ziyapasa-01 · 1 month
Text
İstanbul Beşiktaş'ta aşırı hız yapan Dağlı Otel'in sahibi Furkan Dağlı, önce park halindeki araçlara sonra da Dila Karslı isimli yayaya çarptı.
Dila Karslı olayda ağır yaralanırken, Furkan Dağlı durmadan olay yerinden kaçtı.
Olaydan 4 saat sonra polis tarafından yakalanan Furkan Dağlı'nın 31 suç kaydı olduğu ortaya çıktı. 31 suç kaydı olan ve tam kusurla bir yayayı ağır yaralayan Furkan Dağlı, savcılığa bile çıkarılmadan emniyetten serbest bırakıldı. (Halk TV)
**@** ne demiş İstanbul fethine layık olan komutan Fatih Sultan Mehmet:
"aklı öldürürsen, ahlâk da ölür. akıl ve ahlâk öldüğünde millet bölünür. Kadı'yı satın aldığın gün adalet ölür. ADALETİ ÖLDÜRDÜĞÜN GÜN DEVLET DE ÖLÜR."
Tumblr media
8 notes · View notes
selcandy · 2 years
Text
Tumblr media Tumblr media Tumblr media
Bu çocuğu biliyo musunuz? Cameron Herrin, Florida’da aşırı hız yaparken bir bebekle annesinin ölümüne neden olup 24 yıl hapis cezası aldı. Tiktok başta olmak üzere pek çok platformda onun için fan sayfaları oluşturuldu, Cameron’a özgürlük hashtag’leri açıldı, insanlar onun için kendilerini paraladılar ve bunun bir “haksızlık” olduğunu hala söylüyorlar. Allah aşkına bu konuya biraz göz gezdirin, insanların şuursuzluğuna şok olursunuz.
Elbette iri mavi gözleri, muazzam kesilmiş dalgalı saçları olmasa herkes Jessica ve Lilia’yı hayattan koparan bu insana lanet okuyacaktı, firesiz bir biçimde.
Hibristofili diye bir “hastalık” var, literatürde doğrudan hastalık diye geçmiyor ama ben öyle demeyi tercih ettim. Bu kavramı Ümitcan Uygun olayları ayyuka çıktığında keşfetmiştim çünkü internette bir sürü hemcinsimin bu aşağılık herifle görüşmek, tanışmak için nasıl hala kıçlarını yırtabildiklerine anlam veremiyordum. Kadınlarda, vahşi ve acımasız erkeklere ya da seri katillere duyulan hayranlık ve cinsel dürtü olarak tanımlanıyor.
Ted Bundy, Richard Ramirez, Jeffrey Dahmer, Charles Manson gibi bir sürü kriminal tip, pek çok sanatçıdan daha geniş fan kitlelerine sahip ve büyük bir kısmı kadınlardan oluşuyor. Baktığında bu katillerin çoğu da hep kadınları katletmiş yani. Sadece erkekler için değil, annesini öldürüp duruşmalarda kendisini çeken kameralara tatlış tatlış poz veren Isabella Guzman da viral olmuştu hatırlarsanız, hatta “Sweet but Psycho” şarkısı o kızla bağdaştı artık iyice.
Bu parafilinin altındaki neden tam bilinmiyor ama arkasında hem narsisizmin hem de sevgisizlikten ötürü sevgi kavramını yanlış algılayıp tanımlamanın yattığı söyleniyor. Bana çok şey gibi geliyor, halihazırda bilinçaltında ölüm arzusu yatan insanların “şu beybi beni bi öldürse, ohş 🤤” sapkınlığı…
84 notes · View notes
bozusuruz · 6 months
Text
Ayt kimyada hız denge enerji o kadar sinir bozucu ki nefret ediyorum aşırı sıkıcı aptal konular
4 notes · View notes
masadakicezahukuku · 1 year
Text
aşırı hız yapan hayaller, gerçeklere çarparak durur, Mathilda.
Tumblr media
30 notes · View notes
tferyal · 4 months
Text
Tumblr media
😂😁😂😀 Temel, yıllar sonra biriktirdiğiyle elden düşme Murat 124 alır. Arabasıyla memleketine giderken araba arızalanır. Yolun kenarına çeker, motor kapağını açar, ne olduğunu anlamaya çalışırken bir Ferrari yanaşır: — Hayrola hemşerim, arabanın nesi var? İstersen senin arabayı benimkine bağlayalım, çekeyim ilk tamirciye kadar. Temel bu teklife çok sevinir. Ara halatı ile Murat'ı Ferrari'nin arkasına bağlarlar. Ferrari'nin sahibi genç uyarır: — Ben hız yapmayı çok severim. Eğer farkında olmadan aşırı hız yaparsam, sen selektör yap beni uyar! Temel: — Tamam! Yola koyulurlar. Bir süre sonra Ferrari gaza basmaya başlar, 60.80.100 derken, Murat124 arkadan selektör yapar. Ferrari durumu anımsar ve yavaşlar, bir sure sonra Ferrari yeniden gaza basar, 60, 80,100... Selektör yeniden anımsatır. Ferrari yavaşlar. Yolda bu şekilde ilerlerken bir Lamborghini Ferrari' ye yaklaşır: — Kapışalım mı? Ferrari yanıtlar: — Nesine? — 340 km. ötedeki benzinliğe ikinci varan, ilk varanın deposunu doldurur. Ferrari hemen onaylar ve yarışa başlarlar. 120, 140, 180, 220... O arada trafiği denetleyen helikopterdeki görevli polis, genel merkeze bilgi vermektedir: - Komiserim, şehrin kuzeyindeki yolda trafik güvenliği tehdit altında! 3 araç yarış yapıyor. Ferrari ile Lamborghini saatte 300 km hızla yan yana gidiyorlar, arkadan da Murat 124 onları geçmek için 10 dakikadır selektör yapıp yol istiyor!...😄😄😂😂😂😂😂
3 notes · View notes
Text
Oda arkadaşımın laptobuna final haftamda yanlışlıkla su döküp bozmuştum aşırı üzülmüştüm derdimi anlattığım ablaya "Böyle şeyler başıma gelince şaşırıyorum çünkü ben sanki bir hız treninin içindeyim ve böyle olaylar beni durakta beklemeye zorluyor oysa ki ben duramam." demiştim, o da demişti ki "Orası durak değil orası hayatın ta kendisi sen bir hız treni değilsin durup hayatı yaşaman lazım..." bu tarz şeyler söylemişti şimdi de aynısı oluyor hayat beni durakta durmaya zorluyor peki ya burası durak değil de hayatın ta kendisiyse?
2 notes · View notes
beyinsizadamm · 1 year
Text
"Aşırı hız yapan hayaller, gerçeklere çarparak durur." demiş Charles. Haklıymış.
5 notes · View notes
sonerabanoz · 1 year
Text
Tumblr media
Aşırı hız yapan hayaller, gerçeklere çarparak durur.
5 notes · View notes
doriangray1789 · 2 years
Text
HAYAL KURMAKTAN VAZGEÇME hayal kurmak çocuklar için rutin gençler için ikame, yetişkinler için zoraki düşünme biçimidir. bu düşünme biçimi günü gelene kadar çocukları bir masal dünyasına, gençleri zor olana tutkunluğa, yetişkinleri ise kolay olanı yapmanın rehavetine demirler. gerçekliği sınırlandırılmış dil ve düşüncenin devingen sınırsızlığının yarattığı uygun eylemde bulunabilme olanaksızlığından zihni kurtarmak bu bakımından insanın kendini bilmesinin ön koşuludur. hayal kurmakla hayalci olmak birbirinden dağlar kadar farklı şeylerdir. haliyle bunların sadece vazgeçme eşikleri değil mayalandıkları beşiklerinden gerçekliğe tosladıklarında oluşan morartı şişliklerine değin her bir şeyleri farklıdır. vazgeçmek kendini ya pes etmeye ya da sktir etmeye yaslayan çabalamayış ve/veya çabalayamayış halinin hissedişteki döşeğidir. vazgeçen bunu ya önemsemediğinden ya da vazgeçildiğinden kaynaklı yapar. nasıl ki gözlerine baktığınız biri sizi görmedikçe görüşmüş olmuyorsunuz aynı şekilde vazgeçtiğiniz şeyi kendinize ait kılamamışsanız ondan da vazgeçmiş sayılamazsınız. hayal kurmaktan top yekun bir vazgeçme teknik olarak mümkün değil iken hayalci biri olmaktan vazgeçme mümkündür. bunun eşiği hayalin gerçeğe çarpıp ufalanmasıdır. eşyaların uçtuğunu ejderhaların olduğunu anne babasının en güçlü insanlar olduğunu sanan bir çocuğun hayal dünyası dünyaya uyum adına gerçeğe sürte sürte törpülenerek bir havuç gibi ömür salatasının içine rendeleniyorsa orada önemli olan salatanın tadıdır. tek başına havuç maydanoz ya da domatesin değil. hayal ve tasavvur etmek de birbirinden farklıdır. çünkü bu iki kavramın gerçeklikle aralarında olan mesafe hem nitelik hem nicelik olarak farklıdır. biri tasvirdir kök olarak diğeri ise hülya. hayal kurmaktan vazgeçme eşiği şayet tasviri dahi mümkün olmayacak olan hayallerden vazgeçme eşiği ise orada bu ne derece yüksekse kişinin kendi gerçekliği karşısında duyduğu ızdırap ve kaçma isteği hiç şüphe yok ki o derece yüksektir. Hayal kurmaktan vazgeçme eşiği: kişi ile yaşama sevinci arasındaki köprülerin yavaştan atılmaya başlandığını gösteren eşiktir.. karşıt düşünce: hayal kurmaktan vazgeçmeyeceksin. hayaller ve o hayallerin gerçekleşme umududur insanları ayakta tutan. tutunmaktan vazgeçmeyeceksin. o hayaller kimi zaman gerçekleşmesi imkansız idealler, kimi zamanda içi boş hülyalar olacak ancak akıl sağlığın yerinde olduğu müddetçe onların peşinden koşmaktan caymayacaksın. çünkü o hayallerdir seni ayakta tutacak olan, bir cesetle arandaki farkı sağlayan... bende ki vazgeçme değil daha çok unutma, yok olma evresinde sanırım. elimden geleni yapıyorum... bir sözü hatırladım: ''Barışa açılan kapalı kapı yoktur sadece yanlış anahtar vardır'' kurulacak çok hayal var aslında seni bekledim, ajanda çok kabardı hatırlamak adına kestiğim kupürler ve notlardan. madem ki kaderimde uzaksın içimde kaybolmadan ve içinde kaybolmadan hayaller kelimelerle hayat bulsun bir kez de olsa ışığı görsünler
bir kavşaktayım. yol ayrılmakta. biliyorum ki seçeceğim yol , hayattaki pişmanlıklarımı bir nebze olsun azaltacak. gitmeli, buradan , bu şehirden , bu hayattan. başka çaresi yok..
Bukowski’nin ne dediğini hatırla:  "aşırı hız yapan hayaller, gerçeklere çarparak durur."
Lev Nikolayeviç Tolstoy- İnsan ne ile yaşar (kitabın incelemesi arşivimde var )
’‘Kıvılcımı söndürmezsen, ateşi zapt edemezsin... ‘‘  "İnsanlar, kendilerine baktıkları için yaşadıklarını sansalar da aslında sadece sevgiyle yaşadıklarını anladım. Seven kişi, Tanrı'ya yaklaşır ve Tanrı da ona yaklaşır. Çünkü sevgi Tanrı'nın ta kendisidir."  Kalbine bir sor, böyle yaşanır mı hiç?  Anladım ki, insanlar kendilerini düşünerek yaşıyor gibi görünse de, hakikatte onları yaşatan tek şey sevgidir.
youtube
Birinden kötü bir söz işitirsen sessiz kal, kendi vicdanı rahat bırakmasın o kişiyi
Tumblr media
2 notes · View notes
konnektom · 2 years
Text
Selahattin Duman dan muhtesem bir yazı.
Bizim memlekette evli erkek karısından on yıl önce ölüyor.."
Ortalaması bu..
Lafı tersine çevirirsek "Kadın kısmı ortalama olarak kocalarından on yıl
daha fazla yaşıyor.."
Batı'da böyle on yıllık fark yaratan, geniş aralıklı bir hayat ortalaması
yok.. Bizde var.. Demek ki bizim kadınlar daha kıyıcı..
***
Laf beyliktir ama tekrarlamakta mahzur yok..
Kadının hayatı evlendiği gün başlar, erkeğinki de nikâh masasında biter..
Ondan sonrası besbelli "bitkisel hayat" gibi bir şey..
Nikâh defterine imza atıp da zamanı geriye doğru saydırmaya başladın mı
bileceksin ki kurtuluşun olmayacak..
Kadın teknik olarak "başının etini yemekten" başlayıp, bütün vücut
hücrelerinin birer birer hakkından gelecek..
Çareyi öte dünyaya firar
etmekte bulacaksın..
"Yok daha neler.. Benim karım öyle değildir.." demeyin.. Başınıza geleceğin
farkına bile varmazsınız..
Gerçi bazı belirtileri vardır ama erkek kısmısı nedense bunu hep hafife
alır..
*ERKEN TEŞHİS*
Evli bir kadın, kocasını başkalarının yanında eleştirmeye başladı mı bilin ki süreç de işlemeye başlamıştır..
En hafifinden bir eleştiri "Bizimki çok yumuşak başlı.. Hakkını hiç
aramaz.." türünden bir laf sokma mesela..
Başlangıçta dozlar hep küçüktür..
"Alışveriş yapmayı bilmez ki.. İlk gördüğünü alır.."
"Bir gün de çocuklarla o ilgilense.."
"Anasının ağzının içine bakar.."
Erkeğin bünyesi bu laf sokmalara bağışıklık kazandıkça kadının verdiği doz artar..
Evliliklerde "Senin için saçımı süpürge ettim.." lafına gelindiğinde bilin
ki o lafın muhatabı olan erkek, erken gidicidir..
Evlilik ilişkisinde erkek de kavga eder.. O da ağzına geleni söyler.. Lakin
erkeğin kavga anındaki saldırıları Kandil Dağları'na yapılan hava hücumları gibidir..
Arka arkaya beş on sorti, ondan sonra hız kesilir..
Kadının saldırısı ise düşük yoğunlukta ve süreklidir.. Şiddet içermeyen ama
insanın içine koyan beş on cümleyi her gün erkeğin bünyesine verir..
Tahribat belli olmasa da her küçük saldırıda erkek binlerce vücut hücresi
kaybeder..
Orta yaşlarda günlük hücre kaybı ortalama yüz eli bin ise kadının sistemli
saldırıları sayesinde bu günde iki yüz elli bin ortalamaya çıkar..
Nüfus istatistiklerimize yansıyan "on yıllık hayat farkını" ortaya çıkaran
da bu aşırı hücre kaybıdır..
***
Televizyonlardaki evlilik programlarını izleyin..
Elli, altmış yaş aralığındaki kadınların çoğu kocalarını öbür tarafa teslim edip gelmişler..
Aynı yaş aralığında olup da eş arayan erkeklerin çoğu boşandıkları için
oradalar..
Hâlâ evlenmek için programdan programa gezinmeleri ise bir önceki
nikâhlarında bünyelerine giren "evlilik virüsünün" etkisinden..
Erkeğin erken yolcu olmasına sebep olan bu virüsün diğer yan etkisi de erkeği sersemletmesi.. Veya mevcut sersemliğini ikiye katlaması..
Erkeğin zaman zaman kendini mutlu sanması da bu sebeptendir..
Demek ki bu virüs kafa da yapıyor..
*ŞARTIMIZ VAR..*
Evlilikte tartışma kaçınılmazdır..
Erkek sersem gibi bu tartışmalara dalarsa, bünyesindeki hücre kaybı daha çok olur..
Burada haklı olup olmamak önemli değildir..
İşin doğrusu şudur:
Erkek hatalıysa, lafı gevelemeden bunu itiraf etmelidir..
Kadın hatalıysaerkek susmalıdır..
Bunu söylemekten dilimde tüy bitti ama tekrarında fayda var..
Evlilik ilişkisinde kadın tavuk ise erkek solucan kapasitesindedir..
Tavukla tartışan solucan hep kaybeder..
İyisi mi susup, ömrü uzatmaya bakmalı..
Şimdiii.. Kadınla yaşamayı seçen erkek için hiç mi umut yok, diye
soracaksınız..
Erkek kısmısının "gönüllü hayat koçu" olarak söyleyeyim, var..
Ama şartabağlı..
O şartları da Çin'de yaşayan bir bilge kişi belirlemiş..
Çinli bilge kişi evlenmeye niyetlenen erkeğe beş önemli tavsiyede bulunuyor..
"Bulacağın kadın hem evde marifetli olsun hem de sana kendi işinde yardım edebilsin..
Aynı zamanda kendisi de zengin olsun.."
(Tövbe estağfurullah.. Sövdürecek beni..)
"Bulacağın kadın esprili, şakacı, gülmeyi ve güldürmeyi bilen biri olsun.."
(Konservatuarların çevresindeki kafelere dadan mı demek istiyor acaba?)
"Bulacağın kadın güvenilir olmalı ve yalan söylememeli.."
(İyi de evlenmeden önce nasıl test edeceksin?)
"Bulacağın kadın yatakta da iyi olmalı.. Bunu sevmeli.."
(Bu da bir çeşit piyango.. Geldik en önemli şarta..)
"Bulacağın bu dört kadın birbirini tanımamalı.."
(Oley be!)
Ne öğrendik şu anada kadar?
Biiir..
Ya doğru seçimler yapıp, seçtiğin kadınları yüz yüze getirmeyeceksin..
İkiii..
İmkânsızlıktan veya yeteneksizlikten tek seçenekte kalmışsan,
tartışmayacaksın..
***
Erkeğin kadınla tartışma kapasitesi sınırli olduğundan bu tür zorlamalar aşırı hücre kaybına sebep olur..
Kadında ise bu yetenek sınırsızdır..
Çünkü kadının kasnak (basen) dediğimiz nahiyesi erkeğinkinden daha yağlıdır.. Burada "Steatopoji" dedikleri kıç yağı bulunur..
Aynı yağ devenin hörgücünde de vardır.. Deve bu sayede on dokuz gün su içmeden çölde yürüyebilir..
Kadın da o yağ sayesinde çıkan bir kavgayı, hiç yorulmadan, o yağdan beslenerek günlerce sürdürebilir..
Anladınız mı şimdi?
Haaa! "Benim popom da fena değildir.. Kavgadan, tartışmadan kaçmam.."
diyorsanız o başka..
Dötüne güvenen borazancıbaşı demişler..
5 notes · View notes