Tumgik
#atıştırmalıklar
sadekadinlarr · 1 year
Link
Bu bar diyet uygularken sizi daha uzun süre tok tutar. İşte evinizde kolaylıkla hazırlayabileceğiniz bu diyet bar tarifine hep birlikte bakalım...
0 notes
tarifalpisir · 2 years
Photo
Tumblr media
🤩 Gece bazen mideniz kazınır değil mi? İşte öyle bi anlardan birindeyiz😊 Ne yesek derken menü kendiliğinden oluştu😂 Siparişi beklemektense en hızlı yaratıcı menü bu dedik 😉 #Evyapımı patlıcan ve biber közlemesi sosu, #tambuğday ekmeği, Sıcacık bir finacan #çay … Afiyet olsun🙃 Muhteşem tarifleri de https://www.tarifalpisir.com sayfamda bulabilirsiniz. #akşamkaçamağı #neyesem #neyesek #atıştırmalık #atıştırmalıklar #neyesek #geceatıştırması #tarifalpişir #yemektariflerim #yemektarifi #yemekrium (Muğla,Marmaris,Bozburun) https://www.instagram.com/p/CiqO68iL59A/?igshid=NGJjMDIxMWI=
0 notes
gozdehaber · 3 months
Text
Kayıtlı Diyetisyenlere Göre En İyi Protein Barları
Çoğu beslenme uzmanı, bütün gıdalardan oluşan bir diyet oluşturmayı tavsiye etse de, en iyi protein barlarının da bir zamanı ve yeri vardır. Bu paketlenmiş ürünler protein alımınızı artırmanın kolay bir yolunu sağlamakla kalmaz; Bir içecek veya smoothie içinde hazırlanması zaman alabilen protein tozlarının aksine, bunlar kolaylıkla taşınabilir ve hareket halindeyken doldurulabilir. Top Nutrition…
Tumblr media
View On WordPress
0 notes
Text
Sağlıklı Atıştırmalıklar
Sağlıklı atıştırmalıklar sayesinde çok daha faydalı öğünler oluşturulabilir. İnsanların temel ihtiyaçlarından biri olan beslenme için çeşitli ürün seçenekleri bulunur. Öğünler arasında tercih edilen atıştırmalıklar için sağlıklı alternatiflerin değerlendirilmesi gerekir. Hem daha doyurucu hem de zararlı maddelerden uzak gıdalardır.
Sağlıklı Atıştırmalıklar Nelerdir?
Kurutulmuş gıdalar, en sık şekilde tercih edilen atıştırmalıklar arasında yer alır. Meyvelerin taze şekilde tüketilmesinin yanında özel ortamlarda ve uygun koşullarda kurutulmuş meyveler de tercih edilir. Sağlıklı atıştırmalıklar konusunda kafa karışıklığı yaşayan kişiler, şeker ilavesi bulunmayan ve taze meyvelerden üretilen kurutulmuş gıdaları tercih edebilir. İçinde bulunan lif kaynağı ve zengin vitaminler ile atıştırmalık seçeneğine en ideal gıdalardan biridir.
0 notes
0 notes
gorunum · 1 year
Text
Girnutfindik - Mega+
Giresun fındık, Türkiye'nin Giresun ilinde yetişen özel bir fındık çeşididir. Tatlı ve fındıksı lezzetleriyle tanınırlar, bu da onları pişirme ve pişirme için mükemmel kılar. Lezzetli atıştırmalıklar yapmak için kavrulabilir veya kabukları soyulabilir veya kek, kurabiye ve diğer tatlılar gibi tariflerde kullanılabilirler. İster sağlıklı bir atıştırmalık, ister favori tarifinize ekleyecek bir malzeme arıyor olun Girnutfindik , sizlere bu konuda en iyi hizmeti sunmaktadır. Eşsiz lezzetleri ve dokuları ile bilinen fındıklar, onları atıştırmalıklar ve tatlılar için popüler bir seçim haline getiriyor. Kavrulmuş fındık veya kabuklu fındık arıyor olun, taze ve lezzetli fındıkları sizlerin önüne getiriyoruz. İster tariflerinize eşsiz bir lezzet katmak, ister sadece atıştırmanın tadına varmak isteyin, fındık , iç fındık ve benzer ürünlerin satışını yapan Girnutfindik tam size göre!
1K notes · View notes
tipitip213 · 29 days
Text
Bir gecelik ilişki
Anlatacağım hikaye birkaç ay önce yaşanmış gerçek bir olaydır. Bir seminer için şehir dışında bulunduğum bir hafta sonu, dinlenmek için girdiğim bir kafede kahve içerken tanıştım Fatma ile. Otuz yaşında, ince yapılı, beyaz tenli, kumral uzun saçlı, gösterişsiz giyimli bir kadındı.
İlk bakışta aşırı güzel bir kadın gibi olmasa da nasıl olduysa ilgimi çekmişti. O şehirde üniversite okumuş ve sonra oraya yerleşmiş olduğunu söylemişti. Aslen mutaassıp bir ailenin kızıymış. Daha önce bir sevgilisi olmuş ve ailesi onun ile evlenmesine karşı çıkmış, sonra tek başına devam etmiş hayatına.
Nasıl oldu ise sohbete daldık, o sırada sadece hafta sonu için orada olduğumu, sonra geri döneceğimi, zaten evli olduğumu söyledim; bu konuda yalan söylemeye gerek görmedim. Sohbetimizin kahve ile sınırlı kalmamasını, beraber bir şeyler içmek istediğimi söyledim.
Atıştırmalıkları güzel ve kokteyl menüsü zengin bir mekana geçtik, içeceklerimizi sipariş ederek muhabbete devam ettik. Anlattıklarına bakılırsa masum bir tarzı vardı, fakat muhafazakar ailelerin kızlarının masum rolü oynamayı iyi bildiklerini bilirim.
Alkolün etkisi belirginleştikçe birbirimize daha samimi davranmaya başlamıştık. Ayrıca, özgüveni çok yüksek bir kız olmadığını da kısa sürede fark etmiştim. Saat akşam sekize doğru gelirken,
"Buradan kalkalım, manzarası güzel olan daha başka bir yere götüreceğim seni!" dedim. Taksiye bindik ve kaldığım lüks oteldeki odama geldik. Odaya sipariş ettiğim şarap ve atışt��rmalıklar ile deniz manzarasına karşı balkonda oturduk. Şaraplarımızı yudumlarken sohbete kaldığımız yerden devam etmeye başladık...
"Ben aslında bu kadar çok içki içmem!" dedi. Ben de,
"Sana yapacaklarımı bilsen içmen gerektiğini de bilirdin!" dedim ve güldüm. Sözlerimi tuhaf bulduğu belliydi, ama pek de üzerinde durmadı; o dakikadan sonra ne olursa olsun o gece benim olduğunu bilerek geldiği belliydi.
Tuttum elinden, ayağa kaldırdım ve dudaklarına bir öpücük kondurdum. Dokunuşlarıma heyecanlı ama uyumlu karşılıklar veriyordu. Odaya geçtik. Onu çırılçıplak kalana kadar soydum, ama kendim soyunmadım. Utangaç ama itaatkar şekilde karşımda duruyordu.
Vücudu ince, göğüsleri küçük, teni beyazdı. Şöyle bir kendi terafında döndürüp sırtına ve götüne göz attım, fena değildi. Ona bir eşya gibi davranıyor ve kendisini öyle hissetmesini sağlıyordum.
Vücudunu okşuyor, göğüslerini sıkıştırıyor, götüne tokat atıyor, boynunu sertçe tutuyor, göğüs uçlarını ısırıyor, belini kavrıyor, saçlarını tutuyor, bacaklarını okşuyordum. Kendisini tamamen edilgen hissetmesini istiyordum.
Bir süre sonra istediğim kıvama gelmişti. Diz çökmesini sert bir ses tonuyla ve emir kipinde söyledim. O önümde dizlerinin üstünde dururken soyundum ve kalkmış yarağımı ağzına yüzüne sürtmeye başladım. Sonra ağzına verip yalamasını ve emmesini izledim. Tecrübeli olduğu belliydi, ama çok da iyi sakso çekemiyordu.
“Sikimi iyice ıslat bebeğim. Aksi takdirde canının yanacak. Çünkü amına tek hamlede gireceğim”
Yaptığı oral seks işlemine ara vermeden, kaygılı ama kabullenmiş bir şekilde gözlerime bakarken sikimi daha da ıslak şekilde yalamaya özen gösteriyordu.
Ayağa kaldırdım ve yatağa sırt üstü yatırdım. Misyoner pozisyonunda üzerine uzandım ve yarağımı amına hizalayıp tek hamlede girdim. Canı yanmıştı, bunu görebiliyordum. Sessizce inledi ve içine aldı.
Sikerken boynunu ve göğüslerini emiyordum. Bazen bacaklarını sıkıştırıyor, bazen onları omzuma alıyordum. Hafif hafif inliyor ve sikilmenin tadını çıkartıyordu.
Uzun uzun sikilmek isteyeceğini tahmin ediyordum, çünkü böyle gösterişsiz kızlar saçma sapan ve genelde beceriksiz erkeklerle yattıkları için uzun süren cinsel ilişkiye hasret oluyorlardı. Erken boşalmayan, kaslı ve yakışıklı bir adam olarak Fatma için adeta bir nimet sayılırdım.
Yaklaşık yarım saat sikip göbeğine ve göğüslerine boşaldım. Sonra şarabımı getirmesini istedim. Getirdi ama yatağa tekrar girmesine izin vermedim. Ben yatakta oturarak kadehimi yudumlarken onun ayakta beklemesini istiyordum.
Sessizce bekliyordu, ki muhabbete devam etmeye başladım. Kültür seviyesi hiç de düşük değildi; müzikten ve edebiyattan anlıyordu, bu da benim hoşuma gitmişti. O sırada halen ayakta idi.
Uzunca bir sohbetten sonra götünü sikeceğimi ve orayı hazırlamasını söyledim. Şaşkın ve biraz da korkulu şekilde baktı ve itiraz etmeden banyoya gitti. Giderken de,
“Duş al ve üzerindeki döllerimi de yıka!” dedim. Daha önce anal seks yapıp yapmadığını sormadım, ama sorsam eminim ki hiç yapmadığını söylerdi, çünkü masum görünmek isteyen kadınlar öyledir...
Banyodan geldi ve nasıl hazırlık yapması gerektiğini bilmediğini söyledi. Gülümsedim ve onu tekrar dizlerinin üzerine çökmeye yönlendirdim. Fakat bu defa önce taşaklarımı yalamasını ve ben söyleyene kadar sikime dokunmamasını söyledim.
Taşaklarımı yalarken dilini, dudaklarını, ağzını yüzünü izliyordum. Çenesi ve taşaklarım tükürük içinde kalmıştı, bu beni daha da tahrik ediyordu. Sonra kalkmış yarağımın başını ağzına verdim.
Bolca tükürük ile yavaş yavaş yalamaya devam etmesini söyledim. Yorulduğu belli oluyordu ama ben söylemeden yarağımı ağzından çıkarmasına izin vermeyeceğimi anlamıştı.
Sonra elinden tutup kaldırdım, banyodan şampuan getirmesini ve yatağa domalmasını söyledim. Yavaşça gitti, şampuanı getirdi. Yatağa domaldığında kafasını çevirmiş ve bana bakıyordu, korkuyor gibiydi.
Şampuanı aldım ve göt deliğine döktüm. Sonra baş parmağımı götüne soktum ve şampuanı içeri doğru sürdüm. Fakat çok da uğraşmadım, çünkü canının biraz yanmasını da istiyordum. İtaatkar bir şekilde ama bir yandan da çırpınarak göt vermesini istiyordum.
Arkasına geçtim, bir elimle saçlarını sımsıkı tuttum, diğer elimle yarağımı göt deliğine yasladım. Korktuğunu anlamamak mümkün değildi, vücudu titriyordu. Götüne itince acı dolu bir ses ile inledi.
Deliği aşırı dardı, zorla girmiştim. Tüm o teslimiyetçi tarzına rağmen refleks ile öne doğru kaçmaya çalıştı, fakat bunu tahmin ederek saçlarından öyle sert tutmuştum ki, pek de kaçamıyordu. Hiç beklemeden sikmeye başladım.
“Ahh… Yavaşş… Lütfen…”
Sesi neredeyse ağlayacak gibi geliyordu, ama o durumda ona acımam mümkün değildi, çünkü zevkten göklerde uçuyordum.
Acı inlemeleri zaten devam ediyordu, fakat ben bir yandan saçlarını çekerken diğer elimle de götünün yanaklarına sert tokatlar atıyordum. Her tokat attığımda çığlık atıyor ve bir yandan da vücudu kasılıyordu.
Her kasılmada götü de kasılıyor ve deliği sikimi sımsıkı sarıyordu. Bundan dolayı da canı ayrıca yanıyordu. Çaresiz şekilde göt siktirmesi, içimdeki hayvanı daha da tahrik ediyordu. Ağlamıyordu, ama saçlarından tutup kafasını yana doğru çevirince yüzündeki ıstıraplı ifadeyi görmüştüm. Dedim ya, canını yakmak hoşuma gidiyordu...
Götünü o pozisyonda ne kadar süre siktim bilmiyorum, ama yorulduğu halde acı sesleri kesilmemişti, belli ki götü bir türlü alışamıyordu. Son bir hareketle saçlarından kendime çektim ve hırlayarak götünün içine boşalmaya başladım.
Sarsılarak ve sert darbeler ile boşalıyordum. Sonra bir süre içinde bekledim, hareketlerim yavaşladı, son olarak sikimi götünden çıkardım. Göt deliği belirgin şekilde tahriş olmuş, hatta bir miktar açık da kalmıştı.
Bir süre uzandık, sonra beraberce duş aldık ve tekrar yatağa geçtik. Uyumadan önce sırtıma güzelce bir masaj yapmasını istedim. Tüm yorgunluğuna karşın yaptığı masaj beni oldukça rahatlatmıştı.
Sabah uyandığımda o halen uyuyordu. Götünü elimle ayırıp baktım, deliği kıpkırmızıydı. Sabah ereksiyonu ile semsert olmuş sikime biraz şampuan sürüp arkasına geçtim ve o yüz üstü yatarken arkasından amına yavaşça girdim.
Yarağımın vajinasını bir anda doldurmasıyla uyanmıştı. Ellerini arkasında sıkıca tutarak amını sertçe sikmeye başladım. Kısa süre sonra yarağımı amından çıkartıp üzerine biraz daha şampuan sürüp bu defa göt deliğine doğru ittim.
Yarağım göt deliğine girerken Fatma'dan, "Ihhh!" sesi geldi, ama önceki gece olduğu gibi acı çekmiyordu. Acıktığım ve kahvaltıya gitmek istediğim için hızlıca siktim ve götünün içine boşaldım.
Geceye nazaran çok daha sakin bir seks olmuştu. Duşa girip çıktık ve sonra kahvaltıya geçtik. Kendisini parçaladığımı, hiç böyle tutkulu bir şey yaşamadığını, benimle olmaktan çok zevk aldığını, ama götünü sikmemden haz duymadığını söyledi.
Ne hissettiği ile ilgilenmediğimi beden dilimden anlıyordu, ama bana serzenişte bulunamayacağı ve bana itiraz edemeyeceği hissini o sırada bile yaşıyordu.
Telefon numaramı, soyadımı ve bana ait başka bir iletişim bilgisini de kendisine vermedim. Aynı gün öğleden sonra evime dönmek üzere ayrıldım. Bir daha görüşmedik!
36 notes · View notes
thbcway · 20 days
Text
TGCF Ekstra Bölüm 245, Fenerler ve Bilmeceler, Yuanxiao Gecesi - Yuanxiao'nun tadı yeniden birleşmenin tadıdır!
Yuanxiao Festivali, gün batımından beri güzel bir geceydi.
Her ne kadar baharın başlangıcı sayılsa da kış henüz uzak değildi ve rüzgar sert ve soğuktu. Xie Lian yolun kenarında yavaşça yürürken kocaman bir çuvalı kaldırdı, yüzünde rüzgardan dolayı hafif bir kırmızılık vardı.
Çuvalın içinde az önce topladığı bir yığın hurda vardı. Bunların bir işe yarayıp yaramayacağını bilmiyordu ama işe yarayıp yaramadığının önemi yoktu, bundan sonra tek geçim kaynağı bu olacaktı. Çok geçmeden yol kenarında bir tezgahla karşılaştı.
Tezgahın adı "Heji Xiaoshi" idi ve bazı atıştırmalıklar ve küçük tadımlık atıştırmalıklar satılıyordu.
Tezgah sahibinin üç kişilik ailesi, ara sokağa doğru yerleştirilmiş küçük bir masada oturuyordu.
İnce yapılı ve oldukça güzel bir bayan, sıra sıra masaların arasında koşuşturuyordu; Tezgah sahibi ona telaş yapmayı bırakıp masaya oturması için seslendiğinde onu dinlemedi, bunun yerine sadece "Yakında orada olacağım" dedi, sesi bir sarıasma kuşunun çağrısını andırıyordu. Müşteriler diğer masalarda ikişer üçer otursalar da, bir süre sonra eve dönmeden önce hepsi gelip geçen genç hanımlar için oradaymış gibi oturup rahat bir şekilde sohbet ediyorlardı. Sonuçta bugün Yuanxiao Festivali'ydi.
Tezgahın önünde küçük bir tencere vardı. Tencerenin içindekiler şunlardı - yüksek bir sıcaklıkta kaynayan beyaz, yuvarlak, parlak, küçük nesneler - onun adımlarını yavaşlatmasına neden oldu.
Xie Lian içinden şunları söyledi: "Ah, bu yuanxiao.”
Küçükken, her Yuanxiao Festivalinde, Xianle'nin kralı ve kraliçesi onunla birlikte bir Yuanxiao yemeği yerdi.
Xie Lian aşırı derecede seçici bir yiyiciydi ve Yuanxiao'yu sevmiyordu. Ünlü aşçıların yaptığı, altın ve yeşim tabaklarda kendisine sunulan minik lezzetler bile hoşuna gitmiyordu.
Çok tatlı olmalarından, onları yerken dişlerine tuhaf bir his vermelerinden hoşlanmazdı; bunu da yemezdi, onu da yemezdi; birkaç ısırık alırdı ve onlarla işi biterdi.
Daha sonra, biraz büyüdüğünde ve Taicang dağına kaçtığında, Yuanxiao Festivali için sadece ara sıra eve gitti ve sonuç olarak sadece birkaç öğün yemek yedi. Şimdi bunu düşünen Xie Lian, yuanxiao'nun tadının tam olarak nasıl olduğunu hatırlayamadığını fark etti.
Xie Lian tezganın yanından dikkatli bir şekilde birkaç bakış attı, büyük, çirkin çuvalı dikkatli bir şekilde omzundan indirdi ve sonunda dikkatli bir şekilde tezgaha doğru adım attı.
Hasır şapkasını çıkardı ve elinde tutarken şöyle dedi: "Patron, bir kase Yuanxiao alabilir miyim? Burada var mı ondan?”
Tezgah sahibi oldukça yaşlıydı ve Xie Lian'a baktı ama o cevap veremeden o ince yapılı, genç bayan gülümseyerek cevap verdi: "Evet, önce oturun!". Bunun üzerine aceleyle bir kase hazırladı. Xie Lian tezgah sahibinin başını salladığını gördü. Bunu tuhaf buldu ve bunun başkalarını rahatsız edecek kadar kirli göründüğünden mi olduğunu merak etti ve kıyafetlerini incelemek için kasıtlı olarak aşağıya baktı. Kirli olmadığından emin olduktan sonra biraz rahatladı ve "Neden öyle bakıyorsunuz?" diye sordu.
Eğer tezgahtar o çuvalı onun buraya getirmiş olmasından hoşlanmazsa, çuvalı dışarıya koyacağını düşündü. Ama tezgahtar ona bir kez daha baktı ve başını sallayarak şöyle dedi: "Çok yazık. Ne kadar acınası.”
Xie Lian dedi ki: “Ah? Ne Dediniz?”
Tezgahtar, "Yuanxiao Festivalinde, soğukta ve açık havadaki bir tezgahta sadece tek bir kişinin oturup, yuanxiao yemesi kesinlikle çok acınası bir durum." dedi.
“…..” Xie Lian, "Böyle olma.. İşinle neden ilgilenmiyorsun?" dedi.
Tezgah sahibi onunla daha fazla konuşmadı ve kaseleri toplamaya başladı. Bir süre hala orada oturduktan sonra Xie Lian etrafındaki insanların onu incelediğini, daha doğrusu onu ve yanındaki olağanüstü ve beklenmedik derecede büyük çuvalı incelediğini hissetti.
Tezgah sahibinin kızı, sanki içindeki büyük eşyaların ne olduğunu merak ediyormuş gibi çömelerek çuvalı kurcalamak için gizlice yaklaştı. ancak annesi onu birkaç kez çağırdıktan sonra geri döndü. O sırada Xie Lian, gelecekte sahip olabileceği, bıçakların ve mızrakların bile parçalayamadığı kalın deriyi henüz geliştirmemişti. (Kalın Derili olmak: Başkalarının yaptığı eleştirilere veya utanmaya karşı duyarsız olmak.)
Masanın altındaki devasa çuvalı, yoldan geçenlerin göremeyeceği bir yere tıkmayı umarak bacağını kullanarak onu tekmelemekten kendini alamadı.
Ne yazık ki, tezgah küçüktü ve masaları, sandalyeleri ve bankları da küçüktü, öyle ki böyle bir şeyi saklamak kesinlikle imkansızdı. Xie Lian'ın hafifçe öksürmek ve etrafındaki insanların bakışlarını görmezden gelmek için elinden geleni yapmaktan başka seçeneği yoktu.Buna alışacaktı. Önemli bir şey değildi. Aniden bir şey hatırladı ve aceleyle elini cüppesinin göğüs kısmına uzatıp etrafını yokladı. İfadesi şöyle düşünürken değişti: "Şimdi bu daha da acınası! Yuanxiao Festivalinde soğukta ve açık havada bir tezgahta tek başıma oturup sadece yuanxiao yemekle kalmıyorum, hatta yeterli param bile yok!!!”
Aceleyle sıvışmak istemişti ama tam o sırada tezgah sahibi büyük bir porselen kaseyle geldi ve onu masanın üzerine koyarak "Beş bit para" dedi.
“…..”
Xie Lian, sanki nefes alamıyormuş gibi hissetti ve şöyle dedi: "Uh...... ben...”
Birkaç kez öksürdü, yumruğunu ağzının önünde kaldırdı ve tezgah sahibinin "Yoksa sende yok mu?" dediğini duydu.
Xie Lian tam derisini kalınlaştırıp ayağa kalkıp koşmak üzereyken büyük porselen kasenin büyük bir gürültüyle önündeki masanın üzerine konulduğunu gördü.Dondu ve tezgah sahibinin şöyle dediğini duydu: "Unut gitsin. Ne kadar zavallı olduğunu gördüm yani sana bir kase vereceğim. Sen bunu bitirdikten sonra tezgahı kapatmam gerekecek, o yüzden acele et ve geri dön. Bugün Yuanxiao Festivali. ailenle birlikte olmalısın!”
"......”
Xie Lian tekrar oturdu ve kendi kendine iç sesi bu kase Yuanxiao'yu bitirdikten sonra geri dönecek hiçbir yeri olmadığını söylese de yumuşak, ve yüksek bir sesle, "Teşekkür ederim" dedi.
Tezgah sahibi ayrıca, "Çok geç oldu ve Yuanxiao Festivali'nde bu kadar geç geri dönmek uygunsuz!" dedi. Karısı şöyle dedi: "O da çok çalışmış gibi görünüyor ve yakında gidecek, onu azarlamayı bırak. Miao-er, Miao-er, ortalıkta dolanmayı bırak. Her zaman yardıma gelmen, bu kendimizi kötü hissetmemize neden oluyor. Buraya gelin ve bizimle yemek yiyin.”
O genç bayan, "Ben ortalıkta dolaşmıyorum!" dedi. Son masayı da kaldırdı ve oturup onlarla birlikte yuanxiao'nun bir kısmını içmeye gitti.
Dört kişi konuşup gülerken, başka birinin yanlarına katılmasını bekliyor gibiydi. Xie Lian onlara baktı, kasesini kaldırdı, bir parçayı ağzına attı ve tatlı çorbadan bir yudum içti.Ama tadının ne olduğunu hâlâ bilmiyordu.
"Gege, Gege?”
Ancak o zaman Xie Lian dikkatini çekti. Hua Cheng onun yanındaydı ve ona bakıyordu. Kırmızı cübbesi içinde, Hua Cheng'in kaşları ve gözleri daha da parlaktı ve fenerlerden gelen ışık, normalde solgun olan (cansız görünen noktaya kadar) yüzüne yumuşak bir renk katmanı veriyordu. Xie Lian bakarken biraz dikkati dağıldı ve "Ne?" dedi.
Hua Cheng, "Gege yorgun mu? Yoksa o yürüyemiyor mu?" dedi.
Xie Lian fazla düşünmeden başını onaylarcasına salladı. Hua Cheng, "Özür dilerim. Dün gece biraz abarttım." dedi.
Ancak bir süre sonra Xie Lian söylediklerine tepki gösterdi ve aceleyle ellerini sallayarak şöyle dedi: "...Ne diyorsun, öyle bir şey değil! Bunun onunla hiçbir ilgisi yok!”
Hua Cheng bir kaşını kaldırdı ve şöyle dedi: "Gerçekten mi? Bunun onunla hiçbir ilgisi yoksa bu, aşırıya kaçmadığım anlamına gelir değil mi? Yani, yapabilir miyim......?”
“…..”
Xie Lian birdenbire hâlâ Hayalet Şehrin ana caddesinin ortasında olduklarını hatırladı ve etrafa şaşkın, temkinli bir bakış attı. Ve görünüşe göre hepsinin gözleri aynı derecede açık olan, şekilsiz ve tuhaf yaratıklardan oluşan büyük bir kalabalık tarafından çevrelenmişlerdi. Xie Lian o kadar şaşırmıştı ki bir an ne diyeceğini bilemedi. Sonunda "San-lang ah!" diye haykırdı.
Hua Cheng hafif bir gülümseme verdi ona ve ellerini arkasına saklayarak şöyle dedi: "Tamam, tamam. Bu benim hatam, konuşmayı bırakacağım.”
Xie Lian da bakışlarını sokağın kenarındaki Yuanxiao yaratığının tezgahından çekmişti. Hayalet Şehrin ana caddesinin her iki yanında çok sayıda parlak kırmızı fener asılıydı ve fenerler bilmecelerle kaplıydı. Hayalet kalabalığı haykırdı, "Bir bilmece tahmin et! Bir bilmece tahmin et! Doğru tahmin edersen bir ödül alacaksın! Bir sürü ödül!”
Hua Cheng, Xie Lian'a şöyle dedi: "Gege, bir dene? Ödüller var." Xie Lian yaklaştı ve "Bi deneyeyim mi?" dedi.
Hayalet kalabalığı heyecanlandı, birbirlerini ittiler: "Şşş! Da bogong bir bilmece tahmin edecek! Da bofu bir bilmece tahmin edecek!!!” (Da bogong: bir saygı eki)
"......"
Kalabalığın ezici gürültüsüyle karşı karşıya kalan Xie Lian sanki dansa girmesini bekliyormuş gibi, gülse mi ağlasa mı bilemedi. Tam rastgele bir bilmece seçmeyi düşünürken, Tanrı bilir nereden gelen bir dokunaç onu bekliyordu, ona bir fener uzattı ve "Lütfen! Lütfen!” dedi.
Xie Lian için bunların hepsi aynı olurdu. Ve böylece feneri aldı ve ona bir baktı. Fenerin yanında bilmeceyle birlikte dört kelime vardı: "Beyaz bir kafa bul.”
Xie Lian'ın düşünmeye bile ihtiyacı yoktu ve şöyle dedi: "Ben." Hua Cheng ellerini çırparak övgüde bulundu, "Gege, sen harikasın." Etrafını saran hayalet kalabalığı da onunla birlikte gürleyerek alkışlıyordu, bağırıp uluyorlardı ve belirsiz, zifiri karanlık bir şekil de tezahürat yaparken havada taklalar bile attı ki bu biraz fazla hissettirdi. Xie Lian utanarak şöyle dedi: "Aslında bu... gerçekten çok basitti ah.”
Dokunaç yine ona ikinci bir fener uzatarak "Lütfen! Lütfen" dedi. Xie Lian feneri aldı ve bu kez bilmecede şunlar yazıyordu: "Bahar Şenliğinde bir gün." Benzer şekilde, Xie Lian düşünmeye bile gerek kalmadan "Koca" cevabını verdi. Hua Cheng bir kez daha ellerini kaldırdı ve alkışladı. Xie Lian, "Gerek yok. Bu da basitti." dedi.
Hua Cheng ona gülümsedi ve şöyle dedi: "Gerçekten mi? Ama ben içtenlikle gegenin muhteşem olduğunu düşünüyorum.”
Xie Lian içinden şunu söyledi: "Saçmalık, saçmalık. Eğer sen bizzat fenerle ilgili bir bilmece bulursan ve ben de bunu çözebilirsem, bu harika olurdu...”
O anda dokunaç yine ona üçüncü bir fener uzattı ve "Lütfen! Lütfen!" dedi.
Xie Lian baktı ve kaşları hafifçe kırıştı. Kalabalık da "Vay be! Bu sefer çok zor!" diye haykırdı.
Xie Lian başını onaylarcasına salladı. Aslında bu bilmece bir bakışta çözülemezdi: "Hayranlığını ifade etmek için utanarak başını eğmek.”
Ancak çok da zor olmadı.
Bir süre sonra Xie Lian şöyle dedi: "Utangaç” kelimesi mimoza bitkisini ifade eder, ; 'başını eğmek' ise 'aşağıya eğmek' kelimesinin baş harfini alır; 'hayranlık ifade etmek' ise 'dökmek' kelimesinin orta harfini alır. Bu üçünü bir araya koyunca, ortaya...... 'Hua' çıkar. Bilmeceye verilen cevap Hua'dır.” “bu...... 'Hua'. Bilmecenin cevabı Hua'dır."
Beklendiği gibi, bilmecenin cevabını verdiğinde, etraflarındaki hayaletler hiçbir kısıtlama veya terbiye olmadan, hareketleri neredeyse mide bulandırıcı olucak ve abartılı bir şekilde çılgınca dans etmeye başladılar. Hua Cheng ona bakarken gülümsedi ve şöyle dedi: "Gege, bu sefer gerçekten harikaydın.”
Dokunaç bir kez daha feneri kaldırdı ve tereddütle uzattı. Xie Lian gülümsemesiyle şöyle dedi: "Bende daha da muhteşem bir şey var. Bu sefer bilmeceye bakmadan bile cevabı tahmin edebileceğimi söylersem bana inanır mısın?" Hua Cheng gözlerini genişletti ve şöyle dedi: "Ah, gerçekten mi? Gege'nin çok özel bir hareketi mi var?" Xie Lian feneri aldı ve şöyle dedi: "Elbette. Bu sefer cevabın 'Cheng' olduğunu tahmin ediyorum. 'Hua Cheng'deki 'Cheng', değil mi?”
Feneri kaldırdı bakmak için, "Bir kez hançer sapı ve hançer bıçağı hareket ettiklerinde güney yönüne doğru sabitlenir." Xie Lian dedi ki, 'hançer ve sap hareket ettiğinde', 'sap' kelimesini ters çevirirseniz 'toprak' kelimesini elde edersiniz; 'bıçak' kelimesini koruyun; 'güney yönüne doğru sabitlenir', 'yön' kelimesini güney kısmı olarak alın, ve 'toprak' ve 'bıçak' kelimelerini merkeze yerleştirin, bu 'Cheng' olur. Bu en zor bilmece olurdu, ne yazık ki...... Ne yazık ki oyunun kurallarını ilk o tahmin etmişti. Dört cevabı bir araya getirin ve ne elde edersiniz? (Cevap: Hua Cheng benim kocam)
Xie Lian hilelerinin farkına varınca hayalet kalabalığı tezahürat yapmaya cesaret edemedi, bunun yerine öksürmeye başladılar ve her biri gökyüzüne baktı. Hua Cheng'in bakışları yavaşça üzerlerinde gezindiğinde, sanki çok korkmuş gibi görünüyorlardı, bazıları fenerlere daldılar, bazıları yere daldılar, her biri başlarını kucakladı ve bağırdı: "Cheng-zhu, lütfen kızma!!!”, “Bu benim fikrim değildi!!!, "Benim de değildi!", Hayalet diğer hayalete bağırdı. "Saçmalık! Bu fikirde olan sendin!!!"
Hua Cheng yumuşak bir sesle "Gidin buradan” dedi.
Bir anda sokaktaki her insan ve hayalet, rüzgârın savurduğu bulutlar gibi, geride kimse kalmadan ortadan kayboldu.
Xie Lian feneri tekrar rafa astı ve gülümseyerek şöyle dedi: "Hadi geri dönelim.”
İkisi birlikte omuz omuza Qiandeng Tapınağı'na doğru yürüdüler. Onlar yürürken Hua Cheng ciddi bir bakışla şöyle dedi: "Gege, lütfen bana öyle bakma. Gerçekten onlara bunu yapmalarına izin veren ben değildim.”
Xie Lian gülümsedi ve şöyle dedi: "Biliyorum. Eğer sen olsaydın bilmeceler kesinlikle bu şekilde tasarlanmazdı.”
Hua Cheng, "Ah? O halde gege benim bilmeceleri nasıl tasarlayacağımı düşünürdü?”
Xie Lian umursamaz bir tavırla şöyle dedi: "Tabii ki 'Benim Kocam San-lang' olurdu...”
Xie Lian ancak bu noktaya kadar konuştuktan sonra söylememesi gereken bir şeyi söylediğini fark etti ve aceleyle ağzını kapattı. Ancak artık çok geçti. Hua Cheng yüksek sesle gülmeye başladı ve şöyle dedi: "Gege, seni yakaladım! Çok güzel!"
"...... kurnaz, kurnaz.......”
Tam o sırada ikisi Qiandeng Tapınağına geri döndü. Büyük salona girdikten sonra Xie Lian, beklenmedik bir şekilde yeşim platformun üzerine bir masanın yerleştirildiğini keşfetti. Şaşırarak baktı onlara. Bunlar iki kase Yuanxiao idi.
Ona geri baktı. Hua Cheng platformda ona katılmıştı ve şöyle diyordu: "Biz dışarıdayken Gege'nin baktığı şey buydu, değil mi?"
Xie Lian başını onaylarcasına salladı.
Hua Cheng şöyle söyledi “Otur ve benimle ye, Gege”
“….”
Ama Xie Lian oturmadı, bunun yerine kendini Hua Cheng'e doğru atıp başını onun göğsüne gömdü. Kollarını Hua Cheng'e sıkıca doladı ve bırakmayı reddetti. Karşılık olarak Hua Cheng de ona sarıldı.Bunca yıldan sonra nihayet bir kez daha Yuanxiao'nun tadını hatırladı.
----
hualian için minik bir playlist yaptım, linki:
https://open.spotify.com/playlist/5aviXrGnX1JSH4k2x4C22v?si=Zeu4VAxcSKuv8ygelrNwSQ&utm_source=copy-link
4 notes · View notes
onlinefirmam · 6 months
Text
Waffle ve Kumpir Dolabı
Waffle ve Kumpir Dolabı Bombeli Camlı, popüler sokak yiyeceklerinden ikisidir ve her ikisi de farklı lezzetler sunan keyifli atıştırmalıklardır. Waffle, ince ve çıtır bir hamurun çeşitli tatlı soslar, çikolata, meyve ve diğer lezzetli malzemelerle birleştirilerek servis edildiği bir tatlıdır. Kumpir ise haşlanmış patatesin içerisine çeşitli garnitürlerin eklenerek oluşturulan doyurucu bir atıştırmalıktır. Her iki yiyecek de büyük bir popülerlik kazanmıştır ve bu nedenle waffle ve kumpir dolapları, bu lezzetleri sergilemek ve müşterilere sunmak için kullanılan önemli araçlardır.
Waffle ve kumpir dolapları, genellikle cam panellerle çevrili ve içerisindeki yiyeceklerin görülebilmesini sağlayan özel bir tasarıma sahiptir. Bu cam paneller, waffle ve kumpirlerin tazeliğini korurken aynı zamanda hijyenik bir ortam sunar. Teşhir dolapları genellikle ısıtma özelliğiyle birlikte gelir, böylece waffle’lar ve kumpirler sıcak ve lezzetli tutulur. Sıcak tutulan yiyecekler, müşterilere taze ve enfes bir deneyim sunar.
Waffle ve kumpir dolaplarının tasarımları, müşterilerin dikkatini çekmeye yönelik olarak düşünülerek yapılmıştır. Parlak aydınlatma sistemleri, çekici grafikler ve renkli vitrinlerle donatılmış olan bu dolaplar, waffle’ları ve kumpirleri daha çekici hale getirir ve müşterilerin ilgisini çeker. Ayrıca, genellikle dolabın üst kısmında bir tabela veya menü ekranı bulunur. Bu ekranlarda, farklı waffle ve kumpir çeşitleri, fiyatları ve özel teklifler gibi bilgiler yer alır. Böylece müşteriler, dolaptaki seçenekleri kolayca görebilir ve tercihlerini yapabilirler.
Waffle ve kumpir dolapları, işletme sahiplerine birçok avantaj sağlar. İlk olarak, dolaplar, waffle’ların ve kumpirlerin tazeliğini ve kalitesini koruyarak müşterilere her zaman en iyi ürünü sunma imkanı verir. Isıtma sistemleri sayesinde yiyecekler sıcak ve taze tutulur, böylece müşteriler her seferinde lezzetli bir deneyim yaşarlar. Ayrıca, teşhir dolapları, müşterilerin tercihlerini görsel olarak değerlendirmelerine yardımcı olur ve satışları artırıcı bir etki yaratır. Waffle ve kumpir dolapları, yiyeceklerin görsel cazibesini artırır ve müşterilerin iştahını kabartır.
Bu dolaplar aynı zamanda işletme sahiplerine düzen ve verimlilik sağlar. Yiyecekleri düzenli bir şekilde sergileyen ve koruyan teşhir dolapları, işletmenin profesyonel bir imajını yansıtır. Dolaplar, yiyecekleri hızlı ve kolay bir şekilde erişilebilir hale getirir, böylece sipariş sürecini hızlandırır ve müşterilerin bekleme süresini azaltır. Bu da müşteri memnuniyetini artırır ve işletmenin verimliliğini geliştirir.
Waffle ve kumpir dolapları, işletmeler için önemli bir yatırımdır. Bu dolaplar, işletmenin yiyeceklerini etkileyici bir şekilde sergilemesini sağlar ve müşterilerin dikkatini çeker. Aynı zamanda yiyeceklerin tazeliğini ve lezzetini korur, müşterilere her zaman kaliteli bir deneyim sunar. İşletme sahipleri, waffle ve kumpir dolapları sayesinde satışları artırabilir, markalarını güçlendirebilir ve müşteri memnuniyetini sağlayabilir.
Açık alanda kullanım için tercih edilen waffle dolaplarının içerinde yer almaktadır. Genellikle waffle satışı yapan küçük işletmeler için oldukça uygundur. Dolabın cam bölmesinin tempered glass özelliği bulunmaktadır. Bu özellik sayesinde de camda buğulanma sorunu olmayacaktır. Kullanılan çelik parçalar sebebiyle paslanmaz çizilmez yapıda olmaktadır. Böylelikle uzun kullanım sağlamaktadır. Dolap içerisinin ısısı 0 derece ile +10 derece arasında ayarlanabilmektedir.
Görünüş olarak küçük olsa bile ihtiyaç duyulabilecek depolama alanına sahiptir. Ön kısımdan açılabilmesi sayesinde temizliği de kolay olmaktadır. Dolabın en üst kısmındaki metal bölmeye de istenilen ürünler konulabilmektedir. Ürünlerin organize edilmesinin yanı sıra görsel açıdan zengin görünüme sahiptir. Müşterilerin arzusuna göre renk ve tasarımlarda yapılabilmektedir.
Karçığ Soğutma ürünleri ile kaliteyi arttırın, işinizi büyütün. Ürünlerimiz hakkında detaylı bilgi ve sipariş vermek için iletişim bilgilerimizden bize ulaşabilirsiniz.
#waffledolabı #kumpirdolabı #waffle #kumpir #tezgah #soğutmalıtezgah #karçığsoğutma
2 notes · View notes
Text
Aç bir insan ve vahşi bir hayvan gibi kimseyi tedirgin etmemek için telaşla masaların yanından geçer, siparişleri alır, kavrulmuş mu yoksa yağda kızartılmış mı olduğuna dair şüpheleri giderir, meyve sularını, meyve sularını getirir. patates, sandviç ve diğer atıştırmalıklar. Üst kattaki parmaklıkların üzerinden eğiliyor ve onu telaşlı ve meşgul bir şekilde izliyor; her zaman, neredeyse her zaman gülümsüyor; birisi ilgi gösterip çizgiyi aştığında ya da kaba insan onu yukarıdan rahatsız eder. o, aşağıda, o, gündüzleri sadece kısa bir an göz göze gelirler ama geceleri her gün iş çıkışı olduğu gibi birlikte olurlar, birbirini seven birine bir bakış yetmez ama tek bir bakışla tanıştılar, aşık oldular ve evlendiler, bazen çok az şey belli oluyor.
Jonas R Cezar
4 notes · View notes
sadekadinlarr · 1 year
Link
Ne yazık ki durum her zaman böyle değildir; yerle bir ettiğiniz o dolu Pringles yığını sizi daha fazlasını istemeye bırakabilir. Mideniz size bir şeyler atıştırma vaktinin geldiğini söylediğinde, açlığınızı kontrol altına almanıza yardımcı olacak bu atıştırmalıklara göz atın.
0 notes
bugunbirazleylayim · 2 years
Text
Bu arada uzun yol demişken en güzel atıştırmalıklar Opette ayrıca Shellde ki üçgen sandviçler doyurucu 👍
10 notes · View notes
lifeischemicals · 1 year
Text
Bugün 11.500-12.000 kalori aldım ve yine acıktım mk günde 8-9 ana öğün yemek yiyorum litrelerce alkol kola kahve ara atıştırmalıklar hariç şaka mı mk
1 note · View note
#yay #Terazi #ikizler  8. evdeki Güneş etkilendiğinde, bu konumda olan kişiler para için her şeyi yapan, miras için mahkemelerde mücadele eden, nafaka ödemeyen ve boşandıktan sonra eski sevgilisine bir şey bırakmayı reddeden tiple
0 notes
toprakdogal · 4 days
Text
Tumblr media
Toprak Doğal, sağlıklı ve doğal beslenme tutkunları için birinci tercih olmaya devam ediyor. Doğadan gelen lezzetleri sofralarınıza taşıyan Toprak Doğal ile sağlıklı yaşamın kapılarını aralayın ve her öğünde doğal ve besleyici lezzetlerin keyfini çıkarın.
Trabzon hurması cipsi ürünümüzü denediniz mi?  Trabzon hurmasını sevenler, yeni tatlar denemek isteyenler, çay yanına özel bir ikramlık arayanlar ve çantasında sağlıklı atıştırmalıklar bulundurmak isteyenler için Trabzon Hurma Cipsi tatlı ve sağlıklı bir seçenek.
0 notes
bebekgiyimurunleri · 9 days
Text
Anne ve Bebek İçin Temel Hazırlıklar
Doğum çantasında neler olmalı? Doğum çantası, hastaneye gitmek için hazırlanan ve annenin ve bebeğin ihtiyaç duyabileceği temel eşyaların bulunduğu bir çanta. Bebek için bebek bezi, bebek bezi kremi, bebek kıyafetleri, battaniye, emzik gibi ürünler önemlidir. Anne için ise, doğum belgesi, kimlik kartı, kişisel bakım ürünleri, hijyenik pedler, rahat kıyafetler, iç çamaşırları ve atıştırmalıklar gibi öğeler bulunmalıdır. Ayrıca, anne için emzirme sürecini kolaylaştıracak göğüs pedleri veya göğüs pompası gibi eşyalar da çantada bulunabilir. Bu eşyalar, annenin ve bebeğin doğum sürecini daha rahat ve konforlu geçirmelerine yardımcı olur.
0 notes