Tumgik
#dopamin eksikliği
ruhsalseyler · 9 months
Text
Dopamin, Bağımlılık, Akıl Oyunları
0 notes
arguntc · 3 months
Text
Dopamin Nedir, Dopamin Detoksu Nasıl Yapılır?
Dopamin nedir? Vücudumuzda mutlaka bulunması gereken, ancak hem azlığı hem de fazlalığı sorun oluşturabilen özel bir kimyasal olan dopamin, beyin nöronları tarafından salınan bir nörotransmiter. Hafızadan motivasyona, hareketten ruh haline, beynin birçok bölümünde etkileri görülen dopaminin vücudumuzda dengeli bir miktarda bulunuyor olması ise oldukça önemli. Aksi halde odaklanma sorunlarından…
0 notes
ekipsaglik · 7 days
Text
Vitamin ve Minerallerin Hormon Dengesindeki Rolü
Tumblr media
Hormon dengesi, vücudun optimal işleyişi için kritik bir unsurdur. Bu dengenin sağlanmasında birçok faktör etkilidir, ancak vitamin ve minerallerin rolü göz ardı edilemez. Hormonlar, vücuttaki biyokimyasal süreçleri düzenleyen kimyasal habercilerdir ve her biri belirli fonksiyonları yerine getirir. Bu nedenle, hormon üretimi ve düzenlenmesi sağlıklı bir vücut için hayati öneme sahiptir. Vitamin ve mineraller ise bu süreçte kilit rol oynar. Bu yazıda, vitamin ve minerallerin hormon dengesindeki rolü hakkında bilgiler vereceğiz.
Vitamin ve Minerallerin Hormon Dengesini Sağlamadaki Önemi
Tumblr media
Vitamin ve Minerallerin Hormon Dengesini Sağlamadaki Önemi 1. D Vitamini: Hormon Dengesinin Temel Taşı D vitamini, aslında bir vitamin olarak adlandırılsa da, vücutta hormon gibi davranır. Özellikle kalsiyum ve fosfor metabolizmasında önemli rol oynar, kemik sağlığını destekler. Aynı zamanda bağışıklık sistemi ve beyin sağlığı üzerinde de etkili olup, ruh hali düzenleyici hormonların salgılanmasını destekler. Yeterli D vitamini alımı, hormon seviyelerinin dengelenmesinde kritik öneme sahiptir. D vitamini eksikliği, depresyon ve tiroid sorunları gibi birçok hormonal dengesizliğe yol açabilir. 2. Magnezyum: Stres Yönetimi ve Hormon Düzenleyici Magnezyum, vücutta yüzlerce biyokimyasal reaksiyonun gerçekleştirilmesinde görev alır ve bu nedenle hormon dengesi üzerinde büyük bir etkisi vardır. Özellikle stres hormonu kortizolün düzenlenmesinde önemli bir rol oynar. Yetersiz magnezyum alımı, stres düzeylerinin artmasına ve buna bağlı olarak kortizol seviyelerinde dengesizliklere neden olabilir. Magnezyum aynı zamanda uyku hormonu melatoninin salgılanmasına yardımcı olarak uyku düzenini destekler, bu da genel hormonal denge için kritiktir. 3. Çinko: Testosteron Seviyelerini Artırır Çinko, özellikle erkeklerde testosteron seviyelerini düzenlemek için hayati bir mineraldir. Testosteron, erkek sağlığı için kritik olan bir hormondur ve enerji seviyeleri, kas kütlesi ve cinsel sağlık üzerinde büyük etkisi vardır. Çinko eksikliği, testosteron seviyelerinin düşmesine ve hormon dengesizliklerine yol açar. Kadınlarda da çinko, östrojen ve progesteron seviyelerini dengeleyerek, adet döngüsü ve üreme sağlığını destekler. İlginizi Çekebilir; Kronik Hastalıklarda Bağışıklık Sistemi ve Multivitamin Kullanımı 4. B6 Vitamini: Östrojen Metabolizmasını Destekler B6 vitamini, hormon dengesi üzerinde doğrudan etkisi olan önemli bir vitamindir. Özellikle östrojen metabolizmasını destekler ve bu nedenle kadın sağlığında kilit bir rol oynar. Ayrıca serotonin ve dopamin gibi nörotransmitterlerin üretimine yardımcı olur. Bu da ruh hali düzenleyici hormonların dengelenmesini sağlar. B6 vitamini eksikliği, PMS (Premenstrüel Sendrom) semptomlarının şiddetlenmesine ve hormonal dengesizliklere yol açabilir. 5. Selenyum: Tiroid Sağlığı ve Hormon Düzgünlüğü Selenyum, tiroid bezinin sağlıklı işleyişini destekleyen kritik bir mineraldir. Tiroid hormonu üretimi, vücudun metabolizmasını düzenler ve enerji seviyelerini kontrol eder. Selenyum eksikliği, tiroid fonksiyon bozukluklarına yol açarak hipotiroidizm veya hipertiroidizm gibi ciddi hormon dengesizliklerine neden olabilir. Tiroid hormonlarının düzgün çalışması, genel hormon dengesini korumak için hayati öneme sahiptir. 6. Omega-3 Yağ Asitleri: İltihap Azaltıcı ve Hormon Destekleyici Omega-3 yağ asitleri, vücutta iltihaplanmayı azaltıcı etkiye sahiptir ve bu da hormonların düzgün çalışmasını sağlar. Omega-3, özellikle kortizol ve adrenal hormonların üretimini destekleyerek stresin olumsuz etkilerini hafifletir. Ayrıca, kadınlarda östrojen ve progesteron dengesini koruyarak adet döngüsünün düzenlenmesine yardımcı olur. Omega-3 yağ asitlerinin yeterli alımı, hormon dengesini korumanın yanı sıra genel sağlık için de önemlidir. 7. E Vitamini: Üreme Sağlığı ve Hormon Dengesi E vitamini, özellikle kadınların üreme sağlığı üzerinde etkili olan bir antioksidandır. Östrojen ve progesteron hormonlarının dengelenmesine yardımcı olur, bu da adet döngüsünü düzenler ve doğurganlığı artırır. Aynı zamanda antioksidan özellikleriyle hücresel hasarı önler ve genel vücut sağlığını destekler. E vitamini eksikliği, hormonal dengesizliklere ve buna bağlı olarak üreme sağlığı sorunlarına yol açabilir. 8. Demir: Enerji Seviyeleri ve Tiroid Fonksiyonu Demir, oksijen taşınmasını sağlayan hemoglobinin üretiminde kilit bir mineraldir. Ancak, demirin hormon dengesi üzerindeki etkisi de büyüktür. Özellikle tiroid fonksiyonu için kritik olan demir, yeterli alındığında enerji seviyelerini düzenler ve metabolizmayı dengeler. Demir eksikliği, tiroid hormonlarının üretimini olumsuz etkileyerek hormonal dengesizliklere yol açabilir. İlginizi Çekebilir; Enerji Veren Vitamin ve Mineraller 9. İyot: Tiroid Sağlığının Anahtarı İyot, tiroid hormonlarının üretiminde kullanılan temel bir mineraldir. Tiroid hormonları, vücuttaki enerji üretimini, metabolizmayı ve hücresel işlevleri düzenler. İyot eksikliği, tiroid fonksiyonlarını olumsuz etkileyerek hormonal dengesizliklere yol açar. Özellikle hipotiroidizm gibi tiroid bozuklukları, iyot eksikliği nedeniyle yaygın bir şekilde görülür ve bu da hormon dengesi üzerinde doğrudan bir etkiye sahiptir. 10. Kalsiyum: Paratiroid Hormonları ile İlişki Kalsiyum, vücutta kemik ve diş sağlığını destekleyen bir mineraldir, ancak hormon dengesinde de önemli bir rol oynar. Paratiroid bezleri, kalsiyum seviyelerini düzenleyen hormonlar salgılar. Kalsiyum eksikliği, paratiroid hormonlarının dengesiz salgılanmasına neden olabilir, bu da kemik sağlığından kas fonksiyonlarına kadar birçok sistemi etkiler. Vitaminler ve mineraller, hormon dengesinin korunmasında kritik bir rol oynar. Vücudun sağlıklı bir şekilde işleyebilmesi ve hormon seviyelerinin dengede kalması için bu mikro besinlerin düzenli ve yeterli miktarda alınması gerekir. Özellikle D vitamini, magnezyum, çinko, B6 vitamini, selenyum ve omega-3 yağ asitleri gibi besinler, hormon üretimini ve düzenlenmesini destekleyerek, genel sağlık üzerinde olumlu etkiler yaratır. Hormonal dengeyi sağlamak, sadece fiziksel değil, zihinsel ve duygusal sağlık için de hayati öneme sahiptir. İlginizi Çekebilir; Sağlıklı Beslenmede Porsiyon Kontrolü Sağlıklı Beslenme ve Cilt Sağlığı: Parlayan Bir Cilt İçin İpuçları Bitkisel Enerji Takviyeleri: Hangi Ürünler İşe Yarıyor? Read the full article
0 notes
hibnemerve · 1 month
Text
O kadar çok dopamin eksikliği çekiyorum ki aynı anda yemel yiyo esrarengiz kasaba izliyo müzik dinliyo ve okey oynuyorum 👍🏻
0 notes
pazaryerigundem · 3 months
Text
Vitamin eksikliği el titremesine neden olmaz! El titremesinin nedenleri...
https://pazaryerigundem.com/haber/178794/vitamin-eksikligi-el-titremesine-neden-olmaz-el-titremesinin-nedenleri/
Vitamin eksikliği el titremesine neden olmaz! El titremesinin nedenleri...
Tumblr media
El titremesinin birçok farklı nedene bağlı olarak görülebildiğini belirten uzmanlar, sebebini anlamak için hangi durumlarda görüldüğünün araştırılması gerektiğine vurgu yapıyor.
İSTANBUL (İGFA) – Nöroloji Uzmanı Prof. Dr. Barış Metin, toplumda sıklıkla görülen el titremesinin nedenleri ve tedavisi hakkında bilgi verdi.
El titremelerinin toksik ve metabolik sebeplerle görülebileceğini belirten Prof. Dr. Barış Metin, “Psikiyatrik ilaçların yan etkileri, tiroit fonksiyonlarındaki sorunlar, nörolojik beyin hastalıkları ve Parkinson gibi hastalıkların el titremesine sebebiyet vermesi olasıdır.” dedi.
El titremesinin sebebini anlamak için hangi durumlarda olduğunu araştırmak gerektiğine dikkat çeken Prof. Dr. Metin, “İstirahat halindeyken mi görülüyor ya da hareket halindeyken mi görülüyor önce buna bakmak gerekir. İstirahat halindeyken el titremesi genellikle Parkinson hastalarında görülür. Hareket halinde olan titreme ise ailevi ya da esansiyel tremor yani ilaçlara yan etki olan iyi huylu titremelerdir.” şeklinde konuştu.
Tumblr media
Yaygın inanışın aksine vitamin eksikliklerinde el titremesi görülmediğini dile getiren Prof. Dr. Barış Metin, ancak bazı durumlarda alkol tüketimi yoğun olan kişilerde B grubu vitamin eksikliği kaynaklı görülebildiğini, sağlıklı beslenen bireylerde ise el titremesi görülmediğini ifade etti.
Psikiyatri ilaçlarının yan etkisi olarak el titremesi görülebildiğini de sözlerine ekleyen Prof. Dr. Metin, antidepresan ilaçları, iki uçlu duygu durumu hastalığında kullanılan duygu durumu düzenleyici ilaçlarda el titremesi ortaya çıkabildiğini kaydetti. 
“BAZI TİTREMELER GENETİK OLARAK GÖRÜLEBİLİR”
El titremesinin çok fazla nedeni olduğuna değinen Nöroloji Uzmanı Prof. Dr. Barış Metin, “Ama çoğu da ciddi hastalıklara bağlı değildir. Gençlerde daha basit nedenlere bağlı olabilmektedir. Bazı titremeler de genetik olarak görülmektedir. Yaşlı bireylerde kişi hareketsizken görülen el titremeleri genelde Parkinson hastalığını düşündürmektedir. Tanıyı anlamak için de muayene edilmesi gerekir. Gençlerde genellikle heyecan yapıldığı zaman, eşya taşıdığı zaman ve ailevi özelliği yüksek olan esansiyel tremor olan hastalıkta görülmektedir.” dedi.
Kişinin hayatını rahatsız edecek boyutta el titremesi yaşanması durumunda, titremeyi azaltacak ilaçlar verilebildiğini söyleyen Prof. Dr. Barış Metin sözlerini şöyle tamamladı:
“El titremesinin altında çok farklı nedenler de vardır. Genel olarak kişinin hayatını rahatsız edecek boyutta ise el titremesini azaltacak ilaçlar verilebilir. İlaç yan etkisine bağlı olarak görülen titremelerde ise ilaçların dozajı düzenlenerek titreme en aza indirilmeye çalışılır. Parkinson titremesi istirahatte görülen bir durumdur. Parkinson ilaçları kullanılır ve beyindeki dopamin miktarını artıran ilaçlar sayesinde titremede belirgin düzeyde düzelme görülür. Yanı sıra bütün ilaçlara yanıtsız el titremesi veya çok fazla kafa titremesi, bacak titremesi ve gövde titremesi gibi durumlarda ise girişimsel yöntemler kullanılabilir. Örneğin bu tür durumlarda beyin pili takılması ve beyin ameliyatları yapılabilir.”
Tumblr media
BU Haber İGF HABER AJANSI tarafından servis edilmiştir.
0 notes
elazigsurmanset · 4 months
Text
“Yüksek dopamin, uykusuzluğa neden olabilir”
Tumblr media
Dopaminin, beyindeki ödül sisteminde kritik rol oynayan bir nörotransmitter olduğunu belirten İç Hastalıkları Uzmanı Dr. Önder Özüm Polat, “Yüksek dopamin seviyeleri mani, halüsinasyonlar, sanrılar, obezite, bağımlılık, şizofreni, iştah artışı, aşırı kaygı, duygusal değişimler, uykusuzluk, konsantrasyon problemleri, stres, yüksek cinsel dürtü ve empati kaybı gibi sorunlara yol açabilir” dedi. VM Medical Park Samsun Hastanesi İç Hastalıkları (Dâhiliye) Uzmanı Dr. Önder Özüm Polat, dopamin ve dopamin detoksu hakkında bilgilendirmelerde bulundu. Dopaminin tanımını yapan Uzm. Dr. Polat, “Dopamin, beyindeki ödül sisteminde kritik rol oynayan bir nörotransmitterdir. Hareket, motivasyon, ruh hali, dikkat, hafıza, öğrenme gibi çeşitli bilişsel ve davranışsal işlevlerin kontrolünde etkilidir. Yeterli miktarda dopamine sahip olmak hem vücut hem de beyin sağlığı için önemlidir. Dopamin, yeteneklerimize, dikkatimize, keyif ve zevk almamıza katkı sağlar. Mutluluk, başarı ve iyi hissetme duyguları dopamin salınımıyla ilişkilidir” dedi. “Düşük dopamin yorgunluğa neden olabilir” Dopamin seviyelerindeki dengesizliklerin çeşitli sağlık sorunlarına yol açabileceğine dikkat çeken Uzm. Dr. Polat, “Yüksek dopamin seviyeleri mani, halüsinasyonlar, sanrılar, obezite, bağımlılık, şizofreni, iştah artışı, aşırı kaygı, duygusal değişimler, uykusuzluk, konsantrasyon problemleri, stres, yüksek cinsel dürtü ve empati kaybı gibi sorunlara yol açabilir. Düşük dopamin seviyeleri ise yorgunluk, motivasyon düşüklüğü, mutsuzluk, uyku sorunları, konsantrasyon problemleri ve cinsel isteksizliğe neden olabilir” şeklinde konuştu. “Sarımsak dopamini düşürebilir” Dopamin seviyelerini dengelemek için bazı besinlerin ve yöntemlerin tercih edilebileceğini söyleyen Uzm. Dr. Polat, “Dopamini düşüren besinler arasında sarımsak, kaju, kuşkonmaz, melisa otu, papatya çayı yer alırken; muz, çilek, karpuz, kuru erik, yaban mersini, kefir, yoğurt, peynir, balık, hindi, tavuk gibi besinler dopamine destek verir. Ayrıca çikolata, kuruyemiş, kahve ve süt de dopamine doğrudan etkili olabilir” dedi. “Dopamin detoksu” Dopamin detoksu hakkında bilgi veren Uzm. Dr. Önder, “Dopamin detoksu, bağımlılık yaratan davranışlardan (abur cubur, sosyal medya vb.) bir süreliğine uzak durmayı içeren bir süreçtir. Buradaki amaç, beyni ‘sıfırlamak’ ve sağlıklı zevklerden keyif almayı sağlamaktır. Dopamin detoksu için önerilen adımlar bir hafta sosyal medya, TV, film, oyun vb. aktivitelerden uzak durmak, günün ilk saatlerinde cep telefonunu kapatmak, şeker ve tatlı yiyeceklerden 1-2 hafta kaçınmak, kafein ve alkolden 1-2 hafta uzak durmak, egzersiz ve doğa yürüyüşleri yapmak, meditasyon, yoga, nefes egzersizleri uygulamaktır” ifadelerini kullandı. “4 maddede dopamin” Dopamin hakkında bilmemiz gerekenleri Uzm. Dr. Polat, Son olarak dopamin hakkında bilmemiz gerekenleri 4 maddede şu şekilde sıraladı: - “Dopamin, beyindeki ödül sistemiyle ilişkili önemli bir nörotransmitterdir. - Dopamin, hareket, motivasyon, ruh hali, dikkat gibi işlevleri kontrol eder. - Dopamin eksikliği yorgunluk, motivasyon düşüklüğü, mutsuzluk gibi sorunlara yol açabilir. - Dopamin fazlalığı ise mani, halüsinasyonlar, iştah artışı, bağımlılık gibi problemlere neden olabilir.” Read the full article
0 notes
maltepepsikolog · 6 months
Text
Depresyonun Nedenleri
Depresyon, genellikle sürekli düşük ruh hali, enerji eksikliği, ve ilgi kaybı gibi temel semptomlarla birlikte ortaya çıkan bir duygudurum bozukluğudur.
Bu duruma ek olarak, uyku sorunları, konsantrasyon güçlüğü, iştah değişiklikleri ve duygusal dalgalanmalar gibi çeşitli semptomlar da eşlik edebilir.
Depresyon, genellikle günlük aktiviteleri yerine getirmekte zorlanmaya ve yaşam kalitesinin düşmesine neden olabilir.
Bu durum, bireyin zihinsel ve duygusal sağlığını etkileyerek profesyonel yardım almayı gerektirebilir.
Depresyonun nedenleri çeşitlilik gösterir ve genellikle birçok faktörün karmaşık etkileşimi sonucu ortaya çıkar. Genetik yatkınlık, aile geçmişinde depresyon öyküsü olan bireylerde riski artırabilir. Beyindeki serotonin, norepinefrin ve dopamin gibi nörotransmitterlerdeki kimyasal değişiklikler de depresyonu tetikleyebilir.
Çocukluk travmaları, uzun süreli şiddetli stres, düşük özsaygı, mükemmeliyetçilik gibi kişilik özellikleri, sosyal izolasyon ve yalnızlık depresyon riskini artırabilir.
Depresyon genellikle birden fazla faktörün etkileşimiyle ortaya çıkar. Bu nedenle, belirtiler gösteren bireylerin profesyonel yardım alması önemlidir.
Sayfa içeriği sadece bilgilendirme amaçlıdır, tanı ve tedavi için mutlaka doktorunuza başvurunuz.
Tumblr media Tumblr media
0 notes
webirinci · 6 months
Text
Tablet Bağımlılığı
Tumblr media
Tablet bağımlılığı tablet, telefon ve bilgisayar gibi elektronik ürünlerin fazlaca kullanılmasıyla meydana gelen bir bağımlılık türüdür. Tablet ve telefon bağımlılığı özellikle küçük yaştaki çocuklarda sıklıkla karşılaşılan bir durum haline gelmiştir. Aileler çocuklarını oyalamak ya da biraz olsun kendilerine vakit ayırabilmek adına çocuklarına tablet ve telefon vermekte, bu cihazlarda yer alan oyunları oynamalarına izin vermekte ya da sosyal medyayı açık bir şekilde önlerine koymaktadır. Hatta bazı aileler küçük çocuklarının kullanması için tablet bile almaktadır. Bu gibi durumlar tablet bağımlılığına neden olmaktadır. Özellikle çocuklar, küçük yaştan itibaren annesi babası tarafından verilen bu cihazlara güçlü bir bağımlılık geliştirmeye başlarlar. Evden çıkıp oyun oynamak, ailesinin sözünü dinlemek ya da yapması gerekenleri gerçekleştirmek yerine tüm günlerini tablet ile geçirmektedirler. Bu durum çocukların hem zekasını hem de sosyal becerilerini önemli ölçüde etkileyen faktörlerden biridir. Aileler çoğu zaman çocukların bu tablet bağımlılığını önlemek adın bir girişimde bulunmamakta ve çocukları kendi hallerine bırakmaktadırlar. Bu davranış daha büyük sorunlara yol açabilmektedir. 
Tumblr media
çocuklarda tablet bağımlılığı
Çocuklarda Tablet Bağımlılığı
Çocuklarda tablet bağımlılığı teknolojinin gelişmesi ve mobil cihazların hayatımızın önemli bir parçası haline gelmesi nedeniyle oldukça sık rastlanan bir durum haline gelmiştir. Sadece alkol, kafein ya da nikotin barındıran ürünler bağımlılık yapmaz. İnsanlar herhangi bir şeye karşı bağımlılık geliştirebilmektedirler. Bağımlılıkların ortaya çıkmasının nedeni dopamin hücresidir. Bağımlılığa neden olacak bir şeyin kullanım sıklığı ve süresi, beyindeki dopamin hormonunun zamanla bozulmasına yol açmaktadır. Beyin, gerekli dopamin için o şeye ihtiyaç duyar ve dolayısıyla bağımlılık ortaya çıkar.  Çocukların tablet bağımlısı olmaması için ailelerin bu konuda dikkatli davranması gerekmektedir. Çocuk yetiştirmek, özellikle çocukların hareketli ya da hiperaktif olması durumlarında oldukça zordur. Ancak çocukları baştan savmak ya da oyalamak için bu tür teknolojik cihazların verilmemesi gerekir. Bu cihazlar yerine çocuklar için geliştirilen ürünler kullanılabilir.  Tablet bağımlılığı ileri zamanlarda dikkat dağınıklığına, sosyal becerilerde dengesizliğe ve daha pek çok soruna yol açabilmektedir. Çocukların çocuk olmaları gerektiği yaşta sosyal medya, elektronik aletler üzerinden oynanan oyunlar ve internet kullanımı onların eline sınırsız bir şekilde kesinlikle verilmemelidir. Çünkü ileriki yaşlarda bu cihazlara olan bağımlılık daha da güçlenebilir. Ayrıca çocuklar, tabletler ve internet aracılığıyla o yaşta maruz kalmamaları gereken şiddet, pornografi, yetişkinlere yönelik mizah içerikleri ve benzeri içeriklere maruz kalabilirler. Bu durumda eleştirilmesi gereken kişiler, kontrolsüz bir şekilde çocuğa tablet kullanma hakkı veren ebeveynlerdir.
Tablet Bağımlılığı Belirtileri
Tablet bağımlılığı belirtileri her yaşta farklılık gösterebilmektedir. Tablet başında zaman algısının yok olması ve zamanın nasıl geçtiğini anlamama gibi durumlar bağımlılık göstergelerinden biridir. Yetişkinlerde tablet kullanılmadığı zaman eksik hissetme, devamlı tablet ve tabletle yapılabilecek aktiviteleri düşünme gibi durumlar tablet bağımlılığına işaret edebilir.  Küçük çocuklarda ise tablet bağımlılığı, tablete erişim sağlayamadığı zaman ağlama, tablet elinden alındığında öfke nöbeti geçirmesi, devamlı tabletle ilgilenmesi gibi durumlar belirti olarak kabul edilebilir. Çocuk ve ergen yaştaki tablet bağımlıları ile özel bir şekilde oturup konuşmak gerekir. İnsanlar genellikle bağımlı oldukları şey ile sahip olmadıkları bir şeyi doldurmaya çalışırlar. Ergen yaştaki gençlerin ya da çocukların hangi eksikliği hissederek bu bağımlılığı geliştirdiği, neden devamlı olarak buna ihtiyaç duydukları belirlenmelidir.  Tablet bağımlılığı sorunu çocuk ve ergen yaşlarda olan çocuklarda sıklıkla karşılaşılan bir durumdur. Bağımlılık fark edildiğinde mutlaka bir uzmandan yardım alınmalıdır. Aksi durumlarda bu bağımlılık daha da şiddetlenerek ileri yaşlarda çocuklarda davranış bozukluğu, hiperaktivite bozukluğu ve dikkat dağınıklığına neden olabilmektedir.
Tablet Bağımlılığından Kurtulmak
Tablet bağımlılığından kurtulmak ancak kişilerin farklı aktivite alanlarına yönlendirilmesi ile mümkün olmaktadır. Bağımlılık sahibi olan yetişkinler, çocuklara göre daha fazla otokontrole sahip olacağından tablet ile ilgilenmek yerine kitap okumak, yürüyüş yapmak gibi alanlara yönelebilirler. Çocuklarda ise bu bağımlılıktan kurtulmak büyük oranda ebeveynlerin elindedir. Günlük tablet kullanım süresini azaltarak çocukları sanat, müzik ve spor gibi aktivitelere yönlendirerek tablet bağımlılığından tamamen kurtulmalarını sağlamak mümkündür.  Tablet bağımlılığı çok ciddi boyutta olan çocuklar için bir uzmandan yardım almak da faydalı olabilmektedir. Bazen anne babalar bu durumda nasıl davranmaları gerektiğini bilemeyebilir. Ne yapacaklarını bilemedikleri durumda çocukları için yardım almak önemli bir adım olacaktır. Tablet bağımlılığının oluşmaması ya da tekrar başlamaması için ailelerin bu konuda hassas bir yaklaşıma sahip olması en önemli kriterdir.    Instagram Story Arka Plan Rengi Değiştirme Read the full article
0 notes
pskdenizakinci · 7 months
Text
Konya Uzman Klinik Psikolog
İstek, motivasyon, öğrenme ve hafıza gibi birçok alanda önemli rol oynayan dopamini doğal yollarla yükseltmek mümkündür. ⭐️Koşmak, yüzmek, dans etmek gibi fiziksel aktiviteler, dopamin üretimini destekler. ⭐️Muz, avokado, elma, patlıcan, ıspanak ve domates gibi gıdalardan da yardım alınabilir. ⭐️Bağırsak sağlığını korumak ve probiyotik alımı da dopamin eksikliği yaşamayı önler. ⭐️Bunların…
Tumblr media
View On WordPress
0 notes
psikologline · 1 year
Text
Concerta Özellikleri, Etkileri ve Kullanımı
Tumblr media
Concerta, özellikle Dikkat Eksikliği ve Hiperaktivite Bozukluğu (DEHB) olan bireylerde odaklanma ve dikkat süresini artırmak için kullanılan bir ilaçtır. İlacın etken maddesi metilfenidat’tır. Concerta, beynin dopamin ve norepinefrin gibi nörotransmitterler üzerindeki etkisini artırarak çalışır. Bu nörotransmitterlerin düzeylerini dengede tutmak, kullanıcıların odaklanmasına ve günlük görevleri daha etkili bir şekilde tamamlamasına yardımcı olabilir. Concerta'nın kullanımı, doktor gözetimi altında ve reçete ile olmalıdır. İlacın yan etkileri değişkenlik gösterebilir ve bu yan etkiler arasında iştah kaybı, uyku problemleri ve kardiyovasküler sistem üzerindeki etkiler bulunabilir. Concerta kullanımına başlamadan önce doktora başvurmak ve ilacın kullanıcı için uygun olup olmadığını kontrol etmek önemlidir. Ayrıca, ilacın doğru şekilde kullanılmadığı takdirde bağımlılık yapma potansiyeli de bulunmaktadır. Bu nedenle, Concerta'nın sadece doktor önerisi ve gözetimi altında kullanılması esastır.
Concerta Nedir?
Concerta, özellikle Dikkat Eksikliği ve Hiperaktivite Bozukluğu (DEHB) tedavisinde kullanılan bir ilaçtır. Piyasada uzun etkili metilfenidat olarak bilinir. Genel Bilgi Concerta, uzun süreli salım yapan (extended-release) metilfenidat içerir. Metilfenidat, beyindeki dopamin ve norepinefrin seviyelerini etkileyerek çalışır, bu sayede dikkat seviyesini artırır ve impuls kontrolünü sağlar. Farmakolojik Özellikleri Metilfenidat, sinir hücreleri arasındaki iletişimi artırır ve nörotransmitter olan dopaminin daha etkili bir şekilde çalışmasını sağlar. Bu mekanizma sayesinde, bireyin odaklanma yeteneği artar ve hiperaktivite azalır.
Tumblr media
Kimler Kullanabilir?
DEHB Tanısı Alanlar Concerta, DEHB tanısı konmuş bireylere yöneliktir. Doktorların reçete ettiği durumlarda, çocuklar ve ergenler tarafından güvenle kullanılabilir. Kimler Kullanmamalı? Concerta, kalp hastalığı olan, yüksek tansiyon problemi bulunan veya glaukom tanısı konmuş bireyler tarafından kullanılmamalıdır. Ayrıca ilaca karşı alerjisi olan kişilerin de Concerta kullanmamaları gerekmektedir.
Yan Etkiler Nelerdir?
Hafif Yan Etkiler Hafif yan etkiler arasında uykusuzluk, mide bulantısı, baş ağrısı, iştah kaybı ve kilo kaybı bulunabilir. Bu etkiler genellikle ilacın kullanımına başlandıktan kısa bir süre sonra kaybolabilir. Ciddi Yan Etkiler Ciddi yan etkiler arasında göğüs ağrısı, nefes almada zorluk, ciltte morarma veya sararma ve depresyon veya intihara meyilli düşünceler yer alabilir.
Tumblr media
Güvenli Kullanım İçin Öneriler
Dozaj ve Kullanım Concerta tabletleri her gün aynı saatte alınmalıdır. Tabletler çiğnenmeden veya kırılmadan, bütün olarak yutulmalıdır. İlaç Etkileşimleri Concerta'nın diğer ilaçlarla etkileşime girebileceğini unutmayın. Özellikle antidepresanlar, antikonvülsanlar, kan basıncı ilaçları ve bazı kalp ilaçları ile etkileşime girebilir. Concerta, DEHB tedavisinde etkili bir ilaç seçeneğidir. Ancak ilacın yan etkileri ve kontrendikasyonları olduğunu unutmayın. İlacı kullanmadan önce doktorunuza başvurun ve reçeteye tam olarak uygun kullanın.
Tumblr media
Concerta Sıkça Sorulan Sorular
Concerta nasıl kullanılır?Concerta, her gün aynı saatte, genellikle sabahları alınmalıdır. Tabletler çiğnenmeden veya kırılmadan, bütün olarak yutulmalıdır.Concerta'nın yan etkileri nelerdir?Yan etkiler arasında iştah kaybı, uykusuzluk, baş ağrısı ve mide bulantısı bulunabilir. Ciddi yan etkiler için doktorunuza başvurun.Concerta kimler tarafından kullanılmamalıdır?Kalp hastalığı, yüksek tansiyon veya glaukomu olan bireyler ve ilaca karşı alerjisi olanlar Concerta kullanmamalıdır.Concerta'nın DEHB üzerindeki etkisi nedir?Concerta, dikkati artırır, impuls kontrolünü iyileştirir ve hiperaktiviteyi azaltır, böylece DEHB belirtilerini hafifletir.Concerta bağımlılık yapar mı?Concerta, doğru kullanıldığında bağımlılık yapma riski düşüktür. Ancak, kötüye kullanım potansiyeli vardır.Concerta ile alkol alınabilir mi?Concerta ile alkol alımı tavsiye edilmez, çünkü bu kombinasyon yan etkileri artırabilir.Concerta kilo kaybına neden olur mu?Concerta'nın bilinen yan etkilerinden biri iştah kaybıdır, bu da kilo kaybına yol açabilir.Concerta ve Ritalin arasındaki fark nedir?Hem Concerta hem de Ritalin metilfenidat içerir, ancak Concerta uzun süreli salım yapar, Ritalin ise hemen etki gösterir.Concerta kullanırken hangi ilaçlardan kaçınılmalıdır?MAO inhibitörleri, antidepresanlar ve bazı kan basıncı ilaçları Concerta ile etkileşime girebilir, doktorunuza danışın.Concerta'nın dozu nasıl ayarlanır?Concerta'nın dozajı, hastanın yaşına, kilosuna ve DEHB'nin şiddetine bağlı olarak doktor tarafından belirlenir. Uzman bir psikiyatri doktoruna mu ihtiyaç duyuyorsunuz? İşte size bazı öneriler: - İstanbul Psikolog - Kadıköy Psikolog - Ataşehir Psikolog Read the full article
0 notes
mansetmalatya · 1 year
Text
Çok Oyunculu Online Oyunlar Bağımlılığı Arttırıyor
Tumblr media
Uzmanlar, internet oyunlarıyla çok fazla meşgul olmak ve uzaklaşılınca çeşitli sıkıntılar yaşamak gibi durumların dijital bağımlılık belirtisi olduğunu belirtyor. İnternet bağımlılığının gelişmesinin bazı faktörlere bağlı olduğunu söyleyen Çocuk ve Ergen Psikiyatri Uzmanı Yrd. Doç. Dr. Melek Gözde Luş, bireylerin tatmin olmak için dopamin salgılanmasını sağlayacak davranışlarda bulunduğuna dikkat çekiyor. Macera oyunlarının en fazla dopamin salgılatıcı tür olduğunu kaydeden Luş, çok oyunculu online oyunların bağımlılığı arttırdığını dile getiriyor ve ailelerin sürdürücü faktörlerin farkına varmaları gerektiğini vurguluyor. Çocuk ve Egen Psikiyatri Uzmanı Yrd. Doç. Dr. Melek Gözde Luş, çocuklarda dijital bağımlılık belirtileri, nedenleri ve tedavi yöntemleri hakkında açıklamalarda bulundu ve ailelere tavsiyelerini sıraladı. İnternette geçirilen zamanın gittikçe artması bağımlılık belirtisi Herhangi bir davranışın olumsuz sonuçlarına rağmen tekrarlanmasının bağımlılık olduğunu hatırlatarak sözlerine başlayan Çocuk ve Ergen Psikiyatri Uzmanı Yrd. Doç. Dr. Melek Gözde Luş, sanal bağımlılık olarak da adlandırılan internet bağımlılığının kriterlerinin davranışsal bağımlılıklarla tanımlandığını ifade etti. Dijital bağımlılığın belirtilerine değinen Luş, “İnternet oyunlarıyla çok fazla meşgul olmak, internetten ya da oyunlardan uzaklaşılınca çeşitli sıkıntılar yaşamak, geçirilen zamanın gittikçe artması, oyun oynama isteğini durduramama, sosyal medya platformlarını kullanmayı durduramama, kişinin hobilerini bırakması ve bundan dolayı psikolojik sorunların yaşandığının görülmesine rağmen yine de aşırı internet kullanımına devam etmesi, bütün olumsuz duygularını atarak sanal dünyada kendisine olumlu bir dünya yaratmaya çalışması dijital bağımlılık belirtileridir.”  şeklinde konuştu. Oyun bağımlılığı oyun türleriyle de alakalı  İnternet bağımlılığının gelişmesi için bazı faktörlerin gerekli olduğunu söyleyen Luş, “Dürtüsel olan çocuklarda dürtüselliğin biyolojik faktör olduğu ortaya konuluyor. Çeşitli durumlardan tatmin olamayan bireyin tatmin olmak için daha fazla uyarıcıya ihtiyaç duymasına ‘ödül eksikliği sendromu’ diyoruz. Özellikle risk almayı seven bireylerde ödül mekanizmasının bozulduğunu biliyoruz. Bireyler dopamin salgılamak için bu sebeplere yol açan davranışlarda bulunuyor.” dedi. Özellikle çocuklarda oyun bağımlılığının devam etmesinin oyun türleriyle de alakalı çevresel bir faktör olduğunu sözlerine ekleyen Luş, “En fazla dopamin salgılatıcı tür maceradır. Son zamanlarda görülen çok oyunculu online oyunlar daha fazla bağımlılığı arttırıyor.” diye konuştu. Kararında olursa faydaları da var İnternet oyunları oynamanın dozunun kaçmadığı durumlarda bazı faydaları olduğunu da dile getiren Yrd. Doç. Dr. Melek Gözde Luş, “Oyunların, kişinin zihinsel faaliyetlerini geliştirici etkileri de olduğu görülmüştür. Problem çözme yetisini geliştirmek, mağlubiyeti öğrenmek, motivasyon kazanmak, sosyalleşmeyen bireyler için sosyal ortam sağlanması, kişinin olumlu düşüncelerinin artması gibi faydaları olabiliyor.” açıklamasında bulundu. Problemler ortaya çıkmaya başladıysa yardıma başvurulması gerekir Dijital bağımlılığın ortaya çıkardığı sorunlara değinen Luş, “Akademik sorunlar, ailevi sorunlar, davranışsal sorunlar, uyku problemleri, kaygı bozukluğu, gerçek dünya ve sanal dünyanın karıştırılmaya başlanması gibi sorunlar görülebiliyor. Bu tür problemler ortaya çıkmaya başladıysa yardıma başvurulması gerekir. Ayrıca çok fazla bilgisayar başında kalmaktan dolayı bir takım omurga problemleri, kilo kaybetme veya kilo alma, sürekli yorgun olma, baş ağrıları, gözde bozulmalar, öz bakımın azalması gibi fiziksel problemlerle de karşılaşılabiliyor.” diye konuştu. Tedavi için tüm faktörler değerlendirilmeli Sürdürücü faktörlerin belirlenmesinin ve ailelerin bunları fark etmesinin önemli olduğuna vurgu yapan Yrd. Doç. Dr. Melek Gözde Luş, “Bireyin belki kişisel özellikleri hayattan zevk almamasını sağlıyordur. İçinde bulunduğu başka bir psikiyatrik sorun vardır. Bunun bilinmesi çözüm için önemli bir nokta. Bireyin bu durumu değiştirmek istememesi fark etmemiz gereken sürdürücü bir faktör.” dedi. Bağımlılığın tedavi edilebilen bir hastalık olduğunun altını çizen Luş, sözlerini şöyle tamamladı: “Öncellikle tüm faktörlerin, eşlik eden başka rahatsızlıkların ve aile yapısının değerlendirilmesi gerekiyor. Desteklenmesi gereken unsurların belirlenip desteklenmesi ve sonrasında da uygun bir şekilde terapiye başlanması birinci öncelliğimiz. Gerekli durumlarda ilaç kullanımı da önerilebilir.” Read the full article
0 notes
hcagla · 1 year
Text
Dopamin Detoksu ile Anlık Mutluluklara Geri Dönebilir Miyiz?
Tumblr media
Dopamin detoksu kavramını ilk olarak Oksijen Gazetesi'nde Ayşegül Çoruhlu'nun yazısı ile öğrendim. Dopamin detoksu nedir demeden önce dopamini tanıyalım. Dopamin, beynimizde bizi zevk hissettiren aktiviteler yapmaya motive eden bir nörotransmitterdir. Zevk aldığınız bir aktivite ile meşgul olduğunuzda beyninizde dopamin salgılanır. Peki bu konu benim neden ilgimi çekiyor? Eşim işten eve gelince koltukta en az 3 saat boyunca yatarak Instagram'da story izleyebilir. O kadar çok böyle kısa içerikler tüketiyor ki artık tahammül sınırı oldukça düşmüş durumda. Geçen gün arabada Spotify'dan müzik dinlerken 3 dakikalık bir müziğe bile tahammül edemediğini fark ettim. Her yeni şarkının yarısında sürekli diğer şarkıya geçti. Özellikle sosyal medyanın bu kadar yaygınlaşmasıyla insanlarda sabrın, uzun süreli bir şeyden zevk almanın veya tahammülün kalmadığını düşünüyorum. Çünkü zevk aldığımız her an her şey elimizin altında ve hızlıca tüketebiliyoruz. Instagram'da hızlıca storyleri geçebiliyoruz, TikTok videoları izleyebiliyoruz hatta istediğimiz yemeği yaklaşık 7-8 dakikada kapımıza çağırabiliyoruz. Zevk veren aktiviteler arasında yemek yemek, içmek, en sevdiğiniz filmi izlemek, müzik dinlemek gibi basit şeyler, video oyunları oynamak, art arda Netflix izlemek veya  kumar oynamak gibi "yapay" uyaranlar yer almaktadır. Ne kadar çok video oyunu oynarsanız, ihtiyaçlarınızı karşılamak için o kadar çok oynamanız gerekebilir, bu da düzensiz oyun veya bağımlılığa yol açar. Örneğin video oyunları bağımlılığını ele alalım. Beynimiz bir süre sonra uyarana alışır, bu da ihtiyaçlarımızı karşılamak için giderek daha fazla video oyunu oynamamız gerektiği anlamına gelir. Diğer faaliyetler, arzu ettiğimiz uyarana kıyasla daha az zevkli gelmeye başlar. Bu yazı da ilgini çekebilir: Hayatınıza Doğru Yön Verebilmeniz için 10 Öneri Ayrıca video oyunları oynamak rahat ve hareketsizdir ve zevk almak için fazla çaba gerektirmez. Sadece telefonunuzu veya bilgisayarınızı açıp oyunu oynamaya başlamanız yeterlidir ve neredeyse anında uyarım ve zevk almaya başlayacaksınız. Oyun oynamayı, spor salonuna gitmek gibi dopamin üreten daha az kullanışlı veya daha yüksek efor gerektiren aktivitelerle karşılaştırırsak, video oyunları oynamak daha rahat hissettirecektir. Oyun oynamanın anlık tatmini için diğer etkinlikleri ihmal etmeyi düşünebiliriz.
Dopamin Detoksu Nedir?
Dopamin fazlalığı gibi eksikliği de zararlıdır. Dopamin eksikliğinde de örneğin motivasyon, uyuşukluk gibi günlük yaşantımızı etkileyen ve bizi üretkenlikten alıkoyan etkiler görülebilmektedir. Dopamin detoksu kuralları içerisinde belki de en önemlisi denge. Yüksek miktarda dopamin üreten aktiviteler yapmayı bırakacağınız için, bunların yerine egzersiz gibi sizi tatmin edecek kadar dopamin üretecek aktivitelerle değiştirmeniz gerekecek. Dopamin detoksunun amacı, tüm zevkli aktiviteleri ortadan kaldırmak değil, sizi bağımlı yapan ve hayatınızda sorunlara neden olan aktiviteleri durdurmaktır.
Tumblr media
Buradaki anahtar, sizi gerçekten mutlu ve tatmin olmuş hissettiren ve sizi sağlıklı yapan faaliyetlerden dopamin üretmeye çalışmanızdır. Dopamin detoksu nasıl yapılır? Bu detoksun mantığı dopamin seviyenizi çok yükseğe çıkaran tüm bağımlılık yapıcı faaliyetlerden kaçınmaktır.  Detoksun ana fikrine gelelim; sosyal medya, video oyunları, kumar ve diğer bağımlılık yapan davranışlar gibi faaliyetlere bağımlı olmayı bırakmak. Anlık dopamin uyaranlarından kaçınacak ve bunları uzun sürede dopamin üreten daha sağlıklı aktivitelerle değiştireceksiniz. Dopamin detoksu kaç gün yapılır? Genellikle 3 ay olarak önerilir. Ufak adımlarla başlamak isteyebilirsiniz. Kendinize haftalık hedefler belirleyin. Örneğin bir hafta boyunca sosyal medyaya girmeyeceğim gibi. Bu noktada şunu söylemek istiyorum dopamin detoksu ile ilgili kanıtlanmış araştırmalar yok.
Dopamin Detoksu Faydalı Mı?
İlk iki hafta her türden alışkanlığı yerleştirmede olduğu gibi zor olacaktır. Fakat bunları yine sağlıklı alışkanlıklarla değiştirerek geliştirebilirsiniz. Örneğin anlık atıştırmalıklarla ilgili bir sorununuz varsa; kahvenin yanında mutlaka küçük bir parça kurabiye yiyorsanız ve daha sonra bu size pişmanlık yaratıyorsa bu anlık hazdan vazgeçmeniz gerekebilir. Bunun yerine kahvenin yanında kurabiye yemeyeceğim kahvenin yanında bir parça badem yiyeceğim ya da kahveyle kitap okurum algısını kendinize uyarlayabilirsiniz. Sonunda, daha olumlu hissetmeye ve düşünmeye başlayacaksınız, daha fazla enerjiniz olacak ve istekleriniz azalmaya başlayacak. Bir süre sonra artık oyun oynama ihtiyacı hissetmezsiniz ve plana sadık kaldığınız sürece hayatınız tamamen değişebilir. Sevgilerle Bu yazıyı beğendiyseniz sosyal medya hesaplarınızdan paylaşırsanız fazlasıyla teşekkür etmiş olursunuz. Daha fazla bilgi için beni sosyal medyada takip etmeyi unutmayın - Facebook, Instagram, Pinterest ve Twitter. Read the full article
0 notes
sifabul · 6 years
Photo
Tumblr media
DOPAMİN EKSİKLİĞİ VE DOPAMİNİ DOĞAL YOLLARLA YÜKSELTMEK: #şifabul DOPAMİN NEDİR? Beynin birden fazla bölgesinde salgılanan duygu, hareket, haz ve acı hislerinin harekete geçmesini sağlayan bir nörotransmitterdir.
DOPAMİN EKSİKLİĞİ BELİRTİLERİ: - Hafıza kayıpları - İçe kapanma ve endişe - Dikkat eksikliği - Bozuk ruh hali - Aşırı tatlı yeme isteği - Huzursuz bacak sendromu - Ellerde titreme - Libido düşüklüğü - Ellerde ve ayaklarda soğukluk - Sabahları uyanmada zorluk - Aşırı sinirli olma - Parkinson hastalığına yatkınlık - Sebepsiz vücut ağrıları - Uyku bozuklukları - Çabuk yorulma - Kronik can sıkıntısı
NASIL YÜKSELTİRİZ? - Düzenli egzersiz - Ortalama 5-10 saat arası uyku - Çok geç olmadan uykuya geçmek - Dopamin yükselten bazı gıdaları daha fazla yemek: Muz, tavuk, elma, badem, avokado, salatalık, deniz ürünleri, fasulye, fındık, turunçgiller, kabak çekirdeği, çilek, ceviz, pancar, baklagiller - Katkı maddeli, aşırı şekerli ve gdo'lu gıdalardan uzak durmak
1 note · View note
elazigsurmanset · 5 months
Text
Huzursuz Bacak Sendromu: Uykunuzu Kaçırır, Yaşam Kalitenizi Düşürür!
Tumblr media
Huzursuz bacak sendromu, her yaştan insanı etkileyebilen ve özellikle akşam saatlerinde ve gece uyku öncesinde şiddetlenen bir huzursuzluk hissi ile kendini gösteren bir durumdur. Bu his, bacaklarda hareket etme ihtiyacı uyandırır ve sürekli hareket ettirme gereksinimine yol açar. Hareket etmek geçici bir rahatlama sağlasa da huzursuzluk genellikle geri döner. Uzmanlar, bu sendromun uyku problemlerine yol açtığını ve özellikle demir eksikliği, tiroid fonksiyon bozukluğu, şeker hastalığı ve gebelik gibi durumlarda ortaya çıkma riskinin arttığını belirtiyor.
Demir Eksikliği Gebelikte Tehlikeli
Nöroloji Uzmanı Prof. Dr. Barış Metin, huzursuz bacak sendromunun gebelikte sıkça görüldüğünü ve demir depolarının yetersizliğinin bu sendroma ve uyku problemlerine yol açabileceğini vurguluyor. Prof. Dr. Metin, her zaman altında demir eksikliği yatmadığını, B grubu vitamin eksikliği gibi diğer beslenme eksikliklerinin de etkili olabileceğini söylüyor.
Altta Yatan Nedenler Belirlenmeli
Huzursuz bacak sendromu ile başa çıkmak için öncelikle altta yatan nedenlerin belirlenmesi ve tedavi edilmesi önemlidir. Demir eksikliği veya vitamin eksikliği gibi beslenme eksiklikleri varsa, takviye edilmesi önerilir. Bu önlemlere rağmen belirtiler düzelmiyorsa veya altta yatan nedenler yoksa ilaç tedavisi gerekebilir.
İlaçlar Dopamin Miktarını Arttırıyor
Huzursuz bacak sendromunda sıklıkla kullanılan ilaçlar, beyindeki dopamin miktarını arttıran ilaçlardır. Bu ilaçlar, Parkinson hastalığının tedavisinde de kullanılan ilaçlardır ve genellikle birinci basamak tedavisi olarak kullanılır.
Beslenme ve Uyku Hijyeni Önemli
Huzursuz bacak sendromu ile başa çıkmak için beslenme alışkanlıklarını gözden geçirmek ve belirli besinleri tüketme veya tüketmemenin önemli bir rol oynadığını dile getiren Prof. Dr. Barış Metin, akşam saatlerinde ağır yemeklerden ve kafeinli içeceklerden kaçınmanın önemli olduğunu söylüyor. Düzenli uyku düzeni ve uyku hijyeni uygulamaları da belirtileri hafifletebilir. Bu, düzenli saatlerde uyuma ve uyanma, akşam saatlerinde uyarıcı maddelerden kaçınma ve rahatlatıcı aktiviteler yapma gibi alışkanlıkları içerir.
Egzersiz Geçici Rahatlama Sağlar
Huzursuz bacak sendromu, birçok insanda hareket etme dürtüsü oluşturabilir. Bu dürtüyle birlikte insanlar sıklıkla egzersiz yaparak huzursuzluğu hafifletmeye çalışırlar. Ancak, bu geçici bir rahatlama sağlayabilir ve kalıcı bir çözüm olmayabilir. Yürüyüş yapmak, bisiklete binmek veya düzenli aerobik egzersizler yapmak genel uyku kalitesini artırabilir.
Antidepresanlar Dikkat Edilmeli
Antidepresanlar gibi bazı ilaçlar huzursuz bacak sendromuna neden olabilir veya belirtileri kötüleştirebilir. Bu durumda, psikiyatri hekimine danışmak ve ilaç tedavisini yeniden değerlendirmek önemlidir. (BSHA – Bilim ve Sağlık Haber Ajansı) Read the full article
0 notes
arguntc · 3 years
Text
Dopamin Nedir? Ne İşe Yarar? Eksikliği ve Dopamin Nasıl Artar
Dopamin Nedir? Ne İşe Yarar? Eksikliği ve Dopamin Nasıl Artar
Dopamin Nedir? Ne İşe Yarar? Eksikliği ve Dopamin Nasıl Artar Vücut tarafından üretilen, beyinde yer alan dopamin reseptörlerini aktivite eden dopamin; bir nörotransmit olarak hareket ederek, kişinin kendini daha mutlu ve huzurlu hissetmesini sağlıyor. Hipotalamus tarafından da salgılanan bu madde; aynı zamanda bazı ilaçların etkin maddesi olarak da kullanılıyor. Temel görevi, beynin…
Tumblr media
View On WordPress
0 notes
defolu · 2 years
Text
bir video görmüştüm, kız ADHD (bilmeyeniniz varsa dikkat eksikliği ve hiperaktivite bozukluğu) tedavisi görüyor ve ilaçlarını almak gibi yapmayı unutmaması gereken şeyler var hâliyle. kız buna çözüm olarak kolay kolay yırtılmayacak kağıtlar hazırlayıp "ilaçlarını al" "odanı topla" vb görevleri yazmış sonra da onları lastik tokalara bağlayıp onları da bileğine takmış. bunlar baş ucunda bir kavanozda duruyor ve kalkar kalkmaz yaptığı ilk şey bunları bileğine takmak, daha sonra tamamladığı her görevde o görevin tokasını çıkarıp kavanoza geri koyuyor (tamamlayana kadar çıkarmak yasak tabii ki ve sürekli bileğinde bir şeyler olması sizi rahatsız edip görevi tamamlamaya itiyor hâliyle). böylece hem yapacaklarını unutmuyor hem de bir görevi tamamladığını somut olarak da gördüğü için dopamin hormonunu tetikliyor...müthiş sistem ajsjwslemldepld yarın bunlardan hazırlamak istiyorum
13 notes · View notes