Tumgik
#emir silver kimdir
magazinci2fan-blog · 4 years
Photo
Tumblr media
DENEYİM ÖNEMLİ
“Bir işe başlayarak para kazanmayı hedeflediğinde deneyime duyulan ihtiyacın önemine yönelik değerlendirmeler” yapan Silver, “İlk kazancını 2017 elde ettim. Yaklaşık bir gün boyunca çektiğimiz görüntülerin silinmesi ve silindikten sonra hiçbir şekilde geri getiremememden başlayabilirim. Tam ilk paramı kazandım diyordum ki hayatımın en büyük tecrübelerinden biri olan görüntüleri stoklamamam oldu. Üzücü bir durumdu işverene cebimize koyduğumuz parayı geri iade etmek zorunda kaldık. Bu da bana deneyim açısından güzel bir tecrübe oldu” diye konuştu.
Kaynak: Genç yönetmen Emir Silver deneyimlerini anlattı Emir Silver kimdir?
1 note · View note
frestren · 3 years
Photo
Tumblr media
                                                1974 SONBAHARI - 4
                                                       MOBY DICK - 4
Hermann Melville’in Essex’i öyküsünden ilham alarak Moby Dick’i yazdığı iyi bilinir. Moby Dick 1851 yılında basılmıştır. Melville’in Owen Chase’in öyküsünü okumuş, bundan ilham aldığı kabul edilir. 2002 yılında, Christopher Rowley’in yönettiği dramatize bir belgeselde, Toronto Üniversitesi’nden Amerikan edebiyatı konusunda uzman Paul Downes Melville’in, Essex’in gerçek öyküsüne alegorik unsurlar katarak romanını yazdığını belirtir.
Howard’ın filminde ise Melville Nickerson’ın pansiyonuna gider; iyi bir ücret karşılığında Nickerson’dan Essex’in gerçek öyküsünü anlatmasını ister. Film, bu öykünün dökümüdür. Bu gerçekten vuku bulmuş olabilir mi? 1851 yılında Nickerson belki de denizdedir; ticari bir gemide kaptandır (Wikipedia’da yer alan biyografisine göre bu işi uzun süre yapmıştır); kuşkusuz pansiyon işletmek emeklilik uğraşıdır. Ne yazık ki, ne Chase’in, ne de Nickerson’ın kitaplarını okudum. Bunu bilmek şu an benim için mümkün değil. Howard’ın filminin senaryosunu « « Charles Lewitt, Rick Jaffa ve Amanda Silver » yazmış. Philbrick’in romanını esas almış olabilirler ; Chase ve Nickerson’ın özgün anlatılarına baktılar mı ? Baktılarsa ne kadarını kendi senaryolarına aktardılar? Filmin fazlaca Moby Dick’e yaslanması ile ilgili bir eleştiri de vardır. Howard‘ın filminin dramasının en temel unsuru nedir-diye düşünüyorum. Olaylar ne kadar sıradışı ve sarsıcı olursa olsun, filmin can alıcı yönü Melville’in karanlık ve soğuk bir gecede Nickerson’ın kapısını çalması, yaşadığı deneyim yüzünden alkol ve hayata küsmüşlüğün, utancın ve ketumiyetin içine saklanmış olan adamın sabaha dek Melville’e Essex’in öyküsünü anlatarak bir çeşit catharsis içine girmesidir. Web’de Melville’in Essex ile girdiği ilişkinin ne olduğuna dair bir bilgi bulunmuyor. Belki de Nantucket Tarih Derneği ile temas edildiğinde, bu konuya açıklık getirecek bilgiler edinilebilir.
 Moby Dick şöyle başlar :
Ishmael deyin bana. Birkaç yıl önce-kaç yıl önce olduğu önemli değil - paramın azaldığı yada hiç kalmadığı bir sırada, karada da beni ayrıca bağlayan hiçbir şey olmadığı için, biraz engine açılayım, bu dünyanın denizlerini şöyle bir göreyim dedim. Ben böyleyimdir; böyle bulurum sıkıntıdan kurtulmanın, uyuşan kanıma hız vermenin yolunu. Baktım ki ağzımın tadı kaçmış, buruklaşmışım; baktım ki içime o soğuk Kasım yağmurları çiseliyor; baktım ki durup dururken tabutcu dükkânlarının önüne dikilip kalıyorum, ya da karşıma çıkan her cenaze alayının peşine takılıyorum; baktım ki içimi saran kasveti önleyemiyorum, o kadar ki, beni bazı ahlâk ilkeleri durdurmasa, mahsus sokağa çıkarak, onun bunun şapkasını, bile bile başlarından kapıp yere atacağım - işte o zaman bir an önce denize açılmanın zamanı geldi derim kendi kendime. Tabancam, kurşunum budur benim. Kato. filozofça bir gösterişle kılıcının üstüne atar kendini. Be-nse, sessiz sedasız bir gemiye binerim. Bunun da şaşılacak bir yanı yok. Hemen hemen tüm insanlar, bilerek bilmiyerek, yaşamlarının şu ya da bu anında denize benim duyduğum sevgiyi az çok duymuşlardır.
 Moby Dick’in karakterleri çok ilginçtir. Yukarıdaki giriş paragrafında sadece macera için denize açılan bir gencin sözleri yoktur ; yaşamın önüne koyduğu seçeneklerin, olanakların az olduğu, köksüz, yurtsuz bir adamın hüznü de yok mudur ? Bana İshmael deyin…
Kimdir Ishmael ?
Ishmael, bizim gibi müslüman toplumların İsmail adıyla bildiği, Ehlibeyt’in İbrahim’in (Abraham) karısı Sare (Sarah)’den önce, Mısır’lı bir cariyeden, yani Hacer’den (Hagar) olma oğlu olarak bildiği karakterin adıdır. Kabe denilen mabedin kuzey-batı duvarının dibinde, alçak bir yarım dairesel duvarla tanımlanmış bir alan bulunur ve müslüman inancına göre İshmael ve Hagar’ın burada gömülüdür…İshak (İsaac), Sare’den olma ikinci oğludur İbrahim’in; ama makamının emanet edildiği oğul da o dur. Hacer ve İsmail Arabistan çölüne giderler (İsmail İsmaililer veya Haceriler denen, Arap kabilelerinin, yani sonrasının müslüman toplumlarının babasıdır). Başka bir deyişle bana İsmail deyin diye başlayan bir metin, kanımca, İncil referanslarına yaslanacağını, ve kahramanının bir marjinal, toplumdışı, yersiz, yurtsuz bir karakter olduğunu kabul ediyor olmalıdır.
Melville’in kurgusunda balina avında en önemli yeri tutan zıpkıncıları hatırlıyorum. Bu adamların her birisi bir kayıkta konuşlanmıştır; balinaya yakınlaştıklarında zıpkını savururlar; ve ipi sağlama aldıktan sonra yüzeyde can havliyle yüzüyorsa balina, kayığı çekerek tükenmesi için kayığın ardından sürüklenmesini sağlarlar; bazen de balina derine dalar; ipi salarak hayvanla bağın kopmamasına gayret ederler…Bu işi yapan karakterlerin tümü, romanda beyaz Avrupa’lıların aşağı seviyede, tekinsiz buldukları arkaik, “vahşi”, şamanist toplumlardan gelmektedir...Amerikan kızılderilisi, Afrika’lı, Pasifik okyanusundaki kabilelerden (filmde Avustralya Maori’si gibi canlandırılan, Ishmael’in dostu Queequeeg) veya yine Batı kültürüne yabancı gelen İran kökenlidir (veya Orta Doğu kökenli) bu karakterler. Gelgelelim, beyaz Avrupa’lıların sahip olmadığı bir durugörü, kehanet yetenekleri de bulunmaktadır. Bu « vahşiler » beyazları ikna edemeseler de, geleceği ve yaklaşan felaketi görebilmektedirler. Ahab ise, sosyopat, gizemli, mesafeli, ama adamlarını bu sefere ne için çıktıklarını unutturacak ve kendi nefretini elbise giyer gibi üstlerine almalarını sağlayacak kadar da kitleyi kontrol edebilen bir karakterdir; ve beyaz balinaya takıntılıdır. Nefretin bir toplulukta yaygınlaşması ve içselleştirilmesi için gereken her ne ise bunu bilir gibi görünür Kaptan Ahab…
Ahab, Yahudi-Hristiyan geleneğinde olumsuz bir fügürdür. Tanrı’nın emir ve iradesinden sapan bir Yahudiye kralıdır; en önemli uyarıları da Elijah’dan, ya da İslami gelenekteki Hz.İlyas’tan alır. Nitekim Moby Dick’te Ishmael ve dostu Queequeeg’i Ahab’ın gemisi ile yola çıkmadan uyaran berduşun adı da Elijah’dır. Tüm bu öğeler,Yahudi Hristiyan geleneğinde Modernliğin içinden geçen, ve bir göçmen diyarı olduğundan Modernizm’in en ihtiraslı inşacısı olacak Amerikan toplumu için önemli göstergeler olmalıdır. Nitekim romanda Starbuck adındaki ikinci kaptan, Ahab’ın tüm taşkın ve nevrotik hareketleri, kararları karşısında seferin kar amaçlı, ticari bir sefer olduğunu ona sürekli hatırlatan, aklın yolunu gösteren, evli ve çocuklu sıradan bir karakterdir. Ne gariptir ki, trajedinin son sahnesinde, Ahab’ın balinaya dolanan ölüsünü görünce kendinden geçerek onun tüm öfkesini, çılgınlığını üzerine alarak sandalları balinaya saldırtan ve felaketi mümkün kılan da yine o olur. Starbuck, ABD’nin en zengin şirket ve ailelerini barındıran Nantucket’lı balinacı bir ailenin adıdır.  
Belki de Beyaz Balina’yı, bir süs havuzunda, Boğaz’ın sularında, gökyüzünde, ve düşlerinde gören insan sayısı düşündüğümüzden fazladır; kimbilir, ekranlarda, veya Cuma namazında vaaz veren Ahab’ın peşinden giden çok olmaz; ve belki de batan gemiden çocuklarını kurtarma kaygısı taşıyan pek çok insan vardır…
0 notes
magazinci2fan-blog · 4 years
Photo
Tumblr media
4 YAŞINDA KAMERA İLE TANIŞTI
3 Temmuz 2000’de dünyaya gelen Emir Silver, otomobil sektöründe görüntü yönetmenliği yapıyor. Kamera ile ilk tanışması 4 yaşında olan Silver, “O yaşlarda eve alınan bir kamerayla siyah bir çarşafın önünde kendi yaptığım kitaptan tripodla kamera ile ilişkim başladı. İzlediğim araba konulu filmlerden çok etkilenirdim. Beni orda etkileyen arabaların drift yapması yerine o filmlerin nasıl çekildiğidir. Hızlı ve Öfkeli film serisini daha yakından incelemeye başladım. Nasıl drift yapılır değil de nasıl drift videosu çekilire yöneldim.  Çekim denemelerine başladım ve bir şeyleri başarabildiğimi gördüm” dedi.
Kaynak: Genç yönetmen Emir Silver deneyimlerini anlattı Emir Silver kimdir?
1 note · View note
magazinci2fan-blog · 4 years
Photo
Tumblr media
TÜRKİYE’DE NEDEN BİR HIZLI VE ÖFKELİ ÇEKİLMESİN?
Silver, “Bu işe merakı olan gençler, başarılı insanlar ekipmanları olmasa da cep telefonu ile de çekim yapabilirler. Önemli olan aklınızdaki proje için bir adım atmaktır. Türkiye’de neden bir Hızlı ve Öfkeli çekilmesin? Bir filmin konusu, senaryosu dışında; O filmin en önemli noktası kamera arkasıdır, film ekibidir, görüntü yönetmenidir. Bizim ülkemizde bu işi başarabilecek yetenekler olduğuna inanıyorum” ifadelerini kullandı.
Kaynak: Genç yönetmen Emir Silver deneyimlerini anlattı Emir Silver kimdir?
1 note · View note
magazinci2fan-blog · 4 years
Text
Emir Silver Kimdir ?
AKSİYON FİLMLERİ DÜNYASINI DEĞİŞTİRDİ
Küçük yaşlardan itibaren film ve sinema sektörüne olan tutku derecesindeki ilgisi Emir Silver’i video çekimlerinin renkli ve gizemli dünyasının ortasına sürükledi. Özellikle aksiyon sahneleri ile ön plana çıkan “Hızlı ve Öfkeli” film serisi başta olmak üzere çılgın sinematik araba videolarının büyüsü, Silver’in video çekimine olan ilgisini artırdı.
2015’TE BU İŞİ YAPAN İNSAN ÇOK AZDI
“2015’li yıllarda Türkiye’de araba videoları çeken kişi sayısının çok az olduğuna” dikkat çeken Silver iş hayatına nasıl başladığını şu sözlerle aktardı, “2015 senesinde Türkiye’de bu işi yapan insan yoktu; varsa bile ben bilmiyordum. Çok az yani sınırlı olduğunu tahmin ediyorum. Baktım bu iş olacak, kendime neden ekipman almamayayım diye bir soru sordum. Akabinde birçok farklı ekipman edinerek bu işe girmeye karar verdim. Bu ekipmanlarla farklı projelere imza atmaya başladım” dedi.
DENEYİM ÖNEMLİ
“Bir işe başlayarak para kazanmayı hedeflediğinde deneyime duyulan ihtiyacın önemine yönelik değerlendirmeler” yapan Silver, “İlk kazancını 2017 elde ettim. Yaklaşık bir gün boyunca çektiğimiz görüntülerin silinmesi ve silindikten sonra hiçbir şekilde geri getiremememden başlayabilirim. Tam ilk paramı kazandım diyordum ki hayatımın en büyük tecrübelerinden biri olan görüntüleri stoklamamam oldu. Üzücü bir durumdu işverene cebimize koyduğumuz parayı geri iade etmek zorunda kaldık. Bu da bana deneyim açısından güzel bir tecrübe oldu” diye konuştu.
4 YAŞINDA KAMERA İLE TANIŞTI
3 Temmuz 2000’de dünyaya gelen Emir Silver, otomobil sektöründe görüntü yönetmenliği yapıyor. Kamera ile ilk tanışması 4 yaşında olan Silver, “O yaşlarda eve alınan bir kamerayla siyah bir çarşafın önünde kendi yaptığım kitaptan tripodla kamera ile ilişkim başladı. İzlediğim araba konulu filmlerden çok etkilenirdim. Beni orda etkileyen arabaların drift yapması yerine o filmlerin nasıl çekildiğidir. Hızlı ve Öfkeli film serisini daha yakından incelemeye başladım. Nasıl drift yapılır değil de nasıl drift videosu çekilire yöneldim.  Çekim denemelerine başladım ve bir şeyleri başarabildiğimi gördüm” dedi.
TÜRKİYE’DE NEDEN BİR HIZLI VE ÖFKELİ ÇEKİLMESİN?
Silver, “Bu işe merakı olan gençler, başarılı insanlar ekipmanları olmasa da cep telefonu ile de çekim yapabilirler. Önemli olan aklınızdaki proje için bir adım atmaktır. Türkiye’de neden bir Hızlı ve Öfkeli çekilmesin? Bir filmin konusu, senaryosu dışında; O filmin en önemli noktası kamera arkasıdır, film ekibidir, görüntü yönetmenidir. Bizim ülkemizde bu işi başarabilecek yetenekler olduğuna inanıyorum” ifadelerini kullandı.
EMİR SİLVER KİMDİR?
3 Temmuz 2000 doğumluyum. Otomobil sektöründe görüntü yönetmenliği yapıyorum. İstanbul’un Kartal İlçesi’nde başladı yaşam tecrübem. Her gününüzü doğum gününüz gibi Karşılayan ve elinizdekilerin her anın kıymetini bilmeyi size öğreten bir aileniz ve kız arkadaşınız varsa zaten siz hep güzel günlerin geleceğine inanırsınız.
Kaynak: Genç yönetmen Emir Silver deneyimlerini anlattı Emir Silver kimdir?
1 note · View note
magazinci2fan-blog · 4 years
Photo
Tumblr media
AKSİYON FİLMLERİ DÜNYASINI DEĞİŞTİRDİ
Küçük yaşlardan itibaren film ve sinema sektörüne olan tutku derecesindeki ilgisi Emir Silver’i video çekimlerinin renkli ve gizemli dünyasının ortasına sürükledi. Özellikle aksiyon sahneleri ile ön plana çıkan “Hızlı ve Öfkeli” film serisi başta olmak üzere çılgın sinematik araba videolarının büyüsü, Silver’in video çekimine olan ilgisini artırdı.
Kaynak: Genç yönetmen Emir Silver deneyimlerini anlattı Emir Silver kimdir?
2 notes · View notes