Tumgik
#erdem ocak
by-hulusi · 8 months
Text
😔
"Bugün hiç yazı yazmasam diyorum,
Gitsem bir dağ başına,
Gitsem, kır çiçekleri toplasam...
Bunları bir demet yapsam,
Desem ki;
Bu çiçeğin adı, "ERDEM"
Bunun adı "ONUR"
Bunun "İNANÇ"...
İnsanlar sadece konuştukları şeylerden değil, sustukları şeylerden de sorumludurlar.
BiIgi sahibi oImadan, fikir sahibi oIunmaz.
UğurMumcu ( 24-Ocak-1993)
Ölüm yıldönümünde Saygı ve rahmet ile...
Tumblr media
19 notes · View notes
necaattin58blog · 2 years
Photo
Tumblr media
"Bugün hiç yazı yazmasam diyorum, Gitsem bir dağ başına,  Gitsem, kır çiçekleri toplasam... Bunları bir demet yapsam, Desem ki; Bu çiçeğin adı, "ERDEM" Bunun adı "ONUR" Bunun "İNANÇ"...
İnsanlar sadece konuştukları şeylerden değil, sustukları şeylerden de sorumludurlar. BiIgi sahibi oImadan, fikir sahibi oIunmaz.
UğurMumcu ( 24-Ocak-1993)Ölüm yıldönümünde Saygı ve rahmet ile...
(Edebiyat Sevgisi Alıntı)
4 notes · View notes
bernamegeh · 2 days
Text
Suat Güzey Kimdir Hayatı
Suat Güzey  9 Ocak 1965 senesinde Ankara’da doğdu.Oyuncu, Haya Bİlgisi, Esir Şehrin Gözyaşları, Zalim, Patron kim, En Son Babalar Duyar, Bayanalr Baylar, Tatlı Hayat ve Yılan Hikayesi gini yapımlarında kendini gösterdi.En son Babalar Duyar dizisinde Levent Ülgen, Cem Emüler, Hatice Aslan, Arzu Balkan Karadağlı, Ayşegül Atik, Ali Erkazan ve Erdem Baş gibi usta oyuncular vardır.
0 notes
pazaryerigundem · 1 month
Text
İMO Bursa Şubesi 17 Ağustos'u andı
https://pazaryerigundem.com/haber/186197/imo-bursa-subesi-17-agustosu-andi/
İMO Bursa Şubesi 17 Ağustos'u andı
Tumblr media
İnşaat Mühendisleri Odası Bursa Şubesi 17 Ağustos yıl dönümü üyelerinin yoğun katılımıyla andı.
BURSA (İGFA) – 17 Ağustos Gölcük depreminin yıl dönümünü “Hem 6 Şubat Kahramanmaraş depremleri, hem de yaşadığımız tüm felaketlerde canlarını yitiren vatandaşlarımıza Allah’tan rahmet diliyorum.” diyerek söze başlayan İnşaat Mühendisleri Odası Bursa Şubesi Yönetim Kurulu Başkanı Serdar Atilla Erdem, “Tarihimizin en büyük afetlerinden biri olan Gölcük depreminin üzerinden çeyrek asır geçti. Gölcük merkezli 7,4 büyüklüğündeki deprem başta Marmara bölgesi olmak üzere tüm Türkiye`yi derinden etkilemiştir. Yalnızca can ve mal kayıpları itibariyle değil meydana geldiği bölgenin, sanayinin ve nüfusun yoğunlaştığı bir coğrafya olması dolayısıyla depremin ekonomik sonuçları da ağır olmuştur.
Tüm ülkeyi sarsan bu afetin ardından depremlere yönelik konular kamuoyunda yoğun bir şekilde tartışılmış, depremlere yaklaşımın yalnızca afet sonrası müdahale ve yara sarma faaliyetleriyle sınırlı tutulamayacağı, depremlere hazırlık çalışmalarının enine boyuna değerlendirilerek kalıcı çözümler üretilmesi gerektiği konusunda bir konsensus oluşmuştur. Nitekim devam eden süreçte birçok kamu kurum ve kuruluşu, üniversiteler ve meslek odalarınca depreme yönelik hazırlık, güvenli ve sağlıklı kentleşme konularında bilimsel-teknik çalışmalar yapılmış, raporlar hazırlanmış, eylem planları oluşturulmuştur. Ancak afete hazırlık konusunda yürütülen tartışmalar zamanla gündemden çıkmış, yapılan onca bilimsel-teknik çalışma ise kurumların tozlu raflarında unutulmaya terk edilmiştir.” dedi.
Tumblr media
BİZ UYARMAYA DEVAM EDECEĞİZ
Büyük Marmara depreminin 25. yılında her yıl olduğu gibi bir kez uyarılar bir kez daha yapıldı. Uyarılarda haklılık payını görmek için bu 25 yılda yaşanan diğer depremlerin yıkıcı sonuçlarına bakmanın yeterli olduğunu vurgulayan Erdem şu ifadelere yer verdi:
“1855 Bursa Mustafakemalpaşa depremini unutmadığımızı belirterek, 1 Mayıs 2003 Bingöl depremi, 23 Ekim-9 Kasım 2011 Van depremleri, 24 Ocak 2020 Elazığ Sivrice depremi ve 30 Ekim 2020 İzmir depreminde binlerce kişi hayatını kaybetti, binlerce yapı yerle bir olurken kentlerin altyapıları çöktü, haftalar, hatta aylarca deprem bölgelerinde yaşam normale dönemedi. 6 Şubat 2023 depremlerinin acı sonuçları ise hala sıcak, hala içimizi yakıyor. Görüldüğü gibi, bizler her 17 Ağustos’ta ülkemizin yapı stoku, yapı üretim ve denetim süreci başta olmak üzere depreme hazırlık konusundaki uyarılarımızı ne kadar vurgulasak da alınmayan tedbirler, görmezden gelinen deprem gerçeği sonucu can ve mal kayıpları yaşanmaya devam etmiştir. Orta ölçekli sayılabilecek depremlerde bile can kayıplarının ve bina hasarlarının bu kadar büyük olması adeta 6 Şubat depremleri öncesi bir uyarı niteliği taşımıştır. Ancak ne yazık ki bu uyarıların da dikkate alınmaması, afet yönetiminin yeterli nitelikte yapılamaması, kentsel dönüşüm uygulamalarının deprem gerçeğinden ziyade ekonomik kaygılarla yapılmış olması 6 Şubat 2023 depremlerinde acı sonuçları ortaya koymuştur.
ÇARE KENTSEL DÖNÜŞÜM
Depremlere hazırlık çalışmalarının başında yapı stokunun iyileştirilmesi gelmektedir. Oysa ülkemizde yapı stokunun durumu tam anlamıyla belirsizlik içindedir. Öyle ki Türkiye’de yapı stokunun sayısı, bunların ne kadarının riskli olduğu bile tam anlamıyla bilinmemektedir. TBMM’nin İzmir depremi sonrası kurduğu Araştırma Komisyonun Temmuz 2021 tarihli raporuna göre Türkiye’de 10 milyon civarında olan yapı stokunun 6-7 milyon civarında olan kısmı riskli yapı statüsündedir. Yine TBMM’nin Kahramanmaraş depremleri sonrası kurduğu Araştırma Komisyonunun 6 Şubat depremlerine ilişkin hazırladığı Mayıs 2023 tarihli raporuna göre son 11 yıl içerisinde ülke genelinde 238 bin civarında riskli yapının “Kentsel Dönüşüm” uygulanarak yenilenmesi sağlanmıştır. Telaffuz edilen riskli yapı tahminlerinin yanında, 238 bin sayısı oldukça yetersizdir.” 
ÇARE ŞEHİRLERİMİZDE BÜTÜNCÜL KENTSEL DÖNÜŞÜMDÜR
Bursa’nın, hem doğumlara bağlı nüfus artışı hem de göçlerle büyümeye devam ettiğini belirten Başkan Erdem, “2023 yılı TÜİK verilerine göre 95.935 kişi ile Bursa en fazla göç alan 5’inci şehir olmuştur. Gelen göçün barınma ihtiyacı doğru yönetilememiş ve bu ihtiyacın karşılanması açısından kaçak ve mühendislik hizmeti almadan yapılan yapılar ve hatta mahalleler oluşmuştur. Elimizdeki yapı stoğunun durumunu tahmin edebilsek de gerçek veriler elimizde yoktur. Bu sebeple ilk yapılacak iş mevcut yapı stoğunun tüm Bursa’da tespiti ve kentsel dönüşümde öncelikli bölgelerin belirlenmesinde kullanılmasıdır. Bu çerçevede Yapı Stoğu Envanteri çıkarıldıktan sonra tüm Bursa için bir Kentsel Dönüşüm Strateji Belgesi çıkarılarak acilen Kentsel Dönüşüm kriterleri tüm kentimiz için aynı olacak şekilde belirlenip 1. Derece Riskli Bölgelerden başlayarak uygulama sürecine geçilmelidir. Kentsel dönüşüm parsel bazlı değil mahalle bazlı, bütüncül bir yaklaşımla yapılmalı, süreç Büyükşehir Belediyemiz önderliğinde, şeffaf bir şekilde, Meslek Odalarının, Kamu Kurumlarının içinde olduğu, ortak akılla yapım yöntemi belirlenerek bir an önce hayata geçirilmelidir. Bu süreç yaşanırken halkımız riskin büyüklüğü konusunda ikna edilmeli, eğitilmeli ve kentsel dönüşüme katkı koymaya hazır hale getirilmelidir.
Yapı sahiplerinin kentsel dönüşümle ilgili olumsuz algısı, bu süreçten ekonomik kazanım kaygısı olmayan odalar ve sivil toplum kuruluşları ile yapılacak etkinliklerle kırılmalıdır. Yapı sahibi depreme karşı dayanıklı konuta erişmek için bedel ödemeye hazır olduğunda, Belediyeler kent planlamalarını dönüşümü önceliklendirerek, gerekirse emsal artışları yaparak ancak kesinlikle bütünsel bir bakış açısı ile yeniden yapmaya başladığında, Devletimiz de faizsiz kredi ve bir miktar geri ödemesiz maddi destekle dönüşümün gerçekleşmesi için katkı koyduğunda hızlı bir şekilde depreme karşı dirençli, huzurlu, yaşanabilir bir Bursa için ayağa kalkmış olacağız. Ve bir kez daha hatırlatmak istiyorum ki doğru bir 2050 Kent Anayasası, birilerinin kafasındaki Bursa değil, dirençli, huzurlu, gelecek nesillerimize yaşanabilir, güvenli, bir kent bırakmak amacına uygun hazırlanmalıdır. Başta Büyükşehir Belediyesi olmak üzere, ilçe belediyeleri, kamu kurumları, meslek odaları ve üniversitelerin içinde bulunduğu bir ortak akıl platformu ile planlanması elzemdir. Yeşil alanlar ile su kaynaklarımızın korunarak, sanayi, turizm ve tarımın sürdürülebilir bir kent modeline uygun olarak inşasının ne kadar önemli olduğu yadsınamaz bir gerçekliktir.” şeklinde konuştu.
YETKİN MÜHENDİSLİK VE BELGELENDİRME
İnşaat Mühendisliği içinde birçok alt disiplini barındıran, lisans eğitimi sonrasında da meslek içi eğitim ve uygulama tecrübesi gerektiren bir meslek alanı olduğunu söyleyen Erdem, “Bugün 4 yıllık lisans programını tamamlayan bir mühendis neredeyse sınırsız imza yetkisiyle sektörde faaliyet yürütebilmektedir. İnşaat mühendisliğinin ilgi alanına giren konularda halkın can ve mal güvenliğinin korunması, yapı üretim süreçlerinin denetlenebilmesi, ülke kaynakların etkin ve verimli kullanılabilmesi amacıyla, dünyada çeşitli biçimlerde örnekleri bulunan “Yetkin Mühendislik” sisteminin hayata geçirilmesi gerekmektedir. Bunun uygulanmasını sağlayabilecek kurum ise tüm dünyada olduğu gibi ülkemizde de 6235 sayılı kanun ile görevlendirilmiş ve yetkilendirilmiş meslek kuruluşlarıdır. İnşaat mühendisliği meslek uygulamaları ve inşaat mühendislerinin yetkinlik/yeterlilik belgelendirmesinin İnşaat Mühendisleri Odası’nın yetkisi dışında gerçekleşmesi hukuken ve mantıken yanlıştır.
Tumblr media
DEPREMDEN KORUNMA YOLLARI
Depremden Önce:
-Doğru planlama ve etüt -Güvenli yapılaşma -Acil eylem planları oluşturma -Eğitim ve toplum bilincini geliştirme -Binalarda eşyaların sabitlenmesi
Deprem Esnasında:
-Bina içinde davranış şekli -Hayat üçgeni -Depremden Sonra: -İlk yardım -Arama kurtarma -Güvenlik
Bu çerçevede yukarıdaki gerekçelerle İMO Bursa Şubesi olarak diyoruz ki;
“Farkında ol, İnşaat Mühendisi ile deprem öncesi tanış ve hazırlıklı ol!” Doğru etüt ve proje, doğru uygulama, doğru denetim için İnşaat Mühendisi demeye devam edeceğiz.” dedi.
Tumblr media
BU Haber İGF HABER AJANSI tarafından servis edilmiştir.
0 notes
aykutiltertr · 2 months
Video
youtube
Aşığınım - Fedon ✩ Ritim Karaoke (Nihavend Minör Slow Beste Antonis Repa...  ⭐ Video'yu beğenmeyi ve Abone olmayı unutmayın  👍 Zile basarak bildirimleri açabilirsiniz 🔔 ✩ KATIL'dan Ritim Karaoke Ekibine Destek Olun (Join this channel to enjoy privileges.) ✩ ╰┈➤ https://www.youtube.com/channel/UCqm-5vmc2L6oFZ1vo2Fz3JQ/join ✩ ORİJİNAL VERSİYONU 🢃 Linkten Dinleyip Canlı Enstrüman Çalıp Söyleyerek Çalışabilirsiniz. ⭐ 🎧 ╰┈➤  https://youtu.be/EYfCGBOPuso ✩ (MAKE A LIVE INSTRUMENT ACCOMPANIMENT ON RHYTHM IN EVERY TONE) ✩ Aykut ilter Ritim Karaoke Ekibini Sosyal Medya Kanallarından Takip Edebilirsiniz. ✩ İNSTAGRAM https://www.instagram.com/rhythmkaraoke/ ✩ TİK TOK https://www.tiktok.com/@rhythmkaraoke ✩ DAILYMOTION https://www.dailymotion.com/RhythmKaraoke ⭐ Aşığınım - Fedon ✩ Ritim Karaoke (Nihavend Minör Slow Beste Antonis Repanis) @RitimKaraoke Müzisyenlerin Buluşma Noktası.... ESER ADI           : AŞIĞINIM SÖZ GÜFTE       : NATALİ KALYONCU - FEDON KALYONCU BESTE - MÜZİK: ANTONİS REPANİS USÜL                 :  8/8 DÜYEK SLOW MAKAM - DİZİ :  NİHAVEND - MİNÖR Söz: Natali Kalyoncu - Fedon Kalyoncu Müzik: Antonis Repanis Yapım: Güneş Plak Prodüktör: Mustafa Güneş Yönetmen: Hakan İtik Tonmaister: İhsan Apça - Fazıl Atuk Stüdyo: Stüdyo Apça Albüm Yapım Yılı: 1992 Fotoğraflar: Stüdyo İrfan Orkestra Buzuki: Hakan İtik Perküsyon - Davul: Cezmi Başeğmez Bas: İsmail Soyberk Gitar: Erdem Sökmen Piano: Ender Tökkökü Akordeon: Rıfat Şanlıel Obua: Celal Akatlar Ney: Ercan Irmak Keman: İlyas Tetik Kanun: Alaaddin Birol Vokaller: Brigitte Zartar - Niso Kaston - Hayk Grafik: Özgür Arcan - Sinan Kızılkaya Video Tasarım: Sinan Kızılkaya Bu Yapımın Oluşmasında Emeği Geçen Tüm Dostlarıma ve Benden Sıcak İlgisini Esirgemeyen Siz Sevgili Dinleyicilerime Sonsuz Teşekkürler... 11.08.1992 Fedon. Bm                                Em Seninle olamazdık biliyordum  F#                                  Bm Bile bile yine seni seviyordum Bm                                      Em Yollarımız bir değildi seziyordum             F#                                           Bm  F#  Bm Şimdi neden neden canım bu özlem Bm                                      F# Aşığınım yanında olamasam da   Em                                    Bm Aşığınım sana dokunamasam da F#                         Bm Geri dönüş olmasa da Bm                                      F# Aşığınım yanında olamasam da     Em                                   Bm Aşığınım sana dokunamasamda F#                        Bm Sonsuza dek aşığınım Bm                                        Em Seni görmek bana acı veriyordu   F#                                          Bm Görmemekse ölüm gibi geliyordu Bm                                              Em Ne seninle ne de sensiz olmuyordu  F#                                                      Bm   F#   Bm Şimdi neden neden canım bu özlem N Fedon 2015 yılında Fedon Genel bilgiler Doğum Fedon Kalyoncu 19 Ağustos 1946 (77 yaşında) İstanbul, Türkiye Tarzlar Taverna müziği Etkin yıllar 1991-günümüz Eş Eda Kalyoncu (e. 1968) Çocukları Natali Kalyoncu Theo Kalyoncu Fedon Kalyoncu (d. 19 Ağustos 1946, İstanbul), Rum asıllı Türk şarkıcı, taverna müziği yorumcusu. Yaşam öyküsü 19 Ağustos 1946'da İstanbul'da doğdu. Babası Rum, annesi Ermenidir.[1] Dayısı Yeşilçam oyuncusu Nubar Terziyan'dır.[2] Dedesi Kleanti Kalyoncu, Çanakkale Savaşı'nda ölmüştür.[3] 1962 yılında Zoğrafyon Rum Lisesindeki öğrenimini yarıda bıraktı. 1962 ve 1972 yılları arasında sinema sektöründe çeşitli işlerde çalıştı. 1987'de Zorba Taverna'yı açtı. 1991'de şarkı söylemeye başladı. Aynı yıl Senin İçin adlı ilk albümünü çıkardı. TRT'de Yunanca şarkı söyleyen ilk kişi oldu.[4] 2000 yılı Abdi İpekçi Barış ve Dostluk İletişim Ödülü sahibidir.[5] Eda Kalyoncu ile evliliğinden Natali adında bir kızı ve Theo adında bir oğlu dünyaya gelmiştir.[4] Albümleri Senin İçin (12 Aralık 1991) Aşığınım (Ekim 1992) Nerdesin? (Haziran 1994) Bir Kadın Var - Bi Tanem (1997) Sevdiklerimizle (Toplama albüm, 14 Nisan 2000) Müzik videoları "Aşığınım" "Nerdesin" "Haydi Koş" Kaynakça ^ "Şehit torununa gavur denir mi", Hürriyet, 2 Şubat 2007. 1 Ocak 2013 tarihinde erişildi. ^ "Nubar Terziyan bakın kimin dayısı çıktı!". Ermeni Haber Ajansı. 4 Ekim 2021. 3 Kasım 2022 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 3 Kasım 2022. ^ "Atatürk'ün elinden madalya aldı" 29 Haziran 2013 tarihinde Wayback Machine sitesinde arşivlendi., Milliyet, 4 Mart 2005. 29 Haziran 2011 tarihte erişildi. ^ a b Fedon Kalyoncu 2 Ocak 2014 tarihinde Wayback Machine sitesinde arşivlendi., Who is Who Türkiye. 29 Haziran 2011 tarihte erişildi. ^ "İpekçi ödüllerinin sahipleri belirlendi". Hürriyet. 21 Mart 2001. 4 Şubat 2024 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 8 Şubat 2024. Dış bağlantılar Kategori: Türk şarkıcı taslakları1946 doğumlularYaşayan insanlarİstanbul ili doğumlu erkek şarkıcılarErmeni asıllı Türk müzisyenler Rum asıllı Türkler1990'ların şarkıcılarıTaverna müziği20. yüzyılda Türk erkek şarkıcılar21. yüzyılda Türk erkek şarkıcılar
0 notes
patlicangil · 4 months
Text
Erdem Kaynarca hangi dizilerde rol aldı? Erdem Kaynarca, 1 Ocak 1992 tarihinde İstanbul'da dünyaya gelmiştir. Yakışıklılığı ile geniş kitleler tarafından sevilen ve genç kızların büyük bir hayranlıkla takip ettiği Erdem Kaynarca, ATV ekranlarında yayınlayan Gül Masalı dizisinde Toprak Atabey karakteriyle başrol oynamaktadır. Erdem Kaynarca kaç yaşında? Erdem Kaynarca sevgilisi kim? Erdem Kaynarca dizileri! Bu ve bunun gibi merak edilen ... https://www.begonya.com/erdem-kaynarca/?feed_id=192373&_unique_id=665d8bc4a3b56
0 notes
haytaogluyunus · 5 months
Text
Tumblr media Tumblr media Tumblr media Tumblr media Tumblr media
MİLLİYETÇİLİK ÜZERİNE
BİLGE ERDEM (GALİP ERDEM)
YUNUS BUĞRA YILMAZ BELGELİĞİNDEN
(ARŞİVİNDEN)
OCAK
AYLIK FİKİR VE KÜLTÜR DERGİSİ
SAYI:24
SAHİBİ : ÜNİVERSİTELİLER KÜLTÜR DERNEĞİ ADINA
MEHMET AKDAŞ
YAZI İŞLERİ MÜDÜRÜ: ORHAN ARSLAN
TARİH: ARALIK 1969
YAYIN YERİ: ANKARA
0 notes
musispoedmacarsiv · 8 months
Text
30 Ocak 2024 Galatasaray Ekmas JDA Bourgogne Dijon Maçı
*Sinan Erdem Spor Salonu'nda saat 20:00'de başlayacak olan Basketbol Şampiyonlar Ligi Son 16 Turu J Grubu ikinci maçı. İlk maçlarını kaybedenler karşı karşıya geliyor. Evimizde güzel atmosfer sağlayalım ve Fransız ekibi önünde gruptaki ilk galibiyetimizi alalım inşallah. Yürekten başarılar Aslanlar'a.
*Tivibu Spor'dan naklen yayınlanacak olan maç.
*İlk periyot sonunda 38-24 üstünlük kurduk. Muazzam bir başlangıç oldu. Müthiş üretkendik ve uzunca süre onları tek hanede tuttuk. Skor bir ara 24-7 idi. Böyle devam, haydi!
*İlk yarının ardından 60-44'le içeriye giriyoruz. Bu kez yakın geçen bir oyun vardı ama avantaj bizde ve iki taraf da üretken. Şimdiden 60'ı yakaladık. Dikkatte kalıp oynamayı sürdürelim böyle.
*Üçüncü çeyrek bitimiyle 83-63'e geldi tabela. Rahat geçen bir bölüm oldu. 80-55'te 25 sayılık fark yapmıştık ama sonrasındaki sekansta Fransız ekibi 8-3'lük oyun sergiledi. Buraya çok takılmadan bildiğimiz performansa devam edelim. Artık son 10 dakika.
*96-93 kaybettiğimiz maç. İnanılması güç. Şaka gibi geliyor. Konuk ekip son periyotta 33-10 gibi bir performansa imza attı. Elimizdeydi demek klişe olur. Maçı eve götürmüştük bile. Evde çaldırdık adeta. Olacak şey değil bu tablo. Yazık. Fazlasıyla yazık ettik. 2'de 0 olduk. Kalan virajlar daha zorlu geçecek maalesef. Galatasaray Ekmas'ta David McCormack 21, Dee Bost 14 sayı üretti. JDA Bourgogne Dijon'da ise Leyton Hammonds 20, Giovan Oniangue 17 sayı kaydetti. Allan Dokossi 17 sayı - 13 ribaund ile ikili çifte sundu.
0 notes
gundembuca · 8 months
Text
BUCA’NIN ÇINARLARI İÇİN ATA EVİ HİZMETE GİRİYOR
Tumblr media
Buca Belediyesi, kentin 60 yaş ve üzeri çınarlarının sosyalleşip kaliteli zaman geçirmeleri için hayata geçirdiği Ata Evi’ni hizmete açıyor.  Belediye Başkanı Erhan Kılıç, ilçede yaş almış büyükler için yaptıkları çalışmalara bir yenisini eklemenin mutluluğunu yaşadıklarını söyledi. Sosyal belediyecilik anlayışıyla çalışmalarını gerçekleştiren Buca Belediyesi, Bucalı 60 yaş ve üzeri vatandaşlar için kurduğu Ata Evi’ni 24 Ocak Çarşamba günü hizmete açacak. Buca’nın çınarları merkezde, sağlık hizmetlerinden kuaföre kadar birçok ihtiyacını ücretsiz olarak karşılayabilecek. BÜYÜKLERİMİZE HAYIRLI OLSUN Buca Belediye Başkanı Erhan Kılıç, 7’den 70’e herkesin kaliteli zaman geçirebileceği merkezleri tek tek kente kazandırmanın mutluluğunu yaşadıklarını belirterek, “Bu merkezi uzun zamandır hayata geçirmek istiyorduk.  Nerede nasıl olacağı konusunda arkadaşlarımızla ayrıntılı bir çalışma gerçekleştirdik. Emeklilerimiz yaşanan ekonomik gündemden dolayı sıkıntılı bir dönem geçiriyorlar. Onları bu zamanlarında yalnız bırakmak istemedik. Canları ne zaman isterse buyursunlar merkezimize gelsinler, bir çayımızı içsinler. Eminim burada yeni dostlar da edineceklerdir. Buca’mızın çınarları bizlerin kıymetlileridir. Merkezimiz hepsine hayırlı olsun” diye konuştu. SAĞLIK BİRİMİ DE BULUNUYOR Yaş almış vatandaşların keyifle zaman geçirecekleri şekilde tasarlanan Buca Belediyesi Ata Evi, Adatepe Mahallesi Erdem Caddesi’nde bulunuyor. Bucalı çınarların hobilerini gerçekleştirme imkânı bulacakları Ata Evi’nde çeşitli el sanatları etkinlikleri yapılacak. Kuaför hizmetinin de verileceği merkezin en önemli hizmetlerinden biri ise sağlık hizmetleri olacak.  Bucalı çınarlar gün içerisinde tansiyon, şeker ölçümlerini yaptırabileceği gibi merkezde bulunan fizyoterapist sayesinde ücretsiz tedavi de olabilecek. Read the full article
0 notes
barkoturktv · 9 months
Link
0 notes
hetesiya · 10 months
Text
Pierre Haroche – Kimin Arka Bahçesi? Gerçekçilik ve Ukrayna’da değişen dengeler – Dünyadan Çeviri
Pierre Haroche – Kimin Arka Bahçesi? Gerçekçilik ve Ukrayna’da değişen dengeler
Çeviren: S. Erdem Türközü
John Mearsheimer ve Stephen Walt’ın uluslararası ilişkilere gerçekçi yaklaşımına göre Rusya-Ukrayna savaşından Batı’nın sorumlu tutulması gerektiği yönündeki iddiaları hakkında çok şey söylendi. Temel savları, NATO ve AB’nin önce Doğu’ya doğru genişleyerek, sonra da Ukrayna’yla işbirliği yaparak Rusya’nın geleneksel etki alanına pervasızca müdahale ettiği ve bunun da Moskova’nın kendi bölgesini korumak için tepkisine neden olduğudur.
Birçok karşı sav, yapısal gerçekçiliğin sınırlılıklarını vurguladı. Ben burada Batı’nın Ukrayna siyasasının, önde gelen gerçekçi yazarların belirttiğinden çok daha fazla gerçekçi mantıkla uyumlu olduğunu savunuyorum. “Etki alanı” ya da “arka bahçe” kavramlarının ardında yatan gerçeklik, aslında çoğu zaman varsayıldığından çok daha dinamiktir.
Gerçekçilik ve Rusya-Ukrayna Savaşı
İlk olarak, metodolojik bir uyarı: Güç dengesi gibi kuramlar sadece tek bir çözümleme düzeyine -bu durumda uluslararası sisteme- odaklanır ve bu nedenle belirli bir tarihsel olayın tüm boyutlarını açıklayamaz. Kenneth Waltz’un belirttiği gibi, güç dengesi kuramı “devletlerin maruz kaldığı baskıları” anlamamıza yardımcı olur, ancak “X devletinin geçen Salı neden belli bir hamle yaptığını bize söylemez”. Güç dengesinin Rusya-Ukrayna Savaşı’nda önemli bir etmen olduğunu varsaysak bile, bu Putin’in paranoyak bir emperyalistin aksine, ussal bir güvenlik arayışçısı olduğu anlamına gelmez. Yapısal hususlar, savaşın kökenlerine ilişkin birim düzeyindeki sorulara hakemlik edemez.
İkinci olarak, kuramsal bir sorun: Rusya’nın Ukrayna’yı işgalinin esasen NATO’nun genişlemesini dengelemeye yönelik bir girişim olduğunu varsaysak bile, bu mutlaka Batı’nın suçlanması gerektiği anlamına mı gelir? Rusya’nın kendisini Batı’nın gücü karşısında tehdit altında hissetmesi, Batı’nın geri adım atması gerektiği anlamına gelmez. Gönüllü güç kısıtlaması yoluyla barış arayışı liberal bir paradigmada mantıklı olabilir, gerçekçi bir paradigmada değil.
Gerçekçi bir çerçevede, bir liderin yapabileceği en büyük hata, kararlarını güç ve kararlılık dağılımına ilişkin hatalı bir değerlendirmeye dayandırmaktır. Savaşlar rakiplerin hırslarından çok, zafer şansları konusunda anlaşamamalarının sonucudur. Bu anlamda, tutarlı bir gerçekçi gözlemci, Rusya’nın hem Ukrayna hem de Batı karşısındaki gücünü abarttığı için Putin’in suçlanması gereken kişi olduğunu mükemmel bir şekilde iddia edebilir. AB ve NATO ise etkilerini arttırarak sadece Rusya’nın göreceli zayıflığının mantıksal sonuçlarından faydalanmış olurlar.
Mearsheimer tarafından desteklenen “saldırgan gerçekçi“ çerçevesini benimsediğimizde bu durum daha da belirginleşmektedir. Bu mantığa göre devletler “göreli güçlerini azami düzeye çıkarmaya teşvik edilirler çünkü güvenliklerini azami düzeye çıkarmanın en uygun yolu budur” (s. 21). Dolayısıyla, saldırgan bir gerçekçi, NATO’nun 1990’larda Doğu Avrupa’ya genişlemeyi reddederek daha itidalli davranmış olmasının Rusya’nın daha az hırslı olmasına yol açmayacağını düşünebilir. Bugün Batı’yla Rusya arasındaki çatışma Ukrayna’da değil, NATO için çok daha elverişsiz koşullar altında Polonya’da gerçekleşebilir. Hatta bazı kuramcılar NATO’nun aslında Rusya’nın saldırganlığını önlemek için Ukrayna’ya yeterince hızlı yayılmadığı için suçlanması gerektiğini öne sürmüşlerdir.
Riskler dengesi
Bu tartışmaya nasıl hakemlik edebiliriz? Bu savlarda güç dengesinden ziyade çıkar dengesine ilişkin farklı değerlendirmeler yer almaktadır. Mearsheimer ve diğerlerine göre Ukrayna, Rusya için varoluşsal bir çıkarken, Batı için asli olmayan bir çıkardır. Onlara göre Rusya’nın Ukrayna siyasası, Amerika Kıtalarındaki Monroe Doktrini’yle eşdeğerdir.
Buna karşılık, Mearsheimer’ın da belirttiği gibi, “ABD ve Avrupalı müttefikleri Ukrayna’yı temel bir stratejik çıkar olarak görmemektedir”. Bu varsayıma göre Batı, Rusya için tehlikede olan şeyin değerini ve dolayısıyla Rusya’nın etki alanını savunma kararlılığını hafife almış olacaktır. Ama bağımsız bir Ukrayna’nın NATO güvenliği için de asli olduğu ileri sürülebilir. Özellikle Avrupa devletleri için, Ukrayna, uzak bir sorun değildir. Batı’nın Ukrayna’yı Rus egemenliğinden uzak tutma çabaları, Rusya’nın Ukrayna’yı NATO’dan uzak tutma çabalarından daha az ussal değildir.
Belirli bir savaşın kaderini anlamak istediğimizde, güç dengesi kadar çıkar dengesi de çok önemlidir. Örneğin, The Tragedy of Great Power Politics [Büyük Güçler Siyasetinin Trajedisi] (s. 60) adlı kitabında Mearsheimer şöyle yazmaktadır: “ABD’nin Kuzey Vietnam’dan çok daha güçlü bir devlet olduğunu çok az kişi inkâr edebilir ama Vietnam Savaşı’nda (1965-72) daha zayıf olan devlet daha güçlü olanı yenebildi çünkü maddi olmayan etmenler güç dengesinin önüne geçti.” Aslında güç dengesinin önüne geçen şey büyük ölçüde maddi bir etmen olan çıkar dengesiydi. Vietnam topraklarının Kuzey Vietnamlılar için AB’liler için olduğundan çok daha fazla değeri ve faydası vardı; bu da birincilerin zafere ulaşmak için neden ikincilerden çok daha fazla fedakârlık yapmaya hazır olduklarını büyük ölçüde açıklar.
Ukrayna’nın Rusya için değerini ve Batı için değerini değerlendirmek zor olsa da önemli bir gözlemde bulunabiliriz: riskler dengesi hızla Batı’nın yönüne kayıyor. Savaş Ukrayna’daki direnişi ve Rusya karşıtı kanıları canlandırdıkça, Moskova tarafından yönetilmesi muhtemel bir Ukrayna’nın (ya da bir kısmının) Rusya için değeri azalma eğilimine giriyor.
Avrupalı sömürgeci güçlerin sömürgecilikten arındırma hareketi sırasında fark ettiği gibi, düşman ve seferber edilmiş bir toplumu işgal etmek uzun vadede çok pahalıya mal olabilir ve bir varlıktan ziyade yük haline gelme eğilimindedir. Bu durum, sömürgeciler sahada kesin bir askeri yenilgiye uğramamış olsalar bile, Hindistan ya da Cezayir gibi, başlangıçta Britanya’nın ya da Fransa’nın gücünün ve saygınlığının sürdürülmesi için gerekli olduğu düşünülen varlıkların neden sonunda terk edildiğini açıklamaktadır. Ödül artık buna değmiyordu.
Tersine, Rusya-Ukrayna Savaşı, Batı için Ukrayna’nın değerini önemli ölçüde arttırdı. Birkaç ay içinde Ukrayna, Rusya’nın yayılmacılığına karşı son derece etkili bir siper ve Avrupa’nın savunmasının fiili öncüsü olduğunu kanıtladı. Ukrayna’nın, Rus ordusunu hareketsiz hale getirerek kabiliyetlerini büyük ölçüde azaltması ve zayıflıklarını ortaya çıkarması, NATO’nun güvenliğine çoğu NATO üyesi ülkenin yaptığından çok daha fazla katkıda bulunmaktadır. Uzun vadede bile Ukrayna halkının askeri becerileri, eşsiz deneyimi ve moral gücünün NATO’nun yanında olması paha biçilmez bir değer olacaktır.
Kimin arka bahçesi?
Özetle, muzaffer bir Rusya tahripkâr bir sömürge, muzaffer bir Batı ise değerli bir müttefik kazanacaktır. Ukrayna için verilen savaşta Rusya’nın kazanacakları giderek azalırken, Batı’nın kazanacakları giderek artıyor ve bu da nihayetinde her iki tarafın da çatışmaya yatırım yapma güdülerini etkileyebilir. Bu dinamik, örneğin AB ve NATO’nun Ukrayna’ya genişlemesinin kısa bir süre önce neden gereksiz riskler gibi görünürken şimdi giderek daha makul yatırımlar gibi göründüğünü anlamamıza yardımcı oluyor. Riskler artmıştır.
Mearsheimer ufuk açıcı makalesinde, “Batı Rusya’nın arka bahçesine doğru ilerliyor ve onun temel stratejik çıkarlarını tehdit ediyordu” yazdı. Bir büyük gücün “arka bahçesi”ni hem siyasi nüfuza hem de özel çıkarlara sahip olduğu coğrafi olarak yakın bir alan olarak tanımlarsak, bu ilişkinin bugün tersine dönme eğiliminde olduğu sonucuna varabiliriz. Rusya, Ukrayna’ya saldırarak Batı’nın stratejik çıkarlarını pervasızca tehdit etti ve şimdi bunun sonuçlarına katlanıyor. Ukrayna artık AB’nin ve NATO’nun “arka bahçesi”dir.
Kaynak metin: https://blogs.lse.ac.uk/europpblog/2023/01/09/whose-backyard-realism-and-the-shifting-balance-of-stakes-in-ukraine/
0 notes
haber71net · 1 year
Link
2024 üretim yılı Çiftçi Kayıt Sistemi (ÇKS) başvuruları 1 Eylül'de başlayacak ve 2 Ocak 2024'e kadar devam edecek. HABER: YELİZ ERDEM  ÇKS, tarım politikalarının oluşturulmasına yönelik çiftçilere a... ---------------------------- Haberin devamı haber71.net'te.
0 notes
Text
Battalgazi’nin Mucit Çocuklarına Özel Etkinlik
Tumblr media
Çocukların yaratıcı aklına vurgu yapan ve çocuklara kendi potansiyellerini keşfedebilecekleri alanlar sunan Battalgazi Belediyesi, “17 Ocak Mucit Çocuklar Günü”nü özel bir etkinlik ile kutladı. Etkinlik kapsamında kırsal mahallelerde bilime meraklı öğrenciler, Battalgazi Beceri Atölyeleri’nden eğitimlerini alarak yeni buluşlar üretmek için kıyasıya yarıştı. Geleceğin teminatı gençlere ve onların eğitimine büyük destekler veren Battalgazi Belediyesi, 300 yıl önce ilk yüzme paletlerini 12 yaşında icat eden Benjamin Franklin'in doğum yıldönümü olarak kabul edilerek tüm dünyada kutlanan “17 Ocak Mucit Çocuklar Günü” dolayısıyla anlamlı bir etkinliğe imza attı. En genç mucitlerin başarılarını kutlamak ve daha fazla çocuğu yaratıcı olmaya teşvik etmek amacıyla kutlanan bu önemli günde, ilçedeki kırsal mahallelerde de bilime meraklı öğrencileri Battalgazi Beceri Atölyeleriyle buluşturan Battalgazi Belediyesi, öğrencilere Üretim becerileri-Robotik Kodlama ve 3B yazıcı üzerine eğitimler verdi. Uzman öğreticiler tarafından verilen eğitimlerden yararlanan mucit öğrenciler, sıra dışı fikirleriyle yeni buluşlar üretmek için kıyasıya yarıştı. Öğrenciler, düşünme becerilerini ve hayal güçlerini Battalgazi Beceri Atölyeleri’nde geliştirerek eğlenceli bir gün geçirdiler. ÖĞRENCİLERDEN BATTALGAZİ BECERİ ATÖLYESİNE ÖVGÜ
Tumblr media
Battalgazi Beceri Atölyeleri’nde verilen eğitimlerden çok etkilendiğinin altını çizen Zeynep Yıldız isimli öğrenci, “Battalgazi Beceri atölyelerinde Fen Bilimleri ve teknoloji hakkında bilgiler edindim. Teknolojinin günlük hayatımızdaki yerini gördüm. Benim için çok güzel ve eğlenceli bir etkinlik oldu. Bu atölyelerimizden aldığımız eğitimler beni bilime yönlendirdi. Evdeki boş zamanımda farklı şeylerle uğraşmam gerektiğini öğrendim. Bu atölyeler gerçekten çok faydalı. Tüm öğrenci arkadaşlarımızın bu atölyelerden yararlanması gerek” derken, Erdem Bağcı isimli öğrenci ise, “Ben 8 sınıf öğrencisiyim. İlk kez bu atölyeleri gezdim. Çok güzel atölyeler. Robotik Kodlama ve 3B yazıcı üzerine eğitimler aldık. Burada gördüğüm projeler beni buluş yapmaya yönlendirdi. Teşekkür ediyorum” şeklinde konuştu. MÜDÜR KAÇMAZ: “ÇOK GÜZEL BİR ETKİNLİĞE İMZA ATILDI”
Tumblr media
Etkinliğe katılan Battalgazi İlçe Milli Eğitim Müdürü Ali Kaçmaz, “Bu özel günde güzel bir etkinliğe imza atan Battalgazi Belediyemizi kutluyorum. Kırsal mahallelerimizde keşfedemediğimiz öğrencilerimiz vardı. Bu öğrencilerimizi keşfetmek adına gerçekten çok anlamlı bir etkinlik oldu. Bilime merakı olan kırsaldaki öğrencilerimizin bu atölyelerden faydalanması gerçekten takdire şayan bir durum. Bu yavrularımızın içinden geleceğin bilim adamları ve mucitleri çıkacak. İnşallah bu atölyelerimizden ilçedeki tüm öğrencilerimiz faydalanacak. Bu anlamda Battalgazi Belediye Başkanımız Osman Güder’e teşekkürlerimi iletiyorum.” BAŞKAN YARDIMCISI SARIGÜL: “HER KOŞULDA ÇOCUKLARIMIZIN YANINDAYIZ”
Tumblr media
Öğrencilerin üretimin gücünü keşfederek hayallerini ürüne dönüştürmenin keyfine doyasıya varma imkanı bulduğu etkinlikte konuşan Battalgazi Belediyesi Başkan Yardımcısı İsmet Sarıgül, “Türkiye’nin aydınlık yarınları çocuklarımız, bizim için çok önemli. Onların gelişimi, eğitimi bizler için çok değerli. Geleceğimize ışık tutan çocuklarımızın bir çok alanda kendilerini geliştirmeleri için Battalgazi Belediye Başkanımız Osman Güder’in talimatlarıyla Battalgazi Belediyesi olarak elimizden gelen tüm imkanları sağlıyor ve onların her alanda gelişimlerini değerli buluyoruz. Her yıl 17 Ocak’ta, 300 yıl önce ilk yüzme paletlerini 12 yaşında icat eden, Benjamin Franklin'in doğum yıldönümü olan gün, tüm dünyada Mucit Çocuklar Günü olarak kutlanmaktadır. Bizlerde bu önemli günde çocuklarımızın içindeki keşfetme duygusunun pekiştirilmesi, yaratıcılıklarını ve hayal dünyalarını geliştirmeleri için güzel bir etkinlik düzenliyoruz. Kırsal mahallelerimizde bilime meraklı öğrencilerimizi, Sosyal Yaşam Merkezimizde faaliyetlerine aralıksız olarak devam eden, geleceğin mucit çocuklarının ve bilim adamlarının yetiştiği Battalgazi Beceri Atölyelerimiz ile buluşturduk. Çocuklarımız, burada uzman öğreticilerimiz tarafından uygulamalı eğitimlerini aldı. Hayallerindeki fikirleri ve icatlarını atölyelerimizde uygulamalı olarak sergilediler. Bilim sevgisinin aşılanması, bilim sevdasının yaygınlaşması, çocukların bilime olan ilgilerinin artması açısından çok anlamlı bir etkinliği hayata geçirdiğimizi düşünüyorum. Battalgazi’mizde neden yaratıcı fikirler veya yeni buluşlar çıkmasın. Battalgazi Belediyesi olarak, insanlığa yarar sunmak adına hangi çocuğumuz bir cihaz veya yeni bir fikri varsa, bugüne kadar hayallerini gerçekleştirmelerine yardımcı olduk, olmaya da devam ediyoruz. Geleceğimizin teminatı olan çocuklarımızın her zaman, her koşulda yanındayız” dedi. Read the full article
0 notes
gokhanerturkey · 2 years
Text
Tumblr media
Bir müddet imkan verildi yaşadınız
Ve sonunda
Perişan bir halle tanıştınız
Ne olurdu görevinizi yapsaydınız
Olsun affetmek erdem
Biz bize düşeni yapacağız
Bu cehennemden böyle çıkacağız
Gökhan ER 
I 09 Ocak 2023 I
0 notes
pazaryerigundem · 2 months
Text
Bursa'da Çamlıca Kapalı Pazar Alanı açıldı
https://pazaryerigundem.com/haber/185306/bursada-camlica-kapali-pazar-alani-acildi/
Bursa'da Çamlıca Kapalı Pazar Alanı açıldı
Tumblr media
Nilüfer Belediyesi, Nilüfer’e modern kapalı pazar alanları kazandırmaya devam ediyor. 2 Ocak 2023’te inşaatına başlanan ve Temmuz ayı itibariyle hizmete giren ‘Çamlıca Kapalı Pazar Alanı’nın açılış töreni gerçekleştirildi.
ESMANUR GÜLBAHAR/ HERKES DUYSUN
BURSA (İGFA) –Tören, Dışişleri Eski Bakanı Murat Karayalçın’ın katılımıyla gerçekleşti.
Tumblr media
Törene, Dışişleri Eski Bakanı Murat Karayalçın’ın yanı sıra; Bursa İl Başkanı Nihat Yeşiltaş, Nilüfer Belediye Başkanı Şadi Özdemir, Mudanya Belediye Başkanı Deniz Dalgıç, CHP Bursa Milletvekili Hasan Öztürk ve Orhan Sarıbal, Nilüfer Eski Belediye Başkanı Turgay Erdem, Nilüfer İlçe Başkanı Özgür Şahin ve meclis üyeleri katılımlarını sağladılar. ‘Çamlıca Kapalı Pazar Alanı’ açılışına Nilüfer halkı da yoğun ilgi gösterdi.
Nilüfer Belediye Başkanı Şadi Özdemir, “Bir pazar alanından daha çok bir yaşam alanı açıyoruz.” ifadesini kullandı.
​​​​​NİLÜFER BELEDİYESİ, MECLİSTEN GEÇEN ‘ÖTENAZİ’ KANUN TEKLİFİNE KARŞI ÇIKIYOR
Konuşmasına meclisten geçen kanun teklifine tepki göstererek başlayan Nilüfer Belediye Başkanı Şadi Özdemir, “Nilüfer, köpeklere, hayvanlara sahip çıkan bir Belediyedir. Kısırlaştıran, bakımlarını yapan bir Belediye. Bugün meclisten geçen kanun teklifi ile bu hayvanlara ötenazi uygulamamızı istiyorlar. Ben Nilüfer Belediye Başkanı olarak hiç bir canlının yaşam hakkını elinden alamayacağımızı düşünüyorum ve herkesi can dostlara sahip çıkmaya davet ediyorum. Nilüfer, kültür ve sanatında başkentidir. Doğaya sa sahip çıkacağımıza söylüyorum. Çocuğa, gence, kadına sahip çıkmaya devam edeceğiz.” dedi.
BU PAZARDA CUMARTESİ GÜNLERİ ÜRETİCİLER KENDİ ÜRÜNLERİNİ SATACAK
Bu pazarın bölgenin en büyük pazarlardan biri olduğunun altını çizen Başkan Özdemir, “Kreş açılışımız olacak, parklarımızın açılışı olacak, ardından bir kültür ve tiyatro merkezinin temelini atmış oluruz. Çamlıca pazar alanında haftada iki gün pazar kuruluyor. Bu pazarlardan biri bugün kurulan üretici pazarı, Çarşamba günleri de normal pazar kuruluyor. Burası bu bölgenin en büyük pazarlarından biri ve en fazla ilgi gören pazar. Üretici pazarlarında sadece üreticilerimiz sadece kendi yetiştirdikleri ürünleri satabiliyor. Vatandaş da doğrudan üreticiden aracısız ürün alabiliyor.” dedi.
Başkan Özdemir konuşmasını sonlandırırken, Nilüfer Eski Belediye Başkanı Turgay Erdem’i kürsüye davet ederek teşekkür etti.
Bursa Büyükşehir Belediye Başkan Vekili Mehmet Aydın Saldız, “Pazar alanı, Nilüfer’imize hayırlı, uğurlu olsun. Değerli Bakanımız Karayalçın’a da ayrıca teşekkür ediyorum. Nilüfer’de kaçak yapı yoksa Bakanımız sayesinde yok. Sizleri Bursa Büyükşehir Belediye Başkanı Mustafa Bozbey adına selamlıyorum.” dedi.
CHP Bursa İl Başkanı Nihat Yeşiltaş ise iktidara seslenerek, “CHP’li Belediyeleri engellemeye gücünüz yetmeyecek. Tasarruf dediler, SGK borçları dediler ama güneşi balçıkla kapatmazlar. Bu ülkeyi yaşanabilir hale getireceğiz. Hep birlikte bu ülkenin tüm sorunlarını çözeceğimize olan inancımızla hepinizi selamlıyorum.” şeklinde konuştu.
Türkiye’yi gülümsetmek için bu yolda yürüdüklerini söyleyen CHP Bursa Milletvekili Hasan Öztürk, “Pazar yerimiz hayırlı, uğurlu olsun. Nilüfer deyince akla ‘ilk’ geliyor. Her güzel şeye imza atan başkanlarımıza teşekkür ediyorum. Bursa Büyükşehir’de gülümsemeye başlayacak. Türkiye’yi gülümsetmek için bu yolda yürüyoruz. Pazar yerlerinde bizim için, dünden bugüne yaşamı etrafında inşa eden yerlerdir. Asıl amacımız, bu yangın yeri haline gelen pazarı kazandırmak. Faturayı halkın omuzlarına yükleyen iktidarı, bu sosyal belediyecilik ile iktidardan indirmektir. CHP’nin güneşi burada batıdan doğmuştur. Bu güneşi yükseltmek tüm Belediyelerin görevidir. Emeği geçen herkesi kutluyorum.” ifadelerini kullandı.
Bu pazar yerinin demokrasi anlamı taşıdığına dikkat çeken CHP Bursa Milletvekili Orhan Sarıbal, “Sadece pazar yeri değil. Çok emek verdiler, çok yatırım yaptılar. Dünyada en değerli yatırım insana yapılan yatırımdır. Bursa, Türkiye’nin bütün kentlerinden göç alıyor. Bu mahallede böyle bir sosyal yaşam alanının olması demokrasi anlamını taşır. Gelecekte insanca ve birlikte yaşayacağımız, demokrasinin geldiği zamanların gelmesini ve bu pazar yerinin hayırlı olmasını diliyorum” dedi.
Bu açılışta yer almaktan mutlu olduğunu dile getirerek konuşmasına başlayan Dışişleri Eski Bakanı Murat Karayalçın şu ifadeleri kullandı:
“Şadi Özdemir, benim uzun zamandan beri yoldaşımdır. Nilüfer’de çok başarılı sonuçlar elde edeceklerine yürekten inanıyorum. Belediye Başkanlarının yönetimin sürekliliği açışından yaptıkları jestleri önemseyen biriyim. Başkan Özdemir’in eski Belediye Başkanına teşekkür etmesini büyük bir jest olarak görüyorum. Hem önceki Belediye başkanımız Turgay Erdem’i hem de Şadi Özdemir’i yürekten kutluyorum. Bu hizmet alanı çok önemli, çarşamba ve cuma pazarı ayrı, çok önemli bir örnektir. Toplum merkezi inşa ediliyor. Türkiye’de yerle yönetimler güçlerini kanıtladılar. Önce kovid salgını sırasında çok başarılı hizmetler verdiler, ardından deprem nedeniyle olağanüstü bir başarı ortaya koydular. CHP’li belediyeler çok başarılı örnekler verdiler. Üretici ve tüketici burada bir araya gelecekler. Pazar yerimizin hayırlı olmasını diliyorum.”
Protokol konuşmalarının ardından kurdele kesilerek pazar alanı açılışı gerçekleşti.
‘Çamlıca Kapalı Pazar Alanı’ açılışının ardından Nilüfer Belediyesi, vatandaşlara aşure dağıttı.
Tumblr media
BU Haber İGF HABER AJANSI tarafından servis edilmiştir.
0 notes
karsiyakablog · 2 years
Video
youtube
Haziran 1969 İzmir | Karşıyaka Blog Haziran 1969 İzmir, dönemin Başbakanı Süleyman Demirel'in bir dizi açılış ve temel atma törenlerini içeren nostaljik görüntüler. 30. Türkiye Hükûmeti | 1. Demirel Hükûmeti (27 Ekim 1965 - 3 Kasım 1969) Başbakan : Süleyman Demirel Devlet Bakanları : Nevzat Cihat Bilgehan · Seyfi Öztürk · Hüsamettin Atabeyli · Ali Fuat Alişan · Sadık Tekin Müftüoğlu · Mehmet Kamil Ocak Gümrük ve Tekel Bakanı : Nahit Menteşe → İbrahim Tekin Adalet Bakanı : Hasan Dinçer → Hidayet Aydıner Millî Savunma Bakanı : Ahmet Topaloğlu İçişleri Bakanı : Salih Ragıp Üner → Mehmet Faruk Sükan Dışişleri Bakanı : İhsan Sabri Çağlayangil Maliye Bakanı : İhsan Gürsan → Ahmet Topaloğlu → Nevzat Cihat Bilgehan Millî Eğitim Bakanı : Orhan Dengiz → Mehmet İlhami Ertem Bayındırlık Bakanı : İbrahim Etem Erdinç → Orhan Alp İmar ve İskan Bakanı : Haldun Menteşeoğlu Sağlık ve Sosyal Yardım Bakanı : Vedat Ali Özkan → Edip Somunoğlu Ulaştırma Bakanı : Sadettin Bilgiç → Mehmet İzmen → Seyfi Öztürk Tarım Bakanı : Bahri Dağdaş → Ali Mesut Erez Çalışma Bakanı : Turgut Toker → Ali Naili Erdem → Seyfi Öztürk Köyişleri Bakanı : Sabit Osman Avcı → Mehmet Selahattin Kılıç → Turgut Toker Ticaret Bakanı : Ahmet Türkel → Sadık Tekin Müftüoğlu → Mustafa Macit Zeren → Nevzat Cihat Bilgehan Sanayi Bakanı : Mehmet Turgut Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı : İbrahim Deriner → Refet Sezgin Turizm ve Tanıtma Bakanı : Nihad Kürşad Orman Bakanı : Sabit Osman Avcı
0 notes