Tumgik
#evvel zaman içinde
tlbvaa · 7 months
Text
6 notes · View notes
tipitip213 · 1 month
Text
KÖYLÜ AİLE
3.BÖLÜM
Nasıl damat sevdin mi sıkma böreğimi ?
- Valla kaynana çok güzel olmuş eline koluna sağlık
- Afiyet olsun damat karnını doyur çekinme
- Kız Fatma hele bizim kovanların balındanda getir damat yisin yufka ekmekle…Bizim bal adamı duvara tırmandırır yetmişlik ihtiyarı azgın boğaya çevirir biliyon
- Bilmemmi bey doğru diyon dur getirim
Al bakem damat.Yufka ekmekle ye amma ki tesirli olsun
- Ha şöyle…Ye koçum yeki iyi meledesin kuzuyu…Deemi hanım
- Yo yoo damadıma diyecek yok..Güllüyle konuştum gari..İyi meletmiş kuzumu
- Aferim benim damadıma..Gancık kısmını iyi meleden erkeği severim ben.
Kız Güllü ! Dolaptan rakıyla buz getirde iki çekek bakalım damatla
- Tamam baba
- Ohh az da buz koy..Sizde için bakem ananla..
Hadi bakem damat tokuşturak gari..Ohh iç rakıyı sik karıyı!
- Babaa…
- Ne o kız utandın mı!
- Utanmadımda daha ilk akşamdan açılıverdin baba. Bekir belki alışkın değildir bizim işlere diye şey ettim
- Kız senin şey eden ağzını şey edim…Ben damatınan konuştum Bekir’i tanımasam açılırmıyım..Deemi damat
- Heye baba.Valla baba sen rahat ol. Ben her bişeye doyarın sikişe doyman.İnanmazsan kızına sor
- İnanırım koçum inanırım..Öyle olmasa seni seçermiydik koca köyden…
- Sağol baba..
- Kız Fatma !
- Buyur bey
- Kız gel bakem şuraya yanıma otur hele az yanaş
- Geldim buyur
- Kız dik bakem şu rakıyı susuz iççen amma
- Tamam bey
- Ooooh yarasın gancığıma… Kız aç bakem şu memeleri
- Aman herif damadın yanında
- Aç kız! Benim rakı soframa oturan gancığın memeleri açık olcak bilmiyon mu? Aç amcığına goduğum ! Oooh şöylee…Nasıl damat ? Kaynananın memeler kavun dee mi?
- Offff hakket baba ohhh
- Kız Güllü açsana sende ne duruyon? Çıkarın gayri şu üstünüzü
- Tamam baba
- Ohhh ha şöylee..Portakal memeli kızım benim…Ha şimdi rahat rahat yenilsin içilsin
- Bekirim bizim ev böyle işte kızmıyon dee mi?
- Ne kızması Güllüm kuduruyom deli oluyom valla..Off şu ananın memelere bak yaa off
- Essah çok bakıyon amma.Heçmi meme görmedin?
- Baksın kızım baksın…İlk akşamdan şaşırdı gayri oğlan…
- Bak koçum bak..Erkek dediğininin evvel göte memeye gözü doyacak
- Doğru diyon baba
- Eee anlat bakem damat senin şu topal bacın noldu? Evlendi getti..Eyi koca buldunuz ona..Topal mopal dimedi aldı adam..Enişten işi biliyo belli ki…Topal amı datlı olur derler
- Valla baba evlendi eyi oldu..Yoksa iyice köylünün diline düştüydük..Enişte içinde ilk zaman şehirde fabrikada çalışıyor dedilerdi kızı alıp şehre götürdü amma işsizmiş sonradan öğrendik.Yanılız bacım en yenisinden telefon aldı kirayada güzel ev tutumuşlar, naal oldu bu işler anlamadım…
-
- Len damat seninde kulağına gelmiş dimek ki amma bende deyim..Bacın az topal amma bal kabağı gibi götü var.. Boyuda kısa..Hemide az tombul..Yalan yok bizim üzüm bağında bacının o tombul götüne bi kerede ben köklediydim amma kendi oynaştı evvel. Yanına varır varmaz daha ben heç bişey demeden etrafı kollayıp domaldı şalvarı indiriverdi..Meğer don giymemiş şalvarın altına güççük yosma.Yanılız, bacın benim yarrağı görünce korktu.’ O ne ağam kedi kafası gibi başı var ‘ dedi. ‘ Sus kız domalıp göt açmayı biliyon’ deyip tükrüğü basıp yüklendim bende.Ikına ıkına zor aldıydı.Heç unutmam kol gibi yarrağı bacının beyaz tombul götüne kökleyince amından çişini kaçırdıydı gancık.Tabi ben hepsini kökleyince çığırdı ‘ Kıçım yırtıldı ağam nolur çıkar ‘ diye debelendi rahat pompalatmadı amma bende kökleyip rahatladım belimi iyice çekti dölümü süzdü.Heç unutmam yarrağı götünden çekince bacın hemen yere çömelip oracığa sıçtı. ‘ Götümü yırttın ağam bokumu getirdin ‘ dedi.Hatta naal köklediysem gayri benim sikin başına bacının boku bulaşmış onun şalvarıyla temizlediydim.
- Neyse damat kızma bana gayri, Merve bacını köyde sikmeyen kalmadıydı zaten.Bizde tadına bakmış olduk..Eyi oldu evlendi gitti..Netcen boşver…
- Ohhhh..Herif öyle bi anlattınki amım gızıştı valla..Şuracıkta domalasım geldi sana…
- Oooo anam kafayı bulmaya başladı Bekir’im..Sen bakma bizimkilere içmene bak sen…
- Ohh ne diyon aşkım kuduruyom ben yaa..Sikim dimdik oldu valla
- Du bakim..Ooo hakket pantolonu yırtcan nerdeyse..Aşkım çekinme çöz pantolonu sıyır külodu rahat otur
- Olur mu kız anan görür
- Ya aşkım hala alışamadın mı bize? Görmüyon mu anamla benim memeler ortada…İki saattir anamın memelerine bakıyon…Daha neyden çekiniyon…
- Dur tamam kız..Al o zaman indirdim pantolonu
- Haah şöyle..Offf şuna bak taş olmuş taş…
- Kız Güllü ne konuşuyonuz siz aranızda fısır fısır
- Yok baba bişey yok…
- Herif görüyon mu? Damat bizim ortamı görünce azdı valla…Dimek bizim evin hallerini görse hepten kuduracak
- Kudursun Fatmam kudursun amma daha bişey etmedik ki.Şurda içip muhabbet ediyok
- Valla ben size bişey deyim. Merve evlenip şehre gittikten sonra kocası ona ayrı hatla yeni telefon almış..Beni aradı konuşuyoz biz onla..” Kimsede yok sana veriyom numaramı abimede verme “ dedi.Whatsaptan resimler attı..Merve çok değişmiş..Kocası onu kuaföre götürmüş yeni elbilseler almış..Şehir kızları gibi olmuş..
- Ohh..Orosbu olmuş desene amcık ! Hele düğünde gördüydüm kocası az gözü açık oğlandı..Hele bu oğlan bu yakışıklılıkla bu topalı netcek diyodum dimek sikip satcakmış gancığı…Sermaye almış kendine. Kızmıyon demi damat içerleme
- Yok baba ne kızcam zaten köyde dedikodusu çok çıktıydı..Şehirde ne bok yerse yesin bana ne..Bize yük olmasında..
- Eyi oldu eyi.Kız üç kuruşa üzüme zeytine yevmiyeye gidiyordu şimdi heç deel eli para kıçı yarrak görür şeherde…Hemide şeherde bu işler rahat olur..Köydeki gibi lafı çıkmaz…
- Fatmam doğru diyo damat…Bakma köyde varyatımız var köyün ağası zenginiyik diye elin karısını kızını rahat sikemedik.Siktiklerimizde kendileri oynaştı yosmalar.Yalan dimeyek kendi kızımızı avrat ettik kendimize. Fatmamın sebebine Güllümde verimli çıktıda geçinip gidiyok işte.Amma gönülleri olmasa yapmam.Zorla güzellik olmaz demişler.
-
73 notes · View notes
murat-o41 · 7 days
Text
DÜĞÜNDE YENGEMİ.
Merhabalar, İsmim İrfan. 35 yaşında evli ve bir çocuk sahibi birisiyim. Fazla uzatmadan konuya gireceğim. Her şey bundan iki ay evvel eşimin bir akrabasının düğününde başladı. Eşimin bir akrabası evleniyordu ve güzel bir otelde düğün yemeği vardı. Tüm aile olarak düğüne gitmiştik ve yemekli bir düğündü. Bizim aile komple bir masadaydık. Masada biz, kayınpederler, Baldızlar ve eşimin dayıları vardı. yeme içme faslı derken nikah ta kıyılmıştı. Tabi kadehlerin biri bitiyor biri doluyordu. Artık kafalarda güzel olmaya başlamıştı. Eşimle dans filan derken zaman geçiyordu, dayım yengemi hiç kaldırmamıştı dansa ve eşim bana fısıldayarak yengemi dansa kaldır, kadın öyle kadı dedi. İlk slow parça başladığında yengeme, hadi yenge dans edelim dayımın seni kaldıracağı yok dedim. Yok filan dese de eşimin ve baldızın ısrarı ile kabul etti. Sahne çok kalabalıktı ve bizde o kalabalığa bir şekilde dahil olduk, dans ederken yavaş yavaş ortalara kadar gelmişiz ve adeta bir vücut olarak dans ediyorduk. O ana kadar yengeme karşı birşeyler hissetmemiştim ama yengem o anda bana çok güzel gözükmeye başlamıştı. Yengem 45-50 li yaşlarda fiziği oldukça muntazam bir kadındı ve özellikle sürdüğü parfüm beni çok etkilemişti. Alkolünde verdiği etki ile yengemle dans ederken daha da bir sarılıyordum ve o güzel kokusunu daha çok hissetmeye çalışıyordum. Nasıl diyebildim bilemiyorum ama yengeme bu akşam çok güzel ve seksi görünüyorsun dedim. Güldü ve gerçekten mi dedi. Evet dedim, dayım çok şanslı ama bu güzelliğe hak ettiği ilgiyi veremiyor dedim. Yengem ben konuştukça gülüyordu, konuşup dans ederken belindeki elim de yavaşça aşağıya doğru kayıyordu ve neredeyse kalçalarının üzerindeydi. İkimizde alkollüydük ve rahattık. kalabalığın tam ortasındaydık sanki ve diğer dans edenler ile sürekli çarpışıyorduk. En sonun da elim tamamen kalçalarındaydı ve hafif hafif sıkıyordum ve yengeme dışarıda bir sigara içelim mi dedim. Gülerek tamam dedi ve dansı bıraktık. Masaya geri döndüğümüzde ben sigara içmeye çıkıyorum dedim, yengem de dur bende geliyorum dedi. Salondan yukarıya çıktık ve otelin lobisinin orada balkon gibi bir yer vardı. Sigara içmek ve yengemle baş başa kalabileceğimiz bir yerdi. Tam oraya yönelmiştim ki önünden geçtiğimiz tuvalet gözüme çarptı. Yengemi kolundan tutarak gelsene yenge dedim ve tuvalete soktum. Tek kişilik bir tuvaletti ve içeri girer girmez hemen kapıyı kilitledim. Yengem daha bir şey diyemeden dudaklarına yapıştım ve deliler gibi öpüşmeye başladık yengem ile. Bu yaşadıklarım inanılır gibi değildi, yengem hi karşı koymuyor aksine o da benim kadar istekliydi. Öpüşürken abiyesinin kollarını omuzlarından aşağıya indirdim ve elbisesi hemen beline kadar düştü. Göğüsleri küçük diyemeyeceğim kadar iri, biraz sarkmış ve küçücük göğüs uçları vardı. hemen göğüslerine yumularak öpmeye, yalamaya ve emmeye başladım. Yengemden zevk iniltileri geliyordu ve kafamı göğüslerine bastırıyordu. Sol elimle yengemin bacağını tuttum ve tuvaletin üzerine koydum, ardından yengemi duvara yasladım ve eteğini yukarıya kadar topladım. Bir ayağı yerde, diğeri tuvaletin üzerindeydi ve içine girebilmem için müthiş bir pozisyondaydı. Hiç zaman kaybetmeden kazık gibi olmuş aletimi pantolonumdan çıkarttım ve yengemin külotunun ağasını kenara sıyırdım. Aletimi yengemin vajinasına dayadığımda sırılsıklamdı. Yengem tam bu sırada yapmayalım dedi ama çok geçti. Kelime daha ağzından çıkacakken ben çoktan sırılsıklam olan vajinasının derinliklerine girmiştim. Yengem derin bir oh çekti. Adeta bir makine gibi çalışıyordum. Deliler gibi pompalıyordum yengeme ve çok dayanamadan boşalmaya başladım. Alev gibi yanan o daracık yerden çıkmak istemiyordum ama fazla zamanımız yoktu. Aletimi çıkarttığımda yengemin bacaklarından spermlerim süzülüyordu. Üzerimizi topladık ama hiç konuşmuyorduk, acilen salona dönmeliydik. Tam tuvaletten çıkacakken yengeme çok güzeldi yenge dedim, o da benim içinde dedi. Masaya geldiğimizde kimse birşey anlamamıştı ve o gece öyle bitti. O gece öyle bitmişti ama yengemle ilişkimiz orada kalmadı.
49 notes · View notes
bintisham · 24 hours
Text
Tumblr media Tumblr media
Arafe Gününü Nasıl Geçirelim?
1 | Gece erken uyu, ki teheccud için uyanmanın ecrini alasın. Uykuya da ibâdete güç bulmak için niyet al, böylece uyuduğun zaman senin için ibâdet olarak yazılsın.
2 | Yatmadan evvel Rasûlullah ﷺ’den vârid olmuş uyku öncesi zikirlerini yap, bu amelin gece namaz için uyanmana da yardımcı olacaktır.
3 | Uyandığında, nebevî haslet üzere; Allah’a hamd et, misvâklan, abdest al ve abdest duâsını unutma.
4 | Teheccud için kalk. Rasûlullah’ın ﷺ sünneti üzere 11 rekât gece namazı kılmaya gayret et. -Gece kalkmaya güç yetiremezsen, bu namazı uyumadan önce kılabilirsin.-
5 | Kulun gece uyandığı ve yaptığı takdîrde asla reddolunmayan bir duâsı vardır. Duâ günü olan Arafe gününe, gecesinden duâ etmekle başla. Duâlara icâbet etmek ve günahları bağışlamak için her gece dünyâ semâsına inen Rabb’ine, afv, mağfiret, ıslâh, dînî-dünyevî hayrlar için münâcât et. Duânda tek arzunun dünyâ olmasından ise sakın, duânda Cenneti ve ateşten azâd olunmayı dilemeyi unutma.
6 | Arafe orucu için sahûr yap, unutma ki Allah ve melekleri sahûr yapanlara salât ederler. Fecr vaktine kadar da dilinde hep istiğfâr ve tekbîr olsun.
7 | Sabah namazını kıldıktan sonra güneş doğana kadar musallânı terk etme, sabah zikirlerini yap ve sonra güneşin yükselişine dek namaz kıldığın yerde Allah’ı zikret. Güneş yükselene dek musallâda Allah’ı zikrederek beklemenin fazîleti çok büyüktür. Rasûlullah ﷺ buyurdu ki: «Sabah namazını cemaatle kılan sonra güneş doğana kadar Allah’ı zikreden, ve sonra kalkıp iki rekat namaz kılan kimseye; bir hacc ve bir umre sevâbı yazılır. Bu sevâb tamdır, tamdır, tamdır!»
8 | Musallânda oturduğun süre boyunca dilinin en büyük nasîbi tekbîr’den olsun. Günlük evrâdını (sabah zikirleri, istiğfâr, tehlîl, tesbîh..) yaptıktan sonra uzun uzadıya Allah’ı tekbîr ederek yücelt.
9 | Güneş yükseldikten sonra kalkıp iki rekat işrâk namazı kıl. Bir hacc ve umre sevâbı almaktan nefsini mahrûm bırakma.
10 | Kur’ân tilâvetine vakit ayır.
Güç yetirebilirsen bu günün tek bir sâniyesini zâyi etme. Gününü zikir ve duâ ile geçir ve Allah’ın sana icâbet edeceğine yakîn ile îmân et.
11 | Öğle namazından önce en az dört rekat -velev ki hafîf olsun- duhâ namazı kıl.
12 | Abdest aldığın zaman, aldığın abdest ile iki rekat nâfile kıl. Buna abdest namazı denir ki, bu abdestle revâtib sünnetler kılındığında da niyet geçerli olur, mühim olan bu niyeti unutmamandır. Öğle, ikindi sünnetlerini bu günde sakın terk etme.
13 | Namazların (farzın) ardından 33 kere tesbîh-tahmîd-tekbîri, âyetel kursî ve ihlâs-felak-nâs sûrelerini okumayı ihmâl etme. Bu zikirler günün bereketidir, günahtan ve şerrden korunmaya vesîledir.
- Akşam zikirlerini güneş batmadan önce yapmanın fazîleti de daha büyüktür.
14 | Gün içinde Kur’ân’dan okuyabildiğin kadar oku, eğer hatmedersen hatminin sonunda Allah’a duâ etmeyi unutma. Bu gün duâ günüdür, ve sâlih amellerin ardından yapılan duâlar inşaAllah makbûldür.
15 | «Lâ ilâhe illâllahu vahdehû lâ şerîke leh, lehul mulku velehul hamdu ve huve alâ kulli şey’in kadîr» kavlini artır. Zira bu duâ, arafe gününün en fazîletli duâsıdır.
16 | Bu gün bolca tekbîr getir ve bol bol duâ et. Vaktinin en büyüğünü duâya ada. Duâ ederken, kalbinde Rabb’ine karşı husnu zan taşı.
Başını ibâdetle geçirmeye azmettiğin Arafe gününün sonundan da gâfil olma, son saatlerde de kıbleye yönel ve Rabb’ine duâ et. Bil ki sen yılın (kurbandan sonra) en hayırlı günü Arafe’desin, Allah’ın duâyı red etmediği mübârek bir gündesin. Duâlarında ateşten azâdı dilemeyi, ve ümmetini unutma.
Duânı kısa tutma; insan, sevdiğiyle konuşmaya tamahkâr olur. Ve evet unutma ki bu gün, duâ günüdür. Bu gün Allah’ın “Kullarım ne istedi?” dediği gündür.
17 | İftâr edeceğin vakit yine duâ et. Çünkü oruçlunun, (oruçlu iken olduğu gibi) iftâr anında da reddolunmayan bir duâsı vardır.
Allah’ın seni bunlardan fazlasına muvaffak kılmasını iste. Muvaffak kılındığın şeyler için de sanma ki sen bunları yapmakla başkasından üstün ve hayırlı kılındın. Allah’ın üzerindeki nimetini idrâk et ve bu arafe gününü ve öncesini senden kabûl etmesi için Allah’a duâ et.
25 notes · View notes
layezalll · 7 months
Text
Issızlığın kol gezdiği eski bir avlunun bahçesinde gördüm seni dün gece
su alan sandalların sefâlarına doğru yürüyordun
bilinmezlerin girdabindaydin ve yeşil kazağın vardı üstünde,
gurub mehtaba doğuyordu, içinde beslenen sevgi büyürken,
sen kulaklarını tıkanmış pür dikkat dinliyordun,
evvel zaman içinde geçen tüm olağan masalları.
Dünya güzeli perileri, kötü kalpli cinleri, 
karanligin ellerindeki fenerleri, hayran olduğun maskeleri.
dün gece eski bir avlunun bahçesinde gördüm seni,
Yalnızlığın kol gezdiği zamanlardan geliyordun sanki
Duygularımın dağınıklığından olacak ilgilenemedim seninle,
ben umut ekiyordum o an, artık umut dilenmedigimden,
Tohumlarımı özenle savurmadan, israf etmeden serpiyordum düşlere,
gün kızıla dönüp, son yolcu seferine çıkana kadar.
tırnaklarımı takıyorum, dağılmış bir hayatın dengesini kurmak için 
Yanağımda ayazın al rengi, gözlerimde suretinin inci tanesi
Bildiğim gerçekler daha ağrılı, bilmediğim sancılardan.
dün gece eski avlunun bahçesinde gördüm seni,
dinlemeden duyduğun, anlatmaya üşendiğin masallardan geliyordun,
Heyecanla daldın eski avlunun bahçesine,
eline gelen her umudu koparıp dalından, solduruyordun,
siyah bir gülümseme vardı yüzünde, ona bile yakışıyordun.
Yüzünde aşinslı olduğum tehditkar bakışlarla.
eski avlunun bahçesinde bir oğlan çocuğu,
tezatlarin kaosunda, dolduruyordu gamzelerinin çukurlarini,
biriken göllerini denizlerle buruşturup yol açıyordu sana,
ve sen eski bir avluda eski bir sandalla açılıyordun denizlere,
ay denize vurduğunda da karanlıktı yüzün,
el sallarken sahilden kırmızı bir hüzün,
Ekeceği yeni umutlarını oksuyordu, 
ve hala  gülümsüyordu
eski avlunun bahçesinde bir çocuk
138 notes · View notes
endergelisenataklar · 9 months
Text
böyle içimde bir ağrı gibi bir şeyler yazma isteği uyandığı zaman heyecanlı heyecanlı “abi bilgisayarda işin var mı?” diyerek onu elinden alıp odama kaçıp denemeler ve şiirler yazdığım denizli günleri geldi aklıma. işim yok derdin. ama senin de içinde bir şeyler olurdu hep. telefonun yeterdi sana. galiba iki sene evvel bu günlerdeydi. her şeyi çok özledim. şimdi uzak bir şehirde ışığı kıstım, sonraları çok sevdiğin o şarkıları ve senin de bilgisayarına bıraktığım o içi boş microsoft word belgesi bilmem kaçı açtım.
okuma daha fazla. telefonun yeter sana.
70 notes · View notes
huseynmammad · 4 months
Text
İşin içinden çıkamadığınızı hissettiğiniz anlar olur bazen. Tüm dünya size karşı birleşmiş, üstünüze doğru geldiğini sandığınız anlar. Nereye kaçsanız kalbinizin acısını geçiremeyeceğini bildiğiniz, kalbinize mütemadiyen batırılıp çıkarılan bıçakların dinmeyen bir acı verdiğini bilirsiniz. İnsanı en çok yıpratan da bu acı halin ne zaman geçecek olduğunu bilemeyişidir. Yani belirsizliktir. Belirsizlik insanı içten içe mahveder. Çekilen onca acıya dayanabilecek gücü bulursunuz da belirsizliğe karşı elinizi kaldıracak kuvvet dahi bulamazsınız. İçinizden "Keşke 1 hafta sonra, 1 ay sonra yahut da 1 yıl sonra geçecek ama o zamana kadar dayanmak zorundasın deseler." dersiniz de ortaya çıkan kimse olmaz. Siz ve içinizde kopan fırtınalar dışarıya sakin bir deniz gibi s��rur eder. Ve en çok geceler ortak olur derdinize. İçinizi açabildiğiniz, gözyaşlarınızı gösterebildiğiniz tek zaman odur çünkü. Kendinizi güçlü bir duruşla ayakta tuttuğunuz gündüzün yorgunluğu gece olunca yere yıkar sizi. Biri su istese verecek güç dahi yoktur. İnsan bazen sorgular. Neden bu kadar acı, belirsizlik beni buldu diye. Oysa düşünemez sadece onda olmadığını.. Dünyanın yalan olduğunu bilen herkes için olur böyle haller. Bazen aşık olmuş biri, bazen işinde iflas etmiş biri, bazen sıradan bir şekilde yaşamını idame ettiren biri ve bazense şöhret ve zenginlik içinde olan biri. İnsana has bir boğulma hissidir bu. Dönemsel gelen de vardır, daimi bu hüzne gark olan da. Fakat bu saydıkarımın içinde çıkış kapısını bilen kişiler topluluğun az bir kısmını kaplarlar. O çıkış kapısı en kolayı ama en zorudur da. Allah'ın kapısı. En kolayıdır dedim çünkü bir abdest alıp elleri birleştirmeniz kadar yakındır. Zordur dedim çünkü hiçbir adım atmak istemeyiş hissi insanı yerine saplar. Burada gidin dua edin edebiyatı yapmayacağım kimseye. Ama bilmenizi istediğim bazı şeyler var. Yahut hatırlatmak istediğim. Bilin ki kimsenin gözyaşlarınızı görmediği anda gören biri var. Kimsenin İçinizdeki fırtınaları göremediği anda gören biri var. Kimsenin ağlamanız için omuz vermesi gerektiğini anlamadığı anlarda anlayan bir var. Siz ne kadar uzak hissetseniz de size çok yakın biri var. Herkesin artık yeter biraz mutlu ol deyip sizden uzaklaştığı anlarda hep sizin ona yaklaşmanızı bekleyen biri var. Sen bana bir adım gel, ben sana 10 adım geleyim diyen biri var. Herkesin size nefretle baktığını düşündüğünüzde, kulum bana yaklaşsa da yaralarını sarsam diyen bi Allah var. Her şeyin geçici olduğunu hatırlatan, dünyanın sonu geldiğinde ona yaklaşan kulları için hazırladığı, akılların almadığı, hüznün, kederin, öfkenin, nefretin olmadığı yerler inşa eden Allah var. Şimdi evvel olarak bu yazıları yazan aciz kul ben, ahir olarak da bu yazıları okuyan sen. Çıkış kapısını hatırladık. Ne yapacağımız kendimize kalmış. Ama unutmayın ki yazdıklarım boyunca Allah ile konuşursanız dünyada bu çektiğimiz haller tamamen geçecek demedim. Çünkü bu hayatın imtihan olduğunu unutmamak gerek. İmtihan deyince akıllara lütfen sadece fakirlik, açlık, savaş gelmesin. Çünkü aşk acısı çeken birirnin akıttığı gözyaşları, hüznün ellerinden kendini kurtaramayan bir gencin kalp sancısı, Evlatlarını nasıl en güzel şekilde yetiştireceğini düşünürken boğulan bir anneninn sıkkınlığı, sevgisiz büyümüş birinin yarım kalmışlık hissi, sevilmek isteyen birinin hissettikleri hep imtihan. İmtihanları küçümseyen, yargılayan biri olmaktan hep kaçın. Kimse sınanmadığı imtihanın kazananı değil. Belki acısını küçümsediğiniz bir insanın acısı size yüklense onun kadar ayakta dahi duramayabilirsiniz. Şimdi uzun uzadıya yazdığım yazılardan sonra içinizde kopan fırtınalaraın, sakinleyip güneşle beraber gökkuşağı açan huzurlu anlara kavuşmasını temenni ediyorum. Belki yazımın tamamını okuyacak sadece birkaç kişi olacak ama bu temennim herkes için. Herkese sakin bir huzur temenni ediyorum. Bu yazıdan haberli ya da habersiz herkes için.. Sevgiyle kalın, acı vermeyen bi sevgiyle..
37 notes · View notes
ara-f · 3 days
Text
ben zaman’ ın içinde,
zaman ben’ in içinde,
hepsi evvel içinde….
Tumblr media
12 notes · View notes
kalptekimavi · 2 months
Text
fakat işte gel gör ki dünyam takla attı. çünkü kalbin ani fren yaptı. hiçbir sebebi yok üstelik, beni sevmeyi, öylece birdenbire bıraktın. ben o beşikte yaşamaya öyle alışmışım ki, evsiz yurtsuz uykusuz ümitsiz kalakaldım. ve şaşkın. böyle bir ihtimale karşı çok hazırlıksız yakalandım. evvel zaman içinde, ben sanırdım ki senin beni sevmediğin bir sabaha uyanmak artık mümkün değil, afetler tufanlar savaşlar çıksa yer yarılsa başımıza taş yağsa gök yıkılsa ben hatalar üstüne hatalar yapsam yaşlansam yaslansam bi bastona ellerim kırışsa burușsa düşsem elden ayaktan herkesler dönse sırtını ben bile sevmekten vazgeçsem kendimi, ben sandım ki sen beni yine de seveceksin. așımız olmasa aşkımız olur başımız kopsa kalbimiz durur sandım ben çok mu aptalım. ölsek toprak toprak yaşarken köpük köpük dalga dalga severiz bir ömür sürer gider bu böyledir çünkü kalp sebebini bulursa hep onun için çarpar sandım. renkler solsa şarkılar dursa kuşlar ölse çiçekler dökülse biz baharı yeniden taşırız sandım. sevmek bitmez pil değil ki kalem hiç, kalemin bile tükenmeyeni var sevgi tükenir mi sandım. tam da bu yüzden. dünyam takla attı. hasarım hesapsız. başımda dehşet bir ağrı. dünleri düşünmeyi bırakmam lazım. solmayı seçen bir çiçeği inatla yeșertmeye çalışmaktan vazgeçmem lazım. değişen mevsimle ve gelecek günlerle yüzleşmem lazım. da nasıl. sökük dikilir dökük toplanır yara sarılır ama benim dünyam takla attı. buna ne yapılır.
@tugbakarademir ❤️‍🩹
14 notes · View notes
tipitip213 · 13 days
Text
Arşivden eski ve enfes bir hikaye.
MÜJDE ABLAM BOŞANDI
Bütün bu olaylar ablamın kocasına kızıp evi terketmesiyle başladı. Ablam tekrar baba evine dönmüştü. Üç sene evvel tüm ailmizi karşısına alarak evlenen ablam şimdi tekrar eve gelmenin burukluğunu yaşıyordu. Ailem öyle tutucu insanlar değildi ama yinede biraz sıkıntılı günler geçiyordu. Babam hem ablama hem de bize iyi gelmesi açısından Anatalyadaki yazlığımıza gitmeyi önerdi.
Eylül ayının başlangıcıydı ve havalarda yazı aratmıyordu. Ben o sıcakta hemen evin arkasındaki havuza yöneldim. Zaten dışarı çıkacak havamızda yoktu. Ablam ve annem havuza girmek için mayolarının olmadığını ve dışarı çıkmaları gerektiğini söyledi. Babam karşı çıktı. Zira yazlığımız sapa bir yerdeydi.
Babam yarına kadar inmeyin diye ısrar edince annemler de şortla girmye karar verdi. Ablam ve annem içeri giyinmeye gittiler ve geldiklerinde çok komik görünüyorlardı. Babam içeride sızıp kalmıştı. Annem ve ablam şortla girdiklerinde şortlar şişiyor ve her sefrinde ben kahkayı patlatıyordum. Ablam anneme zaten üs taraf sütyen alt taraf kilot olsa ne olur dedi ve şortunu çıkardı.
Annemde peşi sıra .İkiside siyah iç çamaşırları ile havuzda yüzüyordu. Ben havuzdan çıktığımda onar hala havuzdaydı. İçeri gidip kuru birşeyler giyip güneşlenmeye başladım. Ablam da içeri girip başka bir iç çamaşırı giyip güneşlenmeye geldi.Üzerinde yine siyah bir iççamaşırı vardı fakat önden dantelli olan bu çamaşırdan içi belli oluyordu. Çok önemsemedim.
Annem uzun bir eteklik ve üstten bir badi giyip gelmişti. Karşımıza uzandı ve eteğini toplayıp bacaklarını açarak güneşendi. Ablam ona neden başaka bir iç çamaşıır giymedin diye sorunca oda uygun bir şey yok dedi. Ablam ben sana getireyim diyip odasına gitti. Bu sırada annemin üzerindeki eteklik rüzgarın etkisiye dalgalanınca poposu biraz göründü annem hemen toparlandı ve ablamı beklemeye başladı. Ablam geldiğinde elinde mavi bir iç çamaşırı vardı. İpek gibi ince bir kumaştı.
Annem napıyon kızım bu giyilirmi bende de bunlardan var dedi. Ablam ne olacak anne kim var burada diye ısrar etti. Annem çaresiz kabul ederek aldı ve benimkilerin hepsi tanga en azından bunların arkası kapalı dedi ve arkasına ablamıda alarak oracıkta giyindi. Annem ablama göre daha etine dolgundu. Bundan dolayı giydiği çamaşırlardan karşıma uzandığında amının yarığı belli oluyordu. Ben bu çamaşırların ablama bile nasıl olduğunu anlayamadım. İnsan niye kendine dar olan bir şeyi alıp rahatsız olsun ki.
Annem ve ablam biraz yattıktan sonra kalkıp yemek için bir şeyler hazırlamaya başladılar. Annemin üzerindeki bu kilot o kadar sıkıydıki annemin amının hatları açıkça belli oluyordu. Ben uzandığım yerden bu garip durumun keyfini sürüyordum. O dar çamaşırlar içinde annemin memelerinin hop hop hoplaması ve kalçalarının yuvarlaklığı beni değişik dünyalara götirüyordu. Osırada yemek hazır dendi ve bende içeri geçtim. Ablam karşıdaki koltukta uzanmış ve bacaklarını açmıştı.
Ablam kilotlarını
Vücudu tüm ihtişamıyla karşımda duruyordu. Yemek yedikten sonra odama geçtim. Tam biraz dinleneyim derken ablam odama gelip yardım istedi.Bavullarını boşaltımış ve boş bavulları dolabın üstüne koymamı istiyordu. Odasına gittim. Dolabı kapağını açtığımda karşımda beni şok eden bir manzara vardı. Ablam kilotlarını hani şu iç çamaşırcılarda göreceğiniz askılara takmıştı. Bazıları için özel yuvarlak askılar bile vardı. Ablam bana bakıp ne hoşuna mı gitti diye sorunca bende evte abla dedim. kadın iççamaşırları çok hoşuma gidiyor diyince oda bana bak o zaman sana en güzelini göstereyim dedi ve üzerindeki uzun eteği çıkardı.
Ablamın altında mavi renkli örme bir iç çamaşırı vardı. Yanları tamamen iplikliydi. Ön taraf üçgen kesim ve arakası da götünü zor kapatıyordu. Ben gayriihtiyari ablama dokunmaya başladım. Yavaşça elimi tüm iç çamaşırnında gezdiriyordum. Ablam kendini gerdirip yaptığm işten biraz sıkıntılıda olsa zevk almaya çalışıyordu. Aşağıdan annemin sesi geldi. Biz hemen toparlandık. Odadan çıkarken elimi ablamın götüne dolayıp tüm bu çamaşırları üzerinde görmek istiyorum dedim. Oda başını emrin başım üstüne der gibi eğerek beni onayladı. Aşağı indim.biraz sonra ablam gelmişti. Oda da oturmuş sohbet ediyorduk. Ablam yanıma gelip oturdu.
Annem ve babam bize ve geleceğimize ait yaptıkları planları anlatıyordu. O sırada ablam eteğini kemer yerinden hafifçe kaldırıp bana bir kaş hareketi yaptı. Ablam söylediğim şeyi hemen uygulamaya geçirmiş.Ben ablamın işaret ettiği yere bakınca ablamın kıp kırmızı bir kilot giydiğini gördüm.Çok heyecanlanmıştım.Kafamı usulca ablamın kucağına koydum.Annem ve babam hala konuşuyorlardı.
Elimi ablamın ince etekliğinin üzerinden amının üstüne götürüp okşamaya başladım. Etekliği okdar inceydiki ben elimle ablamın amının hatlarını sezbiliyordum. Ablam yerinden fırladı ve karşı tarafta banyoya girdi. Ben ablam değiştirme yapacak diye düşünürken ablam karşımda sadece don kilot duruyordu. Annem ve babamın arkası dönük olduğu için göremiyorlardı. Ablam ordan elbisleri kucağında yukarı çıktı.
Ben de peşinden yatmaya gidiyorum diye çıktım. Herkesin uyuduğundan emin olunca ablamın odasına doğru hareket ettim. Odaya girdiğimde nerde kaldın diye abam bana çıkştı. Bende herkesin yatmasını bekledim dedi. Ablam kalkıp ışığı yaktı ve ben bir kez daha şok oldum. Ablam üzerindeki açık mavi iç çamaşırı ile harika görünüyordu. Yanıma geldi ben onu okşamaya başlatınca kalkıp üstünü giyindi. Ben ne oldu diye sorunca bana sadece okşa görmek ve o işi yapmak yok dedi. Ben istemeye istemeye kabul ettim. Ablamın amını eteğin altından okşuyordum.
eteğini yukarı doğru sıyırdım
Parmaklarımı amının arasından kilitorisine doğru kaydırdım ve ablamı boşalttım.Ablamın kilitorisi çok büyüktü. Bunu ona söyledim ve bana verdiği cevap çok ilginçti.Sen asıl anneminkini gör dedi.Ablamın bu lafı beni şoke etmişti. Oda bana bakp hınzırca gülüyordu. Ben daha seninkini göremedim onu nasıl göreyim dedim ve ablamı sıt üstü yatırıp eteğini yukarı doğru sıyırdım. Ablam sadece bak dedi ve kilotunu yandan sıyırıp amının çatalını hafifçe araladı ve bana kilitorisini gösterdi. Ona hafifçe dokununca ablama sanki elektrik çarpmış gibi titredi ve hemen üstünü toplayıp benim çıkmamaı istedi. Çıkmadan önce son bir kez eteğinin altından amını ve götünü okşadım.
Sabah ablamın ve annemin çığlıkları ile uyandım. Camdan baktığımda ikiside havuzdaydı ve top oyunuyorlardı. Ablamın üzerinde dün akşamki açık mavi iççamaşırıyla havuzdaydı ve eminimki havuzdan çıktığı zaman her tarafı görünekti. Bne abalmı beklerken annem havuzdan çıktı ve üzerindeki pembe tanha kilotundan her şeyinin meydanda olduğunu farketti. Ablama çabuk bana bir şeyler getir dedi ve tekrar havuza girdi.
Abalm çok rahat birşekilde havuzdan çıktı tam tahmin ettiğim gibi herşeyi meydandaydı. Çabucak onun odasına geçtim ve o içeri girince hemen ıslak kilotunun üstünden amını elledim. Bu ani saldırışım onuda tahrik etmişti. Kucağıma alıp yatağa yatırdım ve amını yavaşça ısırmaya başaldım. Ben onun amıyla oynarken onun amınının dudakalrının şimeye başladığını hissettim. Kilodu yanından hızlı bir hareketle işaret parmağımı zaten sulanmıi amının içine rahatça kaydırdım.
Derin bir iç çekmeden sonra ablam gözlerini kaptmış elini benim sikime atmış diliyle dudaklarını yalıyordu. Annemin nerde kaldın kız demesiyle irkildi.Ben bırakmam dedim. Oda vallahi bak söz sana verecem dedi. Ben ispatla dedim. Şortumun içinden sikini çıkardı. Kilotunu yana çekip sikimi amını içine yerleştirdi.O arada gözleri faltaşı gibi açıldı. Bir an eleldiği sikiin büyüklüğünün farkına varamamış oacakki daha sikimin yasrına kadar girmeden acıdan ve zevkten gözleri yaşarmıştı. Sonra sikimi içinden çıkarıp ikna oldunmu dedi. Ben tamam deyip serbest bıraktım.
O hem kendi çamaşırlarını değiştirdi.Bu sırada tüm vücusunu gördüm. Her hareketi beni tahrik ediyordu. Bir başlasam saatlerce sikerdim herhalde. Ablam ban adönüp hadi gel annemin çamaşırlarını kendin seç dedi. Annemin odasına girdik.Babam yatıyordu. Anneme sarı takımlarını yoladım.
Ana kız ikiside iççamaşırı hastasıydı. Abalmın üzerindeki kırmızı çamaşırı okadar dardıki amının hatları belli oluyodu. Ablam annemin yanına gitti. Ablam anneme çıkışarak evin içinde niye böyle geziyorsun dedi. Ablam ne yapayım bu sıcakta pantollamı gezeyim hem bunların mayodan ne farkı var dedi. Annem sağa sola bakındı kimseyi göremeyince üzeridnekileri çıkarıp iyice kurulandı.
Annemin amı aynı ablamınki gibi temzice traş edilmiş ve kılsızdı. Ablamın verdiği çamaşırları giydi. Üzerine koyu mavi kalçarınıın yarısına kadar örten bir tişört giydi.Ve ablama dönüp bari üstünü kapat dedi. Ablam da üzerine gri renkli anneminki ie aynı boyda bir tişört giydi. Ben sonra aşağı indim. Ablam ve anem kahvaltılık hazırlıyorlardı.
aşağıya çekip yalamaya başaldı
Kahvaltıdan sonra babamı annemi havuz kenarında sıkıştırırken yakaladım. Hemen abalmı çağırdım.İkimizde gizlice pencerden seyrediyorduk. Babam annemin amını üsyüne masaj yapıyordu. Sonra kilodunu aşağıya çekip yalamaya başaldı. Annem bağırmamak için kendini zor tutuyordu ve en sonunda boşaldı. Babam annemin kilotunu giydirdi ve şotunu indirip annemin ağzına verdi annem babamı öyle bir emiyorduki babam annem kadar kendini sıkamadı ve zevk çığlılarını bıraktı.
Annem hem babamı emiyor aynı zamanda eliyle kendi amına masaj yapıyordu. İkiside artık bizi unutmuş tamamen kendilerini bırakmıştı. Ben ve ablam dahda tahrik olduk.Artık birbirimizi elllemiyor adeta her tarafımızı ezberliyorduk. Abalm bana sözümü tutmanın zamanı geldi dedi ve kilotunu çıkartıp kucağıma oturdu. Ben oturduğum koltukta geriye yaslanarak abalamın yavaş yavaş sikime oturmasının zevkini yaşarken bir yandan annemin babamın sikini alışını seyrediyordum. Ablamın amı artık kıvamına gelmişti. Ablamı kucağımda hoplata zıplata sikiyordum.
Abalmın bu işte çok usta omadığı belliyid herhalde eniştem onu fazla sikememişti. Ablamın memelerini serbest bıraktım ve onlar özgürce dansederken ben ablamın amına masaj yapıyordum. Ablam zevkin doruğuna gelmişti.O boşaldıktan sonra ben yine onu bırakmak istemedim ama o dayanamadı ve indi. Bu sırada annem babamı daha boşaltamdan ikinci orgazmını yaşıyordu. Ablama ama böyle olmaz beni doldurdun madem şimdi boşal dedim. Ablam elini sikime atıp bana otuzbir çektirmeye başaldı. Ben ağzına doğru yöelltim. O biraz tiskintiyle aldı ama alışmaya başlıyoru. Onun bu acemi hali beni çok tahrik etti ve hemen ağzına patladım.
Bu sırada babamda aneme patlıyordu. Annem babamın döllerinin hiç birini boşa akıtmazken benimkiler ablamın memelerinden aşağı sızıyordu. Annem ve babam hemen toparlandı. Annem iç çamaşırarını giydi.Üstüne tişörtü giyecekken babam giyme onu ve evde hep çamaşırlarınla dolaş dedi. Annem gülerek elindekini bıraktı. Handan diye ablama seslendi. Amacı bizi konteol etmekti.İkisi birlikte içeri yöneldiler. Ablam hemen üzerine çamaşırlarını giyip yatağa yüz üstü uzandı ve mahsustan kilotunun bir uzcunu götünün arasına sıkıştırdı. Bir kalçası tamamen açıktaydı.Bana hemen odana git dedi. Ona dönüp seni saatlerce sikmek sitiyorum dedim.
Oda olacak dedi ve ben odadan çıkıp odama gittim. Anahtar deliğnden annem ve babama bakıyordum.Annem ve babam ablamı seyrediyordu. Abalmın açık götü babamı tahrik etmiş olacakki hemen oracıkta annemin götüne masja başladı. Anneme dönüp Hale kızının götü aynı senin gibi dedi ve gülüşerek odalarına gittiler.
Öğleden sonra ablam babamın yanına gidip biraz da kırıtarak ya baba annem kendisi istediği gibi geziyor bana izin vermiyor dedi. Ablam anneme dönmüştü Annemin üzerinde iç çamaşırları ablama ters ters baktı ve istersen üstsüz gez dedi. Ablam olur valla sanki yabancımı var herkes ulu orta geziyor ben kendi evimde gezemezmiyim dedi. Babam da tamam kızım istediğin gibi gez fakat evin içinde diye izin verdi. Ablam üzerindeki tişörtünü çıkarıp kilot ve sütyen üzerinde gemeye başaldı. Annemde onun gibiydi. Bir ara ablam yukaı çıktı. Ben televizyon seyrediyordum. Babamın sırtı bana dönüktü. Benimde sırtım oa dönüktü. Annem ise benim sırtıma bakacak şekilde oturuyordu. Holdeki aynadn onları görebiliyordum.
Annem babama şşşşş diye hafifçe işaret verdi. Anem kilotunu yana sıyırmış amını açmış babamın karşısında mastürbasyon yapıyordu. Babam kendinden geçmişti. Ben annemi soluksuz izliyordum. Annmem bunu farketi ve önce amını kapattı.Banyoya girdi sanırım utancından terlemişti.Tekrar döndüğünde elini yüzünü yıkamıştı.
tekrar amını açtı
Tekrare eski yerine oturdu. Babam el kol hareketleriyle devam etmesini istiyordu. Annem şifreli şekilde ona benim varrlığımı hatırlattı. Orhan çocuklar ammada büyüdü dedi. Babamda ona ne olacak canım büyüyorlar işte onları böyle görmek daha zevkli dedi. Annem babamın gizli gizli böyle şeyler yapmanın heycanını yaşamak istediğini anlamıştı ve tekrar amını açtı. Üstelik ayndadanda beni kesiyordu.
Bu sefer ben utanmıştım.Annem kaçam bakışlar atıyordum.En sonunda bende sikimi çıkartp anneminaynadan görmesini sağladım. Annem daha bir coşkuyla amını okşuyordu. Biraz sonra annem toparlandı ve içeri girip dölden bembeyaz olan sarı donunu değiştirip tekrar geldi. Bu sefer üzerinde beyaz bir tanga vardı ve sütyeni sadece memelerinin uçlarını kapatacak şekilde üçgen kesimli bir çamaşırdı.
Annem bunun içinde ilahe gibi duruyordu. Babam annemin götüne bakıp iç geçirdikten sonra yukarı yatmaya gidiyrorum dedi. Annem kabul etmedi ve üzerine ablamın çıkartıp orada bıraktığı uzun etekliği giydi.Ve mavi tişörtünü giyip alışverişe gidelim dedi.Evde yiyecek birşeyler kalmadı diye söylendi. Babam peki deyip yukarı çıktı ve elbiselerini giyeceğini söyledi. Annem benim yanıma geldi.Sikimi dışarı çıkardı.Eteğini topalyıp üzerime oturdu. Sikim kilotunun üzeriden annemin amına baskı yapıyordu. Annem iyice bastırmaya başaldı.Ben hemen boşalmıştım. Döllerim annemin bacaklarınadan aşağı doğru süzlüyordu. Annem eliyle onları alıp ağzına attı ve bir seferde yuttu....
Alışverişten dönerken ablamla biz arakada yürüyorduk. Ablama annemle aramızda geçenleri anlattım. Abalam ağzı bir karış açılmış vaziyette beni dinliyordu. Bana dönüp vallahi Hakan sırılsıklam oldum. Bu akşam beni güzel bir şekilde sik dedi. Eve vardığımızda annem hemen üzerindekileri çıakrmıştı. Beyaz tangası ve meme uçalrını kapatan üçgen kesim sütyeniyle ortalığı yopluyordu. Her eğildiğinde memeleri dışarı çıkıyor oda tekrar içeri yerleştiryordu. Alında iyerleştşrdiği tek şey meme uçalarıydı. Babam gülerek bari hiç giyme dedi. Annemin memeleri orta boy sayılırdı ama diriydi.Zaten 40 yaşında omasına rağmen bakımlı olduğu için 35 ten büyük göstermiyordu. Annemde babama tepki olarak bir memesini açtı diğerini kapalı bıraktı.
Akşam yemeğini yedikten sonra havuza girdik. Annemler kendileine bikini almışlardı. Ama ladıkları bikini çok inceydi.Annem bikinisinin astarını rahatsız ediyor diyer yırttı.Kenarları iplikli önden sadece amının üçgenini kapatan götünüde yarıyarıya örten kırmızı bir bikinydi. Koltuğun arkasına geçip hepimizin gözü önünde giyindi. Üstten ise yine çok dar ve göğüsleinin uçalrını belli eden bir iç çamaşırı vardı. Babamda peşinden gitti. Ben abalam babamı annemden uzak tut diye adeta yalvarıyordum. Ablam tamam tamam diye gülerek üstünü değştirdi.
Yanımda çırılçıplak kalmıştı. Ablam çıplak halde yukarı çıkıp üzerine başka bir iç çamaşırı giyinip geldi.Fosforlu yeşil tanga tipi bir çamaşırdı.Üzerinde ise açık mavi sütyeni vardı. Saçlarını at kuyruğu yapmıştı ve 22 yaşında olan bir kadının tüm çekiciliğine sahipti. İkimiz birlikte havuz kenarına gittik. Babam ablamı görünce kalkan sikini saklamak için havuza atlayıp annemin arkasına geçti.
Ben havuza atladım. Annem havuzun içinde ablama ve bana bakıyordu. Sanırım bişeyleri çakmıştı. Abalam havuza atladı ve hemen babamın yanına yüzüp arkadan sarıldı ve ilgiyi üzerine çekti. Ben annemin arkasına geçip sikimi çıkarttım ve götüne dayadım.Karanlık olduğu için kimsenin görmesine imkan yoktu. Ablam babamın sırtını bize çevirmiş top oynuyorlardı.
Annemin yüzünü kendime çevirip amını okşamaya başladım. Anenme amıyla ilgili iltifatlar etmeye başladım. Bana ablaınınki mi güzel yoksa benimki güzel dedi. Bende seninki diye cevap verdim. Annemin amını okşarken o kadar zevk alıyordumki sikim patlayacak gibi olmuştu. Annem sikimin bu durumunu görünce bakarız çaresine dedi. Ben tuvalete gitme bahanesiyle havuzdan çıktım annemin içecek bir şeyler getirecem dediğini duydum. Mutfağa saklandım camdan babamı kolluyordum ama ablam babamı okadar çok meşgul ediyorduki babamın annemi düşünecek vakti yoktu.
Annem mutfağa girer girmez annemi arkadan yakaladım sanki beklermiş gibi hemen önümde domaldı ve ben annemin amına yarrağımı geçirdim. Kaymak gibi ve ıslak amın içinde gidip gelirken çıkan sesler bile bir insanı boşaltmaya yeterdi. Annemin amına sokarken annem ses çıkarmamak için dudaklarını ısırıyor kendi memelerini sıkıyordu. En sonunda içine boşalacakken çıkartıp ağzına verdim.Annem bir damlasını bile boşa harcamadı. Daha sonra üstünü giyip içecekleri alıp havuza gitti. Babam ona ya Hale evin içinde üstsüzün havuza üsütün var bu neiş dedi.
Annemde ona yeterki sen iste hayatım diyerek üstünü çıkardı. Babam bu duruma bir alkışla karşılık verdi. Havuzdn çıktık annemin getirdiği şarapalrımızı içiyorduk. Ablamın üzerindeki fosforlu yeşil kilot ve açık mavi sütyenden her tafaı seçiliyordu. Amının ayrıntıları bile belli oluyordu. Annem üstüne bişeyler al diye fıçaladı. Ablam uzun etekliğini giydi ve altındaki fosforlu yeşil kilotu çıkartıp astı.Anneme bende üstsüz dolaşabilirmiyim diye sordu. Annem babama baktı babam ne olacak sende üstsüz dedi.
Ablam onayı alınca üzerinde zaten pek işede yaramayan sütyeni çıkardı. Abalm karşımda üstsüz ve altında bişey olmadan sadece etekliği ile duruyordu. Annem ise sadece altta bikini ile duruyordu ve önümüzde eğidiğinde kıçını tam örtmeyen bikinisi ile gelin beni sikin diyordu adeta. Babam ablamdan havlu istedi. Abalam havluyu almak için az ilerde duran askılığa doğru yöneldi.Havluyu almaya giderken rüzgar etekliğini uçurdu ve götü tamamen ortaya çıktı. Bu manzarabeni babamı ve annemi dumura uğratmıştı. Ben o götü defalarca sevmeme rağmen o manzara müthişti.
Ablam etekliğini düzeltip yaımıza geldiiğinde annem bir dans müziği açmıştı. Ve kendini benim kollarıma attı. Yarı çıplak annemle dans ediyordum. Göğüs uçları benim çıplak tenime değdikçe annem tahrik oluyor ve memebaşalrı gittikçe sertleşiyordu. Ben elimi yavaşça anemin götüne doğru kaydırdım. Kendime doğru bastırp amının sikimle temasını sağladım. Kilotun üzerinden amına baskı yaparken babam ablamın etekliğinin üzerinden ablamın götünü okşuyor ve memelerini emiyordu.
Annem bunu görünce babamın yanına gitti ve ablamı ben aldım ve babamın bıraktığı yerden devraldım. Babam annemin bikinisinin ipliklerini çözmüş ve annemi kanepeye yatırmış amını yalıyordu. Ben yavaşça ablamı karşılarındaki koltuğa çektim. Abalamı kucağıma aldım. Rtekliğni sıyırp annemler baka baka amını parmalaya başladım. Abalam götünü sikime sürtüp beni iyice tahrik ediyordu. Ablamı yere yatırdım.Bacaklarını kaldırıp koltuğa dayattım. Sırtına bir kaç minder koyduktan sonra amı tam önümde kabak gibi açılmış halde duruyordu. Kanepeye uzandığımda amı tam baş hizama geliyordu. Annemlere baka baka amını yalıyıp parmaklıyordum.
Bu arada babam annemin amını yalaya yalaya boşaltmış yavşça amına girmeye başamıştı. Ben ablamın amına girmyr başaldım. Ablamı öyle raht bir pozisyonda sikiyordumki hem o hem ben akıl almaz şekilde zevk yaşıyorduk. Ablamı kaldırıp annemin yanına götürdüm.Etekliği çıkarmıştım. Ablam amını annemin ağzına verdi.Annem kızının amını iştahla yalarken banada am böyle yalanır diye ders veriyordu. Babam annemle işini bitirdikten sonra ablamı aldı.
Ben az önce annemin ablam üzerinde verdiği uygulamalı dersin pratiğini annemin amı üzerinde yapıyordum ve annem yala yala diye bağrıyordu.O bağırdıkça ben annemin amını yalıyor ısırıyıor ve parmaklaıyordum. Sonra annemi dört ayak pozisyonuna getirip arkadan amına girdim. Annem başını çılgın bir at gibi sağa sola sallıyordu. Zevten ölcektik ikimizde. Annemin amı gittikçe daha kıvama gelmişti. Ablamınki kadar sıkı olmayan bu ama girdikçe amdan çıkan zevk sularının kokusu bana doping etkisi yapıyordu. Babam ablamı kucağına almış kızını tabiri yerindeyse çatı çatır sikiyordu.
Ablam babamın ger sokuşunda oh hıh diye inliyordu. Ogece abalamla annemi sabaha kadar dönüşümlü siktik. İkisinin de amlarının üzeri kıpkırmızı olmuştu. Ablam bir ara ayağa kalktığında amının şişmiş dudakları ayrılmış amının içi gözüküyordu. O kadardıki belini az bişey bir tarafa kırdığıdna amının dudakları kasıklarını öpüyordu. Onları kucaklayıp yataklarına götürdük. Ben annemi almıştım babamda ablamı almıştı. Annemi yatağıma yatırdım. Annem yorgun olduğunu söyledi. Bende ortanca parağımı annemin amına sokup şimdi yat dedim.
Gönderen: Müjdesel
52 notes · View notes
yucel-64 · 2 years
Text
Öyle bir geçti ki yıllar içinde zaman. Mevsim sonbahar olmuş farkında olmadan. Bugün baktığım evvel daha dün gibiydi, nasıl da yaşamadan yaşlanıyor insan...
Tumblr media
182 notes · View notes
yalnzardc · 2 months
Text
İsa Aleyhisselam
* İsa Aleyhisselâm: İsrailoğullarının reislerinden ve Hz. Süleyman'in neslinden bulunan İmranın kızı Hz. Meryem'in oğludur.
* Hz. Peygamber'in hicretinden güneş yılı hesabı ile altı yüz yirmi iki sene evvel Filistin'in Beytilehm denilen kasabasında dünyaya gelmiştir.
Hz. Meryem, pek temiz, muhterem bir kız idi. Henüz koca yüzü görmeden bir harika olmak üzere Cibrili Eminin öfürmesi ile Hz. İsa'ya yüklü kalmış onu bir yaratılış harikası olmak üzere doğurmuştur.
* Hz. İsa'nın gösterdiği mucizeler, harikülade haller, onun bir kudret harikası olduğunu isbat ediyordu. Buna rağmen yahudiler, Hz. Meryem'in aleyhinde dedikoduya cüret gösteriyorlardı. Hz. Meryem, amcası oğlu ve nişanlısı bulunan Yusufi Neccar ile beraber Mısır'a gitmişler, Hz. İsa on yaşına kadar Mısır'da kalmış, sonra yine Filistin'e dönülerek Nasire kasabasında ikamet etmişlerdi.
* Mısır halkı, İsa aleyhisselâmın yapığı ve Allah'ın, ona verdiği şeylerden korkmaya başlayınca Yüce Allah, Isa aleyhisselâmın annesi Hz. Meryem'e oğlunu Şam'a götürmesini vahiy ve ilham etti.
Şam'ın Nasıra kariyesinde, Cebel-i Halil'de yerleştiler. Nasara adı da bu kariyeden dolayı verilmişti.
İsa aleyhisselâm, otuz yaşına kadar oradan ayrılmadı
* Bir rivayete göre daha on üç yaşında iken peygamberliğe nail olmuştur. Fakat peygamberliğini otuz yaşında iken ilân etmiş, kendisine İncil'i şerif kitabi ile yeni bir şeriat verilmiştir. Hz. İsa, Hz. Yahya ile görüşmüş ve kendisine Havariler denilen on iki zat imân etmişti.
Hz. İsa, Havariler ile bir gece birleşip sohbet ederken demiş ki: Daha horoz ötmeden, yani sabah olmadan sizin biriniz beni inkâr edecek, ve beni pek az bir para ile satmak isteyecektir. Gerçekten de Havârilerden Budaşemun âdındaki bir şahıs, daha sabah olmadan Yahudiler ile görüşmüş, onlardan bir miktar rüşvet almış, Hz. İsa'nın yerini onlara haber vermişti. Yahudiler, Hz. İsa'yı tevkif etmek için bulunduğu yere koşmuşlar, kendilerine hikmet gereği Hz. İsa gibi görünen Budayı görüp yakalamışlar, hakkında idam hükmünü vermişler. Hz. İsa yerine Budayı çarmıha germişler.. Hz. İsa ise otuz üç yaşında olduğu halde Cenâb-ı Hakkın kudretiyle semaya kaldırılmış, dünya gailesinden kurtulmuştur.
* Sırtına kıl yün elbise, ayağına ağaç kabuğundan yapılmış, tasması hurma lifinden sandal giyerdi. Çoğu zaman, yalın ayak yürürdü.
Kendisinin, ne geceleri varıp içinde barınacağı bir evi, Ne bir ev eşyası, Ne zevcesi, Ne de ölmeyecek kadar bir günlük yiyecekten başka bir şeyi vardı.
* İsa Aleyhisselam tam 10 yıl halkın arasında kaldı. Ama İsrail oğullarından ona inanmadı ancak havariler denilen 10 kişi onun dinine girip iman getirdiler.
* Yahudilerin İsa Aleyhisselam yerine astıkları işû'dur derler.
İsa Aleyhisselâmın Şemaili
Orta boylu, hamamdan çıkmış gibi kırmızıya çalar beyaz benizli, dağınık düz saçlı idi.
Saçını uzatır, omuzları arasına salardı, Saçına hiç yağ sürmezdi. küçük yüzlü, çok benli idi.
* Rivayete göre: İsa aleyhisselâmla Muhammed aleyhisselâm arasındaki fetret müddeti, altı yüzyıldır.
8 notes · View notes
veylvadisi · 1 year
Text
Bir varmış bir yokmuş. Evvel zaman içinde, kalbur saman içinde uzak diyarlarda küçük bir kız çocuğu, küçük bir kadının ruhunda ölü bulunmuş. Küçük kızın cesedini gören gelecek, geçmişin intihar ettiği yer olmuş. Ruhunda bir ceset taşıyan küçük kadının gözyaşları birer abrus tohumuna dönüşmüs. Hiçlik, toprakların altına damar gibi yayılmış. Karanlık her yeri sarmış. Ardından karanlığın içinde bir kibrit yanmış. Geçmiş geleceğin üzerinde kendini ateşe vermiş ve gelecek, geçmişle birlikte yok olmaya başlamış.
Tumblr media
28 notes · View notes
serceningunlugu · 8 months
Text
Tumblr media Tumblr media Tumblr media
Evvel zaman içinde 🌱
18 notes · View notes
bayanyuruyencenaze · 1 month
Text
Şafağa saatler kala içimde bir çok cümlenin acısı uyuya kaldı. İnsanın söyleyemediği her yangının ateşi kendi yüreğinde harlanır durur oysa. Ne olduğunu bilmiyorum ne yaptığımı bilmiyorum kim olduğumu bilmiyorum ne hissetmem ne düşünmem gerektiğini bilmiyorum. Eğer ölmüş olsaydım belki de bu kadar ağlamama gerek kalmazdı. Koca hengamenin arasında sesimi duyurmak isterken her seferinde hıçkırıklarla boğuşuyorum. Bir daha hiç açılmamak üzere kapatıyorum kendimi. Beceremediğim şeyin vicdan azabını taşıyamazken birde neden beceremedim diye üzülüyorum. Bir sebebi vardır diye avutuyorum kendimi. Bu yazıyı yarım bırakıp şimdi tamamlıyorum. Artık ağlamıyorum, neden ağladığımı da hatırlamıyorum. Evvel zaman için de boşukta süzülmeye devam ediiyorum. Birkaç cümle biriktiriyorum. Ben olduğum insan olmasam bu satırlar yine dolanır mıydı bir başkasının zihninde? Ölmüş olsaydım bir daha ağlayamazdım, bir daha yazamazdım ve yine hatırlayamazdım. Kurcaladığım anıların içinde yarıklardan taşan yanıklar, küle dönmüş yaralar parça parçayken hepsini, herşeyi hatırlayamazdım. Hafıza, aklımı parçalarken bu kadar acıya bağlanmışken ağladığım her anı aklımda tutamazdım, acı bu kadar zorken nasıl dayanırdım...
5 notes · View notes
16.04.2024
İşteki ikinci gün. Anlatacak çok ama çok şey var. ama erkenden herşeyi anlatmak istemem sanırım. İlk gün biraz hastaydım. biraz da korkularım vardı sanırım. uzun zaman çalışmamaktan mı, özgüven eksikliğinden mi, görece bilmediğin konularla yüzleşmenin verdiği tedirginlik mi bilemedim. ama yasemin abla bir mention attı twitterdaki "işe başladım tweeti"me ve cesaretim yerine geldi. bir gayem var, hatırladım. Unuttuğum şeyler de oldu ama.
Mesela bugün Kuzeyli Kadın'ın çalışma günü. Evden çalışıp Aybükeyle ilgilenme sözüm var yani. ama unutmuşum. Ben perşembe sanıyorum onu. Bilgisayarı da ofiste bırakmışım. N'olacak şimdi. biraz düşündüm ve en mantıklı çözümün bir an evvel şehire gidip bilgisayarı alıp gelmek olduğuna kanaat getirdim. çılgın kısmi bu değil ama. çılgın kısmi Aybükeyi de alıp, çocukları bırakıp, oradan doğrudan şehire, arabayla gidecek olmam.
Neyse kendi düşen ağlamaz dedim yola çıktım. Bir buçuk saat sürdü Stuttgart'a varmam. Arabayı park ettiğim sırada dişlerimi gıcırdatmaya başlamama az kalmıştı. Bir saatliğine park etmek için makineye 5 euro ödedik.
Aybüke'yi kanguruya koydum. Ana kucağı mı diyorlar işte ona. bir de baktım ki bizim pakize dört gözle bekliyormuş bu anı. Fıldır fıldır etrafına bakınıyor geleni geçeni iyice inceliyor. çok hevesli gezmeye, gezenti kızımız.
Ben hızla yürüdüm, o da kangurunun içinde hoplaya zıplaya, yanakları titreye titreye yol aldı. hiç ama hiç şikayetçi olmadı. Ofise vardım. Pilimi pırtımı toparladım ve hızla çıktım.
Geri dönüş yolu boştu, İş başlamadan yetiştim. Aybükeyi yatırdım. Kuzeyli Kadınla birlikte çalışmayı özlemişim.
Yeni bir işyerinde çalışıyor olmanın insana verdiği heves var. Her sorunun üstesinden geleyim, herşeyi çözeyim istiyorum. bütün enerjimi harcıyorum. teze de vakit ayırmam lazım.
Ama şimdi çocukları kursa götürme vakti. Ömeri judoya bıraktım. Ayşe de annesiyle müzik kursuna. Onlar kurstayken aybükeyle tavuk almaya gittik. muhammed ali ustanın tavuk çevirme kamyonunun önünde sıraya girdik. arkamızda ve önümüzde birkaç kişi bir süre sonra.
hemen arkamızda saçlarını kırmızıya boyamış, sigara içen bir kadın var. Aybükeyle bakışıyorlar. Aybüke kucağımda, yüzünü göremiyorum ama kadına nasıl dikkatle bakıyor olduğunu tahmin edebiliyorum. aralarına girmiyorum.
Sonra sonra ses de çıkarmaya başladı bizimki. kadın da güldü. Öyle olunca ben dönüp gülümsedim nezaketen. Kadın "biz flörtleşiyoruz" dedi. Ben de "izin verdim" dedim. Güldük. Sonra sıra bize geldi.
Muhammed Ali abi Aybükeyi güldürmek için çok uğraştı. Aybükem aslında yabancılara her zaman gülmez. o yüzden biraz temkinliydi başlangıçta. Muhammed ali abiye yüzünü gizleyip ce-e yapmasını söyledim. ise yaradı. Aybüke güldü. abi çok mutlu oldu. zulasından mavi bir balon çıkarıp verdi. bebisimi erkek zannetti :D olsun. bu soğukta bu kadar giyinebildik, sen bizi bir de ev gezmelerinde gör tavukçu amca.
3 notes · View notes