#günde 1 kilo diyeti
Explore tagged Tumblr posts
Text
Herbalife Diyet Listesi: Sağlıklı ve Etkili Kilo Verme Yöntemi

Herbalife diyeti listesi kilo kontrolü yapmak isteyenlerin sağlıklı ve etkili bir biçimde hedeflerine ulaşmasına yardımcı olan popüler bir beslenme programıdır. Herbalife diyeti, dengeli bir diyet listesi sunarak kilo vermek isteyenlere sağlıklı bir yaşam tarzı kazandırır. Daha detaylı bilgi için Herbalife diyet listesi sayfamızı inceleyebilirsiniz. Herbalife ürünleri, besleyici içeriği sayesinde kilo verirken vücudun ihtiyacı olan tüm vitamin ve mineralleri sağlar. Herbalife shake, bitkisel protein kaynakları ile dolu olup, kilo kontrolüne yardımcı olur. Herbalife yaşam koçu eşliğinde uygulanan bu diyet, kilo yönetimi ve sağlıklı beslenme konusunda size rehberlik eder.
Herbalife Diyet Listesi Nedir?
Herbalife diyet listesi, kilo kontrolünü sağlamak isteyenler için özel olarak tasarlanmış bir beslenme programıdır. Bu diyet, Herbalife shake, protein barlar, bitki çayları ve diğer tamamlayıcı ürünlerle oluşturulan günlük öğün planını içerir. Herbalife diyeti, düşük kalorili ancak besin açısından zengin öğünlerle kilo vermeye yardımcı olur. Aynı zamanda, Herbalife yaşam koçu eşliğinde uygulandığında, sağlıklı bir yaşam tarzı benimsemenize ve kilo yönetimini etkili bir şekilde gerçekleştirmenize olanak tanır. Herbalife ürünleri, vücudun ihtiyaç duyduğu vitamin ve mineralleri sağlayarak, kilo verme sürecinde sağlıklı bir beslenme düzeni oluşturmanıza yardımcı olur.
Herbalife diyet listesi, Herbalife shake, protein barlar, çaylar ve diğer tamamlayıcı ürünlerle oluşturulan günlük öğün planıdır. Bu diyet programında amaç, düşük kalorili fakat besin açısından zengin öğünlerle kilo vermeyi desteklemektir. Herbalife kilo vermek için, sabah, öğle ve akşam öğünlerinde belirli ürünlerin kullanımıyla etkili bir kilo yönetimi stratejisi sunar.
Herbalife Diyet Listesi Örnek Menü
Kahvaltı:
1 bardak Herbalife shake (vanilya, çikolata veya çilek aromalı)
Yarım muz veya 4-5 çilek
1 tatlı kaşığı chia tohumu (isteğe bağlı)
Ara Öğün:
1 adet Herbalife protein bar veya
10 adet çiğ badem
Öğle Yemeği:
Izgara tavuk veya hindi göğsü (100-150 gr)
Bol yeşil salata (zeytinyağı, limon)
1 kase yoğurt veya ayran
Ara Öğün:
Herbalife bitki çayı veya aloe vera içeceği
1 küçük porsiyon mevsim meyvesi
Akşam Yemeği:
Sebze çorbası veya ızgara sebzeler
Balık veya yağsız kırmızı et (120 gr)
Kinoalı veya bulgurlu hafif salata
Herbalife Ürünleri ve Faydaları
Herbalife diyet listesi, sağlıklı ve etkili kilo kontrolü sağlamak isteyenler için çeşitli beslenme takviyeleri sunar. Herbalife ürünleri, dengeli bir diyetin parçası olarak kullanıldığında, vücudun ihtiyaç duyduğu vitamin ve mineralleri sağlar. Herbalife shake, protein barlar, bitki çayları ve aloe vera içecekleri gibi ürünler, günlük beslenme rutininizi destekler ve kilo kontrolünü kolaylaştırır.
Herbalife shake, düşük kalorili ancak besleyici bir öğün alternatifi sunar. Protein barlar, ara öğünlerde sağlıklı bir atıştırmalık olarak tüketilebilir. Bitki çayları ve aloe vera içecekleri ise sindirimi destekler ve vücudun toksinlerden arınmasına yardımcı olur. Bu ürünler, düzenli kullanımda enerji seviyelerini artırır, bağışıklık sistemini güçlendirir ve genel sağlık durumunu iyileştirir.
Herbalife Formül 1 ve Faydaları
Herbalife Formül 1, kilo kontrolü ve sağlıklı beslenme için ideal bir beslenme takviyesidir. Bu ürün, vücudun protein ihtiyacını karşılamak üzere formüle edilmiştir ve kas kütlesini korumaya yardımcı olur. Ayrıca, Herbalife Formül 1, enerji seviyelerini artırarak günlük aktivitelerinizde daha dinç hissetmenizi sağlar.
Herbalife Formül 1, 22 farklı vitamin ve mineral içerir. Bu zengin içerik, vücudun ihtiyaç duyduğu besin maddelerini sağlar ve genel sağlık durumunu destekler. İçeriğinde bulunan demir, kalsiyum, B ve C vitaminleri gibi önemli besin maddeleri, bağışıklık sistemini güçlendirir ve metabolizmayı hızlandırır.
Günde 1-2 öğün olarak tüketilebilen Herbalife Formül 1, su veya yarım yağlı süt ile hazırlanabilir. Bu şekilde, hem lezzetli hem de besleyici bir öğün alternatifi sunar. Herbalife Formül 1, kilo kontrolü sağlamak isteyenler için ideal bir seçenektir ve düzenli kullanımda gözle görülür sonuçlar elde etmenize yardımcı olur.
Herbalife Formül 1, dengeli beslenme ve düzenli yaşam tarzını destekler. Bu ürün, sağlıklı bir diyetin parçası olarak kullanıldığında, vücudun ihtiyaç duyduğu tüm besin maddelerini sağlar ve kilo yönetimini kolaylaştırır
Herbalife ürünleri, sağlıklı kilo yönetimi ve genel sağlık için tasarlanmış çeşitli beslenme takviyeleri sunar. Bu ürünler, dengeli bir diyetin parçası olarak kullanıldığında, vücudun ihtiyaç duyduğu vitamin ve mineralleri sağlar. Herbalife shake, protein barlar, bitki çayları ve aloe vera içecekleri gibi ürünler, günlük beslenme rutininizi destekler ve kilo kontrolünü kolaylaştırır.
Herbalife shake, düşük kalorili ancak besleyici bir öğün alternatifi sunar. Protein barlar, ara öğünlerde sağlıklı bir atıştırmalık olarak tüketilebilir. Bitki çayları ve aloe vera içecekleri ise sindirimi destekler ve vücudun toksinlerden arınmasına yardımcı olur. Bu ürünler, düzenli kullanımda enerji seviyelerini artırır, bağışıklık sistemini güçlendirir ve genel sağlık durumunu iyileştirir.
Herbalife Formül 1 ve Faydaları
Herbalife Formül 1, kilo kontrolü ve sağlıklı beslenme için ideal bir beslenme takviyesidir. Bu ürün, vücudun protein ihtiyacını karşılamak üzere formüle edilmiştir ve kas kütlesini korumaya yardımcı olur. Ayrıca, Herbalife Formül 1, enerji seviyelerini artırarak günlük aktivitelerinizde daha dinç hissetmenizi sağlar.
Herbalife Formül 1, 22 farklı vitamin ve mineral içerir. Bu zengin içerik, vücudun ihtiyaç duyduğu besin maddelerini sağlar ve genel sağlık durumunu destekler. İçeriğinde bulunan demir, kalsiyum, B ve C vitaminleri gibi önemli besin maddeleri, bağışıklık sistemini güçlendirir ve metabolizmayı hızlandırır.
Günde 1-2 öğün olarak tüketilebilen Herbalife Formül 1, su veya yarım yağlı süt ile hazırlanabilir. Bu şekilde, hem lezzetli hem de besleyici bir öğün alternatifi sunar. Herbalife Formül 1, kilo kontrolü sağlamak isteyenler için ideal bir seçenektir ve düzenli kullanımda gözle görülür sonuçlar elde etmenize yardımcı olur.
Herbalife Formül 1, dengeli beslenme ve düzenli yaşam tarzını destekler. Bu ürün, sağlıklı bir diyetin parçası olarak kullanıldığında, vücudun ihtiyaç duyduğu tüm besin maddelerini sağlar ve kilo yönetimini kolaylaştırır. Herbalife Formül 1 ile sağlıklı ve kalıcı kilo vermek mümkündür. Herbalife diyet listesi ile birlikte kullanıldığında, kilo kontrolüne yönelik etkili ve pratik bir çözüm sunar. Herbalife yaşam koçunuzun rehberliğinde, Herbalife Formül 1 ile sağlıklı beslenme alışkanlıklarını kazanabilir ve kilo yönetimi hedeflerinize ulaşabilirsiniz.
Herbalife Formül 1, kilo kontrolü ve sağlıklı beslenme için ideal bir beslenme takviyesidir. Bu ürün, vücudun protein ihtiyacını karşılamak üzere formüle edilmiştir ve kas kütlesini korumaya yardımcı olur. Ayrıca, Herbalife Formül 1, enerji seviyelerini artırarak günlük aktivitelerinizde daha dinç hissetmenizi sağlar.
Herbalife Formül 1, 22 farklı vitamin ve mineral içerir. Bu zengin içerik, vücudun ihtiyaç duyduğu besin maddelerini sağlar ve genel sağlık durumunu destekler. İçeriğinde bulunan demir, kalsiyum, B ve C vitaminleri gibi önemli besin maddeleri, bağışıklık sistemini güçlendirir ve metabolizmayı hızlandırır.
Günde 1-2 öğün olarak tüketilebilen Herbalife Formül 1, su veya yarım yağlı süt ile hazırlanabilir. Bu şekilde, hem lezzetli hem de besleyici bir öğün alternatifi sunar. Herbalife Formül 1, kilo kontrolü sağlamak isteyenler için ideal bir seçenektir ve düzenli kullanımda gözle görülür sonuçlar elde etmenize yardımcı olur.
Herbalife Formül 1, dengeli beslenme ve düzenli yaşam tarzını destekler. Bu ürün, sağlıklı bir diyetin parçası olarak kullanıldığında, vücudun ihtiyaç duyduğu tüm besin maddelerini sağlar ve kilo yönetimini kolaylaştırır. Herbalife Formül 1 ile sağlıklı ve kalıcı kilo vermek mümkündür.
Herbalife Diyet Listesi ile Kilo Vermenin Püf Noktaları
1. Düzenli Tüketim
Herbalife ürünlerini belirtilen saatlerde düzenli tüketmek, daha iyi sonuçlar almanıza yardımcı olur. Özellikle shake tüketimini aksatmamak ��nemlidir.
2. Bol Su İçmek
Her gün en az 2-3 litre su içerek metabolizmanızı hızlandırabilir ve toksinlerin atılmasını sağlayabilirsiniz.
3. Egzersiz Yapmak
Düzenli yürüyüş veya hafif egzersizlerle Herbalife diyet listesinin etkinliğini artırabilirsiniz.
Herbalife Diyet Listesinin Faydaları
Aç kalmadan kilo verdirir.
Yüksek besin değeri sayesinde enerji seviyelerini artırır.
Metabolizmayı destekleyerek sağlıklı kilo kaybını sağlar.
Bağışıklık sistemini güçlendirir.
Herbalife yaşam, sağlıklı beslenme ve egzersizi birleştirerek kişiye özel koçluk ve pratik diyet örnekleriyle bütünsel bir yaşam tarzını teşvik eder.
Kimler Herbalife Diyet Listesini Uygulayabilir?
Herbalife diyet listesi, sağlıklı kilo kontrolü sağlamak isteyen herkes için tasarlanmıştır. Herbalife diyeti, özellikle kilo vermek isteyenler için etkili bir yöntem sunar. Bu diyet, Herbalife yaşam koçunuzun rehberliğinde, kilo yönetimi ve sağlıklı beslenme alışkanlıkları kazanmanıza yardımcı olur. Ancak, hamileler, emziren anneler veya kronik sağlık sorunları olan bireyler, herbalife diyet listesine başlamadan önce doktorlarına danışmalıdır. Herbalife ürünleri, beslenme düzeninizi destekleyerek, dengeli bir diyetin parçası olarak sağlıklı bir yaşam tarzı benimsemenize katkıda bulunur.
Herbalife diyet listesi, sağlıklı yetişkin bireyler için uygundur. Kilo vermek isteyenler, bu diyeti sağlıklı ve hızlı bir şekilde uygulayarak, besin ihtiyaçlarını dengeli bir şekilde karşılayabilirler. Hamile, emziren anneler veya kronik hastalığı bulunanlar ise kullanmadan önce mutlaka doktorlarına danışmalıdır.
Herbalife Diyet Listesi Güvenli mi?
Herbalife diyet listesi, güvenli ve etkili kilo kontrolü sağlamak için tasarlanmış bir programdır. Herbalife ürünleri, dünya çapında milyonlarca insan tarafından kullanılan ve güvenilirliği kanıtlanmış beslenme takviyeleridir. Bu ürünler, beslenme uzmanları tarafından formüle edilmiştir ve uluslararası sağlık standartlarına uygun olarak üretilmiştir.
Herbalife diyeti, dengeli bir beslenme planı sunarak sağlıklı kilo vermeye yardımcı olur. Herbalife shake, protein barlar, bitki çayları ve aloe vera içecekleri gibi ürünler, vücudun ihtiyaç duyduğu vitamin ve mineralleri sağlar. Bu ürünler, düzenli kullanıldığında enerji seviyelerini artırır, bağışıklık sistemini güçlendirir ve genel sağlık durumunu iyileştirir.
Herbalife yaşam koçu eşliğinde uygulanan bu diyet, kilo yönetimi ve sağlıklı beslenme konusunda rehberlik eder. Ancak, herhangi bir beslenme programına başlamadan önce bir sağlık uzmanına danışmak önemlidir. Özellikle hamileler, emziren anneler veya kronik sağlık sorunları olan bireyler, Herbalife diyet listesini uygulamadan önce doktorlarına danışmalıdır.
Sonuç olarak, Herbalife diyet listesi, güvenli ve sağlıklı bir şekilde kilo vermek isteyenler için etkili bir seçenektir. Herbalife ürünleri, besleyici içerikleriyle kilo kontrolüne yardımcı olur ve sağlıklı bir yaşam tarzının benimsenmesine katkıda bulunur.
Herbalife ürünleri, dünya çapında milyonlarca kullanıcı tarafından tercih edilen güvenilir ve kaliteli ürünlerdir. Ürünler, beslenme uzmanları tarafından geliştirilmiş ve sağlık standartlarına uygundur.
Sonuç olarak, Herbalife diyet listesi ile sağlıklı ve kalıcı kilo vermek mümkündür. Kilo kontrol için yapılandırılmış öğün planlarının ve kilo yönetiminin önemini vurgulayan bu diyet, düzenli uygulandığında kısa sürede gözle görülür sonuçlar elde etmenizi sağlar.
0 notes
Text
Kilo Vermek ve Sağlıklı Beslenmek İçin Bilimsel Öneriler

Kilo vermek ve sağlıklı beslenmek, sadece kalori kısıtlaması yapmak değil, vücudu doğru besinlerle destekleyerek dengeli bir yaşam tarzı oluşturmak anlamına gelir. Bilim insanları, sürdürülebilir kilo kaybı ve genel sağlık için belirli beslenme alışkanlıklarını benimsemenin önemli olduğunu vurguluyor. İşte bilimsel olarak kanıtlanmış bazı yöntemler:
1. İşlenmiş Gıdalardan Uzak Durun
İşlenmiş gıdalar genellikle yüksek şeker, tuz ve trans yağ içerir. Bu tür yiyecekler, açlık hissini artırarak aşırı kalori alımına neden olur. Bunun yerine, taze meyve, sebze, tam tahıllar ve sağlıklı protein kaynaklarına yönelmek kilo vermeyi kolaylaştırır.
2. Protein Ağırlıklı Beslenin
Protein, tokluk süresini uzatarak gereksiz atıştırmaları önler. Yumurta, balık, tavuk, yoğurt ve baklagiller gibi protein kaynakları metabolizmayı hızlandırır ve kas kaybını önlemeye yardımcı olur.
3. Rafine Karbonhidratları Azaltın
Beyaz ekmek, makarna ve şekerli gıdalar gibi rafine karbonhidratlar kan şekerinde ani dalgalanmalara neden olur. Bunun yerine, tam tahıllı ürünler, kinoa, bulgur ve yulaf gibi kompleks karbonhidratlar tercih edilmelidir.
4. Bol Su İçin
Su, vücutta yağ yakımını destekler ve tokluk hissi sağlar. Özellikle yemeklerden önce su içmek, kalori alımını azaltabilir. Çeşitli araştırmalar, günlük su tüketimini artırmanın kilo kaybını desteklediğini göstermektedir.
5. Aralıklı Oruç Deneyin
Aralıklı oruç (intermittent fasting), belirli saatlerde yemek yemeyi ve diğer saatlerde aç kalmayı içerir. 16:8 yöntemi (16 saat açlık, 8 saat yemek yeme süresi) kilo vermeyi hızlandırabilir ve insülin seviyelerini dengeleyebilir.
6. Uyku Düzeninize Dikkat Edin
Yetersiz uyku, açlık hormonlarını artırarak iştahı ve aşırı yeme isteğini tetikleyebilir. Günde 7-9 saat kaliteli uyku almak, kilo kontrolünü destekler ve genel sağlığı iyileştirir.
7. Günlük Hareketi Artırın
Kilo vermek için sadece diyet yapmak yeterli değildir. Gün içinde hareketli olmak, egzersiz yapmak ve yürüyüşleri artırmak metabolizmayı hızlandırarak yağ yakımını destekler.
Günümüzde sağlıklı beslenme ile ilgili birçok gelişme yaşanıyor. Örneğin, 724haberler adresinde sağlıklı yaşamla ilgili güncel haberleri takip edebilirsiniz.
Sık Sorulan Sorular ve Cevaplar
Hızlı kilo vermek sağlıklı mı? Çok hızlı kilo vermek kas kaybına ve metabolizmanın yavaşlamasına neden olabilir. Haftada 0.5-1 kg kaybetmek sağlıklı kabul edilir.
En sağlıklı diyet hangisi? Akdeniz diyeti, dengeli beslenmeyi desteklediği için uzmanlar tarafından en sağlıklı diyetlerden biri olarak görülmektedir.
Gece yemek yemek kilo aldırır mı? Kalori dengesi korunursa gece yemek yemek kilo aldırmaz. Ancak geç saatlerde yüksek kalorili yiyecekler tüketmek kilo artışına yol açabilir.
Kilo vermek için en iyi egzersiz hangisi? Kardiyo (yürüyüş, koşu, bisiklet) ve direnç antrenmanları (ağırlık kaldırma) en etkili yöntemler arasındadır.
Detoks diyetleri kilo vermek için etkili mi? Bilimsel olarak detoks diyetlerinin uzun vadede kalıcı kilo kaybı sağladığına dair kanıt yoktur. Dengeli beslenmek en iyi yaklaşımdır.
0 notes
Text

Son Yıllarda Diyet Trendleri Son yıllarda sağlıklı zayıflama ve hızlı sonuç alma amacıyla diyet listeleri dünya genelinde büyük bir ilgiyle karşılanıyor. Bu diyet programları, sağlıklı bir şekilde kilo vermek isteyen birçok insanın tercihi haline geldi. Düzenli bir program çerçevesinde uygulanan diyetlerin ortak noktası, kalori açığı oluşturarak alınan enerjinin azaltılmasıdır. Çeşitli diyet türleri arasından bazıları, hem etkili sonuçlar vermesi hem de diyetisyenler tarafından önerilen sağlıklı seçenekler olması nedeniyle öne çıkmaktadır. En Etkili Diyet Listeleri: - Ketojenik Diyet - Akdeniz Diyeti - Dukan Diyeti - Aralıklı Oruç - Atkins Diyeti Ketojenik Diyet Ketojenik diyet, düşük karbonhidrat alımı ve yüksek yağ tüketimi üzerine kurulu bir beslenme programıdır. Bu diyetin temel amacı, karbonhidrat alımını minimize ederken sağlıklı yağlar ve proteinlerden daha fazla kalori alımını teşvik etmektir. Ketojenik diyeti uygulayan kişiler, sağlıklı yağlar ve proteinler sayesinde uzun süre tok kalabilir, iştah kontrolünü sağlayabilir ve bu sayede kilo verme sürecinde başarılı olabilirler. Bu diyetin vücutta ketozis adı verilen bir durumu tetikleyerek yağların enerji kaynağı olarak kullanılmasını sağladığı bilinmektedir. Aralıklı Oruç Aralıklı oruç, adından da anlaşılacağı üzere, belirli zaman dilimlerinde yemek yememe esasına dayanan bir beslenme yaklaşımıdır. Bu diyetin temel amacı, vücudu belirli sürelerle aç bırakarak insülin seviyelerini düşürmek ve böylece yağ yakımını artırmaktır. Aralıklı oruç, çeşitli yöntemlerle uygulanabilir. En yaygın yöntemlerden bazıları şunlardır: - 16/8 Yöntemi: 16 saat boyunca aç kalıp, geriye kalan 8 saatte yemek yeme. - 5/2 Yöntemi: Haftanın 5 günü normal beslenme, 2 günde ise günlük kalori alımını 500-600 kalori ile sınırlama. Akdeniz Diyeti Akdeniz diyeti, zengin besin çeşitliliği ve sağlıklı yağlar ile dikkat çeken bir beslenme tarzıdır. Bu diyetin temel unsuru, zeytinyağının ana yağ kaynağı olarak kullanılmasıdır. Akdeniz diyeti, bol miktarda sebze, meyve, tam tahıllar, kuru baklagiller ve yağlı tohumlar içermektedir. Bu diyette protein alımı, genellikle kırmızı etin ayda 1-2 kez tüketilmesi ile sınırlıdır; bunun yerine daha fazla balık ve deniz ürünleri önerilmektedir. Ayrıca, bu diyet kalp sağlığını destekleyici özellikleri ile de ön plana çıkmaktadır. Dukan Diyeti Fransız doktor Dr. Pierre Dukan tarafından geliştirilen Dukan diyeti, yüksek protein alımı ve düşük karbonhidrat tüketimi üzerine kuruludur. Düşük yağ alımına dikkat edilerek uygulanan bu diyet, dört aşamadan oluşmaktadır: Atak (Saldırı), Seyir, Güçlendirme (Konsolidasyon) ve Koruma (Stabilizasyon). İlk iki aşama, kilo kaybını hedeflerken, diğer iki aşama kaybedilen kiloların korunmasına odaklanmaktadır. Zorlayıcı bir diyet olmasına rağmen, önemli miktarda kilo kaybı yaşayanların sayısı oldukça fazladır ve bu nedenle pek çok kişi tarafından tercih edilmektedir. Atkins Diyeti Atkins diyeti, düşük karbonhidratlı bir beslenme şeklidir ve Dukan diyetine benzer şekilde yüksek proteinli gıdalara odaklanmaktadır; ancak Atkins diyeti, yüksek yağ içeren yiyeceklerin de tüketilmesine olanak tanımaktadır. Bu diyetin en önemli kuralı, karbonhidrat alımının dikkatlice takip edilmesidir. Atkins diyeti, kilo kaybını desteklemek için ideal bir seçenek olarak öne çıkmakta ve uygulayıcılarına hem kısa vadede hem de uzun vadede etkili sonuçlar sunmaktadır.
0 notes
Text
DIYET CEKICLERI
https://www.youtube.com/watch?v=VkIRZwhebrs Bir konuyu irdelemek, değerlendirmek için başlıca iki yöntem var: 1. DENEY (gözlem) 2. ANALİZ (akıl) Her ikisi de çok değerli. Ama bence ve bilime göre DENEY AKILDAN büyüktür, önemlidir, daha değerlidir, ÜSTÜNDÜR. Yani analizle, akıl yürüterek vardığınız sonuçlar deney tarafından YANLIŞLANIYORSA, deneyin gösterdiği doğrudur. Tabii Pınar Hanım'ın da vurguladığı gibi DENEY'in koşullarının AYNI olması gerekir. CETERIS PARIBUS yani. Ama ORGANİZMA gibi son derece karmaşık ve bilinmeyenleri çok olan bir alanda yaşanan deneylerin(deneyim) hemen hiçbirinde koşullar aynı değildir. O yüzden bilgiye(AKSİYOMLAR) dayalı çıkarımlara güvenilemez. Çünkü (organizma hakkında) bilgimiz eksiktir, var olan bilgilerle yapılan çıkarımların da hemen her zaman yanlış olma olasılığı azımsanmayacak ölçüde büyüktür. Pınar Hanım'a katıldığım bir diğer konu da kilo alıp vermeyi etkileyen faktörler. Çoğu insanın, analitik becerileri son derece gelişkin arkadaşlarımın bile hemen her konuda ezberleri olduğu gibi bu konuda da ezberleri var. Algoritmik zekası son derece parlak olan bir sınıf arkdaşımın ezberi de kalori konusundaydı. Giren belli, çıkan belli, sonuç da bunların bir işlevi diyordu kabaca. Ama bu, kilo alıp vermeye neden olan yollardan sadece biri. Ve bu olayın gerçekleştiği ortam organizma dediğimiz muamma. CETERIS PARIBUS ne kelime, o kadar çok değişken ve bilinemeyen var ki, neredeyse karanlıkta, olmayan kara kediyi el yordamıyla arayan fanilere benziyoruz. Beden bir kimya fabrikası. Ve kimya fabrikası da bir reaksiyonlar cenneti. Vücut(organizma) yani kimya fabrikası öyle reaksiyonlar gösterebiliyor ki, bir günde 2 kilo alabiliyorsun. Ben aldım. Hatırlatayım. Deney akıldan üstündür. Pınar Hanım'ın dediği doğru, kalori hesabı son derece steril, labaratuar koşullarında hesaplanan bir büyüklük. Organizma gibi devasa bir bilinmezlik okyanusunda bunun kullanılma miktarı olağanüstü farklılıklar gösterir. Standart, giren belli, çıkan belli ezberi çok fazla "oynanmamış", standart bedenler(organizmalar) için geçerlidir. Pınar Hanım'ın kalori hesabı konusunda eksik bıraktığı nokta da bedenin kimya fabrikası özelliğinin bir sonucu. Yani çıktının(alınan kilonun, yağın) girdiden(alınan kaloriden, yenen yemekten) fazla olduğu durumlar olabiliyor. Bir günde nasıl iki kilo aldığımın anlatarak bu girişi noktalamak istiyorum. Gökşin Balım hanımın kontrolünde süt ürünlerini, kefir haricinde tamamen kestikten epey sonra bir deniz tatilinde, bir hafta boyunca her gün ve çok miktarda peynir yedikten sonra eve döndüm. Bir kaç gün sonra da bir anda iki kilo aldım. Bunu da giren belli-çıkan belli ezberinden başka açıklaması olmayan insanlara anlatamadım. Tekrar hatırlatayım: 1. DENEY AKILDAN ÜSTÜNDÜR. 2. VÜCUT bir KİMYA FABRİKASIDIR.
Metabolizmamı yavaşlatan ve belli bir dozdan sonra iştah açan ve sürekli kullanmak zorunda olduğum ilacım nedeniyle hep 90 kilo civarında yaşadım. 23 yıl önce bıraktığım sigarayı bırakma sürecinde de 10 kilo daha aldım. Sonra Montignac diyeti ile bu 10 kiloyu verdim ama daha sonra 103 kiloya çıktım. Boyum da 1.70. Ve bu fazla kilolar nedeniyle en az altı yedi tane sağlık sorunu ortaya çıktı. 12-13 yıl önce de diyetisyen Zeynep Kilciler kontrolünde diyete başladım. Diyete uyma konusunda son derece disiplinli olduğum için ve ilk defa diyet yaptığım için kolayca 80 kiloya indim. Diyete uyma konusunda o kadar disiplinliydim ki, üç haftalık yaz tatilinde bile 3-4 kilo verdim. Sonra 72 kiloya kadar indim ama 74 -75 kiloda sabitledim. Hemen her şeyi de yiyordum. Hatta hafta sonları odun fırınında yapılan ekmeği taze taze alıp kahvaltıda yayladan gelen keçi tereyağı ve şekersiz çay eşliğinde yeme gibi ritüellerim bile vardı. Bir iki yıl ve her şeyi yiyerek 74 kiloda kaldım. Sonra Zeynep Kilciler İNTOLERANS tedavisi yapmaya ikna etti beni. Hiç ihtiyacım da yoktu. Her şey oturmuştu ve rayında kusursuz ilerliyordu. Ama beni 30 kilo zayıflatan diyetisyenime olan sonsuz güvenle hemen hiç araştırmadan bu maceraya atıldım.
Hemen burada bir parantez açayım. İlk defa diyet yapan ve disiplinli birini zayıflatmak dünyanın en kolay işi. Her diyetisyen yapar bunu. Atomu parçalamak gibi bir olay değil yani. Peynir ekmek yemek gibi bir şey. Ama hasta-doktor, öğretmen-öğrenci gibi asimetrik ilişkilerde oluşan sevgi, saygı ve güven gibi etkenlerin sonucunda Zeynep Kilciler'in, her şey yolunda giderken, intolerans tedavisi yapma önerisini hiç sorgulamadan kabul ettim. Aslında Zeynep Kilciler'in bunu önermesi ve yapması ETİK açıdan doğru değildi. Eğer makine TIKIR TIKIR işliyorsa hiç müdahale etmemek gerekiyordu. Ama çalıştığı kurum intolerans tedavisi için makineler almıştı ve ticari çıkarlar söz konusuydu. Her neyse daha fazla girmek istemiyorum çünkü hala öfkeleniyorum. İntolerans tedavisi sürecinde kilo almaya başladım. Ve tedavi sonuna kadar 10 kilo aldım. CANDİDA vs püsür derken metabolizmam bozuldu. Koruyuculara karşı bedenim son derece HASSASLAŞTI. Koruyucu kullanılan ürünleri tükettiğimde yarım kilo bir kilo almaya başladım. (Kimya Fabrikası HEYYULASI haerekete geçti). Hem de tamamı YAĞ olarak dönüyordu bana. Mesela Flamingo pastanesinin Selanik Gevreğini yedikten sonra ertesi gün yarım kilo aldım. Filiz pastanesinin nostaljik rulo kekini yiyince keza öyle. Bir daha da eski haline de dönmedi. Yine parantez açayım. Elbette DOGMATİK olmamak, esnek olmak gerekiyor. ALTERNATİF tıp yöntemlerine de at gözlükleriyle bakmamak gerekiyor. Ama bilimsel olarak denenmiş tıbbi yöntemlerin, ilaçların bile yıllar sonra sakıncaları ortaya çıkabiliyor. Ayrıca her ilaç, yöntem her organizmada farklı etkiler gösterebiliyor, farklı reaksiyonlara yol açabiliyor. O yüzden fazla denenmemiş gerek geleneksel gerek alternatif her yönteme temkinli yaklaşmak gerekiyor. Örneğin yeni çıkan özenpik denen ve zayıflamada epey başarılı olan şeker ilacını, sütten ağzım yandığı için, kullanmaya korkuyorum. İntolarens teşhisinde belirlenen gıdaların hemen hepsini, biri hariç, yavaş yavaş tekrar kullanmaya başladım. Hiçbir sorun çıkmadı. Ama ELMA hariç. Eskiden elmayla ilgili hiçbir sorunum yoktu. Uzun süre elma yemeyip bir tane elma yediğimde bir kilo aldım. Evet organizma denen cangılın kimya fabrikasının ayarları değişmişti. Yaklaşık 10 yıldır elma yemiyorum. Bir keresinde de sebze suyu içmiştim. Meğerse içinde elma suyu da varmış. Yine bir kilo aldım. Bir gecede. Neymiş? Giren belli, çıkan belli ezberi koca bir ezbermiş. Organizma bir bilinmeyenler ormanıymış. Vücut bir kimya fabrikasıymış.
Sonra, o sırada Başkent Üniversitesi hastanesinde çalışan Dr.Diyetisyen Yeter Çelik ile 12 kilo verdim. Hem de son derece basit bir değişiklikle. Zaten yeme içme düzeni benim için yaşam biçimi olmuştu. Disiplinli olduğum için hiç bozmuyordum. Yeter Hanım, bu düzende son derece küçük bir değişiklik yaptı. Yemeklerde ve ara öğünlerde aldığım bir ÇAY bardağı süt/ayranı bir SU bardağına çıkardı. Buna da hesap ederek karar verdi. Vücudun ne kadar hassas dengeleri var. Bu kadar küçük değişiklik ve aynı beslenme düzeniyle tam 12 kilo verdim. Sonra, başka bir sağlık problemi nedeniyle İstanbul'daki Ümit Aktaş'ın hastası oldum. Onun da kendine özgü ezberleri var. Herkese aynı tedaviyi aynı beslenme biçimini öneriyor. Onun önerisiyle 2 ay ketojen diyet yaptım. HİÇ kilo vermedim. Ama iki ay sonra yine kendi beslenme düzenime döndüm. Ve günde bir iki dilim EKMEK yemeye başladım. Ondan sonra da bir iki haftada bir, sıçrayarak bir günde bir kilo almaya başladım. Ve bu da metabolzmamın bir rutini haline geldi. Yine parantez açayım. Bizim iyi uzmanlarımızın bile sadece BİR tane çekici var ve Marx'ın ünlü deyişine uygun olarak her şeyi o tek aletine uyan bir çivi olarak görüyor. Yani bizim iyi uzmanlarımızın bile devasa ezberleri var. Ve her metabolizmaya(çiviye) aynı çekiçle aynı darbeleri vuruyor. Metabolizma gibi bir bilinmezlik okyanusu söz konusu olduğunda ne kadar SIĞ ve CAHİL bir yaklaşım.
Ümit Aktaş'ı bıraktım. Neyse ki. Ama metabolizmama önemli derecede hasar verdikten sonra. Böyle 10-15 günde bir sıçrayarak bir günde birer kilo ala ala yine 84 kiloya dayandım ve Yeter Çelik hanımın kapısını aşındırmaya başladım. Bu defa Yeter Hanım ne yaptıysa olmadı. Sonunda Kadir Bey sizin kilonuz demek ki bu dedi ve beni azat etti. Yeter Hanım'dan sonra da Gökşin Balım Hanım'a başladım. Kefir haricinde süt ürünlerini, bakliyatları bıraktım, ekmek şeker zaten tüketmiyordum. Bu düzende sadece zeytin, yumurta, et sebze ve günde bir tane meyve tüketmeye başladım. Günde iki öğün besleniyordum. Sabah ve öğlen. 16 saat açlık uyguluyordum. 76 kiloya kadar indim. Ama vücudum kısa sürede bu düzene de uyum sağladı. Verdiklerimi tekrar aldım. Yine 84'e dayandım. Hem de bu son derece KATI beslenme düzeninde. Yani Pınar Hanım'ın dediği gibi süt ürünlerini, unlu ve şekerli mamülleri ve bakliyatları hiç tüketmeyerek kilo vermeyi bir yana bırakın kilo aldım. Pınar Hanım'ın da kendi çekici ve ezberleri var hemen herkesin olduğu gibi. Söylemeyi unuttum. Yeter Hanım'dan sonra Gökşin Hanım'dan önce AKAPUNKTUR yaptırmış ve 7-8 kilo vermiştim. Hem de çoğunluğu YAĞDAN. Ayfer Kuzulugil. Parantez. Alternatif tıp konusunda temkinli olmak lazım demiştim. Ama akapunktur bence son derece güvenilir bir alternatif tıp yöntemi. Binlerce yıldır bilinen ve denenen bir yöntem. Hiçbir sakıncasını da görmedim. Akapunktur da ilk bir iki ay boyunca etkili oluyor, iki aydan sonra etkisi çok azalıyor, hemen hemen hiç kalmıyor. Tekrar etkili olması için 2-3 yıl ara vermek gerekiyor. Bir de çoğu doktor iğneli bantları yapıştırarak yapıyor akapunkturu. Ayfer Hanım, duyarlı noktayı ölçerek ve iğneyi batırarak yapıyor. Aradan epey zaman geçmişti, tekrar Ayfer Hanım'a gittim. Yine kilo verdim. Yine yağdan verdim ama bu defa çok daha yavaş verdim. 78 kiloya kadar indim ve orda durdu. İki ayda etksi kalmadı. Daha sonra tatil vs derken yine 82 oldum Ayfer Hanım'ı bıraktıktan sonra. Şimdi Buğra Buyrukçu'ya gidiyorum. Orada bantla akapunktur yapılıyor. Zaten etkisi kalmadığı için ondan fayda beklemiyorum. Kelebek denen bir zayıflama hapı kullandım ama pek faydası olmadı. Bu defa internetten uzun uzun içeriğini araştırdım öyle kullanmaya karar verdim. İki ay boyunca hiç meyve yemedim. Ama 80 kiloda çakıldım. Aslında 79 kiloydum. Bir gün, bir günde iki defa bir avuç soslu mısır yedim ve 80 kiloya çıktım. Kimya fabrikası ve önceden yapılan hatalar... Unlu ve şekerli mamüller yemiyorum Ama her gün 30-50 gram kadar peynir yiyorum. Ve haftada bir iki defa fasulye, barbunya yiyorum. Peynirsiz bakliyatsız olmuyor. Ekmek de şahane bir besin ama ekmek yememeye alıştım. Aramıyorum. Artık 80 kiloyu kabullendim. Bir iki hafta sonra Buğra hocayı da bırakacağım. İki üç yıl geçtikten sonra Ayfer Kuzulugil'de akapunkturu son kez deneyeceğim.
Benim yaşadıklarım birilerine DERS olur inşallah. ÇALIŞAN bir şey varsa fazla KURCALAMAYIN. Kendimi estetik yaptıra yaptıra UCUBEYE dönen kadınlara benzetiyorum. Ben de metabolizmamı kurcalaya kurcalaya onu ucubeye çevirdim. Siz YAPMAYIN. Her OTORİTENİN her EZBERİNE, her ÇEKİCİNE sarılmayın. Unutmayın, otorite söylüyor, öyleyse doğrudur çıkarımı bir SAFSATADIR. Bilimin doğruları zamanla değişebilir. Bir süre,YANLIŞLAMANIN tırpanına dayanabilen olgular yeterince süre geçtikten sonra yanlışlanabilir.
Dr. Diyetisyen Yeter Çelik-Beslenme ve Diyet Uzmanı - Diyetisyen Ankara yetercelik.com.tr
Dr.Ayfer KUZULUGL Akupunktur, akupunktur ile tedavi, akupunktur ile zay drayferkuzulugil.com
Dr. Balım goksinbalim.com.tr
@pinardemirkaya @bugrabuyrukcu @Ceyda_duvenci
0 notes
Text
DIYET CEKICLERI
youtube
Bir konuyu irdelemek, değerlendirmek için başlıca iki yöntem var: 1. DENEY (gözlem) 2. ANALİZ (akıl) Her ikisi de çok değerli. Ama bence ve bilime göre DENEY AKILDAN büyüktür, önemlidir, daha değerlidir, ÜSTÜNDÜR. Yani analizle, akıl yürüterek vardığınız sonuçlar deney tarafından YANLIŞLANIYORSA, deneyin gösterdiği doğrudur. Tabii Pınar Hanım'ın da vurguladığı gibi DENEY'in koşullarının AYNI olması gerekir. CETERIS PARIBUS yani. Ama ORGANİZMA gibi son derece karmaşık ve bilinmeyenleri çok olan bir alanda yaşanan deneylerin(deneyim) hemen hiçbirinde koşullar aynı değildir. O yüzden bilgiye(AKSİYOMLAR) dayalı çıkarımlara güvenilemez. Çünkü (organizma hakkında) bilgimiz eksiktir, var olan bilgilerle yapılan çıkarımların da hemen her zaman yanlış olma olasılığı azımsanmayacak ölçüde büyüktür. Pınar Hanım'a katıldığım bir diğer konu da kilo alıp vermeyi etkileyen faktörler. Çoğu insanın, analitik becerileri son derece gelişkin arkadaşlarımın bile hemen her konuda ezberleri olduğu gibi bu konuda da ezberleri var. Algoritmik zekası son derece parlak olan bir sınıf arkdaşımın ezberi de kalori konusundaydı. Giren belli, çıkan belli, sonuç da bunların bir işlevi diyordu kabaca. Ama bu, kilo alıp vermeye neden olan yollardan sadece biri. Ve bu olayın gerçekleştiği ortam organizma dediğimiz muamma. CETERIS PARIBUS ne kelime, o kadar çok değişken ve bilinemeyen var ki, neredeyse karanlıkta, olmayan kara kediyi el yordamıyla arayan fanilere benziyoruz. Beden bir kimya fabrikası. Ve kimya fabrişkası da bir reaksiyonlar cenneti. Vücut(organizma) yani kimya fabrikası öyle reaksiyonlar gösterebiliyor ki, bir günde 2 kilo alabiliyorsun. Ben aldım. Hatırlatayım. Deney akıldan üstündür. Pınar Hanım'ın dediği doğru, kalori hesabı son derece steril, labaratuar koşullarında hesaplanan bir büyüklük. Organizma gibi devasa bir bilinmezlik okyanusunda bunun kullanılma miktarı olağanüstü farklılıklar gösterir. Standart, giren belli, çıkan belli ezberi çok fazla "oynanmamış", standart bedenler(organizmalar) için geçerlidir. Pınar Hanım'ın kalori hesabı konusunda eksik bıraktığı nokta da bedenin kimya fabrikası özelliğinin bir sonucu. Yani çıktının(alınan kilonun, yağın) girdiden(alınan kaloriden, yenen yemekten) fazla olduğu durumlar olabiliyor. Bir günde nasıl iki kilo aldığımın anlatarak bu girişi noktalamak istiyorum. Gökşin Balım hanımın kontrolünde süt ürünlerini, kefir haricinde tamamen kestikten epey sonra bir deniz tatilinde, bir hafta boyunca her gün ve çok miktarda peynir yedikten sonra eve döndüm. Bir kaç gün sonra da bir anda iki kilo aldım. Bunu da giren belli-çıkan belli ezberinden başka açıklaması olmayan insanlara anlatamadım. Tekrar hatırlatayım: 1. DENEY AKILDAN ÜSTÜNDÜR. 2. VÜCUT bir KİMYA FABRİKASIDIR.
Metabolizmamı yavaşlatan ve belli bir dozdan sonra iştah açan ve sürekli kullanmak zorunda olduğum ilacım nedeniyle hep 90 kilo civarında yaşadım. 23 yıl önce bıraktığım sigarayı bırakma sürecinde de 10 kilo daha aldım. Sonra Montignac diyeti ile bu 10 kiloyu verdim ama daha sonra 103 kiloya çıktım. Boyum da 1.70. Ve bu fazla kilolar nedeniyle en az altı yedi tane sağlık sorunu ortaya çıktı. 12-13 yıl önce de diyetisyen Zeynep Kilciler kontrolünde diyete başladım. Diyete uyma konusunda son derece disiplinli olduğum için ve ilk defa diyet yaptığım için kolayca 80 kiloya indim. Diyete uyma konusunda o kadar disiplinliydim ki, üç haftalık yaz tatilinde bile 3-4 kilo verdim. Sonra 72 kiloya kadar indim ama 74 -75 kiloda sabitledim. Hemen her şeyi de yiyordum. Hatta hafta sonları odun fırınında yapılan ekmeği taze taze alıp kahvaltıda yayladan gelen keçi tereyağı ve şekersiz çay eşliğinde yeme gibi ritüellerim bile vardı. Bir iki yıl ve her şeyi yiyerek 74 kiloda kaldım. Sonra Zeynep Kilciler İNTOLERANS tedavisi yapmaya ikna etti beni. Hiç ihtiyacım da yoktu. Her şey oturmuştu ve rayında kusursuz ilerliyordu. Ama beni 30 kilo zayıflatan diyetisyenime olan sonsuz güvenle hemen hiç araştırmadan bu maceraya atıldım. Hemen burada bir parantez açayım. İlk defa diyet yapan ve disiplinli birini zayıflatmak dünyanın en kolay işi. Her diyetisyen yapar bunu. Atomu parçalamak gibi bir olay değil yani. Peynir ekmek yemek gibi bir şey. Ama hasta-doktor, öğretmen-öğrenci gibi asimetrik ilişkilerde oluşan sevgi, saygı ve güven gibi etkenlerin sonucunda Zeynep Kilciler'in, her şey yolunda giderken, intolerans tedavisi yapma önerisini hiç sorgulamadan kabul ettim. Aslında Zeynep Kilciler'in bunu önermesi ve yapması ETİK açıdan doğru değildi. Eğer makine TIKIR TIKIR işliyorsa hiç müdahale etmemek gerekiyordu. Ama çalıştığı kurum intolerans tedavisi için makineler almıştı ve ticari çıkarlar söz konusuydu. Her neyse daha fazla girmek istemiyorum çünkü hala öfkeleniyorum. İntolerans tedavisi sürecinde kilo almaya başladım. Ve tedavi sonuna kadar 10 kilo aldım. CANDİDA vs püsür derken metabolizmam bozuldu. Koruyuculara karşı bedenim son derece HASSASLAŞTI. Koruyucu kullanılan ürünleri tükettiğimde yarım kilo bir kilo almaya başladım. (Kimya Fabrikası HEYYULASI haerekete geçti). Hem de tamamı YAĞ olarak dönüyordu bana. Mesela Flamingo pastanesinin Selanik Gevreğini yedikten sonra ertesi gün yarım kilo aldım. Filiz pastanesinin nostaljik rulo kekini yiyince keza öyle. Bir daha da eski haline de dönmedi. Yine parantez açayım. Elbette DOGMATİK olmamak, esnek olmak gerekiyor. ALTERNATİF tıp yöntemlerine de at gözlükleriyle bakmamak gerekiyor. Ama bilimsel olarak denenmiş tıbbi yöntemlerin, ilaçların bile yıllar sonra sakıncaları ortaya çıkabiliyor. Ayrıca her ilaç, yöntem her organizmada farklı etkiler gösterebiliyor, farklı reaksiyonlara yol açabiliyor. O yüzden fazla denenmemiş gerek geleneksel gerek alternatif her yönteme temkinli yaklaşmak gerekiyor. Örneğin yeni çıkan özenpik denen ve zayıflamada epey başarılı olan şeker ilacını, sütten ağzım yandığı için, kullanmaya korkuyorum. İntolarens teşhisinde belirlenen gıdaların hemen hepsini, biri hariç, yavaş yavaş tekrar kullanmaya başladım. Hiçbir sorun çıkmadı. Ama ELMA hariç. Eskiden elmayla ilgili hiçbir sorunum yoktu. Uzun süre elma yemeyip bir tane elma yediğimde bir kilo aldım. Evet organizma denen cangılın kimya fabrikasının ayarları değişmişti. Yaklaşık 10 yıldır elma yemiyorum. Bir keresinde de sebze suyu içmiştim. Meğerse içinde elma suyu da varmış. Yine bir kilo aldım. Bir gecede. Neymiş? Giren belli, çıkan belli ezberi koca bir ezbermiş. Organizma bir bilinmeyenler ormanıymış. Vücut bir kimya fabrikasıymış.
Sonra, o sırada Başkent Üniversitesi hastanesinde çalışan Dr.Diyetisyen Yeter Çelik ile 12 kilo verdim. Hem de son derece basit bir değişiklikle. Zaten yeme içme düzeni benim için yaşam biçimi olmuştu. Disiplinli olduğum için hiç bozmuyordum. Yeter Hanım, bu düzende son derece küçük bir değişiklik yaptı. Yemeklerde ve ara öğünlerde aldığım bir ÇAY bardağı süt/ayranı bir SU bardağına çıkardı. Buna da hesap ederek karar verdi. Vücudun ne kadar hassas dengeleri var. Bu kadar küçük değişiklik ve aynı beslenme düzeniyle tam 12 kilo verdim. Sonra, başka bir sağlık problemi nedeniyle İstanbul'daki Ümit Aktaş'ın hastası oldum. Onun da kendine özgü ezberleri var. Herkese aynı tedaviyi aynı beslenme biçimini öneriyor. Onun önerisiyle 2 ay ketojen diyet yaptım. HİÇ kilo vermedim. Ama iki ay sonra yine kendi beslenme düzenime döndüm. Ve günde bir iki dilim EKMEK yemeye başladım. Ondan sonra da bir iki haftada bir, sıçrayarak bir günde bir kilo almaya başladım. Ve bu da metabolzmamın bir rutini haline geldi. Yine parantez açayım. Bizim iyi uzmanlarımızın bile sadece BİR tane çekici var ve Marx'ın ünlü deyişine uygun olarak her şeyi o tek aletine uyan bir çivi olarak görüyor. Yani bizim iyi uzmanlarımızın bile devasa ezberleri var. Ve her metabolizmaya(çiviye) aynı çekiçle aynı darbeleri vuruyor. Metabolizma gibi bir bilinmezlik okyanusu söz konusu olduğunda ne kadar SIĞ ve CAHİL bir yaklaşım.
Ümit Aktaş'ı bıraktım. Neyse ki. Ama metabolizmama önemli derecede hasar verdikten sonra. Böyle 10-15 günde bir sıçrayarak bir günde birer kilo ala ala yine 84 kiloya dayandım ve Yeter Çelik hanımın kapısını aşındırmaya başladım. Bu defa Yeter Hanım ne yaptıysa olmadı. Sonunda Kadir Bey sizin kilonuz demek ki bu dedi ve beni azat etti. Yeter Hanım'dan sonra da Gökşin Balım Hanım'a başladım. Kefir haricinde süt ürünlerini, bakliyatları bıraktım, ekmek şeker zaten tüketmiyordum. Bu düzende sadece zeytin, yumurta, et sebze ve günde bir tane meyve tüketmeye başladım. Günde iki öğün besleniyordum. Sabah ve öğlen. 16 saat açlık uyguluyordum. 76 kiloya kadar indim. Ama vücudum kısa sürede bu düzene de uyum sağladı. Verdiklerimi tekrar aldım. Yine 84'e dayandım. Hem de bu son derece KATI beslenme düzeninde. Yani Pınar Hanım'ın dediği gibi süt ürünlerini, unlu ve şekerli mamülleri ve bakliyatları hiç tüketmeyerek kilo vermeyi bir yana bırakın kilo aldım. Pınar Hanım'ın da kendi çekici ve ezberleri var hemen herkesin olduğu gibi. Söylemeyi unuttum. Yeter Hanım'dan sonra Gökşin Hanım'dan önce AKAPUNKTUR yaptırmış ve 7-8 kilo vermiştim. Hem de çoğunluğu YAĞDAN. Ayfer Kuzulugil. Parantez. Alternatif tıp konusunda temkinli olmak lazım demiştim. Ama akapunktur bence son derece güvenilir bir alternatif tıp yöntemi. Binlerce yıldır bilinen ve denenen bir yöntem. Hiçbir sakıncasını da görmedim. Akapunktur da ilk bir iki ay boyunca etkili oluyor, iki aydan sonra etkisi çok azalıyor, hemen hemen hiç kalmıyor. Tekrar etkili olması için 2-3 yıl ara vermek gerekiyor. Bir de çoğu doktor iğneli bantları yapıştırarak yapıyor akapunkturu. Ayfer Hanım, duyarlı noktayı ölçerek ve iğneyi batırarak yapıyor. Aradan epey zaman geçmişti, tekrar Ayfer Hanım'a gittim. Yine kilo verdim. Yine yağdan verdim ama bu defa çok daha yavaş verdim. 78 kiloya kadar indim ve orda durdu. İki ayda etksi kalmadı. Daha sonra tatil vs derken yine 82 oldum Ayfer Hanım'ı bıraktıktan sonra. Şimdi Buğra Buyrukçu'ya gidiyorum. Orada bantla akapunktur yapılıyor. Zaten etkisi kalmadığı için ondan fayda baklemiyorum. Kelebek denen bir zayıflama hapı kullandım ama pek faydası olmadı. Bu defa internetten uzun uzun içeriğini araştırdım öyle kullanmaya karar verdim. İki ay boyunca hiç meyve yemedim. Ama 80 kiloda çakıldım. Aslında 79 kiloydum. Bir gün, bir günde iki defa bir avuç soslu mısır yedim ve 80 kiloya çıktım. Kimya fabrikası ve önceden yapılan hatalar... Unlu ve şekerli mamüller yemiyorum Ama her gün 30-50 gram kadar peynir yiyorum. Ve haftada bir iki defa fasulye, barbunya yiyorum. Peynirsiz bakliyatsız olmuyor. Ekmek de şahane bir besin ama ekmek yememeye alıştım. Aramıyorum. Artık 80 kiloyu kabullendim. Bir iki hafta sonra Buğra hocayı da bırakacağım. İki üç yıl geçtikten sonra Ayfer Kuzulugil'de akapunkturu son kez deneyeceğim.
Benim yaşadıklarım birilerine DERS olur inşallah. ÇALIŞAN bir şey varsa fazla KURCALAMAYIN. Kendimi estetik yaptıra yaptıra UCUBEYE dönen kadınlara benzetiyorum. Ben de metabolizmamı kurcalaya kurcalaya onu ucubeye çevirdim. Siz YAPMAYIN. Her OTORİTENİN her EZBERİNE, her ÇEKİCİNE sarılmayın. Unutmayın, otorite söylüyor, öyleyse doğrudur çıkarımı bir SAFSATADIR. Bilimin doğruları zamanla değişebilir. Bir süre,YANLIŞLAMANIN tırpanına dayanabilen olgular yeterince süre geçtikten sonra yanlışlanabilir.
@pinardemirkaya
@bugrabuyrukcu
@Ceyda_duvenci
0 notes
Text
Herbalife Shake Yorum: Herbalife’a Başlamadan Önce Bilmeniz Gerekenler
Herbalife diyetine başlamak için karar verdiniz ve herbalife shake yorumlarını okuyup neler olup bitiyor anlamaya mı çalışıyorsunuz?.
Düşünüyorsunuz ancak bunun sizin için doğru bir diyet seçimi olup olmadığından emin değil misiniz?.O zaman yeni başlamak isteyenlere hemen bir hatırlatma yapalım!.
Herbalife yaşam koçu ile başlayın.Çünkü bugün herbalife shake yorum konusunu ele alacağız.Sizde yemek yerine geçen shake’in tüm özelliklerini bir herbalife koçunun hazırladığı rapor ile öğreneceksiniz.
https://liderbeslenme.com/wp-content/uploads/2020/10/herbalife-besleyici-shake-karisimi-vanilya-aromali-formu-1.png
Herbalife program kilo kontrolüne yardımcı olma ve temel besinleri sağlama konusunda mükemmel çözümler sunan herbalife ürünleri ile büyük bir başarı kazanmıştır.
Bir yanda herbalife kullananlar,herbalife shake yorum yaparken ürünün rahatlığını, lezzetli tatlarını ve kilo yönetimi hedeflerini destekleme yeteneğini övüyor.
Öte yandan, herbalife koçu olmadan bu diyeti yapmaya çalışanlar ise; kısa vadeli diyet ile sonuç almak istiyorlar.
Makul olalım, tek başına yapılan diyetler bedenimiz üzerindeki potansiyel olumsuz etkileri ve sonuç almayı destekleyecek herbalife yaşam koçunun eksikliği de hesaba katılınca sonucunda hüsran olacağını dile getirelim.
Bu yazımızda, Herbalife diyeti yapmak konusunda bilinçli bir karar vermeniz için ihtiyaç duyduğunuz bilgileri vereceğiz.
Herbalife yaşam koçluğu burada çok önemli.Öyleyse, Herbalife yaşam koçunuzun size shake ile ilgili neler sunabileceğini ve sizin ve kilo hedefleriniz için herbalife shake nasıl çalışır birlikte keşfedelim.

Herbalife shake nedir?
Herbalife shake yorum meselesini detaylıca inceleyelim.Herbalife shake, Herbalife Nutrition programının bir parçası olan öğün yerine geçen yemeklerdir.
Bu shake’ler, kilolarını yönetmek veya genel beslenmelerini iyileştirmek isteyenler için dengeli ve uygun bir seçenek sağlamak üzere tasarlanmıştır.
Shake’ler 4 farklı tatlarda sunulur.Fındık,vanilya,ahududu ve çikolata.Hepsi vitaminler, mineraller, protein ve lif dahil olmak üzere temel besinleri sağlamak için eşit formüle edilir.
Herbalife shake’lerin ardındaki fikir, bireylerin günde bir veya iki öğünü bu shake’lerle değiştirerek kalori alımlarını kontrol edebilmeleri ve kilo kaybı hedeflerine ulaşabilmeleridir.
Ancak, Herbalife shake’lerin tüm öğünlerin yerine geçmediğini unutmamak önemlidir.Sağlıklı beslenme ve düzenli egzersiz içeren kapsamlı bir kilo yönetimi planının parçası olarak herbalife yaşam koçuyla birlikte bir program yapılması daha etkili olacaktır.
Ayrıca Herbalife’ın tam destek için shake’leriyle birlikte kullanılabilecek ürünleri ve herbalife çay gibi başka ürünler sunduğunu da belirtmekte fayda var.
https://liderbeslenme.com/wp-content/uploads/2020/11/hep_acim.jpg
Herbalife shake yorum aç kalarak kilo kaybı olmaz
Herbalife shake’i diyetinize dahil etmenin çeşitli avantajları vardır.Herbalife kullananların sıklıkla vurguladığı bazı avantajları keşfedelim.
**Kolaylık**:Herbalife shake yorum yapanların en sevdiği taraf Herbalife shake’lerin en büyük avantajlarından biri rahatlıklarıdır.
Yoğun yaşam tarzımızla, sağlıklı yemekler hazırlamak için zaman bulmak zor olabilir.Herbalife shake’ler, sadece birkaç dakika içinde hazırlanabildikleri için hızlı ve kolay bir çözüm sunar.
Tozu suyla veya seçtiğiniz sütle karıştırın ve besleyici yemeğiniz hazır.
Bu kolaylık, hareket halindeyken diyetinize bağlı kalmanızı ve sağlıksız yiyecek seçimlerinden kaçınmanızı kolaylaştırır.
**Kilo yönetimi**: Herbalife shake’ler özellikle kilo yönetimi hedeflerini desteklemek için tasarlanmıştır.
Günde bir veya iki öğünü bu shakelerle değiştirerek kalori alımınızı kontrol edebilir ve kilo kaybı için gerekli olan kalori açığını oluşturabilirsiniz.
Shake’ler, temel besinleri sağlamaya devam ederken düşük kalorili olacak şekilde formüle edilmiştir.
Herbalife koçunuzla kilo kontrol hedeflerinize doğru çalışırken kendinizi tatmin olmuş ve beslenmiş hissedebilirsiniz.
**Tat ve çeşitlilik**: Herbalife Shake’lerin bir diğer avantajı da herbalife shake yorumlar da sıkça belirtilen o müthiş lezzetli tatları ve çeşitlilikleridir.
Herbalife Çikolata, vanilya, ahududu gibi seçeneklerle her gün farklı bir lezzetin tadına varabilirsiniz.Bu çeşitlilik can sıkıntısını önlemeye yardımcı olur.
Herbalife yaşam koçuyla diyetinize bağlı kalmayı daha keyifli hale getirebilir.Herbalife tariflerini koçunuzdan isteyin; meyve, sebze veya kuruyemiş gibi ek malzemelerle shake’lerinizi kişiselleştirmenize olanak tanıyan tarifler ve varyasyonlar sunarak damak zevkinize uygun daha fazla seçenek sunar....daha fazla bilgi al
0 notes
Photo

Diyet: Ne Yemeli ve Nelerden Kaçınmalı Tamamen bitki temelli bir diyete girmenin bir yolunu mu arıyorsunuz? O zaman pescatarian diyet sizin için doğru seçimdir.
#10 günde zayıflama#hipotiroid diyeti#örnek gaps diyeti Menüsü#protein diyeti 1 haftada 5 kilo#protein diyeti listesi 14 günlük#protein diyeti yapanlar kadınlar kulübü#protein içeren besinler diyet#victoria secret diyeti#zihin diyeti
0 notes
Text
Günde 1 Kilo Verdiren Özel Diyet Listesi
Günde 1 Kilo Verdiren Özel Diyet Listesi
http://superdiyetlistesi.com/gunde-1-kilo-verdiren-ozel-diyet-listesi.html
#günde 1 kilo verdiren diyet#3 günde 1 kilo diyeti#günde 1 kilo diyeti#3 günde 1 kilo verdiren diyet#4 günde 1 kilo diyeti#günde 1 kilo verdiren diyet listesi#gunde 1 kilo verme diyeti#2 günde 1 kilo diyeti#2 günde 1 kilo verdiren diyet#1 günde 1 kilo verdiren diyet gürkan kubilay#Diyet Listesi#Şok ve Hızlı Diyetler
0 notes
Link
#Ayran diyeti nasıl yapılır?#Ayran diyetinin zararı var mıdır?#Mucize ayran detoksu#ayran diyeti 1 haftada 5 kilo#ayran diyeti 3 günde 3 kilo#ayran detoksu ayşe tuğba şengel
0 notes
Text
Limonun Faydaları Nelerdir? Limon Nasıl Tüketilmelidir?

Limon, insanların yemeklere lezzet katmak için küçük miktarlarda kullandığı popüler bir meyvedir. Ancak yoğun ve ekşi tatları nedeniyle nadiren tek başlarına tüketirler. Limonlar fırınlanmış ürünlere, soslara, salata soslarına, marinatlara, içeceklere ve tatlılara lezzet verir ve aynı zamanda iyi bir C vitamini kaynağıdır. Bir 58 gram (g) limon, 30 miligramdan fazla (mg) C vitamini sağlayabilir.
C vitamini sağlık için gereklidir ve eksikliği sağlık sorunlarına yol açabilir. İlk kaşifler bunu biliyordu ve denizciler arasında yaygın olan yaşamı tehdit eden bir durum olan iskorbütün önlenmesine veya tedavisine yardımcı olmak için uzun yolculuklarında limon aldı. Bu makale, limonların besin içeriğine, olası sağlık yararlarına, onları yiyeceklerde kullanma yollarına ve olası sağlık risklerine bakmaktadır.
Faydalar Limonlar, antioksidanlar olan mükemmel bir C vitamini ve flavonoid kaynağıdır. Antioksidanlar, hücrelere zarar verebilecek serbest radikallerin vücuttan atılmasına yardımcı olur. Bu besinler hastalıkları önlemeye ve sağlığı ve refahı artırmaya yardımcı olabilir. İşte limon tüketmenin olası faydalarından bazıları.
1) Felç riskini azaltmak 2012 yılında yapılan bir araştırmaya göre, narenciye meyvelerindeki flavonoidler kadınlarda iskemik inme riskini azaltmaya yardımcı olabilir. 14 yıl boyunca yaklaşık 70.000 kadından elde edilen veriler üzerinde yapılan bir araştırma, en fazla narenciye tüketenlerin, en az tüketen kadınlara göre iskemik inme riskinin %19 daha düşük olduğunu göstermiştir. İskemik inme en sık görülen inme türüdür. Bir kan pıhtısı beyne kan akışını engellediğinde olabilir.
2019'da yapılan bir nüfus araştırması, flavonoid içeren gıdaların uzun süreli ve düzenli tüketiminin kanser ve kardiyovasküler hastalıklara karşı korunmaya yardımcı olabileceğini gösterdi. Bununla birlikte, çalışma, sigara içen veya çok fazla alkol tüketen kişilerin fayda sağlama olasılığının daha düşük olduğunu göstermiştir. Potasyum felç riskini azaltmaya yardımcı olabilir. Hangi gıdalar potasyum içerir?
2) Kan basıncı Bir 2014 araştırması, Japonya'da düzenli olarak yürüyen ve her gün limon tüketen kadınların, yapmayanlara göre daha düşük kan basıncına sahip olduğunu buldu. Bu iyileşmede limonun rolünü belirlemek ve limon tüketmenin kan basıncını düşürmeye yardımcı olup olmadığını keşfetmek için daha fazla araştırmaya ihtiyaç vardır, çünkü günlük yürüyüş de kan basıncını düşürebilir. Başka hangi yiyecekler kan basıncını düşürmeye yardımcı olabilir? Burada bul.
3) Kanser önleme Limon ve limon suyu, antioksidan C vitamininin mükemmel bir kaynağıdır. Antioksidanlar, serbest radikallerin kansere yol açabilecek hücre hasarına neden olmasını önlemeye yardımcı olabilir. Bununla birlikte, antioksidanların kanseri önlemeye tam olarak nasıl yardımcı olabileceği belirsizliğini koruyor. Başka hangi gıdalar antioksidanlarda yüksektir? Burada bul.
4) Sağlıklı bir cilt bakımı C vitamini, cildin destek sistemi olan kolajen oluşumunda hayati bir rol oynar. Güneşe maruz kalma, kirlilik, yaş ve diğer faktörler ciltte hasara neden olabilir. 2014 yılında yapılan bir fare çalışması, C vitaminini doğal haliyle yemenin veya topikal olarak uygulamanın bu tür hasarı önlemeye yardımcı olabileceğini öne sürdü. C vitamini için en iyi besinler nelerdir? Burada bul.
5) Astımın önlenmesi Bir incelemeye göre, soğuk algınlığı olduğunda daha yüksek miktarda C vitamini ve diğer besinleri tüketen astımlı kişiler daha az astım krizi yaşayabilir. Yazarlar, C vitamininin, aynı zamanda soğuk algınlığı olan bronşiyal aşırı duyarlılığı olan insanlara da fayda sağladığına dair kanıtlar buldular. Ancak, daha fazla araştırma için çağrıda bulundular.
6) Demir emilimini artırmak Demir eksikliği aneminin önde gelen nedenidir. C vitamini bakımından zengin gıdaları demir açısından zengin gıdalarla eşleştirmek, vücudun demiri emme yeteneğini en üst düzeye çıkarır. Bununla birlikte, yüksek miktarda C vitamini alımı, demir takviyesi alan kişilerde gastrointestinal sorunları tetikleyebilir.
Bu nedenle, sığır karaciğeri, mercimek, kuru üzüm, kuru fasulye, hayvansal et ve ıspanak gibi diyet kaynaklarından demir elde etmek en iyisidir. Bebek ıspanak yaprakları içeren bir salataya biraz limon suyu sıkmak hem demir hem de C vitamini alımını en üst düzeye çıkarmaya yardımcı olabilir.
7) Bağışıklık sistemini güçlendirmek C vitamini ve diğer antioksidanlar bakımından yüksek gıdalar, soğuk algınlığı ve gribe neden olan mikroplara karşı bağışıklık sistemini güçlendirmeye yardımcı olabilir.
Bir inceleme, C vitamini takviyelerinin bir popülasyonda soğuk algınlığı insidansını azalttığını göstermese de, soğuk algınlığının süresini azaltmaya yardımcı olabileceğini buldu. C vitamini ayrıca aşırı fiziksel aktivite geçiren kişilerde bağışıklığı artırmaya yardımcı olabilir.
Büyük bir kaşık bal ile bir bardak sıcak suya bütün bir limonu sıkmak, öksüren veya nezle olan biri için yatıştırıcı bir içecek yapar. Burada soğuk algınlığı ve grip için daha fazla ev ilaçları bulun.
8) Kilo kaybı 2008 yılında yapılan bir çalışmada, 12 hafta boyunca yüksek yağlı bir diyetle limon kabuğu fenollerini tüketen kemirgenler, limon tüketmeyenlere göre daha az kilo aldı. 2016 yılında, yüksek vücut kitle indeksi (BMI) olan 84 premenopozal Koreli kadın, 7 gün boyunca limon detoks diyeti veya başka bir diyet uyguladı. Limonlu detoks diyetini uygulayanlar, diğer diyetlere göre insülin direnci, vücut yağı, BMI, vücut ağırlığı ve bel-kalça oranında daha fazla iyileşme yaşadılar. Limonun kilo kaybına katkıda bulunup bulunmadığını ve eğer öyleyse nasıl olduğunu doğrulamak için daha fazla araştırmaya ihtiyaç vardır.
Limonlardaki vitaminler, lif ve bitki bileşikleri temel sağlık yararları sağlayabilir. Hamur, kabuk ve meyve suyu, bağışıklığı uyaran ve hastalık riskini azaltan vitaminler bakımından zengindir. Limondaki çözünür diyet lifi sağlıklı sindirime yardımcı olur. Limonlar ayrıca aşağıdakiler gibi diğer önemli sağlık yararları sağlayabilir:
Kalp Sağlığı
Limonlar, günlük diyetinizde ihtiyaç duyulan C vitamini miktarının neredeyse iki katı olan yaklaşık 31 gram C vitamini içerir. Bağışıklığı arttırmanın yanı sıra, bu C vitamini patlaması düzenli tüketim ile inme ve kalp hastalığı riskinizi azaltabilir.
Limon ayrıca LDL veya kötü kolesterolü düşürerek kalp hastalığı için risk faktörlerini azaltabilen yüksek düzeyde diyet lifi içerir. Aşırı kolesterol, ateroskleroza, kalpteki arterlerin sertleşmesine neden olabilir.
Sindirim Sağlığı
Limon yüksek miktarda diyet lifi içerir. Lif, özellikle çözünür lif, kabızlığı ve diğer çeşitli gastrointestinal sorunları ve rahatsızlığı azaltmaya yardımcı olabilir.
Kilo Yönetimi
Limonlarda bulunan pektin lifi, Yutulduğunda genişler ve daha erken ve daha uzun süre dolu hissetmenizi sağlar. Limon suyu genellikle kilo kaybı ve kilo yönetiminde etkili bir araç olarak lanse edilir. Araştırmacılar bu çalışma için fareler kullandılar ve insanlar üzerindeki etkiler test edilmedi. İçme suyunun sizi tam tutabileceğine ve limon kadar etkili bir şekilde atıştırmaktan kaçınmanıza yardımcı olabileceğine dikkat etmek de önemlidir.
Anemi Önleme
Limon son derece yüksek demir seviyeleri içermese de, vücudunuzun diyetinizdeki bitki bazlı gıdalardan daha fazla demir emmesine yardımcı olabilir. Uygun demir seviyelerinin korunması, genellikle demir eksikliğinin bir sonucu olarak, ortalama kırmızı kan hücresi sayısından daha düşük olan anemiyi önlemeye yardımcı olur.
Böbrek Taşlarının Önlenmesi
Limonlar ekşi tadını sitrik asit bolluğundan alırlar. Bazı çalışmalar sitrik asidin böbrek taşlarının oluşumunu önlemeye yardımcı olabileceğini göstermektedir.
C vitamini C vitamini, temel bir besin maddesi ve bir antioksidandır.
iskorbüt Bir kişi yeterince C vitamini tüketmezse, iskorbüt olarak bilinen bir eksiklik geliştirecektir. Amerika Birleşik Devletleri'nde nadirdir, ancak çeşitli bir diyete sahip olmayan insanları etkileyebilir. Semptomlar, C vitamini tüketmedikten sonraki bir ay içinde ortaya çıkmaya başlayabilir ve şunları içerir:
- tükenmişlik - halsizlik (kendini iyi hissetmeme hissi) - diş etlerinin iltihabı veya diş eti kanaması - yüzeyin altında kırılan kan damarları nedeniyle ciltte kırmızı lekeler - eklem ağrısı - yavaş yara iyileşmesi - dişlerin gevşemesi - depresyon Bunların çoğu, C vitamini eksikliği nedeniyle bağ dokuları zayıfladığında olur.
Neden C vitaminine ihtiyacımız var? C vitamini vücudun demiri emmesine yardımcı olduğundan, demir eksikliği olan kişilerde de anemi gelişebilir.
Beslenme 58 gram (g) ağırlığındaki bir limon şunları içerir:
enerji: 16.8 kalori (kcal) karbonhidratlar: 5.41 g, bunun 1.45 g'ı şekerdir kalsiyum 15.1 miligram (mg) demir: 0.35 mg magnezyum: 4.6 mg fosfor: 9,3 mg potasyum: 80 mg selenyum: 0.2 mikrogram (mcg) C vitamini: 30,7 mg folat: 6.4 mcg kolin: 3.0 mg A vitamini: 0.6 mcg lutein + zeaksantin: 6.4 mcg Mevcut diyet kılavuzları, 19 yaş ve üstü kadınlar için günde 75 mg C vitamini ve erkekler için günde 90 mg C vitamini alımını önermektedir.
Sigara içenler, içmeyenlere göre günde 35 mg Güvenilir Kaynağa daha fazla ihtiyaç duyar.
Limonlar ayrıca az miktarda tiamin, riboflavin, B-6 vitamini, pantotenik asit, bakır ve manganez içerir.
Antioksidanlar sağlığımıza nasıl fayda sağlar? Burada bul.
İpuçları Birçok meyvenin aksine, limonlar toplandıktan sonra olgunlaşmazlar veya kaliteleri artmaz. İnsanlar limonları olgunlaştıklarında hasat etmeli ve doğrudan güneş ışığından uzakta oda sıcaklığında saklamalıdır.
Limonlar hem tuzlu hem de tatlı yemeklerle iyi uyum sağlar.
Aşağıdaki sağlıklı tarifler limon kullanır:
Enginar ve limon ile tam tahıllı melek saç makarna Yapışkan limonlu tavuk Limonlu frambuazlı bademli muffin Balık, karides, deniz tarağı ve tavuğun üzerine taze limon suyunu sıkın.
Salataları ticari bir ürün kullanmak yerine taze limon suyu ve az miktarda zeytinyağı ile otlar ile süsleyin. Hazır soslar genellikle ek tuz, şeker ve diğer katkı maddeleri içerir ve yağ ve kalori bakımından yüksek olabilir.
Limonlu su Limon suyu faydaları geniş bir yelpazede, kilo kaybı, depresyon giderici var diyorlar. Yeterince yüksek miktarlarda, limondaki çeşitli besinler bu sağlık yararlarını üretebilir. Bununla birlikte, meyve suyu veya soda yerine limon suyu tüketmek yararlı olabilir, çünkü bir kişinin şeker alımını azaltır. Bol miktarda limonlu su içmek de dehidrasyonu önlemeye yardımcı olabilir. Limon detoks diyetini takip etmeli misiniz?
Riskler Limonlar yüksek asit içeriğine sahiptir, bu nedenle meyve suları insanları etkileyebilir: Ağız ülserleri: batma hissine neden olabilir. Gastroözofageal reflü hastalığı (GÖRH): mide ekşimesi ve regürjitasyon gibi semptomları kötüleştirebilir.
Paket Limonlardaki besinler çeşitli sağlık yararları sunar. Bununla birlikte, ekşi tadı ve yüksek asit içeriği nedeniyle gerekli tüm besinleri limondan elde etmek zordur. Bununla birlikte, bol miktarda taze meyve ve sebze içeren çeşitli bir diyetin parçası olarak limon suyu tüketmek, bir kişinin diyetini daha besleyici ve sağlıklı hale getirebilir.
Soru: Şişelenmiş limon suyu taze limon kadar besleyici midir? Cevap: %100 şişelenmiş limon suyu, konserve gibi, ürünün asitliğinin istenen reaksiyonu üretecek kadar yüksek olması gereken bazı gıda hazırlama uygulamaları için uygundur. Bununla birlikte, şişelenmiş limon suyu, taze limon suyu ile aynı C vitamini içeriğine sahip değildir. C vitamininin ışığa ve ısıya duyarlı olduğunu ve eğer insanlar onu serin ve karanlık bir ortamda metal olmayan bir kapta saklamazlarsa taze limon suyunda oldukça hızlı bir şekilde azalacağını belirtmek önemlidir.
Limonlu su nasıl yapılır Limon suyunun herhangi bir sağlık yararını elde etmek için, sürekli olarak içmeniz gerekir ve kupanızda sadece bir dilim limondan daha fazlasına ihtiyacınız vardır.
Limonlu su yaparken, her zaman bir şişeden yapay limon yerine taze limon kullanın. Limonlu su yapmak için yarım limonu 8 ons ılık veya soğuk suya sıkın. İçeceği mümkün olduğunca sağlıklı hale getirmek için filtrelenmiş su ve organik limon kullanın.
Daha fazla lezzet verin veya limon suyuna sağlık artışı ekleyin:
- birkaç nane kaynağı - bir çay kaşığı akçaağaç şurubu veya çiğ bal - bir dilim taze zencefil - bir tutam Tarçın - zerdeçal serpin - Ayrıca limon ve portakal gibi diğer taze turunçgillerin dilimlerini veya salatalık dilimlerini de ekleyebilirsiniz. Ürünleri dilimlemeden ve kullanmadan önce daima iyice yıkayın.
Elinizde limon buz küpleri olması, suyunuza hızlı bir şekilde limon eklemenin harika bir yoludur. Taze limon suyunu buz küpü tepsilerine sıkın ve dondurun. Gerektiğinde bir bardak soğuk veya sıcak suya birkaç küp bırakın. Sabahınıza bir bardak ılık limonlu su ile başlayabilir ve gün boyunca içmek için buzdolabınızda birkaç dilimlenmiş limonla aşılanmış bir sürahi su tutabilirsiniz.
Limon suyunun yan etkileri Limonlu su içmek genellikle güvenlidir, ancak farkında olmanız gereken birkaç potansiyel yan etki vardır. Limon, diş minesini aşındırabilen sitrik asit içerir. Riski sınırlamak için, bir pipetle limonlu su içirin ve daha sonra ağzınızı sade suyla durulayın.
Mide ekşimesi söz konusu olduğunda, limonlu su her iki yönde de gidebilir. Sitrik asit bazı insanlarda mide ekşimesine neden olabilir. Diğerleri mide ekşimesinden kurtulur, çünkü limon suyu alkali hale gelir ve sindirimdeki asitliği azaltır. Sadece deney yapmak sizin üzerindeki etkisini söyleyebilir.
Bazı insanlar limonlu su içerken banyoya daha sık seyahat ettiklerini bildirmektedir. C vitamininin genellikle ürettiğiniz idrar miktarını artıran bir diüretik olduğuna inanılsa da, kanıtlar limon gibi doğal kaynaklardan elde edilen C vitamininin diüretik etkileri olduğunu göstermez. Limonlu su içerken ekstra banyo molalarına ihtiyaç duyarsanız, büyük olasılıkla artan su alımından kaynaklanır
Limon nedir, limonun faydaları nelerdir, limonun olası yan etkileri nelerdir, limon neye iyi gelir ve limon nasıl tüketilmelidir gibi soruların cevapları için kaynakça olarak baz aldığımız https://technogezgin.com/limonun-faydalari-nelerdir-limon-nasil-tuketilir/ yazısına da bakabilirsiniz.
2 notes
·
View notes
Text
Cabbage Pow
Cabbage pow bölgesel yağlanmaların önüne geçen ve metabolizmayı hızlandırmakla beraber yağ yakımını da arttıran bir besin takviyesidir. Lahana ekstresi diyeti olarak da geçtiğim yıllarda sıkça kullanılan bir ürün ver artık içeriği daha zengin. Ortalama 1 aylık kullanım ile ciddi oranlarda kilo vermenize yardımcı olmaktadır. Özellikle bayanlar arasında oldukça popüler olan bu ürün vücuttaki yağları yaktığı için bel, basen, kalça, baldır, kollarda oluşan yağlanmalardan tamamen kurtulabilirsiniz. Özellikle de besin takviyesi içeriği sayesinde vücudunuzu beslediği için bu kilo verme sürecinde sağlık sorunları da yaşamazsınız.
Bir kutusu 20 günlük kullanım sağlayan Cabbage pow lahana ekstresi ürünü ilk 15 günde herhangi bir kilo verdirme etkisi göstermez. İlk 15 günlük kullanım vücudun hazırlanması sindirimin düzenlenmesi, yağların yakılması için gerekli enzimlerin vücutta depolanma sürecidir. Bundan sonra ki süreçte vücuttaki yağlar yakılarak enerjiye dönüştürülür. Kullanıcılar bu sayede kilolarından düşüşler gözlemler ve forma girerler. Ürünün kullanımı gayet basit olduğu için sorun yaşatmaz. Ayrıca sürecin ilerleyen kısmında kilo verme oranları giderek daha da artış göstermektedir.
1 note
·
View note
Photo

Yaza diyet orucu sayesinde fit girmeye ne dersiniz? Diyetler kısa sürede hızlı kilo vermeye yardımcı olur. Diyetlerin binbir çeşidi bulunur bunlardan birisi de oruç şeklinde tutulandır. Diğer oruçlara kıyasla yasaklı yiyeceklerden ziyade adından da anlaşılacağı üzere uzun süreli açlıktan oluşur. Eğer siz de diyet orucu nasıl yapılır, nelere dikkat edilir merak ediyorsanız yazımızı okumaya devam edebilirsiniz.
Diyet Orucu Nedir?
Oruç ile gerçekleştirilen bu diyet, diğer türlerden farklılaşır. Aralıklı oruç diyeti ile kilo verenler Kadınlar Kulübü kullanıcıları tarafından da aktarılana göre günün belirli saatlerinde aç kalmak gerekir. Tabi bu durum Ramazan oruçlarından bir miktar ayrılır. Diyeti uygulayanlar dilerse acıktığında az miktarda ara öğün ekleyebilir. Detoks suları ya da kuru yemişler ara öğünler için uygundur.
https://www.youtube.com/watch?v=cwyo895X3TY
Diyet esnasında alışılmış diyetler gibi ‘yasaklı’ menüler, yemekler bulunur. Burada yasakları arttırıp zorlanmaktansa uzun süreli açlık sonrası tok tutacak düzeyde yemek gerekir. Diyet orucu böylece uygulayanlara kısa sürede kilo vermeyi sağlayacaktır. 8 saat diyeti ile zayıflayanlar olduğu gibi diyet süresini daha uzun sürede tutup hedeflediği forma ulaşanlar da mevcuttur.
Diyet Orucu Nasıl Yapılır?
Buse Terim gibi ünlü isimlerinde uyguladığı diyet orucunda belirli bir yeme listesi oluşturmak işi kolaylaştıracaktır. İki türde liste oluşturulabilmektedir. İlki, kahvaltıyı oldukça doyurucu şekilde yaptıktan sonra gün boyu aç kalmak ve akşam öğününü hafif atlatmak şeklindedir. İkinci şekli ise akşam saat 7-8 gibi sahur mantığında doyurucu besin tükettikten sonra gün boyu aç kalmak şeklinde sağlanabilir. Aralıklı oruç diyeti Ekşi Sözlük gibi platformlar üzerinde kullanıcılar tarafından genellikle bu diyetin 8 saat açlıkla uygulanması önerilir. Sağlık probleminiz varsa daha kısa süreli yapmalısınız.
Diyet orucu uygulama esnasında çok esnek davranmanız mümkündür. Kişilere cazip gelen yeri de tam olarak burası olmaktadır. Oruç baştan sona aç bir şekilde tutulmak zorunda değildir. Yağ yakımını hızlandırmak, fazla enerji kaybına uğramamak için ara öğünler ekleyebilirsiniz. Üstelik yasak kavramı bu diyet içinde çok olmadığından dolayı uygulanması da kolay bir şekilde olur. Her diyette olduğu gibi burada da temel unsur dengeli bir besin değeri tablosu ile yemekleri tüketmektir.
Aralıklı Oruç Diyeti Listesi 16/8 (16 Günde 8 Saat için)
1- Kahvaltı Öğünü
Diyet orucu listesinde en değerli öğünlerden birisi kahvaltıdır. Yaşam içerisinde de vücudun alması gereken besin miktarının rahatlıkla karşılanabileceği bir zaman dilimidir. Burada kişilerin dikkat etmesi gereken unsurlar besin değerine uygun ve eşit dağılımı olan yiyecekleri seçmesi bulunur. Tercihleriniz arasında:
[caption id="attachment_587" align="alignnone" width="640"]
Diyet Orucunda Kahvaltı Öğünü[/caption]
Protein açısından zengin farklı yumurta şekilleri,
Karbonhidrat alanını destekleyecek şekilde beyaz ekmek dışında türler,
Farklılık oluşturmak amacıyla yulafla yapabileceğiniz yiyecekler,
Doyurucu detoks suları bulunabilir.
2- Diyet Orucu Listesinde Akşam Öğünü
Aralıklı oruç diyeti listesi Kadınlar Kulübü aracılığıyla da dile getirilen en önemli unsur akşam öğünüdür. Özellikle akşam öğününe dikkat etmek, hafif yiyeceklerden yana tercihte bulunmak hayalinizdeki vücuda kavuşmanız için kritik bir nokta olacaktır. Akşam öğünü sırasında salata tarifleri, yağsız et yemekleri ve özellikle balık tercihiniz olabilir. Bilinenin aksine bakliyat grubunda bulunan yemekler de hem protein içerir hem de doyurucudur. Listeniz arasında bulundurabilirsiniz.
3- Ara Öğün Tercihleri
Ara öğünler normal diyet listelerinde de önemlidir. Hatta kilosuna ve sağlığına dikkat edenlerin diyet dışında da aksatmaması gerekir. Ara öğünlerde tüketilebilecek besinler arasında avuç içi kadar kuru yemişler, bir kâse yoğurt ya da bir adet meyve tercih edilebilir. Şekerli olmadığı müddetçe Türk kahvesi de tercih edilebilir. Hatta filtre kahveler yağ yakımı hızını arttıracağından aklınızın bir köşesinde olabilir.
Aralıklı Oruç Diyeti Yapanların Yorumları| Oruç Diyeti Faydaları Nelerdir?
Diyet orucu yapmadan önce deneyim sahibi olan kişilerin yorumlarına başvurmak isteyebilirsiniz. Aralıklı oruç diyeti yorumları okurken öncelikle unutulmamalıdır ki herkesin metabolizması farklı olduğundan aynı değerleri, faydaları göremeyebilirsiniz. Ancak genel olarak sıralanan faydaları da elbette ki bulunmaktadır. Belirli periyot aralıklarında uyguladığınız takdir de sizlerde bu avantajlardan faydalanabilirsiniz.
[caption id="attachment_586" align="alignnone" width="640"]
Diyet Orucu Faydaları Nelerdir?[/caption]
Günün çoğunluğunda aç kalarak uygulayacağınız bu diyet sayesinde:
Kısa sürede hedeflenen vücut formunu elde etmek,
Vücutta bulunan zararlı toksitlerin atılımı,
Sağlıklı bir yaşam sağlamak,
Beyni zinde tutmak,
Hastalıklardan korunmak,
Yağ yakımı hızını arttırmak gibi avantajları elde edebilirsiniz.
Uygulama öncesinde sağlık probleminiz varsa gözden geçirmeniz önerilir. Aksi takdirde istenmeyen sonuçlarla karşılaşabilirsiniz.
Diyet Oruçları Kaç Gün Uygulanmalıdır?
Diyet uygulama zamanları tamamen kişisel bir unsurdur. Genelde hedeflenen kilolara ulaşıldığında bırakıldığı görülür. Ancak diyet orucu uygulanırken bu durum biraz değişiklik gösterecektir. Temelde bu durumu yaşam felsefesi haline getirmek ve bıkmamak için sürekli uygulanmamalıdır. Keza başlarda ani enerji kaybı hissedilebileceğinden uygulama süreleri daha kısa tutulması önerilmektedir.
İlk defa bu tip diyeti uygulayacaklara uzmanlar tarafından kademeli arttırma yöntemi önerilir. Diyetisyenler tarafından da önerilen uygulama vakitleri başlangıçta 5 gün, 10 gün ve 15 gün olarak ilerlemektir. 15 günü geçecek düzeyde bir diyet uygulanmazsa daha iyi olur. Hedeflediğiniz oruç gününü tutturduktan en az 1 hafta kadar yediklerinize dikkat edecek şekilde diyete ara vermelisiniz. Böylece vücudunuzda şok etkisi hissederek kilo vermeye devam edecektir.
Diyet Orucu Kaç Kilo Verdirir?
Kilo vermek kişiden kişiye tamamen değişecek bir başlıktır. Burada diyete başlamadan önce çoğu kişinin duymak istediği her ne kadar ' X diyetle 10 kilo vereceksiniz' gibi garanti laflar olsa da oldukça yanlış bir tutumdur. Bu diyette dahil herhangi bir diyetin her kişi üzerinde aynı sonucu vermesi neredeyse imkânsızdır. Vücudun yağ yakmak ve kilo verebilmek için sahip olduğu farklılıklar mevcuttur. Bundan dolayı diyetin net olarak şu kadar kilo verdiğini söylemek yanlış olacaktır.
[caption id="attachment_593" align="alignnone" width="640"]
Diyet Orucu Kaç Kilo Verdirir?[/caption]
Diyet orucu eğer doğru uygulanır, diyet üzerine bir de sporlarla desteklenirse uzun vadede de olsa kilo vereceğinizi göreceksiniz. Burada kişilerin sahip olduğu irade ve metabolizma oldukça önemli olacaktır. Eğer iradeniz güçlüyse ve bıkmadan diyeti uygularım diyorsanız hedefinize ulaşmanız kolay olacaktır. Elbette çoğu diyette söz konusu olduğu gibi metabolizmanızı etkileyecek bir rahatsızlığınız varsa önce bunun tedavisini almalısınız. Böylece kilo vermeniz daha kolay bir hale gelecektir.
Uzmanların Diyet Orucu Hakkında Düşünceleri Nelerdir?
Diyetisyenler, kendisine başvuranlara sağlık neticesinde özel diyet listesi verir. Ortaya çıkan kimi özel diyetler içinse uzmanlar tarafından bazı araştırmalar yapılmaktadır. Oruç diyetinde de bu durum geçerlidir. Seneler önce bir grup insana oruç diyet listesi verilerek uygulanmıştır. Uygulamalar sonucu görüldü ki, kişilerin hastalıktan korunma güçleri arttı. Aynı zamanda sağlıklı bir şekilde kilo verimi de sağlandı.
Sonuçların bilimsel verilerle elde edilmesi diyetisyenler dahil bir çok doktorun oruç diyeti için olumlu bakış açısına sahip olmasını sağladı. Aslında Canan Karatay da yıllardır bu konuyu çeşitli alanlarda dile getirmeye çalıştı. Her şeyin yasaklı olduğu bir diyet listesi değil, sağlığınızı elde etmek amacıyla oluşturacağınız bu diyet türünü rahatlıkla elde edebilirsiniz.
Bu Yazımızı beğendiyseniz diğer ilgili ve beğeneceğinizi umduğumuz Diyet Makalelerimize mutlaka gözatın.
Diyetleri uygulama sırasında kişileri en çok tatlılar konusu sıkıntı yaratmaktadır. Diyet esnasında tüketebilecek tatlı tariflerine mi ihtiyacınız var? Diyet Tatlılar yazımıza bakarak bilgi alabilirsiniz! .
Kaynak : https://bilgime.com/diyet-orucu-nedir-diyet-orucu-faydasi/
#Diyet Orucu#Diyet Orucu Kaç Kilo Verdirir#Diyet Orucu Nasıl Yapılır#Diyet Orucu Nedir#aralıklı oruç#aralıklı oruç nedir#aralıklı oruç nasıl yapılır
0 notes
Text
MUKUSSUZ BESLENME -02- ''Prof.Dr.Arnold EHRET ''
TEŞHİS NEDEN GEREKLİDİR ?
Siz de tıpkı bazı beslenme uzmanları gibi, “Eğer sadece bir hastalık varsa, teşhise ne gerek var?” sorusunu sorabilirsiniz. Eğer bütün hastalıklar boşaltılamamış ve sindirilememiş besinlerden, mukustan, ürik
asitten, kanın toksikleşmesinden, ilaçlardan vs. ileri
geliyorsa, teşhise neden gerek duyuluyor? Meyve diyeti veya oruç kürü uygularken, herkeste ve her durumda aynı genel kuralların geçerli olduğu inancının
nasıl farklı sonuçlar doğurabileceğini hep birlikte göreceğiz.
Hiçbir şey hakikatten fazla uzakta değildir!
Başka hiçbir tıbbi müdahale bu kadar kişisel gözlem
ve değişiklik arz etmiyor, çünkü bu tedavi esnasında
sürekli olarak hastanın verdiği tepkiyi göz önünde
bulundurmak gerekiyor. Bu yöntemi bilinçsizce ve
hiç kimseye danışmadan uygulamaya kalkan insanlar
genellikle tehlikeli sonuçlarla karşı karşıya kalıyorlar.
GELİŞİGÜZEL ORUÇ TUTMAK
Birçok insan orucun her durum için uygulanabilir bir
yöntem olduğu düşüncesindedir. Binlerce vakanın
tecrübeleri şunu göstermiştir ki, hiçbir yöntem oruç
ve mukussuz diyet kadar kişisel ve değişken bir uygulama gerektirmiyor. Örneğin, bir hasta iki-üç haftalık oruç küründen sonra tamamen yenilenebilirken, bir
diğeri aynı uygulama sonunda ölebilir de!
Bu yüzden tedavi sırasında hastanın genel durumu ve organizmasındaki zayıf noktalar çerçevesinde bir teşhis yapılması kesinlikle gereklidir.
BEDENSEL DURUMUN TEŞHİSİ
Benim teşhisim şu noktalarla sınırlıdır:
1. Organizmadaki zorlanma boyutunun nispeti
2. Mukus veya toksinlerin zorlanmadaki ağırlığı
3. Organizmada iltihap olgusunun varlığı
4. Alınmış olan ilaçların türü ve miktarı
5. İç doku ve organ işlevlerinin düzenli çalışıp çalışmadığı
6. Yaşam enerjisinin ne ölçüde azaldığı
Siz de bu direktifler doğrultusunda kazanacağınız deneyim ve gözlemlerinizle hastanın genel görünümü
konusunda, özellikle yüzünde iç durumunu tahmin edebileceksiniz.
TIBBİ TEŞHİS
Tıbbi teşhis, probleme gerçek anlamda bir ışık tutmaz, oysa doktorlar buna tedavinin kendisinden daha fazla önem verirler. Bu teşhis, raporlar, belirtiler ve
uzmanlık bilgilerinin tümünü kapsamaktadır.
Tıbbi teşhisin anlamsızlığı, pek çok hastanın “Doktor rahatsızlığımın nedenini bilemiyor” gibi ifadelerle kendini göstermektedir. Hastalığın adının hiçbir önemi yok.
Gut hastalığı olan veya sindirim bozukluğundan yakınan ya da böbrek hastalığına yakalanmış biri; hepsi de aynı yöntemle tedavi edilebilir. Örneğin, oruç tutmaları gerekiyorsa, hastalığın adının hiçbir önemi yok,
önemli olan hastanın durumu ve yaşam gücünün ne ölçüde etkilendiğidir.
NATÜRİST YAKLAŞIMLAR
Natürizm, tıptan daha ileri bir aşamadadır, çünkü bu
öğretiye göre, hastalıklar doğrudan bedensel durumla
ilgilidir. Natürizm, hastalıkların temel unsuru olan
“yabancı maddelerin” nedenini, türünü ve bileşimini yeterli görmüyor.
Dr. Lahmann şöyle diyordu: “Hastalıkların sebebi
karbondioksit ve gazlardır.” Fakat Dr. Lahmann bu
gazların, çürümüş, sindirilmemiş besin parçacıklarından -mukusun sürekli gaz oluşturduğu aşama- kaynaklandığını bilmiyordu.
Dr. Jaeger şöyle diyordu: “Hastalık kötü bir kokudur.” Doğa, bedensel yıkımın ne derece ilerlediğine dair kötü koku şeklinde bir bulguya işaret etmektedir.
İngiltere’den Dr. Haigh, “Anti-ürik asit-diyeti”ni
geliştirmiştir. Dr. Haigh, hastalıkların çoğunun ürik
asitten kaynaklandığı düşüncesindeydi, ki gerçekten
de hasta bedende mukusun yanı sıra ürik asit de
önemli ölçüde bir paya sahiptir.
Natürizm bu semptomatik bulguya öğretisinde
önemle dikkatte alırken, sadece tek bir hastalığın var
olduğu gerçeğini göz ardı etmektedir.
İDRAR BULGUSU
Doktorlar ve başka birçok insan özel teşhisi her şeyden fazla önemsiyorlar, ancak ne yazık ki en başta bir yanılgının içerisinde bulunuyorlar. Sindirim kanalının
yanı sıra önemli bir boşaltım yolu da idrar kanalıdır.
Besin alımı azaltıldığı, oruç dolayısıyla durdurulduğu
veya doğal beslenme düzenine geçiş yapıldığı vakit,
idrarda atık, mukus, toksin, ürik asit, fosfat vs. tespit
edilir, bunun üzerine acil bir idrar analizi istenir. Aynı
durum birçok hastalıkta da meydana gelmektedir.
Vücudun bu artık atma çabası herkesi alarma geçirir,
oysa gerçekte meydana gelen olay sadece bir iyileşme,bir arınmadır.
idrarda şeker veya protein bulgusuna rasdandığında, durum “oldukça ciddi” olarak nitelendirilir ve
“Diyabet” veya “Böbrek hastalığı” teşhisiyle sonuçlandırılır. Hasta ilk belirtilen hastalıkta şeker eksikliğinden ölebilir, yani aldığı besinlerdeki şeker eksikliğinden. İkinci durumda ise, zorunlu “protein takviyesi” sonucu ölebilir, yani protein ağırlıklı besinlerin
fazla miktarda alımıyla.
Vücudun dışarı attığı her şey atıktır, çürümüştür,
ölmüştür ve hastalığın ileri aşamasında bulunan bir
hastada içsel bir kirliliğe rastlanmaktadır, ki bu iç organların fonksiyonlarında belirgin bir düzensizliği de
beraberinde getirir. Vücuda alınan besinlerin hızlı bir
şekilde çürümeye başlaması işte bu yüzdendir. Bu tür
durumlarda, örneğin, Tüberküloz’da çok çok dikkadi
ve yavaş seyirli bir tedavi izlenmesi gerekir.
İNSAN BAĞIRSAĞININ GÖRÜNÜMÜ
Benim teşhis yöntemimle insan vücudunun genel iç
görünümü hakkında mümkün olduğunca fazla bilgiye
sahip olmamızda çok büyük fayda görüyorum. Bu
teşhis yönteminde belirleyici olan, hastanın vücudunda bulunan her bir artık maddesinin miktarıdır.
Patologların raporlarından edindiğimiz bilgilere
göre, muayene edilen kalın bağırsakların % 60-70’inde kurtlara ve onlarca yıl öncesinden birikmiş dışkı
taşlarına rastlanmıştır. Bağırsakların iç duvarları eski
ve sertleşmiş dışkı kabuklarıyla kaplanmıştır, adeta kirli bir soba borusunun iç yüzeyini andırmaktadır.
20-30 kilo artık maddeleri boşaltan oldukça kilolu
hastalarım olmuştur. Bu miktarın 5-7 kilosu sadece
kalın bağırsakta birikmiş olan eski, sertleşmiş dışkıdan
oluşmaktaydı. Günümüzde “sağlıklı” kabul edilen
günümüz insanı, çocukluğundan bu yana sürekli olarak üzerinde birkaç kilo hiç dışarı atılmamış dışkıyla
dolaşıp durmaktadır. Günde bir kez “iyi bir boşaltımın” hiçbir önemi yoktur. Şişman, hasta bir insan aslında canlı bir “gübre çukurudur”. Beni oldukça şaşırtan şeylerden biri, bu durumda olan hastalarımın
büyük bir kısmının daha önceleri “doğal kürler” gibi
bir takım yöntemleri denemiş olmalarıydı.
ŞİŞMAN VE ZAYIF TİPLER
Şişman tipin vücut mekanizması genel olarak zayıf
olana göre daha fazla bloke olmuştur, çünkü bu tipler
genellikle çok miktarlarda karbonhidrat ağırlıklı besinler tüketirler. Zayıf bir beden yapısına sahip olan kişilerin organizması daha çok fizyolojik-kimyasal anlamda etkilenmektedir.
Zayıf tiplerin geneli daha çok et ağırlıklı, yani tek yönlü bir beslenme tarzı sürdürürler. Bu durum da özellikle mide asidinin, ürik asidin, toksin ve proteinin artmasına neden olur.
HASTALIĞIN GEÇMİŞİ
Genel bir kural olarak hastalarıma aşağıda belirttiğim
soruları sorarım, çünkü onlardan elde edeceğim verilerin tedavi sürecinde çok büyük önemi vardır:
1. Ne kadar zamandır hastasınız?
2. Doktor hastalığınıza hangi teşhisi koymuştu?
3. Ne tür bir tedavi uygulanmıştı?
4. Kaç çeşit tedavi uygulanmıştı?
5. Herhangi bir ameliyat geçirdiniz mi?
6. Ameliyat öncesinde uygulanan tedaviler nelerdi?
(Hastanın yaşı, cinsiyeti ve genetik bir hastalık söz
konusu mu, vs. Tüm bunlar üzerinde durulması gereken diğer noktalardır.)
Hepsinden önemlisi hastanın mevcut beslenme
düzenidir. Severek tükettiği besin maddeleri, yanlış
alışkanlıkları, vücudunda herhangi bir tıkanma olup
olmadığı ve varsa ne kadar süredir var olduğu; tüm
bunlar çok önemli. Daha önce uygulamış olduğu diyetler de bilinmelidir. Hastanın mevcut beslenme düzeninin yeni beslenme şekline adapte edebilmesi son
derece gereklidir. Fakat bu değişiklik mümkün olduğunca yavaş bir seyir izlemelidir.
TEŞHİS DENEMESİ
En kesin bilgiyi verebilecek teşhis kısa bir oruçla 'sağlanabilmektedir. Hasta kısa bir oruç sırasında kendini
ne kadar “kötü” hissederse, vücudundaki zorlanma
da o ölçüde büyük ve zehirli demektir.
Hastada baş dönmesi veya baş ağrıları ne kadar
şiddetliyse, kanı da o ölçüde mukus ve toksinle kirlenmiş demektir. Kalp çarpıntısı söz konusu ise, organizmasının herhangi bir yerinde iltihap oluşumuna veya -
yıllar önce alınmış dahi olsa- birikmiş ilaç artıklarının
kan dolaşımına girdiğine işaret etmektedir.
Vücudun iç bölgelerinde herhangi bir “tıkanma”,
orada hissedilen hafif bir ağrıyla teşhis edilebilmektedir. Deneyimli bir pratisyen, röntgen ışınlarma hiç gereksinim duymadan, sadece kısa bir oruç süresinden
sonra doğanın yol gösterdiği işaretlerle insan vücudunun içsel durumunu teşhis ederek, gerçek bulguyu tüm o bilimsel donanım ve aletlerine sahip doktorlardan daha kesin bir şekilde tespit edebilir.
Sağlıklı ve normal kabul edilen fakat aslında mukusla tıkanmış bir insanda bu “kısa oruç bulgusu” denendikten sonra doğanın yol göstericiliği sonucunda
hastalıklı durum mutlaka ortaya çıkarılır. Ve eğer “zayıf bir nokta” söz konusuysa ve gizlice büyüyorsa, doğanın yardımıyla bunun nerede olduğunu ve bu yanlış yaşam düzeni devam ettiği takdirde ileride nasıl bir
hastalığa dönüşeceğini bütün çıplaklığıyla gösterecektir. Bu durum uzun yıllar sonra ortaya çıkacak bile olsa. İşte bu şekilde, hastalığın önceden kestirilebilmesi mümkün olabilmektedir.
ÖZEL TEŞHİS
Farklı isimlerle adlandırılan çeşitli hastalıkların, hatta
en ciddilerinin bile çıkış noktası ve nedeni itibarıyla ve
birikim gösterme eğilimiyle, vücutta meydana getirdikleri zorlanmanın hepsinde aynı olduğunu sizlere
gösterebilmek için birkaç tipik olaydan bahsedeceğim. Bu açık örneklerle, sizlere tüm hastalıkların, bozuklukların, sağlıksız görünüm veya hastalık belirtilerinin kolaylıkla açıklanabileceğini, dolayısıyla mukus
ve kan zehirlenmesiyle (Toksemi) bölgesel bir tıkanmanın teşhis edilebileceğini izah etmeye çalışacağım.
Atıkların yoğun olarak biriktiği yer, mide ve bağırsaklardır, özellikle kalın bağırsaklar. Bu bölgelere “kronik-artık-deposu” da diyebiliriz. Hastalıkların ve zayıflıkların tüm belirtilerinin yansıması, insan organizmasının kalın bağırsağından kaynaklanmaktadır.
Bu nedenle gribal bir enfeksiyon, burun boşluklarında, boğaz ve bronşlarda birikmiş atık maddelerinden kurtulmaya yardımcı olan bir rahatsızlıktır.
AKCİĞER İLTİHABI
Bu hastalıkta, enfeksiyon daha derinlerde meydana
gelmiştir ve hayati önem taşıyan süngerimsi bir organ
olan akciğerleri mukustan arındırma amacını gütmektedir. Daha derin bir temizlik için kanama da meydana gelebilir. Bütün organizma alarm durumuna geçer, kan dolaşımına girmiş olan atık maddelerin sürtünmesiyle vücut ısısı yükselir, ve bu da rahatsızlığa
neden olduğu için doktor bu “arındırma işlemini” ilaç ve besinlerle bastırmaya çalışır, oysa yapmış olduğu aslında doğanın iyileştirme sürecini bloke etmekten başka bir şey değildir. Hasta bu müdahale sonucu
hayatta kalsa bile atık boşaltımı kronik hale gelir ve işte bu duruma tüberküloz denir.
TÜBERKİLOZ
Tüberküloz hastası sürekli olarak mukus atar. Ve ne
yazık ki bu durum mukus oluşturucu besinlerle daha
da yoğunlaştırılır. Normal durumlarda doğal yollarla
vücuttan atılan mukus, bu hastalık sırasında akciğerler
yoluyla dışarıya atılır. Bunun sonucunda da akciğerler
gittikçe işlevinde zorlanır.
Hayati önem taşıyan akciğer organı, yani insan
makinesinin pompa işlevi gören organı, kan dolaşımı
için gereken fonksiyonları yapamaz hale gelir. En nihayetinde de organın tüm hücre sistemi yavaş yavaş çökerek, işlemez hale gelir ve hasta ölür.
DİŞ AĞRISI
Diş ağrısı doğanın uyarı sinyalidir: “Yemeyi kes!
Onarmam gerekiyor; burada atık ve iltihap birikmiş.
Kalsiyum içermeyen besinleri çok fazla tüketmişsin=Et.”
ROMATİZMA VE GUT
Bu hastalıklarda mukus ve ürik asit daha çok eklemlerde birikmiştir. Et ağırlıklı beslenen kişinin vücudunda yoğun miktarlarda atık maddesi ve ürik asit birikmiştir. Kan dolaşımı açısından dokuların en hassas olduğu bölgelerden biri de eklemlerdir.
MİDE PROBLEMLERİ
Mide, hastalık yapıcı maddelerin vücuda girmesi bakımından merkezi bir önem taşımaktadır. Bu organın öğünler sonrasında gerçekleşen boşaltma yeteneğinin
bir sınırı vardır. Her besin (en iyisi bile), midede sürekli
olarak bulunan asitli mukusla kanşmaktadır. İnsanın bu
koşullara nasıl dayanabildiği inanılır gibi değil.
GUATR
Guatr, doğanın, büyük miktarlarda atık maddelerini
akıllıca bir araya toplayarak bir depo haline getirmesidir. Bu deponun oluşturmasındaki amaç atıkların kan dolaşımma karışmasını önlemektir.
ÜLSER
Prensipte aynı amaca dayanmaktadır, ancak bu kez
boşaltım dışarıya doğru gerçekleşir.
KEKEMELİK
Mukusun boğazda ses tellerini kısıtlayan özel bir birikimidir. Bu durumdan yakınan birçok hastayı bizzat iyileştirdim.
KARACİĞER VE BÖBREK RAHATSIZLIKLARI
Bu organlar süngerimsi yapıdadır ve fonksiyonları da
fizyolojik bir süzgece tekabül eder. O nedenle, mukusla tıkanması sıkça görülen bir durumdur.
CİNSEL HASTALIKLAR
Bu hastalıklarda, mukus boşaltımı bu organlar kanalıyla gerçekleşir. Kolaylıkla tedavi edilebilirler. Frengi
hastalığına sadece ilaç kullanımı bile neden olabilmektedir. Ne kadar çok ilaç kullanılmışsa -özellikle
3civa-, tedavi de o ölçüde dikkatle uygulanmalıdır.
GÖZ VE KULAK RAHATSIZLIKLARI
Miyop (uzak görmez) veya hipermetrop (yakın görmez) rahatsızlıklarının nedeni gözlerde oluşan tıkanmadır. İşitme sorunları bu organlarda meydana gelen
birikimden oluşmaktadır. Aynı temel ilkeler çerçevesinde bizzat iyileştirdiğim bazı körlük ve sağırlık vakaları olmuştu.
AKIL HASTALIKLARI
Akıl hastalığı olan her insanda, kan hücumunun yanı
sıra özellikle beyninde tıkanmalar olduğunu ortaya çıkardım. Çıldırmanın eşiğinde bulunan bir adam dört haftalık bir oruç küründen sonra iyileşmişti. Oruç yöntemiyle hiçbir hastalık akıl hastalığı kadar kolay iyileştirilemiyor. Aklını yitiren birinin doğal dürtüsü yememesi gerektiğini söyler. Mukussuz besinle tedavi edilen bütün hastalıklarda, hastaların büyük veya küçük çapta zihinsel bozukluklarından kurtulduğunu tespit ettim. Oruç küründen sonra zihin daha da netleşiyor.
Düşüncelerin birliği, karmaşayı yok ediyor. Düşünce
dünyasındaki kaos büyük ölçüde beslenmeden kaynaklanıyor. Bir insanda eğer normal olmayan bir şeyler göze çarpıyorsa, önce midesi incelenmeli. Zihinsel
olarak hastalanan insanın beyninde fizyolojik bir gaz basıncı söz konusudur.
3 notes
·
View notes
Text
İnanılmaz Tadı Olan 44 Sağlıklı Düşük Karbonhidratlı Yiyecekler
İnanılmaz Tadı Olan 44 Sağlıklı Düşük Karbonhidratlı yiyecekler.
Daha az sayıda karbonhidrat yemek, etkileyici sağlık yararlarına sahip olcaktır.
Kalori sayma ihtiyacı olmadan otomatik kilo kaybına neden olan açlık seviyelerini önemli ölçüde azalttığı gösterilmiştir.
En az 23 çalışma , düşük karbonhidratlı diyetlerin düşük yağlı diyetlerden 2-3 kat daha fazla kilo kaybına neden olabildiğini bulmuştur.
Karbonhidrat alımınızı azaltmak, kan şekerinizi, kan basıncınızı ve trigliseritleri azaltmak veya “iyi” HDL kolesterolünüzü iyileştirmek gibi başka birçok sağlık yararına sahip olabilir
Ayrıca, düşük karbonhidrat yemek karmaşık olmak zorunda değildir.
Kilo vermeniz ve sağlığınızı iyileştirmeniz için yemeklerimizi karbonhidratı az olan gerçek gıdalara dayandırın.
İşte çoğu sağlıklı, besleyici ve inanılmaz lezzetli olan 44 düşük karbonhidratlı yiyecek.
Toplam Carbs vs Net Carbs
Standart bir hizmet için karbonhidrat içeriği ve 100 gramlık bir kısımdaki karbonhidrat sayısı her bölümün sonunda listelenmiştir.
Bununla birlikte, bu yiyeceklerin bazılarının, sindirilebilir net karbonhidrat içeriğini daha da düşürebilecek lif bakımından yüksek olduğunu unutmayın.
1-6. Yumurtalar ve Etler
Yumurtalar ve tüm et türleri sıfıra yakındır. Organ etleri , sakatat yaklaşık% 5 karbonhidrat içeren karaciğer gibi bir istisnadır
Yumurtalar (Neredeyse Sıfır)
Yumurtalar gezegendeki en sağlıklı ve en besleyici yiyecekler arasındadır.
Beyniniz için önemli olan bazılarını ve göz sağlığını iyileştirebilecek bileşikleri içeren çeşitli besinler içerirler.
Karbonhidrat: neredeyse sıfır.
Sığır Eti (Sıfır)
Sığır eti çok doyurucu ve demir ve B12 vitamini gibi önemli besinlerle doludur. Ribeye bifteğinden çiğ ete ve hamburgere kadar onlarca farklı türde sığır eti vardır.
Karbonhidrat: sıfır
Kuzu (Sıfır)
Sığır eti gibi, kuzu demir ve B12 vitamini de dahil olmak üzere birçok faydalı besin içerir. Kuzu genellikle otla beslenir ve faydalı yağ asidi konjuge linoleik aside (CLA) ( 14 ) yüksek olma eğilimindedir .
Karbonhidrat: sıfır
Tavuk (Sıfır)
Tavuk, dünyanın en popüler etleri arasında. Birçok faydalı besin maddesi bakımından yüksek ve mükemmel bir protein kaynağıdır .
Düşük karbonhidrat diyeti yapıyorsanız, kanat ve uyluk gibi yağlı kesimler için daha iyi bir seçim olabilir.
Karbonhidrat: sıfır
Domuz Eti, Pastırma Dahil (Genellikle Sıfır)
Domuz eti işlenmiş bir ettir ve bu nedenle kesinlikle sağlıklı bir gıda değildir. (Müslümanlarda haramdır)Bununla birlikte, düşük karbonhidratlı diyette orta derecede domuz pastırması yemek isteyenler için kabul edilebilir.
Pastırmayı yerel olarak, yapay malzemeler olmadan satın almaya çalışın ve pişirme sırasında yakmamaya dikkat edin.
Karbonhidrat: sıfır, fakat etiketi okuyunuz ve nitrat, nitrit şekerle işlenmiş pastırmadan kaçınınız.
Kurutulmuş et (Genellikle Sıfır)
Sarsıntılı, şeritler halinde kesilmiş ve kurutulmuş et. Eklenen şeker veya yapay bileşenler içermediği sürece, sarsıntılı, mükemmel bir düşük karbonhidratlı aperatif yiyecek olabilir.
Ancak, mağazalarda mevcut olan sarsıntılı malzemelerin çoğunun oldukça işlenmiş ve sağlıksız olduğunu aklınızda bulundurun . En iyisi, kendiniz yapmaktır.
Karbonhidrat: Türüne göre değişir. Tamamen et ve baharat ise o zaman sıfıra yakın olmalıdır.
Diğer Düşük Carb Etler
* Hindi eti
* Dana eti
* Geyik eti
* Bizon
Balıklar ve diğer deniz ürünleri inanılmaz derecede besleyici ve sağlıklı olma eğilimindedir .
Özellikle B12, iyot ve omega-3 yağ asitleri bakımından yüksektir - çoğu insan yeterli miktarda almaz.
Et gibi, hemen hemen her tür balık ve deniz ürününde karbonhidrat yoktur.
Somon (Sıfır)
Somon sağlığı iyi bilen bireyler arasında en popüler balık türlerinden biridir - iyi sebeplerden dolayı.
Yağlı bir balıktır, yani önemli miktarda kalp sağlığına sahip yağ içerdiği anlamına gelir - bu durumda omega-3 yağ asitleri.
Somon ayrıca B12 vitamini, iyot ve iyi miktarda D3 vitamini ile yüklenir.
Karbonhidrat: sıfır
Alabalık (Sıfır)
Somon gibi alabalık, omega-3 yağ asitleri ve diğer önemli besinlerle dolu bir tür yağlı balıktır.
Karbonhidrat: sıfır
Sardalya (Sıfır)
Sardalya, kemikleri de dahil olmak üzere hemen hemen bütünüyle tüketilen yağlı balıklardır.
Sardalya , gezegendeki en besleyici gıda maddeleri arasındadır ve vücudunuzun ihtiyaç duyduğu hemen hemen her bir besin maddesini içerir.
Karbonhidrat: sıfır
Kabuklu deniz ürünleri (% 4-5 Karbonhidrat)
Kabuklu deniz hayvanlarının nadiren insanların günlük menülerine dönüşmesi için en büyük neden dünyanın en besleyici gıdalarındandır.
Aslında, besin yoğunluğundaki organ etlerine yakındırlar ve karbonhidratları düşüktürler.
Karbonhidrat: Her 100 gram kabuklu deniz hayvanında 4-5 gram karbonhidrat.
Diğer Düşük Carb Balık ve Deniz Ürünleri
Hamsi ve istarvit tabiiki abd liler bilmez:))
* Karides
* Mezgit balığı
* Istakoz
* ringa
* Tuna
* Morina
* Kedi balığı
* Trança balığı
11-22. sebzeler
Çoğu sebze karbonhidratı düşüktür. Yeşil Yapraklı sebzeler özellikle düşük karbonhidratlıdır ve karbonhidratlarının çoğu liflerden oluşur.
Öte yandan, patates ve nişastalı patates gibi nişastalı sebzeler karbonhidrat bakımından yüksektir.tüketimemelidir.
Brokoli (% 7)
Brokoli hem çiğ hem de pişmiş olarak yenebilen lezzetli bir sebzedir. C vitamini, K vitamini ve lifi yüksektir ve güçlü kanserle savaşan bitki bileşikleri içerir.
Karbonhidrat: Bardak başına 6 gram veya 100 gram başına 7 gram.
Domatesler (% 4)
Domatesler teknik olarak meyvedir ancak genellikle sebze olarak yenir. C vitamini ve potasyum oranı yüksektir.
Karbonhidrat: Büyük bir domates içinde 7 gram veya 100 gramda 4 gram.
Soğan (9%)
Soğanlar, dünyanın en lezzetli bitkileri arasındadır ve tariflerinize güçlü bir lezzet katar. Lifleri, antioksidanları ve çeşitli antienflamatuar bileşikleri yüksektir.
Karbonhidrat: 100 gramda 9 gram.
Brüksel lahanası (% 7)
Brüksel lahanası, brokoli ve lahana ile ilgili , son derece besleyici sebzelerdir.
C ve K vitaminleri çok yüksektir ve çok sayıda faydalı bitki bileşiği içerir.
Karbonhidrat: 100 gram için 7 gram.
Karnabahar (% 5)
Karnabahar , mutfağınızda çeşitli ilginç yemekler yapmak için kullanılabilecek lezzetli ve çok yönlü bir sebzedir.
C vitamini, K vitamini ve folat bakımından yüksektir.
Karbonhidrat: 100 gram başına 5 gram.
Kale (% 10)
Kale, sağlık konusunda bilinçli kişiler arasında çok sayıda sağlık faydası sunan çok popüler bir sebzedir .(tr de pek yaygın değildir), Karotin antioksidanları yanında lif, C ve K vitaminleri ile yüklüdür.
Karbonhidrat: 100 gram başına 10 gram.
Patlıcan (% 6)
Patlıcan , sıklıkla sebze olarak tüketilen başka bir meyvedir. Çok ilginç kullanımları vardır ve lif bakımından çok yüksektir.
Karbonhidrat: 100 gram başına 6 gram.
Salatalık (% 4)
Salatalık, hafif bir tada sahip popüler bir sebzedir. Az miktarda K vitamini içeren, çoğunlukla sudan oluşur.
Karbonhidrat: 100 gram için 4 gram.
Dolmalık Biber (% 6)
Dolmalık biber, belirgin ve tatmin edici bir tada sahip popüler sebzelerdir. Lif , C vitamini ve karoten antioksidanları çok yüksektir .
Karbonhidrat: 100 gram başına 6 gram.
Kuşkonmaz (% 2)
Kuşkonmaz çok lezzetli bir bahar sebzesidir.
Lif, C vitamini, folat, K vitamini ve karoten antioksidanları çok yüksektir.
Dahası, pek çok sebzeye oranla protein açısından çok yüksektir .
Karbonhidrat: 100 gram başına 2 gram.
Yeşil Fasulye (% 7)
Yeşil fasulye teknik olarak baklagildir, ancak genellikle sebzelere benzer şekilde tüketilirler.
kalorisi, lif, protein, C vitamini, K vitamini, magnezyum ve potasyum gibi birçok besinde son derece yüksektir.
Karbonhidrat: 100 gram başına 7 gram.
Mantar (% 3)
Teknik olarak bitki olmasalar da, yenilebilir mantarlar genellikle sebze olarak sınıflandırılır.
İyi miktarda potasyum içerirler ve bazı B vitaminlerinde yüksektir.
Karbonhidrat: 100 gram başına 3 gram (beyaz mantar).
Diğer Düşük Karbonhidratlı Sebzeler
* Kereviz
* ıspanak
* Kabak
* İsviçre pazı
* Lahana
Nişastalı kök sebzeler hariç, hemen hemen bütün sebzeler karbonhidratı düşüktür . Bu yüzden karbonhidrat limitinizi aşmadan çoğunu yiyebilirsiniz.
meyve
Meyveler genellikle sağlıklı olarak algılansa da, düşük karbonhidrat diyeti uygulayan insanlar arasında oldukça tartışmalıdır .(tip 2 şeker hastası veya inslün direnciniz var ise kesinlikle yenmemeli, digerleri ise gi düşük meyveleren günde 1 ad yiyebilirler)
Bunun nedeni, meyvelerin çoğunun, sebzelere kıyasla, karbonhidratta yüksek olma ve frktoz meyve şeker içermesidir.
Kaç tane karbonhidrat hedeflediğinize bağlı olarak, meyve alımınızı günde 1 ad ile sınırlamak isteyebilirsiniz.
Bununla birlikte, bu avokado veya zeytin gibi yağlı meyveler için geçerli değildir. Çilek gibi düşük şekerli meyveler bir başka mükemmel seçimdir.
Avokado (% 8,5)
Avokado meyve eşsiz bir türüdür. Karbonhidrat oranı yüksek olmak yerine, sağlıklı yağlarla doludur.
Avokadolar ayrıca lif ve potasyum açısından oldukça yüksektir ve uygun miktarda başka besin içerir.
Aşağıdaki listelenen karbonhidrat numaralarına bakarken, avokadodaki karbonhidratların çoğunluğunun veya% 78'inin lif olduğunu unutmayın. Bu nedenle, neredeyse hiç sindirilebilir net karbonhidrat içermez.
Karbonhidrat: 100 gram başına 8,5 gram.
Zeytinler (% 6)
Zeytin bir başka lezzetli yüksek yağlı meyvedir. Demir ve bakırda çok yüksektir ve uygun miktarda E vitamini içerir.
Karbonhidrat: 100 gram başına 6 gram.
Çilekler (% 8)
Çilek, yiyebileceğiniz en düşük karbonhidrat ve besleyici madde yoğun meyveler arasındadır. C vitamini, manganez ve çeşitli antioksidanlar çok yüksektir.
Karbonhidrat: 100 gram başına 8 gram.
Greyfurt (% 11)
Greyfurt , portakalla ilgili olan narenciyedir. C vitamini ve karoten antioksidanları çok yüksektir.
Karbonhidrat: 100 gramda 11 gram.
Kayısılar (% 11)
Kayısı inanılmaz lezzetli bir meyvedir. Her kayısı az miktarda karbonhidrat içerir, ancak bol miktarda C vitamini ve potasyum içerir.
Karbonhidrat: 100 gramda 11 gram.
Diğer Düşük Carb Meyveler
* Limonlar
* kivi
* portakal
* dutlar
* Ahududu
28-31. Kuruyemiş ve Tohumlar
Düşük karbonhidratlı diyetlerde fındık ve tohumlar çok popülerdir. Karbonhidrat oranı düşük, yağ, lif, protein ve çeşitli mikro besin ögeleri bakımından yüksek olma eğilimindedirler.
Fındık genellikle atıştırmalık olarak yenir, tohumlar ise salatalara veya yemek tariflerine eklemek için kullanılır.
Ek olarak, badem unu, hindistan cevizi unu ve keten tohumu unu gibi fındık ve un unları genellikle düşük karbonhidratlı ekmekler ve diğer unlu mamullerin yapımında kullanılır .
Badem (% 22)
Badem inanılmaz lezzetli ve gevrek.
Lif ve E vitamini yüklüdür ve çoğu insanın yetmediği bir mineral olan dünyanın en iyi magnezyum kaynaklarından biridir.
Dahası, bademlerin inanılmaz dolumları ve bazı çalışmalarda kilo kaybını arttırdığı gösterilmiştir
Karbonhidrat: 100 gram başına 22 gram.
Ceviz (% 14)
Ceviz bir başka lezzetli fındık türüdür.
Çeşitli besinler içerir ve bir tür omega-3 yağ asidi olan alfa-linolenik asitte (ALA) özellikle yüksektir.
Karbonhidrat: 100 gram başına 14 gram.
Yer fıstığı (16%)
Yer fıstığı teknik olarak baklagillerdir, ancak fındık gibi hazırlanıp tüketilmektedir.
Lif, magnezyum, E vitamini ve diğer önemli vitamin ve minerallerde çok yüksektir.
Karbonhidrat: 100 gram başına 16 gram.
Chia Tohumları (% 44)
Chia tohumları şu anda dünyanın en popüler sağlık gıdaları arasında.
Çok sayıda önemli besin maddesiyle doludurlar ve çeşitli karbonhidrat içermeyen çeşitli tariflerde kullanılabilirler.
Dahası, gezegendeki en zengin diyet lifi kaynaklarındandır.
Aşağıdaki listelenen karbonhidrat numaralarına bakıldığında, chia tohumlarındaki karbonhidratların yaklaşık% 86'sının lif olduğunu unutmayın. Bu nedenle, çok az sindirilebilir net karbonhidrat içerirler .
Karbonhidrat: 100 gram başına 44 gram.
Diğer Düşük Karbonhidratlı Fındık ve Tohumlar
* Fındıklar
* Macadamia fıstığı
* Kaju fıstığı
* Hindistan cevizi
* Antep fıstığı
* Keten tohumu
* Kabak çekirdeği
* Ay çekirdeği
32-35. Mandıra
Süt ürünlerini tolere ederseniz, tam yağlı süt ürünleri mükemmel düşük karbonhidratlı yiyeceklerdir. Bununla birlikte, etiketi okuduğunuzdan ve ilave şeker içeren herhangi bir şeyden kaçındığınızdan emin olun.
Peynir (% 1.3)
Peynir, en düşük karbonhidratlı yiyeceklerden biridir ve hem çiğ hem de çeşitli lezzetli tariflerde bir bileşen olarak yenilebilir. Börülmemiş bir burgerin tepesinde olduğu gibi özellikle et ile iyi eşleşir.
Peynir de oldukça besleyicidir. Tek bir kalın dilim bir bardak sütle aynı miktarda besin içerir.
Karbonhidrat: 100 gram başına 1.3 gram (çedar).
Yoğun Krem (% 3)
Yoğun krema çok az miktarda karbonhidrat ve az miktarda protein içerir, ancak süt yağı bakımından yüksektir.
Düşük karbonhidrat diyeti uygulayan bazı insanlar kahvesine koyar veya yemek tariflerinde kullanır. Krem şanti ile bir kase çilek lezzetli bir düşük karbonhidratlı tatlı olabilir.
Karbonhidrat: 100 gram başına 3 gram.
Tam Yağlı Yoğurt (% 5)
Tam yağlı yoğurt, tam yağlı sütle aynı besin maddelerini içeren son derece sağlıklıdır .(ev yapımı)
Yine de canlı kültürleri sayesinde yoğurt ayrıca faydalı probiyotik bakterilerle doludur .
Karbonhidrat: 100 gram başına 5 gram.
Türk Yoğurtu (% 4)
Süzme yoğurt da denilen Türk yoğurt, normal yoğurt ile karşılaştırıldığında çok kalın. Pek çok faydalı besleyicide, özellikle de proteinlerde çok yüksektir.
Karbonhidrat: 100 gramda 4 gram.
36-38. Yağlar
Birçok sağlıklı yağ , düşük karbonhidratlı, gerçek gıda bazlı bir diyette kabul edilebilir.
Ancak, soya fasulyesi veya mısır ayçiçeği kanola vb yağı gibi rafine bitkisel yağlardan kaçının, çünkü bunlar tüketildiğinde çok sağlıksızdır.
Tereyağı (Sıfır)
Yüksek doymuş yağ içeriği nedeniyle şeytanlaştırıldığında , tereyağı bir geri dönüş yapıyor. Bazı besinlerde daha yüksek olduğundan, yapabiliyorsanız, sade tereyağı seçin.
Karbonhidrat: sıfır
Sızma Zeytinyağı (Sıfır)
Sızma zeytinyağı , gezegendeki en sağlıklı yağdır.
Kalp sağlığına dayalı Akdeniz diyeti için güçlü antioksidanlar ve antienflamatuar bileşiklerle dolu bir lif
Karbonhidrat: sıfır
Hindistan Cevizi Yağı (Sıfır)
Hindistan cevizi yağı, metabolizmanız üzerinde güçlü ve yararlı etkileri olan orta zincirli yağ asitleri ile dolu, çok sağlıklı bir yağdır.
Bu yağ asitlerinin iştahı azalttığı, yağ yakımını artırdığı ve insanların karın yağlarını kaybetmelerine yardımcı olduğu gösterilmiştir.
Karbonhidrat: sıfır
Diğer Düşük Carb Dostu Yağlar
* Avokado yağı
* Kuyruk yağı
39-42. içkiler
Şekersiz içeceklerin çoğu düşük karbonhidrat diyeti için mükemmel şekilde kabul edilebilir.
Meyve sularının şeker ve karbonhidrat bakımından çok yüksek olduğunu ve bundan kaçınılması gerektiğini unutmayın.
Su (sıfır)
Su, diyetinizin geri kalanı neye benziyor olursa olsun, meşrubatınız olmalıdır.
Karbonhidrat: sıfır
Kahve (Sıfır)
Geçmişte şeytanlaştırılmış olmasına rağmen, kahve aslında çok sağlıklı ve diyet antioksidanlarının en büyük kaynaklarından biri.
Dahası, kahve içenlerin daha uzun yaşadıkları ve tip 2 diyabet, Parkinson hastalığı ve Alzheimer gibi birçok ciddi hastalık riski daha düşük olduğu gösterilmiştir
Kahvenize sağlıksız bir şey eklememeye dikkat edin - sade en iyisidir, ancak bazı badem sütü veya ağır krema da iyidir.
Karbonhidrat: sıfır
Çay (Sıfır)
Çay, özellikle yeşil çay , oldukça iyi çalışılmış ve çeşitli etkileyici sağlık yararları olduğu gösterilmiştir. Yağ yakmayı bile hafifletebilir
Karbonhidrat: sıfır
Club Soda / Gazlı Su (Sıfır)
Kulüp sodası temel olarak karbondioksit ilave edilmiş sudur . Şekersiz olduğu sürece tamamen kabul edilebilir. Emin olmak için etiketi okuyun.( bence tüketmeyin çünkü dogal maden suyumuz var bir sürü)
Karbonhidrat: sıfır
43-44. Diğer yiyecekler
Son olarak, burada diğer kategorilere pek uymayan bazı yiyecekler var.
Bitter çikolata
Bu bazı insanları şaşırtabilir, ancak kaliteli bitter çikolata, düşük karbonhidratlı mükemmel bir üründür.
En az% 70-85 kakao içerikli gerçek bitter çikolata seçin. Bu, fazla şeker içermemesini sağlar.
Bitter çikolata , iyileştirilmiş beyin fonksiyonu ve kan basıncı gibi çok sayıda avantaja sahiptir.
Araştırmalar ayrıca koyu çikolata yiyen insanların kalp hastalığı riskinin çok daha düşük olduğu görülmüştür.
1 note
·
View note
Text
Dukan Diyeti Nedir
Dukan Diyeti Nedir – Dr. Pierre Dukan tarafından sunulan Dukan Diyeti haftada yaklaşık olarak 5-6 kilo vermeyi vaat ediyor.

Uygulama açısından çeşitli gıdalara yer vermesi ve uygulama aşamalarının bulunması nedeniyle son derece özen gerektiren bir diyettir.
Dukan diyetinde hedef karbonhidrat alımı azaltılarak protein ağırlıklı beslenme düzenine yönelmektir.
Çoğu beslenme uzmanları ve sağlık kuruluşları Dukan diyetinin hızlı ve kalıcı kilo vermeyi sağladığını belirtse de Dukan diyetinin de diğer diyetler gibi herkesin metabolizmasına göre farklı sonuçlar ortaya koyabileceğini belirtebiliriz.
Dukan Diyeti Nedir diyenler için aşamalarından bahsedelim;
Atak Aşaması
Yaklaşık bir hafta süren bu aşamada 1-4 kilo arasında kilo vermek amaçlanmaktadır.
Bu aşamada karbonhidrat içeren hiçbir gıdaya yer yok ve sadece yağsız protein içeren besinler tüketilebiliyor.
Ayrıca bu aşamada günde 1,5 yemek kaşığı yulaf kepeğine de yer verilmesi gerekiyor.
Seyir Aşaması
Hedeflenen kiloya ulaşıncaya kadar devam edilen bu aşamada bir önceki aşamada belirtilen gıdalara ek olarak nişastasız sebzeler ekleniyor.
Sağlamlaştırma Aşaması
Diyetinizi sağlamlaştırmanın vakti geldi.
Bu aşamada ise haftada iki gün özgürce istediğinizi yiyebiliyorsunuz.
Haftada bir gün ise sadece yağsız protein içeren besinlere yer veriliyor.
Dengeleme Aşaması
Dukan diyetinin son aşaması olan dengeleme aşamasında ise Dukan diyeti bir yaşam tarzı haline getiriliyor.
Haftanın bir günü sadece protein tüketilirken diğer günlerde mutlaka 1,5 yemek kaşığı yulafa yer verilmesi kuralı dikkate alınıyor.
Dukan diyeti nedir sorusuna aşamalardan bahsederek cevap verdik.
Kısacası Dukan diyeti protein ağırlıklı bir diyettir ve yaşam tarzı haline getirilmelidir.
1000 Kalorilik Diyet
1000 kalorilik diyet yazımız aşağıda;
Kısa zamanda kilo vermek isteyenler için 1000 kalorilik diyet listesi ile karşınızdayız.
Ender Saraç’ın diyet önerileri ile hazırlanmış bu liste sayesinde haftada 3-5 kg vermeyi başarabilirsiniz.
Özellikle diyet yaparken ne kadar kalori aldığını takip edenler için mükemmel bir liste.
Kalori hesabı sayesinde ne yediğinizi bilirken aynı zamanda gereğinden fazla besin tüketiminden de uzak kalmış olacaksınız.
Bu sayede uyguladığınız liste ile motivasyonunuz artacak ve listenin dışına çıkmamak için bir sebebiniz olacak.
Sağlığına ve ideal kilosuna önem verenlerdenseniz diyet yaparak kolayca hedef kilonuza ulaşabilirsiniz.
1000 Kalorilik Diyet Listesini Uygularken Dikkat Edilmesi Gerekenler;
Öncelikle şunu belirtmeliyiz ki 1000 kalorilik diyet 7 günden fazla uygulanmamalıdır.
Vücudu daha fazla sürede enerjisiz bırakmak sağlıklı sonuçlar doğurmayacaktır.
Uzun süreli uyguladığınızda metabolizmanızın yavaşladığını ve halsizliğin başladığını göreceksiniz.
9 notes
·
View notes
Text
Elma Sirkesi Zayıflatır Mı? | Sirkeli Su Diyeti
Elma Sirkesi Zayıflatır Mı? | Sirkeli Su Diyeti
Reklam Elma sirkesi içinde bulunan asetik asidin göbek yağını azalttığı, tokluk hissi verdiği ve vücut yağ birikimini daha da bastırdığı bilinmektedir. Elma sirkesinin kilo vermenize nasıl yardımcı olduğu ve kilo vermede nasıl kullanabileceğiniz aşağıda açıklanmıştır. Elma Sirkesi Diyeti Hakkında Bilinmesi Gerekenler Diyette sirkeli su günde iki kere sabahları ve uyumadan önce geceleri 1 kere…

View On WordPress
0 notes