Tumgik
#hücre yenilenmesi destekleme
Text
Aloe Veranın Cilde Faydaları
Aloe Veranın Cilde Faydaları
Tumblr media
#AkneIzleriAzaltma, #AntioksidanEtkiler, #CiltElastikiyetiArtırma, #GüneşYanığıYatıştırma, #HücreYenilenmesiDestekleme, #InflamasyonAzaltma, #Iyileştirme, #Nemlendirme, #TahrişHafifletme, #Yatıştırma https://is.gd/On6Aml https://www.tibbivearomatikbitkiler.com/cilt-bakimi/aloe-veranin-cilde-faydalari/
Aloe veranın cilde faydasının yanı sıra tıbbi olarak onaylanmış mucize bir bitkidir. Uzun süredir etkileri üzerinde çalışılıyor. Aloe vera, 400’den fazla türü olan Aloe bitkisinin tıbbi amaçlarla kullanılan çeşidinin ismi. Aynı zamanda bilinen en eski ve dünya üzerinde en çok kullanılan tıbbi bitki. Doğal yaşam alanı Kuzey Afrika, Hindistan ve Akdeniz’in güneyi olsa da bugün hemen her ülkede, hatta isterseniz evinizde yetiştirmeniz mümkün.
Aloe Veranın cilde etkili olan kısmı, etli yaprakları içinde taşıdığı kaygan ve yapışkan jel. Yapraklar köklerinden kesilerek alınıyor, üstündeki yeşil kabuk bıçak yardımıyla incecik soyuluyor ve geriye kalan jel, cilt ve saç bakımında kullanılıyor. Özellikle aloe vera jelin cilt üzerindleki etkileri çok başarılı.
İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR: Aloe Vera’lı Vücut Losyonu Hazırlanışı
Aloevera’yı saksıda yetiştirip kullanabileceğiniz gibi piyasada bulunan hazır jellerinden de yararlanabilirsiniz. Fakat içerdiği Aloevera miktarının en az %95 oranında olmasına dikkat etmelisiniz. Saksıda yetiştirdiğiniz bitkiden yararlanmak isterseniz de her seferinde taze bir yaprak koparıp kullanmalısınız. Aloevera jeli buzdolabında muhafaza etmek mümkün olsa da tazeyken daha etkili olduğu biliniyor.
Aloe Vera Nasıl Kullanılır?
Aloevera, ilaç için kullanılan iki ana maddeye sahiptir: Jel, yaprağın merkezinde bulunan hücrelerden; lateks, yaprak derisinin hemen altındaki hücrelerden elde edilir.  Aşağıda Aloeveran’nın bazı kullanım  alanları verilmiştir. Bir uzman hekim eşliğinde bu yöntemler denenebilir ancak uzman onayı almadan sağlık sorunlarının çözümü için bitkisel yöntemler birincil tedavi asla olamazlar.
Çoğu kişi yanıklar, güneş yanığı, sindirim sistemi, sedef hastalığı dahil olmak üzere cilt sorunlarına bir çare olarak aloe jel kullanır. Sadece bu kadarla kalmaz aloe jel; osteoartrit, bağırsak hastalıkları, ateş, kaşıntı ve iltihap tedavisinde de kullanılır.
Aloe vera aynı zamanda astım, mide ülseri, diyabet ve radyasyon tedavisinin sakinleştirici yan etkileri için doğal bir çare olarak da kullanılır. Aloe lateksi, depresyon, kabızlık, astım ve şeker hastalığını doğal olarak tedavi etmek için kullanılır.
Şimdi gelelim bugünkü konumuza… Aloe Veranın cilde faydası yanı sıra hastalıklara deva olmasının yanısıra en işimize yarayan faydası da cilt üzerine olanlar. Birlikte aloe veranın cilt üzerindeki faydalarını inceleyelim.
Aloe Veranın Cilde Faydaları
1- Cilt yanıkları, güneş yanıkları ve kesikler üzerinde iyileştirici özelliği var.
Aloe Vera içerdiği proteinler, vitaminler ve bileşikler sayesinde kollajen üretimini arttırıcı özelliğe sahiptir. Artan kollajen üretimi de sorun yaşayan cilt bölgesinin yenilenmesini sağlıyor. Bu nedenle her tür yanık, yaralanma ve cilt tahrişi durumunda sorunlu bölgeye sürülerek kullanılabiliyor. Cilt, kendini iyice yenileyene, görünümü tamamen düzelinceye kadar sürmeye devam edebilir.
2- Yaşlanma belirtilerini tersine çevirir.
Aloevera yüksek oranda su ve mineral barındırdığı için özellikle olgun ciltlerdeki yıpranmışlık etkisini tersine çeviriyor. Her gün 1 defa, 1 yaprağın içindeki jeli ya da hazır aldığınız jelden 1 tatlı kaşığını, göz çevresi dâhil olmak üzere yüzünüz ve boynunuza uygulayabilirsiniz. Anti-aging konusunda hem paketli ürünlerin içinde bulunması hem de doğal yolla kullanılabilmesi açısından da çok pratik.
3- Sivilce ve akne ile mücadele eder.
Aloevera jeli, iltihap kurutucu ve antibakteriyel özelliğe sahiptir. Özellikle ağrılı ve iltihap toplayan sivilcelerin kurutulmasında oldukça etkili. Akne ve sivilcelere ağrısı geçene ve iltihap iyice kuruyuncaya kadar günde 3-4 defa uygulayabilirsiniz.
İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR: Egzama tedavisi cilt bozukluğu için kolay bitkisel tedaviler
4- Sinek ve böcek ısırıklarında sakinleştirici etkisi vardır.
Aloe Vera jeli, sinek ve böcek ısırıklarının sonrasında ciltte oluşan kaşıntı ve yanma hissini yok eder ve antibakteriyel etkisi sayesinde ısırılan bölge üzerinde bakteri üremesini engeller. Cilt üzerindeki ısırık bölgesi yatışana ve görünümü iyileşene kadar düzenli olarak kullanılabilir.
5- Saç diplerindeki kepeği engeller.
Kafada saç diplerinde oluşan kepek çok sevimsi bir durumdur. Saçlarınız ne kadar temiz olursa olsun, kepek bir anda tüm görüntüyü mahveder. Saç derisindeki kuruluktan kaynaklanan bu sorun için de  kullanabilirsiniz. Aloe vera jel formu ile saç derisinin nem oranını dengeler.
Saçınıza şampuan uygulamadan 15 dakika önce, saç diplerinizi çok az miktarda aloe vera jelle iyice ovun ve ardından durulayın. Kepek sorununuz ileri safhadaysa doğrudan şampuan şişenizin içine de bu jelden ekleyebilirsiniz. Zamanla hem kafa derinizin rahatladığını hem de saçlarınızın yumuşadığını fark edeceksiniz.
6- En iyi doğal nemlendiricidir.
Aloe vera jel, en iyi doğal nemlendiricidir. Cildin derinliklerine nüfuz ederek, Ph dengesini geri kazanmasına yardımcı olur. Bu bitkinin nemlendiricilik özelliğinden yararlanmak için yaprağından jelini çıkarın. Boyun, yüz ve cildin diğer nem isteyen bölgelerine sürün. Her gün yatmadan önce buna düzenli olarak uygulayın.
7- Antioksidan içeriği açısından zengindir.
Aloe vera jel A vitamini, C vitamini ve E vitamini içeren, cilt için çok faydalı bir bitkidir. Bu antioksidan vitaminler, cildi serbest radikallerin zararından koruyup hasar almaını önlerler. Alo vera jel ayrıca B12, folat, kalsiyum, potasyum, magnezyum, krom, sodyum, bakır, çinko ve selenyum gibi cilde iyi gelen bir dizi vitamin ve mineral de içerir.
0 notes
privatshop · 5 years
Text
Aptamil 1 Bebek Sütü 900 gr
Tumblr media
Aptamil 1 Bebek Sütü 900 gr 0-6 ay arasında Anne sütünün hiç verilemediği veya yetersiz olduğu durumlarda, doğumdan itibaren 6.ayın sonuna kadar kullanılabilen bebek sütüdür. Aptamil 1 Aptamil Prebiyotik Lif Karışımı, Nükleotid ve LCP ilaveli  bir bebek sütüdür. Aptamil 1'in 400, 900 ve 1200 gr olmak üzere 3 ürün boyu bulunmaktadır. Aptamil Prebiyotik Lif Karışımı: Preaptamil, Aptamil Prebiyotik Lif Karışımı içeriği ile bebeğinizin bağışıklık sistemini doğal olarak desteklemeye yardımcı olur. Sadece Aptamil’de bulunan Aptamil Prebiyotik Lif Karışımı, bilimsel olarak klinik araştırmalardan geçmiş ve onaylanmıştır. Ayrıca; içerdiği bu lifler ile sayesinde sindirimi kolaydır, yumuşak ve doğal bir dışkılama sağlar. Nükleotid: İçeriğindeki nükleotidler hücre bölünmesinde ve protein sentezinde görevli DNA ve RNA’ların yapıtaşlarıdır. Bağışıklık sistemi üzerinde, LCP sentezinde ve sindirim sisteminde etkilidir.
Tumblr media
Farklı kullanıcı adı, rumuz, kimlik ve iletişim bilgileri ile kampanya ürünü satın alınmasına rağmen (3 adetten fazla) fatura adresi, ticari ünvan, vergi numarası gibi mali unsurların / başvuru sahibinin aynı olması durumunda siparişi haber vermeden iptal etme hakkına sahiptir. Anne sütü, doğumdan sonraki ilk 6 ay bebeğin tüm besin ihtiyacını en ideal şekilde karşılayan mucize bir besindir. Protein, yağ, vitamin ve mineral gibi tüm besin gruplarını yeterli oranda bulunduran anne sütü ile bebekler 6 ay boyunca ek gıdaya ihtiyaç duymadan yeterli ve dengeli şekilde beslenebilir. Anne sütünün içerisinde bulunan bağışıklığı güçlendirici maddeler ishal, solunum yolu enfeksiyonu ya da idrar yolu enfeksiyonu gibi infamatuar hastalıklara karşı direncini artırır. Ayrıca yeterli anne sütü alan bebeklerde ilerleyen yaşlarda astım, alerji, çocuk diyabeti gibi çeşitli kronik rahatsızlıkların görülme oranının daha düşük olduğu saptanmıştır. Anne sütü, içeriğinde bulunan yoğun demir minerali ile bebeklerde ortaya çıkan kansızlık riskine karşı da etkili şekilde koruma sağlar. İlk 6 ay boyunca yalnızca anne sütü ile beslenmek, fiziksel ve zihinsel gelişim açısından büyük önem taşıdığı gibi; anne ile bebek arasındaki bağı güçlendirdiği bilinen emzirme eylemi açısından da oldukça önemlidir. Yapılan araştırmalar, yeterli süre anne sütü almanın anne - bebek iletişimini olumlu yönde etkilediğini ortaya koymuştur. Anne - bebek iletişimi güçlü şekilde yetiştirilen bebeklerin bağlanma, ayrılık, kabul, uyum sağlama gibi psikolojik temelli davranışlar konusunda daha az problem yaşadığı gözlenmiştir. Ancak bazı nedenlerden dolayı bebeklerin ilk 6 ay anne sütü ile beslenmesi mümkün olmayabilir ya da yeterli miktarda anne sütü elde edilemiyor olabilir. Bu gibi durumlarda bebeğin fiziksel ve zihinsel gelişiminin etkili şekilde sürdürülebilmesi için ilk 6 ay boyunca anne sütüne eşdeğer bir gıda takviyesi gereklidir. Ancak anne sütü ile eşdeğer bir besin bulabilmek sanıldığı kadar kolay değildir. Özellikle inek sütü bebeklerin besin ihtiyacını karşılamak konusunda son derece yetersiz bir besin kaynağı olmakla birlikte, sindiriminin zorluğu dolayısıyla bebekler için doğru bir tercih olarak görülmez. Piyasada anne sütüne “eşdeğer” olduğu iddia edilen birçok besin takviyesi bulunmasına rağmen ne yazık ki hiçbir hazır besinin anne sütüne eşdeğer olması mümkün değildir. Ancak anne sütü ile eşdeğer besin takviyesi bulmak mümkün olmasa bile, anne sütüne en yakın içerikle üretilen Aptamil 1 Bebek Sütü 900 gr ile ilk 6 ayda ortaya çıkan tüm besin ihtiyacını büyük oranda karşılamak mümkündür.  Emme refleksi zayıf olan bebekler veya yeterli miktarda süt salgısı olmayan anneler için kurtarıcı nitelikte sayılan Aptamil 1 Bebek Sütü 900 gr, yoğun vitamin içeriğine (A, B1, B2, B6, B12, C, D3, E ve K1 vitaminleri) sahip olan besleyici bir gıda takviyesidir. Aynı zamanda Prebiyotik Lif Karışımı, Nükleotid ve LCP ilavesi bulunan bebek sütü ile bebeğiniz bağışıklığını anne sütüne en yakın şekilde desteklemek mümkündür. Klinik araştırmalar sonucu üretilmiş ve beslenme uzmanları tarafından onaylanmış olan Aptamil Prebiyotik Lif Karışımı, bebeklerin bağışıklık sistemini doğal yollarla destekleyen; ayrıca içerdiği yoğun lifler ile sindirimi kolaylaştıran son derece sağlıklı bir karışımdır. İçerisinde bulunan nükleotidler ile de DNA ve RNA moleküllerini destekleyerek hücre yenilenmesi ve bağışıklık sisteminin güçlenmesi konusunda büyük destek sağlar. Bağışıklık sistemi beslenme ile doğal yollardan desteklenen bebeklerin, yetişkinlik döneminde karşılaşılan birçok hastalığa karşı kuvvetli bir direnç sahibi olduğu bilinir. Aptamil 1 Bebek Sütü, bebeğinizin bağışıklık sitemini, anne sütünün yeterli olmadığı durumlarda bile doğal yollarla destekleme şansı verir.  Siz de yoğun besleyici içeriğe sahip olan Aptamil 1 Bebek Sütü 900 gr ile ilk 6 ay boyunca bebeğinizin fiziksel ve zihinsel gelişimini en iyi şekilde destekleme imkanı bulabilirsiniz.  Aptamil 601 gram - 900 gram 900 gr 1 1 Adet Biberon Maması 0 - 6 Ay Diğer 24 Yok OYUNAK9203 Read the full article
0 notes
ergulkeskin-blog · 5 years
Text
Işıltılı Ciltlerin Sırrı Hydrafacial Nedir?
Son dönemlerde sağlıklı ve parlak bir cilde sahip olmak isteyenlerin zihninde sıklıkla hydrafacial nedir sorusu yankılanıyor. Çünkü yeni nesil cilt bakımlarından biri olan hydrafacial, hem etkileri hem de artan popülaritesi sayesinde giderek daha fazla merak konusu haline geliyor.
Cilt bakım konusunda uzman olan kişiler tarafından yapıldığında mucizevi sonuçlar ortaya koyan hydrafacial, cilt sağlığını korumak ve daha bakımlı bir cilde sahip olmak isteyenlerin en çok tercih ettiği işlemlerden biri olarak karşımıza çıkıyor. Peki gerçekten hydrafacial nedir?
Yılların deneyimi ve uzmanlığı ile beklentilerinizin tam karşılığını sunan Ergül Keskin Conture Make up Studio ekibi, bu içeriğimizde hydrafacial hakkında merak edilen tüm detayları sizin için açıklığa kavuşturuyor.
Cilde Doğallığını Geri Veren Hydrafacial Nedir?
Cildi yenilemeyi, aknelerden arındırmayı ve ışıltılı bir görünüm sağlamayı mümkün kılan hydrafacial, cildinizin tüm bakım ihtiyaçlarını karşılayan bir teknoloji olarak tanımlanabilir. Cilde hasar vermeden ölü hücreleri temizlemeye ve sağlığına yeniden kavuşturmaya yarayan hydrafacial uygulaması, cildin nem kapasitesini artırmaya da katkıda bulunuyor.
Hydrafacial yaptırdığınızda cildinizin eski esnekliğine kavuştuğuna dahi şahit olabilmeniz mümkün. Böylece daha genç bir görünüm elde edebilir; aşırı yağlanma, siyah nokta gibi rahatsızlık duyduğunuz cilt sorunlarınızdan da kurtulabilirsiniz. Diğer yandan gerekli vitamin ve mineral takviyelerini de içeren hydrafacial işlemleri ile cildinizin beslendiğini de hissedebilirsiniz.
Bu bilgiler ışığında, hydrafacial nedir sorusuna bu uygulamanın cildin iyileşmesi ve doğal canlılığına kavuşması için ihtiyaç duyduğunuz bakımları içeren bir tedavi yöntemi diyerek yanıt vermek hiç de yanlış olmayacaktır. Şimdi sıra, hydrafacial söz konusu olduğunda merak edilen diğer sorularda…
Hydrafacial Nasıl Uygulanır?
Hydrafacial, uygulanış biçimi ile diğer birçok güzellik uygulamasından kolaylıkla sıyrılıyor. Özel olarak geliştirilen vakumlu prop yardımıyla cildi derinlemesine temizlemeyi mümkün kılan hydrafacial uygulaması ağrısız ve acısız bir işlemdir. Kolaylıkla uygulanabilen hydrafacial’da cilt temizliğinin yanı sıra hücre metabolizmasının hızlandırılması ve cildin yenilenmesi de amaçlanır.
Hydrafacial yaptırmak için alanında uzman bir güzellik merkezine başvurduğunuzda, ilk olarak cilt tipinize uygun temizleyici solüsyonlar aracılığıyla gözeneklerin yumuşatılması sağlanır. Ardından vakum uygulaması ile gözenekler temizlenir ve yenilenmiş cilt dokusu ortaya çıkartılır. Daha sonra ise gözenekleri sıkılaştırmak, yenilenen cilt dokularının uzun süre sağlığını korumak ve cildin elastikiyetini artırmak üzere buz başlık ile uygulama, oksijen bakım, bipolar cilt ütüleme ve ultrasound lifting uygulanır. Tüm bu işlemler ise yaklaşık 60 dakika sürmektedir.
Uygulama adımlarından da anlaşılacağı üzere hydrafacial, cildinizi temizleyip ölü hücrelerden arındırma, nem ihtiyacını karşılama, yeni hücre oluşumunu destekleme gibi birçok cilt bakımını bir arada sunmaktadır. Üstelik hydrafacial sayesinde ince çizgilerde ve kırışıklıklarda azalma da sağlanabilmektedir.
Kırışıklıklarla mücadele etmeyi sağlayan Somon DNA mucizesi hakkında bilgi sahibi olmak için Zamanın Etkilerine Karşı Koymayı Sağlayan İksir Somon DNA Nedir? başlıklı içeriğimize göz atabilirsiniz.
Kimler Hydrafacial Yaptırabilir?
Hydrafacial nedir sorusunun yanıtını bulduğumuza göre artık bu uygulamanın sizin için de uygun olup olmadığını merak ediyor olmalısınız. Bu doğrultuda hydrafacial’ın herkes için gayet güvenilir bir uygulama olduğunu belirtmek hiç de yanlış olmayacaktır. Hatta tüm cilt tiplerinde ve her yaşta rahatlıkla başvurabileceğiniz hydrafacial işlemi sonrasında günlük hayatınıza kaldığınız yerden devam edebileceğinizi de belirtmeden geçmeyelim.
Cildinize sağlıklı bir ışıltı kazandırmak, yağlanma, siyah nokta ve akne sorunlarından kurtulmak, derinlemesine bakım uygulamak istiyorsanız, siz de hydrafacial yaptırabilirsiniz. Son derece konforlu bir işlem olan hydrafacial’ın herhangi bir yan etkisi veya zararı olmaması da kararsızlığınızın önüne geçmeye yardımcı olabilir.
Hydrafacial İşlemi Ne Zaman Yaptırılmalı?
Hydrafacial’ın bu kadar popüler hale gelmesinde hiç şüphesiz ki yılın her mevsiminde güvenle yapılabilen bir güzellik uygulaması olmasının etkisi büyük. Yani cildinizin tertemiz, bakımlı ve sağlıklı olmasını istediğiniz her zaman hydrafacial yaptırabilirsiniz. Özellikle cildin neme daha fazla ihtiyaç duyduğu mevsim geçişlerinde hydrafacial uygulamasına başvurmanız, cildinizi yeni mevsimin koşullarına hazırlamanıza yardımcı olabilir.
Uygulandığı ilk seanstan itibaren etkilerini gözle görebileceğiniz hydrafacial işleminden en iyi verimi alabilmek için 10 günlük aralıklarla 3 seans haline yaptırmanızı tavsiye ederiz. Daha sonra güzel ve sağlıklı cildinizin keyfini daha uzun sürmek için her ay düzenli olarak hydrafacial ile cilt bakım uygulamalarınızı yaptırmaya devam edebilirsiniz.
Evde yapabileceğiniz cilt bakım önerilerimiz için ise Cilt Türüne Göre Evde Cilt Bakımı Nasıl Yapılır? başlıklı içeriğimizi inceleyebilirsiniz.
0 notes