Kumluca'da Kaymakam Erdemir başarılı öğrencileri ödüllendirdi
https://pazaryerigundem.com/haber/177493/kumlucada-kaymakam-erdemir-basarili-ogrencileri-odullendirdi/
Kumluca'da Kaymakam Erdemir başarılı öğrencileri ödüllendirdi
Antalya Kumluca Kaymakamı Tekin Erdemir sportif alanlarda çeşitli dallarda başarı gösteren öğrencileri ödüllendirdi.
Mehmet ŞENTÜRK ANTALYA (İGFA) – Antalya’nın Kumluca ilçesi Kaymakamlık Toplantı salonunda düzenlenen törene İlçe Milli Eğitim Müdürü Yusuf Tekdemir, Okul Müdürleri ve Öğrenciler katıldı.
Ödül alan öğrencilerin derece alanları ve okullarına ait bilgiler
KUMLUCA SPOR LİSESİ
BOCCE : ERKEKLER TÜRKİYE 2. LİĞİ (Takım Olarak)
1. Adnan ŞEN
2. Mete KURUBAŞ
3. Hasan Semih YILMAZ
4. Bayram Mert ÇİFTÇİ
5. Mustafa Ecrin KARATAŞ
BOKS : FERDİ 60 KG TÜRKİYE 2. Sİ
1. Burak FİDAN
GÜREŞ : CW ENERJİ YAĞLI GÜREŞ LİĞİ BİRİNCİLERİ ( Liderleri)
1. Anıl EFE
2. Kemal Enes ÖNDER
Ve Kumluca Anadolu İmam Hatip Lisesi’nden Genç Hatipler Minberde Hutbe Okuma Yarışması İl ve Bölge Birincisi ile Türkiye 7. Si olan öğrenci Ömer Faruk Böcü ödüllendirildi.
BU Haber İGF HABER AJANSI tarafından servis edilmiştir.
0 notes
Kurbana Dair…
✍🏻 Kemalist İlkay
https://www.gundemarsivi.com/kurbana-dair/
İnsan ilk Tanrı’ya kıydı ve kıymaya devam etti. Tanrı’yı cinayetlere, tecavüzlere ve diğer tüm suçlara seyirci gösterildi. Yetmedi şeytan yaratıldı, tüm kötülüklerin sebebi oldu! Şeytan’a uymak deyimleri de hala günümüzde duyduklarımızdan! Yoksa, insan kendisine mi kıyandı?
*
Tanrı Adem’le aynı anda Lilith’i yarattı. İkisini kilden yoğurdu. Lilith eşit olduklarını savunduğundan Adem’le anlaşamadı, ayrıldı. Sonra Tanrı, Adem’in yalnızlığına üzüldü. Adem’in uyuduğu bir gecede Tanrı Adem’in kaburgasından Havva’yı yarattı. Kaburgadan olma Havva, Adem’den bir parça olduğundan ona itaat edecektir.
Bu hikayede erkeği ile eşitlik yaşamak isteyen Lilith, Dişi Şeytan sıfatıyla ilk cinayete maruz kalan mıdır yoksa, Havva’ya da kıyılan iki kurban olayını mı anlıyoruz?
*
İlk günah; güzelleştirme sanatıyla söylenen (aslında ilk cinsel ilişki olayı) yasak elma. (Tanrı bu hikayeye göre; insanların çoğalmasını istememiş.) Yasak elmayı uzatan şeytan kılığındaki yılanı da Lilith olarak mitolojide yorumlandığına tanık oluruz. (Sümerlerdeki kabartmalarda Lilith, erkeği baştan çıkaran şeytan olarak resmedilir.) Zamanla yasak elmanın mamulleri olur.
*
İlk kurban semavi dinlere göre, Ademoğlundan gelir. Büyük abi olan Kabil kardeşi Habil’i öldürür. Dünyada işlendiğine inanılan ilk günahtır; bir cinayet ve aynı zamanda kurban olayıdır. (Bu olayı iyice okuyup anlamak gerekiyor.)
*
Tarihte antik çağlarda farklı yerlerde, farklı zamanlarda uygulanan birçok farklı kurban ritüeli vardır. Sanki, Tanrıya ne çok verirsen o kadar alırsın düşüncesiyle ya da insanlar yaşadıkları vicdan azaplarından kurtulmak amacıyla bu yönteme yönelmişler.
Şimdiki gibi bilimin, tarihin ve bilginin ışığından çok uzaktaki bu toplumlarda, kabile büyücülerinin geliştirdiği dinsel kültürle (hurafelerle) toplum yönlendirilmekteydi. Yıldızları, doğa afetlerini açıklamaya çalışan bu hatipler; bazen bakire, bazen çocuk ve bazen de hayvan istiyordu. (Bu da bir dip not olsun.)
*
İbrahim tam 86 yaşındayken oğlu olursa onu Tanrıya kurban edecekti, 86 yaşında baba olan (iktidarlı mıydı değil miydi bilinmesiz) Yahudi bu bilinen hikayesiyle, önce peygamber oldu ve hala onun açtığı yolda; yüz milyonlarca insan kurban bayramlarında ellerinde satırlarla hayvan kovalamakta. (Zamanımızda 86 yaşında bir adam baba olsa, oğlunun annesine ya da DNA testine bakardık! Ya da derdik ki bir insan evladını öldürecekse neden istemiş!)
İbrahim bir koyun tüccarıydı ve muhtemelen yarattığı hikayesi ile tüm koyunlarına kurban adı altında satıp zengin olmuştu. İbrahim’le başlayan kurban ritüeli; artık insanların kurban edilmesi yerine, yalnız hayvanların kurban olmasına sebep oldu. (Her şerde bir hayır var ya, belki ondan!) Tabii ki insan vazgeçmedi insanı kurban etmekten, yani öldürmekten…
Günümüze gelirsek eğer, milattan önce 1512’de yazılan Tevrat’ın üzerinden; İncil yazıldı sonrasında Kuran yazıldıktan sonra da hadisler sürekli arttı. Uzay çağındayız ve bu çağa kimileri bilgi çağı diyor. Bu çağda hikayelere inanan milyonlara üzülüyorum.
Asırlardır aynı hikaye ile her kurban bayramının ilk günü İbrahim’ce geçiyor! (Müslüman olmayan Yahudi İbrahim’in izinde toplumun büyük çoğunluğu!)
O kadar iyi Müslüman bir toplumda yaşıyoruz ki artık kurban kesenlerin çoğu kutsal amacından uzak (dayanışma) ev ahalisinin et ihtiyacı için değerlendiriyor. Malum, et fiyatları çok arttı ve tarımın engellenmesiyle birlikte hayvancılık da etkilendi. Biz eti bile ithal ediyoruz. Kasaplara gidemez olduk, ki hayatta kalmak için çöpten beslenen nüfusa bakarsak…
Ülkemizde yoksul nüfusu arttıkça, zenginlerin de birkaç maaşı ve dudak uçuklatan meblağları aylık çektikçe; uçurumlar daha da büyüyor… Üstelik o çok zenginler her bayram bir koyun değil, birkaç büyük baş hayvan kesiyorlar! (Yoksullara ya da Tanrı’ya adanmış hayvan görmüyorum!) Zenginlerin çoğu ise, günümüzde yoksulun halinden anlamıyor. Gösterişe dönüşmüş etli şölenlere tanık olmaktan tiksindim.
Kurbanla bitmiyor üstelik iş, bir de bayramı var bu işin! İşsizliğin arttığı bugünlerde, yoksulluk seviyesinin arşa uzandığı ama Tanrı’nın müdahale etmediği milyonlarca yıldan bir zaman dilimindeyiz.
Kebap dumanının da kokusu yemeyene ayrı ıstırap iken, diğer yanda çocuklarına eti aylardır yediremeyen babalar bir de çocuklarına bayramlık alamazlar. (Küçük yaşlardan birçok çocuk bu sistemle de maalesef, ezilmeye başlar; hatta sistem boynunu her şeye hep büksün diye zoraki alıştırır da!)
Hayvan kesmeye durumu olan zenginlerin ilettiği etlerse ayrı tartışma konusu! Atılacak yağ, kemik ne varsa vermeye yoksuldan utanmaz! Övünmeye ya da ibadete uymuş gibi Tanrı’yı kandırırcasına, güncellenmiş dinde yoksullara da bakmayın et gitmiyor; birazı et görüyorsa o da dedim ya atıklar!
Artık ibadetler, kullar için yapılır oldu; yoksa hep mi böyleydi?
*
İhtiyacımız için et tüketmek zorundayız. Bu, maalesef doğanın tüketmek zorunda olduğumuz hayvanlara olan adaletsizliği. Fakat kurban bayramlarında, hayvanlar gündelik sürecimizdeki ihtiyaç kesimin çok üzerinde hayvanların kesimi yapılıyor. Üstelik, son yıllarda hastalıklı hayvanlar ithal ediliyor. Tarım ve hayvancılık bakanın ya da ülke siyasetinin hayvan üreticilerini desteklediği de yok. (Günümüzde zaten hiçbir yerde nizam yok!) Eskiden sürüsünü gezdiren çobanlara çok rastlar, kuzuları severdik; şimdilerde koyun gibi omurgalı insanların omurgasızca muktedir çoban peşinde şakşakçılığından da çobanların yüzü geç gülecek gibi görünüyor. Sürünün çokluğundan kurban gibi bakılır olduk!
*
Hayvanların yaşamlarına saygı duymuyoruz! Küçük baş hayvanları kümeslerde, fabrikalarda büyütüp; sonra yavrularına el koyup onlardan istifade ediyoruz. Biz sistemden besleniyoruz bu yüzden son cümlemde biz dedim; çünkü biz de duruma hayır demiyoruz.
Haftada bir, az miktarda (maddi gücü iyi olanlara yazıyorum) et kullansak; zaten hayatta kalır ve vitaminimizi alırız, fazla et tüketmek zaten atmosfere kadar zarar veriyor.
Hayvanların yaşamlarına saygımızı en azından arttırsak, günahlarımızı (öteki dünya için kurban kesenlere sesleniyorum) azaltıp kurban kesme ihtiyacını az mı duysak…
Yoksullar için hayrına kurban kesenlere saygılarımı iletiyorum, yalnız bayramlarda hatırlamayalım yoksul insanlara yardımı. Gün, az yiyip dayanışmak için ekmeği bölme günü. Bayramlarda mutlu ettikçe yeşerecek merhamet.
*
Kanlı bayram olmaz, olursa katliam olur!
Yerler ise, her sene kan görmezse üstüne hafifler; temiz olur, mutlu olur, mutlu eder temiz vicdanımızı.
Bu yıl varlıklı olup da hayvan kesmeyen ve bunu bilinçli bir şekilde karar vererek yapanın kalbindeki merhameti ona bayram yaşatmıştır.
Bağışlanmak, sahi bağışlanacak mıyız bunca kıyımdan? Hangi kıyılan can hakkını helal eder?
Ya semavi dinler hikayeyse veya can almak en korkunç günah ise; ağaç kesenden hayvan öldürene kimse cennetin kapısına el sürmeyi hayal etmesin. (Dilerim, birilerine cehennem vardır!)
*
“Merhamet; Türkçede “acımak, esirgemek, korumak, affetmek, bağışlamak, iyilik, ihsan” karşılıklarıyla bilinen kelime. Bunların dışındaki anlamı ise “kalp inceliği”.”
“Vicdanım rahat değil (…) ve utanç, acıma, tevekkül, hüzün, hüzün, kuşku, isyan karışımı bir şeyler hissediyorum.”
Herkes insan olmak zorunda ve herkes saygı duymak zorunda; sevdiklerinizle mutlu zamanlar diliyorum; ne de olsa bu bayramın tek güzelliği akrabalarla, dostlarla güzel zamanlar geçirmek için de hoş bir fırsat.
*
Yasak elmadan nereye gelmişim… ha hatırladım. Eziliyor insanlar Tanrıcıklar yüzünden!
*
Ezilmiş ve erken büyütülmüş çocuklar her gün aklımdasınız, şefkatle sevgiler gönderiyorum.
Ellerinden çocukları öpemeyen, hatta bayramda çocuklarını ziyaret için mezarlarına uğramak zorunda olan aileleri, hep aklımdasınız! Şehit askerlerimizin, öldürülen kızlarımızın ve katledilen aydınlarımızın aileleri hep aklımdasınız!
Ailemin, yoldaşlarımın, ülkemizin yarınları için emek veren tüm cesaretli aydınlarımız başta olmak üzere, herkese mutlu zamanlar diliyorum. En içten sevgi ve hürmetlerimi ileterek her şeyin en iyisini, en güzelini siz güzel insanlarımıza diliyorum.
Cumhuriyet giderse geriye Pakistan, Afganistan gibi ülkelerle aynı sistemde olmak var, aman deyim! Çocuklarımıza en güzel yaşamlar için yarınlara Cumhuriyete olan borcumuzu ödeyelim. Yoksa hepimiz koyun gibi baka baka kurban performansı göstermeye hazır görünüyoruz.
Cumhuriyetle Kalın. Mutlu Bayramlar.
Kemalist İlkay
Notlar:
1- Diğer ibadetlere bir not.
Kurban kesenlere bu yazımda bahsettim. Ramazan’da oruç tutmayanın inançsızlığına saygı yok, hasta diye oruç tutmayanın sağlık durumuna saygı yok. Toplum baskısı arttı ve şiddetsiz geçmeyen Ramazanlar, insanları çok geren bir dönem oldu.
Namaz kılanları düşünelim; camiler boşken otogarda sol şeritte namaz kılanları, otobüste ya da şurada burada….vs! Hepsi alanımızı daraltıp, Tanrı için namaz kılmak yerine, kul için gösteriş ve saygısızlık peşinde. Diyelim ki acil ambulansında bir hasta acilen hastaneye ulaşması gerekiyor. Sol şeritte adam insanların arasında gösteriş peşinde! Bekleyen hasta ölürse! Katil belli değil mi! Peki Tanrı neden o ambulansı ve sol şerittin yapılması için insanın aklına fikir vermiş demez mi bu inançlı, demiyor efendiler demiyor!
İmam ibadeti para karşılığında yaptığı ve memur işini kaybetmemek için mesai sürecinde namaz kılıp oruç tutması gibi. Ya da kötü insanların çevresine ahlak bekçisi kesilip, ibadetiyle insanlık satması… nice saçmalıkları her mecramda görüyorum, görüyorsunuz…
Ben ibadetin gizli olursa Tanrı tarafından kabul gördüğüne inandırılarak büyütüldüm, beni büyütenler çok haklıymış!
Bu kadar örnekle fikrimi ilettiğimi düşünüyorum.
2- Kurban bayramları için dostlarla birlikte işlediğimiz bilgi zinciri olan Tweet başlığını ileterek, kurban ritüelleri hakkında bilgi edinmek isterseniz okumanız dileğiyle.
https://twitter.com/KemalistIlkay/status/1160552623860326400?s=20
3- KURBAN KESMEK İBADET MİDİR? yazısında İslami araştırmalarla muhteşem analizler var, okumak isterseniz buradan ulaşabilirsiniz
4– KURBAN KESMEK, BİR KURAN HÜKMÜ DEĞİLDİR! yazısını da spekülatif anlatımla okumak isteyenlere öneriyorum, yazıyı okumak için buradan ulaşabilirsiniz.
5- Bayram, Şarkılar, Mutluluk yazısıyla nostalji yaşamak için bu güzel yazıyı buradan okuyabilirsiniz…
6- Yazımın başındaki konu anlatımları için takıldığınız yer olursa, mitololojiden araştırma yapınız, bilhassa Sümerlerin.
0 notes