Tumgik
#konut mu faiz mi
imarpanosu · 5 months
Link
Siz ne düşünüyorsunuz? #Konut mu, #faiz mi?.. #Detay #haber için tıklayın...
0 notes
Text
Tumblr media
Emlak Fiyatları Nereye Gidiyor?
Türk Lirası son dönemde maalesef rekorlar kırarak tarihinde olmadığı kadar çok ve hızlı değer kaybediyor. Dolar, EUR, altın fiyatları… aldı başını gitti! Fiyatı katlanmayan hiçbir şey kalmadığı gibi gayrimenkul fiyatları da katlandı ve hala yükselme trendinde. Gayrimenkule olan talep ise nispeten düşük arz denkleminde sürüyor. Fiyatlar yükselse de satışlar gerçekleşiyor (Ref: TÜİK 2021 yılı Ekim ayı konut satış istatistiklerini paylaştı. Buna göre, Türkiye genelinde konut satışları Ekim ayında bir önceki yılın aynı ayına göre yüzde 14,9 artarak 137 bin 401 oldu). Gayrimenkule olan talep ne zamana kadar devam eder? Gayrimenkul stoku ne durumda, arzı ne alemde ve talep ile dengede mi? Gayrimenkul fiyatları ne zaman ve nasıl düşer? İmkânı olan ya da imkân yaratanlar için emlak alım zamanı mı? Mülkü olan için satmanın vakti geldi de geçiyor mu gibi birçok soru ile muhatabız.
Gayrimenkul arzı artmadıkça, faiz oranları düşük tutuldukça, döviz yatırımına yaptırım korkusu oldukça, yastık altına saklamak çalınma riskini taşıdıkça...gayrimenkule olan talep sürecektir çünkü gayrimenkul talebi sığınılacak en güvenli liman olarak görülecektir. Gayrimenkul fiyatları ise enflasyonist ortamda artan inşaat maliyetlerine de bağlı olarak yükselmeye devam edecektir. İnşaat firmaları sattığını yerine koyamadığı sürece inşaat yapmak veya mevcuttan ucuza satmak istemeyeceklerdir. Önümüzdeki 1 yıla kadarki sürecin gidişatını belki bu şekilde öngörebiliriz. Sonraki dönemde ise yüksek enflasyona rağmen büyüme ve istihdam verileri artarsa, düşük faizle kredi kullanım imkanları sağlanabilirse yüksek kura rağmen gayrimenkule olan talebinde, fiyatların da seviyelerini koruyacağını düşünülebiliriz. Ne kadar kapsamlı bir değerlendirme yapılsa da dış dünya faktörünü, pandemiyi ve seçim atmosferini hesaba katmadan paylaşılan yorumların eksik kalacağı kesindir.
Gayrimenkul piyasasının alıcı ve satıcı olmak üzere başlıca 2 dönemi vardır. İçerisinden geçilen dönem satıcı piyasasıdır yani piyasada satıcıların daha etkili olduğu ve ekonomik kriz yaşanan farklı bir dönemdir. Alıcı piyasasında alıcılar, satıcı piyasasında satıcılar fiyat belirlemede daha güçlüdür. Bu şartlar altında ne yapılması gerektiği doğru olur merkezli sorulara cevap aranıyor. Risklerin hesaplanamadığı, belirsizliğin hüküm sürdüğü bir ülke ortamında herkesin finansal durumuna, ihtiyacına ve beklentisine göre şahsi kararını vermesi gerekiyor. Almak ya da satmak kimi için avantajlı olurken kimi için dezavantajlı olabiliyor. Bazen yaklaşmakta olan boşanma gibi özel durumların (giderek toplumsal bir hal alıyor!) dahi tüm planları alt üst ettiği bir karar hakkında kesin ve genel bir tavsiye vermek mümkün değil. Dolayısıyla her yatırım aracı her yatırımcıya uygunda değildir. Sosyal medya mecralarında paylaştığımız bu tip yorumlarımız yatırımcılar için bir tavsiye kararı niteliği taşımamaktadır.
Alp Tekin | Amiral Gayrimenkul
#al #sat #kirala #gayrimenkul #yatırım #konut #daire #dükkan #ofis #plaza #bina #arsa #arazi #depo #villa #yalı #ticari #satış #realestates #istanbul #türkiye
0 notes
kredibasvuru · 5 years
Text
Borç Transfer Kredisi
Kredi Başvurusu Kredi Başvurusu 2019
Borç kapatma kredisi başvurusu bankaların şubeleri ve web siteleri aracılığıyla ve yukarıdaki formu doldurarak yapılabilir. Formumuz aracılığıyla gönderilen başvurular derhal bankaya iletilir ve en geç bir iş günü içerisinde değerlendirilir ve iade edilir.
Borç Transfer Kredisi
En İyi Faiz Oranı Kredisi Faiz Oranı 2019
24.3.2019 tarihi itibariyle en uygun kredinin vadesi 4 yıl vadeli olup% 1.65'dir. Borçlanma kredisi, minimum 10.000 TL, 36 aylık faiz oranı ile kullanılıyorsa, aylık taksit 391 TL, toplam geri ödeme 14.079 TL olacaktır. Diğer taraftan, bu hesaplamaları mevcut faiz oranları üzerinden yapmak istiyorsanız, kredi hesaplama sayfamızdaki aracı kullanın. Borç Kredi Kredisi Hesaplama 2019
Borç izni, mevcut kredi ve kredi kartı borcu tutarları üzerinden hesaplanır. Banka'nın kendi verilerine ek olarak, kredi kartı başvurusunda bulunan kişiye kredi kartı ve kredi kartı borçlusu verilmelidir. Mevcut borç tutarınıza ulaştıktan sonra borç alanın kredisi, kredinin kullanılacağı kişiye göre vade belirleyerek hesaplanır, böylece aylık gelir% 50'nin yarısını geçemez. Ayrıca, bu hesaplamayı mevcut faiz oranları üzerinden yapmak istiyorsanız, kredi sayfamızdaki aracı kullanın.
Tumblr media
Borç Kredisi Nedir?
Borç kapatma kredisi, finansman ürünlerini kullanan tüketicilerin borç altında kullandıkları ürünlerden doğan borçlarını ödemelerini ve eşit taksitlerle geri ödemelerini sağlayan bir tür tüketici kredisidir. Bu kredinin genel kullanımı borç transferi ve borçtur. #borçtransfer
Kredi Borçlarını Birleştirmenin Avantajları
• Tüm borç borçları, tek bir borç olarak birleştirilir, böylece ödeme daha kolay ve izlenebilir hale gelir, • 36 ay sonra taksit ödemeleri aylık olarak azaltılabilir. • Gecikmeli taksitlerin düzenlenmesi nedeniyle yüksek faiz oranları ödenmez. • Kredi takip süreci yok, icra ve avukat masrafı yok, • Ödeme yapıldığında kredi notu artar,
Diğer taraftan ipoteğe ipotek olarak verilmişse, borç konsolidasyon kredisini uzman tarafından belirlenen değerin% 80'ine kadar kullanmak mümkündür. Daha fazla bilgi için ipotek sayfamızı ziyaret edin. Kredi Kredisi şartları nelerdir?
Yasal veya idari izleme yok,
Gelirleri resmi belgelerle beyan edebilmek,
Kredi talebinin 36 ayı geçmemesi (konut kredisi hariç),
Talep edilen taksitler aylık gelirin yarısını geçmez,
İpoteğin bankaya yazılı olarak verilmesi durumunda,
Mevcut borç borç tutarlarını gösteren belgeleri sağlamak,
Bankaların kredi koşulları hakkında daha fazla bilgi edinmek istiyorsanız, lütfen Şartlar ve Koşullarımızı inceleyin.
Kredi Kartı Borç Kapatma Kredisi
Kredi Notu Kredi Transfer Kredisinde Önemli midir?
Kredi değerlendirme, kredi değerlendirme sonuçlarını etkileyen en önemli kriterlerden biridir. Ancak, genel olarak, borçlarını düzenli olarak ödeyemeyen veya kapatamayanlar için kredi transferi kredileri tercih edilir. Bu durumda borç ödemeleri gecikmiş olsa bile, borç transfer kredilerinde sorun olmasa dahi gecikme yaşanmaktadır. Ancak, kredi derecelendirme değerlendirmesinde, bankalar kredi transferi kredileri açısından daha esnek olabilirler. Ön karar vermek yerine, bankalarla müzakere etmenin daha doğru bir yoludur. Ayrıca, mevcut kredi notunuzu bilmiyorsanız, lütfen doğrudan kredi notu öğrenme sayfamızdan alın. #borçtransfer
Cari Kredi Kapanış Tutarı Nasıl Hesaplanır?
Kredinin cari kapanış miktarı kalan anapara üzerinden hesaplanır. Başka bir deyişle, ödenmemiş faiz bu hesaplamaya dahil edilmemiştir. Ek olarak, ödeme planı aylık olarak oluşturulmasına rağmen, faiz günlük olarak gerçekleştirildiği için mevcut kredi kapanış miktarı günlük olarak değişir. Ayrıca, ipotek kredilerinin erken kapatılması nedeniyle erken ödeme cezası da uygulanmaktadır. Ayrıca, kredinizin şu anki kapanış miktarını bilmek istiyorsanız, kredi kapatma aracımızı kullanın. Erken Para Cezaları Nasıl Hesaplanır?
Erken ödeme cezası sadece ilgili mevzuata uygun olarak konut kredisinden alınır. Başka bir deyişle, taşıt kredisinin erken ödenmesi için herhangi bir ceza yoktur. Erken ödeme cezası 36 aydan kısa olan krediler için% 1 ve 36 ayın üzerindekiler için% 2'dir. Konut kredisinde kredi transferi durumunda, ilgili bankadaki tüm borçlar kapatıldığı için erken ödeme cezası, kredinin tamamı üzerinden hesaplanır. Daha fazla bilgi edinmek ve hesaplamalar yapmak için Erken Ödeme Cezası Hesaplama sayfamızı ziyaret edin. Kredi Geçici Ödeme Nasıl Hesaplanır?
Kredi ara ödemelerinin hesaplanması kalan anapara borcu üzerinden yapılır. Örneğin, kredinin kalan anapara ödemesi 30 bin TL ise ve 10 bin TL tutarında geçici ödeme yapılmışsa, banka tarafındaki yeni ödeme planı 20 bin TL vade sonunda yeniden hesaplanır. Ek olarak, banka ara ödemede kalan sürenin değişip değişmediğini onaylamalıdır. Bununla ilgili daha ayrıntılı bilgi almak ve ara ödeme hesaplamasını yapmak için orta ödeme hesaplama aracımızı kullanın.
#borçtransfer
Daha Önce Hangi Kredi Borcunu Ödemeliyim?
Mevcut kredi borçları kapatılamıyorsa, kapatılacak borçlarda öncelikli sırada bulunmak, uzun vadede daha az faiz ödemek ve avukat ve icra masraflarından kaçınmak önemlidir. Öncelik sırası aşağıdaki gibi yapılabilir:
1- İki taksitte ödenmeyen kredi ve kredi kartı borçlarının kapatılması birinci öncelik olmalıdır. Aksi takdirde, banka icra takibini başlatabilir ve faiz dışı ek masraflar ödenebilir.
2- Kredili mevduat hesabı (PFM), başka bir deyişle, nakit olarak ve fazla olarak ödenmelidir. Bunun nedeni, KMH hesaplarına uygulanan faiz oranlarının ortalama kredi oranlarından daha yüksek olması ve genel faiz oranının ayın ilk haftasında hemen başlamasıdır.
3- Gecikmeli kredi kartı ödemeleri yapılmalıdır. Kredi kartı üzerindeki faiz oranı genel piyasa faiz oranlarında uygulanır ve ödemeler 2 ay süreyle kapatılabilir.
4 - Her şeyden önce ipotek, taşıt ve tüketici kredileri ödenmelidir. Mortgage kredilerinin ödeme sırasında önceliklendirilmesi, yürütme prosedürlerinin derhal başlatılmaması için önemlidir.
Öte yandan, aynı bankada birden fazla kredi ürünü varsa, diğer kredi ürünlerinden herhangi birini banka tarafından erteleyerek bir işlem başlatma olasılığı vardır. Ayrıca, kredi yasal işlemleri hakkında daha ayrıntılı bilgi için Kredi Borcu Yasal Takip Süreci'ne bakın. Banka dışındaki borçlar Borç Kredisi Kredisine dahil edilebilir mi?
Borç kapatma kredisi bankalar dışındaki borçlara dahil değildir. Diğer taraftan, borçlunun geliri bankanın değerlendirmesine göre yeterliyse, kredi, kredi kapanış kredisine ek olarak banka tarafından da kullanılabilir. Borç Bankalarına Borç Transfer Kredisi Gönderiliyor mu?
Borç takas kredilerinin temel mantığı, kredi kartlarını ve kredi kartı borçlarını tek bir yerde toplamaktır. Bu nedenle, borç swap kredilerinin asıl amacı, krediyi kullanacak kişiye finansman sağlamak değildir. Bu çerçevede, bankalar bireylerin doğrudan bankalara finansman sağlamasını engellemek için kullanılan kredileri ve kredi kartı borçlarını aktarmaktadır. Borç Kredisinde Gerekli Belgeler
Özel Sektör Çalışan Kamu Görevlisi Emekli Vergisi
Maaş Bordro Maaş Bordro Cari Vergi Tablosu
SGK dökümü İkamet belgesi İkamet belgesi İmza sirküleri
Gelir Belgesi
İş imzasının imzası Borçları gösteren belge Borçları gösteren belge Bilanço ve gelir tablosu
Ek gelir sertifikası
Borç gösteren belge Borç gösteren belge
Bankanın çalışma durumuna bağlı olarak, tabloda belirtilen bazı belgeler istenmeyebilir. Ayrıca, sertifikalı olmayan kredilerin bir listesine ulaşmak için Gelir Dışı Kredimizi gözden geçirin.
En Uygun İhtiyaç Kredisi Veren Banka
Kredi Kredisi Kredi Kredisi Kredisi midir?
Konut alımlarını desteklemek için konut kredileri, BITT'den alınan kredilerden ve kredilerden muaftır ve vergiler 360 aya kadar verilebilir.
0 notes
emlakhaberi · 5 years
Text
Gayrimenkul Sektöründeki Durgunluk Emlak Ofislerini de Vurdu
Tumblr media
Gayrimenkul sektöründeki olumsuz hava sektöre öncülük eden danışmanlık ve aracılık piyasasını negatif etkiledi. Ülke ekonomi durumuna paralel olarak yüksek seyreden konut kredileri faizleri, gayrimenkul sektöründe birinci el satışları etkilediği kadar, gayrimenkul satışına aracılık eden danışmanlık firmalarını büyük ölçüde etkilemektedir. İnşaat firmaları, bazı bankalarla anlaşma yaparak alıcılara 0,98 Faiz oranıyla Ev sahibi yapma imkânı sunarken ayrıca bazı inşaat firmaları kendi bünyelerinde taksit seçenekleriyle bu zorlu süreç için alternatifler geliştirebilirken, satışlarının büyük çoğunluğu konut kredisine bağlı olarak satış yapan danışmanlık ofislerine ise çözülmeler yaşandı.
Kepenk İndiren Ofisler Var
Uzun süredir devam eden negatif durum, Emlak ofislerinin kepenk indirmesine sebep oluyor. Bu sırada en fazla uluslararası danışmanlık markalarının franchise ofislerinde kapanmalar veya marka bünyesinden çıkışların yaşandığını gözlemlediğimi belirtmek isterim. Mevcut ofis giderlerin yanı sıra markaya ödenen aidatların yüksek olması bu ofislerinde zorladığını, irtibat kurduğum ve şahsen tanıdığım ofis sahiplerinden duyuyorum. İş yapılamamasının kaybı, mevcut ofis maliyetleri ve marka aidatlarına uzun süre göğüs geren danışmalık ofisleri ya sektörden çıkış yapıyor ya da marka bünyesinden çıkarak bireysel kendi ismiyle çalışmaya yöneliyor.
Sektör Yeni Girişlere Elverişli mi?
Zorlu bir dönemden geçen gayrimenkul danışmanlık şirketleri bu piyasasında danışman arayışları devam ediyor. Gel gör ki, sektörün çalışma ve kazanç modeli, maaşlı çalışma kültürünü sindirmiş kişiler için pek elverişli olmamakta ve sektörde sadece sirkülasyon yaratmaktadır. Özellikle, satışların durgun seyrettiği bu dönemde, gayrimenkul danışmanlığına giriş yapmayı düşünen kişiler sektörün çalışma dinamiğini iyi öğrenmesi gerekiyor. Eğer sadece komisyon hesaplarıyla bu sektöre yöneliyorsanız, 3 ayda yine eski iş rutininize dönmeye hazır olabilirsiniz. Arada geçen zaman ve harcadığınız parayı da eksi bakiye olarak bütçenize not edebilirsiniz.
Yabancılar için satış imkanları olmayan şirketler.
Son dönemlerde özellikle vatandaşlık alma oranının düşmesinden bu yana yabancı taleplerinin artması yabancı satışı yapan ajanlarla iletişim kuramayan danışmanlık şirketleri işlerin çok kötü durumda olduklarını belirtmektedir.
Dijital İlan Sitelerinin faydası oluyor mu?
Son dönemlerdeki durgunluk kimi danışmanlık şirketine ofis kirası kimine göre çok yüksek ödenen doping ücretleri bunlardan da ümidi kesen danışmanlık şirketleri giderlerini azalmak için üye oldukları ilan sitelerinden ayrılma kararları almışlardır. Haber: Kadir Özel Emlakhaberi.com Genel Yayın Yönetmeni Read the full article
0 notes
acid-creature · 5 years
Text
Ev Almak Mı Araba Almak Mı Mantıklı ?
Yatırım yapmak isteyen bireyler günümüzde birçok alternatif ile karşılaşmaktadır. Aslında doğru zamanda doğru yatırım aracına sermaye aktarmanın her zaman mantıklı olacağı unutulmamalıdır. Bununla birlikte ev almak mı araba almak mı sorusuna da yanıtlar arandığı için sizlere bu konudaki en detaylı bilgileri aktarmaya devam ediyoruz.
Önce Ev mi Almalı Araba mı?
Belirli bir miktarda sermayesi olanlar ev ya da araba arasında tercih yapmak isteyebilir. Emlak sektörü aslında geçmiş dönemlerde en güvenilir limanlardan biri olarak ciddi yatırımlar almıştır. Artık popülerliğini kaybettiği için yatırımcılar ekonomik durumlardan dolayı emlak piyasasına olan güvenini kaybetmiştir. Yatırım odaklı ev almak isteyenler de genelde düşük faizli konut kredilerinden yararlanarak konut sahibi olurken, satın aldıkları evi kiraya vermeyi düşünmektedir. Fakat konut fiyatlarının yüksek olmasından dolayı ev almak mı araba almak mı sorusuna verilecek yanıtlar şu sıralar konut alınmaması gerektiği yönündedir.
Yine de iki yatırımdan birini mutlaka tercih edecek olan bireylerin önce piyasa araştırması yapması ve daha sonra yatırımını gerçekleştirmesi gerekir.
Ayrıca cebinizde nakit olarak bulunan para miktarı da bu noktada çok önemlidir. Örneğin;
100.000 TL nakit paranız bulunduğunu düşünelim.
Yatırım amaçlı 200.000 TL’lik ev almanız için 100.000 TL daha kredi çekmeniz gerekmekte. 100.000 TL’lik kredi çekmeniz durumunda geri ödeyeceğiniz miktar 60 ay vade için 133.103 TL. Vakıfbank için ödeme planı aşağıdaki gibi:
Vakıfbank Konut Kredisi
Diğer yandan 150.000 TL’lik bir araç almayı düşündüğünüzü varsayalım. Bu durumda 50.000 TL’lik taşıt kredisi çekmeniz gerekmekte. 60 ay vade için geri ödemeniz gereken miktar 74.280 TL. Vakıfbank için ödeme planı aşağıdaki gibi:
Kredi TutarıVadeFaiz Oranı (Aylık)Taksit Tutarı 50.00060 Ay% 1.171.238,55 TL
Elinizdeki nakit miktarına göre yukarıdakine benzer bir hesaplama yaparak karar verebilirsiniz.
Araba Almak Mantıklı mı?
Toplumumuzda araç sahibi olmak artık bir sosyal statüyü temsil etmektedir. Ancak araba almak mantıklı mı araştırması yapanlar da yine piyasadaki pahalılık ile karşılaşmaktadır. Birikimlerini araç alıp satarak değerlendiren veya araç satın alarak kiralamaya veren yatırımcılar uzun vadede güzel kazanç elde edebilir. Ayrıca araba almak beraberinde muayene, trafik sigortası kasko, periyodik bakımlar, yakıt, otopark ve MTV gibi harcamaları beraberinde getirmektedir. Haliyle günümüzdeki yatırımcılar bu konuda da henüz net bir karar alma aşamasında değildir.
Aracı aldıktan sonra masrafları devam etmektedir. Benzinli bir otomobilin 1 yıllık masrafları yaklaşık aşağıdaki gibidir:
MasrafTutar (TL) MTV (1.2 , 4-6 yaş araç, 2020 Zamlı MTV Fiyatı)884 KASKO1500 Trafik Sigortası800 Yakıt (Benzin, 6,5 lt/100 Km , Yılda 10.000 Km)4459 Bakım800 Muayene279 Otopark, Temizlik360 TOPLAM9082
  İlgili Yazı
2019 Yatırım Önerileri: Paramı Nasıl Değerlendirmeliyim?
Araç almak için kredi çektiğinizi de düşünerek aylık kredi ödemenize ilave olarak yukarıdaki masrafları da ilave etmeyi unutmayın.
Ev Almak Mantıklı mı?
Konut sahibi olmak her anlamda mantıklıdır. Yatırım yapan bireyin kullanmasa bile kiraya vererek aylık kazanç elde edebileceği konutlar, piyasadaki koşullar gereği şekillenebilir. Yani ev alma kararı veren bir kişinin konut fiyatlarını incelemesi ve satın aldıktan sonra ne şekilde değerlendireceğini bilmesi gerekir. Bu yüzden ev almak mantıklı mı sorusuna verilecek en doğru yanıt, günümüz piyasa koşullarına göre şekillenmektedir.
İlave olarak yatırım için mi yoksa oturmak için ev alacaksınız? Bu sorunun yanıtı da kararınızı etkileyecektir. Şu sıralar konut fiyatlarında bir miktar gerileme yaşanmaktadır ve bu nedenle eğer oturmak için ev alacaksanız doğru bir zaman olabilir. Ancak yatırım için ev alacaksanız ev fiyatları kısa sürede ciddi bir yükseliş yaşayacağını söylemek zor.
Araba Satıp Ev Almak
Araba satın almaya göre daha garantili ve kesin kazançlı bir çözüm olan ev sahibi olmanın kendine özgü masrafları bulunmaktadır. Kredi ile ev satın alırken ekspertiz değeri, tapu harcı ve faiz oranı gibi ekstra maliyetlerle karşılaşılır. Araç alırken de birçok masrafın sizi beklediği unutulmamalıdır.
Aracınızı sattıktan sonra ev almak için kredi çekmeniz gerekecek mi yoksa araç tutarınız ev fiyatını tamamen karşılıyor mu? Bu sorunun cevabı eğer araç tutarı ev fiyatını tamamen karşılıyor ise aracınızı satıp ev alabilirsiniz. Daha sonra araç ihtiyacınız tekrar olacak ise daha düşük fiyatlı bir araç alabilirsiniz. Alacağınız araç için kredi çekecek iseniz aldığınız evi kiraya vererek aylık kredi ödemesinin bir kısmını bu kira bedeli ile yapabilirsiniz.
Sonuç olarak ev almak mı araba almak mı sorusuna verilecek yanıt kişisel olmalıdır. Ayrıca ülke ekonomisi değerlendirildikten sonra karar verilerek gerekli aksiyonlar alınabilir.
Bu Yazı Ev Almak Mı Araba Almak Mı Mantıklı ? İlk Olarak Şu Sitede Yayınlanmıştır: Tecrübe Konuşuyor. Yazının Kaynağı Bu Sitedir.
from WordPress https://www.tecrubekonusuyor.net/ev-almak-araba-almak/
0 notes
haberoldu-blog · 5 years
Text
Erdoğan duyurdu: Buradan müjdeyi veriyorum...
https://haberoldu.com/gundem/erdogan-duyurdu-buradan-mujdeyi-veriyorum-46053.html
Erdoğan duyurdu: Buradan müjdeyi veriyorum...
Başkan Erdoğan’ın açıklamalarından satır başları şu şekilde; 
Sevgili İzmirliler, İzmir teşkilatımızda görev yapan değerli dava arkadaşlarım, sizleri en kalbi duygularımla selamlıyorum.
Bugün ikinci şehadet yıl dönümüne eriştiğimiz kahraman polis memurumuz Fethi Sekin’i rahmetle ve mietle anıyorum. Fethi Sekin kardeşimiz bu mücadelesi ile tüm dünyaya tarihi bir mesaj vermiştir. Fethi Sekin’e, onunla birlikte mücadele eden tüm şehitlerimize, 15 Temmuz şehitlerimize, Afrin’de Cerablus’ta şehit olanlara Allah’tan rahmet diliyorum.
Bugün buraya mahalli seçimlerdeki adaylarımızı İzmir’e ve Türkiye’ye tanıtmak üzere geldik. İzmir Büyükşehir Belediye başkan adayımızla birlikte ilçe belediye başkan adaylarımızı tanıtacağız. 
İzmir’i sadece Türkiye’nin değil tüm gönül coğrafyamızın kalbi olarak görüyoruz. İzmir’de yanan meşale bütün bu coğrafyayı aydınlatan meşaledir. Anadolu’nun işgale başlandığı yerde, Anadolu’nun istiklale kavuştuğu yer İzmir’dir. İzmir’in dağlarında çiçekler açar diyoruz ya o çiçekler bizim İstiklal aşkımızın çiçekleridir, dirliğimizin çiçekleridir. 
Bize göre İzmir’in sınırları Viyana’dan başlar, Doğu Türkistan’dan, Karadeniz’in kuzeyinden başlar. 9 asırdır Türk şehri olan İzmir’in sevinci hepimizin sevinci olduğu gibi acısı da hepimizin ortak acısıdır. 
”MÜJDEYİ VERİYORUM…”
Bu şehir bizim hep gündüz hayalimizde, gece düşümüzde olmuştur. İzmir, aslan yatağına sokulan tilkilere karşı mücadeleye hazır mıyız? Rabbim hepinizden razı olsun. İzmir’de sadece vatanımızın bağımsızlığının değil, ekonomik bağımsızlığının temelini de attık. İzmir İktisat Kongresi’yle başlayan kalkınma hamlemiz daha sonra maalesef sekteye uğradı. Kur faiz enflasyon üçgeninde maruz kaldığımız saldırıya rağmen, 2018’in ilk çeyreğinde yüzde 4.5 büyükdük. Dün 2018 ihracat rakamları açıklandı. İhracatta cumhuriyet tarihinin en yüksek ihracat rakamına ulaştık. Hedefimiz 170’i yakalamaktı, kılpayı geride kaldık. Telafi edip, daha da ileri gideceğiz inşallah. İstihdamda 2018 yılının ilk 10 ayında 1 milyon kişinin üzerinde artış yaşandı.
Son 16 yıldı İzmir’e 67 katrilyon yatırım yaptık. İzmir’e yapılan yatırım bu. İzmir’i hiçbir zaman ihmal etmedik. Bu yatırımların yapılması gerekirdi, bu yatırımları yaptık. Eğitimde 9 bin adet yeni derslik yaptık. 3 yeni devlet üniversitesi kazandırdık. Önümzüdeki 3 yıl içerisinde 14 bin kapasiteli 6 yeni yurt daha İzmir’e kazandırıyoruz. Sporda, 15’er bin kapasiteli Göztepe ve Alsancak Stadyumlarının yapımı devam ediyor. İzmir’de 18 bin kapasiteli konut projesini hayata geçirdik. Laf yok icraat yok. İzmir Bayraklı Şehir Hastanesi yapılıyor. 2060 yatak kapasiteli olan bir dev şehir hastanesine de İzmirimiz kavuşuyor. Yaparsa AK Parti yapar. Fakat iktidar, yerel yönetim iktidarıyla bütünleştiği zaman İzmir bir başka güzel olacak.
İzmir’in çöpleri modern depolamayla mı depolanıyor, vahşi depolamayla mı? İzmir bu asırda vahşi depolama yapıyor. İzmir’e bu yakışıyor mu? CHP demek çöp demektir, CHP demek hava kirliliği demektir, CHP demek yolsuzluk, rüşvet, yokluk demektir. Müjdeyi veriyorum inşallah Nihat Zeybekci kardeşimin buraya belediye başkanı olmasıyla birlikte bu vahşi depolamalar yerini modern depolamaya terk edecektir. Bununla ne olacak? Enerji üretimi, kompost gübre olacak. Bu vahşi depolamanın olduğu yerler kalkacak, buralarda millet bahçeleri olacak. Çevreci biziz biz. Bunlar çevrecilikten anlamaz. Biz bunun icraatini yaptık.
İzmir’in bölünmüş yol uzunluğu 827 kilometreye biz çıkardık biz. AK Parti ve Binali Bey’in burada çok büyük emeği var. İstanbul-İzmir arasını 8 saatten 3.5 saate indirecek otoyolun tamamı bugün bitiyor. AK Parti yapıyor. Maliyeti ne biliyor musunuz? Maliyeti 2 katrilyon lira olan Menemen Aliağa Çandarlı otoryolunun yapımı devam ediyor. Onu inşallah bu yıl tamamlıyoruz. İzmir-Manisa yolu üzerindeki Sabuncubeli tüneli ne canlar aldı, ne sıkıntılar yaşattı. Şimdi o tüneli hallettik mi, hallettik. Nereden nereye? Bunların dışında şu an toplamda maliyeti 2 katrilyon 140 trilyon lira olan 21 yol projemiz bulunuyor. İzmir-Ankara arasını 3.5 saate düşürecek tren hattının inşası sürüyor. 
*******
Binali Yıldırım’ın açıklamalarından satır başları şu şekilde:
İzmir’de başlattığımız yürüyüşü 31 Mart’ta Nihat Zeybekçi ve 30 ilçe başkanımızla beraberle tamamlamaya var mısınız?
Bizim yol arkadaşlarımız hiçbir şeyi yarım bırakmazlar…
İzmir’de ekilen tohumlar meyveye dönecek ve 1 Nisan’sa İzmir’de AK Parti hizmet belediyeciliği ile buluşacak diyorum.
Sayın Cumhurbaşkanımız tarafından ilan edilecek adaylarımızın her biri seçimleri kazanacak çok değerli arkadaşlarımız.
Belediyecilik konusunda İstanbul’da çığır açan lider olarak zatıalinizin vizyonu bizler için rehber olacaktır.
Aday arkadaşlarımızın tamamı sahada yapacakları başarılı çalışmalarla İzmirli hemşerilerimizin hem gözüne hem de gönlüne gireceklerdir.
31 Mart’ta zafere ulaşacağınızı yürekten inanıyorum.  Önce ülkem ve milletim diyen MHP’li kardeşlerimle birlikte alacağımız neticenin İzmir’e hayırlı uğurlu olmasını diliyorum. Cumhur ittifakı ülkemiz İstanbul, Ankara, İzmir gibi şehirlerimizde demokrasinin daha da güçlenip millet iradesinin üstünde başka bir irade olmadığını yine ortaya koyacaktır.
İzmir hizmetlerin en güzeline layıktır
2011’de bu şehirde vekil seçildim, 2014’te belediye başkanlığı için yarıştım, 2015’te tekrar vekil oldum
İzmir bizi Alaçatı Ekrem Pakdemirli havaalanından, İZBAN’dan, Konak tünelinden, Sabuncubeli tünelinden, bölünmüş yollardan, Torbalı – Ödemiş Devlet hastanesinden, sizi liderliğinizde İzmir’e çağ atlatan hizmetlerden, projelerden bilir. İzmir bizi samimiyetimizden bilir.
Şimdi vakit İzmir’de Nihat bey ve arkadaşlarının vaktidir. Bıraktığımız hizmetleri vekillerimizle, belediye başkanlarımızla daha da ileriye taşıyacaklardır
İzmir’e yakışan 34 İstanbul, 35 İzmir’dir. 31 Mart’ta bunu gerçekleştirmeye var mısınız? 
BİNALİ YILDIRIM’IN DUYGU DOLU ANLARI
İzmir Büyükşehir Belediye Başkan adayı Nihat Zeybekci’nin açıklamalarının ardından İstanbul Büyükşehir Belediye Başkan adayı ve TBMM Başkanı Binali Yıldırım için hazırlanan film izletildi. Film izlediği sırada Yıldırım’ın zaman zaman gözyaşlarını tutamadığı görüldü. 
Nihat Zeybekçi’nin açıklamalarından satırbaşları:
    Allah’ın izniyle zatıalinizin talimat ve destekleriyle İzmir’imiz bu yarışta hakkettiği yere ulaşacaktır. 31 Mart İzmir için tarihi bir gün olacaktır.
İzmir’imiz bahaneler ve mazeretler nedeniyle bu gelişimi büyük oranda ıskalamıştır.
    Bugün itibariyle İzmir’imizde mazeretler dönemi bitecektir.
Ve İzmir’imizde sloganımız ‘mazeret yok, yola devam’ diyoruz.
31 Mart akşamına kadar İzmir’de gönülleri fethedeceğiz. Ayrıştıran değil birleştiren olacağız. İnsanın rızasının alınmadığı işten hayır gelmez. Gönül kırmayacağız.
Bugüne kadar gönül kırmadık, söz verip de yerine getirmediğimiz hiçbir sözümüz yoktur
Asla yalan söylemeyeceğiz. Söz verdik mi canımız pahasına tutacağız. Emanete hıyanet etmeyeceğiz, ettirmeyeceğiz. 
1,5 aydır şehrin kanaat önderleriyle, üniversite hocalarıyla, gençlerimizle bir araya gelip eksikleri tespit ettik. Yüzlerce ekip arkadaşımızla yoğun bir çalışma içine girdik. Ocak ortasını takip eden günlerde projelerimizi açıklayacağız…
5 yıl içinde İzmir’imiz muasır medeniyet yolculuğunda yerini alacaktır, hakkettiğini alacaktır…
İzmir’i Anadolu’ya küstürdüler… Kimse beceriksizliklerini ideolojik kılıflarla İzmir’in vaktini çalmasına müsaade etmeyeceğiz
Kendimizi İzmir’e vermeye, İzmir’in kalbine girmeye geldik…
İzmir her türlü övgüyü hakkediyor…
Bu seçimin 31 Mart’ını biz gönüller almaya geldik diye yola çıktı. Birlik beraberlik, cumhur ittifakına yakışır şekilde birlikte yürüyeceğiz…
1 Nisan sabahı Anadolu’ya güneşin İzmir’den doğduğunu seyretmeye var mıyız?
Mazeret yok, yola devam diyoruz. 
Kaynak: HABER7.COM
0 notes
paraexpress-blog · 6 years
Text
ING Bank Konut Kredisi Faiz Oranları
New Post has been published on https://www.paraexpres.com/ing-bank-konut-kredisi-faiz-oranlari/
ING Bank Konut Kredisi Faiz Oranları
ING Bank Konut Kredisi 
Ekonomik şartların hızlı bir şekilde değiştiği ve dalgalanmanın bir hayli yüksek olduğu son yıllarda tüketiciler sıklıkla yatırım araçları arasından seçim yapmaya yönelmişlerdir. Bu anlamda gayrimenkul yatırımı yapmak veya kira yükünden kurtulmak isteyenler için konut satın almak yaygın bir alternatif haline gelmiştir. Ancak bugün konut fiyatları da bir hayli yüksek olduğundan bu yatırımı yapmak isteyenlerin konut kredisi alternatiflerini ele aldıkları görülmektedir. Biz bu yazımızda ING Bank konut kredisi hakkında çeşitli detayları paylaşacağız.
ING’DEN TURUNCU KONUT KREDİSİ
Türkiye’de hizmet vermeye başladığı günden bu yana Türkiye’nin önde gelen bankaları arasında yer alan ING Bank, bankacılık hizmetlerinde sunduğu kolaylıklarla tüketicilerin kısa süre içerisinde gönlünü kazandı. Dijital bankacılık alanında da ciddi yatırımlar yapan ING Bank’tan konut kredisi almak isteyenler şu detayları gözden geçirebilirler; -Bankadan alacağınız konut kredisini 120 aya kadar vadelendirebilmektesiniz ve dilerseniz ara ödemeli veya eşit tajsitli olarak geri ödemeli seçenekleri ile ödeme planınızı durumunuza göre belirleyebilirsiniz. (30 yıla kadar ipotekli konut kredisi kullanabilmek ile ilgili detayları bankadan edinebilirsiniz)
-60 aya kadar vade seçeneğinde %2.65, 60 üzeri vadede ise %2.52 faiz oranı uygulanmaktadır. (Belirtilen faiz oranları bankanın web sitesinde yer alan hesaplama aracından 100 bin TL tutarındaki konut kredisine göre belirlenmiştir. Daha yüksek kredi tutarlarında faiz oranında değişiklik olabilmektedir.) -Bankanın sağladığı ekspertiz hizmeti için ödemeniz gereken bedel 850 TL’dir. İpotek rehin bedeli ise 239 TL’dir. Konut sigortası 230 TL, DASK uygulaması 157 TL, yaklaşık olarak hayat sigortası masrafı ise 286 TL’dir.
ING BANK TURUNCU KONUT KREDİSİ BAŞVURUSU
Eğer sizde sahibi olmak istediğiniz evi belirlediyseniz, bu evi almak için krediye ihtiyacınız varsa hemen ING Bank konut kredisi başvurusu yapmak için size en yakın ING Bank şubesine giderek gerekli belgeleri ibraz ettikten sonra ekspertiz hizmeti ile kredi tutarınızı öğrenebilir ve kredinizi kullanarak hayalini kurduğunuz eve kavuşabilirsiniz. Diğer bir ING Bank konut kredisi başvurusu yolu ise bankanın resmi web sitesi aracılığıyla başvuru yapmaktır. Konut kredisi sekmesinden BAŞVUR butonuna tıklayarak gerekli bilgeleri doldurup başvurunuzu en hızlı şekilde gerçekleştirebilirsiniz.
Diğer bankaların konut kredisi ile ilgili faiz oranları ve diğer gerekli bilgiler için BURAYA TIKLAYIN!
Acil nakite mi ihtiyacınız var? İhtiyaç kredileri ile ilgili yazılarımız için BURAYA TIKLAYIN!
Maaşınız size yetmiyor mu? Evde ek gelir elde etmek için BURAYA TIKLAYIN!
0 notes
bagimsizweb-blog · 6 years
Text
Enis Berberoğlu Erdoğan'a bakın ne önerdi
Detaylar için https://bagimsizweb.com/enis-berberoglu-erdogana-bakin-ne-onerdi/
Enis Berberoğlu Erdoğan'a bakın ne önerdi
CHP İstanbul milletvekili Enis Berberoğlu, tutuklu bulunduğu Maltepe cezaevinden gönderdiği Yurt gazetesine gönderdiği mektupla, ABD ile yaşanılan Brunson sorunu sonrası döviz kurlarındaki yükselme sonucu yaşanılan ekonomik çıkmaza dair çözüm önerileri sundu.
İşte Berberoğlu’nun krizi aşmak üzere sunduğu çıkış yolları:
“KRİZE ÇOK AYKIRI BAKIŞ LAZIM!
Gelin en iyimser senaryoyu yazalım. Diyelim ki;
Türkiye ve ABD arasındaki siyasi kavgaya makul ve adil çözüm bulundu,
Açıklanan kriz reçetesi sonuç verdi, kur ve faizde dalga boyu azaldı, piyasa yatıştı.
Rahat bir nefes alıp arkamıza yaslanacağız. Yeniden açılan döviz musluklarına rağmen dış borcumuzun nasıl olup da artmaya devam ettiğine akıl erdirmeye çalışacağız. Yerel seçimler bahanesiyle bütçede tasarrufun mümkün olmadığını göreceğiz.
Çok değil daha birkaç ay öncesine kadar telaffuz etmeye bile çekindiğimiz rakamlara ulaşmış olsa da… Geçici istikrara kavuşan kur ve faizi oynatır korkusuyla krizi sanki hiç yaşanmamış gibi unutup gideceğiz.
Bir sonraki mukadder krize kadar!
O zaman içinde siyasi iktidar herkese parmak sallayacak, suçlayacak… Liberal kanaat önderleri “yol kazası” saydıkları bu krizi fırsat bilerek direksiyonu istedikleri yöne çevirme becerisine sahip oldukları vehmine yine ve nafile yere kapılacak…
Kısacası hayatımız olağan ve sıradan saçmalık dozunda devam edecek.
Peki, başka bir yolu yok mu?
Bence var… Ama önerim o kadar radikal ki…
Önce “nelerin yapılmaması gerektiğini” neden ve nasılı ile kayda geçirmek isterim.
Neden borçluyuz?
Asıl ve can alıcı soru budur.
Size yöneltsem, eminim cevabınız basit ve somut olur.
“Ev/taşıt kredisi kullandım” dersiniz. Kredi kartı dökümünü gösterirsiniz. Yani rakamla, belgeyle konuşursunuz.
İşte bu sebeple, “Türkiye neden bu kadar borçlu?” sorusunu da aynı şeffaf yöntemle tartışmalıyız. Geliri-gideri ve borcu…
AKP’nin 16 yıllık bilançosunu çıkartmalıyız. Önce döviz dengesine göz atalım.
Türkiye’nin dış kalem gelirlerinde en büyük pay ihracata ait. AKP’nin 16 yılında Türkiye toplam 1,7 trilyon Amerikan doları ihracat geliri sağladı. Yine aynı 16 yılda toplam 2,7 trilyon Amerikan doları ithalat gerçekleşti. Yani AKP’li yılların toplam dış ticaret açığı 1 trilyon Amerikan doları. (Kaynak: İbrahim Kahveci, Karar Gazetesi)
Rakamları yuvarlayarak devam edelim. AKP’nin 16 yılında döviz kazandıran diğer 2 önemli kalemi de sayalım.
Yabancı yatırımcılardan 200 milyar Amerikan doları,
Turizmden 300 milyar Amerikan doları kaynak sağlandı.
Böylece 1 trilyonluk dış açığın yarısı kapandı. Ya kalan yarısı, yani 500 milyar Amerikan dolarlık bölümü… O rakam Türkiye’nin dış borç hanesine yazıldı. AKP iktidara geldiğinde 120 milyar Amerikan doları tutarındaki dış borç 16 yılda 4 katına çıkarak 470 milyar Amerikan doları oldu.
BORCUN TEMİNATI ORTAKLIKTIR
Bankadan alınan ev veya taşıt kredisinin teminatı bellidir: satın alınan konut veya araba.
Devletler borçlanırken farklı teminat aranır. Örneğin, Türkiye yıllarca dış politika tercihlerini “teminat” olarak kullandı. NATO üyeliğine ilaveten Büyük Ortadoğu Projesi ve Medeniyetler İttifakı eşbaşkanlığı rolüne soyunması Türkiye’nin kozlarıydı. Taraf oldu ve borçlandı.
Yani bugünkü resmi sloganların aksine, gayri milli ve yabancı projelerde sorumluluk üstlenmek epeyce para etti.
Ama sonra, 2013 yılında Türkiye ve ABD arasında beliren Esat çatlağı kapanmadı. Aksine derinleşerek uçuruma dönüştü. Öyle ki ABD Suriye’de PKK’yı ortak seçti. Türkiye de cevaben Rusya ve İran’la yakınlaştı. Herkesin, hatta normal yurdum insanının bile kafası karıştı haliyle…
Üstelik, yetmezmiş gibi dahası da vardı:
ABD’de milyonları evsiz, işsiz bırakan 2008 ekonomik krizinin faturası liberal politikalara, eski model liderlere kesildi. ABD’de Trump, Rusya’da Putin, Macaristan’da Orban türü despotlar dünyanın başına bela oldu.
Avrupa Birliği ise önce Yunanistan derdiyle uğraştı. Ardından İspanya, Portekiz ve İtalya ekonomileri “Latin Avrupa” benzetmesini hak edecek ölçüde zorlandı. Avrupa daha İngiltere’nin ayrılmasını sindiremeden, mülteci sorununa tepkiyle yükselen aşırı sağ akımlarla yüzleşmek zorunda kaldı.
Türkiye açısından iç açıcı olmayan bir dış gelişme de “Arap Baharı” sürecinde yaşandı. Bu isyandan demokratik/laik yönetim çıkmayacağı anlaşıldı. Demokratik ve Batı ile barışık “siyasi İslam” projesi de rafa kalktı.
Bu ülkeyi yönetenler, rüzgar tersine dönerken, bol ve ucuz döviz günleri sona ererken, sanki inat ederek tercihlerini üretim yerine tüketimden yana kullandı.
Borçla yaratılan ithal tüketim ve “kum-çakıl” (inşaat) ekonomisinin “rekor” ilan edilen büyüme rakamları kimseye inandırıcı gelmedi.
DÖRT ADIMDA KRİZE DAVETİYE
Dünyadaki yeni siyaset düzeninin sonucu dört yeni eğilim de Türkiye’yi zorlamaya başladı:
Faiz artışı süreci: ABD ekonomisi hızla toparlanırken, faizler de yükseldi. Gelişmekte olan ülkelere park etmiş fonlar geri dönmeye başladı. Türkiye’ye benzer ekonomilerde faiz artış ile fon kaçışı önlenmeye çalışıldı. Ne var ki, Türkiye tam aksi yönde sinyal verdi. Faizi düşürmekten söz etti. Neticede hem faizi yükseltmek zorunda kaldı hem de itibar kaybetti.
Çifte açık alarmı: Türk ekonomisi yıllarca dış açık verdi ama aynı dönemde bütçeyi sıkı tuttu. Ama 2017’de dış kaynak girişi yavaşlayınca bütçe muslukları açıldı. Kredi Garanti Fonu, emekliye iki ikramiye gibi önceden bütçelenmemiş harcamalar iç açığı tarihi rekora taşıdı. Böylece AKP, “çifte açık” dönemini başlattı.
Bankaların işi zor: Türk bankacılık sisteminde TL mevduatların ortalama vadesi 1 aydır. Bu sebeple her faiz artışı bu kısa sürede maliyete yansır. Buna karşılık daha uzun vadeye yayılan kredilerde fiyatlama ancak gecikmeli yapılabilir. Bu açmazın yanı sıra yükselen kur ve enflasyon kredi müşterilerini zorlar. İstanbul Borsası’nda Trump krizinden aylar önce başlayan banka hisselerine dönük satış furyasının bir sebebi de budur.
İtibarımız “çöp” oldu: Halk arasında “Sıfırcı Hoca” olarak anılan yabancı kredi derecelendirme kuruluşlarının geçer notu, “yatırım yapılabilir ülke” seviyesidir. Türkiye bu nota 5 yıl önce hak kazandı ama koruyamadı. Peş peşe not indirimleri ile “yatırım” seviyesinin çok altına düştü, “çöp” tabir edilen düzeye yaklaştı.
DİBİ DELİK HAVUZ DOLMAZ
Dış gelişmeler, ekonomik kara delikler…
Hepsi ve tamamı “ne yapılmaması” konusunda yol işareti gibiydi.
Ama hiçbir uyarıya kulak asılmadı.
Bugün gelinen noktada basılacak mayın sayısı ikiye indi:
Dış borç soygunu: Artık para musluklarından çok havuza dikkat etmek gerek. Çünkü havuz ağır hasar aldı, hatta dibi delindi diyebiliriz.
En basit anlatımıyla; Türk ekonomisinde 2019 resmi büyüme hedefi yüzde 3-4. Peki, Türkiye bu faizle dış borç bulabilir mi? Tabii ki hayır!
İKİ KAT FAİZE BİLE ÇOK ZOR BORÇLANIR
Demek ki, alınacak her yeni borç, para havuzuna kattığından fazlasını götürecek. Dış borç soygunu ile refaha kavuşmak ne mümkün? Tam aksine fakirleşeceğiz. Maaş ve ücretler düşecek. Evlerimiz, şirketlerimiz, bankalarımız, otellerimiz ucuzlayacak, yabancıya satılacak.
Siyasi baskıya açığız: Dünyadaki lider kalitesindeki hızlı irtifa kaybı belli. Üstelik sadece Trump’tan söz etmiyorum. Yeni kankamız Putin’in daha üç yıl önce uçak krizinde Türkiye’ye nasıl saydırdığını unutmak kolay mı?
Tamamen iç kamuoyunu tatmine endeksli, seçim odaklı, popülist dil ustası bu yeni lider profilinin diplomasiyle işi yok. En küstah talepler uluorta masaya geliyor. Yani demem o ki, 2001 krizinde IMF kredisi için Telekom satışını şart koşan, itiraz eden MHP’li bakanı istifaya zorlayanları bugün mumla arayacak hale düşebiliriz… Malum önümüzde Suriye-İran’ın kaderini belirleyecek ve Türkiye’de etnik/mezhepsel fay hatlarını kırabilecek şiddette geçmesi çok muhtemel müzakere maratonu var.
EN İYİSİ BORÇ ERTELENMESİ 
Birileri zoru görünce çıktı, “Hepimiz aynı gemideyiz” dedi. İyi de bizleri o gemide tayfa veya yolcu yapmama iradesini nasıl unutalım? Mürettebat ve yolcunun yarısının kaptanın ehliyetine açık itirazını görmezden mi gelelim?
DAHA AÇIK SORAYIM…
Meçhule giden bu gemide kaderimize rıza mı gösterelim?
Yoksa bu rotaya muhalefeti yükseltip, gemiyi batmaktan kurtaracak çözüme mi yol alalım?
Eğer muhalefet ağır sorumluluktur diyorsak…
Dört duvar, demir kapı, kör pencere koşullarında düşündüğüm bir önerim var.
Gelin dış borçların ödenmesini bir süreliğine erteleyelim.
Böylece 12 Eylül darbesi ile dayatılan, 40 yıldır tekrar edilen ezberi bozalım. Siyasi birliğimizi bozabilecek tavizlerden uzak duralım. Fahiş faizli dış borçla geleceğimizi ipotek etmeyelim.
Borç ertelemesi ile nefeslenip… Üretim, istihdam odaklı ekonomiyi hatırlayalım. Demokrasi, eşitlik, adalet temelinde siyaseti yeniden inşa edelim.
Bu ülkede yaşayan her beş kişiden birisinin 14 yaşından küçük olduğunu unutmayalım.
Bu çocuklara baskı rejimi ve fakirlik dışında bir seçeneği miras bırakmak iktidarıyla muhalefetiyle hepimizin boynunun borcudur.”
0 notes
denizlihaberim · 6 years
Link
Dolar artıyor, sonradan bir soluklanma yaşanır gibi oluyor; arkasından, her şey normale döndü, denilirken Trump çıkıyor bir karar daha alıveriyor, piyasalar tekrar daha aşağı üstteki…
Önce FED’den kaygı duyuldu lakin faiz kararının böylece etkisi olmadı. Ardındaki demir-çelik vergisi gündeme geldi, bütün dünya şöyle bir sallandı, bu konu bütün kapandı denilirken bu defa de Çin’e dönük Amerikan kısıtlamaları dünyayı sarstı.
Dolar aldı başını gidiyor. Bütün paralar gibi TL de alıyor nasibini bundan.
Bir dönemin mizah konusu olan Japon konut kadınları meselesi çıktı dahası… Japon kadınların Türkiye’deki varlıklarını sattıkları dile getiriliyor. Bu konudaki görüşlerin ne kadar gerçeği yansıttığını sayılarla perşembe günü öğreneceğiz.
Nedeni ne olursa olsun TL’nin dolar öncelikle edinmek üzere diğer paralara karşı layık kaybetmesi bize kötü bir enflasyon olarak geri dönecek, bu muhakkak.
Ama şu gerçeğin de altını çizmek lüzum. Dolardaki yükselme bu hızda devam etmeyecektir. Ne yani dolar her gün bir lira bir lira layık kazanabilir mi… Olmaz böyle bir artma. Dolardaki büyüme hız kesecektir, hatta bir geri dönüş bile yaşanması muhtemeldir.
Ancak sürat kesme nerede olur, geri dönüş yaşanmazsa dolar hangi düzeyde kemikleşir, işte bunlar önemlidir.
Enflasyon etkisi kaçınılmaz
Dolarda hükümetin veya Merkez Bankası’nın görünür bir hedefi olmaz. Lakin natürel oysa bazı hesaplamalar için bir varsayımda bulunmak gerekir. Daha önce de birkaç kere yazdığımız gibi bu yılın ortalama dolar kuru varsayımı 3.73. Ne var fakat bugün itibarıyla dolarda yılbaşından bu yanlamasına oluşan sıradan kur 3.80’i bulmuş durumda. Ve öyle görünüyor ama yılı 3.90 dolayında bir ortalamayla bitirebilirsek bundan memnuniyet duymamız gerekecek.
Kurdaki bu yükselme bize enflasyon olarak geri dönecek, bundan kaçış yok. Yeniden geçen hafta yazdığımız gibi kurdaki her 10 puanlık çoğaltma, enflasyonda takriben 1.5 puan çoğaltma demek. Sıradan oran böyle.
Fiyat oluşturmak zorlaşıyor
Tanıdığım bir halıcı var. El dokuması halı ithal ediyor. Geçenlerde karşılaştığımızda sanki kavramak mümkünmüş gibi birincil sorusu dolardaki artışın sürüp sürmeyeceği oldu ve hemencecik sıraladı yaşadığı sorunları:
“Yaptığımız bağlantılarla kesin bir dolar yükümlülüğüne giriyoruz. Fakat acilen o miktarda dolar için fazla daha pozitif TL gerekiyor. Hesap yapamaz, fiyat oluşturamaz olduk…”
“Kurdaki artışı fiyatlara yansıtamıyor musun” diye sordum safça. “Olası mü” dedi, “Zaten piyasada durgunluk var, kur artışını tıpkı yansıtsam hiç satmak yapamam”…
Bu cins örnekleri çoğaltmak natürel fakat muhtemel. Meslek aleminin en büyük sorunu da zaten önünü görememek, yarın ne olacağını kestirmekte zorlanmak.
Uyarı, kur-TÜFE bağlantısında ayrışma var!
Alıcı fiyat endeksi ile dolar kurunun sene sonu düzeylerini aynı grafikte bir araya getirdik. Halen kullanılmakta olan TÜFE 2003 bazlı olduğu için o yıla kadar geri gittik. Grafikte dikkatimizi çeken bir koşul var.
2003 yılından 2014 ardına kadar TÜFE ile kur genelde paralel bir seyir izliyor.
2015 yılıyla birlikte bir ayrışma başlıyor. Bu yıldan itibaren kur bundan böyle TÜFE’nin üstünde seyrediyor ve kurdaki büyüme TÜFE’den fazla daha çabuk. TÜFE ile dolar kuru arasındaki makasın belirgin biçimde açıldığı kolaylıkla gözlenebiliyor.
Bu eğilime bakarak “Kur artışı fiyatları çok etkilemiyormuş” mu demeliyiz, yahut “Kur artışı fiyatlara yeterince yansıtılamamış” mı?
Sorunun ilk kısmına “Evet” deme şansımız yok. Dolayısıyla ikinci kısım doğru görünüyor. Kurdaki çoğaltma fiyatlara tam olarak yansıtılamıyor. Tabii fakat bire bir yansımadan laf etmiyoruz, yansıma belli bir oranda olacaktır. Lakin görünürde o bile yapılamıyor. Kuşkusuz kur artışından mutlaka etkilenecek ürünler hariç. Onlara zam, hiç sektirilmeden geliyor. Örnek mi, akaryakıt…
Mart oranı yüksek gelebilir
Dolar, bugün itibarıyla şubat sonuna tarafından yüzde 4.8 artarak 3.78’den 3.96’ya çıktı.
Doların şubat ortalaması da 3.78 düzeyinde oluşmuştu. Mart ortalaması ise bugüne kadarki dönem için 3.86, yani şubata kadar yüzde 2.1 artış var.
Son 15 yılın mart ayı TÜFE artma ortalaması yüzde 0.79, geçen yılki artış yüzde 1.02 düzeyinde.
TÜİK mart ayı gerçekleşmesini önümüzdeki hafta açıklayacak. Doğrusu bu çabuk kur artışı ümit verici olmayı zorlaştırıyor. Pek görünüyor oysa yüksek sayılabilecek bir oran göreceğiz.
TÜFE dahilinde benzinin yüzde 1.7953, LPG’nin yüzde 1.4642, mazotun ise yüzde 2.0097 ağırlığı var. Ve biliyoruz ancak akaryakıta mart ayında yüklü zamlar geldi. Akaryakıt fiyatları TÜFE’de gün ağırlıklı hesaplanıyor ve toplamda yüzde 5’ten fazla ağırlığa sahip bu bu üç mahsul, dolambaçlı olarak da bir dizi mülk ve hizmetin fiyatını etkiliyor.
Dolayısıyla mart ayı fiyat artışı açısından tatsız bir ay olmaya aday.
Bu yazı ilk defa Kurdaki artma enflasyonu nasıl etkileyecek sitesinde yayınlanmıştır.
#Denizlihaber
0 notes
imarpanosu · 5 months
Video
youtube
#MehmetŞimşek'e Operasyon mu Var? #Seçim'den Sonra #Dolar #Konut #Oto Ne...
🏦#MerkezBankası Başkanı H. Gaye Erkan hakkındaki haberler neyin alameti? 🖊️#MehmetŞimşek affını ister mi? 📈MB'nin yeni #faiz kararı ne olur? 💸#Dolar #Konut #Otomobil? 🎙️'Bankacıların Hocası' Prof. Dr. Şenol Babuşcu @senolbabuscu anlattı 📺⬇️⬇️⬇️ https://youtu.be/blJxKG4LkCQ
0 notes
kredimemur · 6 years
Link
Toplu Konut İdare Başkanlığı tarafından her yıl binlerce insan, uygun fiyatlar üzerinden yeni evlerine sahip oluyor. Her açıdan onları kazançlı çıkaracak bu proje, belki de bugüne kadar hayallerde bile canlandırılamamış ev sahibi olma fikrini gerçeğe dönüştürüyor. Uzun vade imkânı sağlayan kurum, bu şekilde çok kısıtlı bir gelire sahip olan kişilerin bile ödeme konusunda yüzünü güldürmeyi başarıyor. Ancak halen dar gelirlilerden bazıları, ödeme konusunda uzun zaman boyunca zorluk yaşayabiliyorlar. Bu gibi durumlarda herkesin aklına bir soru geliyor: TOKİ Haciz Gönderiyor mu?
TOKİ Haciz Gönderiyor mu?
Bu durum bir süre sonra TOKİ taksit ödemelerinde zorlukların ortaya çıkmasına neden olabiliyor. Bir süre sonra ödemelerde aksamalar ortaya çıkınca faizlerle birlikte, iş iyice içinden çıkılmaz bir durum haline sürükleniyor. İşte bu tarz durumlarda ödemelerin kurum tarafından belirlenen süreler içinde ödenmesi gerekiyor.
Kurum tarafından konut sahiplerine belirlenmiş olan süre ise, 60 gündür. Yani iki taksitin ödenmemesi halinde, konut sahiplerinin bu anlamda zorluk yaşaması mümkün olur. 60 günlük süre geçtikten sonra, kurum tarafından konut sahiplerine ihtarname gönderilmeye başlanacaktır. Belirli zaman aralıklarda olmak üzere iki ihtarname konut sahiplerine gönderilir. Bunlara uyulduğu ve ödemeler tamamen kapatıldığı takdirde, ödeme sorunları bu şekilde tamamlanmış olacaktır. Ancak maddi imkansızlıklardan dolayı, konut sahiplerinin bu ödemeyi de yapamaması sözleşmenin feshine kadar gidecek tehlikeli durumları ortaya çıkarabilir. Bu nedenle ihtarname geldikten hemen sonra, konut sahiplerinin ellerini çabuk tutarak belirlenen taksit tutarlarını ve faiz tutarlarını ödemesi gerekmektedir.
Daha önceki zamanlarda Urfa’da TOKİ tarafından bazı konut sahiplerine ödeme ve aidat borçları bulunduğundan dolayı haciz gitmişti. Bu durumu şikayet eden konut sahipleri, TOKİ kurumunun yönetim konusunda mantıksızlıkları içinde bulundurduğu belirtti. Hanenin ise belirtilen tutarı ödememesi halinde, oldukça zorlu zamanlar içinde bulunduğu öğrenildi.
TOKİ Eve Haciz Gelir mi?
Borç ve alacak arasında esas olan konu, borcun tam olarak vadesinde ödenmesidir. Ancak bazı durumlarda bu konu mümkün olmuyor. Bu tarz bir sorun görüldüğünde ise, alacaklı kişi alacağını haciz yoluyla almayı tercih edebiliyor.
İcra hukuku gereği, söz konusu olan mülkler kişinin sahip olduğu malvarlığına dahil edilerek bu şekilde üzerine haciz konulabilir. Söz konusu olan mülkler icra hukukuna göre, alacaklının alacağına öncelik veriliyor. Ancak bazı durumlarda İcra Hakimliğine bu durum bildirilerek, konutun haczedilemez olduğu bildirilebiliyor. Bunun için kuruma gerekli olan dava açılarak bu şekilde evin tek olduğu bildirilmiş oluyor.
The post TOKİ Haciz Gönderiyor mu? appeared first on Kredi Memur.
0 notes
haber3com · 7 years
Photo
Tumblr media
#Faiz getirisi mi, konut mu ? 5,5 yıl sonra bir ilk https://goo.gl/giXgCh
0 notes