#manaz
Explore tagged Tumblr posts
womanhidinginbooks · 1 year ago
Text
Senden sonra 23 şehir gezdim.
3 kilo aldım.
Saçlarımı 6 kez boyadım.
Dünya bilmem kaç kez dönümünü tamamladı.
Darbe oldu, ihtilal oldu.
Barış gelmedi, savaş bitmedi.
Seni özledim.
Gittiğim her yerde senden bir nefes bıraktım.
Belki yürürsün aynı sokakta.
Ayak izime denk düşer ayak izin.
Belki saçına değer nefesim.
Belki bir gün sen de beni özlersin diye, seni uzakta bıraktım.
Seni uğurladım, sana kavuştum, seni terk ettim.
Bilmem kaç kilometre yol gittim.
Evren kaydı.
Sen göğüs kafesimden milim kaymadın...
-Ezel Roz Manaz-
6 notes · View notes
eftelya04 · 2 months ago
Text
Ne hissediyorum biliyor musun?Kırılmış bir bardak düşün.İpi kopmuş bir uçurtma.Etinden ayrılmış bir tırnak. Sönmüş bir yıldız.Düşün işte...Hepsinden az birazım...
Ezel Roz Manaz
Tumblr media
75 notes · View notes
selin-n · 10 months ago
Text
İster güneş ol yak beni__☀️
Yağmurum ol ağlat beni__🌧️
🎶🎵🎼
Asıl marifet buluttaydı ama herkes
yağmura şiir yazdı___🌧️🌧️
Tumblr media Tumblr media
Hani gelirim demiştim ya,,,,,,,,
Şairin dediği gibi............
🕊️🦋🕊️🦋🕊️🦋🕊️🦋
Senden sonra 23 şehir gezdim.
3 kilo aldım. Saçlarımı 6 kez boyadım.
Dünya bilmem kaç 365 günde
bilmem kaç dönümünü tamamladı.🥀
Darbe oldu. İhtilâl oldu.
Barış gelmedi. Savaş bitmedi.
Seni özledim......💙🥀
İltica edecek tek yer bulamadım.🥀
Gittiğim her yerde senden bir nefes bıraktım.🌬️
Belki yürürsün aynı sokakta.🥀
Ayak izime denk düşer ayak izin.
Belki saçına değer nefes.🌬️
Belki sen de bir gün özlersin diye, seni uzakta bıraktım.🥀
Seni uğurladım. Sana kavuştum.
Seni terk ettim.🥀
Bilmem kaç kilometre yol gittim.
Evren kaydı________//🥀
Sen göğüs kafesimden milim kaymadın.
Ezel Roz Manaz 🌹
Öyle___!!💙
106 notes · View notes
1siirsever · 7 months ago
Text
Senden sonra 23 şehir gezdim.
3 kilo aldım.
Saçlarımı 6 kez boyadım.
Dünya bilmem kaç 365 günde bilmem kaç dönümünü tamamladı.
Darbe oldu.
İhtilal oldu.
Barış gelmedi.
Savaş bitmedi.
Seni özledim.
Iltica edecek tek yer bulamadım.
Gittiğim her yerde senden bir nefes bıraktım.
Belki yürürsün aynı sokakta.
Ayak izime denk düşer ayak izin.
Belki saçına değer nefes.
Belki sen de bir gün özlersin diye, seni uzakta bıraktım.
Seni uğurladım.
Sana kavuştum.
Seni terk ettim.
Bilmem kaç kilometre yol gittim.
Evren kaydı.
Sen göğüs kafesimden milim kaymadın..
Ezel Roz Manaz 🍃
11 notes · View notes
azad30altug · 9 months ago
Text
Bilmem kaç kilometre yol gittim.
Evren kaydı.
Sen göğüs kafesimden milim kaymadın ...
Ezel Rose Manaz
Tumblr media
8 notes · View notes
bert06 · 1 year ago
Text
Senden sonra 23 şehir gezdim,
3 kilo aldım,
Saçlarımı 6 kez boyadım,
Dünya bilmem kaç dönümünü tamamladı
Darbe oldu, ihtilal oldu.
Barış gelmedi, savaş bitmedi.
Seni özledim..
Bilmem kaç kilometre yol gittim
Evren kaydı,
Sen göğüs kafesimden milim kaymadın..
Ezel Roz Manaz
Miguel Otero ...Brucia la terra.
The Godfather...
6 notes · View notes
hatirla-gecmiszaman · 2 years ago
Text
ben hep seni beklemedim, seni hiç beklemedim. bir kayıbın ortasındayken bile seni özlemedim. canımı yakarken seni hiç düşünmedim. canımı yakanın sen olduğunu bilme istedim, kimse bilmesin istedim. Zaten bilemeyeceğinin farkında olarak. çünkü sen yoktun, hiçbir yerde yoktun. yanımda yoktun. Olsaydın da canımı yakamazdın. ben senden bir can benden bir can aldım. artık biz öldük. bir daha olmamak üzere silindik her yerden ve en çok da aklımdan. seni aklımdan silemedim çünkü isteyince silinemiyor bazen insanlar aklımızdan. senden nefret edememek nedir sen bilmezsin ama ben kendimden nefret edebilirim. herkes kendinde suçu bulup kendinden nefret edebilir bu kolayı ama ben her yerim acıyla kıvranırken senden nefret edemedim. bu kadar acımasız olmayı bir tek ben başarabilirim sanıyor herkes ama ben acımasız olmak nedir bilmem. siz öğrettiniz bana, insanlar. hayatımda yaptığım her şeyi aslında insanlar öğretti bana çünkü ben annesini babasını tanıyamayacak kadar yoksul büyüdüm. sen bunu bilemezsin içimdeki yoksulluğu ve kendimde gördüğüm birçok eksikliği bilemezsin. hiçbir şeyde suç bulamıyorum ama sana da kızmayı bırakamıyorum. ben yok olmadım ama bak Manaz, ben hiçbir zaman yok olmadım. buradayım bak, ne olursa olsun. sensiz de olsam, biricik kardeşlerimi kaybetsemde; ben kendimden kendimi çalsamda buradayım. bana ihtiyacı olacak herkesin yanındayım. ben kaçsamda herkesin yanındayım. çünkü ben kendimden kaçmayı biliyorum, şu dünyada kaç benden kaçtım bir bilsen sen kaybolmazdın. beni gerçekten hissetseydin, sadece seks birlikteliği olsaydı ben bunu bilirdim ya da sen bana söylerdin değil mi? bak bu benim ağrıma gitmezdi ama bilmek isterdim. sana kaç kere sordum: bu ne oluyor Manaz ben her şeye cahil yoksun bir insanım dedim. sana dedim ben hiçbir şey bilmiyorum bana öğret dedim.sen bana ilk alışmayı öğrettin. sana alıştırdın beni. sen bana çok kötü bir öğretmen oldun. acımasızdın sen bana, acıydın belkide ve yavaş yavaş her yerime sızdın. ama atladığın bir şey vardı ben senden öncede acıyla sarılıydım. ben kardeşimi kaybetmiştim. bana ailemi buldun sonra hepsinin ölümünü izledim. sen bana iyilik yapmadın sen bendeki eksiklerini yeniden yüzüme vurdun sadece. sen beni sevmeyi geçtim sen bana bir kere acıdın mı ? canın benimle bir kere yandıysa söyle, gerçekten söyle; seni içimde affedeceğim. ben yaren değilim terk edildikten sonra bile hala sevgime güvenip dünyaya bizden bir parça getirmem. sen gittin ben o rahmimde büyümek için çırpınan çocukluğumu öldürdüm. ben hep öldürüyorum ama siz hiç yaşatmama izin vermiyorsunuz. Bunun eskiden bencilce bir düşünce olduğunu zannederdim ama bana ihtiyacı olan insanlara bakarak da söylemek istiyorum. ben de mutlu olmak istiyorum artık. bende artık acımasız olmak istemiyorum. sadece sessizce yaşamak istiyorum. hiç kimsenin ya da hiçbir yerin benim canımı yakmayacağı bir şekilde. anlasana, anlasanıza ben de mutlu olmak istiyorum artık. ben hak etmiyor muyum mutlu olmayı. annem de öyle demişti. hak etmediğimiz bir dünya harcımıza düşmüşse mutlu olmak bir çelişki. bende mutlu olmak istiyorum anne. kalbimi kırmadın Manaz, bizi öldürdük. sana sadece sinirli kalmamayı öğrenmeliyim. mutlu olmak bir kenara dursun. her benliğimi unutan bana, zor olmasa gerek; ben seni unutmayı, her şeyi unutmayı başaracağım.
4 notes · View notes
dantefalann · 2 years ago
Text
beni mahvetmesine izin verdiğim tek şey
2 notes · View notes
kupnotlar · 2 years ago
Text
Önce insanlara güvenmeyi öğrendim.
Sonra, bunu bir daha yapmamam gerektiğini..
Ezel Roz Manaz
3 notes · View notes
wadawauwau · 19 hours ago
Text
reyansh colez of hotel manazement ka form kab aata hai gaiz
1 note · View note
heliorightoncue · 3 months ago
Text
senden sonra 23 şehir gezdim.
9 kilo verdim.
saçlarımı 6 kez boyadım.
dünya bilmem kaç dönümünü tamamladı.
darbe oldu,ihtilal oldu,
barış gelmedi,Savaş bitmedi,
seni özledim.
gittiğim her yerde senden bir nefes bıraktım.
belki yürürsün aynı sokakta.
ayak izime denk düşer ayak izin,
belki saçına değer nefesim,
belki sen de birgün özlersin diye,
seni uzakta bıraktım.
seni uğurladım,sana kavuştum,seni terk ettim.
bilmem kaç kilometre yol gittim.
evren kaydı.
sen göğüs kafesimden milim kaymadın.
Ezel Roz Manaz
0 notes
child-of-wind · 9 months ago
Text
盧恩問問
Q1:要不要去上Claudia的盧恩占卜課呢?! A:逆perthro 逆Tiwaz Wuden ➡️ 沒有秘密的已知狀態、可獲得確切的結果(非賭)、不是那麼有動力、可能收獲意外的結局?
Q2:要不要去上Claudia的盧恩魔法課呢? A:Gebo 逆Raido Hagalaz ➡️ 有天賦、不會有快速進展、但不必遠程旅途也能獲得知識、大停滯
Q3:請問我需要去上Claudia開的盧恩課嗎? A:逆Raido 逆Algiz ➡️ 思考目標方向,沒有思考透徹的話會是莽撞行事的
Q4:我想要看看不同老師有沒有不同的占卜解釋跟文化教學,請問適合去上Claudia的盧恩課程嗎? A:Dagaz. 逆Manaz Sowulo ➡️ 新開始,勇於嘗試&接納改變,循環平衡注意。審視內在的平衡,去上課是好的!但不要燃燒自我過頭 補充Q:是不是去上課太燒錢了? Berkana Ingwaz 逆Ansuz ➡️ 復原力(你會學的你想學席的,這是一個比較舒服你更喜歡的課程,你早知道且具備這些能力&經驗,你也算得上是業界人��了(我是嗎?!)不用太在乎他人的想法&他人的言語)
那我現在不看正逆位了!
我去上Claudia的盧恩占卜&魔法好嗎?(兩堂) ➡️ Wunjo:開心就好啊!知行合一,自我覺察,吸引力法則! Perthro:魔法&相信直覺!未知,但未知是好玩的有機會的 Ethwaz:交流、交友!收穫一些新朋友,忠誠與合作的關係
謝謝奧丁那我要去報名了!
奧丁我可以問你關於阿陞的事情嗎? Othala:好啦你問啦!
我們適合復合嗎? Raido Othala
為什麼適合複合? Laguz Ingwaz Wunjo 因為你的心靈需要他、因為他是你的男人!?因為相處是開心的
阿陞是可以走完一輩子的正緣嗎? pertho Gebo 未知、是有交流&禮物!
好吧!看起來蠻正向的,但我覺得我還需要沈澱一會兒
來問問工作的事情喔! Jera Hagalaz 大豐收大豐盛!新開始!大能量~~
今年從標達辭職?Laguz:直覺決定,看你的心靈承受,以及試著讓自己變形、融合環境
要接副總的別的事業體的事情嗎? Laguz again:直覺決定,看你的心靈承受,以及試著讓自己變形、融合環境。 學的話是好的嗎?triple Laguz :直覺決定,看你的心靈承受,以及試著讓自己變形、融合環境。 我需要別的一張補充!dagaz manaz新開始,舊的事情要結束了(一定指的是爛標達!!)新的貴人和看自己想不想囉!新事情比較有創造力啦!
那今年可以開始接其他行銷的接案嗎?manaz:看你自己啊!但是有機會透過別人介紹
可以做跟身心靈相關的接案嗎?Berkana:殼以!但還在準備中!(很療癒
明年從標達辭職好嗎?Tiwaz:大好、大有活力!正大光明但是可能會有割捨有犧牲
明年直接去做自己的魔法道具好嗎?Fehu:記得回饋家裡!大豐盛,賺大錢!!
今年的月薪可以超過7萬嗎?Thurisa有點難呢!
要做哪種類型的魔法道具呢? Ingwaz Ansuz Wuden 已經會的,溝通相關的,未知!尚未決定呢!
做水晶相關的事業如何? pertho:魔法!未知!今天即可改變!
做木頭相關的盧恩道具呢? Ansuz:感覺是需要跟神諭相關的呢?關於詩歌、溝通、傳遞訊息
繼續寫寫我的夢境小記錄? Ansuz:詩歌文學可以! ➡️那我要打在方���子上!
要做什麼才賺得到錢啊?爆炸式的那種 Wunjo做得開心!最!重!要!
0 notes
msclaritea · 9 months ago
Text
Tumblr media Tumblr media Tumblr media Tumblr media Tumblr media
More DIVISIONARY bullshit. These signs are from TheGallery.org.uk, partnered with orgs like Clear Channel and Bloomberg philanthropy.
Board of Directors and Trustees
Dalwardin Babu
Jan Boud
Shirley Rodrigues
Laia Gasch
Stephanie Flanders (Chair)
Ben Lee
Richard Kitson OBE
Desirée Clarke Noble
Helen Marriage MBE
Medea Manaz
Nephertiti Schandorf
Anthony James Heaton OBE
Tumblr media Tumblr media
0 notes
big-mayo-official · 1 year ago
Text
MAYONNNAISEE!!!!!!!!!! MAUONAASE! MANAZE!!!!
Tumblr media
362 notes · View notes
breakfastnews · 2 years ago
Text
Ohio Hospital Pauses Cardiac Surgery Program in Wake of Criticism
Adena Health is responding to the pause of its cardiac surgery program after two alleged deaths during cardiac procedures and several alleged instances of sexual misconduct.
These allegations have been levied in media reports and social media posts,opens in a new tab or window as well as in a defamation and wrongful termination lawsuitopens in a new tab or window brought by James Manazer, MD, former chief of surgery at Adena Regional Medical Center.
More recently, a pause of the cardiac surgery program at the Chillicothe, Ohio-based health system has affected two surgeons, as well as patients who have been instructed to drive some 50 miles north for heart surgeriesopens in a new tab or window.
Adena Health confirmed the halt on the program, though it contends that this move is temporary, and not tied to any concerns regarding patient care.
The decision to pause the cardiac surgery program was "mutually agreed upon" by system leadership and two surgeons, Atiq Rehman, MD, and Mario Matos-Cruz, MD, according to a postopens in a new tab or window on Adena Health's website entitled, "Setting the Record Straight." The post states that the surgeons, along with two advanced practice professionals, "decided to part ways" with the hospital.
"Information to the contrary is unfair to those surgeons and detrimental to their careers," the post noted. "There have never been issues with their quality."
The cardiac surgery program grew from 50 surgeries a year to approximately 240 surgeries in the past 18 months under the direction of Rehman.
"The expansion of services meant that we saw a change in the types of patients who turn to us for care," the health system stated. "Patients in southern Ohio often have a high number of chronic health issues -- lung disease, diabetes, hypertension, etc. -- and are often very sick patients who need care close to home. We saw an expected change in the types of patients we treated, but never anything that questioned quality."
Due to "considerable growth of the program," Adena Health noted that it brought in a consulting group, HealthLinx, to evaluate how care teams work together.
"We saw opportunities for improvement in efficiency, as well as with how the teams worked together operationally -- such as respiratory therapy, nursing, physicians, perfusion, etc.," the health system added.
In mid-September, Adena Health described its plan to work with HealthLinx over a 6-month period in a prior post to the website, stating that its relationship with the consulting group was not the result of any recommendation from accrediting organizations.
In response to several inquiries from MedPage Today, a spokesperson responded that "Adena Health doesn't comment on rumors and conjecture as it relates to specific doctors. We have some of the best physicians on staff and will not allow distractions to prevent us from delivering the highest quality patient care."
"When a health system experiences the growth and demand that Adena has experienced with its cardiac surgery program, it's not uncommon to pause a program or service in order to adjust operational processes," the spokesperson added in part. "The pause allows our health system the opportunity to optimize processes and staffing to support new services and the increased demand from patients in our communities."
MedPage Today was not immediately able to reach Rehman or Matos-Cruz for comment.
Adena Health has previously said that patients who had been scheduled for cardiac surgery there would be connected to the Ohio State University Wexner Medical Center.
1 note · View note
Text
🍃🕊🍃 Hadith al-Kisa 🍃🕊🍃
Tradition of the Cloak A narrative of an incident where the Prophet Muhammad (S) assembled Hasan (as), Hussain (as), Ali (as), and Fatima al-Zahra (sa) under his cloak
اَللَّهُمَّ صَلِّ عَلَى مُحَمَّدٍ وَ آلِ مُحَمَّدٍ
allahumma salli ala muhammadin wa ali muhammad
O' Allāh send Your blessings on Muhammad and the family of Muhammad.
بِسْمِ ٱللَّـهِ ٱلرَّحْمَـٰنِ ٱلرَّحِيمِ
bismi allahi alrrahmini alrrahimi
In the Name of Allāh,the All-beneficent, the All-merciful.
عَنْ فاطِمَةَ الزَّهْراءِ عَلَيْهَا اَلسلام بِنْتِ رَسُول ِاللّه صَلَّى اللهُ عَلَيْهِ وَآلِهِ أَنَّها قالَتْ :
an faat'imataz-zah-raaa-i (alayhas-salaam) binti rasoolil-laahi (S) qaalat :
Fatimatuz-Zahra, the daughter of the Prophet (s), peace be on them, is to have thus related ( an event ) :
دَخَلَ عَلَيَّ أَبِي رَسُولُ اللّهِ صَلَّى اللهُ عَلَيْهِ وَآلِهِ فِي بَعْضِ الاْيَّامِ فَقالَ:
dakhala a'lay-ya abee rasoolul-laahi (S) fee baa'-z'il ay-yaami faqaala :
My father, the Prophet (s) of Allah, came to my house one day and said to me:
السَّلامُ عَلَيْكِ يَا فاطِمَةُ
as-salaamu a'lay-ki yaa faat'imah
"Peace be on you, Fatimah"
فَقُلْتُ: عَلَيْكَ السَّلامُ
faqul-tu : a'lay-kas-salaam
I replied : "And upon you be peace"
قالَ: إِنِّي أَجِدُ فِي بَدَنِي ضُعْفا
qaala : in-neee ajidu fee badanee z'ua'-faan'
Then he said : "I feel weakness in my body"
فَقُلْتُ لَهُ: أُعِيذُكَ بِاللّهِ يَا أَبَتاهُ مِنَ الضُّعْفِ
faqul-tu lahooo : ue'ed'uka bil-laahi yaa abataahoo manaz'-z'ua'fi
I said : "May Allah protect you from weakness, father"
فَقَالَ: ”يَا فَاطِمَةُ! ٱئْتِينِي بِٱلْكِسَاءِ ٱلْيَمَانِيِّ فَغَطِّينِي بِهِ.
faqaala : yaa faat'imatu ee-teenee bil-kasaaa-il-yamaanee faghat-teenee bihi
He said : "Fatimah, please bring the Yemeni cloak and cover me with it"
فَأَتَيْتُهُ بالْكِساءِ الْـيَمانِي فَغَطَّيْتُهُ بِهِ
fa atay-tuhoo bil-kisaaa-il-yamaanee faghat-tay-tuhoo bihi
So, I brought the Yemeni cloak and covered him with it.
وَصرْتُ أَنْظُرُ إِلَيْهِ وَإِذا وَجْهُهُ يَتَلَأَلَؤُ
wa s'ur-tu anz'uru ilay-hee wa id'aa waj-hahoo yatal-lau
Then, I looked at him and saw that his face was shining
كَأَنَّهُ الْبَدْرُ فِي لَيْلَة تَمامِهِ وَكَمالِهِ
kaan-nahul-bad-ru fee lay-lati tamaamihee wa kamaalih
like a full moon with its glory and splendor
فَمَا كانَتْ إِلاّ ساعَةً وَإِذا بِوَلَدِيَ الْحَسَنِ عليه السلام قَدْ أَقْبَلَ
famaa kaanat il-laa saaa'taw-wa id'aa biwaladiyal-h'asani (alayhis-salaam) qad aq-bala
After a while, my son Hasan came in
وَقالَ: السَّلامُ عَلَيْكِ يَا أُمَّاهُ
wa qaala : as-salaamu a'lay-ki yaaa um-maah
and said : "Peace be on you, mother"
فَقُلتُ: وَعَلَيْكَ السَّلامُ يَا قُرَّةَ عَيْنِي وَثَمَرَةَ فُؤَادِي
faqul-tu : wa a'lay-kas-salaamu yaa qur-rata a'y-nee wa thamarata fuaadee
I replied : "And upon you be peace, O light of my eyes, and the delight of my heart"
فَقَالَ: يَا أُمَّاهُ إِنِّي أَشَمُّ عِنْدَكِ رائِحَةً طَيِّبَةً
faqaala : yaa um-maahoo in-nee ashum-mu i'ndaki raaa-ih'atin tay-yibatin
He then said : "O Mother! I smell a fragrance so sweet
كَأَنَّها رائِحَةُ جَدِّي رَسُولِ اللّه صَلَّى اللهُ عَلَيْهِ وَآلِهِ
kaan-nahaa raaa-ih'atu jad-dee rasoolil-laah
and so pure as that of my grandfather, the Prophet (s) of Allah"
فَقُلْتُ: نَعَمْ إِنَّ جَدَّكَ تَحْتَ الْكِساءِ
faqul-tu : naa'm in-na jad-daka tah'-tal-kisaaa
I replied : "Yes. Your grandfather is underneath the cloak"
فَأَقْبَلَ الْحَسَنُ نَحْوَ الْكِساءِ وَقالَ: السَّلامُ عَلَيْكَ يَا جَدَّاهُ يَا رَسُولَ اللّهِ
fa aq-balal-h'asanu nah'-wal-kisaaa-i wa qaala : as-salaamu a'lay-ka yaa jad-daahoo yaa rasoolal-laahi
Hasan went near the cloak and said : "Peace be on you, my grandfather, the Prophet (s) of Allah;
أَتَأْذَنُ لِي أَنْ أَدْخُلَ مَعَكَ تَحْتَ الْكِساءِ
ata-d'anu leee an ad-khula maa'ka tah'-tal-kisaaa
May I enter the cloak with you?"
فَقالَ: وَعَلَيْكَ السَّلامُ يَا وَلَدِي وَيَا صاحِبَ حَوْضِي
qaala : wa a'lay-kas-salaamu yaa waladee wa yaa s'aah'iba h'awz'ee
He replied : "And upon you be peace, my son and the master of my fountain (Kauthar),
قَدْ أَذِنْتُ لَكَ ِ
qad ad'intu laka
you are given the permission to enter"
فَدَخَلَ مَعَهُ تَحْتَ الْكِساء
fa dakhala maa'hoo tah'-tal-kisaaa
So, Hasan entered the cloak with him
فَمَا كانَتْ إِلاَّ ساعَةً وَإِذا بِوَلَدِيَ الْحُسَيْنِ قَدْ أَقْبَلَ وَقالَ
famaa kaanat il-laa saaa'taw-wa id'aa biwaladial-h'usay-ni qad aq-bala wa qaala :
After a while, my Husain came in and said :
السَّلامُ عَلَيْكِ يَا أُمَّاهُ.
as-salaamu a'lay-ki yaa um-maah
"Peace be on you, mother"
فَقُلْتُ: وَعَلَيْكَ السَّلامُ يَا وَلَدِي وَيَا قُرَّةَ عَيْنِي وَثَمَرَةَ فُؤَادِي.
faqul-tu : wa a'lay-kas-salaamu yaa waladee wa yaa qur-rata a'y-nee wa thamarata fuaadee
I replied : "And upon you be peace, O light of my eyes, and the delight of my heart"
فَقَالَ لِي: يَا أُمَّاهُ إِنِّي أَشَمُّ عِنْدَكِ رائِحَةً طَيِّبَةً
faqaala lee : yaaa um-maahoo in-nee shummu i'ndaki raaa-ih'atin tay-yibatan
He then said : "O Mother! I smell a fragrance so sweet
كَأَنَّها رائِحَةُ جَدِّي رَسُولِ اللّهُ صَلَّى اللهُ عَلَيْهِ وَآلِهِ.
kaan-nahaa raaa-ih'atu jad-dee rasoolil-laah
and so pure as that of my grandfather, the Prophet (s) of Allah"
فَقُلْتُ: نَعَمْ إِنَّ جَدَّكَ وَأَخاكَ تَحْتَ الْكِساءِ.
faqul-tu : naa'm in-na jad-daka wa akhaaka tah'-tal-kisaaa
I replied : "Yes. Your grandfather and your brother are underneath the cloak"
فَدَنَا الْحُسَيْنُ نَحْوَ الْكِساءِ
fadanal-h'usay-nu nah'-wal-kisaaa-i
Husain stepped towards the cloak
وَقالَ: السَّلامُ عَلَيْكَ يَا جَدَّاهُ السَّلامُ عَلَيْكَ يَا مَنِ اخْتارَهُ اللّهُ
wa qaala : as-salaamu a'lay-ka yaa jad-dahoos-salaamu a'lay-ka yaa manikh-taarahul-lahoo
and said : "Peace be on you, my grandfather, the Chosen of Allah;
أَتَأْذَنُ لِي أَنْ أَكُونَ مَعَكُما تَحْتَ الْكِساءِ
ata-d'anu leee an ad-khula maa'kumaa tah'-tal-kisaaa
May I enter the cloak with you?"
فَقالَ: وَعَلَيْكَ السَّلامُ يَا وَلَدِي
faqaala : wa a'lay-kas-salaamu yaa waladee
He replied : "And upon you be peace, my son
وَيَا شافِعَ أُمَّتِي قَدْ أَذِنْتُ لَكَ.
wa yaa shaafia'a um-matee qad ad'-intu lak
and interceder of my followers, you are given the permission to enter"
فَدَخَلَ مَعَهُما تَحْتَ الْكِساء
fadakhala maa'humaa tah'-tal-kisaaa
So, Husain entered the cloak with them.
فَأَ قْبَلَ عِنْدَ ذلِكَ أَبُو الْحَسَنِ عَلِيُّ بْنُ أَبِي طالِبٍ
faaq-bala i'nda d'aalika abul-h'asani a'lee-yub-nu abee t'aalibiw-
After a while, Abul Hasan, Ali bin Abi Talib came in
وَقالَ: السَّلامُ عَلَيْكِ يَا بِنْتَ رَسُولِ اللّهِ.
wa qaala : as-salaamu a'lay-ki yaa binta rasoolil-laah
and said : "Peace be on you, O daughter of the Prophet (s) of Allah"
فَقُلْتُ: وَعَلَيْكَ السَّلامُ يَا أَبَا الْحَسَنِ وَيَا أَمِيرَ الْمُؤْمِنِينَ.
faqul-tu wa a'lay-kas-salaamu yaa abal-h'asani wa yaaa ameeral-mumineen
I replied : "And upon you be peace, O father of Hasan, and the Commander of the faithful"
فَقالَ: يَا فاطِمَةُ إِنِّي أَشَمُّ عِنْدَكِ رائِحَةً طَيِّبَةً
faqaala yaa faat'imatu in-nee ashum-mu i'ndaki raaa-ih'atan tay-yibatan
He then said : "O Fatima! I smell a fragrance so sweet and so pure
كَانَّهَا رائِحَةُ أَخِي وَابْنِ عَمِّي رَسُولِ اللّه صَلَّى اللهُ عَلَيْهِ وَآلِهِ.
kaan-nahaa raaa-ih'atu akhee wab-ni a'm-mee rasoolil-laah sallallahu alaihi wa alihi wasallam
as that of my brother and my cousin, the Prophet (s) of Allah"
فَقُلْتُ: نَعَمْ هَا هُوَ مَعَ وَلَدَيْكَ تَحْتَ الْكِساءِ
faqul-tu naa'm haa hooa maa' waladay-ka tah'-tal-kisaaa
I replied: "Yes. He is underneath the cloak with your two sons"
فَأَقْبَلَ عَلِيٌّ نَحْوَ الْكِساءِ
faaq-bala a'lee-yun nah'-wal-kisaaa-i
So, Ali went near the cloak
وَقالَ: السَّلامُ عَلَيْكَ يَا رَسُولَ اللّهِ
wa qaala : assalaamu a'lay-ka yaa rasoolal-laahi
and said : "Peace be on you, Prophet (s) of Allah;
وأَتَأْذَنُ لِي أَنْ أَكُونَ مَعَكُمْ تَحْتَ الْكِساءِ
ata-d'anu leee an akoo-na maa'kum tah'-tal-kisaaa
May I enter the cloak with you?"
قالَ لَهُ: وَعَلَيْكَ السَّلامُ يَا أَخِي ويَا وَصِيِّي
qaala lahu : wa a'lay-kas-salaamu yaaa akhee wa yaa was'ee
He replied : "And upon you be peace, my brother, my successor,
وَخَلِيفَتِي وَصاحِبَ لِوَائِي قَدْ أَذِنْتُ لَكَ
wa khalee-fatee wa s'aah'iba liwaaa-ee qad ad'intu lak
my successor, and my standard bearer, you are given the permission to enter"
فَدَخَلَ عَلِيٌّ تَحْتَ الْكِساءِ
fadakhala a'lee-yun tah'-tal-kisaaa
So, Ali entered the cloak with them.
ثُمَّ أَتَيْتُ نَحْوَ الْكِساءِ
thum-ma atay-tu nah'-wal-kisaaa-i
Then I stepped forward
وَقُلْتُ: السَّلامُ عَلَيْكَ يَا أَبَتاهُ يَا رَسُولَ اللّهِ
wa qul-tu : as-salaamu a'lay-ka yaaa abataah yaa rasoolal-laahi
and said : "Peace be on you, my father, O Prophet (s) of Allah;
أَتَأْذَنُ لِي أَنْ أَكُونَ مَعَكُمْ تَحْتَ الْكِساءِ
ata-d'anu leee an akoo-na maa'kum tah'-tal-kisaaa
May I enter the cloak with you?"
قالَ: وَعَلَيْكِ السَّلامُ يَا بِنْتِي وَيَا بِضْعَتِي قَدْ أَذِنْتُ لَكِ
qaala : wa a'lay-kis-salaamu yaa bintee yaa baz'-atee qad ad'intu laki
He replied : "And upon you be peace, my daughter, O part of myself; you are given the permission to enter"
فَدَخَلْتُ تَحْتَ الْكِساءِ
fadakhal-tu tah'-tal-kisaaa
So, I entered the cloak with them.
فَلَمَّا اكْتَمَلْنا جَمِيعاً تَحْتَ الْكِساءِ أَخَذَ أَبِي رَسُولُ اللّه بِطَرَفَي الْكِساءِ
fal-lamak-tamal-naa jamee-a'n tah'-tal-kisaaa-i akhad'a abee rasoolul-laahi bitarafayil-kisaaa-i
Getting together underneath the cloak, my father, the Prophet (s) of Allah, held the two ends of the cloak
وَأَوْمَأَ بِيَدِهِ ٱلْيُمْـنٰى إِلَى السَّماءِ وَقالَ:
wa aw-maa biyadihil-yum-naa ilas-samaaa-i wa qaala :
and raised his right hand towards the heavens and prayed :
اللّهُمَّ إِنَّ هَؤُلاءِ أَهْلُ بَيْتِي وَخاصَّتِي وَحامَّتِي
al-laahum-ma in-na haa-ulaaa-i ah-lu bay-tee wa khaaas'-s'atee wa h'aaam-matee
"O Allah, these are the people of my Household (Ahlul-Bayt). They are my confidants and my supporters.
لَحْمُهُمْ لَحْمِي وَدَمُهُمْ دَمِي
lah'-muhum lah'-mee wa damuhum damee
Their flesh is my flesh and their blood is my blood.
يُؤْلِمُنِي مَا يُؤْلِمُهُمْ
yu-limunee maa yu-limuhum
Whoever hurts them, hurts me too.
وَيَحْزُنُنِي مَا يَحْزُنُهُمْ
wa yah'-zununee maa yah'-zunuhum
Whoever displeases them, displeases me too.
أَنَا حَرْبٌ لِمَنْ حارَبَهُمْ
ana h'ar-bul-liman h'aarabahum
I am at war with those who are at war with them.
وَسِلْمٌ لِمَنْ سالَمَهُمْ
wa sil-mul-liman saalamahum
I am at peace with those who are at peace with them.
وَعَدُوٌّ لِمَنْ عَاداهُمْ
wa a'doo-wul-liman a'adaahum
I am the enemy of their enemies
وَمُحِبٌّ لِمَنْ أَحَبَّهُمْ
wa muh'ib-bul-liman ah'ab-bahum
and I am the friend of their friends.
إِنَّهُمْ مِنِّي وَأَنَا مِنْهُمْ
in-nahum-min-nee wa ana min-hum
They are from me and I am from them.
فَاجْعَلْ صَلَواتِكَ وَبَرَكاتِكَ وَرَحْمَتَكَ
faj-a'l s'alawaatika wa barakaatika wa rah'-matika
O Allah! Bestow Your Blessings, Benevolence,
وَغُفْرانَكَ وَرِضْوانَكَ عَلَيَّ
wa ghuf-raanika wa riz'-waanika a'lay-ya
Forgiveness and Your pleasure upon me and upon them.
وَعَلَيْهِمْ وَأَذْهِبْ عَنْهُمُ الرِّجْسَ وَطَهِّرْهُمْ تَطْهِيراً.
wa a'lay-him wa ad'-hib a'n-humur-rij-sa wa tah-hiruhum tat-heera
And keep them away from impurity (and flaws) and keep them thoroughly purified"
فَقالَ اللّهُ عَزَّ وَجَلَّ:
faqaalal-laahoo az'-za wa jal-la :
Then the Lord, Almighty Allah said :
يَا مَلائِكَتِي وَيَا سُكَّانَ سَمَاواتِي
yaa malaaa-ikatee wa yaa suk-kaana samaawaateee
"O My angels! O Residents of My Heavens,
إِنِّي إمَا خَلَقْتُ سَماءً مَبْنِيَّةً وَلاَ أَرْضاً مَدْحِيَّةً وَلاَ قَمَراً مُنِيراً
in-nee maa khalaq-tu samaa-am-mab-nee-yataw-wa laa ar-z'am-mad-h'ee-yataw-wa laa qamaram-muneeraw-
verily, I have not created the erected Sky, the stretched earth, the illuminated moon,
وَلاَ شَمْساً مُضِيئَةً وَلاَ فَلَكاً يَدُورُ وَلاَ بَحْراً يَجْرِي وَلاَ فُلْكاً يَسْرِي
wa laa sham-sam-muz'eee-ataw-wa laa falakay-yadoo-ru wa laa bah'-ray-yaj-reee wa laa fulkal yasree
the bright sun, the rotating planets, the flowing seas and the sailing ships,
إِلاَّ فِي مَحَبَّةِ هَؤلاءِ الْخَمْسَةِ الَّذِينَ هُمْ تَحْتَ الْكِساءِ.
il-laa fee mah'ab-bati haa-ulaaa-il-kham-satil-lad'ee-na hum tah'-tal-kisaaa
but for the love of these Five underneath the cloak"
فَقالَ الاْمِينُ جَبْرائِيلُ: يَارَبِّ وَمَنْ تَحْتَ الْكِساءِ
faqaalal-ameenu jib-raaa-ee-lu : yaa rab-bi wa man tah'-tal-kisaaa
Gabriel, the trusted angel, asked : "Who are under the cloak?"
فَقالَ عَزَّ وَجَلَّ:
faqaala a'z-za wa jal-la :
The Almighty answered :
هُمْ أَهْلُ بَيْتِ النُّبُوَّةِ وَمَعْدِنُ الرِّسالَةِ
hum ah-la bay-tin-nuboow-wati wa maa'-dinur-risaalati
"They are the Household of the Prophet (s) and the assets of Prophet hood.
هُمْ فاطِمَةُ وَأَبُوها وَبَعْلُها وَبَنُوها.
hum : faat'imatu wa aboohaa wa baa'-luhaa wa banoo-haa
They are : Fatimah, her father, her husband and her two sons"
فَقالَ جَبْرائِيلُ: يَارَبِّ أَتَأْذَنُ لِي أَنْ أَهْبِطَ إِلَى الاْرْضِ
faqaala jib-raaa-ee-lu : yaa rab-bi ata-d'anu leee an ah-bita ilal-ar-z'i
Gabriel said : "O Lord, May I fly to earth
لأِكُونَ مَعَهُمْ سادِساً
li-akoo-na maa'hum saadisaa
to be the sixth of them?"
فَقالَ اللّهُ: نَعَمْ قَدْ أَذِنْتُ لَكَ.
faqaala-laahu : naa'm qad ad'intu lak
Allah replied: "Yes. You are given the permission"
فَهَبَطَ الاْمِينُ جَبْرائِيلُ وَقالَ: السَّلامُ عَلَيْكَ يَا رَسُولَ اللّهِ
fahabatalameenu jib-raaa-ee-lu wa qaala : as-salaamu a'lay-ka yaa rasoolal-laahil-
Gabriel, the trusted, landed near them and said : "Peace be on you, O Prophet (s) of Allah.
الْعَلِيُّ الاْعْلى يُقْرِئُكَ السَّلام َوَيَخُصُّكَ بِالتَّحِيَّةِ وَالاْكْرامِ
a'lee-yul-aa'-laa yuq-riukas-salaamu wa yakhus'-s'uka bil-tah'eey-yati wa lik-raam
The All-Highest conveys His peace on you and His greetings
وَيَقُوْلُ لَكَ :وَعِزَّتِي وَجَلالِي
wa yaqoo-lu laka : wa iz'-zatee wa jalaalee
and says: "By My Honor and Glory, O My angels! O Residents of My Heavens,
إِنِّي مَا خَلَقْتُ سَماءً مَبْنِيَّةً
in-nee maa khalaq-tu samaaam-mab-nee- yataw-
verily, I have not created the erected Sky,
وَلاَ أَرْضاً مَدْحِيَّةً وَلاَ قَمَراً مُنِيراً وَلاَ شَمْساً مُضِيئَةً
wa laa ar-z'am-mad-h'ee-yataw-wa laa qamaram-muneeran wa laa sham-sam-muz'eeeataw-
the stretched earth, the illuminated moon, the bright sun,
وَلاَ فَلَكاً يَدُورُ وَلاَ بَحْراً يَجْرِي وَلاَ فُلْكاً يَسْرِي
wa laa falkal yadur wa laa bah'-ray-yaj-ree wa laa ful-kay-yas-reee
the rotating planets, the flowing seas and the sailing ships,
إِلاَّ لاِجْلِكُمْ وَمَحَبَّتِكُمْ
il-laa li-ajlikum wa mah'ab-batikum
but for your sake and love"
وَقَدْ أَذِنَ لِي أَنْ أَدْخُلَ مَعَكُمْ
wa qad ad'ina leee an ad-khula maa'kum
and Allah has given me permission to enter the cloak with you.
فَهَلْ تَأْذَنُ لِي يَا رَسُولَ اللّه
fahal ta-d'anu lee yaa rasoolal-laahi
May I join you, O Prophet (s) of Allah?"
فَقالَ رَسُولُ اللّه: وَعَلَيْكَ السَّلامُ يَا أَمِينَ وَحْي اللّهِ
faqaala rasoolul-laahi : wa a'lay-kas-salaamu yaa amee-na wah'-yil-laahi
The Prophet (s) replied : "And peace be on you, O trusted bearer of Allah's Revelations!
فإِنَّهُ نَعَمْ قَدْ أَذِنْتُ لَكَ.
naa'm qad ad'intu lak
you are granted the permission"
فَدَخَلَ جَبْرائِيلُ مَعَنا تَحْتَ الْكِساءِ
fadakhala jib-raaa-ee-lu maa'naa tah'-tal-kisaaa-i
So, Gabriel entered the cloak with us
فَقالَ لاِبِي: إِنَّ اللّهَ قَدْ أَوْحَى إِلَيْكُمْ يَقُولُ:
faqaala li-abee : in-nal-laaha qad aw-h'aaa ilay-kum yaqoolu :
and said to my father : Allah sends His Revelations to you;
إِنَّمَا يُرِيدُ اللّهُ لِيُذْهِبَ عَنْكُمُ الرِّجْسَ
in-namaa yuree-dul-laahoo li-yud'-hiba a'nkumur-rij-sa
"Verily Allah's desire is to keep you away from impurity (and flaws),
أَهْلَ الْبَيْتِ وَيُطَهِّرَكُمْ تَطْهِيراً.
ah-lal-bay-ti wa yutah-hirakum tat-heera
O People of Household (Ahlul-Bayt) and keep you thoroughly purified"
فَقالَ عَلِيٌّ لاِبِي: يَا رَسُولَ اللّه أَخْبِرْنِي مَا لِجُلُوسِنا
faqaala a'lee-yul li-abee : yaa rasoolal-laahi akh-bir-nee maa lijuloosinaa
Then Ali said to my father : "O Prophet (s) of Allah, tell me
هذَا تَحْتَ الْكِساءِ مِنَ الْفَضْلِ عِنْدَ اللّهُ
haad'aa tah'-tal-kisaaa-i minal-faz'-li i'ndal-laah
what significance has Allah given for getting together underneath this cloak ?"
فَقالَ النَّبِيُّ صَلَّى اللهُ عَلَيْهِ وَآلِهِ:
faqaalan-nabee-yu s'al-lal-laaho a'lay-hi wa aaalihi:
The Prophet (s) replied :
وَالَّذِي بَعَثَنِي بِالْحَقِّ نَبِيَّاً
wal-lad'ee baa'thanee bi-h'aq-qi nabee-
"By Him who rightfully appointed me a Prophet (s)
وَاصْطَفانِي بِالرِّسالَةِ نَجِيّاً
yaw-was'-tafaanee bir-risaalati naj-jeea
and chose me a Messenger for the salvation of the mankind.
مَا ذُكِرَ خَبَرُنا هذَا فِي مَحْفِلٍ مِنْ مَحافِلِ
maa d'ukira khabarunaa haad'aa fee mah'-falim-mim-mah'aafili
whenever and wherever an assembly
أَهْلِ الاْرْضِ وَفِيهِ جَمْعٌ مِنْ شِيعَتِنا وَمُحِّبِينا
ah-lil-ar-z'i wa fee-hi jam-u'm-min shee-a'tinaa wa muh'-ib-bee-naa
of our followers and friends mention this event,
إِلاَّ وَنَزَلَتْ عَلَيْهِمُ الرَّحْمَةُ
il-laa wa nazalat a'lay-himur-rah'-mah
Allah will bestow on them His Blessings and Mercy;
وَحَفَّتْ بِهِمُ الْمَلائِكَةُ وَاسْتَغْفَرَتْ لَهُمْ إِلى أَنْ يَتَفَرَّقُوا.
wa h'af-fat bihimu lamalaaa-ikah was-tagh-farat lahum ilaaa ay-yatafar-raqoo
angels will encircle them asking Allah the remission of their sins until the assembly disperses
فَقالَ عَلِيٌّ عَلَيْهِ السَّلامُ: إِذنْ وَاللّهِ فُزْنَا وَفازَ شِيعَتُنا وَرَبِّ الْكَعْبَةِ.
faqaala a'lee-yun a'lay-his-salaamu : id'aw-wal-laahi fuz-naa wa faaza shee-a'tunaa wa rab-bil-kaa'-bah
So Ali said : "Verily, by the Lord of Kabaa! we and our followers are the winners"
فَقالَ أَبِي رَسُولُ اللّهِ صَلَّى اللهُ عَلَيْهِ وَآلِهِ:
faqaala abee rasoolul-laahi s'al-lal-laaho a'lay-hi wa aaalihi:
Then my father replied :
يَا عَلِيُّ وَالَّذِي بَعَثَنِي بِالْحَقِّ نَبِيّاً
yaa a'lee-yu wal-lad'ee baa'thanee bil-h'aq-qi nabee-yaw
"By Him who rightfully appointed me a Prophet
وَاصْطَفَانِي بِالرِّسالَةِ نَجِيّاً
was'-tafaanee bir-risaalati najee-ya
and chose me a Messenger for the salvation of the mankind,
مَا ذُكِرَ خَبَرُنا هذَا فِي مَحْفِلٍ مِنْ مَحَافِلِ أَهْلِ الاْرْضِ
ma d'ukira khabarunaa haad'aa fee mah'-falim-mim-mah'aafili ah-lil ar-z'i
whenever and wherever an assembly
وَفِيهِ جَمْعٌ مِنْ شِيعَتِنا وَمُحِبِّينا
wa fee-hi jam-u'm-min shee-a'tinaa wa muh'ib-bee-naa
our followers and friends mentions this event,
وَفِيهِمْ مَهْمُومٌ إِلاَّ وَفَرَّجَ اللّهُ هَمَّهُ
wa fee-him mah-moo-mun il-laa wa far-rajal-laaho ham-mahoo
there shall remain none grieved but Allah will remove his grief,
وَلاَ مَغْمُومٌ إِلاَّ وَكَشَفَ اللّهُ غَمَّهُ
walaa magh-moo-mun il-laa wa kashafal-laaho gham-mahoo
there shall remain none distressed but Allah will dispel his distress,
وَلاَ طالِبُ حاجَةٍ إِلاَّ وَقَضَى اللّهُ حاجَتَهُ.
wa laa t'aalibu h'aajatin il-laa wa qaz'al-laaho h'aajatah
there shall remain none wish-seeker but Allah will grant his wish."
فَقالَ عَلِيٌّ عَلَيْهِ السَّلامُ: إِذن وَاللّه فُزْنا وَسُعِدْنا وَكَذلِكَ شِيعَتُنا
faqaala a'lee-yun a'lay-his-salaamu id'aaw-wal-laahi fuz-naa wa sui'd-naa wa kad'aalika shee-atunaa
`Ali, peace be upon him, said, "Then, we have won and attained pleasure. I swear it by Allah. So have our adherents;
فازُوا وَسُعِدُوا فِي الدُّنْيا وَالاْخِرَةِ وَرَبِّ الْكَعْبَةِ.
faazoo wa sui'doo fid-dunyaa wal aaakhirati wa rab-bil-kaa'-bah
they have won and attained pleasure in this world and in the Hereafter. I swear it by the Lord of the Ka`bah."
اَللَّهُمَّ صَلِّ عَلَىٰ مُحَمَّدٍ وَآلِ مُحَمَّدٍ
allahumma salli ala muhammadin wa ali muhammad
O' Allāh send Your blessings on Muhammad and the family of Muhammad.
🍃🕊🍃 al-Islam.org 🍃🕊🍃
.
Tumblr media
0 notes