Tumgik
#muratgülsoy
uzunburakefendi · 2 years
Photo
Tumblr media
. "A.T.: Edebiyat ya da kültürel bir değer, ölçülebilir değildir. Ne zaman nerede kullanacağın, sana ya da dünyaya ne kattığı ölçülemez. Çok tartışılan ya da konuşulan bir konu var, benim hep ilgimi çekmiştir: Amerika'da futbol niye tutmuyor? Çünkü rakam yok! Skor tablosunda bir ya da iki gol var. Heyecan ve başarının bir tür ölçüsünün bulunduğu bir yerde 2-0 yenmek bir şey ifade etmiyor. Basketbolu sürekli sayı yapıldığı için çok seviyorlar. İlginç bir yaklaşım. 1981'de İstanbul Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi'ne girdiğimde jandarmaların bizimle birlikte sınıfta oturduğunu hatırlıyorum. Kantin yoktu, yasaktı. Öğrencilerin yemekhanede bir araya gelmesini engellemek için kumanya dağıtılıyordu. Fakat buna rağmen, kahvelerde buluşulduğunda konuşulan konular, üç kişinin bir araya geldiğinde dergi çıkarmaya çabalaması düşünüldüğünde çok canlı bir edebiyat-kültür ortamı vardı. Ben liseden gelip, kültürel birikimleri bizden çok olan üniversitelilerin ortaya koyduğu yığının altında kalınca, nasıl canlı ve iştah açıcı bir dünyanın içine düştüğümü görmüştüm ve bu çok heyecan vericiydi. M.G.: Bir de edebî tartışmalar hayati bir mesele olarak da yansıyordu değil mi? Mesela İkinci Yeni şiirini beğeniyorsan belki de devrime ihanet etmiş olabilirdin. 1970'lerin bu tür bir sertliği vardı. Gerçekçilik savaşlarını hatırlıyorum. A.T.: 1970'ler İkinci Yeni'yi, 1980'ler ise Ahmet Hamdi Tanpınar'ı, Oğuz Atay'ı keşfettiğimiz yıllar. Yeni bir kuşak gerçek edebiyatla karşı karşıya kalmıştı. O kadar sıkıştırılmıştık ki entelektüel bir dünyanın içinde yüzmeye çalışmaktan başka alanımız yoktu. Onun için Latinlerin üniversite canlılığı bana hep güzel ve bize yakın gelmiştir. Bunu İngiliz edebiyatıyla kıyaslarsak orada hep soğuk bir kampüs, kibirli profesörler vardır örneğin. Daha doğrusu orada öğrencinin entelektüel dünyaya katkısı değil, akademinin belileyici gücü, sarsılmazlığı ve yüceliği anlatılır." syf.255 Bu mesele benim de sık sık düşündüğümdür. Ne kadar kolaylık, basitlik, rahatlık varsa; o kadar vasatlık ve yapaylık doğuyor bana göre. #ayfertunç #muratgülsoy #dünyaedebiyatıüzerine #diyaloglar #canyayınları #kitap #neokuyorum #okumakiptiladır #okumahalleri #edebiyat https://www.instagram.com/p/Cj8zybpLZ_x/?igshid=NGJjMDIxMWI=
1 note · View note
kuslarinuctuguyer · 4 years
Photo
Tumblr media
Genelde burada sevdiğim kitapları paylaşıyorum ama bu kitap ne sevdiğim ne sevmediğim kitaplar başlığı altında karşınızda :) Kitaba ilk başladığımda açıkçası sükut-u hayale uğradım. Murat Gülsoy kıymet verdiğim bir yazardır çünkü. Kitap hakkında yorum okumamış olsam da yine de bir beklentiyle başlamıştım. Sayfalar ilerledikçe ilk başlarda hissettiğim olumsuz duygular içimden uzaklaşsa da kitabı kapattığımda çok güzel bir kitap okudum diyecek kıvama gelemedim. Üslubun sadeliği ve kitapta kullanılan teknik etkileyiciydi ama kurgu çok tatmin edici değildi. Çok büyük beklentiye girmeden iyi bir yazardan akıcı bir kitap okumak isterseniz yolunuzu düşürebilirsiniz. İyi okumalar 🌸 #muratgülsoy #öylegüzelbiryerki #canyayınları #kitap #bookstagram https://www.instagram.com/p/CJY45q0Jk-k/?igshid=tzacyrre6pq5
4 notes · View notes
yokbank · 5 years
Text
Tumblr media
Pazar günü işe gidecek olarak evden cıkmadan önce biraz huzur olsun sonra malum işte işler güçler...
19 notes · View notes
dolunay66 · 6 years
Text
Herkes bir başkasının yaşamında tutsak kalabilir. Bir parçası orada, diğer bir parçası başka bir yerde. Bana ait olan ne varsa, nerede hangi parçamı bırakmışsam geri almak isterdim. Ya da en azından ne bıraktığımı görebilmek. Mümkünse değiştirebilmek.
6 notes · View notes
gri--adam · 7 years
Text
"Fazla olan bendim ama bunu anlamak istemiyordum.  Bazen birilerinin hayatında fazlayızdır. Bu kadar basittir; bize orada yer yoktur."
1 note · View note
okuryazartv · 7 years
Photo
Tumblr media
‘Anılar ile kişilik birbirine dolanmış, dinamik süreçler…’ http://www.okuryazar.tv/murat-gulsoy-yalnizlar-icin-cok-ozel-bir-hizmet/ “Yaşamın yazıyla, yalnızlığın ölümle iç içe geçtiği bir dünyadayız. Murat Gülsoy bu tehlikeli yakınlığı fantastiğe, bilimkurguya cesurca göz kırpan bir anlatımla birleştirerek okurun zihninde canlandırıyor. Birbirinden bağımsızmış gibi görünen bölümler, ekler, kara sayfalar deliliğin eşiğinde, yalnızlığın derinliklerinde ve ölümün karanlığında birleşiyorlar. Delirmekten ve yalnızlıktan kurtulmanın yolunu ölüme yaklaşmakta bulan karakterler, ölümle kol kola girdikçe deliliğin kaçınılmazlığını deneyimliyorlar. Tanpınar’a, Atay’a, Atılgan’a selam veren; ama en çok Borges’le, Nerval’le konuşan, onların metinlerinin ve karakterlerinin arasında ustalıkla gezinen roman, sanki yalnızlıktan kurtulmak için edebiyat âleminin büyük ruhlarını içine alıyor. Parçaları birleştirmeyi seven, ipuçlarının peşinden gitmekten haz duyan meraklı okur kadar fantastik bir kurgunun büyüsüne kapılmak isteyen maceracı okur da Yalnızlar İçin Çok Özel Bir Hizmet’ten yararlanmak isteyecek…” Murat Gülsoy ile Yalnızlar İçin Çok Özel Bir Hizmet’i konuştuk. #muratgülsoy #muratgulsoy #okuryazartv #okumaparçası #kitaptanbirbölüm #okuryazarinsan #okuryazar #kitap #kitapkurdu #kitapaşkı #kitapönerileri #kitaplar #kitaplariyikivar #kitapkokusu #kitapsever #kitapsevgisi #kitapokuyorum #kitapyorumu #okur #okuryorum #okuma #okumak #okumavakti #okumakeyfi #edebiyat #edebiyatkulübü
0 notes
okuyankaplumbaga · 8 years
Photo
Tumblr media
#muratgülsoy #yalnızlariçinçoközelbirhizmet #canyayınları
0 notes
uzunburakefendi · 2 years
Photo
Tumblr media
. "A.T.: Edebiyat ya da kültürel bir değer, ölçülebilir değildir. Ne zaman nerede kullanacağın, sana ya da dünyaya ne kattığı ölçülemez. Çok tartışılan ya da konuşulan bir konu var, benim hep ilgimi çekmiştir: Amerika'da futbol niye tutmuyor? Çünkü rakam yok! Skor tablosunda bir ya da iki gol var. Heyecan ve başarının bir tür ölçüsünün bulunduğu bir yerde 2-0 yenmek bir şey ifade etmiyor. Basketbolu sürekli sayı yapıldığı için çok seviyorlar. İlginç bir yaklaşım. 1981'de İstanbul Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi'ne girdiğimde jandarmaların bizimle birlikte sınıfta oturduğunu hatırlıyorum. Kantin yoktu, yasaktı. Öğrencilerin yemekhanede bir araya gelmesini engellemek için kumanya dağıtılıyordu. Fakat buna rağmen, kahvelerde buluşulduğunda konuşulan konular, üç kişinin bir araya geldiğinde dergi çıkarmaya çabalaması düşünüldüğünde çok canlı bir edebiyat-kültür ortamı vardı. Ben liseden gelip, kültürel birikimleri bizden çok olan üniversitelilerin ortaya koyduğu yığının altında kalınca, nasıl canlı ve iştah açıcı bir dünyanın içine düştüğümü görmüştüm ve bu çok heyecan vericiydi. M.G.: Bir de edebî tartışmalar hayati bir mesele olarak da yansıyordu değil mi? Mesela İkinci Yeni şiirini beğeniyorsan belki de devrime ihanet etmiş olabilirdin. 1970'lerin bu tür bir sertliği vardı. Gerçekçilik savaşlarını hatırlıyorum. A.T.: 1970'ler İkinci Yeni'yi, 1980'ler ise Ahmet Hamdi Tanpınar'ı, Oğuz Atay'ı keşfettiğimiz yıllar. Yeni bir kuşak gerçek edebiyatla karşı karşıya kalmıştı. O kadar sıkıştırılmıştık ki entelektüel bir dünyanın içinde yüzmeye çalışmaktan başka alanımız yoktu. Onun için Latinlerin üniversite canlılığı bana hep güzel ve bize yakın gelmiştir. Bunu İngiliz edebiyatıyla kıyaslarsak orada hep soğuk bir kampüs, kibirli profesörler vardır örneğin. Daha doğrusu orada öğrencinin entelektüel dünyaya katkısı değil, akademinin belileyici gücü, sarsılmazlığı ve yüceliği anlatılır." syf.255 Bu mesele benim de sık sık düşündüğümdür. Ne kadar kolaylık, basitlik, rahatlık varsa; o kadar vasatlık ve yapaylık doğuyor bana göre. #ayfertunç #muratgülsoy #dünyaedebiyatıüzerine #diyaloglar #canyayınları #kitap #neokuyorum #okumakiptiladır #okumahalleri #edebiyat https://www.instagram.com/p/Cj8zybpLZ_x/?igshid=NGJjMDIxMWI=
1 note · View note
uzunburakefendi · 1 year
Text
.
"Eskiden hikâyeler hürmüş, onları anlatanların malı değilmiş, kulaktan kulağa, insandan insana, zihinden zihne dolaşır, sevildikleri yerde konaklar, anlatıldıkça çoğalırlarmış. Herkes kendi tecrübesinden, hissiyatından bir şeyler eklermiş anlatırken. Hikâye o vakit sadece bir vakanın nakledilmesi değilmiş, bütün bir ruh halinin muhafaza edildiği canlı bir hafızaymış."
syf.17
.
"Sanat insanın en derinindeki karanlığı itiraf etmesidir. Neyse ki o itirafları herkes hemen tüm açıklığıyla anlamıyor. Fakat tam manasıyla anlaşılmasa da hissedilmesi mümkün. Hatta mükemmel bir sanat seyircisi sanatçının suçuna ortak olandır, o azabı kendi ruhunda hissedendir."
syf.40
.
"Belki de delilik dediğimiz, kelimelerin zincirlerinden kurtulmasından başka bir şey değildir. Kelimelerin hürriyeti. Kim bilir..."
syf.65
.
"İnsan dediğin korkar. Hayat dediğimiz arzuların ve korkuların hiç durmayan savaşıdır."
syf.268
Murat Gülsoy, Osmanlı'dan Cumhuriyet'e hem resim tarihimize hem de ülke olarak dönüşümümüze eşlik eden bir ressam yaratmış bu romanında; Vasıf Ekrem Yelda.
Etrafı, çevresi, dostları o kadar gerçek ki, ressamın kendisinin hayal ürünü olduğuna inanmak güç. Hatta kapaktaki görselin de ressama ait olduğu yazıyor kitabın sonunda ve Murat Gülsoy bu görseli midjourney yapay zeka uygulamasını kullanarak oluşturmuş.
Keyif aldığım ve beni bolca araştırma yapmaya sürükleyen bir belgesel-romandı.
#muratgülsoy #ressamvasıfıngizliaşklartarihi #canyayınları #kitap #neokuyorum #okumakiptiladır #okumahalleri
instagram
4 notes · View notes
ondul-blog · 10 years
Photo
Tumblr media
Bu kitabı çalın
0 notes
uzunburakefendi · 3 years
Photo
Tumblr media
. "İç karanlığım siyah bir gecenin okyanusu. Arada sırada bir işaret fişeği gibi, ufukta parlayan bir yıldız gördüğümde, heyecanlanıyorum. Elim ayağım buz kesiyor. Zamanı şaşırıyorum. Evin içinde dönüp duruyorum. Deli gibi." syf.171 . "Hiçbir zaman kendimi tam anlamıyla ortaya koyamadım. Her zaman bir şeyler eksik oluyor. Tam olarak ifade etmek istediklerimi ben de bilemiyorum. Daha doğrusu, söyle derseniz hemen söyleyemem. Bir tutukluluk, bir eksiklik, bir gecikmişlik duygusu hâkim. Uzun suskunluklar giriyor insanlarla arama." syf.223 . "Zaman geçerken azalıyor. Büyürken küçülüyoruz. Yaşadıkça yaşayacağımız azalıyor. Ardımızda bıraktığımızdan başkası yok. Yalnızız." syf.279 #muratgülsoy #tanrıbenigörüyormu #canyayınları #kitap #neokuyorum #okumakiptiladır #okumahalleri #öykü https://www.instagram.com/p/CaDW4FftgbN/?utm_medium=tumblr
5 notes · View notes
uzunburakefendi · 3 years
Photo
Tumblr media
. "Ömür dediğimiz şey yaşanan anların toplamı mıdır acaba? Zaman zaman bu soruyu kendime sormadan edemiyorum. İlk aklıma gelen mantıklı cevap, evet ve hatta yaşanan anların toplamından fazla bir şeydir, oluyor. Ama kimi zaman, bazı sabahlar örneğin, önümde ne olacağı belirsiz bir gün yaşanmak üzere beklerken, kuşkulanıyorum: Ya tam tersiyse? Ömür dediğimiz yaşanan anların toplamından daha az bir şeyse? Çok daha az bir şeyse? Yaşadıkça azaltıyorsak bazı şeyleri..." syf.187 . "tüm insanlar benzer yanılgılar içindeydiler. Ölmekten, yok olmaktan korktuklarını söylüyorlardı ama aslında hissettikleri duygu üzüntüydü ya da acı. Yok olma fikri acı veriyordu. Evet korku değil acı. Keder. Hasret. Yaşayanların dünyasına duyulan hasret." syf.209 #muratgülsoy #belirsizbiranınkıyısında #canyayınları #kitap #neokuyorum #okumakiptiladır #okumahalleri https://www.instagram.com/p/CTc73XbiGN1/?utm_medium=tumblr
3 notes · View notes
uzunburakefendi · 5 years
Photo
Tumblr media
. "İnsan bazen bir hikâyenin içinde sıkışıp kalıyor. Üstelik bunu anlatana kadar farkında bile olmuyor. Çevremi saran görünmez duvarların bu hikâye olduğunu şimdi anlıyorum." syf.25 . "İnsanlar zamana direnmek için hayatlarının zirvesindeyken edindikleri alışkanlıkları sürdürürler." syf.33 . "Anılar... Sürekli hareket halindedirler. Sürekli... Onları unutabilmemiz için çaba harcamamız gerekir. Sağlıklı zihin bunu başarabilir. Hatırlama dediğimiz şey kontrollü bir unutmadır. Deneyimlerimiz zihnimizin derinlerinde bir okyanus gibi birikir. Hatırlamak, her seferinde o deneyim okyanusundan aldığımız malzemeyle uygun bir hikâyeyi yeniden oluşturmamızdan başka bir şey değildir. Bu da çok çaba gerektirir. Ama gücümüz azalmaya başladığında... O zaman anıları zapt edemeyiz. Belleğin bütünlüğü bozulunca gerçeklikle bağımız da kopar. İşte o zaman geçmişin sonsuz katmanlarında yaşamaya başlarız." syf.36 Hareket eden, yürüyen, arayan romanları seviyorum. Adamımızın, bir akşam tam da çay keyfine başlayacakken kapısı çalınıyor. Komşusu yaşlı hanımefendi eşinin kaybolduğunu söyleyip yardımcı olmasını istiyor ve o andan sonra gecenin içinde, -ya da daha açık olalım- bir belleğin içinde, kaybolan adamın gençliğinden kalma yırtık pırtık kimliğiyle birlikte uzun bir yürüyüşe çıkıyor. Ve Ateş Bizi Tüketiyor'un ilk çeyreğinden itibaren sonunu tahmin edebiliyorsunuz. Genellikle bu okurun merakını öldürür ama Gülsoy'un kurgusu/anlatımı, o tahmin edilir sona "acaba nasıl ulaşacak, daha neler olacak kim bilir" merakını tetikliyor. Bunda polisiye tınısının etkisi de büyük. Bu yıl okuduğum en iyi romanlardan biri olduğunu iddia edebilirdim ama bununla yetinmeyeceğim, Murat Gülsoy'un beni en çok etkileyen romanı diye abartacağım. Bilirsiniz, doya doya abartmak da okurluğun şanındandır. #muratgülsoy #veateşbizitüketiyor #canyayınları #kitap #neokuyorum #okumakiptiladır #okumahalleri https://www.instagram.com/p/B18wOD_pyGm/?igshid=10v9ajc739v6u
1 note · View note
uzunburakefendi · 3 years
Photo
Tumblr media
. "Bazen olur aslında, bir şey yaşarım, bir deneyim ya da bir an... tuhaftır, çok derinlikli bir yanı vardır ama bir romanın ya da filmin içinde olmadığım için hızla yok olup gidecektir, keşke başkaları da bu ânı görseydi diye üzülür, bir roman kahramanı olmadığıma, sıradan, biyolojik, gerçek bir insan olduğuma hayıflanırım." syf.16 . "İnsanlar bir biçimde ülkeden gitmek gerektiğini söylüyorlardı. Ben ne zaman bu konu açılsa soluksuz kalıyor, bunalıyordum. Gidin diyordum içimden, hepiniz gidin, yeter ki gitmekten söz etmeyin artık, gidecekseniz gidin, ben burada boş caddelerde tek başıma yürürüm." syf.38 . "Sevgi acayip bir duygu, insan herkesi, her şeyi sevebiliyor aslında. Yeter ki o şey sizinle konuşabilsin. Sevgi bir dil belki de, insanın kendinden başkasıyla konuşabildiği en müthiş dil." syf.101 . "Dünya düşünenler için bir komedi, hissedenler için bir trajedidir." syf.178 #muratgülsoy #öylegüzelbiryerki #canyayınları #kitap #neokuyorum #okumakiptiladır #okumahalleri https://www.instagram.com/p/CNvUHlup7F6/?utm_medium=tumblr
0 notes
uzunburakefendi · 7 years
Photo
Tumblr media
. "Malzemesi ölümdür kitapların. Ölü ağaçlardan elde edilen kâğıt, ölü hayvanların derilerinden yapılan ciltler, ölü yazarların sözleri. Orada öylece dururlar. Çok ayrıntılı bir mezarlıktır kütüphane. Üstelik insanlar tüm bu ölüm artıklarının zaman ötesine ulaşma gibi bir özelliğe sahip olduğunu düşünürler. Ne garip bir yanılsama. Oysa bir mumyadan fazlası değildir kitap. Düşüncenin mumyası." syf.13 . "İnsan neye elini atsa kendi hayatından bir yanılsamayla karşılaşıyor. Çünkü insan bir aynadan başka bir şey değil. Kendisi kadar yansıtabiliyor dünyayı." syf.77 . "Dengeli bir çatışmanın ömrü uzattığına inanan düşünürlerin kitaplarını meydanlarda yakan insanların objektife gülümseyen yüzlerinden korkuyoruz. Birilerinin mutluluğu bazen çok zalim olabiliyor. Hele ki bize benziyorlarsa... Yakalarına taktıkları işaretler savaş ve zaferi simgeliyor, köşeleri sivri. Gökyüzünde başka hikâyeler de var. Sadece sırtını toprağa tamamen yaslamalı insan, yerin çekim gücünü hissetmeli, geceye düşmemek için gerçeğe tutunmalı. Oysa sözler büyülü, gerçeği bulandırıyor, şekilden şekle sokuyor. Her şey tersine dönebiliyor, masumiyet katliama, cinayet kahramanlığa. Korku içinde anlıyoruz; konuşmak da bir savaşma sanatı." syf.182 İlk alıntı önsözden, ikinci romandan, üçüncü ise yazarın romanın ardından bizimle paylaştığı bir takım notlardan. Üçü de tam olarak hikâyeyi yansıtmıyor. Çünkü ilgi çekici, farklı bir hikâye var karşımızda. Emekli ve çok yalnız matematik profesörü Mirat Alsan bir gün okuduğu bir broşür üzerine ölü bir kadının bilincini, anılarını kendi vücuduna yerleştirtiyor. Ve hayatını artık, zihnindeki kadınla konuşarak sürdürmeye çalışıyor. Bundan sonrası Murat Gülsoy'un nefis kalemi ve kurgusu. Muray Gülsoy, bir süre okumadığımda, okumayı özlediğim yazarlardan. Ve neyse ki henüz okumadığım daha çok kitabı var. #muratgülsoy #yalnızlariçinçoközelbirhizmet #canyayınları #kitap #neokuyorum #okumakiptiladır #okumahalleri
2 notes · View notes