Tumgik
#park sorunu
se-a-ser · 4 months
Text
iyi insan olmak gibi bir iddiam yok. olmak da zor bu vasfı taşımak da. ama vicdanım çok güçlü. yani diğer hasletlerimin eksikliğini tek başına kapatarak beni iyi insan yapma çabasından vazgeçmiyor bazen anında devreye giriyor, bazen başımı yastığa koyduğumda, bazen günler aylar sonra
eski oturduğum ev cadde üzerindeydi. pek park sorunu olmadığı için genelde evin önüne park ederdim. sonra yan binanın altına bir sucu dükkan açtı. kamyon geleceği zaman arabayı başka yere almamı istiyorlardı. ben de alıyordum sorun etmiyordum ama surat ediyordum tabi. esnaf oldukları için rahat adamlardı kızsam bile ufak ufak atışıp anlaşıyorduk
birgün öğlene doğru evden çıkıp arabaya bindim. park ettiğim yerden çıkacakken sucuda çalışan abiyi damacana taşırken gördüm. bu abi diğerlerine göre daha sessiz/sakin bir abiydi, araba için arayan da diğerleriydi zaten. bu abiyle göz göze gelecekken yüzünü çevirdi ben de zaten arabayı çıkarıp devam ettim
birkaç ay sonra sucular taşındı gitti. bir yerde iyi oldu sevindim derken bir yandan da sıkıntı hissettim. bir süre sonra vicdan efendi beni huzuruna çağırdı. o abinin damacana taşıdığı sahne gözümde canlandı. o an dikkatimi çekmeyen yüz ifadesine odaklandım. sanki bana "bak işte sen arabayı çekmediğin için 100 metre ilerden damacanaları taşıyorum" diyen ama bunu diyememenin ızdırabının yüzüne yansıdığı bir ifade
"tamam" dedim vicdanıma "hatamı anladım çok üzgünüm" dedim. "bana değil git o adama söyle" dedi. "iyi de adamlar gitti" dedim ama dinlemiyor
adamı bulup gönlünü almadıkça da içimde kalacak, olmadık yerde beni bulmaya devam edecek maalesef
böyle işte... keşke o adam denk gelse, gönlünü alsam, yemek ısmarlasam. o da bana gülse "ne alakası var" dese. o görüntüsü aklımda kalsa
22 notes · View notes
Text
Bugün Kızılcık Şerbeti dizi setindeymişim gibi saçma bir şey yaşadım. Park halindeki arabamın yanında elimde yaklaşık 7-8 market poşetiyle duruyorum, içeri sokmaya çalışıyorum. Bagajı açamadım çünkü yerde su ve çamur vardı. Sağ tarafa da biri neredeyse sıfır park etmiş arabayı. Kapıyı açmak mümkün değil. Tam o sırada üzerime arabayı sürerek biri park etti. Ben gene sabır çekip oralı olmadım. Annem; “Kapıyı açacak galiba” dedi. Ben de biraz beklesin bir şey olmaz elimdeki torbalar çok ağır yerleştirmeden kapatamam dedim. Çünkü kapıyı açarsa kapılar çarpışacaktı. Çok kısa sürede işimi bitirip kapıyı kapattım. Şahıs indi arabadan. Sanki tüm bunları yapan benmişim gibi. Nasıl konuşuyorsunuz siz öyle dedi. Baktım 40 yaşlarda kapalı bir kadın. Dedim ki hanımefendi burada olduğumuzu görerek üzerimize sürdünüz. Hadi onu geçtim görüyorsunuz işte iki dakika bekleseniz nolurdu sanki dedim. Üslup çok önemli dedi. Ben sizle kibarca konuşuyorum bundan iyi bir üslup bulamazsınız. Önce kendinize bir bakın belki o zaman sorunu çözersiniz. Ayrıca ucunda ölüm yok ya niye bu kadar uzatıyorsunuz dedim. Sonra saçmasapan konuşmaya devam etti ve o kadar çok şey söyledi ki, inanın o sinir anında birçoğunu unutmuşum. Sadece şu cümlesi aklımda kaldı. Müslümanlığı en son ağzıma alacak kişi olduğumu söyledi. Konu dine ne ara geldi ben kaçırdım. En müslüman sensin diyip alkışladım kendisini. Öylece bakakaldı. Ama hayatımda gördüğüm en terbiyesiz en üslupsuz en insan olmayı becerememiş canlıydı.
Hayatım boyunca kimseye ön yargılı olmadım. İnsan ayırmadım. Kimsenin ne manevi değerlerine ne de seçimlerine laf etmedim. Tam tersi bunu yapanlarla sonuna kadar tartıştım. Benim yaptığım havanda su dövmekten başka bir şey değilmiş. Umarım tez vakitte bu insansılarla aynı havayı solumaktan kurtulurum.
9 notes · View notes
baybaykus · 1 month
Text
Babam 1970 yılında Kayseri'den Almanya'nın Mannheim şehrine gelmiş. ❗️👇
Ben 1980'de Mannheim'da doğmuşum. Babamın bir tek kızıyım ve 2 ağabeyim var. Mannheim'da mesleki egitimimi tamamladım ve mesleğim üzere çalışmaya başladım.
Her yıl babam arabanın bagajını tıka basa doldurur ve bizi Kayseri'ye izine götürürdü. Benim Türkiye'deki hayat çok hoşuma giderdi. Bu bağlamda 2019'da temelli Kayseri'ye dönme kararı aldım.
Almanya'daki arkadaşlarım böyle bir adımı atmaya nasıl cesaret ettigimi çok merak ettiler, şaşıranlar oldu. Ben ise Almanya'dan Türkiye'ye kesin dönüş yapan annem ve babama daha yakın olmak için ve memleket sevdalısı olduğumdan bu adımı attığımı belirttim.
Annemle babam Kayseri'ye 50 km uzaklıkta bulunan köyümüzde ikamet ediyorlar. Ben köy hayatı yerine, şehirde yaşamayı tercih ettiğimden, kendime Kayseri'de şehir merkezine yakın, 3 odalı bir daire kiraladım.
Şimdi aradan hemen hemen 2,5 sene geçti ve halen Kayseri'deyim. Kendi çapımda tercüme işleriyle ilgileniyorum.
Şu 2,5 sene içinde memleketde neler gördüm, neler yaşadım, Almanya'da ben bunları 39 yılda ne gördüm ne de yaşadım. Benim için anormal ama Türkiye'deki insanımız için gayet normal olan şeylerdi bunlar.
Yine bu süre içinde edindiğim tecrübeye göre Türkiye'nin sorunu sadece enflasyon, pahalılık, düşük asgari üçret değil. Aynı zamanda, ahlakını vijdanını yitirmiş, kendi çıkarından başka hiçbir şeyi dert edinmeyen insanımız.
Amca oğluma ev tutmaya yardımcı ol dedim. Sonra öğrendimki, canım, ciyerim akraba olduğumuz için değil, ev şirketinden komisyon aldığı için bana yardımcı olmuş.
Yine, teyze kızıma, taşındığım daireye perde diktirmek için bir perdeci bulmasını rica ettim, baktımki o da benim için değil de komisyon için yapmış.
Tercüme ettiğim şirketlerin hemen hemen hepsi, dincisi, dinsizi, sağcısı, solcusu, AKP'lisi, CHP'lisi, asgari ücretle çalışan işçilerini haftanın 6 günününde de 10'ar 12'şer saat çalıştırıyor ve mesailerini ödemiyor.
Kul hakkı kalmamış bu memlekette. Herkes herkesin sırtından en kolay şekilde çıkar elde etme derdinde. Akrabalıklar, kardeşlikler, arkadaşlıklar dahi çıkar için kurulu burada.
İnsanlarımızın bazıları ticaret yaparken söyledikleri yalanı delikanlılık zannediyor. Zengin olan zenginliğe doymuyor, fakir ise fakirliğinin Allah vergisi olduğunu düşünüyor. Her yerde kişilere göre muamele, kişilere göre fiyat uygulanıyor.
İnsanımız sadece kendi evinin içini temiz tutarken, evin dışı, sokak, cadde olduğunda eline geçen herşeyi yola bele atıyor. Hele birde şu çit çit çekirdek çitleyenler!
Maalesef ülkemizde yine, eğer bir mevkiye gelebilmişsen adamsın, ya bir mevkin merteben yoksa, seni kimse adamdan saymıyor.
Hele hele 'ben üniversiteliyim, ben mühendisim, ben doktorum, avukatım' gibi insanımızın kendilerini başkalarından üstün görmeleri, çok cahilce ve çok kabul edilmez bir durum. Uzaya çıksak ne olacak, insanımız zır cahil olduktan sonra.
Avrupa'nın birçok ülkesinde olmayan hastaneler yapılmış ama doktor, hemşire, hasta bakıcı görevinin başında olmazsa vatandaşa gereken muameleyi yapmazsa neye yarar. Hasta ve hasta yakınları, kural tanımaz, kanun tanımaz, hemşire doktor döverse ne anlamı kalır o hastanenin, sağlık merkezinin.
Trafikte desen yaya geçidini takan yok! Arabanı devletin yoluna park ettiğin için, dükkan sahipleriyle kavga edersin, dükkan önü olduğu için polisimiz seyreder, seni korumaz işlem yapmaz.
Birde koca Kayseri'de trafik polisi, yok denecek kadar az. Kimsenin kurallara uyduğu falan yok. Vatandaşımız, cezalar caydırıcı değil diye devleti suçlu bulurlar, kendilerine benzeri bir ceza verildiğinde, bu sefer devlete söverler.
Yine bu 2,5 yıl içinde şunu anladım ki, insanımızın zihniyeti değismedikce, bu memleketin başına kim gelirse gelsin, iki yakamız bir araya gelmez.
Ben yine de Almanya'ya geri dönme düşüncesinde değilim. Kendimce doğruları yaşıyorum, yanlışlardan uzak duruyorum.
Kayseri'den saygılar ve sevgiler
Aysegül K.
———————————————
#almancı #gurbet #sılayolu #kayseri
Tumblr media
4 notes · View notes
birzarifhanimefendi · 2 years
Text
Tumblr media Tumblr media
Park sorunu yaşadığımız için kahveleri arabada dolaşarak içmek fikri✔️
9 notes · View notes
imdgkod · 1 year
Text
B Segmenti Araçlar ve B segmenti SUV araç modelleri
Tumblr media
B segmenti araçları ve tavsiyeleri.  Sürücülerin rahat bir şekilde kullanmalarına olanak sağlayan, park sorunu yaratmayan ve genellikle "şehir arabası" olarak nitelendirilen kompakt otomobiller, günümüz koşullarının da etkisiyle otomotiv endüstrisinde ön plana çıkıyor.  Read the full article
2 notes · View notes
korelist · 2 years
Text
Tumblr media
HEALER // KDRAMA DİZİ YORUMU
UYARI : Yazılar genel olarak spoiler içerebilir. İçermeyedebilir.
İmdb puanı: 8,5 Benim puanım: 7
Drama: Healer
Hangul: 힐러
Director: Lee Jung-Sub, Kim Jin-Woo
Writer: Song Ji-Na
Episodes: 20
Date: 2014
Language: Korean
Country: South Korea
Cast: Ji Chang-Wook, Park Min-Young, Yoo Ji-Tae, Kim Mi-Kyung, Jo Han-Chul
2014 KBS Drama Awards - December 31, 2014
Excellent Actress (medium-length drama) (Park Min-Young)
Popularity Actor Award (Ji Chang-Wook)
Best Couple Award (Ji Chang-Wook & Park Min-Young)
The sound of magic izledikten sonra Ji Chang-Wook’un oyunculuğunu çok beğenmiştim. 2016 öncesi olmasına rağmen bu diziye başlama nedenim yine oyuncu kaynaklı oldu. Öncelikle peşin peşin söyleyeyim, dizinin ana fikrini ve oyuncularını çok sevdim. Kısaca konudan bahsettikten sonra sevmediğim kısma geleceğim.
Seo Jung-Hoo (Ji Chang-Wook), Healer adında bir gece kuryesidir. Müşterilerinin adını sormaz, kendi kimliği asla söylemez ve işinin en iyisi olarak bilinir. Tam bir profesyonel olan Healer “ahjumma” dediği bir hacker ile çalışmaktadır.
Kim Moon-Ho (Yoo Ji-Tae) çok ünlü ve başarılı bir muhabirdir. Aynı zamanda daha ünlü bir aileden gelmektedir. Duymaması gereken bazı şeyler duyduğu için ailesi ile ilgili birtakım gerçeklerin peşine düşer. Bunu kimse duymadan yapabilmesinin tek yolu ise Healer ile çalışmak olduğuna karar verir.
Chae Young Shin (Park Min-Young) ise 7 yaşında bir avukat tarafından evlat edinilmiş, hevesli çaylak bir muhabirdir. Kim Moon-Ho’u örnek alır ve onun gibi olmak için çalışmaktadır. Biraz serseri, biraz çocuksu bir karakter olan Chae Young Shin’in yolu Healer ile kesişir.
Dizi, bu üç karakterin, istemsiz bir araya gelmesini ve aralarındaki ilişki ağını anlatıyor. Aslında hikaye olarak çok güzel bir fikir ile ortaya çıkmış, olayları zekice birbirinin içine geçirmişler. Ama maalesef 2016 öncesi dediğim kategorinin içinde kaldığı için bazı şeyler çok yarım yamalak yapılmış. Yayınlandığı zaman büyük ilgi uyandırmış olması ve imdb puanını 8,5 olması beni bir miktar yanılgıya düşürmüş olsa da bence puanı 7nin üzerine çıkabilmiş bir yapım değildi. Öncelikle çok uzundu, 20 bölüm. Gerek yoktu. Sonrasında ise en büyük sorunu güzel parçaları bir araya getirememekti. Oyuncular güzeldi, konu güzeldi, müzikler güzeldi. Ama bir arada hepsi nötrlenmiş gibiydi. Dövüş sahnelerinde romantik müzik gerçekten olmuş olabilir mi? Hiç kimse ‘neden’ demedi mi? Nasıl bu kadar mantıksız noktalar yaratabildiklerine anlam veremedim.
İlk bölümden itibaren, ikili ilişkiler üzerinde dururken finale doğru “yooo, aslında biz arka plandaki aile konusuna odaklanmıştık” diyerek fikir değiştirdiler. Finalde ise ikili ilişkilerin hepsini geçiştirip bitirdiler. Biraz superman hikayesini andırıyordu. Gündüzleri Clark Kent, geceleri Superman tadında giderken, “yoo, öyle bir şey düşünmedik” diye onu da geçiştirdiler. Ama dizilerin kadrolu annesi Kim Mi-Kyung (Bayan Jo ) bu sefer farklı bir açıdan karşımıza çıkıp dizide en sevdiğim karakter olmayı başardı.
Sonuç olarak, çok zorlanarak izlemedim, dizideki mantıksızlıklara gözlerimi kapatınca keyif bile aldığım söylenebilir. Bitirirken ufak bir not ekleyeyim, Park Min-Young’u ilk bu dizide izledim. Başımı döndürmedi ama beğendiğim kadın oyunculara adını yazdırmayı başardı.
OST:
Ji Chang Wook - Watch over you
Raven Melus
BAŞKA NELER VAR ?
FOTOĞRAFLAR
2 notes · View notes
darkyayincilik · 1 month
Text
Konyaaltı Karavan Park tatilcilerin gözdesi oldu
ANTALYA- Antalya Büyükşehir Belediyesi’nin Konyaaltı’nda hizmete açtığı Karavan Park’ta havaların ısınmasıyla birlikte ziyaretçi yoğunluğu da arttı. Tatilcilerin gözdesi olan Karavan Park açıldığı günden bu yana 36 farklı ülkeden 2 bine yakın misafir ağırladı. Antalya Büyükşehir Belediyesi’nin, karavan severlerin önemli bir sorunu olan park sorununu gidermek ve karavan tatilcilerine güzel bir…
Tumblr media
View On WordPress
0 notes
yuksekovahaber · 1 month
Text
Yüksekova'da park sorunu giderek artıyor: Kaldırımlar yaya geçişine kapanıyor
http://dlvr.it/T5s6B5
0 notes
cevap · 2 months
Text
Hızlı ve Güvenilir: Moto Kurye Hizmetleri İle Taşımacılığın Yeni Yıldızı
Moto kurye, motor kurye ve motorlu kurye terimleri, hızlı ve güvenilir teslimat hizmetlerinin temel unsurlarını ifade eder. Bu hizmetler, kent içi ve şehirler arası paket, belge veya ürün taşımacılığında kullanılan en etkili yöntemlerden biridir.
Moto kuryeler, motosikletleri kullanarak trafik sıkışıklığından bağımsız olarak hızlı teslimat sağlarlar. Genellikle yoğun bölgelerde çalışırken, dar sokaklara kolayca girip çıkabilmeleri avantaj sağlar. Motor güçleri sayesinde, trafiği aşma ve hedefe daha kısa sürede ulaşma yetenekleri vardır. Ayrıca, küçük boyutlarıyla da dikkat çekerler, bu da park sorunu yaşamadan hızlı hareket etmelerine olanak tanır.
Motorlu kurye hizmetleri, genellikle daha büyük ve ağır paketlerin taşınmasını amaçlar. Bu durumlarda, motosiklet yerine hafif ticari araçlar veya motokar kullanılır. Motorlu kuryeler, geniş bir yükleme kapasitesine sahip oldukları için büyük veya hacimli eşyaların güvenli bir şekilde taşınmasını sağlarlar.
Moto kurye, motor kurye ve motorlu kurye hizmetleri, işletmeler ve bireyler için zamandan ve enerjiden tasarruf sağlar. Hızlı teslimat ihtiyacı olan sektörlerde özellikle tercih edilirler. E-ticaret şirketleri, restoranlar, eczaneler ve acil tıbbi malzemelerin dağıtımında yaygın olarak kullanılan bu hizmetler, müşteri memnuniyetini artırırken iş süreçlerini optimize etmeye yardımcı olurlar.
Moto kurye, motor kurye ve motorlu kurye hizmetleri, modern yaşamın dinamik ihtiyaçlarına uyum sağlayan etkili ve verimli bir teslimat seçeneğidir. Hız, esneklik ve güvenilirlik sunmalarıyla öne çıkarlar ve gün geçtikçe daha da popüler hale gelirler.
Moto Kuryeler: Şehirlerin Yeni Kahramanları
Moto kuryeler, günümüzde şehirlerin yeni kahramanları olarak öne çıkıyor. İnsanlar hızlı ve güvenilir teslimat hizmetleri talep ettikçe, moto kuryeler bu ihtiyaca cevap veren etkili bir çözüm sunuyor. Şehir trafiği ve yoğunluklarına rağmen, moto kuryeler azimle ve kararlılıkla görevlerini yerine getirerek paketleri zamanında ve hatasız bir şekilde teslim ediyor.
Moto kuryelerin en büyük avantajlarından biri, ulaşılması zor noktalara kolayca erişebilmeleridir. Ara sokaklarda manevra yapabilme yetenekleri sayesinde, hedef noktaya daha hızlı ulaşabiliyor ve trafik sıkışıklığından etkilenmiyorlar. Bu da müşterilere hızlı ve zamanında teslimat sağlama konusunda önemli bir rekabet avantajı sunuyor.
Güvenlik, moto kuryelerin öncelikli endişelerinden biridir. Eğitimli ve deneyimli kuryeler, paketlerin güvenli bir şekilde taşınmasını sağlamak için gerekli önlemleri alır. Müşterilerin malzeme kayıpları veya hasarları konusunda endişelenmelerine gerek yoktur çünkü kuryeler, profesyonellikleriyle bu sorunları minimize ederler.
Moto kuryeler aynı zamanda ekonomik bir seçenek sunar. Şehir içi ulaşımda araç yakıtı, park ücretleri ve trafik sıkışıklığı gibi masraflar göz önüne alındığında, moto kuryelerin hızlı, uygun maliyetli ve etkili bir alternatif olduğunu söyleyebiliriz.
Moto kuryeler günümüzde şehirlerdeki teslimat ihtiyacını karşılamada önemli bir role sahiptir. Hızlı, güvenilir ve çevre dostu hizmetleriyle şehirlerin yeni kahramanları olarak kabul edilmektedirler. İnsanların taleplerini karşılamak ve işletmelerin rekabet avantajını artırmak için moto kuryelerin sunduğu faydalar göz ardı edilmemelidir.
0 notes
elazigsurmanset · 2 months
Text
“Ramazan’da hızlı ve fazla yemek hazımsızlığa yol açabilir”
Tumblr media
Ramazan ayında öğün aralarının oldukça uzun olduğunu belirten Gastroenteroloji Uzm. Dr. Ömer Faruk Yolcu, “Bu durum mide rahatsızlıkları olanlarda hastalıkları tetiklemektedir. İftarda ve sahurda fazla yemek yenmesi, sahurda yemekten hemen sonra yatılması, reflü ataklarını tetikleyebilmektedir. Ayrıca uzun süren açlık sonrasında zamanla sindirim sisteminin hareketleri de azalmaktadır. Bu nedenle iftarda hızlı ve fazla yemek tüketmek karında şişkinliğe, hazımsızlığa yol açabilmektedir” dedi. VM Medical Park Samsun Hastanesi Gastroenteroloji Kliniği’nden Uzm. Dr. Ömer Faruk Yolcu, Ramazan ayında görülebilecek mide problemleri hakkında bilgilendirmelerde bulundu. “Gastrit ve ülser hastaları dikkat etmeli” Oruç tutarken mide rahatsızlığı geçirme riski en yüksek olan kişilerin; gastrit, ülser ve reflü hastalığı olanların olduğunu söyleyen Uzm. Dr. Yolcu, “İftarda ve sahurda fazla yemek yenmesi, sahurda yemekten hemen sonra yatılması, reflü ataklarını tetikleyebilmektedir. Ayrıca uzun süren açlık sonrasında zamanla sindirim sisteminin hareketleri de azalmaktadır. Bu nedenle iftarda hızlı ve fazla yemek tüketmek karında şişkinliğe, hazımsızlığa yol açabilmektedir. Midelerinde gastrit veya ülser sorunu olanların oruç tutmaya başlamadan önce tedavilerini tamamlamaları tavsiye edilmektedir” şeklinde konuştu. “Kronik hastalığı olanlar oruç tutmadan önce uzman hekime başvurmalı” Mide yakınmaları hafif boyutta olan kişilerin, diyet ve ilaç gibi önlemlerle oruç tutmasında bir sakınca görülmediğini belirten Uzm. Dr. Yolcu, “Kronik hastalığı, geçirilmiş ülseri veya mide kanaması olanların ise Ramazan öncesinde bir uzmana başvurarak gereken önlemler almaları, gerekiyorsa bu süreci ilaç tedavisi ile desteklemeleri gerekmektedir. Henüz tedavisi süren ülser hastaları, yeni geçirilmiş mide kanaması, mide kanseri, ciddi reflü hastalığı veya çeşitli mide hastalıkları nedeniyle beslenme güçlüğü olanların oruç tutmaları ise sağlık açısından sakıncalı durumlara neden olabilmektedir” dedi. “Uyku düzenine dikkat edilmeli” Uzm. Dr. Yolcu, sağlıklı oruç tutmanın yollarıyla ilgili şu bilgileri paylaştı: “Oruç tutanların yeteri kadar su tüketmeleri, Ramazan süresince uyku düzenlerine dikkat etmeleri gerekir. Ramazan’da metabolizmanın hızı düştüğünden kilo almak kolay hale gelir. Bu nedenle, bol kalorili, ağır yiyeceklerden uzak durulmalıdır. İftarı iki öğüne bölerek almalı. İftarda mideye aniden yüklenmek, hazımsızlık sorunlarına yol açıyor. Ramazan’da sindirim sorunları yaşamamak için ilk öğünde bir tabak çorba, bir adet hurma veya incir tercih edilebilir.” “Sahura kalkmadan oruç tutulmamalı” Sahura kalkmadan oruç tutmanın sakıncalı olduğuna değinen Uzm. Dr. Yolcu, “Sahura kalkmadan oruç tutulursa, aç kalma süresi uzayacağından metabolizma hızı düşer, halsizlik ve baş ağrısı görülebilir. Hem sahur hem de iftarda yemeklerinizi yavaş yiyin. Lokmalarınızı çok çiğneyin ve bol su için. Mide şişkinliğinden kaçınmak, uyku kalitenizi de arttıracaktır. Yağlı, acılı ve baharatlı yemeklerden kaçının. Oruç süresince vücut çok uzun süre susuz kaldığından sıvı kaybını telafi etmek için iftar ile sahur arasında sık sık su içmek gerekir” dedi. “İftardan 2 saat sonra kendinizi çok yormadan yürüyüş yapabilirsiniz” Oruç süresince kan şekerinin düştüğünü söyleyen Uzm. Dr. Yolcu, “İftar yapıldığında kan şekeri hızla yükselir. Eğer kişiler sahura da kalkmıyor ise kan şekerinin düşüşü günün erken saatlerinde başlar ve düşmeye de devam eder. Bu nedenle azar azar ve sık beslenme ilkesi iftar sonrasında da uygulanmalıdır. Ramazan’da hareketsiz kalmamaya özen gösterilmelidir. İftardan 2 saat sonra kendinizi çok yormadan yürüyüş yapabilirsiniz. Fazla yediklerinizi yakmak için tok karnına yürüyüş yapmanın, koşmanın, spor salonlarında aşırı efor harcamanın sakıncalı olduğunu da unutmayın” açıklamasında bulundu. “İftara çorba ile başlayın” İftara su, çorba ve salata gibi hafif yiyeceklerle başlamayı öneren Uzm. Dr. Yolcu, “İftarda boş mideye hızlı bir şekilde yüklenme yapmayın. Lokmalarınızı yavaş ve uzun uzun çiğneyin. Ana öğünü orucunuzu açtıktan birkaç saat sonra tercih edin. Meyve ve sebzeye ağırlık verirken yoğurt, ayran veya süt tüketmeye dikkat edin” ifadelerini kullandı. “Sahurda aşırı baharatlı yiyeceklerden uzak durulmalı” Sahurda mideyi yoracak aşırı baharatlı, yağlı ve tuzlu yiyeceklerden kaçınılması gerektiğine dikkat çeken Uzm. Dr. Yolcu, “Sahurda aşırı yemek yerine, kepekli tahıl ürünleri, sebze, salata gibi sindirimi uzun süren yiyecekleri tercih edin. Ramazan’da, özellikle sahurda, lifli gıdalar tüketin; kızartma, kebap gibi ağır ve baharatlı yemeklerden uzak durun” dedi. “Oruç kilo verme yöntemi değildir”” Orucun asla bir kilo verme yöntemi olmadığını vurgulayan Uzm. Dr. Yolcu, “Çoğu kişi Ramazan’da zayıflayacağı yanılgısına düşer. Oysaki metabolizmanın yavaşlaması nedeniyle Ramazan’da kilo alma riski düşeceğine artar. Ramazanda özellikle hamur işi yiyecekler, pide ve tatlılar yüksek kalorili olmaları nedeniyle kilo artışına yol açar. İftarda yavaş ve az miktarda yiyip, birkaç saat sonra ara öğün gibi takviye almak en ideal iftar sofrası olarak öneriliyor” şeklinde konuştu. “Bol su içilmeli” Ramazan’da kilo almayı engellemenin en önemli yolunun bol su içmek olduğunu söyleyen Uzm. Dr. Yolcu, “İftarla sahur arasında 2,5 litre kadar su içmeye dikkat edin. Ramazan’da baharat tüketimine de dikkat edin. Kompostolarda şeker yerine tarçın çubuğu kullanarak tatlandırma yoluna gidin. Kimyon sindirimi rahatlattığı için az miktarda da olsa kullanmaya özen gösterin. Zerdeçal ise safra keseniz için faydalı olacaktır” dedi. “İftara çorba ile başlamak ağır yemek yemeyi engelleyebilir” İftara çorbayla başlanmasını öneren Uzm. Dr. Yolcu, “Özellikle sebze ve yoğurtlu çorbalar hem sindiriminizi kolaylaştırır hem de doygunluk hissi vereceği için fazla ve ağır yemek yemenizi engeller. Doyma hissi ilk lokmadan 13 dakika sonra beyine ulaşır. Bu yüzden çorbadan ana yemeğe geçmeden önce 3-4 dakika ara verin. Kabuklu meyve tüketin. Bu hem tokluk hissini arttırır, hem vitamin desteği sağlar, hem de bağırsağın çalışmasını sağlar. En son olarak iftardan 1-1,5 saat sonra 45-60 dakika boyunca tempolu bir şekilde yürüyün. Bu metabolizmanızın yavaşlamasını engeller. Böylece hem formunuz hem de sağlığınızı korumuş olacaksınız” diyerek sözlerini noktaladı.   Read the full article
0 notes
ehilal · 3 months
Text
Yaptığım son kazadan sonra araba kullanma özgüvenimde bir hayli düşüş var. Buna rağmen denemeye devam. Bugün evden Armada'ya gitmeye karar verdim. Dönüşü kaçırıp bir Konya yolu bir Eskişehir yolu yoncaları yapa yapa yolumu doğrulttum. Doğrulttum da kan ter ve dualar eşliğinde giriş yaptım Armada'ya. Sonra yine bir otopark krizi. Bir kaç deneme yaptım ama yok, geçen cart diye arabanın birini çizdikten sonra gözüm yer mi iki araba arasına girmeyi. Yemedi. Kısa bir düşünmeden sonra bir anda arabanın çok kirlendiğine kanaat ettim (uyanıklık) ve arabayı yıkamacıya çiçek gibi teslim edip uzaklaştım. Teşekkürler park sorunu teşekkürler çözüm odaklılık.
0 notes
neyimvar · 5 months
Text
Modern Çit Çözümleri: Ferforje, Plastik Ferforje ve Panel Çit
Günümüzde çevre düzenlemesi ve güvenlik ihtiyaçları, çit sistemlerine olan talebi artırmıştır. Bu talebi karşılayan çeşitli malzemeler arasında ferforje, plastik ferforje ve panel çit önemli bir yer tutmaktadır. Bu ürünler, estetik görünüm, dayanıklılık ve çeşitli kullanım alanları ile dikkat çekmektedir.
Panel çitler, geleneksel ve estetik bir görünüm sunarak çevreye zarif bir dokunuş katar. Demirden üretilen ferforje çitler, özellikle bahçe düzenlemelerinde tercih edilmektedir. Dayanıklı yapısıyla dikkat çeken ferforje çitler, uzun ömürlü kullanım imkanı sunmaktadır. Ayrıca, özel tasarım seçenekleri ile kişiselleştirilebilme özelliği, ferforje çitleri tercih edilen bir çözüm haline getirmektedir.
Plastik ferforje ise çeşitli renk seçenekleri ve hafif yapısıyla öne çıkar. Polietilen malzemesinden üretilen plastik ferforje çitler, hava koşullarına karşı dayanıklılık sağlar. Ayrıca, bakımı kolay olması ve paslanma sorunu yaşamaması, plastik ferforje çitleri cazip kılan faktörler arasındadır. Bahçe, park ve oyun alanları gibi çeşitli alanlarda kullanılabilirler.
Panel çitler ise çeşitli sektörlerde güvenlik amacıyla tercih edilen bir çözümdür. Endüstriyel tesislerden, spor sahalarına kadar geniş bir kullanım alanına sahip olan panel çitler, modüler yapısı sayesinde kolay montaj imkanı sunar. panel çitler, özellikle polietilen malzemesiyle birleştiğinde, uzun ömürlü ve dayanıklı bir çit çözümü sunar. Ayrıca, çeşitli renk seçenekleri ile çevre düzenlemesine uyum sağlar.
Ferforje, plastik ferforje ve panel çitler, çeşitli ihtiyaçları karşılamak üzere tasarlanmış modern çit çözümleridir. Her biri kendi avantajlarına sahiptir ve estetik, dayanıklılık ve kullanım kolaylığı gibi faktörler göz önüne alındığında, çeşitli alanlarda güvenlik ve çevre düzenlemesi için ideal seçenekler sunarlar.
0 notes
firatvenotu · 6 months
Text
Hava yağmurlu, karşı balkonda ki adam yine sıgara içiyor veya ben ne zaman camdan dışarı baksam hep sıgara içtiği ana denk geliyorum cadde karışık park etme sorunu yol verme sorunu
Kahvaltıda Haşlanmış yumurtaları tokuşturmakla güne başlıyorum
Kırılan yumurta benim ki
0 notes
gundembuca · 6 months
Text
Başkan Kılıç: “Girilmedik mahalle bırakmadık”
Tumblr media
BUCA Belediye Başkanı Erhan Kılıç, kentin fen işleri karnesini açıkladı.  Buna göre, Buca’da son 4 buçuk yılda 160 bin metrekare asfalt serme, 125 bin metrekare asfalt yama, 265 bin metrekare parke taşı çalışması gerçekleştirilirken,  73 yeni otopark alanı yapıldı. Başkan Erhan Kılıç, “Buca’da girilmedik mahallede bırakmadık” dedi. Buca Belediye Başkanı Erhan Kılıç’ın Yarının Buca’sı anlayışı çerçevesinde hizmetlerini sürdüren fen işleri ekipleri, 2019 yılından bugüne 265 bin metrekare parke taşı döşedi. Asfalt çalışmaları kapsamında 160 bin metrekare asfalt serme, 125 bin metrekare asfalt yama yapıldı. 40 bin metretül bordür taşla kaldırım çalışması gerçekleştirildi. Ayrıca, otopark sorunu yaşanmaması için ilçeye 73 yeni araç park alanı kazandırıldı.   ÇALIŞMALAR ARALIKSIZ SÜRECEK Bütçede en büyük payı fen işlerine verdiklerini, 2024 yılı için fen işleri çalışmalarına 440 milyon 360 bin lira ayrıldığını hatırlatan Başkan Erhan Kılıç, her kuruşu Bucalılara hizmet için harcadıklarını söyledi.   Kentli haklarının herkese eşit ve adil olarak dağıtıldığı bir Buca isteğiyle aralıksız çalıştıklarını kaydeden Başkan Kılıç, şöyle konuştu: “Fen işleri mesaimiz göreve geldiğimiz ilk günden beri kesintisiz sürüyor. 2019 yılından beri ilçemizde neredeyse girilmedik mahalle bırakmadık. Adnan Kahveci Caddesi’ni kesintisiz ulaşıma açtık; ilçemize yeni yollar kazandırdık. Özellikle ilçe merkezimizde tüm Bucalıların ortak kullanımında olan sokaklarımıza kilit parke taşı döşedik; kaldırımlarını yeniledik. Buca’da yaşadığımız yüzyıla yakışır kentsel yaşam alanları yaratmak adına çalışmalarımız aralıksız sürecek.” Read the full article
0 notes
gundemege · 6 months
Text
Başkan Kılıç: “Girilmedik mahalle bırakmadık” 
Tumblr media
BUCA Belediye Başkanı Erhan Kılıç, kentin fen işleri karnesini açıkladı.  Buna göre, Buca’da son 4 buçuk yılda 160 bin metrekare asfalt serme, 125 bin metrekare asfalt yama, 265 bin metrekare parke taşı çalışması gerçekleştirilirken,  73 yeni otopark alanı yapıldı. Başkan Erhan Kılıç, “Buca’da girilmedik mahallede bırakmadık” dedi. Buca Belediye Başkanı Erhan Kılıç’ın Yarının Buca’sı anlayışı çerçevesinde hizmetlerini sürdüren fen işleri ekipleri, 2019 yılından bugüne 265 bin metrekare parke taşı döşedi. Asfalt çalışmaları kapsamında 160 bin metrekare asfalt serme, 125 bin metrekare asfalt yama yapıldı. 40 bin metretül bordür taşla kaldırım çalışması gerçekleştirildi. Ayrıca, otopark sorunu yaşanmaması için ilçeye 73 yeni araç park alanı kazandırıldı. ÇALIŞMALAR ARALIKSIZ SÜRECEK Bütçede en büyük payı fen işlerine verdiklerini, 2024 yılı için fen işleri çalışmalarına 440 milyon 360 bin lira ayrıldığını hatırlatan Başkan Erhan Kılıç, her kuruşu Bucalılara hizmet için harcadıklarını söyledi. Kentli haklarının herkese eşit ve adil olarak dağıtıldığı bir Buca isteğiyle aralıksız çalıştıklarını kaydeden Başkan Kılıç, şöyle konuştu: “Fen işleri mesaimiz göreve geldiğimiz ilk günden beri kesintisiz sürüyor. 2019 yılından beri ilçemizde neredeyse girilmedik mahalle bırakmadık. Adnan Kahveci Caddesi’ni kesintisiz ulaşıma açtık; ilçemize yeni yollar kazandırdık. Read the full article
0 notes
arabalazim · 7 months
Text
Araç Kiralama Süresi Nasıl Belirlenir?
Tumblr media
Araç Kiralama Süresi Nasıl Belirlenir?
Araç kiralama işlemi yapmadan önce, aracı ne kadar süreyle kiralamak istediğinizi belirlemek önemlidir. Kiralama süresi, bazı faktörlere bağlı olarak değişiklik gösterebilir ve kişinin tercihlerine göre belirlenmelidir.
Tumblr media
Araç Kiralama Süresi Nasıl Belirlenir? İlk olarak, kullanım amacınızı göz önünde bulundurmanız gerekmektedir. Araç kiralama süresi, amaca göre farklılık gösterebilir. Örneğin, tatil amaçlı bir seyahat için bir hafta veya iki hafta gibi bir süre tercih edilebilirken, iş seyahatleri için daha kısa süreler yeterli olabilir. Bu nedenle, aracı hangi amaçla kullanacağınızı ve bu süreyi belirlemelisiniz. Bir diğer faktör ise bütçenizdir. Kiralama süresi arttıkça genellikle günlük kiralama ücreti düşer. Ancak, bu durum her zaman geçerli olmayabilir. Bazı dönemlerde, talebin yoğun olduğu zamanlarda veya kış aylarında fiyatlar artabilir. Bu nedenle, bütçenize uygun olan bir kiralama süresi belirlemek önemlidir. - Kullanım amacınıza göre bir süre belirleyin. - Bütçenizi de göz önünde bulundurarak uygun bir kiralama süresi seçin. - Özel ihtiyaçlarınızı da dikkate alarak kiralama süresini ayarlayın. Bunların yanı sıra, özel ihtiyaçlarınızı göz önünde bulundurmanız da gerekmektedir. Belirli bir etkinlik veya organizasyon için araç kiralıyorsanız, etkinlik süresi boyunca araç kullanımı için yeterli bir süre seçmeniz önemlidir. Ayrıca, eğer seyahat ettiğiniz bölgede trafik veya park sorunu yaşanıyorsa, daha uzun bir süre seçerek bu sorunları minimize etmek mantıklı olabilir. Araç kiralama süresi belirlerken, bu tabeladan da faydalanabilirsiniz. Ortalama günlük fiyatlara bakarak, kiralama süresinin maliyetini ve sürenin uzunluğuna bağlı olarak yapacağınız tasarrufu görebilirsiniz. Böylece daha uygun bir seçim yapabilirsiniz. Sonuç olarak, araç kiralama süresi belirlemek kişinin tercihlerine ve ihtiyaçlarına bağlıdır. Amacınızı, bütçenizi ve özel ihtiyaçlarınızı dikkate alarak, size en uygun süreyi seçmelisiniz. Bu sayede hem ihtiyaçlarınızı karşılayacak hem de ekonomik bir seçim yapmış olacaksınız. Araç Kiralama İşlemi İçin Gereken Koşullar Araç kiralama işlemi yapmadan önce bazı koşulların sağlanması gerekmektedir. Bu koşullar, hem kiralama şirketi hem de müşteri için geçerlidir ve anlaşmanın düzgün bir şekilde gerçekleşmesini sağlar. İşte araç kiralama işlemi için gereken koşullar: 1. Ehliyet Sahipliği: Araç kiralama işlemi yapabilmek için sürücünün geçerli bir ehliyete sahip olması gerekmektedir. Ehliyette belirtilen yetkilere uygun bir şekilde araç kullanabilmek önemlidir. 2. Yaş Sınırı: Genellikle araç kiralama şirketlerinin belirlediği bir yaş sınırı bulunmaktadır. Bu sınır genellikle 21-75 yaş arasında değişmektedir. Kiralanacak aracın tipine göre bu yaş sınırı değişkenlik gösterebilir. 3. Kredi Kartı: Araç kiralama işlemi için genellikle bir kredi kartına ihtiyaç duyulmaktadır. Kredi kartı, güvence depozitosu ve ödeme işlemleri için kullanılmaktadır. Kredi kartı aynı zamanda kiralanan aracın yakıt veya trafik cezası gibi masraflarını karşılamak için de kullanılabilir. İşlemi Kolaylaştırmak İçin Listeler Kullanarak Bilgi Sunumu - Araç kiralama işlemi için gerekli koşullar - Ehliyet sahipliği - Yaş sınırı - Kredi kartı Araç Kiralama Sonucunda Hangi Sorumluluklar Sizi Bekler? Araç kiralama işlemi yaparken, aracı teslim aldığınızda ve iade ettiğinizde sorumlu olduğunuz bazı konular vardır. Bu sorumluluklar, hem sizin hem de kiralama şirketinin güvenliği ve karşılıklı çıkarlarını korumak amacıyla belirlenmiştir. İşte araç kiralama sonucunda karşılaşabileceğiniz sorumluluklar: 1. Araçın Hasarları: Araç kiralama süresince aracın kullanımından kaynaklanan herhangi bir hasarı sizin karşılamanız beklenir. Bu nedenle, aracı teslim alırken ve iade ederken dikkatli olmanız önemlidir. Aracın üzerinde meydana gelen herhangi bir çizik, ezik veya hasarı rapor etmeniz gerekmektedir. Aksi takdirde, kiralama şirketi tarafından sizden hasar bedeli talep edilebilir. 2. Yakıt Seviyesi: Araç kiralama işlemi sırasında aldığınız aracı, teslim ettiğinizde aynı yakıt seviyesinde teslim etmeniz beklenir. Kiralama şirketi genellikle araçla birlikte teslim edilen yakıt miktarını kontrol eder ve yakıt eksikliği durumunda size ilave bir ücret fatura edebilir. Bu sebeple, aracı teslim etmeden önce yakıt seviyesini kontrol etmeniz ve gerekli durumlarda yakıt ikmali yapmanız önemlidir. 3. Trafik Cezaları: Araç kiralama süresince trafik kurallarına uymak sizin sorumluluğunuzdadır. Eğer araç üzerinde sizin adınıza trafik cezası kesilirse, bu cezaları ödemeniz gerekmektedir. Araç kiralama şirketi, trafik cezası bedellerini size fatura edebilir ve ödemenizi talep edebilir. Bu nedenle, trafik kurallarına uymanız ve ceza alabilecek durumlardan kaçınmanız önemlidir. Liste Örneği: - Araç hasarları - Yakıt seviyesi - Trafik cezaları Tablo Örneği: Konu Sorumluluk Araçın Hasarları Siz Yakıt Seviyesi Siz Trafik Cezaları Siz Read the full article
0 notes