“Como é que eu posso ajudar a curar as tuas dores e a sarar as tuas feridas se, muitas vezes, não consigo sequer entender e assumir as lágrimas que perco ao longo do caminho?“
Gretel enfiou os dedos no meio do rabo-de-cavalo e puxou o elástico para soltá-lo, um suspiro saindo pela boca de alívio. Um dia puxado no hospital era o suficiente para tirá-la da sala da diretoria, ganhando prestígio e espaço entre os casos do último acidente de trolls. E ela esperava piamente de que conseguiria sair daquela vez, afinal, a carruagem estava ali. No alcance da mão. Só que sua sorte era inexistente e o destino pregava peças, pois MUSE apareceu naquele exato instante. Os músculos da mandíbula endureceram e ela segurou o revirar dos olhos. "Você quer uma carona?" Melhor dar as opções do que deixar a imaginação alheia correr solta. "Ou está com um dodói?"
Birden ekrana onun çağrısı düştü odayı zil sesi dolarken kalbim yine hızlanmaya başlamıştı.Merakla telefonu açtım, ağlıyordu kalbimin sanki en derin yerine bir sızı girmiş gibiydi... çok üzgündü neyi oldunu sordum konuşmadı sadece gözyaşlarını akıttı,bende onunla birlikte ağladım ama o bunu anlamadı... bekledim anlatmaya başladı...terk etmiş onu bırakmış gitmiş çok üzgünmüş bir teselli etmeye çalışır, diye aramış beni de. doğruldum onu mutlu edicek bi kaç cümle kurdum. Konuşmanın sonunda mutluydu, gülüyordu. Çağrı kapanmadan önce kulaklarımda yankılanan en son sen "sen benim en iyi arkadaşımsın"sözcüğüydü... telefon kapandı, çağrı sonlandı, ve ben karanlık dünyamda yeniden yapayalnız kaldım... keyfi yerine gelmişti ve beni yine bırakıp gitmişti...
honestamente cremes para condições de pele tipo eczema, acne, psoríase e tudo mais deviam ser comparticipados pelo SNS porque o dinheiro que se gasta é honestamente insano