TASARIMLARIMIZI 7 GÜN İÇERİSİNDE TESLİM EDİYORUZ . MAĞAZA ZİYARETİMİZDE
İLK PROVAMIZI ALIYORUZ. 2. PROVAMIZDA TASARLADIĞIMIZ MODELİ ÜZERİNİZDE GÖRÜYORSUNUZ , İSTEĞİNİZE GÖRE MODELİNİZE EK YAPABİLİRİZ VEYA ÇIKARTABİLİRİZ .
BİZİM İÇİN DEĞERLİSİNİZ ve EN MÜKEMMELİ HAK EDİYORSUNUZ
MAĞAZAMIZI ZİYARET ETMEDEN ÖNCE RANDEVU veya TASARIMLARIMIZ HAKKINDA BİLGİ ALABİLİRSİNİZ.
📦 HAYALİNDEKİ TASARIMI 📪YURT İÇİ VEYA YURTDIŞI ADRESİNİZE GÖNDERELİM TASARIMA GÖRE ÖLÇÜLERİN YETERLİ OLACAKTIR.TASARIM HAZIRLIK SÜRECİNDE TASARIM EKİBİMİZLE GÖRÜNTÜLÜ KONUŞUP DESTEK ALABİLİRSİNİZ 📭( 7 GÜN TASARIM HAZIRLIĞI VE TESLİMİ 3 İŞ GÜNÜ KARGO SÜRECİ İLE 10 İŞ GÜNÜ İÇERİSİNDE TASARIMIN SANA ULAŞACAKTIR)✨
DUVAK VE KESE TASARIMLARI İSTEDİĞİNİZE GÖRE DEĞİŞTİREBİLİRİZ.
DUVAK VE KESE TASARIMLARINIZ HEDİYEMİZ.
MUTLULUK PAYLAŞTIKÇA ÇOĞALIR.!
Size Özel Tasarım ve Kampanya için; .Randevu oluşturmayı unutmayın!
Geldiğim şehri anlatırken gördüğüm kuleleri, meydanları, sokakları, çeşmeleri, insanları tasvir ettim sana. Halbuki benim aradığım, bunların hepsinden çıkan bir söz, o sözün üstünde yükselecek bir hayaldi. O hayali bulamadım. Bulsam, tıpkı yollarda bıraktığım izler gibi sana bırakacağım.
( Özcan Yurdalan, Bir Seyyahın Kaybolma Klavuzu, 2010 )
Bildiğimiz ve öğrendiğimiz kavramlarda değişiklikler oluyor. Bize herhangi bir bilginin, hareketin, üretimin tek başına varlığının çok bir önem taşımadığı, ancak çevresindeki onu destekleyen ve kendisi gibi olanlarla bir bütün oluşturduğu zaman değer kazanabildiği öğretilmişti. Sağa, sola, kentin çeşitli noktalarına bakıyorum. Bize ait olan varlıklara nasıl davranıldığını merakla takip ediyorum. Her şeye boş verilmiş. Yıllardır Cumhuriyetimizin varlıkları çöp gibi etrafa saçılıyor, önemsiz gibi yok ediliyor. Ve yerine bir şey koymak çok kolaymış gibi davranılıyor.
Galiba toplumumuza yavaş yavaş yerleşiyor bu davranış biçimi.
Geçen haftadan beri dişçim Üstün Tekkul ile olan görüşmelerimden dolayı Tunalı Hilmi’ye sıkça indim , her seferinde sıkıntı ile aynı manzarayı görünce, i-pad ile son seferimde fotoğraf da çekmeden edemedim. İŞ Bankası atm sinin yeri değiştirilmiş. Belki arsasına konduğu apartmanın girişine engel olduğu için, belki başka bir kentsel idari sebepten dolayı. İşin bu tarafı beni ilgilendirmiyor. Gecekondu gibi konduğu yerinde, ben mırıldanarak (ne mırıldanıyorsam artık), fotoğraf çekerken arkamdan bir hanım sesi:
-Ay ne kadar güzel oldu değil mi, çok güzel yaptılar, dedi.
Dönüp şaşkın olarak baktım. 78-80 yaşlarında bir hanım, belli çok rahat yürüyemiyor. Bu mahallenin insanı. Muhakkak kültürlü. Muhtemelen aile iyice küçüldüğü için, belki bey vefat etti, çocuklar otopark imkanı olan mahallelerde, veya başka kent veya ülkelerde. Soluklanırken, belki bir iki kelime söylemek istedi. Başka bir konu ama insanların tanımadıkları ile paylaşım adına laflamaları ne güzel bir şey.
Neyse diyeceğim bu görmüş geçirmiş hanımın bile güzellik kavramları farklılaşmış olabilir. Doğru veya yanlış, benim “güzellik” kavramımın içinde;
…..çıktığın-boşalttığın-yıktığın yeri temiz bırak, yaralı kalmasın var.
…..bir iş yapıyorsan kim için yapıyorsan yap ama hatasız ve özenli yap var.
…..insan yaptığı işlerden bazen zararlı çıkar ama “hakkını vermek lazım her işin” var.
…..kalite-maliyet dengesini kuramadığın işlere girmek doğru değil var.
…..hiç kimse hiçbir şey yapmaya mecbur edilemez var.
Bunları düşünerek fotoğraf çekiyorum.
Sevgili teyzem ise belki güzel derken şunları mı düşündü acaba;
…..iş bankası Türkiye’nin en önemli bankası ve benim yanıbaşımda,
…..şubeye girip, sıra numarası alıp beklemiyorum artık,
…..istediğim saatte yeteri kadar paraya kavuşuyorum,
…..ehh, biraz ilerdeki açık mavi boyalı demir ve telden oluşan büfeden de daha aydınlık yüzlü.
Demek aynı şeye bakıp ne kadar farklı şeyler düşünebiliyoruz.
Eğitim verirken de sıkça bu konularla karşılaşıyorum.
Herkesin aynı şeyleri düşünmesi tabii ki mümkün değil, çok yanlış olur ve tüm insanlık gelişimini engeller, ama öte yandan herkesin düşündüğünü kızılmadan serbestçe söylemesinden ve söyleneni kızmadan serbestçe dinlemesinden keyifli ne olabilir.
İyi para kazandıkları işlerinden ve her türlü konfora sahip oldukları evlerinden vazgeçip yollara düşen bu iki gezgin, hayatlarından kesitlere tanık olduğumuz diğer gezginleri ancak temas ettikleri kişiler aracılığıyla bulabildiklerini anlatıyorlar öncelikle. Çünkü “dünya gezginleri”ne internetten ya da başka birtakım topluluklar aracılığıyla ulaşmanın bir yolu yok. Dünya gezginlerini; ‘servet edinmek veya geçim derdinden öte seyahat etmek için seyahat eden kişiler’ dir.
( Paivi & Santeri Kannisto, Evsiz )
.
.
.
.
.
[ Ankara, Çankaya, Tunalı Hilmi, Kuğulu Park, 23.08.2015 ]