Tumgik
#tutum
bunedycom · 2 years
Text
"Türkiye ve Azerbaycan Fransa'ya yaptırım uygulamalıdır"
“Türkiye ve Azerbaycan Fransa’ya yaptırım uygulamalıdır”
Fransız Senatosunda, “Azerbaycan’a yaptırım uygulanması ve Azerbaycan askerlerinin Ermenistan’ın olduğu iddia edilen topraklardan çekilmesini amaçladığı” belirtilen önergenin kabul edilmesi resmi Bakü’de sert tepkilere yol açtı. Fransa’nın Azerbaycan’dakı maslahatgüzarı Dışişleri Bakanlığına çağırılarak protesto notası takdim edildi. Azerbaycan Yeni Çağ Medya Grubu Başkanı, Basın Konseyi Yönetim…
Tumblr media
View On WordPress
0 notes
Photo
Tumblr media
“Tulum Totem” brown and silver necklace set with matching fish hook style earrings.
0 notes
Text
eski iş arkadaşlarımla iftara gidiyorum marina abla hristiyan olduğu için kendi oruçlarını tutuyormuş yumurta ve bazı şeyleri yemesi yasakmış ona göre yemek seçeceğiz ve bende oruç tutmadan iftara gidiyorum mükemmel grubuz
23 notes · View notes
kedilisuvariydi · 1 month
Text
adhd aka dehb ya da yetişkin dehb ya da hiperaktivite kısmı olmadan dikkat eksikliği bozukluğu gayya kuyusu gibi ve artık beynimi 25478 parçaya yarıp hangi işlevini kullanacaksam onu kafama takıp öyle gezesim geliyor
3 notes · View notes
sillagen · 9 months
Text
Benim bir Sevgi Ablam vardı. Üniversite okurken kaç defa evinde yemeğe gitmiş ve davranış ve halinden çok şey öğrendim. Rabbim ona saadeti dareyni hayırlı suhuletli şekilde nasip etsin. İnanılmaz takvalı ve dindar biriydi. Ama ben şu yanlışı yüzüne diyeyim görmedim. Kendi o kadar yaşıyordu ki sen istemsiz onu örnek alıyordun. Yanlışını direkt fark ediyordun. Bize sürekli din muamelattır unutmayın muamelattır derdi.
14 notes · View notes
elisabeth-carrion · 1 year
Text
i didn't dance polonez on my studniówka, but i did on pride today and its so much better
2 notes · View notes
egze · 5 days
Link
0 notes
crossandfaded · 8 months
Text
0 notes
bengelicem · 4 months
Text
HİCRETTURİZM - GOLD
Tumblr media
Hicret Turizm: Profesyonel Umre Organizasyonları ve Uygun Fiyatlar
Hicret Turizm, umre ibadetini yerine getirmek isteyen Müslümanlar için profesyonel hizmetler sunan köklü bir turizm şirketidir. Müşteri memnuniyetini ön planda tutan ve kaliteli hizmet anlayışıyla tanınan Hicret Turizm, umre organizasyonlarını kolaylaştırır ve sorunsuz bir ibadet deneyimi yaşamanızı sağlar. İşte Hicret Turizm'in öne çıkan özellikleri:
Uygun Umre Fiyatları:
Hicret Turizm, umre ibadetini gerçekleştirmek isteyen Müslümanlara uygun fiyatlar sunar. Bütçenize uygun çeşitli umre paketleri arasından seçim yapabilir ve ekonomik bir şekilde umreye gitme imkanı bulabilirsiniz. Hicret Turizm'in umre fiyatları, umre ibadetini gerçekleştirme hayaliniz daha da erişilebilir hale gelir.
Profesyonel Organizasyonlar:
Hicret Turizm, umre organizasyonlarını profesyonel bir şekilde planlar ve yönetir. Uzman kadrosuyla sizin için en uygun uçuş ve konaklama seçeneklerini belirler, vize işlemlerini takip eder ve seyahat süreciniz boyunca size rehberlik eder. Böylece, umre yolculuğunuz boyunca herhangi bir sorunla karşılaşmadan ibadetinizi yerine getirebilirsiniz.
Hassas ve Dürüst Hizmet Anlayışı:
Hicret Turizm, müşteri memnuniyetini ön planda tutar ve her aşamada sizinle dürüst bir iletişim kurar. Müşterilerine karşı saygılı ve hassas bir tutum sergiler ve her türlü talebinize hızlı ve etkili bir şekilde yanıt verir. Güvenilirlik ve dürüstlük ilkeleriyle hareket eden Hicret Turizm, umre organizasyonlarınızı güvenle emanet edebileceğiniz bir turizm şirketidir.
Geniş Hizmet Ağı:
Hicret Turizm, umre organizasyonlarınız için ihtiyaç duyabileceğiniz her türlü hizmeti sunar. Uçuş ve konaklama düzenlemelerinden vize işlemlerine, yerel rehberlikten ibadet esnasında ihtiyaç duyabileceğiniz her türlü desteğe kadar geniş bir hizmet ağına sahiptir. Umre ibadetiniz boyunca her adımda yanınızda olur.
Deneyimli ve Profesyonel Ekip:
Hicret Turizm, umre organizasyonlarında deneyimli ve uzman bir ekiple çalışır. Her bir personeli, sizin rahat ve huzurlu bir şekilde ibadetinizi yerine getirmeniz için gereken bilgi ve becerilere sahiptir. Profesyonel rehberler ve destek personeliyle, umre yolculuğunuzun her anında yanınızda olur.
Hicret Turizm, umre ibadetini yerine getirmek isteyen Müslümanlar için güvenilir ve kaliteli hizmetler sunar. Profesyonel organizasyonları, uygun fiyatları ve müşteri odaklı yaklaşımıyla, umre yolculuğunuzu huzur ve güven içinde gerçekleştirebilirsiniz.
543 notes · View notes
dupilass · 8 months
Text
O gün geldi…*dramatik müzik* dudum dum tutum…Sınavlar başlıyor…hamımız sıçtı arkadaşlar Allah kurtarsın
95 notes · View notes
murat-o41 · 19 days
Text
HAYATIMIN AŞKI EBRU (3)
Pazar günü hem ben hem de Ebru, biraz gerilimliydik. Ama galiba benim gerilimim karımınkinden bir hayli fazlaydı. Gece kulübünde yaşadıklarımız gözümün önünden, sonra Ebru'yla odamızda yaptıklarımız ve konuştuklarımız kafamın içinden gitmiyordu bir türlü. Sabaha kadar defalarca belimi getirmiş olmama rağmen, bunlar her aklıma geldiğinde sikim yeniden kazık gibi kesiliyordu aniden. Kısacası, durumum berbattı.
Ebru da sabah kahvaltıya inerken elimi sıkı sıkı tutmuş ve sanki beni bırakmak istemiyormuş gibiydi. Üstünde, beyaz bir t-shirt vardı yalnızca. Penye kumaş ancak kalçalarını örtebilecek uzunluktaydı ve altına hiç bir şey giymemiş olduğunu anlamak için şöyle bir bakmak bile yetiyordu. Deniz kenarındaki masalardan birine oturduğumuz anda, geceki İsrailli asker grubunun, yalnızca bir kaç masa ilerimizde oturduğunu farkettik ikimiz de. Ama asıl onlar bizi farketmişti tabii. Koyu renkli aç gözler, siker gibi dikilmişti karımın üstüne. 
"Offf sevgilim," dedi karım, "Buradalar işte... Nasıl bakıyorlar bana görüyor musun?"
Yalnızca başımı salladım yanıt olarak. Sikim yeniden kazık gibi olmuştu ve en azından etraftakilere bunu çaktırmamaya çalışıyordum. Ebru ise neredeyse tam tersine bir tutum içindeydi. Hafifçe onların tarafına dönerek bacak bacak üstüne attı. Beyaz, yüksek topuklu ve dekolte terliklerinin olduğu gibi ortada bıraktığı ayağını, hafif hafif oynatmaya başladı. Aramızdaki masa nedeniyle göremiyordum ama, eteğinin alabildiğine sıyrıldığından ve İsrailliler'in gözlerinin önünde müthiş sik kaldırıcı bir manzara bulunduğundan emindim. 
Kısacası o sabah kahvaltı, benim için bir keyif değil azap oluyordu. Bunun tek nedeni de, o anda en çok istediğim şeyi yapamıyor olmamdı yalnızca. O da, karımı yatırıp hemen sikmekti tabii. Ebru, sanki bunu anlamış gibi bakıyordu yüzüme. Onun yüzünde de, içindeki sikilme isteğini açıkça belli eden o müthiş ifade vardı. 
Çabuk yedik kahvaltımızı. Benim için gerçekten de dayanması zor bir durumdu zaten. Aslında dönüp İsrailliler'e bakmak, onların karımın üstünde dolaşan o siker gibi bakışlarını görmek istiyordum ama, bunu açık açık yapmanın pek de şık olmayacağını düşünerek kendimi kontrol altında tutmaya çalışıyordum. Bereket Ebru imdadıma yetişti çok geçmeden.
"Sevgilim..." dedi buram buram şehvet kokan bir sesle, "Odamıza çıkalım mı?"
Ama ben ona kolaylık göstermek istemiyordum açıkçası. 
"Neden bebeğim?" diye sordum, "Rahatsız mı oldun?" 
"Hayır sevgilim rahatsız olmadım. Ama canım çok sikilmek istiyor yine."
"Ben onların sana nasıl baktığını göremiyorum bebeğim. Bu yüzden merak da ediyorum biraz. Ne yapıyorlar ki seni bu hale getirdiler? Bak şimdi daha da meraklandım."
"Gözleriyle sikiyorlar beni sevgilim... Ohhh karını gözleriyle sikiyorlar... Vıcık vıcık oldum... Neredeyse belim gelecek burada otururken..."
"Bana mı vermek istiyorsun, yoksa onlardan birine mi?"
"Bana böyle gereksiz şeyler soracağına hadi odamıza çıkalım da, kime vermek istediğimi kendin gör o zaman sevgilim," dedi karım, "Lütfen hadi, hemen çıkalım olur mu?"
Zaten dayanacak halim yoktu benim de. Ama onun dediği gibi hemen kalkabilecek durumda da değildim bu arada. Sikim üzerimdeki şortu yırtmak üzereydi çünkü. Üstelik yanımda önüme tutup durumu maskeleyebileceğim hiç bir şey de yoktu bu sefer. Dikkatimi dağıtmaya çalıştım ve yanımızdan geçmekte olan garsonla konuşmaya başladım. Beş dakika sonra ayağa kalkabilecek duruma gelmiştim biraz. 
Ebru önümden yürüyordu ve içeriye girebilmek için İsrailli askerlerin masasının yanından geçmemiz gerekiyordu. Onların hala karımın üstünde dolaşan aç bakışları bile zaten sikimi tekrar kaldırmak için yeterliydi ama, şimdi bir de böyle arkadan baktığımda Ebru'nun çalkalanan kalçaları vardı. T-shirt zaten doğru dürüst gizlemiyordu bir şeyi. Kendimi asansöre zor attım kısacası. Bereket başkaları da vardı ve böylece katımıza çıkana kadar soluklanma fırsatı buldum. 
Odamıza girer girmez bir kaplan gibi saldırdı bana karım. Kolları boynuma dolanmış, vücudu vücuduma yapışmıştı adeta. Ateş gibi yanıyordu. Sonra bir adım geri atıp adeta telaşla üstümdekileri çıkarmaya başladı. Şortum ve gömleğim çıkınca da, ben ayakkabılarımı çıkararak ona yardımcı oldum. Peşinden göğsümden itip yatağa düşürdü beni. Yüzünde öylesine müthiş ve şehvet dolu bir ifade vardı ki, yalnızca seyrederek kafayı yiyebilirdim. 
Ama buna fazla izin vermedi Ebru. Üstüme adeta atladı ve bir anda artık çatlama noktasına gelmiş durumdaki sikimin üstüne oturuverdi. Öylesine vıcık vıcıktı ki amı, bir anda taşaklarıma kadar yutuverdi sikimi. Ve aynı anda da, tüm vücudu dalga dalga sarsılıp, kıvranmaya başladı. Beli geliyordu. Gözleri yarı kapalı, başı yana devrik, inleyerek belini getiriyordu. 
Elimden geldiğince kendime hakim olmaya çalışıyordum ben de. Gerçekten de çok tahrik olmuştu karım ve bu nedenle de, hemen getirmişti işte. Amı, sikimi yemek istermiş gibi açılıp kapanıyor, sanki beni sağmak istiyordu bu arada. Yine de kendimi tutmayı başardım. Ebru durulup üstüme yığıldıktan sonra da, yavaş hareketlerle onu sikmeye başladım. Bu, onun yeniden tutuşmasına yetip de arttı bile. Tekrar sikimin üstünde dans etmeye başlamıştı işte. 
"Ohhh sevgilim, sikin çok güzel..." diye inledi birden, "Ahhh sikin çok güzel..."
"Ama aklın hala kaldırdığın öbür siklerde değil mi bebeğim?"
O zaman tüm vücudu bir kez daha titremeye, kasılmaya başladı Ebru'nun. Yine belini getiriyordu. İsrailliler'in siklerini hatırlatmam yetmişti bunun için. Bir kez daha yığıldı üstüme.
Ama ben daha getirmemiştim. Çok yakındım gerçi ama, getirmemiştim. Kımıldamadan öylece durup onun biraz kendini toplamasını beklemeye başladım. Derin derin soluklanıyordu. 
"Senin askerlerin kahvaltıda neler yaptığını göremedim ben biliyorsun," dedim sonra da, "Sırtım dönüktü onlara. Anlatsana biraz bebeğim."
"Ohh sevgilim, beni tahrik ettiler. Vıcık vıcık oldu amım."
"Bence asıl sen onları tahrik ettin galiba bebeğim. Yanılıyor muyum?"
"Evet sevgilim," dedi karım, "Siklerini kaldırdım. Ama onlar da öyle bir bakıyordu ki, ben daha çok tahrik oldum sonunda. Offf siker gibi bakıyorlardı sevgilim. Hele bir tanesi, gözümün içine baka baka şortunun üstünden sikini sıvazlamaya başlayınca, iyice koptum ben de." 
"Seni sikmek istediklerini açıkça belli ettiler yani..."
"Offfffffffffffffff...!"
Yine heyecanlanıyordu Ebru. Vücudu yavaş yavaş hareketlenmeye başlamıştı. Kalçaları, belli belirsiz oynuyordu ve hala amına gömülü duran sikim bu hareketlerden nasibini alıyordu tabii. 
"Hoşuna gidiyor değil mi bebeğim?" diye bastırdım biraz daha.
Ama alabildiğim tek yanıt hafif bir inilti oldu. Bu arada kalçaları daha çok oynamaya başlamıştı. Aslında yanıtı bildiğim bir soru sorduğumun farkındaydım tabii. Elbette ki tüm bu olup bitenler son derece hoşuna gidiyordu karımın. Bu o kadar belliydi ki.
Ama benim de işin peşini bırakmaya niyetim yoktu bu arada.
"Peki sen de istiyor musun..?" diye sordum bu sefer de.
Yanıt yalnızca derin bir inilti oldu. Kalçaları da daha çok hareketlendiler.
"Söylesene bebeğim," diye ısrar ettim, "İstiyor musun sen de?"
"Ohhh sevgilim..."
"Hadi söyle bebeğim... İstiyor musun onların seni sikmesini?"
Ebru'nun bu seferki yanıtı, göğsümden kalkıp yeniden sikimin üstünde oturmaya başlamak oldu. Gözlerini gözlerimin içine dikmişti. 
"Çok korkuyorum sevgilim..." dedi sonra da.
"Neden korkuyorsun bebeğim? Sikilmekten ki korkuyorsun?"
"Ohh hayır sevgilim. Seni incitmekten korkuyorum. Sen benim kocamsın, sevgilimsin. İncinmeni istemem."
"Ve aynı zamanda da, sikilmek istiyorsun bebeğim, öyle mi?"
"Ohhhhhhhhh..!"
"Ama beni incitmekten korkmana gerek yok ki bebeğim. Birilerinin seni sikmek istemesi beni ne hale getiriyor, farkında değil misin? Hissetmiyor musun içindeki sikimin ne kadar kalkmış olduğunu?"
"Offf evet sevgilim. Hissetmez olur muyum? Öyle güzel ki sikin... Ohhhh öyle güzel ki... Delirtiyor beni..."
Şimdi iyice hareketlenmişti karımın kalçaları. Sikimin üstünde yeni bir dansa başlamıştı sanki. Ağzından küçük çığlıklar kaçırarak kalçalarını yukarı aşağı oynatıyor, sikimi içine alıp çıkarıyordu yeniden. Yeniden getirmek üzere olduğunu farkediyordum. Tanrım, konuşmam bile müthiş tahrik ediyordu Ebru'yu. Gözlerini kapamış, başı göğsüne düşmüş, büyük bir hırsla sikiyordu. Son darbeyi indirmenin zamanı gelmişti yani.
"İçindekinin benim değil de o İsrailliler'der birinin siki olduğunu hayal etmiyor musun şimdi bebeğim?" diye sordum birden.
"Ahhhh evet..." diye bağırdı karım, "Immmmmhhhhh evet, evet, evet..." 
Tüm vücudu dalgalanmaya başlamıştı. Artık ben de tutamazdım kendimi. Tohumlarımı, sikimi bir mengene gibi sıkıştıran amının en dibine fışkırtmaya başladım. Bunu hissetmek Ebru'yu da kopardı. Sarsıla sarsıla getiriyordu o da.
Sonra kelimenin tam anlamıyla bitkin düştük ikimiz de.
Kendime geldiğimde karımla sarmaş dolaş yatıyorduk. Başını göğsüme gömmüştü. Ben hareketlenince yüzünü kaldırıp gözlerimin içine baktı. Sanki bir suçlu çocuk ifadesi vardı o güzelim yüzün. Dudaklarımı dudaklarına yapıştırıp onu öpmeye başladım. 
Bana sımsıkı sarılmış, öpüşlerime büyük bir ateşle karşılık veriyordu. Yeniden şehvetten alev alev bir hale gelmesi için yalnızca küçücük bir kıvılcımın yetebileceğini görüyordum. Ama bir taraftan da dikkatli olmam gerektiğinin farkındaydım. Daha öğlen bile olmamıştı ve Ebru bu gidişle iliklerimi boşaltacağa benziyordu. Biraz geri çekilip gözlerinin içine baktım.
"Ohhhh sevgilim," dedi kısık bir sesle, "Seni o kadar çok seviyorum ki
45 notes · View notes
emektarbircadillac · 1 month
Text
HATIRLATMA!
Tumblr media Tumblr media Tumblr media Tumblr media Tumblr media Tumblr media Tumblr media Tumblr media Tumblr media
Siz bugün kendi etki alanınızda Filistin için nasıl bir adım atacaksınız?
Herkesin etki alanı sınırları farklıdır fakat herkes kendi sınırlarından hesaba çekilir. Sosyal medyada Filistin'i gündemde tutacak gönderiler paylaşmak, bu noktada yapılacak engelleyici tutum ve davranışlara aldırmamak, ilgili diğer gönderileri beğenerek/paylaşarak/yorum yaparak etkileşim artırmak, etki alanına Filistin'i dahil etmeyen insanlara "el-dil-kalp" sıralamasınca gerekli tepkiyi göstermek/anlatmak/savunmak, engelleyerek etkileşimi düşürmek, malâya'ni işleri kısmak, vakit ayırmamak (ilâ-âhir) elimizden gelebilecek şeyler.
Konu hakkında bilinçlenmek için kitap okumak, sadece Filistin meselesi hakkında değil, İslâm'a dair, ahlâka dair, inandığımız meselelere dair bilinçlenmek için okumak, içselleştirmek, dava şuuru geliştirmek, karakterimizde hem zahirî hem batınî yönlerle izhar etmek, ibadetlerimizde sağlam ve itidalli olmak, kısacası en ama en önemli olan mesele için; Kur'an'da bahsi geçen Müslüman olabilmek için çabalamak bizim etki alanımızdır.
Gazamız mübarek ola.
———
gönderi kaynağı.
23 notes · View notes
matmazelnoraliya · 2 months
Text
"İçinde bulunduğu birtakım kaygılardan kaçıp kurtulabilse, öyle sevinecekti ki…"
Hava bir tuhaf. Hayal kurmaya yönelik bir tutum var havada. Kaçmaya müsait bir bulutluluk. Bir balkon olsa şimdi. Kimsenin seni tanımadığı bir şehirde. Kahvenin içine konyak kendiliğinden düşse, kocaman bir hırkanın içinde olsan şimdi sen. Bir şeyi terk etmiş olsan. Mesela bir şehri. Mesela kendini, yüzünü filan mesela. Sadece otelin kat görevlisi bilse ismini, sadece tesadüfen. İsminin yanlış telaffuz edildiği bir şehir olsa bu, sen de artık başka bir isme sahip olsan.
Ece Temelkuran
50 notes · View notes
ogunbugundur · 3 months
Text
bəlkə, əllərimi tutum bu oda yandırım?
25 notes · View notes
dadaszdkh · 3 months
Text
Necə həmtay tutum hər büti-zibayə səni ?
Vermərəm, tanrı bilir cümlə bu dünyayə səni .
20 notes · View notes
acid-gramma · 3 months
Note
Selam sevgili nejat ve anonistan. Sizlerden bir yardım isteyeceğim. Uzun süreli bir ilişki içerisindeyim, sevgilim iyi iş sahibi, akıllı, başarılı, iyi ve hafiften sert mizaçlı birisi. Güzel bir ilişkimiz var. Aylar önce, başka bir işe/okula gitmeden önce öylesine random bir işe girdim. Sonuçta cebime para girerdi neden olmasın, boş kalmayı sevmiyorum. Her şey tamam. Olay buradan sonra başlıyor. İşe girdikten sonra uzun boylu, yakışıklı, akıllı ama çok da başarılı olmayan bir tip bana yürüdü; cahil değil ama ortalama tr erkeği gibi işte, yakışıklı uzun olanını düşünün sadece. Kibarca reddettim çünkü sevgilim var ve onu seviyorum. En azından aylar önce bu böyleyken, son 1 aydır bu oğlanı düşünüp duruyorum. Bu üstü kapalı açılma olayından sonra normalce ve seviyeli arkadaşlık sürdürdük çünkü aynı iş yerindeyiz sonuçta, bir yerde iletişimde olacağız. Her neyse. Son zamanlarda da aramız iyi gibiydi yani tabii ki yakın değildik ama muhabbet ediyorduk, iş yerinden diğer arkadaşlar ve onunla. Bir ara sohbet edilirken laf arasında “ben aşık olmam” dedi ve abartısız 1 dakika boyunca gözlerini bana dikmişti bunu söylerken. Çoğu zaman o kadar çok ipucu bırakıyor ki. Ben dürtüsel yaşayan bir insan değilim ama son zamanlarda dürtü kontrolümü öylesine kaybettim ki ne yapacağımı hiç bilmiyorum. Oğlanla birlikte olsam çok mutlu olamayacağımı biliyorum çünkü açıkçası pek de uyumlu ikili değiliz ve red flagler mevcut. Gerçi sevgilimde de var ama neyse. Birlikte olsak büyük ihtimal mutlu olamayacağımı bildiğim birini neden aklımdan çıkaramıyorum peki? Sevgilime haksızlık ediyorum. Vicdanen zoruma gidiyor ve etik değil tabii biliyorum. Dramatik davranıyorum belki ama duvarlar üstüme geliyor sanki. Benim şimdiye dek çoktan bu işten çıkmam gerekliydi. Kendi yolum var. Peki neden çıkmadım? Çıkarsam oğlanı göremeyeceğim çünkü. Bunu da şimdi itiraf ediyorum kendime. Lütfen benim aklımı kullanamadığım şu dönemde bana aklın yolunu gösterin. Sevgiline bir şeyin kalmamış ayrıl artık mı derdiniz, yoksa sadece saçma sapan düşünüyorsun anlık bir heves için şu an gayet sağlıklı giden bir ilişki bırakılmaz mı?
merhaba anon, oncelikle redflagli olan isyerindeki cocuk veya sorunlu olan iliskin/sevginin bitmesi vs degil. redflagli olan ve iliski yapilamayacak kadin olan kisi sensin. aldatmak sadece bir sey yasamak degildir ve yaptiklarindaki motivasyon, dusunduklerin aldatmaya giriyor. karsi tarafta olsa kabul edilmeyecek bir durum, direkt nextlenmesi gereken bir durumu bizzat kendin yasiyorsun. bu konudaki yol haritani da sen cizeceksin. erdemmis etiktir gecersek kendine iliskisine ve etrafindaki insanlara saygisi olan biri bu problemi bu sekilde deallemez. benim sahsi onerim whore phase'inde oldugunu kabul ederek iliskini bitirip yeni cocukla da iliski yapmamandir. cunku ordaki figuranin(cocugun) bi onemi yok o baskasi da olabilirdi. hadi onunla iliski heyecan denedin diyelim kasina baska insanlar cikacak hayatinda ve ona da aynisini yapma dusunme ihtimalin epey yuksek. her zaman bir konuda daha iyileri vardir onemli olan senin ne istedigini bilmen ve bunu koruyabilmen. yeni cocukla iliski yapma ihtimalindeki acaba yanlis mi yaptim eski sevgilim daha basarili bir bireydi alfaydi dusuncesi de yeni sevgiline saygisizlik olacaktir ve icten ice kendini bitiren bir zavalliya donusturecektir seni. bu kafada saglikli iletisim ve iliski surdurmen mumkun gorunmuyor. henuz yasin genc whore phase de utanilacak bir sey degil belki de insanlari deneyimleyerek hayatina farkli kategorilerden bireyler alarak deneyimlemen gereken bir istegin vardir (sadece heyecan ve eglence de olabilir)iceriden. ki bu da dogal ve saglikli bir tutum kafanin karismamasi, pisman olmamak adina. ama bir iliski yapiyorsan sadik ve gozunun baska birini gormemesi durumu default gelmesi gereken bir ozellik. bu iliskinde cok mutlu olmanla karsindaki kisinin cok dogru olmasiyla da alakali bir sey degil dedigim gibi seninle ve kendine sayginla alakali tamamen. iliskiler baslar biter ama bu iliskileri bitiren sey ucuncu sahislar veya daha iyisi var midir kafa karisikligi olmamali. asla.
29 notes · View notes