Tumgik
#uzayaçıkarsanızmutlakaokuyun
zifirnoktasi · 8 years
Text
Gezegen: Neona - Gezi Notlarım
Korna sesleri. Ayak sesleri. Topluklular, tık tık tık tık tık. Sesler giderek çoğalıyor ve natürmortlaşıyor, at nallarının koşuşturmacası var sokaklarda. Çocuklar çığlık çığlığa, korku değil heyecandan. Hepsinin gözleri 4 açılmış, bir tabir olarak değil ama gerçekten de 4 gözleri var, buradaki canlılar heyecanlandığında ve merak seviyelerini yükselttiklerinde gözlerinin sayısı 4′e yükseliyor.
Yandan geçen amca vücudunun yarısını sokağın başında unutmuş, yaşlı olduğundan herhalde vücudunu birlikte tutmakta zorlanıyor, sokağın başında üst bedeni “Neriaaaa, aaaah Neriaaaa”, diye sayıklarken kimbilir belki alt bedeni Neriman’ı aramaya çıkmıştır.
Bu gezegendeki ilk akşamımı geçireceğim, her zaman Neona’nın tuhaf olduğunu ve sürekli şaşıracağımı duymuştum ama işte gelmeden bilemezsin ki. Dünya’daki türler üzerine olan akademik araştırmamı bitirmiştim artık ve şimdi karşılaştırmak için Neona’daydım. Burası Dünya’lıların tabiriyle açıklamam gerekirse onların gezegenini asite batırıp çıkarmış gibi bir yerdi. Yeryüzünün manyetik alanı ile Sona’dan(bu kuşağın ateş küresi) gelen yüklü parçacıkların etkileşimi sonucu ortaya çıkan doğal ışımalardan gezegenin dışı sürekli parlak ve patlayan ışıklarla doluydu. Zaten teorime göre Dünya’daki bazı psikedelik sanatçıların ciddi meditasyon ve asit deneyimlerinde buraya astral bir seyahat geçirdiklerine inanıyorum, ki bazı sanatçı arkadaşlarım Dünya’da konuştuğumuz zamanlarda bilmeseler de burayı bana anlatırlardı.
Bu gezegenin yerleşkesinde küreyi merkez şehirleşmeden baslatıp dıştaki büyük spiral şeklinde ilerleyen halkaya kadar bir yerleşim planı yapılmıştı. Bunları ilk günün nerden biliyorsun diyebilirsin, gezegenin limanlarına indiğinizde turistlere harita çipi ve bilgilendirme lensi veriyorlar. Çipi kulağınıza ve lensi gözünüze takınca gezegen içi seyahatinizde her yeri tek başınıza gezebilirsiniz, ah neyseki düşünce komut özelliği var ve dur dediğinizde gezeveliği bırakıyor.
Gezegenin merkezi tam bi karmaşa okuduklarım da çok ciddi bir fütürist metropol olduğu üzerineydi zaten. Kürede dışa açıldıkça banliyolar ve eğitim/endüstri vakıfları bulunuyor. 
Dışarıda gezegeni saran spiral ise ÜFF görebilseniz keşke, orada kendini buradan soyutlamak isteyen sanatçılar için ayrılmış yerler dışında sadece doğa var ve sanatçılardan tek istedikleri ekosisteme yardımcı olup kendi topluluklarında tarım ve hayvancılık geleneğini sürdürmeleri.
Neona’nın en güzel özelliği araba gibi toplu taşıma araçları olmaması. Herkesin ulaşım için giydiği uzay patenleri var. Şehirdeki belli rotalar içinde tutkaçlar ve siz bunlara tutunup rotanızdan şaşmadan gidebiliyorsunuz. 
Burayla ilgili en çok merak ettiğim şeyse Comet Rider’lar, bunların özellikle sabaha karşı olan yarışları çok meşhur. Şehir tamamen uyurken, geceleri dışarı çıkıp yarışıyorlar ve şehri ışık hızında boyuyorlar. Gerçek bir subculture örneği.
Neona’yı keşfettikçe buraya da bilgilerimi paylaşmaya devam edeceğim. Dünya’daki arkadaşlarımın da çünkü okumak istediklerini biliyorum. Ahh keşke Van Gogh burayı görseydi, büyük ihtimalle ruhu burda huzura ererdi.
Şimdilik hoş kalın.
Ord. Un. Lx. Dem Dion // 42.4.4273
0 notes