Tumgik
#yüzle��mek
1zumi-daere · 3 years
Text
Pt.1
STORM BRİNGER-(FIRTINA GETİREN)
"Geç kaldın, küçük kardeşim"
Tumblr media Tumblr media Tumblr media
Gece ormanında kötülük (günah) ha- kimdi. Hiçbir ülkede ya da dönemde ge- ce ormanının kötü olmadığı bir zaman olmamıştı. Kötülük farklı şekillerde gelirdi.
Bazen sizi yutan karanlık gibi, bazı zamanlar da yolunuzu kaybetmenize neden olan bir labirent . Ve bazen aç bir canavarın dişlerindeki salya.
O zamanlar bir ışıktı ormanın kötülüğü, turuncu bir ışık.
Dinlenmemiş müziğe sarılıp dans eden sinsi bir ışıltı.
Ateş.
Geceleyin her yaratığı korkutacak bir delik
Bu bir orman yangınıydı.
Ağaçlar kuru bir çığlık sesiyle yakıldı. İnsanların aksine alevler hiçbirşeyi sevmez ya da beğenmez. Şikayet etmeden istediklerini yerler ve kötülük yaptıkları kadar bizim gibi büyürler.
Sabah olduğunda orman sıkıcı bir kömür yığınından başka birşey değildi. Orman böyle ölecek. Hayata gelmesi yüz yıldan fazla sürecek
Ormanı bıçaklayarak öldüren fail yangı- nın ortasında yatıyordu. Bir yolcu uçağı- nın enkazı, çift motorlu rotor kanatları hala dönüyordu.
Uçak az önce düştü.
Kırık gövde, kanatları çıkarılmış halde ortadan ikiye ayrılıp bir mezar taşı gibi dik olarak yere yapışmıştı.
Çevredeki köylüler yangını söndürebil- mek ve hayat kurtarabilmek için toplan- maya başlamışlardı ama yüzleri bir anda umutsuzluk ile kaplandı. Enkaza bakılın- ca herhangi birinin sağ kurtulması pek olası değildi.
Uçağın gövdesi yırtılmış ve alevlerin sıcaklığına maruz kalmıştı. Metal şap gibi delici bir ses çıkardı. Alevler uçağın içine sıçramış gibi görünüyordu. Eğer uçakta yürüyor olsaydınız muhtemelen ayakka- bınız erir ve yere yapışırdı. Köylüler çaresizce enkazı incelemeye başladılar.
Bir çocuk (oğlan) enkaza doğru yürüyor- du, yakındaki köyden bir çocuk. Tomruk için bir balta taşıyordu.
[tomruk: budanmış bitkiye yapılan kesim/yontma işlemi]
Ağaçları kesmek için yanında getirmiş- ti ki yangının yayılmasını önleyebilsin. Ama sadece yetişkinleri taklit ediyordu. Küçük balta büyükbabasının bonzai sini kesebilecek gibi bile gözükmüyordu.
Yinede çocuk enkaza yaklaştı. Hayatta kalanlar olabilirdi. Eğer onları kurtarırsa daha sonra yetişkinlerden büyük övgüler alırdı. Kendini genç bir kahraman olarak hayal ederken kalbi göğüsünde çarpıyor- du resmen.
Bu hırsı ölümcül oldu. Enkaza yapışmış olan demir kapılardan biri çıktı ve çocuğun üzerine düştü. Çevredekilerin yardım edicek zamanı yoktu. Demir kapı, yüksek hava akışına dayanacak kadar ağır ve sağlamdı.
Biri bir çığlık attı. Demir kapı, çocuğun kafasını ezicekti ama böyle birşey olmadı
Bir el demir kapıyı tuttu ve durdurdu. Bu el köylülerdern birinin eli değil, çelik kapının içinden, yolcu uçağının içinden çıkan bir eldi.
Elin sahibi sakin bir sesle "Sonunda geldik" dedi.
Uçaktan mavi takım elbiseli uzun boylu bir adam çıktı. Avrupalıydı, muhtemelen yirmili ya da otuzlu yaşlarındaydı. Etra- fındaki alevlere rağmen soğuk bakıyordu gözleri, yıkılan uçak harap olmasına rağmen üzerinde tek bir çizik dahi yoktu.
Mavi takım elbiseli genç demir kapının ardındaki çocuğa seslendi "Bir yolcu uçağını indirmenin bu kadar sarsıntılı olabileceğini bilmiyordum tecrübe her şeydir-yani, iyi misin?."
"Teşekküre gerek yok. İnsan hayatını korumak ve kurtarmak benim görevim. Böyle bir yerde kalırsanız incinirsiniz. Bu kapı birkez açıldığında düşecek ve yerine geri konulamayacak gibi görünüyor."
"Huh?, Ne?" diye şaşkınlık içinde baktı çocuk. Bu sırada mavi takım elbiseli genç olduğu yerden atlayarak yere indi ve etrafına bakındı.
"Buda ne?, bu harici bellek veri tabanın- da yoktu. Japon havaalanları oldukça fazla ağaçlarla dolu, ancak Japonya, arazisinin büyük bir yüzdesini ormanların kapladığı, doğa bakımından zengin bir ülke olmasına rağmen bu mantıksız değil mi?. Bu şantiyeyi seçmek mantıksız değil mi?. Yol yok bu yüzden görev yerine kadat yürümek zorundayız."
Genç adam ciddi bir yüzle çenesini eğdi.
"Uhm...Sen...?" Çocuk koryuyka sordu "Sen...Nesin sen?."
"Oops..afedersiniz!. İnsan toplumunda kendinizi tanıtmamak kibarlık değil, değil mi?" Genç adam bunu söyledi, ve göğsünden siyah bir nişan çıkardı. Çocuk ortasındaki gümüş amblemi okuyamadı.
"Avrupa Kriminal Polis Teşkilatının müfettişiyim ve profesyonel ekipman olarak kullanılıyorum. Model numaram 98F78195 ve dünyadaki hehangi bir polis teşkilatındaki parlak mühendis Dr. Wollstonecraft tarafından inşa edilen ilk insansı otonom yüksek hızlı bilgisaya- rım. Kod adı Adam, Adam Frankenstein"
"Keşke sizinle tanışabilseydim- ama izin verirseniz bu makinenin bir görevi var."
Genç adam önünde eğildi ve tam gitmek üzere iken omzunun üzerinden arkasına baktı ve sordu;
"Ah, bu arada Nakahara Chuuya adında birini tanıyor musun?."
Tumblr media Tumblr media
:)
Çeviride bir hata gördüyseniz söyleyin lütfen düzeltmeye çalışacağım. <3
3 notes · View notes