Tumgik
#yıldızları çok seviyorum ✨
dilperisanimmmm · 8 months
Text
Tumblr media
" çiçekler ve kuşlar uykuna kardeş olsun " :)
0 notes
sevgilisevgilinden · 2 years
Text
+ İyi ki varsın, iyi ki yazıyorsun Alkoç. Seni çok seviyorum, ailem olduğun için ablam olduğun için yolumu aydınlattığın için yüzlerce kez teşekkür ediyorum✨❤‍🩹
"Şöyle elimizi uzatsak...Tutabilsek yıldızları harika olmaz mıydı?"
- @sadece.nis_
1 note · View note
Merhaba. Ben Elif. Bunu okuyorsanız büyük ihtimale bunu biliyorsunuzdur. Bu yazı bu bloga attığım en uzun ikinci yazı olacak, yani tahminlerimce. Çünkü bu yazıda ilk gerçek aşkımdan bahsedeceğiz. Dikkat etmemiz gereken şey ilk aşkımdan değil, ilk gerçek aşkımdan bahsedecek olmamız. 
Eğer benimle yeni tanışmış biri olsaydınız büyük bir ihtimalle benimle ilgili ilk düşünceniz ne kadar şıpsevdi olduğumla ilgili olurdu veya belki de bana aşka aşık derdiniz. Fakat gel gör ki ben bunların hiçbiri değilim. İlk aşkım yedi yaşlarımda annemin çocukluk arkadaşının oğlu yani benim de çocukluk arkadaşım olan Doğukan’dı. Hatta Doğukan’a o kadar aşıktım ki anneme bile anlatmıştım! Kimse de beni durdurup dememiş ki ‘Elif sen n’apıyorsun? Kızım daha yedi yaşındasın bir bekle.’ İlk aşkım böyleydi ve çok gariptir ki Doğukan’ı hiçbir karşılık almadan 13 yaşıma kadar sevdim ve vazgeçişim tek bir gecede oldu. 
Ve sevgili Ulaş... İlk gerçek aşkım. Son bir buçuk senedir hayatımdaydı. Fakat biz son bir aya kadar konuşmadık bile! Tanışmamız bir sohbet grubunda olmuştu. O İstanbul’da, ben ise İzmir’deydim. Arada ne söylemesi ne de yazılması kolay kilometreler vardı. Ulaşla ilk tanıştığımız zamandan itibaren onunla asla duygusal bir bağ kuracağımı düşünmedim. Fakat sonra bir şeyler oldu ve on sekiz gün önce bir iişkiye başladık. Her şey çok güzeldi. -Buraya kadar bakıldığında ‘Nerede bu aşk?’ diye düşünebilirsiniz. İnanın ben bundan sonrasında bile o bağın hangi sırada, hangi anda oluştuğunu hâlâ anlamıyorum.- Sonra sözler verilmeye başlandı, sonra hayaller kurulmaya, sonra kilometreler sayılmaya... Ve bundan sonrası tam bir hüsran. Bir anda tavırları değişti. Bir anda o kadar soğuk bir insan oldu ki tanıyamadım. Ve bu sabah, saat tam 11:31′de bir mesaj yazdım; bir şey mi oldu? Ve cevap çok gecikmedi, saat 11:47′de bir yeni mesaj; elif, ben yapamıyorum, aklımda başkası varken olmuyor. 
İşte tam o an, tam o saniyede fark ettim; ben aşık olmuşum. Ve tam o an, aşk Dünya üzerindeki en acımasız duyguydu. En çok can yakan, en çok içimi yakan o duygu. Ve hayatıma hoş geldin; ‘ellerimi şimdi kim ısıtacak?’ sorusu. 
İşte bu benim gerçek aşk hikayem. Şuan tarih 30 Mayıs 2022 · 02:56. 
Ve son olarak, 
Merhaba Ulaş,
Bu benim sana veda mektubum. Şu hayatta ellerimi ısıtmasını isteyebileceğim tek kişi sendin. Bana basketbol öğretmesini istediğim tek kişi sendin. Sabaha kadar konuşmalarımı dinleyen tek kişi sendin. Babamın kırdığı kalbi toplamayı teklif eden ilk kişi sendin. Kalbime gelip hoş gelen ilk kişi sendin. Yanına yatıp yıldızları izleyecek kadar güvenebileceğim tek kişi sendin. İyi ki vardın, keşke hep var olsaydın. Seni seviyorum. Bu arada seni seviyorum dediğim ilk kişi de sendin. Senden vazgeçişim nasıl olacak bilmiyorum çünkü bana gelişini daha çok yeni anlamıştım.
Başka bir evrende, Kordon’da, çimlerde senin yanında olabilirim. Birlikte yıldızları sayarız. Bitince de ayrılırız. Belki hiç sarılamadık, belki Alsancak sokakları bizi hiç tadamadı fakat bir köşe başında, elinde bir mimoza buketi, her zaman oralarda bir yerlerde olacaksın. Bu evren bizi sevmedi ama başka bir evrende yanımdasın sevgilim.
Ben senden gidemem, sende özle dön olur mu? Daha diyecek çok şeyim var fakat bugünlük bu kadar. Renkli rüyalar sevgilim.
~🦋✨
Tumblr media
9 notes · View notes
Text
Biri var, kalbimi çıkarıp avuçlarına bıraktığım. Beni sevmiyor biliyorum. Ben seviyorum ama hem de öyle böyle değil. Ben ağlarken onun güldüğü fotoğrafını görüp yüzümde tebessüm oluşacak kadar, ben onun için acı çekerken onun başkasını sevdiğini bilip mutlu olmalarını dileyecek kadar, bazen benle konuşmak istemediğini anlamama rağmen güldüğü videoyu açıp izleyip moralimi bozmamaya çalışacak kadar, hayatımda bir kere dokunamadığım adamı mesajlaşırken bile özleyecek kadar seviyorum. Çok sevmiyorum. Çünkü ‘çok’la sınırlı kalamayacak kadar seviyorum. Bir kez bile sarılamayacağımı bilmeme rağmen her gece ona sarıldığım anın hayaliyle uyuyorum. Her gece uyumadan önce herhangi bir ses kaydını açıp dinliyorum, bana attığı bir fotoğrafına bakıp öyle uyuyorum. Olur da gece ölürsem son gördüğüm yüz, son duyduğum ses onun olsun istiyorum. Yanımdan biri geçiyorken koklamamaya çalışıyorum. Onun kokusunu bilmiyorken diğerlerininkini bilmeme gerek var mı? Kimseyle kokusu üstüme sinecek kadar uzun sarılmıyorum onun kokusu bir kere bile üstüme sinmediğinden. Hatta çok nadir sarılıyorum insanlarla. Sarılmaya çok anlam yüklüyorum ve onla sarılamıyorum o zaman kimseyle sarılmama gerek yok. O derece seviyorum işte. Sevilmediğimi bildiğim halde seviyorum. Ama canım çok acıyor, öyle böyle değil aşırı acıyor. Yoruldum ben. 2 yıl oldu nerdeyse, görmeden dokunmadan sevdim 2 yıl. Ha şikayetçi miyim? Asla. Buna da şükürler olsun en azından konuşabiliyorum, sesini duyabiliyorum. Ama yorgunum ben. Her tatilde yanına gidebilme umuduyla kurduğum hayallerin yıkılmasından yoruldum. Benim onunla 1 tane fotoğrafım yokken başkalarıyla fotoğraf paylaşması zoruma gidiyor. Deli gibi kıskanıyorum ama bir şey yapamıyorum. N’apabilirim ki? Bir şarkılar var sığındığım bir de fotoğrafları başka bir şeyim yok. Kalbimin en güzel yerine kondurduğum insanın ben de hiç bir şeyi yok. Ne beraber geçirdiğimiz bir gün ne bir fotoğrafımız ne de ondan bana kalan herhangi bir eşya... Hiç bir şeyim yok. Bir gün benden gidecek. O gün geldiğinde onu hatırlatacak olan şeyler şarkılar, bana kalan bir kaç fotoğrafı ve hafızam. Yıldızları andıran gözlere sahip olan bir Gamzeli var bir de onunla mutluluk bulan ben. O gidecek peki geriye ne kalacak?
O şimdi okusa bunu çocukça deyip geçer. Olsun ne diyim ona göre öyle. Ama eğer bir gün gidersen Gamzeli’m; beni unut, sana göre çocuksu olan bu hareketlerimi de unut ama seni ne kadar sevdiğimi, sana ne kadar değer verdiğimi unutma olur mu?✨🖤
Seni gökyüzü kadar'❣️
06.11.2020 00.11
61 notes · View notes