#yakında

[sonmuzik]

Merakla beklenen “Üvey Anne” Yakında Atv’de Başlıyor…

Merakla beklenen “Üvey Anne” Yakında Atv’de Başlıyor…

Yapımcılığını H. Hakan Eren’in üstlendiği ONN Medya imzalı, etkileyici hikayesi ve zengin oyuncu kadrosuyla adından söz ettirmeye hazırlanan Üvey Anne, dizi severleri ekrana kilitleyecek. Senaryosunu Yasemin Kırbaş’ın kaleme aldığı, gerçek bir hikâyeden esinlenilen dizinin yönetmen koltuğunda Yasemin Türkmenli oturuyor. Merakla beklenen “Üvey Anne” Yakında Atv’de Başlıyor… https://www.youtube.com/watch?v=qNvtX23t3kU Dizinin oyuncu kadrosunda; Hazal Filiz Küçükköse, Kutsi, Aslı Tandoğan, Ezgi Şenler, Ayşegül Günay, Hakan Eratik, Emin Günenç, Ayşen İnci, Mihriban Er, İbrahim Şahin, Bengü Ergin, Nehir Gökdemir, Doruk Öztürk, Ali Yerlikaya, Ecenaz Üçer, Yasemin Nil Yılmaz, Ecenaz Üçer, Duygu Erokan, Göker Ersivri, Deniz Hiracan, Selinda Nur Keküllüoğlu gibi başarılı oyuncular ile çocuk oyuncu Emir Kaan Özkan yer alıyor. Dizi Fragmanları Read the full article

[magazinn]

Görevin için bedel ödemeye hazır mısın?

Gizli bir akademi… Tehlikeli görevler…

Eylül,Yağmur ve Toprak yetimhaneden alınıp

Çocuk yaşlarında akademide ajan olmak için çok sıkı disiplin kurallarıyla yetiştirilmişlerdi. şans bu kez onların yüzme gülüp de “tehlikeli” bir görev için seçildiklerinde üçünün üçünde hayatı eskisi gibi olmayacaktır. Azılı suçlu olan Alperen’in peşinde,daha önce hiç bilmedikleri yeni bir şehirde hayatları boyunca hiç tanımadıkları serbestlik duygusuyla yepyeni bir hayata başlarlar.

Özgürlüklerine kavuşmak için bu görev, onların akademiden çıkış biletidir.

Peki bu tehlikeli kovalamacada özgürlük mü yoksa aşk mı üstün gelecektir?

Mihri Mavi’nin kalem aldığı Tehlikeli Görev, çok yakında sizlerle!!💜

[veganlogicdinamo]

29 EKİM CUMHURİYET BAYRAMI’NA YETİŞİYOR! 👏🏽🙏🏼 Posted @withrepost • @remzikitabevi YAKINDA… Emre Kongar - Zülâl Kalkandelen / Devrimin ve Karşı Devrimin Yüz Yılı - 2 @emrekongar @veganzulal #emrekongar #zülalkalkandelen #devriminvekarşıdevriminyüzyılı2 #yakında https://www.instagram.com/p/CkF1DMEo2f2/?igshid=NGJjMDIxMWI=

[guncelkriptohaberleri]

Bitcoin (BTC)’in her adımını bilen CEO: Ralli çok yakında

Bitcoin (BTC)’in her adımını bilen CEO: Ralli çok yakında

<!– Bitcoin (BTC)’in her adımını bilen CEO: Ralli çok yakında BTC : 618000 ₺ ETH : 45630 ₺ XRP : 11.223 ₺ LTC : 1659.9 ₺ USDT : 14.744 ₺ XLM : 2.99 ₺

[savasbitti]

vakit gece yarısını geçmişti. hayır, saat geceyi epey geçmiş neredeyse sabaha yaklaşmıştı. saat dört sularıydı. oda sıcaktı, vantilatör sadece içerideki sıcak havayı tekrar üfürüyordu. bir sigara yaktı. elini kahve bardağına uzattı. kahve bitmişti. içindeki buzlar da sıcaktan çoktan erimişti. balkona çıktı. dışarısı içeriden serinmiş, diye düşündü. sokaktan hâlâ sesler geliyordu. çevresine bakındı. köşedeki çiğ köfteci açıktı. dükkânın önünde insanlar oturmuş bir yandan muhabbet ediyor, bir yandan da ellerindeki telefona bakıyorlardı. biri elini masaya götürdü, sigara paketini aldı ve bir sigara yaktı. o sırada karşı apartmanın altındaki bakkalın önünde bir adamı gördü. adamın üzerinde atlet ve kısa bir şort... adamın elinde bir poşet vardı. burnuna götürdü. aklından "tinerci mi acaba?" diye geçirdi. adam elindeki poşeti dükkânın önündeki çöp kutusuna attı. yalpalaya yalpalaya köşeyi döndü ve gitti. sokaktan kuryeler geçiyordu. evet, bu saatte bile uyumayıp acıkanlar vardı. başını sağ tarafa çevirdi. iki kişinin konuşarak yürüdüğünü gördü. ya çok yüksek konuşuyorlardı ya da sokağın ıssızlığından dolayı sesleri her yerde yankılanıyordu. ilerideki tekel ve karşısındaki fırın hâlâ açıktı. fırının önünde bekçiler oturuyor, kimi yüksek sesle konuşuyor, telsizlerinden sesler geliyor; kimi de hiçbir şey demeden elindeki telefona bakıp videolar izliyordu. önlerindeki çaylar ise bitmişti. fırının önünde bir köpek yatıyordu. köpek kalktı. çevresine bakındı. sokağın başından gelen moto-kuryeyi fark etti. o geçerken birkaç kez havladı. sonra kendi çevresinde dönerek tekrar yattı. adam göğe baktı, şehrin ışığından dolayı tek tük yıldızlar görünüyordu. sigaradan bir fırt çekti, dumanı üfledi. dumanlar yukarı doğru yükseldi ve kayboldu. başını indirirken tepedeki minareyi fark etti. minarenin ışıkları yanıyordu. bir an neden diye düşündü. sonra cuma olduğunu hatırladı. doğru ya bugün bayram günü, diye içinden geçirdi. bir müddet bir şey düşünmeden minareye bakakaldı. seher yeli hafif hafif esmeye devam ediyordu. içeriden balkona çıkmadan önce açtığı müziğin sesi geliyordu. judas priest. angel. şarkıya kulak verdi. en sevdiği kısımdaydı. "oh angel we can find our way somehow/escaping from the world we're in/to a place where we began/and i know we'll find/a better place and peace of mind/just tell me that it's all you want for you and me" yüzünde bir gülümseme oldu. müzik şimdiyle eski arasında bir bağ kurdu. birden eski anılarına gitti. kulağında kulaklıkla yürüdüğü yollar gözünde canlandı. sigarasından bir fırt daha çekti. sigara dibe kadar gelmişti. son bir fırt daha çekip içeri girdi. sigarayı ağzına kadar dolmuş kül tablasının içine attı. saate baktı. dördü geçmişti. vakit yaklaşmıştı. gün birazdan doğacaktı.

[yalnizlikomurboyu]

Ölmek için doğduk;

[atreuss]

Bir arkadaşım var. Arkadaş da değil artık buna uygun bir tabir bulamıyorum. Arkadaştan da öte. Kardeşten de öte. Tek kişilik aile gibi benim için. Kimin eksikliğini hissedersem o eksikliği dolduruyor hep. Uzun süre görüşmedikten sonra buluşursak bana hep kırmızı bir gül alıp geliyor. Ara sıra komik çoraplar alıp geliyor. Bazen kitap alıyor. Her buluşmamızda ufak da olsa bir şey getiriyor. Buluşunca hesabında kaç para olduğunu söylüyor ve senin için hepsini harcarım diyor (öylesine de demiyor) Her zaman ne kadar güzel ve zeki olduğumu söylüyor ve ne yaparsam yapayım bana inanıyor ve güveniyor. Çok özel olduğumu ve benimle arkadaş olduğu için kendisinin ne kadar şanslı olduğunu söylüyor her zaman. Hepsini çok içtenlikle söylüyor, hissettiriyor bana. Yalnız kalmak istediğimizde ikimiz de birbirimizi arıyoruz buluşmak için. Bazen yeşillik bir alana gidip konuşuyoruz biraz. Sonra da yatıyoruz. O uyuyor genelde. Ben de kendi kendime konuşur gibi onunla konuşuyorum. Lisedeyken aynı sırada oturuyorduk sürekli beraberdik. Ama ikimiz de birbirimizi çok iyi çözdüğümüz için bazen yalnız kalmak istediğimizde hemen anlıyorduk hiç bulaşmıyorduk birbirimize. Bazen ben çok sinirleniyordum gıcık oluyordum ve bu gün görüşmeyelim aşırı gıcığım ben sana diyordum. Cidden hiç görüşmüyorduk okul çıkışına kadar. Sonra çıkışta sakinleşince otobüse gidiyorduk beraber. Bazen insanların beni sevdiğini kabullenemiyorum . Özellikle de arkadaşımın beni neden bu kadar sevdiğini nasıl sevebildiğini idrak edemiyorum. Soruyorum neden yani neden. Nasıl olabilir nasıl bu kadar sevip güvenebilirsin. Sevmediğim yönlerimi söylemesini istiyorum bazen. Aradığım cevap o oluyor çünkü. Bazen de o soruyor. İkimiz de sevip sevmediğimiz yönlerimizi söylüyoruz. Genelde sevmediğimiz pek olmuyor ama olduğunda da çekinmeden söylüyoruz. Yanlışlarımızı gördüğümüzde de ay bu benim arkadaşım ne yapsa arkasındayım demiyoruz. Uyarıyoruz ikimiz de birbirimizi. Bazen ailemin bile beni sevmediğini düşünüyorum. Hatta kimsenin. Kardeşlerim, akrabalarım, öğretmenlerim, diğer arkadaşlarım... Ama beni sürekli koşulsuz sevdiğini bildiğim birisi var her zaman. Sanırım hayattaki bütün şansımı onda harcamışım.

[yakazakalb]

Hala idrak edemediğim bazı acı gerçekler var. Hani bir yakınını kaybeder de insan bir hengame olur. Hiç bişey anlamaz başta. Ama sonra kendi yalnızlığında kalınca o ölümün ve yokluğun soğuk yüzü ile karşılaşır. Şuan ben de farkında değilim bazı şeylerin ama yalnızlığımla kalınca anlıycam. Bunu bilmek bile bir farkındalık lakin şuan o kadar koymuyor.

[visalilall]

aspiratör ışığını açıp mutfak masasında tek başına oturmak kalabalık bir eylemdir

[aglayankahkahaa]

[sallapati]

Molalarda un çuvallarının arasında uyuyorum bir kere Hasan usta beni uyurken buldu uyuyon mu Zahide dedi

[mel-inoe]

zırıl zırıl zırlasam rahatlarım gibi ama böyle burun akmalı göz şişmeli zırıll zırıll

[angelvibesss]

Ne nefret etmesi canım olur mu öyle şey

[fersude]

düğüne geldik. geçen seneki bir adayın kardeşi evleniyor bugün. hanımefendicim ailecek davet etmiş ama ben arabada beklemeyi tercih ediyorum. ne yapayım gideyim de hazır ortam varken gel seni de alalım mı desinlersjsj

[grun-geist]

1 yeni mesaj.

Sevmezken ananız da motorcu oldu.

[berhudar]

Geçen telefonumun ekran korumasını değiştireyim dedim, çok tatlı bi kız vardı dükkanda mütebessim birisiydi onun da tavsiyesiyle bi “şey” taktık ekrana (evet taktıK çünkü abartısız yarım saat kızın takmasını bekledik resmen) “kırılmaz bu en fazla çizilir” dedi. Tamam dedim yani canım benim olmadı güler yüzüne vermiş olayım bu fiyatı hiç mühim değil. Ama iki gündür ekranın bırak kırılmasını tırnağım sürtse hemen soyuluyor çizilmedik de yeri kalmadı ön kamera desen flu. En sonunda içimden kızdan da özür dileyerek bugün ekranı tamamen soydum meğer hanımefendi koruyucu jelatinini çıkarmayı unutmuş……