Tumgik
#yaylı
mutelelektrik · 2 years
Text
0 notes
digeryollar · 2 years
Text
Muzisyen - Platin
Muzisyen.net internet sitesini daha öncesinde hiç duydunuz mu? Eğer bu muhteşem internet sitesiyle hiç çalışmadıysanız ve kendinize yeni bir hobi, eğlence arıyorsanız sizlere yardımcı olabilir. Kategorilerde birden fazla bilgiyi bulabileceğiniz, sizlere yeni nesil bilgileri ücretsiz bir şekilde öğretebilecek olan muzisyen.net internet sitesi içerisinde müzik forumları, ikinci el müzik aleti bulabilmeniz yüksek ihtimaldir. Müzik forum denilince akla ilk gelen internet sitelerinden bir tanesi olan muzisyen.net internet sitesini şimdi yeni bir hobi edinmek için mutlaka ziyaret edin.
Sadece yeni bilgiler değil aynı zamanda müzisyen, grup, solist arayanlarında kullanabileceği bu forum adresi sizlere yeni bir iş bulabilmenizde de yardımcı olmuş oluyor. Telli çalgılar, yaylı çalgılar, vurmalı çalgılar, tuşlu çalgılar ve üflemeli çalgılar adına her bir yeni bilgiyi beyninize işlemek istiyorsanız bu muhteşem internet sitesini tarayıcınızın sık kullanılanlar kısmına mutlaka dahil edin.
1K notes · View notes
fani1816 · 29 days
Text
Dışarıda çok güzel yağmur yağıyor ve yağmurun sesine eşlik eden derinlerden gelen bir yaylı tambur taksimi. An bu an. Vakit bu vakit. Şu zaman dilimine hapsolup kalsın isterdim ruhumu...
12 notes · View notes
mutereddit · 5 months
Text
klasik türk müziğine kulağın alışması zor, alıştıktan sonra ise dinlemeyi bırakması çok zor. bu eser de temsiliyet açısından doğru bir parça olmasa da kulaklara aşina olan yaylı tanburun o hüzünlü sesini çok güzel yansıtıyor. bir ara klasik türk müziği için temsiliyet niteliği taşıyan eserleri de paylaşırım dileyen olursa. ya da paylaşırım direkt. şimdi kulak vereyim fahrettin bey neler paylaşmış.
15 notes · View notes
gilmourist · 30 days
Text
Tumblr media
The album features eight new tracks along with a beautiful reworking of THE MONTGOLFIER BROTHERS' "Between Two Points" and has artwork and photography by the renowned artist Anton Corbijn.
Musicians contributing to the record include Guy Pratt and Tom Herbert on bass, Adam Betts, Steve Gadd and Steve DiStanislao on drums, Rob Gentry and Roger Eno on keyboards with string and choral arrangements by Will Gardner. The title track also features the late PINK FLOYD keyboard player Richard Wright, recorded in 2007 at a jam in a barn at David's house.
Some contributions emerged from the live streams that Gilmour and family performed to a global audience during the lockdowns of 2020 and 2021; Romany Gilmour sings, plays the harp and appears on lead vocals on "Between Two Points". Gabriel Gilmour also sings backing vocals.
(www.blabbermouth.net / May 13, 2024)
* * * * *
Albümde sekiz yeni parçanın yanı sıra THE MONTGOLFIER BROTHERS'ın "Between Two Points" şarkısının güzel bir yeniden düzenlemesi yer alıyor ve ünlü sanatçı Anton Corbijn'in çizimleri ve fotoğrafları bulunuyor.
Albüme katkıda bulunan müzisyenler arasında bas gitarda Guy Pratt ve Tom Herbert, davulda Adam Betts, Steve Gadd ve Steve DiStanislao, klavyede Rob Gentry ve Roger Eno, Will Gardner'ın yaylı ve koro düzenlemeleriyle yer alıyor. Albümün başlık parçasında ayrıca merhum PINK FLOYD klavye sanatçısı Richard Wright da yer alıyor ve 2007'de David'in evindeki bir ahırda yapılan bir doğaçlamada kaydedildi.
Gilmour ve ailesinin 2020 ve 2021'deki karantinalar sırasında küresel bir izleyici kitlesine yaptığı canlı yayınlardan bazı katkılar ortaya çıktı; Romany Gilmour, "Between Two Points" parçasında şarkı söylüyor, arp çalıyor ve ana vokalde yer alıyor. Gabriel Gilmour ayrıca geri vokalleri de yapıyor.
(www.blabbermouth.net /Mayıs 13, 2024)
2 notes · View notes
musfika-hanim · 3 months
Text
çarşıya gitmeleri gerekiyormuş kahvaltıyı yaptık hadi hemen toplayalım evi de temizleyip hazırlanıp çıkalım dedi english teacher ortancaya. hadi hazırlanın çıkın ben yalnız yapmak istiyorum temizliği, şimdi apar topar yapacaksınız içime sinmeyecek dedim. gerçekten mi dediler gözleri 😍 böyle oldu ikisinin de mikroplarrr gidin beni evimde temizliğimle baş başa bırakınnnn :) def olunnnnn
yaylı tambur da olabilir 🙃
6 notes · View notes
istanbulperitaliani · 5 months
Text
Bedri Rahmi Eyüboğlu
Tumblr media
Nel vasto panorama dell'arte turca del XX secolo, pochi nomi risplendono con la stessa intensità di Bedri Rahmi Eyüboğlu. Nato nel 1911 e cresciuto in un'epoca di tumultuosi cambiamenti culturali, Eyüboğlu è noto per il suo stile distintivo che mescolava elementi tradizionali dell'arte turca, principalmente quella anatolica, con influenze contemporanee.
Le sue opere hanno avuto un impatto significativo sulla scena artistica turca del suo tempo ed è considerato uno dei più importanti artisti moderni della Turchia.
Eyüboğlu, morto nel 1975, aveva un'anima artistica poliedrica. Le sue opere letterarie e poetiche riflettono la sua elevata sensibilità artistica ed il suo profondo attaccamento alla lingua e alla cultura turca. Personalmente sono sempre rimasto impressionato dalle sue opere mosaicali. Queste si trovano in una nota pasticceria a Karaköy.
Tumblr media Tumblr media
Insieme alla moglie Eren, ha realizzato molti mosaici ad Ankara e ad Istanbul, soprattutto negli anni '60, con una produzione artistica rivolta negli spazi pubblici che sono ancora visibili oggi. Una cosa che mi piace molto perché sono concepiti per non essere dentro un museo o galleria d'arte. Chiudo il post con gli ultimi versi di una sua poesia "Hele bir başlasın" (Che inizi proprio adesso). "Hele bir duyulsun uzaktan (Che si senta lontano) Yaylı çıngırakları (Il tintinnio dei campanelli) Yıldızlar seslensin, (Che le stelle sussurrino) Hele bir armut ağacı temmuzu yüklensin, (Che un albero di pero si carichi come a luglio) Hele bir kerrecik daha yalınayak yere değsin içimdeki çocuk…" (Che un'altra volta il bambino dentro di me possa camminare a piedi nudi sulla terra).
La mia Vita a Istanbul: consigli e informazioni turistiche. Disponibile come GUIDA per delle ESCURSIONI in città.
Scrivi una e-mail a: [email protected]
Seguici anche su www.facebook.com/istanbulperitaliani
2 notes · View notes
senfonikankara · 2 years
Audio
Dvorak | Yaylı Dörtlüsü “Slav”, Dumka
Tumblr media
48 notes · View notes
Text
16.02.24 SEPTICFLESH KONSERİ (BEŞİKTAŞ IF)
Tumblr media
Merhaba! “Septicflesh” konserini geride bıraktık. Konserden izlenimlerimi, anılarımı ve notlarımı yazmaya çalışacağım. Ön grup olarak sahne alan “On Thorns I Lay”i izleme fırsatı maalesef bulamadım. İçeride konuştuğum arkadaşlarım grubu gayet başarılı bulduklarını, seste herhangi bir sıkıntı olmadığını söylediler. Benimde merak ettiğim bir gruptu, umarım tekrar izleme şansı yakalarız. “Septicflesh” konseri malumunuz yine Beşiktaş If’te idi. Sevdiğim bir yerdir, önceki yazıda bolca bahsetmiştim.
“Septicflesh” senfonik altyapıyla “Death metal” sound’unu sentezleyen bir grup. Konserleri bu sayede genel olarak atmosferik bir havada geçiyor. Mitolojik öğeler, antik Yunan ve Mısır temalarına müziklerinde bolca yaylı enstrüman eşlik ediyor. Bunun yanı sıra grubun biraz bilimkurgu tarafı da var. Dinlerken kendimi şeytani bir mumyanın uyanışını anlatan filmlerde ya da çok eski devirlerde, Dünyaya iniş yapan uzay gemilerinin içinde bulabiliyorum. “Septicflesh”e yer yer bir film Soundtrack’i dinliyormuş hissiyatıyla yaklaşmadım değil. Grubun sahne kostümleri, duruşları ve seyirciye geçirdikleri enerjide bu algıları destekliyor. “Septicflesh” bu sene izlediğim ikinci Yunan asıllı grup oldu. Tarzdan bağımsız olarak “Rotting Christ”a göre biraz daha mistikler diyebilirim. Hemen hemen bütün konserlerinde “Senfonik Sound’ları” altyapıdan veriyorlar. Ciddi bir orkestrasyon eşliğinde verdikleri “Infernus Sinfonica” adlı inanılmaz bir konserleri var. Bu şekilde şarkıların bütün ağırlığı en iyi şekilde hissediliyor, anlam yoğunluğu daha ��n plana çıkıyor. Belki bu tarz bir etkinlikle tekrardan ülkemize dönerler, neden olmasın?
Tumblr media
ARE YOU READY MY FRIENDS?
Seneler önce kendimi yine fazla kaptırdığım bir “Katatonia” konseri sonrası internette dolaşırken, o konserde benim hallerimi yazan birini görmüştüm. “Endtime Jonas! Endtime! Bütün gece kulaklarımda bu çınladı yeter be” tadında bir şey yazmıştı benim için. Bende bu konserde vokal için benzer şeyler söyleyebilirim. Seyirciyle iletişim, küçük konuşmalar, şakalar şukalar iyidir tabi ama “Septicflesh” ya da “Seth” için bu konuşma olayı ayrı bir parantezi, paragrafı hak ediyor. Hemen her şarkının başında, sonunda, ortalarında uzun konuşmalar yaptı. Bazı şarkıların girişlerini uzun uzadıya anlattı. Aslında bir sohbetin ortasında olsak gayet hoşuma giden bir şey olur ama konserlerde o kadar işlemiyor sanırım.
Mekana girdik, seyircide bir yorgunluk hali var. Tabii Yaş kitlesi “Slaughter to prevail” konseri aksine ekseriyetle orta yaştan oluşuyor. Cuma günü mesai çıkış yorgunluğu, trafik stresi, haftanın ağırlığı çoğunluğun üzerinde. Ön grupta insanları biraz yormuş olabilir ama benim gözlemim, yılgınlık halinin If’i ele geçirdiğiydi. Bu yılgınlık “Portrait of a headless man” ile canavar gibi çıkış yapan “Septicflesh” in ilk birkaç şarkısında hissedilmeye devam etti. “Neuromancer” sonrası “The vampire from Nazareth” seyircinin uyanış anları oldu. Grubun enerjisi ve sahne performansına diyecek hiçbir şey yok, ellerinden gelenin fazlasını yaptıkları anlar bile oluyor. İyi bir davulcuları var, vokallere diyecek yok, Sotiris’in özel bir sesi var. Gitarlar öttürüyor vs. Başlarda genel olarak seste bir sıkıntı vardı. Sanki telefon hoparlöründen “Septicflesh” şarkısı dinliyor gibiydim. Bu sıkıntımı paylaştığımda çoğu kişiden beni destekleyen yorumlar aldım. Üst katta biraz daha iyi duyulmuş sanırım ama zaten konserin ilerleyen kısımlarında bu sorunda kısmen giderildi.
Tumblr media
“Hierophant” (Sevdiğim bir şarkıdır.) ve “Martyr” çoşkusu sonrası geldik Cihannüma mahallesi muhtar adayının seçim konuşmasına… Gerçekten anlayabiliyorum… Çok yoğun olarak şarkılarını, mitolojilerini, fantastik edebiyatı, Force’u, Yoda’yı hissediyorlar. Zaten başka şekilde bu albümlerin yapılması, bu işlerin çıkması mümkün olmazdı. Helal olsun fakat özellikle dile vurduğu zaman, her şeyin fazlası zarara dönüşüyor, tecrübeyle sabit. “Prometheus” girişinde yapılan uzun, açıklayıcı konuşma hadi neyse ama ilerleyen bölümlerde “A desert throne” “Prototype” şarkı aralarına alınan konuşmalar, “Are you ready my friends’ler” konuyu kesintiye uğratıyor. Efsane bir Riff’te kafa sallamaya son sürat devam ederken boşa çıkan adamlar gördüm. Bu konuya biraz dikkat etmek lazım diye düşünüyorum. Konseri bitirelim, sonra istersen sabaha kadar anlat, canımı ye.
Yukarıda küçük bir sigara molası, biraz kritik, ses kötü ama düzeldi, neyse sen ne yaptın o işi vs. derken yine sevdiğim bir şarkı olan “The collector” ile sahalara döndüm. Çok iyiyim, her şey harika gidiyor fakat “Persepolis” başında İran şahımız yine küçük bir ulusa sesleniş konuşması yapıyor... Tam olarak ne olduğunu anlamadan grup sahneden iniyor ve “Anubis” ile muhteşem şekilde geri dönüyor. Bilinirliği daha fazla olan şarkıların konserlerde çalınması ayrı bir enerji katıyor. Eskiden çok sevdiğim gruplar için tam tersini düşünürdüm ama “Dark art” girişiyle birlikte akılda kalan her şey unutuluyor, ulan şimdi baştan başlasalar hissiyatları geliyor.
“Septicflesh” elemanları uzunca bir süre seyirciyi selamladıktan sonra sahneden indiler. Geriye tadı damakta kalan bir konser hatırası bıraktılar. Eksiden ziyade, fazlası olan bir grup olduklarını düşünüyorum. Ağırlıkları atsalar daha da uçacaklar gibime geliyor ama bu halleri de her zaman görülmeye, dinlenmeye değer. Konser dağılırken bende dağılmakta olduğum için bir süre hiçbir şey yapamadan olduğum yerde kalıyorum. Soluma bakıyorum, çıkılamayacak bir çıkış kuyruğu. Sağıma bakıyorum, merdivenlerden yukarıya çıkış yasaklanmış. Kulise gideyim fotoğraf falan çekiliriz belki, yok yahu şimdi akşam akşam başımıza iş almayalım. Pardon ben bir bira daha alabilir miyim?
GOOD NIGHT MY FRIENDS!
Tumblr media
2 notes · View notes
bluelabel222 · 1 year
Text
Yaylı geliyor yayli
4 notes · View notes
mutelelektrik · 2 years
Text
0 notes
aynodndr · 2 years
Text
Tarihi Hikâye 😔
SARIKAMIŞ GAZİSİ MARAŞLI ŞEYHOĞLU SATILMIŞ...
Faruk Nâfiz Çamlıbel’in ünlü “Han Duvarları” şiirinde, ismi geçen Maraşlı Şeyhoğlu Satılmış, Sarıkamış’tan sağ dönen bir askerdir aslında.
Yemen cephesinden Sarıkamış cephesine sevk edilen askerlerden olduğu için üzerinde kışlık elbisesi bile yoktur.
Savaş bittikten sonra köyüne, anne ve babasına dönmek için yola çıkar, ancak vereme yakalanmıştır.
Ulukışla taraflarında kaldığı bir handa, köyüne ulaşamadan ölür, ölmeden önce de hanın duvarlarına aşağıdaki dörtlükleri yazar.
1922 yılının soğuk bir Mart ayında Kayseri Lisesi'ne atanan genç edebiyat öğretmeni Faruk Nafiz Çamlıbel bir yaylı arabayla Kayseri'ye giderken aynı handa misafir kalır
ve Şeyhoğlu Satılmış'ın ölmeden önce duvara yazdığı o meşhur dörtlükleri görür ve ünlü şiiri Han Duvarları'na aktarır:
Garibim namıma Kerem diyorlar
Aslımı el almış harem diyorlar
Hastayım derdime verem diyorlar
Maraşlı Şeyhoğlu Satılmış’ım ben…
On yıl var ayrıyım kına dağından
Baba ocağından yar kucağından
Bir çiçek dermeden sevgi bağından
Huduttan hududa atılmışım ben…
Gönlümü çekse de yârin hayâli
Aşmaya kudretim yetmez cibâli
Yolcuyum bir kuru yaprak misâli
Rüzgârın önüne katılmışım ben…
HAKLARINIZ ÖDENMEZ ❤❤❤❤
11 notes · View notes
fani1816 · 5 months
Text
Teypte çalan Özer Özel'in yaylı tamburla icra ettiği parçalar ile uzun yola çıkılası bir ruh hali...
4 notes · View notes
necessarypretext · 2 years
Text
ablamın sevgilisi bana tavla öğretmeye çalışıyor ama sadece tavlayla ilgili terminolojiyi kullanıyor söylediği şeylerin anlamlarını bilmiyorum terimleri açıklamasını istiyorum açıklayamıyor bugün batak öğretmeye çalıştı yine aynı şey çıkar verir vs diyor bunlar ne demek diyorum açıklayamıyor yani onun için bunlar bariz ama ben bilmiyorum o taşı sallayabilirsin falan diyor ne demek bu diyorum mesela mandal kıyafetleri kurutmak amacıyla asarken onları sabitlemek için ipe tutturduğumuz aletin ismidir gibi anlatır mısın sen basit makinelerden olan ve yaylı sistemle çalışan bu araç termodinamiğin ikinci yasasıyla kıyafetlerin kurutulmasında destekleyici öğedir gibi anlatıyorsun belli bilgiler veriyor ama bu aletin esas amacını şeklini şemalini kullanımını hiçbir şeyi anlatmıyor bu anlatım
2 notes · View notes
ucuzmatbaa · 4 days
Text
Bloknot
Bloknot Basım İşlevleri Sergiler ve diğer tematik etkinlikler için gerekli promosyon ürün kapsamında kaliteli bloknot baskısı da çok geniş bir çerçevede üretilmektedir. Kurumsal stil detaylarının tasarımına dikkatli bir yaklaşım sağlanmaktadır. Sipariş üzerine logolu yaylı bloknot baskı firmaları çok geniş ürün yelpazesine sahip olmaktadır. Bu konuda hem düz beyaz sayfalar hem de kareli sayfalar…
0 notes
musfika-hanim · 2 years
Text
gözlerimi henüz tam olarak hayata açamamışken (uyanamıyorum ben ya, gözkapaklarım yaylı sanki bir şey aşağıdan kasıp kepenkleri indiriyor) çocuklarıma kahvaltıda ne pişireyim telaşına giriyor beynim. pişi iyi fikir ama sanki mayalamak için geç kaldım gibi. neyse ki dibimizde fırın var 🤸‍♀️
hayırlı sabahlar kankilerrrr nasılsınız be ya
3 notes · View notes