Keşke her blogda zil düğmesi olsaydı. Basınca zil sesi gitseydi herkese. Özellikle şu no chat yazanların ziline basıp, basıp kaçmak isterdim. Böyle bir şey varmı. Insanlar konuşa konuşa anlaşır diye bir şey var. Engelenirim diye selam vermeye korkuyor insan:))
17 yasindayim bizim mahalleye yeni bi aile tasinmis... Tabi o zamanlar mahalleye tasinan kisiyle gidip tanisilir hediye verilir sohbet edilir... Mahallede apartmanin onlerine masa sandalye koyulur cekirdek yenir sohbet edilir falan... Guzel zamanlar tabi :) Yeni tasinan ailenin 2 cocugu var biri 19 yasinda adı mert, tabi o gun onun benim hayatimin anlami olacagindan bir haberim :') diger cocuk da 5 yaşında erkek adı da murat. Mahalleye kizlarla buluşmaya ckiyorum bir ogle vakti murat kosarak yanima geliyo tabi baya zaman geçti annesiyle murat bize gelirlerdi muratla oyun oynardik. Selin abla kapiyi caliyorum acmiyo annem dedi bana. Uyumuştur diye dusunup muratla onlarin evine ciktik kapiyi caliyorum acan yok tabi. Komsulara soyluyorum muratin annesi hatice ablayi telefonla ariyorlar zil sesi evden geliyor o sirada mert geldi bakindi once sonra sordu noldu diye. Hatice abla kapiyi acmiyor dedim. Gozlerime bakti bi kac saniye... Sonra kapiyi caldi acan yok endiselendi hemen cuzdanindan kart ckardi kapinin arasina sokarak acti kapiyi. Mutfaga girdik bi baktik hatice abla yere yigilmis. Nefes almiyor... O gun ne kadar uzuldugumu anlatamam. Mert kucakladi annesini aglaya aglaya olmedi diyor... Ben hickira hickira aglayip murati sakinlestirmeye calisiyorum. Mert arabasina bindiriyo hatice ablayi muratla bize de binin diyor. Biniyoruz one murati oturttum arkada ben, hatice ablanin kafasi kucagimda.. saclarini oksuyorum agliyorum dunya dar geliyor. Hatice ablanin kocasi murat 1 yasindayken ölmüs. Hative ablanin nabzine kalbine bakiyorum atmiyor... Hastaneye variyoruz mert delirmis durumda murat perisan. Muratin elinden tutuyorum hatice abla sedyeyle aliniyor. Ah hatirlayinca her defasinda aglama tutar beni. Her neyse hatice abla öldü. Cenazesi vs derken muratla mert bizde kaldilar. Annemle babam melek gibi insanlardir yardima muhtaca arkalarini donmezler... Muratla annesi gibi ilgileniyorum mutlu etmeye calisiyorum. Mert calisiyor eve geliyor muratla kaldiklari misafir odasina cekiliyor hemen. Onunla dogru duzgun konusmuypruz agzini bile acmiyor. Bir gece murati yatirmak icin odaya girdim uyanikti yatakta oylece oturup duvara bakiyordu. Hemen yataga kucagimdaki murati yatirip onun yanina ilerledim. Murat abisinin onu sevmedigini dusunuyordu bana soyluypdu hic olurmu oyle sey diyordum. Gectim yanina dedim ki muratla biraz ilgilensen psikolojisi iyi degil. Bana döndürdü gözlerini elimi tuttu. Herşey için teşekkür ederim dedi saat gece 3 herkes uyuyor fısıltıyla konusuypruz tabi. Sonra sarildi bana birden... Kokusunu ilk defa o gun yakindan aldim. Cok guzel kokardi hep. Odasina sinerdi kokusu. Ne yapacagimi bilemeyip bende sarildim. Bi kac saniye kaldik oylr sonra aglamaya basladi kafasina omzuma koyup...birlikte agladik.sarilmayi birakmadan. Sonra cekildi benden iyi geceler selin dedi yataga yatti. İyi geceler dedim ciktim odadan ama kalbim nasil atiyor. Odama gittim uyuyamiyorum ama. Tum gece onu dusundum. Ona asik oldugumu anladim.. Sonra birkac ay gecti biz mertle daha yakinlastik konusmaya basladik hatta flort eder gibi konusmaya basladik falan. Daha sonra mert para biriktirdi. Ayriyetten bizimle kaldigi icin cekinip kiraya faturalara destek olurdu. Geldi bi gun konustu babamla aldi murati valizleri amcasinin yanina gidecegini soyledi. O gun yuzume bile bakmadan gitti. Murati opebildim sadece gitmeden. 2 yil gecti bir gun telefonum caldi. Onun sesi telefonda. Murat seni gormek istiyor diyo. O gun geldi beni almaya arabayla. Bindim gidiyoruz muratin yanina. Radyoda bu sarki calmaya basliyo o sirada arabayi park ediyor. Radyoda ses fazla ciktigi icin kismak icin egiliyorum bi anda kolumu tutup kendisine cekti beni. İlk öpücügümü o gun bu sarki calarken ona verdim. Opustukten sonra gozlerimi kaciriyorum tabi utangaciö biraz. O guluyor. Arabadan indik eve geldik murat hemen sarildi bana. Ozledim falan diyor. Ordan mert kiskaniyorum ama diyince murat da cocuk akli 'abim de ozledi seni' diyor. Merte dönüyprum gülümseyerek bana bakiyor. Herneyse biz o gunden sonra hep bulustuk sevgili olduk. Sarkimiz da var. Tabii bu sarki :')
bir gun murat ben mert gezmeye sahile cikiyoruz. Tipki aile gibiyiz ama. Yuruyoruz sahili sonra sokak calgicisina isaret veriyo mert. Bu sarkiyi soyluyorlar. Bana evlenme teklifi ediyo mert. Murat el cirpip olley diyor... Kabul ediyorum sonra eteafiöizdakiler alkisliyor. Evlendik 1 yil ardindan. Evde ben murat mert birlikteyiz. Mutluyuz. Ben 2 yil sonra da hamile kaldim. Ama dusuk yaptim. Yillarca dogâmamis cocugum icin agladim Mert'in omzunda. 3 mayıs 2016da mert kollarimda öldü. Sevdigim adam öldügünde kollarimdaydi. Kalp krizi geçirdi. Hayat iste kimin ne kadar yasayacag belli degil. Allah cok sevdigi kulunu yanina erken alirmis :') kocam öldükten sonra hayatimi murata adadim. Murat simdi 16 yasinda. Bana anne diyor. Bu sarkiyi ne zaman dinlesem ölecek gibi hissediyorum. Bu da benim hikayem... Mert'im, sen sadece cennette degil, benim ve muratin kalbindesin...
Şarkı dinlerken böyle bir yoruma denk geldim. Selin ve Mert... :(
‘’sene 2009
17 yasindayim bizim mahalleye yeni bi aile tasinmis... Tabi o zamanlar mahalleye tasinan kisiyle gidip tanisilir hediye verilir sohbet edilir... Mahallede apartmanin onlerine masa sandalye koyulur cekirdek yenir sohbet edilir falan... Guzel zamanlar tabi :) Yeni tasinan ailenin 2 cocugu var biri 19 yasinda adı mert, tabi o gun onun benim hayatimin anlami olacagindan bir haberim :') diger cocuk da 5 yaşında erkek adı da murat. Mahalleye kizlarla buluşmaya ckiyorum bir ogle vakti murat kosarak yanima geliyo tabi baya zaman geçti annesiyle murat bize gelirlerdi muratla oyun oynardik. Selin abla kapiyi caliyorum acmiyo annem dedi bana. Uyumuştur diye dusunup muratla onlarin evine ciktik kapiyi caliyorum acan yok tabi. Komsulara soyluyorum muratin annesi hatice ablayi telefonla ariyorlar zil sesi evden geliyor o sirada mert geldi bakindi once sonra sordu noldu diye. Hatice abla kapiyi acmiyor dedim. Gozlerime bakti bi kac saniye... Sonra kapiyi caldi acan yok endiselendi hemen cuzdanindan kart ckardi kapinin arasina sokarak acti kapiyi. Mutfaga girdik bi baktik hatice abla yere yigilmis. Nefes almiyor... O gun ne kadar uzuldugumu anlatamam. Mert kucakladi annesini aglaya aglaya olmedi diyor... Ben hickira hickira aglayip murati sakinlestirmeye calisiyorum. Mert arabasina bindiriyo hatice ablayi muratla bize de binin diyor. Biniyoruz one murati oturttum arkada ben, hatice ablanin kafasi kucagimda.. saclarini oksuyorum agliyorum dunya dar geliyor. Hatice ablanin kocasi murat 1 yasindayken ölmüs. Hative ablanin nabzine kalbine bakiyorum atmiyor... Hastaneye variyoruz mert delirmis durumda murat perisan. Muratin elinden tutuyorum hatice abla sedyeyle aliniyor. Ah hatirlayinca her defasinda aglama tutar beni. Her neyse hatice abla öldü. Cenazesi vs derken muratla mert bizde kaldilar. Annemle babam melek gibi insanlardir yardima muhtaca arkalarini donmezler... Muratla annesi gibi ilgileniyorum mutlu etmeye calisiyorum. Mert calisiyor eve geliyor muratla kaldiklari misafir odasina cekiliyor hemen. Onunla dogru duzgun konusmuypruz agzini bile acmiyor. Bir gece murati yatirmak icin odaya girdim uyanikti yatakta oylece oturup duvara bakiyordu. Hemen yataga kucagimdaki murati yatirip onun yanina ilerledim. Murat abisinin onu sevmedigini dusunuyordu bana soyluypdu hic olurmu oyle sey diyordum. Gectim yanina dedim ki muratla biraz ilgilensen psikolojisi iyi degil. Bana döndürdü gözlerini elimi tuttu. Herşey için teşekkür ederim dedi saat gece 3 herkes uyuyor fısıltıyla konusuypruz tabi. Sonra sarildi bana birden... Kokusunu ilk defa o gun yakindan aldim. Cok guzel kokardi hep. Odasina sinerdi kokusu. Ne yapacagimi bilemeyip bende sarildim. Bi kac saniye kaldik oylr sonra aglamaya basladi kafasina omzuma koyup...birlikte agladik.sarilmayi birakmadan. Sonra cekildi benden iyi geceler selin dedi yataga yatti. İyi geceler dedim ciktim odadan ama kalbim nasil atiyor. Odama gittim uyuyamiyorum ama. Tum gece onu dusundum. Ona asik oldugumu anladim..
Sonra birkac ay gecti biz mertle daha yakinlastik konusmaya basladik hatta flort eder gibi konusmaya basladik falan. Daha sonra mert para biriktirdi. Ayriyetten bizimle kaldigi icin cekinip kiraya faturalara destek olurdu. Geldi bi gun konustu babamla aldi murati valizleri amcasinin yanina gidecegini soyledi. O gun yuzume bile bakmadan gitti. Murati opebildim sadece gitmeden. 2 yil gecti bir gun telefonum caldi. Onun sesi telefonda. Murat seni gormek istiyor diyo. O gun geldi beni almaya arabayla. Bindim gidiyoruz muratin yanina. Radyoda bu sarki calmaya basliyo o sirada arabayi park ediyor. Radyoda ses fazla ciktigi icin kismak icin egiliyorum bi anda kolumu tutup kendisine cekti beni. İlk öpücügümü o gun bu sarki calarken ona verdim. Opustukten sonra gozlerimi kaciriyorum tabi utangaciö biraz. O guluyor. Arabadan indik eve geldik murat hemen sarildi bana. Ozledim falan diyor. Ordan mert kiskaniyorum ama diyince murat da cocuk akli 'abim de ozledi seni' diyor. Merte dönüyprum gülümseyerek bana bakiyor. Herneyse biz o gunden sonra hep bulustuk sevgili olduk. Sarkimiz da var. Tabii bu sarki :') bir gun murat ben mert gezmeye sahile cikiyoruz. Tipki aile gibiyiz ama. Yuruyoruz sahili sonra sokak calgicisina isaret veriyo mert. Bu sarkiyi soyluyorlar. Bana evlenme teklifi ediyo mert. Murat el cirpip olley diyor... Kabul ediyorum sonra eteafiöizdakiler alkisliyor.
Evlendik 1 yil ardindan. Evde ben murat mert birlikteyiz. Mutluyuz. Ben 2 yil sonra da hamile kaldim. Ama dusuk yaptim. Yillarca dogâmamis cocugum icin agladim Mert'in omzunda.
3 mayıs 2016da mert kollarimda öldü. Sevdigim adam öldügünde kollarimdaydi. Kalp krizi geçirdi. Hayat iste kimin ne kadar yasayacag belli degil. Allah cok sevdigi kulunu yanina erken alirmis :') kocam öldükten sonra hayatimi murata adadim. Murat simdi 16 yasinda. Bana anne diyor. Bu sarkiyi ne zaman dinlesem ölecek gibi hissediyorum. Bu da benim hikayem... Mert'im, sen sadece cennette degil, benim ve muratin kalbindesin...’‘
Artık düşmez bu şarkı dilimden. Dinliyorum gözlerim dolana dek. Seni hatırlatıyor bir tek.
Neyse işte açtım yine, dinliyorum. Daldı gözlerim gençliğimize. Senin bana benimse sana ulaşılmaz ama bir o kadar da sevda yüklü olduğumuz günlerdeyim. İki katlı evinde oturmuş, duvarda beni izlemek için açtığın o aralıkta kesişiyor gözlerimiz. Sen beni izliyorsun, harabe evimin kapısında dizlerimi kendime çekmiş oturuyorken; ben seni düşünüyorum, şimdi o duvarın ardında dolan gözlerini.. sonra başka bir güne gidiyorum aniden. Senin küçük kamyonetine benimle beraber mahallenin tüm gençlerini doldurup top oynamaya gittiğimiz gündeyim. gözünün nuru teybinden en meşhur şarkıyı açmış sürüyorsun kamyoneti. sözleri beni sana anlatıyormuş öyle demiştin. Deliler gibi eşlik ediyorsun teybe.. "sarı sarı, kimin yari.." bende senin sesinin huzuruyla arkadaşlarla gülüp eğleniyorum. Ramazan bayramının olduğu güne geldik bak... sabahın nurunda koşup gelmişiz sizin evde bayramlaşacağız. tüm mahallenin bildiği gibi annen de biliyor birbirimize yanık olduğumuzu tabii. Sen uyuyorsun üst katta. annen herkesin içinden beni gönderiyor seni uyandırmaya. merdivenleri nasıl aşmışım inan bilmiyorum.. yorganı başından çekip seni kızdıracağım vakit bir kapı sesi geliyor. etrafıma bakıyorum kapı yok ama zil sesi hâlâ geliyor, müzik o nerde? Seni hatırlatıyordu müzik nereye gitti? Sen... sen nerdesin? yorganı çekip sinir edecektim seni, nerdesin? zil çalıyor, müzik durmuş, gözlerimde ıslaklıklar var... kapıdaki kim? Elime bir zarf tutturdu, senin adın var. Peki ya isminin yanındaki isim? Seni düşünürken elime düğün davetiyeni mi getirdiler...
“Sene 2009’du. 17 yaşındayım, bizim mahalleye yeni bir aile taşınmış... Tabi o zamanlar mahalleye taşınan kişiyle gidip tanışılır, hediye verilir, sohbet edilir... Mahallede apartmanın önüne masa sandalye koyulur, çekirdek yenilir, sohbet edilir falan... Güzel zamanlar tabi* yeni taşınan ailenin iki çocuğu var, biri 19 yaşında adı Mert, tabi o gün onun benim hayatımın anlamı olacağından bihaberim. :') Diğer çocukta 5 yaşında, erkek, adı da Murat. Mahalleye kızlarla buluşmaya çıkıyorum bir öğle vakti, Murat koşarak yanıma geliyor, tabii bayağı zaman geçti annesiyle Murat bize gelirdi, Murat’la oyunlar oynardık. ‘Selin abla, kapıyı çalıyorum açmıyor annem,’ dedi bana. Uyumuştur diye düşünüp Murat’la onların evine çıktık, kapıyı çalıyorum açan yok tabii. Komşulara söylüyorum, Murat’ın annesi Hatice ablayı telefonla arıyorlar, zil sesi evden geliyor. O sırada Mert geldi, bakındı önce sonra sordu ‘ne oldu?’ diye. ‘Hatice abla kapıyı açmıyor,’ dedim. Gözlerime baktı birkaç saniye... Sonra kapıyı çaldı açan yok, endişelendi hemen. Cüzdanından kart çıkardı, kapının arasına sokarak açtı kapıyı. Mutfağa girdik bir baktık Hatice abla yere yığılmış, nefes almıyor... O gün ne kadar üzüldüğümü anlatamam. Mert kucakladı annesini, ağlaya ağlaya ölmedi diyor... Ben hıçkıra hıçkıra ağlayıp Murat’ı sakinleştirmeye çalışıyorum. Mert arabasına bindiriyor Hatice ablayı, Muratla bize de binin diyor. Biniyoruz. Öne Murat’ı oturttum, arkada ben, Hatice ablanın kafası kucağımda... Saçlarını okşuyorum, ağlıyorum, dünya dar geliyor. Hatice ablanın kocası, Murat 1 yaşındayken ölmüş. Hatice ablanın nabzına, kalbine bakıyorum atmıyor. Hastaneye varıyoruz, Mert delirmiş durumda, Murat perişan. Murat’ın elinden tutuyorum, Hatice abla sedyeye alınıyor. Ah hatırlayınca her defasında ağlama tutar beni. Her neyse, Hatice abla öldü. Cenazesi vs derken Muratla Mert bizde kaldılar. Annemle babam melek gibi insanlardır, yardıma muhtaca arkalarını dönmezler... Muratla annesi gibi ilgileniyorum, mutlu etmeye çalışıyorum. Mert çalışıyor, eve geliyor, Muratla kaldıkları misafir odasına çekiliyor hemen. Onunla doğru düzgün konuşmuyoruz, ağzını bile açmıyor. Bir gece Murat’ı yatırmak için odaya girdim, uyanıktı, yatakta öylece oturup duvara bakıyordu. Hemen yatağa kucağımdaki Murat’ı yatırıp onun yanına ilerledim. Murat abisinin onu sevmediğini düşünüyordu, bana söylüyordu, hiç olur mu öyle şey diyordum. Geçtim yanına, dedim ki: ‘Muratla biraz ilgilensen, psikolojisi iyi değil.’ Bana döndürdü gözlerini, ellerimi tuttu. ‘Her şey için teşekkür ederim,’ dedi. Saat gece 3, herkes uyuyor, fısıltıyla konuşuyoruz tabii. Sonra sarıldı bana birden... Kokusunu ilk defa o gün yakından aldım. Çok güzel kokardı hep. Odasına sinerdi kokusu. Ne yapacağımı bilemeyip ben de sarıldım. Birkaç saniye kaldık öyle, sonra ağlamaya başladı kafasını omzuma koyup... Birlikte ağladık. Sarılmayı bırakmadan. Sonra çekildi benden, ‘İyi geceler Selin,’ dedi yattı yatağa. İyi geceler dedim çıktım odadan ama kalbim nasıl atıyor. Odama gittim uyuyamıyorum ama. Tüm gece onu düşündüm. Ona âşık olduğumu anladım... Sonra birkaç ay geçti, biz Mertle daha da yakınlaştık, konuşmaya başladık, hatta flört eder gibi konuşmaya başladık falan. Daha sonra Mert para biriktirdi. Ayriyetten bizimle kaldığı için çekinip kiraya, faturalara destek olurdu. Geldi bir gün konuştu babamla, aldı Murat’ı, valizleri amcasının yanına gideceğini söyledi. O gün yüzüme bile bakmadan gitti. Murat’ı öpebildim sadece gitmeden. 2 yıl geçti, bir gün telefonum çaldı. Onun sesi telefonda. ‘Murat seni görmek istiyor,’ diyor. O gün geldi beni almaya.
Daha sonra sileceğim uzun bir yazı olabilme ihtimalı var, beynim buğu buğu nefes zor alıyorum, gribi tam atlatamadım sanırım. Umarım bu gece kabussuz huzurla uyuruz kamer kokunu alamıyorum ama miss gibi kokuyorsun. Emrahın rüyasına girip korkutsak mı ne yapsak. Saçlarıma aldığım yağı kullanmayı unutuyorum onu da yazayım belki hatırlatma olarak verimli olur. Dikkat süremin bu kadar minimuma inmesinin sebebi ne acaba, bıyıkların bana ortaokulda zil sesi olarak çalınan şarkıyı hatırlatıyor katibimin setresi uzun eteği çamuur (((" bu yazıyı silmeden deftere geçirsem fena olmaz. Masallar dolusu huzur bulsun uykularımızı, gözlerimi açtığımda tarçın kokusunu duyabilecek kadar parlak gözlerini yakalamak fikri epey çekici. Büyük ve ciddi oyunların dışında bir nefes kadar sarhoş edici ne olabilir¿ kapılarınızı gecenin bu vakti çalamayacağımdan bu acayibatın içine sıkışmış hayatıma dokunan kim varsa bir salkım karanfil bırakıp zili çalmış gibi kaçıyorum. Görünce gülümsemeyecekseniz, peri büyü yap kül bulsunlar. Tabiki sana geliyorum geldim geleceğim kamer. Gözlerim ağırlaşıyor yada hafifleşiyor ikisi de uygun ve mantıklı yada mantığın canı cennete biz kerevettine.
Uyarı: Bu şarkı sorgulanabilir içeriğe sahiptir, görüntüleme riski size aittir.
Orijinal Sanatçı: Whiteflame
Vokaller: KAITO, Luka Megurine, Miku Hatsune, KAITO & Luka Megurine, KAITO & Miku Hatsune, hepsi
View the unofficial MV here (nightcore)
Also check: AKUT -Ters- (ACUTE -Reverse-)
Bu soğuk odada sarsılarak hareket eden duygularımız,
Bıçağın ıslanmış ucu onları şiddetle oyuyor.
Havai fişekler misali alev aldığımız o an
Birbirimizi yakacak, sonra da yanık izlerimizi yalayacağız
Nazikçe…
Bu şekilde iyi olduğunu düşünmüştüm.
Kaçtığım o gecede
Yağmurun sesi pencereye çarpıp çınlıyordu.
Pişmanlığım tarafından işkence gördüm.
"Sadece bana bakmanı istiyorum." gibi bir şeyi
Açık bir şekilde söylememe imkân yok.
Bu bozulmuş aşkın bitiminde
Ne görüyorsun?
Karanlık derinleştikçe şehvetim serbest bırakılıyor.
Şimdi, tam burada, beni yanıtlamanı istiyorum.
Başka birinin gölgesi bir görünüp bir kayboluyor.
Sanki korkmuşsun gibi göğsüme vücudunu göm.
Daima bilmek istediğin durum
Benim en yeni "ilişkim".
Donuk bir takırtı sesi çıkartan
Çarklar dönüyor.
Hiç sıkılıp yorulmadan "sana" inandım,
Bu alıştığım angarya etrafımızda turlarken.
Bundan emin olduğuma kendimi inandırdım
Ama kandırıldım.
Ani bir zil sesi, arkadaşlığımızı darmaduman etti.
Yalanlarını tekrarlıyorsun, gülümsemeye devam ederken.
Eğer bunu son çare olarak yaptığın bahanesine güveniyorsan
Benim paslı "kalbim" sadece yavaşça felç olacak.
Bu soğuk odada kesişen duygularımız.
Şimdi, tam burada, beni yanıtlamanı istiyorum.
Şeytanın sesi içime işledi ve kaybolmuyor.
Maskenin arkasını göster, hadi, çekip at onu!
Karanlık derinleşiyor ama aşkımız geri dönmeyecek.
Bıçağın ıslanmış ucu onu şiddetle oyuyor.
Biz havai fişekler misali patlayıp yok olana kadar
Önce birbirimizi, sonra da her şeyi yakacağız
Nazikçe…
bu akşam arka masamda o kadar saygısız bir kadın oturuyordu ki yemin ederim zor katlandım. asıl acı olan neydi biliyor musun benim için, telefon zil sesi müslüm gürses unutamadım şarkısıydı. neredeyse arabeske tövbe edecektim. ah be Müslüm baba seni gizli gizli dinleyenlerin ağırlığı bir kalitesi vardı. şimdi en elit tabakadan en höthöt tabakaya kadar dinliyorlar. hissizce anlamsızca saygısızca dinliyorlar
Merhaba! Ben Starmaker Prodüksiyon'dan Tori Himemiya! Dünyanın en sevimli insanı benim, ayrıca Eichi-sama'nın lider olduğu fine'nin bir üyesiyim. Starmaker Prodüksiyon'un en ünlü gruplarından biriyiz, yani sakın bizi unutayım deme♪ fine'deki herkesin farklı kişiliği olmasına rağmen kolayca uyum sağlayabiliyoruz, diğerleriyle aynı sahnede durabildiğim için çok şanslıyım! Daha tam olgunlaşmadım, fakat umarım gelişmemi izlersiniz♪
- Tori
Varlıklı Himemiya klanının en büyük oğlu. Yuzuru Fushimi çocukluğundan beri onların hizmetçisi olarak çalışıyor. Tori zeki, yaratıcı ve kendinr oldukça güvenen biridir. Tatlı ve huzur verici sesiyle seyircilere sevimli bir performans sunar.
Tori, Starmaker Prodüksiyon'un altında çalışan fine'nin bir üyesidir.
Karakterin tanıtımını kendi ağzından dinlemek için idol hikayesini okuyabilirsiniz.
Yaş: 16-17
Okul: Yumenosaki Özel Lisesi
Sınıf: 2-A
Kulüp: Tenis Kulübü
Kurul: Öğrenci Konseyi (Başkan yardımcısı)
Boy: 153 cm
Kilo: 49 kg
Doğum günü: 13 Ocak
Hoşlandığı şey: Mücevher kolyeler
Hoşlanmadığı şey: Soğuk yerler
Sevdiği yiyecek: Mısır
Hobi: Karaoke
Uzmanlık alanı: Stenografi
Aile: Ebeveynleri, küçük kız kardeşi, evcil köpeği
Diğer bazı bilgiler:
Noel Babanın varlığına inanıyor.
Köpeklerle iyi geçiniyor.
Evinde bir karaoke odası var.
Üstünde peluş oyuncak deseni olan geceliği ile uyuyor.
Telefonunun zil sesi fine'nin şarkısı olan Owaranai Symphonia'dır.