tavanannasay

[tavanannasay]

O'nunla Ankara sokaklarında aylak aylak dolasmanın tadı. pamuk seker havuzuna düsmek gibi. her anı şeker pembesi. her anı mutluluk.

[tavanannasay]

geldiğinde papatyalar açmayacaksa yüreğimin bahçelerinde. gelme.

[tavanannasay]

iyi geceler öpücüğümü O'nunla anlamlandırmak istiyorum. hepsi bu.

[tavanannasay]

Saat 01.18 ne zaman ne yapacağı belli olmayan N ile mutfaktayız. cünkü yarın N nin cici misafirleri bizde olacak. onlara bir şeyler hazırlarken hoş sohbetimiz eşliğinde sütlerimiz bize eşlik ediyor. hayat güzel. anın tadını çıkardığında.

[tavanannasay]

sesini duyduğumda. sevgilim. cennet diyardan türlü kuşlar konuyor, göğsümün kafesine.

[tavanannasay]

bu saatte ya sokağa çıkıp dans etmeliydik caddeler boyu yada kanepede kıvrılıp bir film izlemeliydik. sevgilim. başka türlü olmuyor.

[tavanannasay]

Sizi çok merak eden annenizin başınıza açabilecek dertlerden bahsetmet istiyorum. hele ki şehir dışında üniversite okuyorsanız vay halinize. bir an bile habersiz bırakırsanız olacaklara hazır olun. benim biricik anneciğimden bahsetmek istiyorum şimdi. kendisi bana çok düşkündür. bütün çocuklarına elbette. ama bu aşırı merakı başıma dert açtı. kendisi sınavım boyunca beni aradığı için. ve bununla birlikte gelen telefonumun titreşimi, sınavda tek bir soruyu bile odaklanarak okuyamama neden oldu. annemin beni merak edeceği ve endişeleneceği düşüncesine de kapılınca. buyrun cenaze namazına ve transkriptimdeki berbat nota. teşekkürler anne.

[tavanannasay]

Canım sıkıldı. kendimi mutfakta buldum. meğer ben nasıl hamaratmışım öyle. enfes şeyler bunlar. hele benim elimden çıkması. bunlar insana aşk acısını dahi unutturan cinsten. hadi pişsinler, N uyansın ve onunla iki kişilik bir ziyafet çekelim. saçma sapan bir şey bulup, onu kutlayalım.

[tavanannasay]

saat öğleden sonra üç. N ile kahvaltı yaptık ve ben hâla pişkin pişkin masada oturuyorum. N ise çoktan kalkmış odasında bir şeylerle ilgileniyor. ama onu görebiliyorum. canım çok sıkılıyor. tv de saçma sapan şeyler. canım sıkılıyor. hadi film izleyelim diyorum. uykum var diyor N. hadi ya izleyelim diyorum. uyuyacağım diyor. tamam o zaman diyorum. ben masayı kaldırıp tek başıma izlerim. alıştım. buraya geldikten sonra asla tek başıma yapmam dediğim şeyleri yapmaya. alıştım. tek başıma film izleyebilirim pek tabii. yalnız olmak bunu gerektirir çünkü. ve ben de yalnız olduğuma göre. ne izlesem acaba?

[tavanannasay]

derse gidiyorum. oysa simdi seninle çimlere uzanıp bulutlara anlamlar yüklemek vardı. ama. derse gidiyorum. hava kapkara. bulutlar göz kırptı yolda yürürken bana. bizi bekleyeceklermis. üzülmeyelim biz diye. sevgilim. bulutlar kapkara.