Tumgik
teta-karina · 3 years
Text
2021'in iki yakası vardı. İki farklı insan olduğum bir yıl geçirdim. Kendimi tanıdım bu senede. Geçmişe ait bütün kalp kırıklıklarını, çocukluk travmaları, başarısızlıklarımı yani bu güne kadar kabullenmediğim, ertelediğim her şeyi bu yılın ilk yakasına sığdırdım. Ertelediğim her şey gün yüzüne çıktı ve sanki o gün yaşamış gibi acı çektim. Gün geldi sabahlara kadar ağladım. Gün geldi kendimi dinledim. Gün geldi kalkmalıyım dediğim yataktan uzun saatler boyunca kalkamadım. İtiraf etmeliyim ilk yaka çok zordu. Kendimi sevmediğim, ben olmaktan nefret ettiğim zamanlardı. Yaşadığım her şeye sövdüğüm, sustuğum her şeyde kendimden nefret ettiğim. Büyüyemediğimi düşündüğüm için çocuk azarlar gibi kendimi azarladığım zamanlardı. Beni seven herkesi kırdığım, beni özlediği için birçok insanı suçladığım zamanlardan bahsediyorum. İçime döndüğüm bu zamanların sonunda geçmişime teşekkür etmeye başladım. Bugünki beni inşaa ettiği için. O zor zamanlar sayesinde mükemmel bir ikinci yaka yaşadım. Tekrar işe başladım. Öncesinden daha özgüvenli ve artık kendimi tanıyarak. İlk defa gerçekten aşık oldum. Çocukluk bitti çünkü gerçekten sevmeyi ben de öğrendim. Ve dahası gerçekten sevilmeyi. Ahh ne kadar güzel bir hismiş gerçekten sevilmek. Yani yılbaşı ve doğum günü dileklerim gerçek oldu. Ben aşık oldum. İlk yakası ne kadar karaysa ikinci yakası da o kadar pembe bir yıl oldu. Bu yılın bana kattıklarını hayatım boyunca kullanacağım. Dibe batmadan ışığı göremezsin lafı çok doğruymuş. Yaşayarak öğrendim. İlk yakasından kalıntılar biraz daha var. Ama onlardan da arınacağım. Artık ne yapmam gerektiğini biliyorum. Önümde kaç yıl daha var bilemem ama tamamının 2021 gibi ödüllerle geçmesini diliyorum. 2022den isteğim kalbimin derinliğinde pas tuttu artık. 2022 mutluluktan çığlık atmalı, ağlamalı bir yıl olsun. Söylemeden geçemeyeceğim. Teşekkürler 2021...
30.12.2021
11.10
Ankara - Kırıkkale Yolu^
4 notes · View notes
teta-karina · 3 years
Text
Ey gövdede çiçeklenen zaman
Kendini sevmeden kimseyi sevemezmiş insan.
Şükrü Erbaş- Pervane
25 notes · View notes
teta-karina · 3 years
Text
Sayfalarca yazarak kusmak isteyip kalem kımıldatamamak...
1 note · View note
teta-karina · 4 years
Text
HERKES UNUTSA BİLE SEN KİM OLDUĞUNU UNUTMA!
1 note · View note
teta-karina · 5 years
Photo
Tumblr media
Sonsuzluğa…
8 notes · View notes
teta-karina · 5 years
Text
Bazen özlemleriniz değişebiliyor. Bir insanı, bir yeri, bir eşyayı, hayvanı ve ya diziyi değilde eski kendinizi özlüyorsunuz. Yani zamanı… 5 yıl önceki size bakıp iç çektiğiniz oldu mu hiç? O masumluğa bakıp ‘Asla olmak istemediğin bir insana dönüşeceksin’ dediğiniz. Ona bu 5 yılda yaptıklarınızı size ve vicdanınıza neler yaptığını ona anlattınız mı? Ondan özür dilediniz mi? Siz geçmişteki sizle hiç yüzleştiniz mi? Merak ediyorum dün, bugün yaptıklarınızı, yarın yapacaklarınızı ona anlatırken yüzünüz kızarmıyor mu? Başkasına değil bakın kendinize anlatırken utanmıyor musunuz yaptıklarınızdan? Sadece isimlerimiz aynı biz farklı insanlarız diyebiliyor musunuz? İçinizde kalan ona ait masumluk kırıntısına mı sarılıp ben iyi biriyim diyorsunuz? Büyüdüm ama kirlendim diyebiliyor musunuz ona? Bangır bangır yeniden o olmak isterken yarın aynı kötülükleri yapmaya devam etmeyeceksiniz sanki. Sanki onunla yüzleşmek arındıracak sizi. Sanki bugün ki sizi  siz yapan acılarınız, hatalarınız, güvenmişlikleriniz, günahlarınız hepsi hepsi bir anda silinecek. Hiçbir şey olmamış, siz hiç ağlamamış, ağlatmamışsınız gibi yeniden o insan olabileceksiniz. Sanki o zamanki gibi içten, samimi, kocaman gülüşünüz geri gelecek. Sanki boyattığınız saçlarınız tekrar eski halini alabilecek, sivilcelenen yüzünüz yeniden pürüzsüz hale gelecek. Sanki artık geceleri sıçrayarak uyanmayacaksınız. Sanki herhangi birini görür görmez güvenmemeliyim kelimesini içinizden binlerce kez tekrarlamaycaksınız. Sanki yeniden o zamanlardaki gibi duru, saf ve karşılıksız birini sevebileceksiniz. Sanki… Neyse zaten hiçbiri asla olmayacak. Bu yüzden siz geçmişe takılı kalmayın. Zaman geçiyor biz büyüyor ve değişiyoruz. Sadece sarılın ona ve bazen anlatın dönüştüğünüz insanı. Buna onun ihtiyacı yok ama sizin gerçekten çok ihtiyacınız var.
20.02.2020
03.23
Ankara^
5 notes · View notes
teta-karina · 5 years
Text
Ben saatlerce sevdiğim insanları dinlerim. İstemezlerse tek bir yorum dahi yapmam. Herkesin problemlerini onlar istedikleri sürece elimden geldiğince halletmeye çalışırım. Yardım elimi bırak sevdiğim insanlara yabancılardan bile esirgemem. Bana da dokunan herhangi birine de dokunan yılan gebermesin çözüm arayalım derim. İnsanlara güvenirim. Eğer yapılan banaysa onları içimde de olsa çok kolay affederim. Sevdiklerime verilen zararlarda yükseldiğim kadar kendiminkilerde yükselmem. Çevremdekilere hep konuş rahatla, anlat açılırsın derim. Ve o istemezse anlattıkları benimle birlikte mezara gider.
Hayatımda bana nasılsın diyen bir çok insan var. Ama beni 2 dk dinledikten sonra kendimi onları dinlerken onları teselli ederken buluyorum. Ya da o 2 dk süreçte ne anlatabildiysem o konu hakkında bitmeyen yorumlarını dinliyorum. Hayatımda sadece 2 kişi sabaha kadar anlatsam sabaha kadar duvar gibi beni dinler sonra ilk kurduğum cümle hakkında bile yorumunu yapar diyebiliyorum. Ama onları aq hayat yoğunluğundan göremiyorum. Kimseyi suçlamıyorum. Yoğun olan hayat sadece onların değil.
Kendime anlatıyorum. Bu konuda sanırım baya iyiyim. Beni artık dinleyemeyeceğini ya da paylaşamayacağım insanlar karşımda otururcasına kendime anlatıyorum. Evet bu beni rahatlatıyor. Ama yaşadıklarımı kulaklarım duymuyor. İç ses kendi kendine anlatıp sonunda da yorum yapıyor. Bazen yeter diye bağlıyorum. Tabi ki yalnızken. Kulaklarım sadece isyanımı duyuyor.
Yalnızlaşıyor muyum tanrım? Kendimden de mi uzaklaşıyorum? Her daim şifa olduğum kendim bu sefer başkasının mı şifa olmasını istiyor?
14.01.2020
19.11
Ankara^
1 note · View note
teta-karina · 5 years
Text
...
Bir ay içinde ne kadar kayıp yaşayabilirsiniz? Mesela kendinize olan güven kaybolabilir mi? Bunun yerini vicdanınızın ağır yükü baskı yapabilir mi? Hayallerinizden vazgeçmeniz gerekebilir mi? Size iyi gelen sadece kapısından içeri bile girerek gülümsemenize, hayat enerjinizin artmasına neden olan yer yabancılaşabilir? Bir ayda evet evet bir ayda. Peki aynı anda arkadaşım dediğiniz kişi arkadaşlığın arkasına sığınarak size iftira atabilir mi? Peki peki aynı ay bile değil aynı haftada sevdiğiniz adam gidebilir mi? Ve tamamı sizi sevdiği için sizin için yaptığını söyleyebilir mi? Bunlar cidden olabilir mi? Her zaman geldi mi üst üste mi gelir? Olabilir de gelebilir de... Ve bunların sonucunda kendinize olan sonsuz güveniniz sarsılır. Kendi gücünüze siz bile inanmazsınız. Yine tek başıma kalkacağım dersiniz. Kalktım bile dersiniz ama buna siz dahil kimse inanmaz. Sizi tanımayanlar üzgün değil, iyi gelmiş bu kayıplar der. Ama sizi tanıyanlar bilir içinizi. Hangi kayıp size iyi gelebilir. Hangi kayıp sonrası siz iyi oldu, kurtuldum dersiniz? Hangi kayıp sonrası dışarıdan görülen siz gerçek sizsinizdir? Veya aylardır o büründüğünüz kadın gerçekten siz misiniz? 17.12.2019 19.36 Ankara^
1 note · View note
teta-karina · 5 years
Text
...
Minik kırmızı benekler... Ben kendimin farkına varmadan siz koşarak geldiniz yanıma. Üzgünsün kabul et dediniz her defasında. Her defasında duymadım sizi. Alerji dedim ve diyorum. Bedenimin yardım çığlıkları... Tüm çevrenimin kabullenmem için uzattıkları eller. Anlayınız lütfen. Kabullendim. Farkındayım ve biliyorum. Ama ben bunu da atlatacağım. Her zaman kendim kalktım. Bu sefer de kalkacağım. Gururum ve gücüm zedelenmeyecek. Ve yaşadıklarımı en yakınlarım dışındakiler bilmeyecek ve anlamayacak.
Ahh bedenim. Söz vermiştik hani. Bir daha kimse bizi bu kadar yıpratamayacaktı. Bir daha o minik kırmızı benekler dört bir yanımızı sarmayacaktı. Hani kırılsak da, üzülsek de, paramparça da olsak en yakınımıza bile göstermeyecektik. Neden sözümüzü tutmadık? Neden sözünü tutmadın? Hani af dileyene kapımız kilitli olacaktı. Hani o tren çoktan kalkmış, o derenin altından çok sular akmış olacaktı. Ne bu o zaman bizde ki af dinlenmesine karşı istek. Ne bu telefonun alarmına bile koşarak gitmemiz. Kalkalım artık ayağa bu kadın biz değiliz. Beneklerimizden kurtulalım hadi. Hadi düştüğümüz yerden yine tek başımıza doğrulmasını bilelim.
15.12.2019
14.29
-Ankara -
1 note · View note
teta-karina · 5 years
Photo
Tumblr media Tumblr media
- How I Met Your Mother
4K notes · View notes
teta-karina · 6 years
Photo
^
Tumblr media
695K notes · View notes
teta-karina · 6 years
Text
Son iki senedir bugün hayatımın karanlık günlerindendi. Çünkü üç sene önce bugün hayatımın en aydınlık günü olduğunu sanıyordum. Acı geçmiyecekmiş gibi geliyordu. Asla dinmeyecek benimle mezara gidecek gibiydi. Sanki kimsem yok,evsizim ve dışarısı çok soğuk gibiydi. Sonra yaşamam gereken her şeyi yaşadım. Acıyı doruklarına kadar hissettim. Öleceğim sandım ama ölmedim. Daha da gülemem sandım ama güldüm. Bu sefer çok fena battım asla çıkamam dedim ama tek başıma çıktım. İz sandım onu asla geçmez sandım. Ama aslında bir yaraymış. Yalnızca ben küçük bir çocuk gibi sürekli kabuğunu kaldırıyormuşum ve bu yüzden tekrar tekrar kanıyormuş. Ellerimi bağladım ve kaldırmadım o kabuğu. Kabuk kalkmasada acıdı halbuki. Ama direndim. Ve başardım. Yara ize dönüşmedi mi? Tabi ki dönüştü. Ama artık acımıyor. Hatırası, bana kattıklarıyla birlikte aynı yerinde duruyor. Bazı tarihlerde kendini hatırlatıyor yalnızca. Çünkü tarihler unutulmuyor. Ama yaşattı acı elbet bir gün geçiyor.
Huzur^
25.05.2018
01.24
-Ankara-
2 notes · View notes
teta-karina · 6 years
Photo
^
Tumblr media
Turgut uyar demiş ki: - En iyi ben yenilirim; dosta, düşmana, aşka…
Tomris Uyar demiş ki: - Biri geliyor, hayatımıza bir makas atıyor; o yaşadığımız bölüm, bütünün dışına düşüyor.
Cemal Süreya demiş ki: - Kim istemez mutlu olmayı ama mutsuzluğa da var mısın?
Edip Cansever demiş ki: - Özlemim sanadır, varsın kar yağsın, daha yağsın seni arındırıncaya kadar.
Didem Madak demiş ki: - İnsan kaybolmayı ister mi? Ben işte istedim bayım. Uzaklara gittim Uzaklar sana gelmez, sen uzaklara gidersin Uzaklar seni ister, bak uzaklar da aşktan anlar bayım!
Sabahattin Ali demiş ki: - Kaybedilen en kıymetli eşyanın, servetin, her türlü dünya saadetinin acısı zamanla unutuluyor da, kaçırılan fırsatlar asla akıldan çıkmıyor ve her hatırlanış da insanın içini sızlatıyor. Bunun sebebi herhalde “bu böyle olmayabilirdi” düşüncesi, yoksa insan mukadder telakki ettiği şeyleri kabule her zaman hazır.
Tezer Özlü demiş ki: “ Haykırmak istediğim çok şey var. Büyük kayıplar yıkacak değil bizi. Açıkça birbirimizle konuşamıyorsak ben ağlamak, bağırarak ağlamak için bahçenin yeşillikleri gerisindeki odama geçiyorsam, biliyor musun, ne güzel ağıtlar içinde uyuyakalmak ? ”
Oğuz Atay demiş ki: - Kelimeler albayım, kelimeler. bazı anlamlara gelmiyor.
Attila İlhan demiş ki: çünkü ayrılık da sevdaya dahil çünkü ayrılanlar hala sevgili!
Metin Altıok demiş ki: Öyle yalnızız ki bu panayırda Sevgimiz durmadan bir taşı ovar. Sevgilim aşk da uyar çevreye Ve kendine parlak bir yalan arar. Behçet Aysan demiş ki: Kırgınım, saçılmış bir nar gibiyim sessiz akan bir ırmağım geceden git dersen giderim kal dersen kalırım
Nazım Hikmet demiş ki: Seni düşünmek güzel şey, ümitli şey, dünyanın en güzel sesinden en güzel şarkıyı dinlemek gibi bir şey… Fakat artık ümit yetmiyor bana, ben artık şarkı dinlemek değil, şarkı söylemek istiyorum…
9K notes · View notes
teta-karina · 6 years
Photo
^
Tumblr media
“Küstürmeyin insanları hayata. Sonra her şeyden vazgeçiyorlar… Bir dağ başında kalmayı, bir adada mahsur kalmayı, nerede bir yalnızlık varsa onu istiyorlar… Küstürmeyin işte bazı insanları…”
Nazım Hikmet
4K notes · View notes
teta-karina · 6 years
Text
Bir kez daha öğrendim güvenmemeyi ve tekrardan kilit vurdum araladığım o kapıları. Her gün kendime tekrarladığım cümleyi bir kez daha haykırıyorum. Hayal kurmak yasak!
Huzur^
-Ankara-
26.04.2018
00.21
1 note · View note
teta-karina · 7 years
Text
Bir yerde okumuştum veya duymuştum tam hatırlamıyorum. Acınızı bir yere yazın ve aradan biraz zaman geçtikten sonra okuyun. Şu an yaptığım gibi buraya yazmıştım. Az önce tekrar okudum. O zaman ki acımı göremedim. Sanki geçmişti. İyileşmişim. Günlerce hatta aylarca göz yaşı döktüğüm olaylar artık yalnızca üzüyor. O kadına üzülüyorum. Ne çok acımış. Ne çok ağlamış. Ne çok çığlık atmış ve kimse duymamış. İyileştim artık. Benden güçlüsü yok. Yalnızca bir boşluk. Eksilmişlik hissi. Boşluğu doldurmak mı? Kısa bir zaman veriyorum kendime, acının boşluğu çabuk dolar.
22.11
10.01.2018
-Ankara-
Huzur^
1 note · View note
teta-karina · 7 years
Photo
^
Tumblr media Tumblr media Tumblr media
134K notes · View notes