Tumgik
xantichlorobenzenex · 5 years
Photo
Tumblr media Tumblr media Tumblr media Tumblr media Tumblr media Tumblr media Tumblr media Tumblr media Tumblr media Tumblr media
studio ghibli + favorite quotes. 
3K notes · View notes
xantichlorobenzenex · 5 years
Photo
Tumblr media
3K notes · View notes
xantichlorobenzenex · 5 years
Photo
Tumblr media Tumblr media Tumblr media
9K notes · View notes
xantichlorobenzenex · 7 years
Photo
Tumblr media Tumblr media
30K notes · View notes
xantichlorobenzenex · 7 years
Text
İnsanın uyumak için bile keyfe ihtiyacı var. Hani bugün ne kadar güldüm. Ne yaşadım. Neden yaşanmaya değer olsundu ki şimdi tatlı bir uykuyla sonlandırmaya değer olsun.
Keyifsizlikten uyuyamıyorum, uyanamıyorum sabahları. Bugün de işte diğerinin aynısı.
03/01/2017
0 notes
xantichlorobenzenex · 7 years
Photo
Tumblr media
2K notes · View notes
xantichlorobenzenex · 7 years
Photo
Tumblr media
483 notes · View notes
xantichlorobenzenex · 7 years
Text
Tumblr media
Bir kitap daha bitti. (25/11/2016)
” Dünle evvelsi günü ayırt edemememe, böyle bir yaşam içerisinde sıkışıp kalmış, yutulmuş olduğum gerçeğine.
Hiç kimse bendeki değişikliğin farkında değildi. Benim hiç uyumadığımın, durmaksızın kitap okuduğumun, aklımın gerçeklikten yüzlerce yıl, on binlerce kilometre uzakta bir yerde olduğunun hiç kimse farkına varmadı.
Yaşarken gerçeklik hissi vermeyen bir yaşam ne kadar uzun sürerse sürsün, bir anlamı olmayacağı kanısındayım.
İnsanlar böyle değişiyorlar işte. Fakat bu değişimi kimse anlayamıyor. Hiç kimse fark edemiyor. Benden başka kimse anlayamıyor. Açıklasam bile, onlar anlayamazlar herhalde. İnanmaya bile çalışmazlar. Diyelim inandılar, benim neler hissettiğimi asla tam olarak ayrımsayamazlar.
Fakat nihayetinde, ölümün nasıl bir şey olduğunu kimse anlayamaz. Kim ölümü gerçekten tecrübe edebilmiş ki? Hiç kimse. Ölümü tecrübe edenler çoktan öldüler. Yaşayanlar arasında, ölümün nasıl bir şey olduğunu bilen tek kişi bile yok. Yalnızca tahmin yürütülüyor. Bu tahminler ne şekilde olursa olsun, tahminden öteye geçmez. Ölümün bir mola olması, mantığa bile aykırı. Ölmedikten sonra bunu anlayabilmek mümkün değil. Ölüm her şey olabilir. (...) Eğer ölüm, sonsuza dek uyuşup kalarak, bu şekilde sürekli zifiri karanlığı izlemekse?.. “
1 note · View note
xantichlorobenzenex · 7 years
Text
Tumblr media
Birisine değer vermek bu hayattaki en korkutucu şeylerden biri olsa gerek. Birisi hayatına girdiğinde çoğalıyorsun. Bir şeyler kazanmışsın gibi. Ama nasıl oluyorsa bir şekilde o insan biraz sen oluyor git gide. Kalbin ve hayatının içinde o kadar oluyor ki, gittiğinde “eksik” kalıyorsun. Kalbin aptalca, O’nun gelişinden önceki senden daha “az” kaldığını hissettiriyor sana. O gelip de hayatından çıkan kişi gittiği yetmiyormuş gibi bir de senden yerine koyulmaz bir parça alıp götürüyor.
Uzun zamandır birinin beni “eksiltmesinden” o kadar korkuyordum ki birisinin hayatına girmenin de en az terk edilmek kadar korkunç olduğunu geç anladım. Şimdi hem canımın yanmasından hem can yakmaktan, ikisinden aynı anda korkuyorum.
Birisinin sana yapabileceği en büyük kötülük; aynı anda hem iyilik hem kötülük yapması. Sürekli kötülük görsen gidersin, sürekli iyilik görsen kalırsın. Ama canını yakmış bir adam sana iyi geliyorsa o zaman n’apıcaksın?
Bir gün bir yerde gene (hem de bunu bildiğim halde) bir kötülük daha yapacaksın. Yapıyorsundur da. Ve çok hazırlıklı ya da alışmış olduğumu sanan ben, bir kez daha can evimden vurulacağım.
Seninle olmak bir saatli bombaya sarılmak gibi. Sanki bağımlısı olmuş gibi huşu içinde dinlemek o tik-tak sesini. O seste huzur bulmak. Sırf bu yüzden işte patlayacağı ayan beyan belli olan o bombadan uzağa kaçamamak. Zamanı geldiğinde patlayıp kalbimi paramparça edinceye kadar yanından ve bu tedirgin huzurdan kopamamak seninle olmak.
Ve O… savaşın ve bombaların olmadığı bir yerde durmuş gülümsüyor. Bir vahadan çağırıyor beni. Sırf uzak olduğu için parlak görünen bir yerden. Sırf henüz el değmemişliğinden hiçbir şeyin henüz kırılmamış olduğu.
Çağrısına kulak vermek istemediğimi söylersem yalan olur. Kaçmak hep benimdir ya hani. Ben kaçmanın ta kendisi olmuşumdur. Ne kadar mutlu olursam olayım, benim dünyamda bir şeyler hep kaçmakla ilgili olacak. Uzun zaman kilit altında tutulmuş birinin kaderidir özgürlük tutkusu. Hata bile olsa kaçmak uğruna hemen her şeyi göze alabilecek oluşu.
Kalbim gene de hep aksine inanmasını arzu ediyor ama keşke O’na başına gelen iyi bir şey olmadığımı söyleyebilseydim. Sandığı kadar masum ve lekesiz olmadığımı da. Belki de uzakta olduğundan O’nun da pek net göremediği bazı yerlerimin nasıl yorgun, acı ve pislik içinde olduğunu söyleyebilseydim. Ama her şey o kadar karmakarışık ki. O’na değer verdiğimi anladığım bir anda hem O’na doğru hem O’nun tam zıttı yöne aynı anda koşmak isteği beliriyor içimde. Milyon tane şeyi yok sayıp, boş verip boynuna atılsam; bunun yarısı sevgimden yarısı bencilliğimden olur. Yok eğer tersi yöne koşarsam da; bunun yarısı sevgimden yarısı korkumdan olur.
Bunu içten içe biliyor ki belki bencil olmamı istiyor. Diliyor bunu. Yanımda olmasını sağlıyorsa bencilliği, benimle olması kötülükse, kötülüğü seveceğim diyor sanki. Diyor mu ki? Yanında olmak istediğimi söylerken kendimi kötü hissediyorum bazen. Bunu her şeye rağmen seni sevdiğimden mi söylüyorum yoksa yeterince sevmediğimden mi?
Sanırım iyi bir insan senin sıcaklığına tepkisiz kalırdı. Ne kadar içini ısıtsa da soğuk kalırdı sana. Sanırım iyi bir insan mutsuzluğu, yalnızlığı ve kalbi kırılmışlığından bir başkasına sarılmazdı hiç. Ve bunları yazarken artık bunu yapabilen bir insan iyi mi, güçlü mü yoksa külliyen aptal mı oluyor ondan da pek emin değilim.
27/10/2014
3 notes · View notes
xantichlorobenzenex · 7 years
Photo
Tumblr media Tumblr media Tumblr media
Once you've met someone you never really forget them. It just takes a while for your memories to return...
6K notes · View notes
xantichlorobenzenex · 7 years
Photo
Tumblr media
2K notes · View notes
xantichlorobenzenex · 7 years
Photo
Tumblr media
23K notes · View notes
xantichlorobenzenex · 7 years
Photo
Tumblr media Tumblr media Tumblr media Tumblr media
4K notes · View notes
xantichlorobenzenex · 8 years
Photo
Tumblr media Tumblr media Tumblr media Tumblr media Tumblr media
5K notes · View notes
xantichlorobenzenex · 8 years
Text
Bir kitap daha bitti. (08/11/16)
Tumblr media
Şili’ye dönmeyi hep istedim, hep arzuladım ama karar saati gelip çattığında korku ağır bastı ve erkek kardeşimle dostlarımı yeniden görebilme arzusu, onca başarısızlıktan sonra giderek az inanır olduğum bir düşe dönüştü. (...) Chatwin’in kitabını ilk okuduğumda o ikilem dolu geri dönüş isteği hemen sardı beni. Ama Petagonya sıradan istekler için fazla uzaklardaydı ve uzaklıklar hele anılarla sarmalanmışlarsa daha da acı verirler. (...) Zengin bir ülke kimyasal ya da nükleer atıklarını yoksul bir ülkede depoluyorsa, bu o insanların geleceğini de çalmaktan başka bir şey değildir. Bu atıklar dedikleri gibi gerçekten ‘zararsız’ ise neden kendi ülkelerinde depolamıyorlar? (...) Bazan hoşgörüsüzlüğün kör kuyusuna düşmek işten bile değildir ve bu duruma düşen insan her şeyi genelleştirmeye, bir ülkenin tüm insanlarını aynı kefeye koymaya başlar. (...) Peki ne işe yarar fildişi? Tek önemi birkaç lüks eşyanın üretiminde kullanılması. Şunu kesinlikle iddia edebiliriz ki, bir Paloma O’Sea’nin, bir Claudio Arrau’nun yetenekleri, tuşları fildişinden olmayan bir piyanonun başına oturduklarında körelmeyecektir. Onlar, kırk kilo kadar fildişi uğruna sekiz yüz kiloluk bir canlının soyu tükenmeden de Mozart ya da Scarlatti’yi kusursuz biçimde yorumlamaya devam edeceklerdir. (...) Bazan aymazlık insanoğlunun tek özelliğiymiş gibi geliyor bana. (...) Niçin öldürülüyor bu hayvanlar? Bir avuç zengin ama karaktersiz bunağın tekdüzeleşen gırtlak keyfini çeşnilendirmek için mi? (...) Bir litre balina yağına ödeyeceğiniz parayı yoksul bir ülkedeki bitkisel yağ üretimine yatırsanız aynı nitelikte yirmi litre yağ elde edersiniz. (...) Hiç konuşmadan yürüdük. Bir şeyler söylemenin en iyi biçimi olan bir sessizlikti bu. (...) Halkımdan geriye kalan birkaç kişi balinaların kendilerini savunmayı bilmediklerini, ama başkalarına acıma duygusuna sahip tek hayvan türü olduğunu söylerler. (...) En sonunda, benim de bir yere ait olduğumu fark ettim ... O gece Finisterre’in güvertesinde otururken farkına varmadan ağladım. Balinalara ve başlarına gelenlere değil. Yeniden yuvamda olduğum için ağladım. (...) Evet, hiç kuşkusuz benim denizimin güçlü yankısıydı bu. Denizimin sert ve haşin yüzü. Denizimin her zaman acıklı olan tınlaması.
(Luis Sepulveda, Dünyanın Sonundaki Dünya)
0 notes
xantichlorobenzenex · 8 years
Text
Tumblr media
Kendinden nefret eden insanların narsist olması aynı zamanda şaşılası şey mi sence ?
Bence daha doğalı olamaz. Kendinden nefret etmek demek her zaman yanında, birlikte olmak istemediğin birisiyle dolaşmak gibi bir şey.  Arkanı dönüp dramatik bir çıkışla terk edebileceğin biri değil bu “kendin”.
Acaba herkesin tıpatıp kendisine benzeyen bir ikizi olsa herkes o ikize mi aşık olurdu? Sonuçta ne kadar beter  biri de olsa seni senden başka kimse daha iyi anlayamaz ya hani. İnsanların bu bitmek bilmez anlaşılmak dürtüsü vardır ya hani. İnsanların yeni şeyler buluşu, kendilerini anlatmaya çalışma şekillerinden doğan bir çeşitlilik ya hep.
“Sevmek anlık bir şey” bir anda birisini dünyalar kadar çok sevebiliyorsun. Ölmek.. o da anlık bir şey. Canın öyle yanıyor ki bazen öleceğim diyorsun. Ölecek gibi olmuştum diyorsun. Ama ölmüyorsun sonuçta. Kalkıp bi çay demliyorsun, yemek yapıyorsun, uyuyorsun, yaşlanıyorsun hiç değilse, geçiyor..
Hani bi an geliyor. Hüngür hüngür ağlarken.. belki hayatın boyunca izleri kalacak üzerinde bir an senin için. Oysa karşıdaki sadece olayları dramatikleştiren bir kız görüyor. Hani ölmek kime göre neye göre nasıl ölmek? Sevmek kime göre neye göre nasıl sevmek?..
Her şeyin bu kadar değersizleştirildiği bir dünyada.
Bir an için birisi her şeyin oluyor.. ama sonra geçiyor.
0 notes
xantichlorobenzenex · 8 years
Text
Tumblr media
I don’t believe in him anymore. I can’t think about this relationship without thinking about the heartbreaks. I used to think that we “touched” each other. Our bodies and souls were merged each other and I liked the feeling. But now I’m not even sure if I actually want to see him or not. Fells like there is a huge distance between us. It was an empty hole for a long time. But now I’m beginning to see there is a lot of pain, anger, tears and arguements in that hole. And the people that souldn’t be there. Still standing. Seperating us. And if you still love me beyond all these nasty things. I don’t know. I don’t feel it anymore. You see, there is “a lot of things” blocking my way to you. Maybe you’re right. Maybe I only blame you. Maybe I’m selfish as much as you think I am. Cause I suffered such pain From this point even I’m not sure if I’m actually longing for “you” or just want the pain is gone. And just because you think that my problems are meaningless. My suffering is also meaningless to you. Maybe you still care about me but you don’t care about my suffering. Sorry but I think it means you don’t believe in me either. So, where is this thing going to ? 2014/03/28
0 notes