Darmadağın bir ailede kendini düzene sokamazsın. Herkesi geç kendini sevemezsin. Kapılara yaslarsın sırtını, duvara dökersin derdini. Annenin sesini, babanın küfürlerini duymamak için ellerini bastırırsın kulaklarına. Dişlerini sıka sıka büyürsün.Derdini yüreğinden de sökemezsin, paramparça bir ruhu tek bedene sığdırıp yaşarsın.
Uğruna ağladıklarınız şu anda bir başkası ile eğleniyor. Ne şu anda aklındasınız ne de umrunda. Hiçbir zaman size nasıl hissettirdiklerini önemsemediler. Bir insan size nasıl hissettirdiğini önemsemiyorsa sizi sevmiyor değil, sizi hiç sevmemiştir. İnanmayın
Anlamıyorsun işte. Yapamıyorum onsuz, yapamıyorum. Gece rüyalarıma giriyor. Gözümü kapattığım zaman onu görüyorum. Kıskanıyorum köpek gibi, arkadaşlarından, ailesinden, herkesten kıskanıyorum. Dışarı çıkarken gözüm arkada kalıyor, acaba üşür mü, yolda başına bir şey gelir mi? Yoldan geçen birisine aşık olur mu? Bunları düşündükçe yıpranıyorum. Onu unutamıyorum. Onu unutursam kendimi hatırlayamamaktan korkuyorum. Uyandığım zaman günaydın yazsın istiyorum bana. Beraber saat erkenden dışarı çıkmak istiyorum. Akşama kadar hiçbir şey yapmadan vakit geçirmek istiyorum onunla. O kahverengi gözlerinde kaybolmak istiyorum. Ama sadece istiyorum, bunun olması için çabalamak gelmiyor içimden çünkü biliyorum çabalarımın nafile olduğunu. Her gün her dakika onu düşünüyorum ben. İstemeden oluyor bunlar, kontrol altında olmadan gerçekleşiyor sürekli. Aynı nefes almak gibi. Onu düşünmeyi bırakırsam nefes almayı bırakırım