yazdikdaneoldu
yazdikdaneoldu
"Çünkü aşk yazılgandır"
2K posts
www.neokuyorum.org  "Oku, dedi Tanrı." Yazar, okur. http://twitter.com/cnralmz 
Don't wanna be here? Send us removal request.
yazdikdaneoldu · 1 year ago
Text
Merhaba. İki sene önce yazdığım postu yeniden gönderiyorum. Son paragrafta şöyle yazmışım:
Bugün şu saat itibariyle 18 Şubat 2022. Ben yeni romanım için notlar almaya başladım. 600 sayfalık Türkiye Siyasi Tarihi okuması yapıyorum. Heyecanlıyım. Yapacak başka hiçbir işim yok.
Bugün, yani 4 Mart 2024. Hâlâ yapacak başka hiçbir işim yok. 18 Şubat 2022'de başladığım yolculuk yine bir şubat günü nihayete erdi.
Geçtiğimiz ayın 12'sinde yeni romanım Duvarlar yayımlandı.
Tumblr media
Benim için zorlu, zorlu olduğu kadar da keyifli ve inanılmaz geliştiğim, dönüştüğüm ve dünyaya farklı bakmaya başladığım bir süreç oldu. Yoruldum, çok bekledim, yıprandım. Ama nihayetler her daim yorgunlukları ve yılgınlıkları unutturuyor işte.
Duvarlar benim en sevdiğim metinlerime ev sahipliği yapıyor. Umarım onu sizler de okursanız seversiniz. Umarım ki okursunuz.
Şuraya linkini bırakıyorum: https://www.kitapyurdu.com/kitap/duvarlar/674691.html
Bir sonraki romana başlarkenki postta görüşmek üzere.
Bu ay başında istifa ettim. Bu ay başında değil aslında. Ocak ayı başında. Mecburi ihbar süremi kullanırken çalıştığım iş yerindeki insanları gerçekten istifa ettiğimi inandırmaya uğraştım. Şaka değil, tam üç kere istifa dilekçesi yazdım. Size durumu şöyle özetleyeyim: İnsan kaynaklarındaki arkadaşım istifa edebileceğime o kadar inanmamıştı ki, dilekçemin üzerinde kahvaltı yapmış, yediği poğaçanın yağı da dilekçeyi mahvetmişti. Geçen 1 ayın ne denli zor, insanları ikna etmeninse ne kadar yıpratıcı olduğunu anlatmak istemiyorum. Kendini ifade etmeye çalışmanın, insanların sizin gerçekten bir şeylerden bezmiş, sağlığınızı kaybetme noktasına gelebileceğinizi fark edememeleri o kadar yordu ki.
Neyse. 1 Şubat itibariyle tamamen işsizim. 10 senedir aynı iş yerinde çalışıyor olmanın yararları ve zararları var. Hâlâ iş yerinden arkadaşlarım arayıp işe neden gelmediğimi soruyorlar. Şaka yollu tabii ki. İnsanların kanıksanmış hayatlarının içerisinde onları şoka uğratan bir şey yaptım. İstifa ettim, sadece yazmaya karar verdim.
İlk romanın Yaşamaklar'ı yazmaya başladığımda buradan benzer bir yazı yazmıştım. Kitabı duyururken onu hatırladım, repost ettim. Şimdi devam romanını yazmaya başlarken aynı şeyi yapmayı düşündüm. O yüzden buradayım. Yeni bir serüvene başlıyorum.
Bunu satırları okuyan tanıdığım ya da tanımadığım okur. Bana şans dile.
Bugün şu saat itibariyle 18 Şubat 2022. Ben yeni romanım için notlar almaya başladım. 600 sayfalık Türkiye Siyasi Tarihi okuması yapıyorum. Heyecanlıyım. Yapacak başka hiçbir işim yok.
Mutluyum.
7 notes · View notes
yazdikdaneoldu · 3 years ago
Text
"insanlar kötüdür, insanlar kötüdür, sadece iyi olduklarını düşünmemizi sağlayan şeyleri göstermekte hünerlidirler. insanlar kötüdür ve sizi kullanmak için kendilerini iyi olarak pazarlarlar. insanlar kötüdür ve sizin zayıflıklarınızı öğrenip onun üzerinde sizin sırtınıza binerler. siz sırtınızda hayatı ve insanları taşırsınız. hayatın ağır gelmesinin sebebi çoğunlukla budur. hayat bir yere kadar taşınabilir. asıl ağırlığı insanlar oluşturur. insanlar dünyaya ağır gelirler. insanlar kantarı hep şaşırtırlar. insanlar güvenilmezliği icat eden canlılardır. insanlar, kötüdür ve bunu gizlemek için çabalamazlar bile. insanlar sadece giyinirler. biz o giysilerle onlara sıfatlar yakıştırırız. güzel, deriz. iyi, deriz. ne kadar yardımsever, deriz. ne kadar yakışıklı, ne kadar cana yakın. insan, insandır ve insan olan zaten kötüdür."
6 notes · View notes
yazdikdaneoldu · 3 years ago
Text
Bu ay başında istifa ettim. Bu ay başında değil aslında. Ocak ayı başında. Mecburi ihbar süremi kullanırken çalıştığım iş yerindeki insanları gerçekten istifa ettiğimi inandırmaya uğraştım. Şaka değil, tam üç kere istifa dilekçesi yazdım. Size durumu şöyle özetleyeyim: İnsan kaynaklarındaki arkadaşım istifa edebileceğime o kadar inanmamıştı ki, dilekçemin üzerinde kahvaltı yapmış, yediği poğaçanın yağı da dilekçeyi mahvetmişti. Geçen 1 ayın ne denli zor, insanları ikna etmeninse ne kadar yıpratıcı olduğunu anlatmak istemiyorum. Kendini ifade etmeye çalışmanın, insanların sizin gerçekten bir şeylerden bezmiş, sağlığınızı kaybetme noktasına gelebileceğinizi fark edememeleri o kadar yordu ki.
Neyse. 1 Şubat itibariyle tamamen işsizim. 10 senedir aynı iş yerinde çalışıyor olmanın yararları ve zararları var. Hâlâ iş yerinden arkadaşlarım arayıp işe neden gelmediğimi soruyorlar. Şaka yollu tabii ki. İnsanların kanıksanmış hayatlarının içerisinde onları şoka uğratan bir şey yaptım. İstifa ettim, sadece yazmaya karar verdim.
İlk romanın Yaşamaklar'ı yazmaya başladığımda buradan benzer bir yazı yazmıştım. Kitabı duyururken onu hatırladım, repost ettim. Şimdi devam romanını yazmaya başlarken aynı şeyi yapmayı düşündüm. O yüzden buradayım. Yeni bir serüvene başlıyorum.
Bunu satırları okuyan tanıdığım ya da tanımadığım okur. Bana şans dile.
Bugün şu saat itibariyle 18 Şubat 2022. Ben yeni romanım için notlar almaya başladım. 600 sayfalık Türkiye Siyasi Tarihi okuması yapıyorum. Heyecanlıyım. Yapacak başka hiçbir işim yok.
Mutluyum.
7 notes · View notes
yazdikdaneoldu · 4 years ago
Text
"Cihanı saracak hırlısı hırsızı da, sen arasında temiz kalırım mı sandın? Çalacaktın Halil. Para değil, mekân değil, ömür çalacaktın; zaman çalacaktın, huzur çalacaktın. Çaldın."
Yaşamaklar'ı yazarken dinlediğim, okunurken de dinlenebileceğini düşündüğüm parçalardan bir playlist oluşturdum. Buraya bırakayım.
https://open.spotify.com/playlist/0Z8x2IlJIjSBlXyWDRwnVh?si=1cc5fbcfd8484f0d
5 notes · View notes
yazdikdaneoldu · 4 years ago
Text
Bu paylaşalı neredeyse 5 sene olacak. 
“Bu sefer roman olacak. Yani bitirebilirsem. Umarım biter. Çünkü onları çok seviyorum.”
Onları hâlâ çok seviyorum. O kadar seviyorum ki. 
Yaşamaklar. Benim ilk romanım. Umarım onları sizler de seversiniz.
Tumblr media
Aylardır düzenli uykum yok. Sabaha karşı yatıyorum, 5-6 gibi. Okuyorum. Duvarlara bakıyorum. Tavana. Kitap tanıtımları haricinde pek bir şey yazamıyorum.
Gündüzleri kalktıktan sonra ne yapacağım, nereye gideceğim telaşım olmadan hareket ediyorum. Okuyorum. Sokaklara bakıyorum. İnsanlara. Sokağa çıkıp yağmurlar altında yürüyorum. Yağarsa. Yağmurdan kaçmıyorum. Acelem yok, olsa kaçardım, belki. 
Spor yapmaya gayret gösteriyorum. Basketbol oynamayı çok istiyorum. Kendimi ikna edebilirsem yapıyorum da. 
Aylaklık güzel. Okumak güzel. Yazmak.
Birkaç haftadır, yeniden yazma temposu içine girdim. Uzunca zamandır aklımdaki karakterler, beni yeni bir yolculuğa çıkmaya ikna etiler. Onlarla konuşuyorum. Yeni isimler, yeni bedenler uyduruyorum. Onlara bir hayat biçiyorum. Sonsuz ihtimallerin cazibesi. Her bir karakterle ayrı ayrı ilgilenmem gerekiyor. Onlarla konuşmam, dinlemem. Sonra duygularına göre yazmam. 30 sayfa kadar yazdım. Aklımdaki plandan şaşmazsam, birkaç ay içerisinde bitireceğim. Birkaç il ziyaretim olacak. Bir karakterim taşrada yaşıyor Onu ziyaret etmem gerek. Ona bir dünya yaratmalı ve yazmalıyım. Sonrasında tekrar okumalar, eksiltmeler, eklemeler, yayın süreci gibi can sıkıcı noktalar. 
Yazarken beni cezbeden nokta, karakteri yaratmak. Onu yaşamak. Sohbet etmek. Onu konuşturmak, acı çektirmek, mutlu etmek. Bu duygu, yazma eylemi esnasında beni sürüklüyor. Yazdıkça gülümsüyorum ya da boğazım düğümleniyor. İyi bir şey galiba. Onlara inanıyorum, karakterlerime.
Bu sefer roman olacak. Yani bitirebilirsem. Umarım biter. Çünkü onları çok seviyorum.
Öyle işte. Hayat can sıkıcı. İnsanlar öyle. Yazmak. Evet. Yazmak varoluşu anlamlandırıyor.
19 notes · View notes
yazdikdaneoldu · 6 years ago
Text
Başından dürüst olayım: Kendime bir site açma düşüncesini hayata geçirirken, siteyle doğru düzgün ilgilenemeyeceğimi, düzenli yazamayacağımı biliyordum. Ama yine de içimdeki sesi dizginlemedim, yazmaya çalıştım. Belirli bir yere kadar da götürdüm aslında; Temmuz ayına kadar okuduklarımı kısaca değerlendirmeye çalıştım. Ama sonrasında hayatın akışı ve şahsıma en derin mertebede işlemiş olan üşengeçlik hissiyatım, kendime ayırdığım zamanı farklı şekillerde kullanmama neden oldu. Oyun oynadım, kitap okudum, 2018’in Şubatında başladığım romanın büyük bir kısmını yazdım, oyun oynadım, diziler izledim, oyun oynadım. Oyun oynadım. Evet. Dürüst olmaya gayret gösteriyorum. Oyun oynamak serbest zaman sosyolojisinin ciddi bir alanı arkadaşlar, küçümsemeyin. Oyun oynamayı sevin ve bana destek çıkın. Oyun.
Temmuz ayı sonrasında okuduklarımı değerlendiremediğimin bilinciyle, bir süredir içime dert olmakta olan bu durum için topluca bir yazı yazmayı planladım. Lakin, okuduğum kitap sayısının çok ciddi rakamlara ulaştığını düşündüğümüzde, hepsini değerlendirmeye yeltenmemin oldukça uzun bir zaman alacağını fark ettim. Burada bahsettiğim kitap sayısı yaklaşık olarak 40. Tüm sene içerisinde okuduğum kitap sayısının 86 olduğunu düşünürsek, herbiri için hafızamı çokça zorlamam, oyun zamanımdan kısmam ve de aynı zamanda bu satırlara göz atmak isteyenlerin uzunca zamanını almam gerekecekti. Bu nedenle, içerisine düştüğüm bu sorundan, geçen sene içerisinde okuduğum kitaplar içerisinde beni en çok etkileyen kitapları listeleyerek çıkmayı planladım ve şu an bu satırları, o listenin önünde okumaktasınız.
http://caneralmaz.com/yazilar/2018den-kalanlar-1/
5 notes · View notes
yazdikdaneoldu · 7 years ago
Quote
bugün okuduğum kitapta bir öyküyü çok beğendim. karakter tüm sevdiklerini, arkadaşlarını ailesini eşini dostunu falan evinde topluyor. herkes merak içinde niye toplandık diye. kadın pat diye söylüyor, ölmeye karar verdim. hay ilahi sen, ölme emi diyorlar. ama kadın ciddi. ölcem ben, hayat beklentilerimi karşılayamıyor, keyif almıyorum, yaşayacağım her şeyi yaşadım görülecekler görüldü, sevilecekler sevildi, sevişildi falan, game over, the end. ikna etmeye çalışıyorlar. hacılara hocalara okutuyorlar. eş dost seferber oluyor. yok illa yaşa. sen misin ölmek isteyen, tutup akıl hastanesine kapatıyorlar. delisin sen diye. yepisyeni kadını deli ediyorlar, zorla. sonum böyle olacak diye korkmadım değil. insanı zorla var ederler.
11 notes · View notes
yazdikdaneoldu · 7 years ago
Text
Aylardır düzenli uykum yok. Sabaha karşı yatıyorum, 5-6 gibi. Okuyorum. Duvarlara bakıyorum. Tavana. Kitap tanıtımları haricinde pek bir şey yazamıyorum.
Gündüzleri kalktıktan sonra ne yapacağım, nereye gideceğim telaşım olmadan hareket ediyorum. Okuyorum. Sokaklara bakıyorum. İnsanlara. Sokağa çıkıp yağmurlar altında yürüyorum. Yağarsa. Yağmurdan kaçmıyorum. Acelem yok, olsa kaçardım, belki. 
Spor yapmaya gayret gösteriyorum. Basketbol oynamayı çok istiyorum. Kendimi ikna edebilirsem yapıyorum da. 
Aylaklık güzel. Okumak güzel. Yazmak.
Birkaç haftadır, yeniden yazma temposu içine girdim. Uzunca zamandır aklımdaki karakterler, beni yeni bir yolculuğa çıkmaya ikna etiler. Onlarla konuşuyorum. Yeni isimler, yeni bedenler uyduruyorum. Onlara bir hayat biçiyorum. Sonsuz ihtimallerin cazibesi. Her bir karakterle ayrı ayrı ilgilenmem gerekiyor. Onlarla konuşmam, dinlemem. Sonra duygularına göre yazmam. 30 sayfa kadar yazdım. Aklımdaki plandan şaşmazsam, birkaç ay içerisinde bitireceğim. Birkaç il ziyaretim olacak. Bir karakterim taşrada yaşıyor Onu ziyaret etmem gerek. Ona bir dünya yaratmalı ve yazmalıyım. Sonrasında tekrar okumalar, eksiltmeler, eklemeler, yayın süreci gibi can sıkıcı noktalar. 
Yazarken beni cezbeden nokta, karakteri yaratmak. Onu yaşamak. Sohbet etmek. Onu konuşturmak, acı çektirmek, mutlu etmek. Bu duygu, yazma eylemi esnasında beni sürüklüyor. Yazdıkça gülümsüyorum ya da boğazım düğümleniyor. İyi bir şey galiba. Onlara inanıyorum, karakterlerime.
Bu sefer roman olacak. Yani bitirebilirsem. Umarım biter. Çünkü onları çok seviyorum.
Öyle işte. Hayat can sıkıcı. İnsanlar öyle. Yazmak. Evet. Yazmak varoluşu anlamlandırıyor.
19 notes · View notes
yazdikdaneoldu · 7 years ago
Photo
Tumblr media
2018 yılına geçtiğimiz yıl okuduğum kitap sayısının üzerine çıkma düşüncesiyle başladım. Geçtiğimiz yıl seksene yakın kitap okumuştum. Bu yıl içinde bu rakamı 100’e çıkarmayı planlıyorum. Böyle hedefler koymak okuma konusunda motive edici. Okuduğum kitapları da ay ay kendi sitem üzerinden değerlendirmeyi planlıyorum. Bir aksilik olmazsa (üşenmezsem) her ay, bir önceki ayın okumalarını değerlendirmeye çalışacağım. Belki birilerine fikir vermiş olurum. Hem de kendim için bir okuma günlüğü (belki de aylığı demek gerek) oluştururum. Bu vesileyle Ocak ayında okuduğum kitapları kısaca değerlendirmeye çalıştım. Linki bioda. #karatevuruşu #dorthenors #yky #fındıkkabuğu #IanMcEwan #tahtoyunları #gameofthrones #buzveateşindansı #georgerrmartin #yusufatılgan #sınırıngüneyindegüneşinbatısında #harukimurakami #neokuyorum #kitapönerisi #kitaptavsiyesi #okumalistesi
5 notes · View notes
yazdikdaneoldu · 8 years ago
Photo
Tumblr media
Yakın dönemde okuduğum üç güzel kitabı sizlerle paylaşmak istiyorum. İlki İthaki Yayınları'ndan çıkan Matruşka Park. Uğur Sencer'in yarattığı Osman Kâğıt karakteri, karşınıza alıp konuşmak istediğiniz türden bir karakter. Karmaşık duygular taşıyarak okudum. Armine Çorak Dağ'ın Sürgünü. Okurken yaşanmış acılar üzerine ne denli az şey bildiğimizi düşünmeden edemedim. Murat Ataş, bizleri Sivas'a götürüyor ve orada yaşayan Ermeniler'in dünya harbi esnasında sürgünde yaşadıkları acıları hüzünlü bir aşk hikâyesinin etrafında topluyor. Yerinden yurdundan sökülen insanlar, dağılan aileler, öldürülen masumlar, savaştan dönemeyenler, gidenlerin ardından gözü yaşlı kalanlar... Ermeni techiri tarihimizde olanca karalığıyla duruyor. Acıları hâlâ taze. Yangında Kaybettiklerimiz ise bir öykü kitabı. Ama ne öykü kitabı! İlham verici, ürkütücü. Bu yıl öyküye doyduğumu düşünüyordum ama öyle değilmiş. İyi öykü her daim kendine yer açıyor. Mariana Enriquez'in ilk kitabı değil ama ilk öykü kitabı. Resmen kıskandım. #matruşkapark #ithakiyayınları #uğursencer #armine #arasyayıncılık #muratataş #yangındakaybettiklerimiz #domingokitap #marianaenriquez #neokuyorum #okumahalleri #okumatavsiyesi #kitapönerisi #roman #öykü
5 notes · View notes
yazdikdaneoldu · 8 years ago
Photo
Tumblr media
Bugün bir kere daha fark ettim. Attığım her adım, beni geçmişten uzaklaştırmıyordu. Aksine bunun bilincinde olarak yaptığım her şey, beni geçmişin içine sürükleyip duruyor. Bugün bir kere daha fark ettim. Dünyadaki en büyük yokuş insanın kendisi. Araya zaman girse de, araya mesafe girse de insan kendinden ve bilincinden uzaklaşamıyor. . . Yarın kendimi, bir ağacın yanına ekmeyi düşünüyorum. Belki yeniden yeşerebilirim. "Ağaç, nasıl yaşanır, bana lütfen öğret." #Repost @kursatofficialpage (@get_repost) ・・・ #iyigeceler #erzurum #atauni #masa #dergi #caneralmaz #masadergi #pembebaykuş #mavibaykuş #edebiyat #şiir #aforizma #instaquote #instagram
7 notes · View notes
yazdikdaneoldu · 8 years ago
Photo
Tumblr media
#Repost @doctorsbluediary (@get_repost) ・・・ "...İnsan kendine yokuş. Bazen soluksuz kalıyorsun o yokuşu çıkarken; bazen de aşağı doğru yuvarlanıyorsun. Birinde zoraki kontrolün sıkıntısı; diğerinde kontrolü kaybetmenin yarattığı kaos. Ağaçlar öyle değil. Ağaçlar dümdüz bir yol. Kendini tanıyan, kendini bilen. İnsan öyle değil. İnsan yapraklarını unutamıyor..." -Caner Almaz 🍂 #masadergi #caneralmaz
16 notes · View notes
yazdikdaneoldu · 8 years ago
Photo
Tumblr media
3 notes · View notes
yazdikdaneoldu · 8 years ago
Photo
Tumblr media
Yazma uğraşına dair. Faruk Duman'dan. Yazmalı Defter, ufuk açıcı. #yazmalıdefter #farukduman #alakargayayınları neokuyorum
6 notes · View notes
yazdikdaneoldu · 8 years ago
Photo
Tumblr media
Geçtiğimiz ay oldukça bereketli geçti. Dahasını okudum ama bunlar beni benden aldı. Görseller arasında Murat Gülsoy'un "Öyle Güzel Bir Yer ki" ve Ayhan Koç'un "Sırlıçeşme"si yok ama onlar da naif ve kıymetli kitaplar. Okuyunuz efendim. #kurtvonnegut #mezbaha5 #aprilyayincilik #yeraltıdemiryolu #colsonwhitehead #sirenyayınları #philindehşetvericikısasaltanatı #georgesaunders #delidolu #valerialuiselli #kalabalıktayüzler #dişleriminhikâyesi #neokuyorum #okumalistesi
2 notes · View notes
yazdikdaneoldu · 8 years ago
Photo
Tumblr media
12 Kasım Pazar, Kırgın Anlatıcı'nın imzası var. Beklerim efendim. #tüyap #istanbulkitapfuarı #kırgınanlatıcı #alakargayayınları #caneralmaz #neokuyorum
1 note · View note
yazdikdaneoldu · 8 years ago
Photo
Tumblr media
Dişlerimin Hikâyesi çok başarılı bir kurgu. Birçok köşeden edebi olarak okurunu yakalıyor. #dişleriminhikâyesi #valerialuiselli #sirenyayınları #sedaersavcı #roman #neokuyorum #okumahalleri
3 notes · View notes