Text
Gokteki Son Yildiz Kayana Kadar
boğuk bir gece gibi karanlıktı halin. o yosun gözlerinle duygusuz şekilde bakmaya çalışırdın etrafa ama ben görüyordum. saklamaya çalıştığın sevgi, nefret, özlem, üzüntü, acı... yüzüne kim bakarsa baksın ne hissettiğini anlayamazdı, ben anlıyordum. sana baktığımı bal gibi bildiğin halde bambaşka tarafa bomboş bakardın, aklın bir sürü şeyle meşgulmuş görüntüsü verirdin. öyle çekici bir halin vardı ki, bunu tasvir eden kelime bulamazdım. ki ben türkçe'ye aşık bir adamım. yürümeyi seven bir adamdım. aylarca her yol sana çıktı, nereye yürürsem yürüyeyim. ve her yolun sana çıktığı günler yürümeye küserdim. güneşli havada istemsiz kısılan yosun gözlerine takıldı aklım çok alakasız bir zamanda. evin duvarlarını yeşile boyatsam annem ne tepki verirdi diye düşündüm. hava çok sıcaktı bugün, kolların açık gezemediğini düşündüm. işe giderken ince bi hırka koydum çantama. güneş doğup batmaktan yorulana kadar yada dünya dönmekten sıkılana kadar. gökteki son yıldız da kayana kadar seni dileyeceğim.
0 notes
Text
3 Ay Oldu
Sen benden gittin gideli 3 ay oldu. Zaman gerçekten de aceleyle hareket ediyor. Oysa daha dün gibi aklımda molalarımızda gizli saklı, bazen inadına belli ederek sarılmalarımız. Onca geçen zaman ve edilen laflardan sonra bile kalbimin her atışında adını duymaktan yorulmadım ben dünya güzeli. Şimdi "geldim" desen bir kere, hayatımdaki her şeyden vazgeçip sana koşmaya hazırım. Tüm kalbimle söylüyorum, ki kalbimi bilirsin. Kokunu öyle çok özledim ki, yetmiyor hatıralar. Sesini bile öyle özledim ki, yetmiyor fotoğraflar. Kaşlarının kıvrımındaki yollar, gözlerinin yeşilindeki ağaçlar, ormanlar yetmiyor göğsümün ortasındaki ağırlığın kalkmasına. İyi et beni. Nefes alış verişine bile muhtacım.
0 notes
Text
Unutma
Seni ne kadar çok sevdiğimi ve ne kadar zaman geçerse geçsin, hala ne zaman adını duysam kalbimin telaşa kapılacağını unutma kızım. Biliyordun sevgimin büyüklüğünü, “abartıyorsun” dediğin zamanları duyar gibiyim. korkunç gerçeği duymak ister misin? abartmıyordum. inan bana. bunu şimdi farkediyorum. ben sana olan sevgimi abartmamışım. edilen onca laftan sonra bile her gece uykuya dalarken hayaline sarılıp yatıyorum.
0 notes
Text
Yıldızı Olmayan Bir Akşam
Yıldızı olmayan bir akşam vakti aşık olmuştum ben sana. Uzaklarda bir yerlerde denizin dalgaları vururken sahile kara bulutlu gökyüzünün altında, sana tutulduğum o ilk andaki hislerimi anlatmaya yetemeyecek çaresiz çığlıklar atıyorlardı sanki.
Ertesi gün bulutlar gökyüzünü özgür bıraktığında, kayan ilk yıldızdan seni dilemiştim. Balat’ta sahil kenarıydı ve 2 arkadaşımla oyun hakkında konuşuyorduk, nasıl unuturum!
Belki de o yıldız seni bana getirmişti. Şimdilerde gece olsun da gökyüzünü izleyip, kayan yıldızlardan tekrar seni dileyeyim diye akşamlara kadar uyur oldum. Eh çocukça bir davranış tabi, sen de sevmezdin böyle şeyleri. Güzel tarafları var ama bu davranışın; Ay’ın konumuna göre saati anlama olayında uzmanlaştım, cidden. O çok istediğim okyanuslara bırakınca kendimi, sonsuzluğun ortasında yön ve zaman sıkıntısı çekmeyeceğime eminim. Epey faydası oldu anlayacağın.
Ama gel gör ki sen yoksun. Ay’a da, kaymayan, o aynı senin gibi inatçı yıldızlara da küfürler ederek yatıyorum sabaha karşı.
Birilerine bir insanı uğruna ölebilecek kadar sevdiğini anlatmak çok zor. İnsanlar anlamıyorlar, gerçekten. Sen de anlamıyorsun, anlamadın. Üzgünüm ama o delici ve sanki ruhumu okuyan bakışlarının altında gizlenmiş aptal bir çocuk vardı. O çocuğu içinden çıkarıp öldürmek için hatırı sayılı derecede şey verirdim.
Gel gör ki yoksun. İçindeki o aptal ve inatçı çocukla uzaklarda bir yerlerde bir şeylere gülüyorsun. Tekrar bana bakıp gülmen için senelerimi verirdim. En güzel uyuşturucuydu senin gülen gözlerin. Samimi söylüyorum. Onun verdiği sarhoşluğu ve hoşluğu bugüne kadar hiçbir alkol vermedi bana. Bunu yaşattığın için teşekkür ederim.
Ama yoksun işte. Teşekkür etmekten tatmin olmuyorum. Hep bir şeyler eksikmiş gibi lan valla. Denize, onun kokusuna, Ay’a, yıldızlara, esen rüzgarlara, itici kahkahalarıyla gülen samimi olmayan insanlara küfürler ederek yaşıyorum bir şekilde.
Bir şey daha var; artık oyun oynamıyorum.
0 notes
Text
Sabahlar
Sadece sabahlar yakiyor kalbimi hala. Oglene kadar uyuyorum ve cevredeki seslerden yada diger nedenlerden dolayi istemsiz uyandigim zaman tekrar uykuya dalmak iskence gibi geliyor dunya guzeli. Yuzun geliyor hala gozlerimin onune, sana sarildigim o kacamak sag taraflar geliyor. Baska seyler dusunmeye zorluyorum beynimi. Mesela kadinlar diyorum, ormanlar diyorum, acik denizler, gemiler. Sonsuzlugun ortasinda tek basima ozgurce suzulen bir yelkenlinin icinde oldugumu hayal etmeye calisiyorum. Olmuyor. Seni aklimdan atamiyorum. Her sabah yataktan dunyanin en mutsuz insani gibi kalkip, kahvalti yapmadan sigara yakip banyoya atiyorum kendimi. Sicak su ve suyun sesine birakiyorum bedenimi. Biraz olsun kendime geliyorum. Ama uyumaya ve uyanmaya korkarak yasiyorum bu gunlerde. Sana seni seviyorum diyemeden dalacagim uykulara kufurler ederek, sana gunaydin diyemeyecegim uyanmalara kufurler ederek yasiyorum. Sensizlik benim bu dunya uzerinde cektigim en buyuk ceza. Ve ben bu aciyi kaldiramayacak kadar gucsuz kalmaktan korkuyorum.
0 notes
Text
Yokluğun
Evet epey kızdırmayı başarıyorum seni. Sanırım benim en iyi yaptığım şey seni kızdırmaktı. sen de beni çok kızdırıyordun, olsun. hatta 2 gün önce bunu ciddi şekilde başardın. yanımda olsan o laflardan sonra ağzının ortasına vururdum. yada vuramazdım heralde bilmiyorum, siktir et orasını.
acıtıyor yokluğun hala ve sensiz açan onlarca çiçeğin renginden ve kokusundan hiçbir şey kalmıyor geriye. rizeli, gözlerinin yeşilini görmemiş bir orman nasıl giyinir?
ve sen inat görmemişsin laz kızı. inadı ben sana öğreteceğim. :)
0 notes
Text
Vazgeçmeyeceğim
Vazgeçerim sanıyorsan inan kendini kandırıyorsun. Zaman hiçbir şeyin ilacı değil. Zaman sadece uyuşturucudur. Çektiğim acıyı uyuşturur belki evet ama asla unutturmaz. Aylar, yıllar geçsin. Göreceksin. Uzaktan sevicem seni, sen olmadan, sana dokunmadan, kokunu almadan, sesini duymadan. Öyle uzaktan sevicem seni. Ettiğin hakaretler kulaklarıma, bedenime çarpar gider ama kalbime ulaşmaz. Orası mühürlü. Ne var biliyor musun? Ben seni adam gibi sevdim lan. Ve bu sevdadan vazgeçecek değilim. Seni çok seviyorum.
0 notes
Text
Başlıksız
Hayatım boyunca aldığım her karardan ve sonuçlarından asla şikayet etmemiştim Sena. Pişmanlık da duyduğumu hatırlamıyorum. Yıllarca herkesi reddedip, seni hayatımın içine sokma kararımdan da pişman olmadım. Hala aynısın benim için. Sana “varlığın beni mutlu ediyor.” dediğim günün heyecanını aynı şiddetiyle yaşıyorum. Sanki daha dünmüş gibi kokun hala burnumdan beynime hücum ediyor.
Şimdi bana gel desen veya bilmiyorum yok ama, bana bir deneme fırsatı versen seni bunalttığım tüm o ve belki de tek pişmanlık hareketlerimi unutup, ellerinden tutup huzurdan dolma denizlere götürmek istiyorum. Gerçekten hala. Ben seni sonuna kadar sevicem demiştim dünya güzeli. Senin beni terketmiş olman bir son değildi benim gözümde. Sevmek, karşılık beklemeden gösterilen en saf ruh halidir. Sen bilmiyorsun, ben hala her sabah sana uyanıp, her gece sana uyuyorum. Bir şeyleri bastıramıyorum, engelleyemiyorum. Fotoğraflarına bakıp beynimin derinlerinde beni rahatsız eden uğultuyu susturamıyorum. Sesini özledim mesela, fotoğrafların yetmiyor, yeter mi hiç?
Ben hala seninle beraber kedimizi sevmenin hayalini kurarken yakalıyorum kendimi. Senin o kediye attığın şevkat dolu bakışları yakalıyorum, sana bakıyorum, sonra Alex’e. Yada ismi her ne olursa. Huzur doluyor içime anlık da olsa. Bir sesten yada başka sebepten irklerek kendime geldiğimde korkunç bir hızla karanlığa çekiliyorum Sena. Karanlığa alışık bedenim, güneşe aşık olduğundan ve o güneş battığından beri huzur kelimesine aşina değil. Güneş sendin. Yeniden doğsan ya? Benim en saf duygularımla sevdiğim olsana?
Ben verdiğim sözü tutuyor olacağım. Belki varsın, belki yoksun. Ama seni hala çok seviyorum. Yıllar geçse de üstünden, seni hala seviyor olacağım inatçı laz kızı.
0 notes
Text
Sessiz Gecen Bir Gun
Hayatimin, icinde "sen olan" aylarindan sonra garip bi sessizlik kapladi gunlerimi. Aslinda sessizligi seven ve alisik bir adamim ama bu cok farkli, yani bunu anlatmaya kelime dagarcigim yetmiyor sanirim dunya guzeli. Ki kelimeleri ne kadar cok sevdigimi ve ne kadar farkli kullandigimi en iyi sen biliyorsun. Sana ve seni sevmeyle alakali yazdigim onca sey... Bir sessizlik var Sena. Urpertici bir sessizlik var. Calan telefondan senin sesini duyamayacagimi bilmek mi yapiyor bunu? Ellerimden ucup gittiginden beri telefon da hep sessizde gerci. Hala kimseyle konusmak istemiyorum. Kiminle bir seyler konusmaya kalksam icimde sana dair hatiralar canlaniyor. Turkce'deki onca guzel kelimeyi seninle ozlestirmisim sanki ve ne zaman onlari kullansam kokun geliyor burnuma, genzimi yakiyor, yutkunamiyorum. Simdilerde ben, senden uzakta, kapkaranlik bir sessizligin icinde bogulur haldeyim. Hani telefonuma bir mesaj gelecek de "gel" yazisini gorecekmis gibi bekliyorum bazen. Tereddutsuz sekilde karanligi ve sessizligi yirtip kalbimle sana kosmayi bekliyor gibiyim. Bazen bu halime cok kiziyorum. Ama alistim buna da. Dinledigim sarkila bile degisti. Arabayla cikip bikac tur atma niyetiyle yola ciktigimda yanimdakilerle kavga ediyorum. O guzel sarkilari kapatmalarini soyledigim icin. Ama diyemiyorum ki lan diyemiyorum bana dunya guzelini hatirlatiyor diye. Yaptigim hareketler ailemin bana kusku ve endise dolu gozlerle bakmalarina neden oluyor. Bazen "delirdi mi acaba" diye dusunduklerinden eminim. Bilmiyorlar bir sessizligin icindeyim Sena. Senin ellerine degmis ellerimi kirletmeye cekinir oldum, gozlerimle kotuye bakamaz oldum, sesini duymus kulaklarimla kotu soz duymak istemez oldum. Bir kalp dusun simdi. Bir insana muhurlenmis gibi. Bir adam dusun simdi, yillarca sevmemis ama sonunda birine baglanmis. O adamlar unutmaz dunya guzeli. Ben unutmam. Ben senin benimle olan haline asik olmadim ki, ben sana asik oldum. Uzakligin canimi kopekler gibi yaksa da aslinda o kadar yakinsin ki hala. Elini kalbine gotur simdi, bak hissediyorsun attigini. Iste sen bana kalbimden bile daha yakinsin. Seni cok ozledim.
0 notes
Text
Çok Tuhaf
Şuan çok tuhaf hissediyorum. Şubat’ın 26′sı bugün. 2 ay olucak sensiz.
Sen olmadan önceki halimi düşünüyorum. Seni tanımadan, seni sevmeden önceki halimi. Gerçekten o kadar tuhaf bir duygu ki Sena, anlatamıyorum.
Eski, sert Yiğit’i düşünüyorum. Ota boka sinirlenen, sesini yükselten, kavga çıkaran ve her defasında her kavgayı, tartışmayı bir şekilde kazanabilen hırslı Yiğit’i düşünüyorum. O kadar katı bir adamdım ki, o kadar içime kapanık, kendi halimde, kendi doğrularımla çıkmaz sokaklarda yaşayan bir adamdım ki...
Ne hissediyorum biliyor musun? Sen benim kazanamadığım tek kavgamdın sanki. Seni en mükemmel doğrum olarak görüp, tereddütsüz ve en saf hırslarımla seven bir adammışım. Önceleri bir şeyleri kaybettiğimde 2 gün sonra unuturdum giderdi. Bir diziye başlar, bir oyun oynar, 1-2 film izler yada sağda solda millete sataşıp tartışma çıkarırdım. Ama 2 ay olacak, seni nedense unutamadım lan. Neden hiç azalmıyorsun içimde Sena? Neden her geçen gün daha da büyüyorsun? Nasıl oluyor da benim gibi bir adamı kaşlarına tutsak ettin be? Sessizliğimle def ettiğim bütün dertlerimin yanında avazım çıktığınca bağırdığım ama azaltamadığım tek derdimsin.
Korkunç gerçek ne biliyor musun? Azaltmak da istemiyorum. Verdiğin acı o kadar büyük ki, yine de azaltmak istemiyorum. Acı ile bile olsan içimde sen ol bana yıllarca yeter dünya güzeli. Seni çok özledim.
0 notes
Text
Gokkusaginin 8. Rengi
Kim demis gokkusagi 7 renkli diye? Hayir. Ben 8. rengini gordum. Sen gokkusaginin 8. rengiydin. Ben hala ne zaman bir yerlerde gokkusagi gorsem, yanimda sen olmadigin icin kufur ediyorum butun renklere. Sensiz gokkusagi bile yarim kalmis gibi. Iste oyle tuhaf bi sey sevmek dimi? Tuhaf olan her seye zaafim var. Sen icimde hala cozulemeyen tuhaf bir bilmece gibisin. Ve seni anlatan kelimeler yazilacak kadar kisa degiller. Seni cok ozledim.
0 notes
Text
Balik
Buralara yaziyorum. Ama iyi, ama kotu bir sekilde birazcik da olsa rahatlatiyor beni. Bir sekilde buralari okuyabilirsin belki diye icimdeki umut kirintilarini kenara toplayip, biriktirip daglar yaratiyorum sana dair. Ben basimi senin omuzlarina koyarken bir cocuk gibi, tutarken ellerini adam gibi, icindeki cennetin sesini duyuyordum. Cennete sahip olmak nasil bir sey biliyor musun? Ben biliyorum, sahiptim. Simdiler de biri cikip dese ki, "gelsin mi geri?" Her gun vucuduma kramplar girecegini bilsem bile "gelsin" derdim. Cunku herkes ister mutlu olmayi, ben senin yaninda mutsuzluga da vardim. Senin mutlu yuzunu seyretmek huzurlarin en guzeliydi. Nerden bileceksin ki? Olu balik gibi bakan gozlerin icimi deliyordu, ruhumu eritiyordu. Sen nerden bileceksin ki? Sen hic ben olmadin. Senin yaninda yaslanabilmek icin ettigim dualarin sayisini unuttum. Ama sen gelmez oldun.
0 notes
Text
Sen Bir Sarkiydin
Sen, adini bugulu camlara yazdigim ve buharlasip ucana kadar cocuklar bekledigim bir sarkinin en guzel sozleri gibiydin. Sen, dunya uzerinde yazilmis en guzel sarki, kalbimin en guzel tinisiydin. Simdilerde kulaklarim agir isitiyor af buyur. Yoklugundan sonra hicbir sarki anlam vermedi bana. Ama kulaklarim sagir olsa da dunya guzeli, sen kalbimin en derinlerinde calan en guzel sarki olacaksin. Seni anlatan seyleri duymak icin kulaklarima ihtiyacim yok. Sen en guzel sarkiydin, dinlemeye kiyamadigim...
0 notes
Text
Yesil
Sabaha karsi kan ter icinde daldigim uykudan usudugumu farkedince uyandim biraz once. Yine her sabahki gibi gozumu acar acmaz yuzun geliyor karsima. Inan hala gozumu acar acmaz ilk sana bakiyorum. Uykudan kalkar kalkmaz yasanan o 1-2 saniyelik saskinliktan sonra yine hala midemin ortasindan bicaklanmis gibi kaskati kesiliyorum. Uzaklarda bir yerlerde beni sana goturen yollarda dinledigim sarkilar caliyor. Sahi ne kadar cok sarki dinlemisim ben... Eh yolum uzundu bilirsin. Yine hayatimin senli aylarindaki gibi her uyandigimda yastigimin yaninda basinin olacagi gunlerin hayaliyle gulumserken yakaliyorum kendimi. Sonra farkediyorum artik olmadigini. Bir bardak kaynar suyu gogsumun ortasindan mideme akitan sey bu mu? Ve sen neden yoksun hala? Elinden oyuncagi alinmis bir bebek gibi salonun ortasinda yerde oturur halde tek basima kalmis ve aglayarak etrafa bakiyormus gibi hissediyorum. Neden yoksun Rizeli? Yillar sonra bir gun belki sensizligin acisi hafiflerse kalbimde, biliyorum yine bir sekilde dudaklarin giricek aklima, kaslarin giricek alakasiz bir zamanda. Havada asili kalan kahkahalarim olacak, hayalete donusup ucucacak, ucacak da ruzgarla beraber belki saclarina konacak laz kizi.
0 notes
Text
Saclarin
Bugun camdan iceri usulca suzulen ruzgara takilip, kilometerelerce uzaga ucup saclarinin kokusunu almak istedim. Sahi neden bir toz zerresi olup, ruzgarlara binip saclarina ucamiyorum dunya guzeli?
0 notes
Text
Doğum Günün
Bugun senin dogum gunun. Kutlu olsun. Sana yazmiyorum. Telefon numarani degistirsen bile her sekilde sana ulasabilirim ama yazmiyorum. Unuttum sanma, 1 saat once sana sarilmisim gibi aklimdasin. Dogum gunun icin planladigim seyleri dusunebilsen bana tekrar asik olurdun biliyorum. Ama yoksun suan. Olsun. Senden yuzlerce kilometre uzakta olsam bile ve sen suan hicbir seyden habersiz uyuyor olsan bile benim aklimdasin. Bilemezsin ama. Kendine benim gozumle bakabilseydin dunyaya erkek olarak gelip kendini bulup sevmek isterdin Rizeli. Unutmak kolay diyordun, alisirsin, gecer diyordun ama bak gecmiyor. Sen unutmus olsan bile ben unutmadim. Benim gercek anlamda ilk sevdigim insan sendin. Abartilmis cumlelerimle bunalmis olabilirsin ama hala soyluyorum, oylesin. Bugun senin arkadaslarina dogum gunun oldugunu hatirlattim. Hata birine gecenin tam 12'sinde yazdigini soyleyip, rizeliye yaz da yuzu gulsun dedim. tam 00:00'da yazmasini soyledim. Aylar onsceinden bu gun icin ne planlarim vardi bi bilsen ulan... Seni dunyanin en huzurlu insani yapabilmek icin sahip oldugum ve olabilecegim herseyi vermeye hazir olan biri olarak diyorum ki; dogum gunun kutlu olsun Rizeli, varligin beni mutlu ediyor...
0 notes
Text
Sana Dair
Elimde sana dair herseyi cope attim. Butun fotograflari sildim gitti. Sadece bana biraktigin o tshirtu ve dogum gunumde hediye ettigin yelkenlileri atamadim. Tshirtun uzerinde hala kokun var, kiyamadim o yuzden kizma. Yelkenlilere de zaafimi bilirsin, ayrica aldigim en anlamli hediyeydi simdiye kadar. Simdi senden 750 kilometre ve belki de asirlarca uzaktayim. O koklamaya kiyamadigim tshirtunu cocuklugumdan kalma eski bir dolabin en alt rafina saklamistim. Simdi Istanbul'a donup kokuna sarilmak istiyorum uyuyana kadar. Cok miy miydim, cok duygusaldim ve belki soylemesen bile bu yuzden bana kiziyordun biliyorum. Ama sana dair icimde iyi kotu ne varsa hicbir seyi saklayamadim Rizeli. Simdilerde bir cocuk gibi dizlerinin uzerinde yatip yuzunu izlemek ve o anda olmek icin hayatimin geride kalan yillarini tereddutsuz vermeye hazir olan bi adam olarak uykuya dalmak uzereyim. Sabah olunca hala kaynar bir su gibi gogsumun ortasindan mideme aksan da bir sekilde gunlerimi gecirebiliyorum. Mesela bunlari yazarken saat gecenin 3:30'u. Sabah ezani okunurken daldigim uykudan aksam uzeri 4 gibi uyaniyorum. Oyun, film bir sekilde geciyor. Oyunlari severim bilirsin, eski Aralcilardan kim kaldi?? Geceleri uyumak yerine sana uyuyorum. Ben sozumun eriyimdir inatci laz kizi, kalbimin her atisinda seni seviyor olacagim. Ne olursa olsun. Hala orada bir yerde nefes alip veriyor olman bile dunyanin en huzurlu seylerinden biri. 13.7 milyar yillik evrende seninle ayni donemde yasiyor olmam bile yuzumu gulumseten bir detay. Seni cok ozledim lan. Cok.
0 notes