Tumgik
zatenhepmutluson · 5 years
Text
Tumblr media Tumblr media
3K notes · View notes
zatenhepmutluson · 5 years
Photo
Tumblr media Tumblr media
28K notes · View notes
zatenhepmutluson · 5 years
Text
Tumblr media Tumblr media Tumblr media
seiichi terazono,
5K notes · View notes
zatenhepmutluson · 5 years
Text
Tumblr media
703 notes · View notes
zatenhepmutluson · 5 years
Photo
Tumblr media
837 notes · View notes
zatenhepmutluson · 5 years
Text
Tumblr media Tumblr media
845 notes · View notes
zatenhepmutluson · 5 years
Photo
Tumblr media Tumblr media Tumblr media
8K notes · View notes
zatenhepmutluson · 5 years
Photo
Tumblr media
678 notes · View notes
zatenhepmutluson · 5 years
Photo
Tumblr media
4K notes · View notes
zatenhepmutluson · 5 years
Text
Tumblr media
“Sikerim böyle hakimi dersen , 17 yıl yatar çıkarsın fakat işi eyleme döküp gerçekten sikersen 2-3 yıl tecavüzden yatar çıkarsın.
Dipnot : “Hakimin rızası vardı” dersen hakimi bile nikahına alırsın .
Üzgünüm ama sikeyim böyle adaleti.
3 notes · View notes
zatenhepmutluson · 5 years
Photo
Tumblr media Tumblr media
3K notes · View notes
zatenhepmutluson · 5 years
Text
Kendi gücünün farkına vardığında kimse seni yıkamıyor. Ama onun farkına varana kadar da birkaç kere dibi görüyorsun...
149 notes · View notes
zatenhepmutluson · 5 years
Photo
Tumblr media
40K notes · View notes
zatenhepmutluson · 5 years
Photo
Tumblr media
81K notes · View notes
zatenhepmutluson · 5 years
Photo
Tumblr media Tumblr media
3K notes · View notes
zatenhepmutluson · 5 years
Photo
Tumblr media Tumblr media
6K notes · View notes
zatenhepmutluson · 5 years
Text
        Uzun zamandır tarif edemediğim, anlamlandıramadığım tuhaf bir ruh hali içindeydim Veysel. Beni ezen ve mutluluk için sebebim varken dahi yüzüme gölge düşüren bir ruh hali bu. Çok düşündüm, deştim benliğimi ve bugün…tanıştım onunla. Ben değerli değilmişim Veysel. Gün boyunca tüm bu yaptıklarım, aklımdan geçenler, kurduğum cümleler, uğraşlarım yahut işim… Ben değerli değilim Veysel. Neden mi? Çünkü…ruhumun fısıltılarını duyabiliyorum artık. Yıllardır anlam veremediğim, duymazdan geldiğim, yok saydığım ve bir şekilde bana tanıdık gelen o sesleri duyabiliyorum. Şimdi diyeceksin ki: ‘‘Bu kanıya nasıl vardın? Birden ne duydun da kendi gözünde herhangi bir kıymetin kalmadı? Nasıl bir deprem ki bu, yıllardır inşa ettiğin benliği öyle bir anda yerle bir edebildi? Nasıl?!’’ diyeceksin. Galiba gözlerimi kapattığım için Veysel. Anlamıyorsun öyle değil mi? Anlayacaksın.
       Sadece dudakların seslerine kulak verdim yıllarca. Gözlerimi merakla çevremdeki insanların yüzlerine çevirdim. Kurallar öğrendim. Kalıplara döktüm arzularımı. Yarıştım ve insanlar çiğnedim. Alkışlar pusulam oldu bir müddet. Başarı denen zirveyi dışımdaki dağlarda aradım. Geleceğe bakıp korktum sonra. Tabularımın temellerini attım tek tek. Hiçbir zaman öğretilmiş sınırların ardına göz dikmedim. Çoğunluğun karşısında uysal, itaatkar ve esnek bir harç kıldım kendimi. Ve kalabalıkların ateşiyle harlansam da yalnızlığın koynunda soğuyup sevgiye açlaştım usulca. İçime daldım sonra. Dışımdan kopmak zor oldu. Yürüdüm. Kusurlarıma çarpa çarpa yürüdüm. Sanrı katiliydim artık. Bu yolda yuttuğum tozlarla inşa ettim adımın ardında yatan ne varsa. Ve tüm bunlardan sonra…büyüdüm sandım Veysel. Bilemezdim: Ben, büyüktüm bir zamanlar. Yalansız ve saftım. Ruhumu duyduğum yıllardı. Çocuktum. Bak! Yaşlandım ve geri döndüm Veysel. Ama kim olarak? ‘‘Ben’’ değil, o kesin. 
201 notes · View notes