Yürümek;
yürümeyenleri
arkanda boş sokaklar gibi bırakarak,
havaları boydan boya yarıp ikiye
bir mavzer gözü gibi
karanlığın gözüne bakarak
yürümek!..
Yürümek;
dost omuzbaşlarını
omuzlarının yanında duyup,
kelleni orta yere
yüreğini yumruklarının içine koyup
yürümek!..
Yürümek;
yolunda pusuya yattıklarını,
arkadan çelme attıklarını
bilerek
yürümek...
Yürümek;
yürekten
gülerekten
yürümek...
[Nazım Hikmet]
6 notes
·
View notes
Bazı nur içinde, bazı sisteyim. Bazı beni seven bir göğüsteyim. Kâh el üstündeydim, kâh hapishanedeyim. Her yere sokulan bir rüzgâr gibi...
.
.
[Sabahattin Ali]
2 notes
·
View notes
Sokaklardan başka yerde bilinç yoktur, çünkü tarih yalnız
sokaklardadır.
[Albert Camus]
3 notes
·
View notes
Dünya bu, insan yürür, yükselir, çıkar yokuşu, gayrı öyle olur ki ilk hareket noktasına bir daha dönüp bakmaz.
[Nazım Hikmet Ran]
.
.#vsco #ig_dynamic #ig_objektifdünyası #ig_photo_life #ig_objektifdünyası #kadrajturkiye #landspace #travel #bendenbirkare #sharetravelpics #cityphotography #turkobjektif #travelphotography #zamanidurdur #resmeylehayati #natural #amazingplaces #instamood
2 notes
·
View notes
Yaşama sevinci adına bir tutamağım kalmadı Ömür hanım. Bir garip boşlukta çiviliyim günlerdir gözbebeklerimden. Sahi nedir yaşamın anlamı? Geriye dönüyorum sık sık yanıt aramak adına, yüreğimin silik izler bırakıp, ağır yükler aldığı zamanın derin denizlerine. Bakıyorum umut karamsarlığın, sevinç acının azıcık soluk almasından başka ne ki? Yaşamsa gerçekle düşün umutsuz bir savaşı, her şeyi içine alan kocaman bir yanılsama... Değil mi yoksa?
[Ömür Hanımla Güz Konuşmaları]
.
.
.
.
4 notes
·
View notes
Bir arayış ve özleyiş içindeyiz. Bu bir paradoks gibi...
.
.
.
5 notes
·
View notes
İşte ondan sonra, kardeşim Hidayet, insanlığa öfkem başlıyordu; belki de ilk öfkelerimi bu oyunlar sırasında duymuştum. Çünkü, bütün gücüme rağmen oyuna geliyordum. Kendime kızıyordum. Çünkü oyuna geliyordum, anlıyor musun oğlum Hidayet, oyuna geliyordum. Oyuna gelmemeliydim, bana oyun oynanmamalıydı. Bütün gücümle uyanık kalmalıydım, başkalarının rüyalarını görmemeliydim. Ve kardeşim Hidayet, öfkelenince de onların bütün kusurlarını, küçüklüklerini, daha önce hoşgörüyle karşıladığım kendini beğenmişliklerini daha şiddetle görüyordum ve unutmuyordum. Onları kıskanıyordum, onları beğenmiyordum. Oynadıkları oyunu hiç anlamıyorlardı. YAŞAMAK İSTİYORLARDI, EN ÇOK BUNA KIZIYORDUM.
[Tehlikeli Oyunlar]
.
.
.
.
2 notes
·
View notes
Zerdüşt ise halka bakıp hayret etti. Sonra şöyle dedi: İnsan, hayvanla üstün insan arasına gerilmiş bir iptir. Uçurum üstünde bir ip. Tehlikeli bir geçiş, tehlikeli bir yolculuk, tehlikeli bir geri bakış, tehlikeli bir ürperiş ve duraksayış…
[Böyle Buyurdu Zerdüşt]
.
.
.
.
2 notes
·
View notes
Ağır, ağır çıkacaksın bu merdivenlerden,
Eteklerinde güneş rengi bir yığın yaprak,
Ve bir zaman bakacaksın semâya ağlayarak…
Sular sarardı… yüzün perde perde solmakta,
Kızıl havâları seyret ki akşam olmakta…
Eğilmiş arza, kanar, muttasıl kanar güller;
Durur alev gibi dallarda kanlı bülbüller, sular mı yandı?
Neden tunca benziyor mermer?
Bu bir lisân-ı hafîdir ki ruha dolmakta,
Kızıl havâları seyret ki akşam olmakta…
2 notes
·
View notes
Aynı Dünya, benzer yollar, bambaşka hayatlar...
1 note
·
View note
“bulut geçti, gözyaşları kaldı çimende
gül rengi şarap içilmez mi böyle günde?
bugün bu çimen bizim, yarın kim bilir kim
gezecek, bizim toprağın yeşilliğince”
“bu yıldızlı gökler ne zaman başladı dönmeye
ne zaman yıkılıp gidecek bu güzelim kubbe
aklın yollarıyla ölçüp biçemezsin bunu sen
mantıkların, kıyasların sökmez senin bu işte”
“seher yeli eser yırtar eteğini gülün
güle baktıkça çırpınır yüreği bülbülün
sen şarap içmene bak, çünkü nice gül yüzler
kopup dallarından toprak olmadalar her gün”
[Ömer Hayyam]
4 notes
·
View notes
Ben en çok seni götürdüm giderken
Aklımın nakliyesiydi asıl yoran taşıyıcıları
Yardan düşmüştüm yaralarım yardan armağandı
Ben sevmeyi beceremedim belki de sevilmeyi
Benim sevmeye engel evcil acılarım vardı
Ben yağmur ağladım bir şehre yağdı
Ben şehre ağladım bir yağmur yağdı
Ben bir ağladım şehre yağmur yağdı
Ben...
Yağmur...
Ağladım...
[Yılmaz Erdoğan]
3 notes
·
View notes
Hiyerarşik toplumun varlığı, uzun sürede, ancak yoksulluk ve cehalete yaslanarak sürdürebilirdi...
[G. Orwell - 1984]
5 notes
·
View notes