Photo




Karolaar
Karolarda yürüyen baklavalar...
yandan çekiştirilince...
dikleneceklerine havalandılar.
Karoların dönmesi geçince...
kendimi yine yerde yuvarlanır buldum da
baklavalar hala tavandaydılar.
1 note
·
View note
Text
En zahmetsiz 10 DIY (Dediniz İşte Yapınız)

1. DIY (Dökülen Tozları Yemeyiniz) Sallanan sandalye
~ Bütün eski günlerin her biri çok güzeldi I
~ Sallanma ayarlıdır, hatta masalara bile uyarlanabilir, yeter ki üstüne yastık atınız.
2. DIY (Dişlemediğiniz Akreplere Yaslanmayınız) Sarkaçlı saat
~ Saniye ayarlıdır. İstediğiniz gibi sallandırınız, tik taklama tonunu değiştiriniz.

3. DIY (Dalları İçkiliyken Yakmayınız) Potpuri
~ Onlar da bir zamanlar yaşıyorlardı; madem, onlar neden çiçek olamasınlardı?

4. DIY (Daraltan İncelikleri Yıkınız) Davlumbaz Ayarı
~ Modern hayat hızınıza yetşsin!
~ Keyfinize hitap edecek şekilde, bir, iki, istediğiniz kadar, tuşunu kırınız; bütün işlemleri otomatik olarak yapacaktırlar.

5. DIY (Dilin İçine Yapmayınız) Kettle ‘Upcycling’
~ ‘Kış günü saksı çiçeğini nerden bulacağız?’ diyenlere, önerimiz: berelerinizi koyunuz içerisine. Bozuk kettle’ınızı, kaynar suyla doldurmayı* da unutmayınız. Kuru ve tek parça bir bereyi, kış soğuğunda kimler n’apsınlar?
~ * bu adımın açık seçik anlaşılması, için ek bilgiler gerektirebilecek püf nokta: Bu tür hassas işlemleri uygulamaya alışık olmayanlarımız için; kettle’ınızın su dolduracağınız bölmelerinin kırık, çatlak olmaması başka bir deyişle sızdırmaz olması daha başka bir deyişle de kaynar suyu içinde tutmayı başarırken eşzamanlı olarak sizi de yakmamayı en birincil görevi haline getirmiş bir bozuk kettle bölmesi olmasıdır, bölmenin.

6. DIY ( Düğümlenmiş İpleri Yalayınız) Gündelik Ekipman
~ Cep telefonu elimdeyse cebimde ne var? ya da göbek adıyla; basic ultralight gündelik hayat gear.

7. DIY ( Değişiklik İçin Yırtınınız) Ateşli Kafaların Mevsimsel Buzdolabı
~ Soğutmak istediğiniz uygun büyüklükteki şeyi, pencereyle panjur arasına koyunuz. Etrafı en koyu siyahtan bir çöp torbasıyla çeviriniz, mümkünse, evirip çeviriniz. Sadece göz alıcı değil, pratik de olacaktır. Naylon gaz alışverişine çok elverişli olduğundan hem hijyeniktir hem de zamanla bu geçirgenliğinden kaynaklanan hoş bir koku yayacaktır.
~ Bu DIY'ın en güzel yanı da kullanacağınız eşyaların hemen hemen hiçbirinin sahibi olmanızın gerekmemesidir. Herhangi bir pencere dışı iş görecektir sadece unutmamalıyız ki bir pencereye binanın dışarısından erişmek istersek pencerenin içerde bulunabilecek sahibin onların sistemini çalmaya çalıştığımızı düşünmelidir bunun gibi bir durum söz konusu olursa sözsüz lakin yazılı DIY kuralları pencere sahibiyle önce görüşülüp sonra pemcereye binanın içinden erişilerek sistemin kurulmasını belirtir.
Bu ufak varsayımdan çıkarabileceğimiz gibi bu ucuz ve basit DIY bir anlamda başlı başına bir sosyalleşme sistemidir de adeta.

8. DIY (Dağınıklıkları istiflerken yıkanmayınız ) Küçük Odaların Geniş Sorunlarına Rahat Çözümlemeler ~ Küçük odanızı nasıl toplayacağınızı bilemeyenler,paniklemeyiniz! ~ Guru'nuz, diyor ki: iyice dağıtınız odayı. Sonra, ister unutup; ister deneyimi yaşamak için bir zahmet düşüveriniz. hayatınızı düzene sokmaya, adadınız, sonuçta, kendinizi. Düşüşten sonra, sizde oluşturdukları hasarlara göre; istenmeyenleri camdan atınız ki yoldan geçenler de düşüp hayatlarını düzene sokabilsinler. İstedikleriniz kalsın,bırakınız kalsınlar.

9. DIY (Derinlere inerken yuvarlanmayınız) Minimalizm ~ Her bir şeylerinizin üstünü çöp torbasıyla; örtünüz, sarıp sarmalayınız, üfleyiniz ,ufak parçalara ayırıp (bu adımda, agresif bir kedi ya da insan da iş görecektir) kar gibi yağdırınız, yaratıcılığınızı konuşturunuz. Birkaç günün sonunda, kaplı görmeyi tercih ettiklerinizi kibarca imha ediniz. Yalnız örtüsünün hışırtısını duymaktansa, düzenli kullanımını tercih ettiklerinizi, güle oynaya kullanınız.

10. ve son en zahmetsiz DIY'ımız DIY (Dümdüz ilerliyorsanız yamulunuz) Hayata pembe bakan gözlükler
~ Yeni bir bakış açısına mı ihtiyacınız var? Her zaman pembe gözlükleriniz olsun istediniz ama bulamadınız, alamadınız, utandınız mı? Üretkenlik diye her tarafa jelibon tıktıkları tavsiyelerden bıktınız mı? Bir aptal reklam cümlesi daha duyarsam o kerevizin üstüne kusacağım diye mi düşünüyorsunuz? ~ Anlıyorum ya da anlamıyorum ama herkese mutlaka aynı ve muhteşem şekilde faydası olacak, göze sokulan yöntemi, bir tek ben biliyorum. ~ Dinleyin: Çizin,boyayın, hayal edin, şarkısını yazın, türküsünü söyleyin nasıl isterseniz. Bundan önceki 9 DIY'ı örnek alın, almayın; hayatınızın bir kısmını ya da bütününü pembe yapın. İyice rahatsız olana kadar pembe bırakın. Sonra her şeyi normal renklerine döndürün.
1 note
·
View note
Text
Kereviz’in renkli kutu gezisi

1.Bölüm
Bir varmış bir yokmuş, bir sonsuzluğun ortasında, bir düzenekte, tek bir gezegen döner; her şey de onun etrafında dönermiş. Dışarıdan baksanız görünemeyecek bir noktasında, ufak bir bahçede, bir kereviz yaşarmış. İncecik karların hızlıcacık yağdığı bir günde, üşüyen kerevizimiz, bir kutuya girmiş. Bakmış ki kutuda kimsecikler yok yuvarlanıp dolaşmaya karar vermiş.

2. Bölüm
Kereviz gezmiş, yuvarlanmış, gezmiş; daha önce hiç görmediği bir kutuyla karşılaşmış.

3. Bölüm
Biraz ittirince kapağı kırık olan kutu hemen açılmış. bu kadar rengii birarada gören kereviz, dalıp gitmiş. Tanıdığı bütün çiçekler, böcekler gözünün önüne gelmiş. Bir renge, aynı o renk olan bir arkadaşının adıyla seslenmesiyle bütün renklerin, aynı tondan ciyaklaması bir olmuş. Bir kereviz için çok uzun olan bir süre sonra, kerevizle Ciyaklar; farklı şekillerde konuştuklarını anlayıp anlaşacakları bir yol bulmuş. Kerevız’den kendilerine ilgi gösterilmesini istemişler, Kereviz’in onlara seslenme şeklinden de hiç hoşlanmamışlar. Kereviz de: ‘O zaman, size, yaşadığınız bu kutudaki şeylerin adını koyayım.’ demiş. Ciyaklar bu fikri kabul edip: ‘Sonra da bizi ıslatıp canlandıracaksın!’ diye koşul koşmuşlar. Kereviz işe koyulmuş.
O Kereviz benim, anlamadıysanız. Kerevizimtrak bir giriş yapayım dedim de.

4. Bölüm
En güzel Euphorbia rengi
- Sobe!

5. Bölüm
Yangın tüpü rengi
Önce iş güvenliği. Kereviz, daha dün, kök sebzesi doğmadı herhalde.

&

6. Bölüm
Kışın, renkleriyle hava atıp duran, ekşi ağaç meyvelerinin rengi
- Hepiniz yuvarlanabiliyorsunuz anladık. İyi ki beni yuvarlanırken gördünüz, çıkın ağacınıza!

7. Bölüm
Acaip, bir kuru bir ıslak, şekilli şekilsiz, dengesiz şeyin rengi
- Yamuluyor, yumuluyor, yoruluyor. Eheheh
- Ciyaklar’a gösterdiğim ilgi yetmedi bir de onların söylediklerini anlatacakmışım, arada renkdaşları da konuşursa karışmazlarmış. N’apayım sözümün Kereviz’iyim, anlatıyorum, dinleyin.

8. Bölüm
Zürafanın beneklerinin oturduğu renk
- Afrika dışında da kuraklık var demişlerdi de sulu boyada var dememişlerdi.

9. Bölüm
Yeşil çay rengi
- Başımın üstünde yerin var da tepemin tasını da attırma.

10. Bölüm
Orta ışıklı cam rengi
- Ne bakıyon?!

11. Bölüm
Biraz tehlikeli görünen kablo çizgisi rengi
- Cızırt bızırtt coss!

12. Bölüm
Tozlu, paslı, eski abajur gövdesi rengi
- Benim gençliğimde bütün alaşımlar bu renkti evladım, şimdiki parlak şeyler var mıydı hiç, hı?

13. Bölüm
Deryada yüzen balina rengi
- Dünya’nın yüzde yetmiş ikisinden fazlası bu renkmiş, aptal bir kutudaki ses dedi.

14. Bölüm
Şu kitabın rengi
- Pişt, konuşsana pişt! İnsanlar sana bir şey yapıyordu da n’apıyorlardı, yakınca mı konuşuyordun?!

15. Bölüm
Kendini en beğenen lalelerin rengi
- Neşeliler tamam da yani, biraz sakin.
- Ben sizin renginizden daha canlıyım, ben lale olacakmışım da siz renk olacakmışsınız.

16. Bölüm
Kahve rengi
- Kahve?
- Bu tam kahve rengi gibi değil ya?
- Yok, içer misin?

17. Bölüm
Hardal rengi
- Bana mı dedin?!

18. Bölüm
Bazı çeçeklerde bir de bazı kumsal taşlarında görünen açııık, hafiiif, kumumsu, nadir renk
Çok aradım, bu Ciyak çok kaprisliydi.
- At last, my love has come along, my lonely days are over, and life is like a song...*
(* Etta James & Mack Gordon, Harry Warren)

19. Bölüm
Blues rengi, Kereviz hüzünleniyor.
Bizim turp olsaydı, ‘blues’ derdi. N’apacağını bülemediği şeylere öyle diyor. Neyse, sıra ona gelince, bu Ciyak; biraz inledi, biraz ciyakladı sonra gözleri doldu mırıldanmaya başladı. Neymiş, bende kendini mi görmüş ne, kafamı karıştırdı. Dertlendiriyor, niye ona benzeyen renk olmadığı belli oldu.

20 & 21. Bölüm
Bir şekilde, hem temiz kokan hem de geniz tıkayan tozun durduğu şeyin v öyle kokan başka şeylerin durduğu şeyin rengi
- Sen atla ben geliyorum.
- Yok, önce sen atla. Valla. Ben, arkandan mutlaka ki, güvenilir bir Ciyak olarak atlamaz mıyım hiç.

22. Bölüm
Süpürgelikte denenmiş sonra da birkaç kumaş özenmiş, herhal, o renk
- Üstüme gelmeyin, gelmeyin diyoruum!

23. Bölüm
Röntgenci kar rengi
- Döne döne inii, he!

24. Bölüm
Kullanışlı şeylerin rengi
- Her şey siyah beyaz değilmiş diye duydum, aydınlatmaya geldim.

25. Bölüm
Bir sürü fişin, kablonun kolay ayırt edilen rengi.
- Beni oraya getirtmeyin, kendi aranızda çözün.

26. Bölüm
Ciyaklarla Kereviz, anlaşmalarını karşılıklı saygıyla tamamlamışlar. Hepsi abuk bir şekide mutlu yaşamış.
Sooon
Renkli kutu gezimin sonu, bir günü kutuda geçirdim diye çürümedim herhalde, bahçeme geri dönüyorum. Ve şarkılar türküler söyleyerek bahçe çizgisinde uzaklaşmış.
1 note
·
View note
Text

Giyinikmişiz gibi çek kanka, nasıl olsa çizgiliyiz.
1 note
·
View note
Text

"Amor vincit omnia, et nos cedamus amori." demiş Virgil. Sonra bakmış, görmemiş ama olsun bakmış, önündeki günlerde Latince ölecek gibi 'Verba volant, scripta manent.' diye boşuna mı diyoruz; yazayım da bulunsun, nolur nolmaz demiş.
1 note
·
View note
Photo

Sağım solum içilmiş çay önüm arkam giraffic park https://www.reddit.com/r/Screenwriting/comments/7unwop/no_original_ideas_anymore_they_say/?st=JDERKSWX&sh=b125b71a
1 note
·
View note