Berliner, Structural Engineer, Human, Traveler, Art Lover, Nature Lover...
Don't wanna be here? Send us removal request.
Note
Bi inşaat mühendisisin peki özel sektör mü ? Kamu mu ?
cok öznel bir soru. kisisine, isine, kuruma, vs. vs. vs. vs... hepsine bagli. bence bu vb. sorulari düsünmek yerine zamani iyi degerlendirip kendini gelistirmeli bir ögrenci/mühendis adayi.... ve yapmak istedigi, sevdigi isi yapmali. para icin veya diger seyler icin is tercihi yapmak bir kazanc degil kayiptir. sahsi görüsüm.
1 note
·
View note
Note
Hala cevabını bekliyorum sayın Çağlar?
sebepsiz yere ardimda biraktigim biri/birileri yok. Belki onlar sebebini bilmiyordur.
0 notes
Note
Arada aklına geliyor mu sebepsizce arkada bıraktığın insan veya insanlar?
“sebepsizce” biraktigim kimse yok, birakmissam da mutlaka bir sebebi oldugu icindir. Bu hayatta sebepsiz bir sey yaptigimi hatirlamiyorum.
0 notes
Note
Pornografik olmayıp da senin için çok seksi olan şey/şeyler nedir?
en basta her soruyu cevaplayacagima dair bir söz vermistim ama bu soruyu nasil cevaplayabilirim bilmiyorum...
sexi buldugum gercekten cok sey deyip simdilik bu soruyu kivirayim izninle.
0 notes
Note
Seninle sevişmek nasıl bişey?
bunu benimle sevisen(ler)e sormak gerek ama bence iyi. Iyiyimdir yani.
0 notes
Note
Bir inşaat mühendisi adayına verebileceğin ilk tavsive ne olurdu? Neden?
Öncelikle gecikmeli cevap verdigim icin özür diliyorum. Bir süredir buralarda yoktum...
Bir insaat mühendisi adayina verebilecegim tavsiye: temel bazi dersleri cok iyi ögrenmeli, okulda ögretilen hicbir sey bosuna degil. Türkce dersinden programlama dersine kadar, hepsi ilerde ihtiyacimiz olan dersler! Statik, malzeme, mukavemet derslerini cok iyi ögrenemen gerek! Bu dersleri iyi ögrendikten sonra belirli bir bakis acisina sahip olmaya basliyorsun! Olaylari bir insaat mühendisi gibi yorumlaya basliyorsun. Mesleki bi mertebe kazanmaya basliyorsun.
Ek olarak, bircok konuda okumalar yapmali. Türkiye bu konuda ne yazik ki cok geride. Ögrenciler genel olarak ilgisizler, ilham veren hocalar veya ilham veren bir kütüphanemiz yok.. bircok konu hakkinda okumali ögrenmelisin! Mesleki yayinlari, kitaplari okumalisin! Sacmasapan seylere para harcamak yerine mesleki bir kisisel kütüphane olusturmalisin! Ders notlarini hep saklamalisin! Her seyi yazili ve kronolojik olarak arsivlemelisin!
Türkiyede insaat mühendisligi 5 katli bir binayi sacmasapan paket programlarla neyi nasil ve nicin yaptigini bilmeden ögrenmeden yapip sonucu alip imzalayip göndermekten veya rant ugruna her seye müsade etmekten ibaret! bu cemberin icinden cikmak zorundasin.
Biraz karisik yazdim, gercekten uzun uzun konusulabilecek bir konu. Kendini gelistir, gelistir gelistir! Ingilizce ögren! Yabanci kaynaklari incele! Ufkunu hayal dünyani genislet.
Ve elbette her zaman etik mühendislik yap, iyi bir insan olmaya gayret göster...
Sevgiler selamlar saygilar!
0 notes
Text
Ausgewählte Kapitel des Bauwesens Prüfung Vorbereitung
Kapitel 1 - Feuchtigkeit in Gebäuden
Was ist die Feuchtigkeit?
Wasser in Baustoffen?
Feuchtigkeit Bemessung Methoden?
Feuchte Ursachen? Allgemein.
Kapitel 2 - Mauerwerkstrockenlegung
0 notes
Text
Hangi Ben, Hangi Biz?
Sadece fiziken yapilan bir yolculuk, kisiye bir seyleri görmüs olmaktan baska hicbir sey katmaz. Tüm dünyayi sadece fiziken gezmis olsaniz bile kisisel olarak bir tik ileriye gidemezsiniz! Mühim olan icsel yolculuktur cünkü. Bunun icin bir ülkeden baska bir ülkeye gitmenize gerek yoktur. Bazen denize uzun uzun bakarken yasarsiniz bu yolculugu, bazen Taksim-Mecidiyeköy arasinda, bazen daha önce anlamadigin bir dersi anlamaya basladigin o kisacik an’da!... Anneni aylar sonra gördügünde; babani baba oldugunda anlaman gibi... Icsel yolculuk kiside sonsuz degisiklik yaratir... Askere gidip geldiginde olur bu, yalniz kaldiginda, erasmusa gidip geldiginde, baska bir memlekette yasadiginda; kisacasi kendinden uzaklastiginda....
Birkac yildir Berlinde yasiyorum ve birkac yil önceki caglardan bir milyon yil uzaktayim! Özellikle de Türkiyede ögrendigim ögrenilmis caresizliklerimden teker teker kurtuluyorum... Sahanin, oyunun ortasindan cikip seyirciler arasina gecince oyunu daha iyi okuyabiliyor insan; bende de o oluyor iste. Kendime ait bir hayati yasamiyormusum dedim. Ben gercekten olmak istedigim kisi degilmisim. Sadece ben degil, annem olmak istedigi kisi degil, babam olmak istedigi kisi degil, kardeslerim arkadaslarim ögretmenlerim... bu yaziyi okuyan kisi; olmak istedigin, gercekte olmak istedigin kisi degilsin! Anlamsiz, akil almaz bir toplum baskisi icinde kavrulup duruyoruz. Bize ait olmayan kiyafetlerin icinde toplumun yaratmak istedigi canli olmak icin debelenip duruyoruz! Olmuyor sonunda zaten! Olmuyor...
Bu yaziyi bugün yazmamin ise özel bir nedeni var. Bugün en belirgin hallerinden birini yasadim her ne kadar kendimi bircok seyden arindirmis olmama ragmen; bu fotografi paylasma, bunu yazma, bunu sunlar görürse yanlis olur, onu sunlar okursa kirilir.... gücenir!
Ilk okulda yan sinifla beden dersinde mac yapardik ya hani, birlikte mac yaptigimiz ve bir daha hayatimiz boyunca görmedigimiz yan siniftaki cocuk bile hayatimizda daha fazla rol oynamis, daha fazla hakka sahip; üzmemeye gücendirmemeye kizdirmamaya calistigimiz gereksiz sayisiz insandan! Cok ciddiyim! Sadece kan bagimiz var diye bilmem neyimin nesine hesap vermek zorunda degilim! Kendisini sadece dügünden dügüne gördügüm, kafa selamiyla merhabalastigim birinin hayatimda anlamsiz bir rol oymanasina tahammül edemiyorum artik. Bunu, kimseyi horgördügümden kinadigimdan kücümsedigimden vs. söylemiyorum! Bu icinde oldugunuz icin fark etmediginiz bir hastalik. Sizi, bizi yiyip bitiren!
Cevreme elimden geldigimce yararim dokunsun diye elimden geleni sonuna kadar yapiyorum. Bu hayatta bir tek dikili tasi olmayan canlilarin nereden geldigini bilmedigim bir sekilde hayatimda olmasina ve kendimi otomatikmen bu insanlara göre sekillendiriyor olmama tahammül edemiyorum.
Bu yazidan bir sey anlamayabilirsiniz, hicbir sey sizi rahatsiz etmiyor olabilir cünkü icinde bulundugunuz durum, cevre; cevreniz, en yakininizdaki kisiden otobüste yaniniza oturan herhangi bir kisiye kadar herkes ve her sey bu anlamsiz düzene hizmet ettigi icin bu cocuk ne sacmaliyor diyebilirsiniz! Kismen haklisiniz! En kötü ihtimalle bu sekilde yasamaya devam ettiginizde, elden ayaktan düstügünüz ve artik hicbir seyi yapmaya enerjiniz kalmadigi dakika anlayacaksiniz ne demek istedigimi...
Ben düsmezin kalkmazin olmadigina inanan biriyim, yarin simit satma ihtimalimi, ac perisan kalma halimi hesaba katarak yaziyorum bunlari. Biktim, biktik. Toplum bizi adam etmiyor. Baskalarinin hayatini yasiyoruz sadece!
Bu yazi farkli yönlere cekilip topluma, aileye vs. isyan etmek icin kullanilmamali! Duvarlari yikamiyorsan duvara pencere ac, pencere acamiyorsan duvari maviye yesile boya... Benim söyledigim sey kafada yapilan bir restart! Yoksa kimse yarin sana al canim bu senin özgürlügün demeyecek!
Kimseyi kinamadigimi, hor görmedigimi, kücümsemedigimi vs vs vs bir milyon kere daha yazabilirim. Bu kismi anlasildiysa eger, bundan sonra hayatimda hicbir varligi agirligi olmayan; hicbir sorumlulugu olmadigi halde oturdugu yerden (anlamadan etmeden, dinlemeden görmeden) sacma sapan seyler söyleyen herkesi bir saniye bile düsünmeden silecegim. Sosyal medyayi kastediyorum simdilik... Kimse kusura bakmasin! Ben kendimdeki bu otokontrol mekanizmasini tamamen yok etmeden bu olay bitmeyecek. Sizin de bitmesin.
Sevgilerimle.
2 notes
·
View notes
Text
Tayland Yolculugu Ilk Gün
Dün yazinin ilk bölümünü (http://caglaronbasi.com/post/157482598412/asya-yolculugu-hazirlik) burda paylasmistim. Bugün ise yolculugun detaylarini ve ilk günü yazmak istiyorum.

Yolculugumuz Berlin Tegel Havalimanindan basladi. Türk Havayollarinin tarifeli ucagi ile Istanbula geldik. Berlin Istanbul arasi gayet konforlu gecti. Yolculuk sirasinda Tom Hanks’in Inferno (Cehennem) adli filmini izledim. Film ilk dakikasindan son saniyesine kadar sürekli bir gerilim filmi. Ben begendim. Filmin son kismi Istanbulda geciyor. Istanbulu bir filmde görmekten her zaman mutluluk duymusumdur! Filmin konusunu söylemeyeyim... Izlemezseniz bir sey kaybetmezsiniz ama izlerseniz de iyi olur...

Tabi filmi izlerken yemek de yiyorum :) Yeme icme servisi vs zaten bildiginiz üzere THY’de baya iyi.

Istanbula Atatürk Havalimanina geceyarisi vardik. Transit yolcu oldugumuz icin herhangi bir kontrol vb. noktadan gecmeden dis hatlar yolcu terminaline gectik. Bangkok ucagimiz TR saatiyle 01:55 te oldugu icin ve herhangi bir kontrol vs. durumu olmadigi icin temiz bir bucuk saatimiz vardi.
Atatürk Havalimaninda bilmem kac defa bulundum... Her seferinde ayni garip duygulari yasiyorum. Gecmisimin en önemli yapilarindan biri sanirim. Hayatimin belli bir döneminin 3te biri...
Bangkok ucagi 504 nolu kapidan gerceklesecegi icin 504 nolu kapiya varincaya kadar yürüdük. 13 dklik bir yürüme mesafesi...
504 nolu kapinin oralarda bir kafe var. Biz o kafede birer kahve icelim istedik. Tam kahveleri söylerken gözüm kadayifa carpti ve refleksiv bir sekilde üzerinize afiyet bir porsiyon da kadayif söyledim. Tadi gayet iyiydi.

Sonra zaman geldi catti ve Bangkok yolculugu icin girisler basladi. Türk Havayollari Istanbul Bangkok arasini aktarmasiz ucuyor. Bu da demektir ki ucak devasa bir sey olmali! Oldu! Devasa bir Boeing 777-300ER!! Bu benim ücüncü Boeing 777 deneyimim oldu! Bu seferki cok daha iyi modernize edilmis ve konforluydu diyebilirim!

Koltuklar felan baya rahatti ama uyuyamadim. Malum gece gece kadayif yersem olacagi budur... Bangkok ucaginda da üzerine bi yemek yedim. Arkadas yok yemicem diyorum ama öyle güzel bir koku geliyor ki hayir diyemiyor insan! Dedim bari ayran iceyim yemegin yanina ama uzun yolculularda ayran vermiyorlarmis dedi hostes. Anlamadim ama neyse.
Madem uyku yok bari bir film aksin o zaman dedim ve bu sefer izlemem gereken filmler listemde olan BIRDMAN’i izledim! Mükemmel bir film! Mutlaka izlenmesi gerek! Efsane bir elestiri. Efsane bir ironi. Beyin yakan bir film olmus, oyunculuk icinde oyunculuk, jilet kadar keskin bir senaryo! Cooook iyi! Izleyin derim!

Film bitti ama yavas yavas benim de pert olma sinirim geldi. Gözlerimi kapatip bir o yana bir bu yana döne döne sabah ettim. Sonra yine kahvalti. Arkadas biz buraya kilo vermeye geldik ama daha yoldayken 5 kilo aldik. Olacak is degil. Neyse ki yolun sonuna geldik. Günes icimizi isitmaya basladi... Ve Bangkok Uluslararasi Havalimanindayiz.
Bir insaat mühendisi gözüyle havalimani cok garibime gitti. Enteresan bir havalimani. En azindan disindan göründügü kadariyla. Hava sicak, günes icimizi isitiyor...
Kontrol noktasina kadar yürüdük. Garip bir dünya. Havalimani yapisinin ici de bi garip. Büyük beton kolonlar. Yürüyoruz. Dünyanin her yerinden insan var. Turist akini yasaniyor. Taylandli görevlilerin cogunda hastanelerde takilan maskelerden var. Gelmeden önce Inferno’yu izlemisim, resmen gerilim.... Filmi izleyin ne demek istedigimi anlarsiniz.

Kontrol sirasinda uzunca bir sira. Kontrolörlerin neredeyse tamami kadin. Ülkede herhangi bir terör vs tehlikesi olmadigi icin gayet esnek. Cok hosuma gitti. Alisik olmadigimiz bir konfor. Aslinda olmasi gereken diyelim...
Bu arada söylemeyi unuttum, ucaktayken doldurmamiz icin bir form verildi. Ülkeye bu formu doldurup giriyorsunuz.

Vize konusunu bir önceki yazida belirtmistim. Tayland icin Türk vatandaslarinin vize almasina gerek yok. Sanirim 30 güne kadar vizesiz takilabiliyoruz.
Kontrol noktasindan gectikten sonra valizleri bekledik. Cuk diye geldi. Havalimanindan cikmadan hemen biraz para bozdurduk. 1 Euro 37 Bath ediyor...
Cikisa dogru gidiyoruz. Taksiye binecegiz. Havalimanin disinda taksi icin otomatlar var bankalardaki gibi. Numara aliyorsun. 23 Numarayi aldik. Taksi hemen geldi.
Enteresan bir tip. Ingilizce mi konusuyor cince mi konusuyor arapcami konusuyor anlamadim. Cup cik cak cuk cup cik cak... Hep c duyuyorum. Taksiye valizleri yerlestirdik. Arabanin markasini cikaramadim. Ilk defa görüyorum böyle bi araba. Arka koltuga oturduk. Araba mükemmel temiz. Icerisi mis gibi kokuyor. Eleman klimayi köklemis. Hastalanmam an meselesi.

Normalde Taksimetre acmasi gerekiyor ama direk fiyati söyledi. Ben hemen matematik hesabi yaptim. Cok pahali degildi. Arada birkac euro oynuyor. 5 Euro bizi fakir etmez ama onu cok mutlu edecegi kesin. Ses etmedik. Sikinti degil... Evet buraya kadar olayi anlattim. Simdi ilk izlenimler geliyor:
Taksi soförümüz siyah rayban gözlügünü takti. Ankarali Turgutun esmer hali!
Yollar son derece temiz, ama kural mural yok. Serit degistirirken sinyal verme olayi külliyen yok. Kesiksiz serit cizgisi bir anlam ifade etmiyor. Bizim taksici o kadar enteresan sürüyordu ki emniyet kemerini taktim. Zaten takmam gerekiyordu ama bu seferki yasal zorunluluktan degil, kendimi sevdigimden...
Direksiyonlar sagda. Bizdeki hizli olan sol serit, malumunuz bunlarda sagda...
Carpik kentlesme ile medeniyet arasindaki ters oranti ben burdayim diye bagiriyor...
Yol kenarinda insaati devam eden birkac katli evlerin iskeletine sok oldum. Kolon kiris akla ziyan derece kücük! Deprem durumunu arastiracagim.
Calisma ücretleri düsük oldugu icin hizmet sektöründe calisan cok ve sürekli güleryüzlüler.
Otoyollari bir garip. Köprüleri cok garip. Basit kiris sistemi ile birbirine eklenmis yol plaklari...
Neyse efendim otele vardik. Odaya yerlestik. Dusumu alip uyudum. Aslinda hic yorgun degildim ama bünyem bir yere yatay bir sekilde kendimi birakmam gerektigi konusunda cok israr etti.
Uyandim. Saat 22:00. Disarda yapacak bir sey simdilik yoktur deyip bu yaziyi yazmak icin resepsiyona indim.
Devami gelecektir. Takip edin, paylasin gari.
#bangkok#thy#türkish airlines#türk hava yolları#kadayif#tatli#istanbul#berlin#yolculuk#tayland vizesi#taylanda gitmeden#tayland yolculugu
0 notes
Text
Asya Yolculugu - Hazirlik
Bugün kismetse 3 haftalik asya yolculugumuz baslayacak. Heyecanli miyim derseniz? Hayir degilim. Artik kolay kolay heyecanlanamiyorum ama yolda olmaktan son derece mutlu oldugumu söylemeliyim.
Yolculugun tamamini buradan sizlerle paylasmaya özen gösterecegim. Elimden geldigince.
Önce rotami sizlerle paylasayim:
Berlin---> Bankok (Tayland) ----> Phnom Penh (Kambocya) ----> Siem Reap (Kambocya) -----> Henüz planlamadik ----> Bankok -----> Evlere dagiliyoruz.
Yolculuk bir aksilik cikmaz ise 3 hafta sürecek. En önemli güzergahimiz Siem Reap cünkü burada dünyanin en degerli yapilarindan biri olan Angkor Wat Tapinaklari var. En azindan benim icin en önemli sey simdilik bu.

Tayland ve Kambocya ile ilgili cok ciddi bir arastirma yapmadim. Kendimi süprizlere acik birakiyorum. Bakalim ne olacak. Beni düsündüren tek sey yemek. Yemek konusunu cözdük mü gerisi kolay.

VIZE OLAYI
Türk vatandaslarina Tayland icin vize gerekmiyor. Kambocya icin ise Vize gerekli ve vizeyi online olarak almak bir günlük is. Yaklasik 30 amerikan dolari tutuyor. 30 günlük Turist vizesini maille PDF olarak gönderiyorlar.
Kambocya Vizesi icin basvuruyu: https://www.evisa.gov.kh/ adresinden yapabilirsiniz.

UCAK BILETI
Bileti Türk Havayollarindan aldik. En ucuz ve yolculuk saati baz alindiginda en makul olani THY. Istanbul Bankok arasi aktarmasiz ucuyor yigudum aslanum! Umuyorum ki bir sikinti yasanmaz. Gelismeleri daha sonraki yazilarda daha detayli ele alacagim.

DIGER
Ben yolculuk yaparken cok sey yapmiyorum. Pirpirikli degilim. Problem yasamayi seviyorum ama söylemesi ayip az biraz yolculuk yapmisligimiz oldugu icin bazi seyler otomatige sarmis durumda. Ama yine de bi liste olustururum, unutulmamasi gereken seyler listesi ve bu listenin basinda her zaman PASAPORT yazar :)
Foto cekmek icin gerekli aparatlari hazirlarim.
Bilgisayarimi bu sefer yanima almak zorundayim cünkü bi projeyi bitirmem gerek.
Ilac milac olaylarinda da ucuk kremi, gözüm icin göz suyu damlasi vs, yük tasidigim icin sirtim boynum tutulur diye kas kremi. Bu kadar :)
Güzellik arac gerecleri. Dis fircasi, dis macunu, tirnak makasi, mümkünse bi kalip sabun :)
Müzik!
Olmazsa olmazim. Bu sefer
spotify
amcamiz sagolsun. Baba müzik listelerini offline kaydettim :)
Ha ve en önemlilerinden biri:
Not defteri! Kalem!
Bunlar olacak abi! Aklima geleni hemen yazmam gerek! Kara not defterim ve ciks kalemlerimi yanima aldim.
Bir de güvenlik önlemleri.
Google Maps
acamiz sagolsun belirli noktalari sisteme kaydediyorum ve önemli bölgelerin haritalarini offline kaydediyorum.
Baska ne yaptim diye kisa bir düsündüm. Aklima bir sey gelmedi simdilik. Ha du kilik kiyafet. Bu zamanlarda Tayland Kambocya taraflari 30 derece üstü oldugu icin 5 alti tane tisört, iki sort ve gerekli ic camasiri. Bir de rahat bir spor ayakkabi. Benim favorim her zaman
Adidas ZX 750
. :)

Kambocya Vizesi, Kambocya Vizesi Nasil Alinir, Bankok Hakkinda, Bangkok Hakkinda, Tayland Hakkinda, Asya yolculugu, Tayland Yemekleri Hakkinda, Tayland Vizesi, Tayland Vizesi Nasil Alinir, Yolculuk Hazirligi, Taylanda Giderken Yaniniza Almaniz Gerekenler, Yolculuk Öncesi Hazirlik.
#asya yolculugu#bankok#bangkok#kambocya#kambocya vizesi#tayland vizesi#tayland ucak bileti#asia#kambocha#adidas#google#google maps#spotify#thy#turkish airlines
0 notes
Text
Türkiyede Cinsel Yolla Bulasan Hastaliklarda Yasanan Artis

Yakin arkadaslarim ile bir sohbet grubumuz var geyiginden en ciddisine kadar her seyi öyle böyle konusuyoruz. Gecenlerde sakasini yaptigimiz bir konunun özünde cok ciddi bir tehlike oldugunu bildigim icin bu yaziyi yazma geregi duyuyorum.
Ülkemizde ne yazik ki cinsel yolla bulasabilecek hastaliklara karsi ciddi bir bilincsizlik durumu var. Birisi esine, kizina, sevgilisine bakti diye kavga cikaran ama arkadas ortaminda rus bir hayat kadiniyla nasil yattigini ballandira ballandira anlatan sözümona erkeklerden bizde bol oldugu icin bu yazi daha da önemli bir hale geliyor... Hem bilincsizlik hem de kültürel yozlasma Türkiyede cinsel yolla bulasan hastaliklari son yillarda ucurmus durumda. Gercekten ama! Birkac gercek durum tespiti ve olay ile size söyle anlatayim:
Bel soguklugu nedir? sorusuna söyle cevap veren var: cinsel iliski sirasinda pencere veya klima acik kalir ise ve sirtimiz da terlemis ise belimiz sogur ve üsütürüz... Gülmeyin! Cevrenize sorun isterseniz! Deneyin!...
Biriyle aramda söyle bir konusma gecmisti:
Ben: Tamam da öyle tehlikeli degil mi ya?
XXX: Niye tehlikeli olsun ki?
Ben: Bir hastalik bulasir ama! Cinsel yolla bulasan hastaliklar var biliyorsun degil mi?
XXX: Yoo bana bulasmaz ki, ben isim bittikten sonra hemen sabunla yikiyorum...
Ben: fatal error!!!
Bakin bunlar gercek hikayeler ha. Gercekten! Gülmeyin! Böyle düsünen milyonlarca insan var! Bir arkadasimin kuzeni cinsel yolla bulasan hastaliklara karsi söyle demisti: ben isim bitince kolonya sürüyorum. Kolonya bütün bakterileri virüsleri yakiyor!
Durumun ne kadar ciddi oldugunu, ne kadar vahim oldugunu bu aciklamadan daha iyi anlatan bir aciklama olamaz bence! Varsa söyleyin de bilelim!
Bu adamlar arkadas ortaminda parayla cinsel iliskiye girdikleri kadinlari cevrelerinde ballandira ballandira anlatan insanlar! Evli barkli adamlar! Karisini eve kitleyip disarda her boku yapip kendine adam diyen erkek diyen canlilar! Bunlardan o kadar cok var ki!
***
Tubitak papaz erigini imam erigine dönüstürmeye calisan projeleri destekleyecegine liselerde cinsel egitim dersi vermeli! Utandigi icin marketten eczaneden kondom alamayan genclik var elimizde! Kondom reklamina ceza kesen RTÜK var... Sagliksiz bir gelecek nesil ile karsi karsiyayiz!
Abicim cinsellik de hayatin bir parcasi. Yemek yemek gibi, su icmek gibi! Ilk insandan bu yana en büyük tutku en büyük sorun!
Birazda verilere göz atalim:
Misal 2003 yilinda HIV+ vaka sayisi Türkiyede 182 iken 2013 yilinda bu rakam 1391 olmus! Yüzde 764 artis! Aklin aliyor mu? 2015 yilinin ilk 11 ayinda HIV+ vaka sayisi 1525 olmus! Bu rakamlar bir de buz daginin görünmeyen kismi cünkü bu rakamlar bir sekilde test yaptiran ve sonucu bir sekilde ögrenilen kayda girilen insanlar! Bir de test yaptirmayan, doktora gitmeyen milyonlar var!
Gecen bir arkadasimdan duydum. Elemanin biri hastalik kapmis diye günde birden fazla kisiyle bilerek iliskiye giriyormus. Digerlerine de bulastirmak icin! Böyleleri de var!
***
Yukardaki yazida dikkat ettiyseniz sorunlu tipler olaya ‘ben isimi bitirdikten...’ seklinde bakan tipler. Cinsellik hayvani bir ihtiyactan öte degil bunlar icin!
Verileri inceledikten sonra gözüme carpan bir diger nokta ise son yillarda homoseksüel/biseksüel iliskilerde de hastalik bulasma orani ciddi bir artis göstermis.
******
Dünyadaki verilere göz attigimizda ise: her yil yaklasik 2 milyon kisi HIV virüsünü kapiyor. Dünya saglik örgütünün raporuna göre dünyada 75 milyon insan hiv virüsü tasiyor ve simdiye kadar 35 milyon insan hiv virüsü yüzünden yasamini kaybetti....
****
Cinsel yolla bulasan hastaliklar ile mücadele edebilmenin ilk asamasi egitim. Önce aile cocugu bilinclendirecek. Burdan anne babalara sesleniyorum. Erkek cocuklara babalari, kiz cocuklarina anneleri; cocuklar ergenlik yasina geldiklerinde uygun bir sekilde anlatmalidir! Bu ayip bir sey degil. Yanlis bir sey degil.
Bizde bilinclendirme olayi ise ne yazik ki söyle oluyor: baba, amca veya dayi; ergenlik cagina gelen erkek cocugu genel eve götürüp “milli” yaptiriyor!... bu utanc elbetteki hepimizin! Sünnet töreni ile cükünü yüceltiginiz cocugu ilk cinsel iliskisi ile sorunlu bir birey yaptiniz. Tebrikler. !!!! Bakin böyle sacmaliklardan uzak durun! Anne babalar! Lütfen! Sizin gerizekali cocuklariniz yüzünden yitirecegimiz baska ÖZGECAN’larimiz yok bizim!
Egitimin ikinci ayagi ise okulda ve toplumda olmali. Konuyla ilgili olarak pedegojik egitim almis bir saglik uzmani cocuklara genclere bunu anlatmali! Ben bunu burda yaziyorum ama gercekte durum söyle oluyor. Beden egitimi dersinde hoca erkek ögrencilere siz gidin top oynayin diyor. Saglik ocagindan gelen bir hemsire de kiz ögrencilere bir seyler anlatiyor. Sonra beden hocasi da erkek ögrencilere bazi cinsel taktikler veriyor ve egitim programi sona eriyor! Bakin bu da gercek ha! Yapmayin etmeyin efendiler! Yaziktir!
Toplumsal bilinclendirme olayi ise cevren geliyor. Gazetelerde tv’lerde gördüklerimiz! Toplumu yozlastirmak icin cekilen tv dizilerimiz sagolsun cinsellik bambaska bir sekilde topluma lanse ediliyor. Bunu gören cocuktan bir cacik olmasini beklemek de biraz poliannacilik... Nerden baksan tutarsizlik!
****************
Simdi ben bu uzun yazida isin daha cok erkek tarafini yazdim. Bunun birkac nedeni var. Birincisi ben bir erkegim, biliyorum bazi seyleri. Ikincisi: sorunun genel kaynagi erkeklerde. Yani erkeklere bi ayar cekmek zorundayiz. Eksik yanlis bir sey yazmis isem lütfen söyleyin! Hemen düzeltelim!
****
Bir de bir yanlis algilama olabilir. Cinsel yolla bulasan hastaliklar sadece HIV virüsünedn ibaret degil. Bel Soguklugu (Gonore), HPV (sigiller), Klamidya, Frengi (sifiliz), Herpes Herpes, Hepatit B ve C... gibi türlü türlü hastaliklar. Bu hastaliklardan birini kaptiginizda, ki gayet normal, doktora gitmediginizde bu hastaliklar kronik hale gelir ve bütün hayatinizi olumsuz etkiler. Kisirliga, ömür boyu sürecek idrardaki yanmaya, üreme organlarinda cikacak apselere, bagisiklik sisteminizin zayiflamasina, psikolojinizin bozulmasina.... sebep olacak!
Isbu nedenle lütfen biraz zamaninizi ayirin ve birkac kücük okuma yapin. Ben asagiya birkac link birakacagim. Bu linklerden okumalar yapin. Cevrenizle paylasin. Bakin durum gercekten ciddi. Burada yazmadigimdan cok daha fazlasi var söylemek istedigim, bana anlatilanlar.... Durum vahim! Utanmayin, bilinclenmek bilinclendirmek ayip degil! Yanlis degil!
Saglik bakanliginin egitim brosürü: http://kadinureme.thsk.saglik.gov.tr/Dosya/Cinsel_Yolla_Bulasan.pdf
Bilken Üniversitesi üreme sagligi sayfasi: http://bilheal.bilkent.edu.tr/uremesagligi/cinselyollabulhast.html
Pozitif yasam dernegi: http://www.pozitifyasam.org/
Dünya saglik örgütü: http://www.who.int/en/
Durex Türkiyenin saglikli seks ile ilgili yazilari: http://www.durex.com.tr/cinselligi-kesfedin/konular/guvenli-seks/
#hiv#aids#cinsel yolla bulasan hastaliklar#türkiyede cinsel yolla bulasan hastaliklar#hepatit#bel soguklugu#gonore#hpv#gonore nedir#bel soguklugu nedir
0 notes
Video
EDEKA Reklamlari - 1
Almanyada bir süpermarket zinciri var, nam-i diger EDEKA. Bu marka öyle saglam reklamlar yapiyor ki insanin akli duruyor. Bu reklamda onlardan biri. Insanin diline dolanan efsane bir reklam. Friedrich Liechtenstein amcamiz zaten insan üstü bir mahluk. Gercekten efso izleyin...
0 notes
Video
Love is about who you are, not what you are!!!!!
0 notes
Text
Almanya, tarım sahasının yüzde 20'sini ekolojik tarıma ayırmak istiyor
Federal Hükümet, Türkiye’den de 33 şirketin yer aldığı dünyanın en büyük organik gıda fuarı Nürnberg BIOFACH kapsamında ekolojik tarımla ilgili gelecek planlarını tanıttı. Orta vadede Almanya’daki tarımsal alanın yüzde 20’si ekolojik işlenecektir.
Almanya’da organik ürünlere olan talep giderek artıyor ve birçok gıda ürünü örneğin Türkiye’den ithal ediliyor. Alman organik ürün piyasası, hem Avrupa’nın en önemli hem de dünyanın en büyük satış büyümesine sahip piyasasıdır. Alman gıda piyasasındaki oranı yüzde 5’tir. Avrupa’nın organik satışının üçte biri Almanya’da yapılıyor. Ancak bu talebe sadece kısmen Almanya´da üretilen organik ürünlerle cevap verilebiliyor. Türkiye, örneğin organik fındık ve kuru meyveyle Alman tüketicisinin ihtiyacını karşılıyor.
Almanya’da yaklaşık 1,08 milyon hektar büyüklüğündeki tarım arazisi takriben 25.000 organik tarım işletmesi tarafından işleniyor. Tüm tarım işletmelerinin yüzde 8,7’si ve tüm tarım arazisinin yüzde 6,5’i organik tarımın parçasıdır. Almanya’da son 10 yıl içinde organik tarım arazisi alanı yılda yüzde 3 oranında bir büyüme kaydetti. Belirlenen yüzde 20’lik hedefe ulaşmak için 30-40 bin çiftçinin ekolojik tarıma geçiş yapması gerekmektedir. Bu hedefe ulaşabilmek için ekolojik arazi büyüklüğünün de üç kat artması gerekmektedir.
Detayli bilgiyi : http://www.tuerkei.diplo.de/Vertretung/tuerkei/tr/__pr/bo-ankara/02-pressemitteilung.html?archive=4962242 adresinden temin edebilirsiniz.
0 notes
Text
Ideal Is Basvurusu/Görüsmesi

Bugün instagramda kisa bir live video cekip bugünki is görüsmemden evvel bazi kücük seyleri konusmustuk. Devamini blogumdan yazacagimi söylemistim. Müsadenizle devam ediyorum.
Bugün Alamanyadaki 3cü is görüsmemi gerceklestirdim. Ilk görüsmem cok kurumsal büyük bir firma ile gerceklesmisti. Yetkili kisi bana e-mail üzerinden 1 ay evvel randevu vermisti. Sirf o görüsme icin Berline gelmistim. Hic unutmuyorum, 14 Subat 2015 saat 14:00 da ...
Yarim saat evvel ofisin civarindaydim. Hemen kösedeki kafeye gidip bir kahve icmistim sakinlesmek icin. Ilk resmi görüsmem olacakti. Ingilizce olacakti. Sirf bunun icin istanbuldan cikip gelmistim... 13:55 civari ofise girdim. Ofis de kocaman bir sey! Resepsiyona görüsmem oldugunu görüsmemi yapacagim kisinin ismini söyledim. Harbiden de tam 14:00 da adam beni karsiladi. Cok heyecanliydim. Hayatimda daha önce bu kadar iyi bir ofis görmemistim.. Önce beni ofiste gezdirdi, sonra görüsme odasina gectik. Bana ne icecegimi sordu. Su varsa icerim dedim. Gitti bana su getirdi. O gelinceye kadar oturmadim. Türk saygi usulü... Geldi. Oturdu, bir saniye sonra ben oturdum. Son derece gergindim. Adam da son derece ciddi, psikopat bir tipti. Bir süre sacmaladim, bir türlü kendim olamiyordum. Ben ne zaman kendim olamasam hep kaybederim, ne zaman kendim gibi olsam hep kazanirim... Bu herkes icin böyle sanirim. Bir süre sonra ic sesim aynen sunu söyledi: caglar, rahat ol. sen bu adami ya ömrünün sonuna kadar bir daha hic görmeyeceksin ya da bu adam ömrün boyunca hayatinin bir parcasi olacak. rahat ol...
Bir an’da her sey degisti. Sandalyeyi hafiften geri cektim, her zamanki gibi sol ayagimi sag ayagimin üstüne atip koltuga yaslandim, dik durdum ve konusmaya basladim. Iste o an kazanmaya basladigimi fark ettim.
Bu kismi size bilincli olarak detayla anlattim, cünkü bu yazinin tek bir mesaji olacak: Kendiniz olun yeter!
Temeli attigimiza göre katlari cikmaya baslayabiliriz.
Cok temiz bir CV hazirlayin. Sekilli cincanli concinli olmasin, fazla resmi olmasin, fazla detay olmasin, fazla yüzeysel olmasin! CV’nizi sürekli güncelleyin. Linkedin ve diger platformlardan profesyonellerin kullandigi terimleri kullanmaya calisin. Ayni seyi herkes farkli bicimde anlatabiliyor. Örnegin birisi “Facebook sayfa admini” yaziyor baska birisi “Sosyal medya uzmani” yaziyor baska birisi “Sosyal medya icerik yönetimi” yaziyor baska biri “Social media specialist”... vs vs vs.. yaziyor. Dogru, karizmatik olan yazim seklini bulun.
CV nizi her basvuru icin yenileyin. Her sirket baska bir seye odaklaniyor. Kendimden örnek vereyim. Bir sirket Building Information Modelling olayina önem verdigi icin CV’mde Revit ve Management kisimlarini öne cektim, bir digeri statige önem verdigi icin statik bilgimi öne cektim... Birisi cv’nizi incelediginde, cok hizli göz attiginda bile ilgisini ceken bir sey görebilmeli. Buna algida secicilik diyoruz. Baska bir örnekle söyle anlatayim: etrafinizda sayisiz insanin sakalinda problem oldugunu sizin sakalinizda problem oldugu andan sonra fark etmeye basliyorsunuz....
CV olayini gectik. Cilalama kisminda uzmanim diyebilirim, yardima ihtiyaci olan her zaman soru sorabilir. Bir diger konu ise Motivasyon Yazisi. Tek sayfalik bir yazi olmali. Her seyi degil, en önemli seyleri icermeli. Her soruya cevap veren bir yazi olmali. Neden o isi istediginizi, o ise neden uygun oldugunuzu dogrudan veya dolayli olarak belirten bir yazi.
CV ve Motivasyon Yazisi bir is görüsmesinin en önemli ikinci ayagidir. (Birinci ayagi: kendiniz olacaksiniz!)
Yukardaki kisim cok önemli, cünkü sizin ne verdiginize göre görüsme sekilleniyor. Olayi siz mi yöneteceksiniz yoksa sirket yetkilileri mi? Buna iste sizin CV niz ve Motivasyon yaziniz karar veriyor.
Diger konulara da söyle degineyim.
Temiz düzgün giyinmis olmak önemli. Dügüne gider gibi degil ama temiz! Erkeklerin kesinlikle gömlek giymeleri gerektigi genel bir kural. Bana kalsa her yere siyah tisörtümle giderim ama neyse...
Türkiyede bu isler biraz toplum baskisi altinda oldugu icin daha siki. Misal almanyada bu o kadar önemli degil. Adamlar icerige daha fazla önem veriyorlar. Ben mühendislik sektöründe oldugum icin ordan konusabilirim. Benim sakalli olup olmamam kimsenin umrunda degil. Küpe de takmis olabilirim. Kimseyi baglamaz ama Türkiyede bir mühendislik firmasinin is görüsmesine sakalli ve küpeli giderseniz sansiniz neredeyse yok gibidir...
Görüsme saatinden en az 15 dakika kadar önce civarda olun. Adresi bilmiyorsaniz google maps amcamizdan faydalanin. Görüsmeye gec gitmeyin. Cok gecerli bir nedeniniz yok ise gercekten feci bir durum.
Hem görüsme süresince hem de gercek hayatta, asla el pelce bel divan oturmayin! Asla iki elinizi baglamayin! Ben cevremdeki herkesi sürekli uyaririm. Normal bir aksam yemeginde dahi olsak bir dostumun ellerini baglamasindan rahatsiz oluyorum. Bünyenin buna alismasini istemiyorum.
Görüsme sirasinda vücut dilinizi kullanin. Cok el kol hareketi yapmayin ama bazi seyleri mutlaka yapin. Misal karsi tarafi dinlerken iki elinizi parmak uclarinizdan birlestirip cenenize yakin bir yere getirip dinleyin. Genel bir seyi anlatirken el kol hareketlerinizde avuciciniz görünsün. Asla yumruk ve agresifvari hareketler yapmayin!
Simdi ben böyle karisik yaziyorum. Aklima geldikce. Araya bir af dileme ekleyeyim.
Görüsmelerdeki, hatta normal hayattaki bir diger son derece önemli sey ise: dinleme ve cevaplama. Karsi taraf son cümlesinin son kelimesinin söyleyinceye kadar dinleyin. Sadece dinleyin! Cevap verirken ise sadece soruya cevap verin. Size hangi arabayi kullaniyorsunuz diye sorduklarinda sadece arabanin markasini modelini söylesin! O arabayi nicin aldiginizi, esinizin cocugunuzun fikrini, iste ne bilim kaza gecirdikten sonra karar verdiginizi vs vs vs anlatmayin! Temiz ve acik olun! Bu benim en cok dikkat ettigim seylerden biri. Hayatin her aninda, her alaninda böyle bir sorun yasiyoruz. Lütfen sadece bir gün cevrenize bir dikkat edin, gözlem yapin. Gereksiz o kadar cok sey hakkinda bilgi veriyoruz ki... Cooook!
Görüsmeye not alabileceginiz bir sistem ile gidin. Kaleminiz, not defteriniz! Yedek kaleminiz! Ve not defteriniz acik olsun! Bos bir sayfanin üst kösesine tarih yazilmis olsun! Hazir beklesin o öyle!
Teknolojik aygitlarinizi lütfen kapatin. Sessize alin demiyorum, kapatin! Telefonunuzu bilmem osunuzu busunuzu lütfen kapatin!
Almanyada ögrendigim en güzel seylerden biri de ön hazirlik. Misal sigortayla ilgili sigorta sirketini mi arayacaksin, bütün belgelerini hazirliyiorsun. Vergi numarandan hastane belgelerine kadar, sonra arama yapiyorsun. Karsi taraf size soru sordugunda hemen gerekli bilgiyi veriyorsun. Yaaa bi saniye hemen bulup getirecegim diye bir sey yapmiyorsun! Hem karsi tarafin zamanini calmiyorsun hem de isin isleyisini germiyorsun! Cok önemli. Hani yukarda CV ve Motivasyon yazisi görüsmenin isleyisine sekil verecek dedim ya, iste kastim buydu. Siz CV nizle ve Motivasyon Yazinizla ilgili diger belgeleri yaninizda bulundurmalisiniz. Mühendislikten örnek verecek olur isek: Statik konusunda iyi oldugunuzu bir sekilde CVniz ve motivasyon yaziniz ile belli ettiniz, bir kanit istenebilir... Yaninizda transkriptinizi götürün o halde! Sorarlarsa hooop diye cikartip önlerine koyarsiniz! Bakin ben bu dersten bu notu aldim, bundan bunu.... Ön hazirlik önemli!
Ön hazirlik demis iken, sirketin tarihcesini ezberlemekten bahsetmiyorum! Bu konu o kadar önemli degil. Sirketin tarihcesi hakkinda bir soru sorarlarsa hemen masadan kalkin. Yanlis yerdesiniz. Böyle sacma bir durum olmaz. Elbette genel olarak sirketi taniyin. Neler yaptiklarina, sektördeki durumlarina bir göz atin ama sirketin kurucusunun ikinci karisinin adini bilmek zorunda degilsiniz.
Mutualist bir iliski kurma asamasinda oldugunuzu unutmayin. Size para verecekler ama babalarinin hayrina degil. Siz de onlara kazandiracaksiniz! Hatta kazandiginizdan cok cok daha fazlasini kazandiracaksiniz!
Diger önemli bir konu ise: eski is yerinizle ilgili sakin ama sakin negatif bir sey söylemeyin! Bir kurum veya kisiyi sakin kinamayin! Bakin siddettle, hatta kalin harflerle üstünü cize cize SAKINNNNNNNN diyorum!! Sakin! Eski isinizde igrenc bir olay basinizdan gecmis dahi olsa dogrudan elestirmeyin. Politik cevap verin. Topu gögsünüzde yumusatin ve araya dogru kacan takim arkadasiniza atin.
Bu ise neden seni alalim sorusu?
Cok fazla mütevazi olmayin, kendinizi cok da övmeyin! Genellikle gelismeye acik olmanizla ilgili seyleri öne atin. Varsa tutkularinizla baglanti vs kurun.
5 yil sonra kendinizi nerde görüyorsun sorusu?
Artistlik yapmayin. Öyle bir cevap verin ki sirket size yatirim yapilabilecegini anlasin! Bu konuyla ilgili cok datlu basimdan gecen bir örnegi anlatayim: Almanyayla ilgili olarak bir oturum problemi yasamistim. Oturum türünü degistirmek icin Türkiyeye gelmistim ve yeni oturumu almak 3 ay vs sürmüstü ve o 3 ay icinde hayatima bir yön vermem gerekiyordu. Büyük bir Türk firmasina basvurmustum ve beni görüsmeye cagirmislardi. Yüregim almanyaya gidip master yapmaktan yanaydi ama oturum sorunu cözülmemisti ve belirsizligini koruyordu! Cevremdeki hemen hemen herkes bu isi kapmam gerektigini söylüyordu! Ama yüregim almanya... Görüsmeye gittim ve kapidan adimimi atar atmaz bu isi istemedigimi anladim. Nezaketen de olsa görüsmeye katildim ve 5 yil sonra kendini nerde görüyorsun sorusuna: bir yil sonra kendimi almanyada master yaparken görmek istiyorum demistim! Sirket ise en az 5 yil sürecek bir yurtdisi projesi icin mühendis ariyordu... Ben cevabimla bana yatirim yapilamayacagini cuk diye anlattim. O gün o isi isteseydim, sirketin bana yatirim yapabilecegini hissettiren bir cevap verebilirdim. Misal: uluslararasi projeler konusunda deneyimli uluslararasi bir mühendis olmak isterim... diyebilirdim! Asin bayraklari :)
Para konusu. Önce sizden duymak isterler ise önce politik bir cümle ile ortami inceltin, sonra da kafanizdaki ve sektördeki ücretten türettiginiz miktari söyleyin. Cok mütevazi olmayin. Cok da abartmayin. Cok ucuza calismayin. Gercekten hak ettiginizi düsünüyorsaniz, arti deger üreteceginizi düsünüyorsaniz idealist olun. Er ya da gec dogru is sizi bulur... Ama ilk cümle ile konuyu inceltin, böylece sizin söylediginiz miktar tartismaya acik olsun! Misal: minimum 4000 tl derseniz yanlis olur. Mimimum kelimesi bütün kapilara kilit vurur... Amatörce bir söylem!
Para konusu: genelde görüsme sonunda onlar bir seyler söylerler. Biz bu konum icin bu kadar vermeyi düsünüyoruz diye. Cümleler arasindaki boslugu iyi okuyun. Kesin rakam mi yoksa yükseltilebilir bir rakam mi? ... Ona göre ayar cekin.
Kader ani. Kabul edip etmediginizi görüsme sirasinda hemen söylemeyin. O is icin aranilan canli iseniz zaman isteyin...
Hepimizin hakkinda hayirlisi.... Bazi konulari atladim. Aklima geldikce güncellerim. Sizler de hatirlatabilirsiniz.
Bu arada bugünki görüsme ile ilgili olarak: iyi gecti. Olumlu gecti. Teklifi düsünmek icin zaman istedim. Iyice düsünüp tasindiktan sonra karar verecegim.
Hepinize kocaman sevgiler.
1 note
·
View note
Link
“ALISON tarafından sağlanan bu ücretsiz çevrimiçi İngilizce dilbilgisi dersinde, ilk kez insanlarla tanıştığınızda söyledikleriniz ve insanlarla nasıl konuşacağınız ve yeni arkadaşlar edeceğiniz gibi konuşma İngilizcesinin temelleri işlenir.Bu çevrimiçi İngilizce dilbilgisi kursu, İngilizce’yi kullanan insanlarla tanıştığınızda ve selamlandığınızda ve temel yardımcı fiilleri, ana fiilleri, sıfatları ve açık soruları inceleyerek size güven verecek basit konuşma tekniklerini uygulamanızı sağlar.Temel konuşma İngilizceyi geliştirmek isteyenler için idealdir ve iletişim halindeyken daha özgüvenli olma yolunda yardımcı olacaktır. ALISON’un ücretsiz çevrimiçi kursuyla çevrimiçi olarak İngilizce dilbilgisi öğrenebilirsiniz.”
ab-ilan.com’dan alintidir.
0 notes