chloegracenelson

[chloegracenelson]

"Nate..." diye mırıldandı sadece.Ne diyeceğini gerçekten bilmiyordu.Onun gibi bir insanı üzdüğü için kendini o kadar aptal hissediyordu ki... O,o kadar mükemmel bir insandı ki bunca şeye rağmen hala onun için her şeyi yapabileceğini söylüyordu.Ona tam sekiz tane doğum günü hediye almıştı.İnsan ölürken tüm hayatı saniyelere sığıp gözünün önüne gelir.İşte Chloe'nin gözünün önüne saniyeler içerisinde Nate'le tüm yaşadıkları geldi.Ona Gracie demesi,çatıdan atlayışı,birlikte para biriktirip Polaroid kamera almaları ve akla gelecek en aptal pozlarla fotoğraf çekilmeleri.Onu ilk öpüşü,ilk görüşü,ilk kez bir partide zaman geçirmeleri,sahilde sabahlamaları... Ve o anda sanki içinde milyonlarca bomba patlamıştı.Delicesine hıçkırarak ağlamaya başladı.İlk kez böyle ağladığını hatırlıyordu.Her kelimenin arasında hıçkırıyordu neredeyse. "Nate...ben...ç-çok...üzgünüm."

[chloegracenelson]

Ona sarıldığında gözyaşları daha fazla gözlerine tutunamadı.Omzunu ıslatmıştı bile.O kadar aptal hissediyordu ki onu affetmesi için oturup yalvarabilirdi bile.Teninin kokusunu ona sonsuz gelen bir sürede içine çekti.O kadar özlemişti ki bu kokuyu,bu hissi...Geri çekildiğinde tekrar ona baktı.Arkadaşlar kelimesini duyunca afallamıştı.Onunla arkadaş olmak o kadar imkansız ve saçma geliyordu ki...Ama bunun sebebi kendisiydi.Bunu biliyordu."E-evet.Kesinlikle." dedi.Bu sefer yere değil,tam gözlerinin içine bakıyordu.

[chloegracenelson]

İşte oradaydı.Tüm sene görmek istediği insan.Gerekirse onu hiç affetmesin.Sadece onu görmek istiyordu ve tam karşısındaydı.Tek istediği ona sıkıca sarılmaktı.Onu ne kadar özlediğini söylemekti.Yapamadı.Nasıl yapabilirdi ki? Tüm kış ne yapmıştı acaba? Üniversitedeki ilk yılı nasıl geçmişti? Doğum gününde neler yapmıştı? Hiç onu düşünmüş müydü? Peki onu aramayı düşünmüş müydü? Tüm bu düşünceler boğazında düğümlendi."Merhaba." diye karşılık verdi titrek sesiyle.Tabii ki sesi titremişti,her zamanki gibi.

[chloegracenelson]

Ah,sanki Harvard'da Hukuk okumak sıradan bir şeymiş gibi! dedi kaşlarını kaldırarak.Bu kış neler yaşadığını düşündü.Ders çalışmak haricinde başka bir şey yaptığı söylenemezdi.Bilirsin,tüm senemi feda ederek ders çalıştım ve Stanford'a girdim.Nate'in adı geçince duraksadı.Yüzündeki gülümseme bir anda yok olmuş gibiydi.Henüz onunla konuşmadım. Demekle yetindi.

  Bardağını alıp bir yudum aldıktan sonra gülümsedi.O da gözlüklerini geçirdi gözüne.Bende seni özledim Chloe.Ah,herkesi özledim! Güldü hafifçe etrafa bakındıktan sonra.Ne anlatmalıyım bilmiyorum? Harvad’da Hukuk okuyorum Chloe,benden pek bir şey bekleme. Aslında dedikleri pek doğru sayılmazdı.Okulda yeterince şey oluyordu,onda da ama birilerine anlatacak kadar büyük veya önemli değildi.Sen anlat asıl? Nate ile barıştınız mı?

[chloegracenelson]

Sorun değil dedi gülerek.Yanındaki şezlonga oturdu ve güneş gözlüklerini taktı.Hey! Seni özlemişim. dedi gülümseyerek.Victoria'nın burada olmasına çok seviniyordu çünkü ne kadar çok insanla vakit geçirebilirse kafasını o kadar dağıtırdı.Ayrıca onunla konuşacak bir sürü şeyi vardı. Anlat bakalım. Dedi gülümseyerek.Konuştuğu herkese tüm kış boyunca ne yaptıklarını sorduğu gerçeği onu güldürüyordu.

  Ne oluyor be diye homurdandı gözlerine kapanan ellere ithafen.Ardından güldü hafifçe.Pekala tamam,tahmin mi etmeliyim? Hm…Clary? Joce? Tutmadı mı? Dudaklarını büzdükten sonra elleri gözlerinden kaldırdı.Merhaba Chloe dedi gülerek doğrulurken.Elindeki içkiyi yan taraftaki şezlonga bırakıp kıza sarıldı ve aniden geri çekildi.Ops.Kaşlarını kaldırdı kızın ıslanan tişörtüne bakarak.

[chloegracenelson]

[chloegracenelson]

Neverland'in bu kadar sakin olmasına alışkın değildi.Neyse ki Clary buradaydı.Onunla konuşmuştu ve memnundu.Ancak şu an aklını kurcalayan başka bir şey vardı.Nate...Her zamanki gibi kendini iyi hissetmek için kitabını alıp sahile indi.Havada ılık bir rüzgar varken belki biraz kestirebilirdi.Sahilin boş olacağını tahmin ettiğinde yanılmıştı.Şezlongda uzanan V'yi gördü.Yanına koşan adımlarla ilerledi ve elleri ile gözlerini kapattı.Sesini bile çıkartmadan sadece kim olduğunu tahmin etmesini bekledi.

Sezonun başlarında Neverland’in boşluğundan dolayı şehre,abisinin yanına gitmişti Victoria ve uzunca bir süre orada kalmıştı.Yeniden gelmeye karar verdiğinde,arabadan inmiş,biraz uyumuş ardından da sahil inmeye karar vermişti.Üzerindekileri çıkarıp,saçını toplamış ve biraz denize girmişti.Ardından yakındaki kafeteryadan içecek bir şeyler alıp şezlonguna kurulmuştu.Güneş tenini ısıtırken,gözlerini kapattı.

[chloegracenelson]

Hava oldukça serindi.Chloe kulaklıklarını ve hırkasını alıp yürüyüşe çıktı.Neverland eskisi gibi değildi.Güneş bile eskisi gibi değildi.Bunun tek bir sebebi vardı... Doğum gününde eğlenememiş,elinde telefonu ile beklemişti.Üniversiteyi kazandığı gün de aynı şekilde.Gittikçe yoruluyordu.Parka gidip salıncağa oturacaktı.Parka gelince adımlarını yavaşlattı.İşte oradaydı.Nate oradaydı.Gözlerinin dolmasını engelleyememişti.Ona doğru koştu.Arkasından sarılmak istiyordu ama tam arkasına gelince duraksadı ve geri çekildi.Ne yapıyordu?

Nate bir süre gözlerini kapatarak oradan geçenlerin ayak seslerini dinledi, birkaç haftadır burada olmasına rağmen hiç eğlenemiyordu; Chloe yoktu, Chloe’yle konuşamıyordu aslında, geçen yaz küs ayrılmışlardı. Onu doğum gününde arayamamıştı, üniversiteye geçtiği için de, kendini zor tutmuştu bunları yapmamak için. Gözlerini açtı ve ayaklarını yerde sürüyerek hafifçe sallanmaya başladı.

[chloegracenelson]

"Ah,her yerim ıslandı!" dedi dalga geçercesine.Ardından ona daha da sıkı sarıldı.Sonunda ayrıldıklarında elinden tutup en yakına şezlonga çekti.Oturmasını işaret ederek heyecanla konuşmaya başladı."Üniversite başvuruları nasıl,nereyi kazandın? Konuşmayalı neler yaptın? Yeni saçlarına bayıldım! Bu tişörtü ne kadara aldın?" tüm bunları nefes almadan söylemişti.

Clary onun Chloe olduğunu athmin etmeliydi, koşarak havuzdan çıktı ve Chloe’ye sarıldı. “Seni çok özledim.” dedi ondan ayrılmadan, bir süre ikisi de mesaj atmamış veya konuşamamışlardı birbirleriyle, üniversiteye geçtikleri ve yoğun oldukları için olabilirdi bu Clary bunun altında yatan kötü bir sebep olmamasını umuyordu, Chloe’yle dostluklarının asla bitmeyeceğine inanıyordu.

[chloegracenelson]

Chloe,havuz kenarında Clary'i görünce heyecanlı bir şekilde koştu.Tam onu dürteceken ani bir şekilde karar değiştirdi.Onu havuza iterek kahkaha attı.Havuzdan çıktığında ve uzun bir süre sonra onu ilk kez gördüğünde onu ne kadar çok özlediğini fark etti. Kollarını açarak " Buraya gel su kaplumbağası!" diye bağırdı.

Clary birkaç haftadır buradan ayrılmıştı, Arthur’u, Chloe’yi ve diğerlerini o zamandan beri göremiyordu ve bu da canını sıkıyordu. Havuz kenarına giderek orada olabileceklerini düşündü, fakat orada da yoklardı. Tanıdığı başka birini bulabilmek amacıyla gezinirken birinin onu itmesiyle havuza düştü. Kahkahalar atarak sudan çıktı ve atletini sıktıktan sonra kahkahalarına ara vermeye çalışarak konuşmaya başladı. Su kaplumbağası Clary geri dönüyor sanırım. dedi sorarcasına.

[chloegracenelson]

Aptalım tamam mı ? Çocuğun arkasına dönmesiyle konuşmaya devam eder.Aptal olan benim.Bunların hiç birinin olmasını istememiştim.Zaten hiçbir de şey olmadı.Çocuğun gözlerini devirmesi üzerine Bak bana ! diye bağırır.Duraksar.Bana inanıyor musun ? der kısık bir sesle.Gözlerinin içine bakar

[chloegracenelson]

Chloe Nate'i sahilde görünce heyecanlandı.Ona koşup sarılmak isterdi,ama yapamazdı.Sonuçları ne olursa olsun en azından onu yakından görmeliydi.Gidip yanına oturdu.Hiçbir şey söylemedi.Ne söyleyebilirdi ki ? Nate'in bakışı bile gözlerinin dolmasına sebepti.Onu gerçekten çok özlemişti.

Nate buraya yeni gelen bir çocuk ve Chloe arasında olanları duymuştu, birkaç gün gitmekle bu kadar çok şey kaçırdığına inanamıyordu. Böyle oluyormuş demek ki, her zaman ben mahvetmiyormuşum. diye mırıldandı gifteki gibi.

[chloegracenelson]

@chloenelson: Yorum yok. Hahaha

[chloegracenelson]

Sonunda biraz sakinleşebilmiştir.Yaptığı şeyin utanç verici olduğunu düşünüyordur.Üzgünüm diye mırıldanır.Sadece kendime hakim olamadım.der kafasını kaldırırken.

[chloegracenelson]

Rick'in söylediğini yapmayı,düzelmeyi o kadar çok isterdi ki.Ama yapamıyordu.Kendini toparlayamıyordu.Her zaman böyle durumlarda güçlü kalıp şimdi patlaması utanç vericiydi.Sakinleşmek için kafasını Rick'in omzuna yaslar.

[chloegracenelson]

Chloe tamamen donup kalmıştır.Ne diyeceğini bilemiyordur.Sonunda kendini tutamaz ve ağlamaya başlar.Hem de fazlasıyla.Sakinleşmeye çalışır. Yapamaz. Rick'e bakmaya bile cesaret edemez.

[chloegracenelson]

Chloe,Rick ! diye seslenir arkasından.Neden seslendiği konusunda hiçbir fikri yoktur.Doğrusu olan buydu,gitmeliydi.Gitmesine izin vermeliydi ama bir şekilde engellemişti.Neden engellediğini de bilmiyordu.Rick arkasını döndüğünde bir şey söylemesi gerekiyordu.Topallıyorsun.der titrek sesiyle.