Gölge defteri, kelimelere dökemediğim duyguların saklandığı bir yer. Ne tamamen karanlık , ne de ışıkta. Sadece bana ait olan bir boşluk burası. Kaybolmuşluklarımı , soru işaretlerimi ve kendime tuttuğum ayanları burada yazıya döküyorum.
Don't wanna be here? Send us removal request.
Text
SON KEZ
16.05.25
Birine son kez gülümsediğimizi bilsek yine de döner miydik sırtımızı? Ölümün bu kadar yakınımızda olduğunu bilsek yine de kırar mıydık birbirimizi? İnsanız, bazen boyumuzdan büyük laflar ederiz. "Asla affetmem" deriz, " Öyle kırdı ki beni eskisi gibi olamam " deriz.
Sonra düşünürüz ya yarın olmazsa? Ya sen kez konuşuyorsam onunla?
Böyle diyerek ne zaman adım atsam sonu hüsran oldu. Çünkü o korkmadı kırmaktan ,o çekinmedi son kez görmekten.
Birini son kez gördüğünü, konuştuğunu , güldüğünü bilemezsin. Her konuşman son kez miş gibi olursa belki kırmazsın.
Affetmek, adım atmak zor. Onu son kez düşünüp korksan da zor. Adım atmak için hızlı davranmak gerekir belki,bu kadar korkak adımlarla nasıl yetişeceksin ki?
Her adımda aynı korku ama sonu yok biliyorsun bu dipsiz bir kuyu. Kalan da kahrolur giden de gülen olmadığın sürece.
0 notes
Text
İçimde Bir Yangın Merdiveni
07.05.2025
“Yangın merdiveninde müzik dinliyorum. ‘Dünyanın en ücra yerindeyiz,’ diyor. Neresi orası acaba? İnsan yalnızsa, orası kendi ücrası olmaz mı? Ücra yerler için illa çok uzaklara mı gitmesi gerekir insanın?
Bazen koca şehir bir ücradır, bazen koca bir orman. Ben bazen kalabalıklar içinde kendi ücra köşemde gibi hissediyorum. Kimi’ne “üzücü gelir yalnızlık”, üzülür insan istemeden yalnız birini görünce. Ama bana hüzün değil, özgür hissettiriyor.
Bazen zor olabiliyor tabii. O da benimle alakalı sanırım. Kafamın içi mahşer yeri. Haklılar, haksızlar, kırılanlar, kıranlar... Kıyamet içinde olunca insanın alışıyor sanırım. Bazen tüm sesleri susturup sessizliği dinlemek istiyorum.
Pek mümkün olmuyor tabii. Çok düşünmek çok yoruyor — hele de kalbinle düşünüyorsan. Kalbimde yerlerini hazırladığım kişilerin mahkemesi daha zor oluyor. Kalp koca bir mahkeme salonu; bazen haksız yere hüküm yıkar, bazen de suçlu olduğu hâlde kabul edip kalbimize salıverdiklerimizle dolu...
1 note
·
View note
Text
"Sandalyede otururken ayaklarım yere değemezdi; nasıl yaşattın o anları bana?.."
~denizlotusu
29 notes
·
View notes
Text
İnsan istemese de eğilirmiş omurgası omuzları da pes edermiş kaldırmak istemediği kadar yük varsa o da bırakırmış kendini. Hani diyorlar ya her şeye rağmen dik dur. Keşke o kadar kolay olsaydı. Yani ben bu konuda pek becerikli değilim sanırım eğildi sırtım birkere , düştü omuzlarım. Nasıl dik durulur onlara rağmen unuttum. Eskiden olsa bilirdim , dik durmayı geç, kahakalar atardım. Şimdi yarım gülüş bile gelmiyor içimden. İçten çürürmüş demekki insan . Omuzları bırakırmış kendini sonra hepsi gelirmiş peşinden.
0 notes
Text
Vücudum tepki veriyor artık ben susuyorum ama o susamıyor sanırım. Şimdi bi yangın merdiveninde ağlıyorum sanırım titreme krizi geçiriyorum. Olsun o da geçer birazdan. Kalıcı değil ne de olsa hiç bir şey ne hisler ne de insanlar
0 notes
Text
Gözlerinde ,çözülmeyen bir düğüm
Söylesene ,yalanlara mı verdik ömrü
Dizlerinde ,anılarım var iki büklüm
Ne zor bi kalp aynı yerden iki kere kırılır mıydı?
Söyle , göre göre ...
0 notes
Text
Camdan Kabuğum
29.04.25
Kırgın ya da üzgün değilim. Sadece ben , herkesi hayatımın merkezine öyle bir alıyorum ki , onların bir gün orda olmak istemeyecekleri aklıma gelmiyor. Önceden yalnız kalmak hep korkuturdu beni. Dedim ya değişiyorum sanırım diye, fark ettim ki yalnız kalmak, kendinle olmak o kadar da kötü değilmiş. Ben önceden de susardım 'o zaten böyle' der sormazlardı. Ben de kabuğuma çekilirdim. Önceden buna üzülürdüm ama şimdilerde iyi geliyor . Kabuğuna çekilmek , kendini duymak... Hem benim kabuğum zifiri karanlık değil. Her tarafı camlarla kaplı güneş de görüyor yağmur da . Hatta bazen camları açıp nefes aldığımı bile hissediyorum. Ama dedim ya yeni ben işte , alışması biraz zaman alıyor. Hem de bazı insanlar böyle yaşar diye değil ben böyle yaşamak istiyorum diye hallederiz.
0 notes
Text

Açar mı çiçekler her şeye rağmen ?
Solmaz mı onlar da bu kara kışta?
2 notes
·
View notes
Text
Bugün saymayı bıraktığım gündeyiz
Ne gidişini
Ne bana hiç gelmeyişini
Gerçek sandığım her anın
Beni yok edişini...
Şimdi hiç geçmediğin o sokaktayım
Sesini, kokunu unuttuğum o duraktayım
Gelme desem de gelmezsin
Sen zaten bana hiç gelmemişsin
1 note
·
View note
Text
Sakinliğin Fırtınası
28.04.25
Çok uzun zaman olmuş gibi hissettirdi. Sanki senelerdir yazmamışım da içimde birikmiş. Her sene , her yaş farklı bir deneyim katıyor insana kendini tanımak için bir sebep veriyor sanki sana . bu sene başka bir ben varmış, ama ben bile yıllardır saklıyormuşum onu sanki. Sessizim artık. daha kendi halimde, daha dingin... Belki de en doğru tanım bu: durulmuş hissediyorum. Kocaman bir okyanus düşün , ama böyle dalgalar sürekli kayalıklara çarpıyor gibi. Sürekli , bir saniye bile durmuyor. Şimdilerde ise çarşaf gibi dümdüz,sakin,dingin. Huzurlu mu ? Tartışılır. Çünkü bazen en durgun sular , en büyük fırtınalardan daha korkutucudur. Ama biliyorum , bu bir fırtına öncesi sessizlik değil. Bu yorulmuş bir su damlasının kıyıya vurmak isteği.
Ben çevremde hep o deli dolu, süreli gülen, komik, enerjik bir o kadar da depresif o kızım. Fark edilmeye çalışmanın başka bir yoluydu belki böyle olmam. Ama yoruldum artık sanırım. Onlar yürürken durdum ve bekledim. Benim arkada kaldığımı ne zaman fark ederler diye... Ama onlar hala yürüyor.
Olsun, Bazı insanlar da böyle yaşar.
1 note
·
View note
Text
Bir Yolculuksa Hayat, Benimki böyle
01.05.25
Hayat gerçekten bir yolculuksa, ben yolumu kaybettim sanırım. ne ilerisi ne de şuan olduğum yer bana huzur vermiyor. Yolda olmak hep zordu, ama birilerini düşünerek yolda olmak çok daha zor. Bu senin savaşın deyip meydanda seni yalnız bırakanlar , savaşmana bile izin vermiyor bazen. Hayat çok garip. Senin seçmediğin bir dünyada, hakkında hükümler yağdıran insanların arasında kendini bulmaya çalışıyorsun . O kadar ses var ki , kendi sesini duyamıyorsun. Yaşamak istiyorsun aslında sadece... Nefes almak. Kimseyi suçlamıyorum. Herkese bir doğru öğretiliyor ve onlar da onun peşinden gidiyor. Ama bana nereye gitmem gerektiğini direttikleri zaman... İşte o zaman dayanamıyorum.
Bu yolculuk benim. Düşsem de, kalksam da, pişman da olsam....benim.
2 notes
·
View notes