Text
sabahları çoktan terk edilmiş bir istasyon gibiyim. gelmeyen trenlere hazırlanıyorum. hiç inmeyecek yolcular için camları siliyorum hâlâ. bazı sabahlar kendime bile geç kalıyorum. uyanıyorum ama uyanmıyorum. öylece yürürken bile sanki herkesin yükünü ben taşıyorum.
151 notes
·
View notes
Text
bozuk düzenim, ütüsüz giysilerim, fotoğraflar, sararmış perdelerimle değiştirdiğim şehirler. sokağa neden çıktığımı hatırlamadığım için yürüyüşe dönüşen adımlarım, kendimden kaçmak için verdiğim uğraşlar ve bira şişeleri. bu kadarım ve yanına kıvrılmaya ihtiyacım var.
300 notes
·
View notes
Text
size erkek olmayı da bir kadının öğretmesi ne acı. ne acı doğurmakla da bitmiyor, büyütmekle de. sizi adam etmek için bir kadının yokluğu bile yetiyor oysa varlığın bana hiçbir şey vermiyor. nefesini tut ve bırak. bir balon şişirmeye benziyor. daha konuşurum da sen laftan da anlamazsın.
38 notes
·
View notes
Text
Yalnızlığı sevdiğimden değil, ama benim insanlarım değil bunlar.
71 notes
·
View notes
Text
Görünürde her zaman gülümsüyor olsam da içeride çaresiz bir mücadeleyle debeleniyordum,
128 notes
·
View notes
Text
tanışmıyorsak, bana saçma sapan hitaplarla gelmeyin n'olur. "güzelim, kanka, çiçeğim, böceğim..." bir de bunu içinizden gelerek, kendi samimiyetinizle söylüyorsunuz. arkadaşlar saçmalamayın artık. sizi tanımıyorum ve hiçbir şeyiniz değilim.
31 notes
·
View notes
Text
I've searched the universe
And found myself, within' her eyes
5 notes
·
View notes
Text
bi' mermiyi yutmuş gibi susuyorum bazen. tetiği kim çekti bilmiyorum ama şakağım hâlâ zonkluyor.
347 notes
·
View notes
Text
bir gün, bir yağmurla garip garip, çoluğu çocuğu terk edeceğim. bir sevgiyle doymayacak kalbim, anladım. alıp başımı gideceğim. asır yirminci asırdır, amenna. bir yanımda sevgilerim, bir yanımda sancım. neon lambaları büsbütün karartır gecemizi. uzaklar daha da uzaklaşır. bir define çıkarır gibi kayalardan, adem’den beri sımsıcak sevgilere muhtacım. bir gün alıp başımı gideceğim. yıldızlar ışısın, yollar üşüsün, yollar. belimi bir ılık şal sarsın, mavi. hüzünlü bir serencamın ardından, şarkısız. rüyalarım, unutulmuş bir handa pes desin. görmüş geçirmiş bir çift duygulu dudak karşısında. kendi kendine çekilmez oluyor ömrüm. her insanın ayrı ayrı yaşayabilsem kaderinde; diyarı gurbette kanlı bir aşk, bahtsız bir çocukluk uzak köylerin birinde. en uzak beyazlar, en yakın ikindilerde, duygulu. ve bir sahil meyhanesinde bir akşam içip içip ağlasam. nasıl kısa kesmeli bilmiyorum, herkesin derdinden pay isterken. uzak kaderlerin suları çağlar şimdi. yıldızlar dökülür sonsuza içimizden. bir gün, bir parkta otururken, biliyorum, bir el yağmurla dokunacak omzuma. bir çift göz, bir davet, bir kalp. çoluğu çocu��u terk edeceğim. yapraklar dökülecek, çiçekler solacak. bir sonbahar, bir sabah ve bir yağmur olacak. toprak ve insan kokularıyla, uğultulu bir sarhoşluk içinde, yıllar için başımı alıp gideceğim.
106 notes
·
View notes
Text
Şair diyor ya güvensiz kalplerimizi karaktersiz insanlara borçluyuz diye o kadar haklı kii
Sıkılıp da köşeye iteklediginiz her kalp kırıklığı ki bu biraz hayalkırıklığı da barındırır içinde ebedi bı karanlık olur taşar ruhunda insanın hatta öyle ki ruhu katran karası olur da kendine bi daha rastlamayı geç kendini tanıyamaz bile
Sonra ah ı tutar mı bilmem ama acı ızdırap kavurur durur ruhu tekrar tekrar atar ateşe
8 notes
·
View notes
Text
"Ben duyumsayan, yaşayan, keşfeden bir varlığım. Etiket değilim. Özgürüm."
10 notes
·
View notes
Text
"O kimseden yardım istemez, sadece ortadan kaybolup daha iyi hissettiğinde geri döner."
270 notes
·
View notes
Text
Eğer olduğum yere ait hissetmiyorsam orada duramam
24 notes
·
View notes
Text
çocuğun biri sahilde talihsiz bir şekilde dalgalara karışıp vefat ediyor, çocuğun ölümünden çok ırkı konuşuluyor. ırkından ötürü ölümüne sevinenler dahi olabiliyor. kızın biri belli başlı manipülasyonlara ve istismara uğruyor, yetmiyor çok acı bir şekilde intihar ediyor fakat kızın intiharından çok; burka giyindiği için dini inancı ve okuduğu üniversiteden dolayı olağan gelen bir çıkarım yapılarak yine ırkı hedef alınıyor. kızın intiharından aşağılık bir hâz satın alanlar dahi oluyor. ülkede yetişen doktorlar dahi farklı ırk ve etnisiteden olan hastalarına yanlış tedavi uygulayabiliyor. bu olayların ne denli aşağılık, ne denli alçak, ne denli namussuzca hareketler olduğunu bir türlü insanlara anlatamıyoruz. çünkü herkes falanca ırktakiler şöyle suç işliyorlar, falanca ırktakiler şöyle böyle teröristler, falanca ırktakiler şöyle böyle toplumun huzurunu bozuyorlar diyerekten içinde barındırmış oldukları ırkçılıklarına birer kılıf uydurmak, yaptıklarına aşağılıkça bir meşruiyet kazandırmak istiyor. dolayısıyla arkadaşlar, bakınız. bir insan suç işlediğinde kürt diye, türk diye, laz diye, çerkes diye veya zaza diye o suçu işlemez. kötü bir insan olduğu için o suçu işler. mesele bu kadar basit. mesele iyi insan olma veya olmama durumu. dolayısıyla bir kürt suç işleyince tüm kürtleri hedef gösteren türk ne kadar aptal ve orospu çocuğuysa, suçlu sırf kürt olduğu için o suçluyu savunan kürt de bir o kadar aptal ve orospu çocuğudur. her iki taraf da ırkçıdır. suç işleyen türk üzerine benzer çıkarımlar yapan kürt için de, suçu işleyen türk olduğu için, o suçluyu savunan türk arasında da bir fark yoktur. aynı kaide yine geçerlidir. ırkçılık aptal bir orospu çocuğuyum demenin farklı bir yoludur. bu kadar.
102 notes
·
View notes