Kitaptaki en etkileyici kısımlardan birisi benim için kanser & AIDS karşılaştırmasıydı. Her iki hastalık da ölümcül ve kesin bir çözümü yok maalesef. Ancak Sontag, kanserin insanda kötü şans, AIDS'in ise suçluluk duygusu uyandırdığından bahsediyor. Kanser sağlıksız bir yaşamın cezası olarak görülürken AIDS, sapkın bir seks müptelasını çağrıştırır. Bu nedenle de bir AIDS hastası ya da HIV pozitif bireyler fiziksel ölümden önce toplumsal bir ölümle yüzleşir.
✍🏻 İSPANYOL AŞK ALDATMACASI ~ ELENA ARMAS
Selam! Bugün iki kitaplık bir seri ile karşınızdayım:
1) İspanyol Aşk Aldatmacası
2) Amerikan Ev Arkadaşı Deneyi
New York’tayız. Bir mühendislik danışma firmasında Aaron Blackford ve Catalina Martin ile maceralara dalmak üzereyiz. Bu tatlı maceramızın vesilesi Catalina’nın ablasının 1 ay sonraki düğünü. Bu düğünde damadın sağdıcı, Catalina’nın İspanya’yı terk etmesinin sebebi olan eski sevgilisi Daniel çünkü kendisi damadın abisi. Üstelik yeni nişanlanmış!
Okuyucu olarak başta bir şey diyorsunuz “What the hell???”.
... ilk defa bir kitap çıkaran yazar için oldukça tatlı, minnoş, tatmin edici bir kitap. Ben sevdim. Bayılmadım ama sevdim.
🌻 Yorumun devamı için başlığa tıklayın!
“Bu sanki bir mahkûmiyet: Daima sahip olmadığını sevmek ve sahip olduğunu asla sevmemek.”
Sanki bir rüyanın içine düşmüş gibi hissettiriyor kitap. 95 sayfada okuyucuyu değişik bir yere taşıyan kısa bir kitap. İstanbul - Ankara treninde okumuştum. Psikolojik yönü daha baskın olan güzel bir metin. Merak öğesinin güzel kullanıp okuyucuya sürekli şimdi ne olacak, diye sorduruyor.
🌻 Yorumun devamı için başlığa tıklayın!
🧟♂️🧟♀️🧟Biz insanlığın hep ileriye gittiğini düşünüyoruz. Wells, bu kitabında okuyucuyu ‘Peki ya işler ters giderse n’olur? Ya gerçekten ilerlemiyorsak? Ya ileride bütün teknolojiyi kaybedersek?’ sorularını düşünmeye itiyor. Her gün ölümlü olduğunu görmezden gelir gibi yaşayan insan, bir gün sahip olduğu tüm imkanları kaybedip yontma taş devrine geri dönebileceği ihtimalini de düşünmeyi ihmal eder. Wells, bu ihtimali görmezden gelmeyen istisnalardan birisidir.
🌻Yorumun devamı için link
🌙🏈Farklı şekillerde de olsa dünyadan nefret eden iki kişi Luna ve Knight. Knight, Luna denizatlarını çok seviyor diye annesine imzalattığı izin kağıdı ile bir denizatı dövmesi bile yaptırıyor Luna için. Luna kendini ona layık bulmuyor. 😶🌫️ Düşünsenize okulun en popüler çocuğu ile okulda hiç arkadaşı olmayan insanlarla konuşmayan bir kız nasıl kendini ona layık görebilir? Oysa bence biri illa birine layık olmayacaksa Knight, Luna’ya layık olamaz. 😈
🌻Yorumun devamı başlığa tıklayın!
Kendi kitabında Hyacinth'e ne kadar bayıldıysam bu kitapta da bir o kadar sinir oldum. Tamam anladık cesursun, modern kadının temsilisin falan ama herkes kendi için cesur olmak zorunda değil. Lucy de cesur davranıyordu ama kendisi için değil, abisi ve Hermione için ve Hyacinth'in bilmeden etmeden Lucy'ye kötü davranması beni çok rahatsız etti. Üstelik ona kötü davranmaya Lucy, Gregory'nin ona aşık olduğunu bilmezken başladı. Yani kız ne yapsaydı? "Ah, Hyacinth. Abinin en yakın arkadaşıma aşık olduğunu biliyorum ama ben ömrümün sonuna dek onu bekleyeceğim," mi demeliydi?
🌻 Son sayfalarda bir parça burukluk hissetmiş olsam da, bu seriyi okumanın tadını çıkardım. Blogumda serinin son kitabı "Biz Evleniyoruz" hakkında yazdığım inceleme yazısının devamını okumak için başlığa tıklayabilirsiniz! 💫🎩
⏱️ Tarihte yazılan ilk distopya Efendi Uyanıyor. Mükemmel değil ama kendini okutuyor. Wells, bu kitabıyla geçmişten geleceğe bir selam vermiş. 💰〽️Gelir eşitsizliğin yükselişte olduğu, orta sınıfın giderek eridiği günümüzde özellikle çok daha anlamlı bir kitap haline geliyor Efendi Uyanıyor. İnsan yaşadığı dönemle olan benzerlikleri fark edince bir distopyanın içine düşmüş haline üzülüyor doğrusu. 🤧
Yazının devamı için başlığa tıklayın.🌻
Kaktüs’ün büyülü dünyasına hoş geldiniz! Aşkı yeni keşfedecek olan Susan’ın yaşamının derinliklerine dalıp, ailesiyle olan karmaşık ilişkilerini keşfedeceğiniz bu kitap beni büyüledi. Duygusal yolculuğa hazır olun ve birlikte Susan’ın sıradışı hikayesi hakkındaki yorumumu başlığa tıklayarak okuyabilirsiniz. 🌵📚
🌵📚 Birinci baharını yaşayamamış Susan Green 45 yaşında, kariyer odaklı bir hanımefendi. Her şeyi kontrol altında tutmak isteyen, rutinlerine oldukça önem veren, kendi kuralları ile yaşan biri. Edward’ın tek başına eve konduğu yetmezmiş gibi yanına bir de en iyi arkadaşını yerleştiriyor: Rob. Ve işte Susan’ın ailevi gerçeklerini ve aşkı keşfedişi için reçete hazır!
🌻Yorumun devamı için başlığa tıklayın!
👸🏼 Hyacinth'i kitaptaki karakterler için zorlu ve farklı kılan bu özellikler aslında modern kadının özellikleri. Yani siz okurken bu kız normal, öyle zeki falan değil diye düşünebilirsiniz ama bu kız o dönemin normaline uymuyor; bizim normalimize uyuyor. Bu yüzden Gareth bu ilişkinin mantıklı olanı oluyor.
💸Kitap Fiyatı: ₺13,82 (5.12.2015 - KitapYurdu)
Basit kelimeler ve cümlelerle o kadar çok his geçirmeyi başarmış ki yazar okuyucuya, insanın hayran olmaması imkansız. Çünkü çok gerçek, çok hayatın içinden. Oysa yaptığı şey absürt komedi. Gerçek hayatla absürt komediyi çok başarılı bir şekilde birleştirmiş.