kozmikdalga-blog

[kozmikdalga-blog]

[kozmikdalga-blog]

devil may cry

ya giderse bir gün arkadaşlar

ama onlardı iyi olanlar

hem de sen şeytanlarınla başbaşa

nasiplenmemişsin sanki mundarlıklarından

onun, bunun, en kötüsü de kocaman ellerin

kısacık karanlıkların bitişi ise 

Beethovenvari finaller

yarın da var yaşayacak

oh exorcism

[kozmikdalga-blog]

SAĞLIK POLİTİKTİR: B12 Hakkında Her Veganın Bilmesi Gerekenler

Öneriler

Düşük B12 oranları anemi ve sinir sistemi hasarına sebep olabilir. Veganlar için tek güvenilir B12 kaynakları B12 içeren zenginleştirilmiş gıdalar (bazı bitkisel içecekler, bazı soya ürünleri ve kahvaltılık gevrekler) ve B12 destekleridir. Hem zenginleştirilmiş gıdalarda, hem B12 tabletlerinde hem de hayvansal gıdalarda bulunan Vitamin B12, mikroorganizmalardan gelir. 

Pek çok vegan, anemi ve sinir sistemi hasarlarını önleyecek miktarlarda B12 almakla birlikte potansiyel kalp rahatsızlıklarını ve hamilelikle ilgili rahatsızlıkları önleyecek miktarda B12 almamaktadır. Sağlıklı bir vegan beslenme için şunlardan en az bir tanesini düzenli olarak gerçekleştirmeniz gerekmektedir:

Her gün en az 3 mikrogram  (mcg ya da µg şeklinde sembolize edilir) B12 alacak miktarda zenginleştirilmiş gıdalarla beslenin

Her gün 10 mikrograma denk düşecek miktarda B12 desteği alın

Haftada 2000 mikrograma denk düşecek miktarda B12 desteği alın.

Eğer zenginleştirilmiş gıdalar almayı tercih ediyorsanız etiketleri dikkatli olarak okuyup yeterli miktarda aldığınızdan emin olun. Örneğin, zenginleştirilmiş bitkisel süt bir bardakta 1 mikrogram B12 içeriyorsa günde 3 kez içmeniz yeterli olacaktır. B12 desteklerini kullanmak daha yaygın ve ekonomik olacaktır. Bu destekleri ne kadar az sıklıkla alıyorsanız, tek seferde aldığınız miktarın da o kadar yüksek olması gerekmektedir. B12 en iyi küçük miktarlarda ve düzenli alındığında vücut tarafından kullanılır. Fakat fazla miktarda B12 almanızın herhangi bir zararı bulunmamaktadır.

Doğru bilgi vegan sağlığını geliştirir, doğru bilgileri yaygınlaştıralım. Eğer B12 hakkında başka bir şey okumak istemiyorsanız bilmeniz gereken en temel bilgier bunlardır. Daha fazla bilgi için okumaya devam edebilirsiniz.

Read More

[kozmikdalga-blog]

Super stoked to try this Sonoma wine with a Jack London theme.

[kozmikdalga-blog]

There is peace in maggot brain

[kozmikdalga-blog]

Erwin Schulhoff String Quartet Nº. 1 (1924)

I. Presto con fuoco II. Allegretto con moto e con malinconia grotesca III. Allegro giocoso alla Slovacca IV. Andante molto sostenuto

Kocian Quartet

Schulhoff, born in Prague in 1894 to a German Jewish family, was encouraged in his youth by Dvorak and studied music throughout Europe as a young man with tutors such as Debussy and Reger. He served on the Russian front in World War I, afterward returning to Prague to continue his career as a pianist and composer. 

A lover of nightclub dancing, jazz, and strong drink, Schulhoff’s ebullient sense of humor comes across in a great deal of his serious work—such as the Concerto grosso for string quartet and wind symphony, a complete inversion of the usual paradigm of orchestration in that genre. 

He was a man of communist sympathies; this combined with his Jewish heritage and his status as a rising composer made him a natural target for the Nazis. Schulhoff was deported to Konzentrzionlager Wülzburg in June 1941, and died there of tuberculosis 14 months later. 

A composer of constantly evolving styles, Schulhoff here displays his neoclassical bent in partnership with driving dance rhythms from disparate sources and a tonal vocabulary that resembles Prokofiev or Hindemith. The string writing is nothing short of brilliant.

[kozmikdalga-blog]

Live on the beach..

[kozmikdalga-blog]

Kedi kesince satanist

koyun kesince mümin

İdam insanlık suçudur, öyle mi?

Kasaplık ama meziyet

[kozmikdalga-blog]

Bir bölümünde "Mutluluğun peşinde koşmaktan yorulmadın mı?" diyor Adam. Dünyanın en klişe cümlesinde seni yaşamaktan soğutmuyor mu?

[kozmikdalga-blog]

Vejetaryen olmak insanın yaşamak üzerinene olan algısını inanılmaz değiştiriyor, bak bir dene. Sadece vejetaryen olduğunu hayal et, hayvanların hakları olduğunu farz et. 2 gün dene bunu. Sonra bana anlat, dinlerim.

[kozmikdalga-blog]

Bir arkadaşımın bugün 6 aydır karavanda yaşadığını öğrendim. Don gelmiş ve bir süre ayrı kalmış. Yazın gelmesiyle tekrar dönmüş karavanına. Evi barkı var ama karavanda yaşamayı tercih ediyor.Çok güzel adam. Karavan denince de aklıma hemen "Taking Woodstock" filminden bu kare geldi. Hani asit alıp tanrının, karavanın ruhani kubbesinden onlara gözüktüğü kare. Daha sonra veya önce bilmiyorum, aklıma "Into the Wild" geldi. Hayatımın çoğu esnasında aklıma geldiği gibi. Sonra fark ettim ki, Emile Hirsch bu filmde de oynamıştı.Özgürlüğünü sonun kadar yaşayan bir karakter olarak. Farkında olmadığım halde beni etkileyen bağlantılar hayatımda var olabilir, bunlar beni başka başka kararlar almaya itiyor olabilir, ve mantıkla veya akilane bir şekilde yaşamıyor olabilirim, hatta bu kareyi gördüğüm anda şu anda bunu yazıyor olabilme ihtimalim bilinçaltımda oluşmuş ve beni şu ana kadar getirmiş olabilir. Tanrıya inanmayı hiç planlamıyorum, sen de planlama.

[kozmikdalga-blog]

O zaman uzun süreden sonra Tolstoy'dan (Diriliş) gelsin:

"Bahar, şehirde bile yine bahardı."

[kozmikdalga-blog]

Frank Gohlke Landscape, Albuquerque, New Mexico, 1974 Photograph 

[kozmikdalga-blog]

"Açık yerlerde insan bir dışarılık, bir öteleyiş duyar. Sanki ufkunuz genişler, varlığınız enginleşir." Mavi Sürgün - Halikarnas Balıkçısı

"Dar yerde, kişinin düşüncelerinin de daraldığını anlamıştım." Ezilenler - F. Dostoyevski

[kozmikdalga-blog]

“İşte asıl bu ayrıntılar, kötü seçilmiş bir giysi, dişlerdeki hafif bir bozukluk, nefis bir ruh zayıflığı, bunlardır bir kadını gerçek ve canlı kılan şeyler. Afişlerdeki ya da moda dergilerindeki kadınlar, ki bugün bütün kadınlar onları taklit etmeye çalışıyorlar, çekicilikten yoksundurlar, çünkü gerçek değildirler, çünkü soyut bir takım önerilerden oluşmuşlardır. Onlar bir güdümbilim makinesinden doğmuşlardır, bir insan bedeninden değil.”

Gülüşün ve Unutuşun Kitabı - Milan Kundera

[kozmikdalga-blog]

Umut Sarıkaya ile Mutsuzluklar

[kozmikdalga-blog]

Where White Man Went Wrong