Text
Bir kızım olursa adını ‘Nazlı’ koymak istiyorum. İleride onu sevecek kişi de kendisini “Ahmet Kaya- Benden Selam Söyleyin” dinleyerek paralasın mesela.
14 notes
·
View notes
Text
“Gözlerim çökmüş, sesim kısılmış, nefesim kesiliyor ve hala ölemedim. İçimde bir his var, sanki böyle…. Böyle küflenmiş gibi, çürümüş gibi. Ölsem desem ölemiyorum. Yaşasam diyorum yaşayamıyorum…”
45 notes
·
View notes
Text
“Ben de böyleyim işte. Kırıldığım zaman birilerini kırmanın hesabını yapmam. Geçerim köşeme yakarım sigaramı suskunluğumu içimde yaşarım. Çünkü öyle ortalığı yıkarak geçmez kırgınlığım. Yavaş yavaş öldürmeliyim içimden geçenleri…”
37 notes
·
View notes
Text
“Eskisi kadar çok konuşasım yok. Ne hissettiğimden bahsedesim yok. Hiç kimseyi merak etmiyorum hiçbir şey ilgimi çekmiyor. Kendimle yalnız kalmak iyi gelecek ama kendimi de bulamıyorum…”
38 notes
·
View notes
Text
“Çok dayanırım, çok savaşırım. Öyle çok savaşırım ki vazgeçmeyeceğime inanırsınız. Ama bir gün gelir, karşıma otursanız; ağlasanız bağırıp çağırsanız duymam. Kalkıp çarpsam yanmam. Acınızı bile duymam. Ben komple silerim, kafamdan yeryüzünden, gözümün önünden silerim.”
27 notes
·
View notes
Text
“Artık uzun yazılar yazasım gelmiyor. Nasılsın dendiğinde iyiyim demek istiyorum. Hayır dediğimde insanların sürekli sormasını da istemiyorum çünkü anlatamıyorum. Anlatmak istiyorum konuştukça canım yanıyor. Nasıl olduğumu soruyorsunuz, çok kötüyüm. O kadar boş hissediyorum ki kendimi. Hiçbir şey yapmak istemiyorum. Kimseyle konuşmak istemiyorum. Daha fazla güçlü gibi davranmak istemiyorum. Yoruldum sadece, çok yoruldum…”
12 notes
·
View notes
Text
“Canım çok yandığında kimse beni duymadı. Kafamı öne eğip gecenin bir yarısı gözlerim kan çanağı olana kadar ağladığımda kimse duymadı. O yüzden kimse umrumda değil.”
24 notes
·
View notes
Text
“Sanki 6 yaşındayım. Terasın demirliklerinden ayaklarımı sarkıtmışım suratımda bir tokat izi o kadar küsüm ki , kendimle bile konuşmuyorum…”
28 notes
·
View notes
Text
"Hiçbir şeyin düzeleceği yok. Yürüdüğüm yol bıçağın ucu. Bu yolun sonu uçurum. Bu yol çıkmaz. Bu yolun sonu ölüm. Bu yolun tek çıkışı boşluk. Bu yok oluş..”
37 notes
·
View notes
Text
“İstemediğim birine verildim. Bütün neşem emildi, gözümün feri silindi. Hayat enerjim yok oldu. Işığım tükendi . Kendime olan saygımı yitirdim. Neredeyse her gece üzgün ve kalbim kırık uyurum herhangi bir güzellik için hevesim kalmadı. Tükendim. Bunu çözeceğim.”
15 notes
·
View notes
Text
‘Kulaklığı takmış müzik dinleyen ifadesiz bir suratın içinde kaç farklı dünyanın yok olduğunu bilemezsiniz..’
23 notes
·
View notes
Text
“Bazı şeyler vardır;kelimelerle anlatılır. Bazı şeyler bakışlarla, bazı şeyler seslerle, bazı şeyler yazarak bazı şeyler de konuşarak. Bazı şeyler için yazmak konuşmak,bakmak yetmez. Bağırmak gerekir ve bağırmak için de her zaman konuşuyor olmak gerekmez. Bir insan sessizce de bağırabilir. Siz içinizden bağırmak nedir bilir misiniz? Ben çok iyi bilirim…”
6 notes
·
View notes
Text
“Kendimden biraz kaçıp uzaklaşabilseydim belki her şey daha iyi olurdu ama kaçanı kovalamak benim huyumdur ve ben en çok kendimden kaçıyorum. Başkalarının beni yok saydığı günler için, bazı günler ben de kendimi yok sayıyorum. Alışkanlık olsa gerek.. sen yer edinemeyeceğin hikayelere vuruldun hep.”
10 notes
·
View notes
Text
Bir yerden bir yanlışlık hissi gelip sızıyor rahat bırakmıyor. Çarşaflar sıktığın parmaklarının arasında can çekişiyor, üzerine örttüğün hiçbir şey ısıtmıyor. Tedirginlik zehri damarlarının üzerinde beyninin tüm hücrelerini kemirirken yanlış günaha el uzattığını fark ediyorsun, seni huzursuz eden her şeyin, herkesin nasıl da tutsağı olduğunu fark etmeden.
21 notes
·
View notes
Text
Hastaydım ama bunu kimseye belli etmemem gerektiği için daha da berbat hissediyordum. Ne kadar acı çektiğimi söylememenin adaletsizliğiyle her gece ağlamıştım. O zamanlar ben de senin gibi tükenmiş bir halde kendimi sandalyeye bırakıp saatlerin akıp gitmesine izin verseydim ne olurdu diye düşünüyorum. Belki de gözyaşlarım daha çabuk dinerdi. Ben çok ağladım, ağlamak istediğinde ağlaman lazım. Yüreğin ağlıyorsa, sen de ağlamalısın. Böyle böyle iyileşiyor insan..”
58 notes
·
View notes
Text
Keşke bitse içimizdeki bu nefret, keşke birbirimizden nefret etmek zorunda olmadığımız suların kıyısına vursak. Elimde olsa, başka zamanda ve tamamen başka şartlarda olsak onun hayatına dokunmak isterdim, parmak uçlarımı hayatında gezdirip onu biraz gülümsetmek…’
11 notes
·
View notes
Text
Yaşamımın, öyküdeki yeşil incir ağacı gibi önümde dallanıp budaklandığını görüyordum. Her dalın ucunda tombul, mor bir incir gibi eşsiz bir gelecek beni çağırıyor, bana göz kırpıyordu. İncirlerden biri, eş , mutlu bir yuva ve çocuklardı; bir başkan ünlü bir şair, öteki parlak bir profesör biri şaşırtıcı editör. Ee.Gee, öbürü Avrupa, Afrika ve Güney Amerika, biri Constantin, Socrates, Atilla ve garip adları, değişik meslekleri olan bir yığın aşık, bir başkasıysa olimpiyat şampiyonu bir kadındı, ve bu incirlerin üzerinde ve ötesinde, ne olduklarını pek çıkaramadığım bir sürü incir daha vardı. Kendimi dalların çatallandığı noktada otururken görüyordum. İncirlerden hangisini seçeceğime bir türlü karar veremediğim için açlıktan ölüyordum. İncirlerin hepsini aynı anda istiyordum ama birini seçmek ötekilerin hepsini kaybetmek demekti ve ben orada karar veremeden otururken incirler buruşup kararıyor, birer birer toprağa, ayaklarımın dibine düşüyorlardı…”
12 notes
·
View notes