Don't wanna be here? Send us removal request.
mobilbahsigirisi7 · 6 years ago
Photo
Tumblr media
Şampiyonluğuna: Parma
Geçmişi ve tarihi olan kulüplerden ziyade, bilinmeyen kulüpleri Dünya çapında tanınır hale getiren futbol dahileri, her vakit akıllarda daha kalıcı olmuşlardır. Parma, 80’lerin başlarında Serie C’de mücadele eden sıradan 1985 seneninde takımın başına Arrigo Sacchi getirildi.
Kimse ondan, Parma efsanenin doğmasını sağlayan kıvılcımı çakmasını beklemiyordu. Profesyonel futbol oynamadan teknik patron olmasını tenkit edenlere verdiği, “Jokey olmak için önce at olmak gerekmez.” yanıtı da futbol tarihine geçen sözlerden biri olmuştur.
Sacchi, Parma’yı ilk sezonunda, Serie C1 şampiyonu yaparak Serie B’ye çıkartmayı muvaffak oldu. Daha ikinci sezonunda(1986’nın Eylül ayında), Coppa Italia grup mücadeleninde, Milan’ı San Siro’da yendiğinde Sacchi ve Parma isimi ağır ağır duyulmaya başlamıştı.
Bir sonraki turda, takımıyla gene Milan’ı San Siro’da 1-0 yenip çeyrek finale çıktı. Berlusconi onu çoktan gözüne kestirmişti ve takımın başına getirdi. Orda Milan’ın efsanesi olarak anılacaktı. Total futbolu, klasik İtalyan futbolu ile birleştirdi. Ona göre tüm oyuncular pres yapmalı, savunma oyuncuları çakılı kalmamalıydı. Herkes hem defansif, hem ofansif olarak oyuna katılmalıydı. Oyunculara kabiliyetlerini göstermeleri için daha çok talih verilirken, disiplin bozulmamalı, oyun karşı alana yıkılmalıydı.
1989 yazında Parma, Nevio Scala ile anlaştı. Scala’nın 5-3-2 stratejisi ile oynattığı Parma, ilk yarıda çok başarılı sonuçlar aldı. 1990’da başkanın ani ölümü ve takım içi yaşanan meselelere karşın, mahalli derbilerinde Reggiana’yı 2-0 yenerek, Serie A’ya yükselme başarısını gösterdiler.
1990’da, kulüp sahiplerinden ve İtalyan yemek şirketi Parmalat’ın sahibi Calisto Tanzi, kulüpteki paylarını arttırıp başkanlığa Giorgio Pedranesch’i getirdi. Bu değişimler kulübe gelir sağladı ve Scala istediği futbolcuları takıma ilave edebildi. Takıma Tomas Brolin, Grün ve Taffarel transfer edildi. Parma, ilk Serie A mücadeleninde Juventus’a 2-1 yenildi. İlk galibiyetlerini ise 15gün sonra Diego Maradona’nın formasını giydiği Napoli’ye karşı aldılar. Ligi altıncı olarak bitirdiler ve UEFA Kupası’na katılma şansını yakaladılar.
1991-92 sezonunda Scala takıma Antonio Benarrivo ve Alberto Di Chiara’yı ilave etti. Parma, tarihindeki ilk Avrupa kupaları deneyiminde, ilk turda CSKA Sofya ile eşleşti ve elendiler. Ligi ise averajla yedinci bitirdiler. Asıl muvaffakiyet Coppa Italia’da geldi. Finale yükselen Parma, Juventus karşısında ilk mücadelesi Roberto Baggio’nun penaltısıyla kaybetse de, ikinci mücadelesi kendi alanlarında 2-0 kazanıp ilk büyük kupalarını kazandılar.
1992’de takıma Kolombiyalı yıldız Asprilla ilave etti. Sezona İtalya Süper Kupa finaliyle başlayan Parma, Milan’a kupayı kaptırdı ve ligde 3. olarak tarihlerinin o vakte kadarki en iyi derecesini yaptılar. Milan’ı San Siro’da Asprilla’nın golüyle yenerek, Milan’ın 58 mücadelelik yenilmeme rekorunu baltaladılar. Avrupa’da ise çok başarılı bir sezon geçirdiler. Parma, Kupa Galipleri Kupası’nda sırasıyla Ujpest, Boavista FC, Sparta Prag ve Atletico Madrid’i eleyerek finale kaldı. Wembley Stadyumu’nda oynanan finalde Parma, Royal Antwerp’i 3-1 yenerek tarihindeki ilk Avrupa kupasını kazandı.
1993 yazında takıma katılan futbolcular Gianfranco Zola ve Crippa oldu. Sezona UEFA Süper Kupası finaliyle başladılar. Marsilya takımının karıştığı bir rüşvet davası yüzünden Şampiyonlar Ligi ikincisi Milan ile karşılaştılar. Crippa’nın uzatmalarda attığı golle kupayı Parma kazandı. Scala da ikinci Avrupa kupasını kazanmış oluyordu.
2. yarı yaşadıkları puan kayıpları nedeniyle 5. olup, UEFA Kupasına katılma hakkını kazandılar. Avrupa’da ise sırasıyla M.Haifa, Ajax ve Benfica’yı eleyip, yeniden bir Kupa Galipleri Kupası finaline çıktılar. Ancak bu sefer Arsenal’e 1-0 kaybettiler.
1994-95 sezonu için takıma yeni katılanlar Fernando Couto ve Dino Baggio, takıma dönen isim ise Sensini olmuştu. Bu sezon, Parma’nın Juventus ile her cephede mücadele ettiği bir sezon olarak tarihe geçti. Juventus ile başa baş giden şampiyonluk yarışını, Juventus dış sahanında aldıkları 4-0’lık kaybetme ile kaybettiler ve sezonu averajla üçüncü bitirdiler.
İtalya Kupası finalinde Juventus’a yenilerek kupayı kaybettiler. İki takım, o yılın UEFA Kupası finalinde de karşı karşıya geldi. Parma sırasıyla Vitesse, AIK, Athletic Bilbao, Odense ve Bayer Leverkusen’i eleyerek finale çıktı. İlk mücadelesi Parma, yıl başında Juventus’tan aldıkları Dino Baggio’nun golüyle 1-0 kazandı. İkinci mücadele, Juventus’un alanında değil Giuseppe Meazza Stadyumu’nda oynandı ve 1-1 biten mücadelenin hemen peşinden Parma, UEFA Kupası’nı kazandı. Bu da Scala’nın üçüncü Avrupa kupası oldu.
1995/96 sezonunda çok ehemmiyetli üç oyuncu kadroya katıldı. Bu isimler Ballon d’Or sahibi Stoichkov, Fabio Cannavaro ve Filippo Inzaghi’ydi. O dönem Luis Figo’yu almak isteyen Parma legal meseleler yüzünden alamadı. Kupa Galipleri Kupası’nda çeyrek finale kadar çıkan Parma, o yıl kupayı alacak PSG’ye elendi.
Paris Saint Germain, Luis Fernandez önderliğinde o yıl çok özel bazı kurmuştu. Sonradan Milan’a gidecek olan N’Gotty, Paul Le Guen ve o dönem Avrupa’nın en iyi orta alan oyuncuları arasında gösterilen Rai, Dely Valdes, Patrick Loko, Djorkaeff. Paris’te Parma’yı bozguna uğrattılar.
Kupasız geçen sezon nihayetinde takımın sahibi Tanzi, önce başkanlığa erkek çocuğu Stefano’yu getirdi. Daha sonra da Parma tarihinin en uzun müddetli teknik adamı olan Scala ile yollarını ayırarak Carlo Ancelotti’yi takımın başına getirdi. Ancelotti’yle kulüp transfer ananenini bozmadı ve 1996/97 sezonunda çok ehemmiyetli transferlere imzaladırdılar.
Monaco’dan bedelsiz olarak Lilian Thuram, River Plate’den 3,7 M £’e Hernan Crespo, Ze Maria, Pedros, Chiesa ve Mario Stanic. Kulüp, tarihinin en iyi başarısı olan Serie A ikinciliğini ele geçirdi ve Şampiyonlar Ligi’ne gitmeye hak kazandılar.
Şampiyonlar Ligi grubunda, yazgının bir cilvesi olacak ki, Nevio Scala’nın Dortmund’u, Sparta Prag ve Galatasaray’la eşleştiler. Parma efsanesini yaratan Scala, Westfalen’de Parma’yı yenmek zorundaydı ve yendiler, Möller tarihin en iyi kalecilerinden biri olacak 19’luk Buffon’a deneyim dersi verdi.
Ancelotti; kaleyi 18 yaşında olan genç file bekçisi Gianluigi Buffon’a emanet ederken, savunmanın omurgasını da 24 yaşında olan Lilian Thuram ve 23 yaşında olan Fabio Cannavaro’dan oluşturuyordu. Orta alanda 25 yaşında olan Dino Baggio’ya takımın beyni görevi verilirken, forvet hattında da 21 yaşında olan Hernan Crespo ile 26 yaşında olan Enrico Chiesa attığı goller ile hem takımı sırtlıyor, hem de kendi yıldızlarını parlatıyorlardı.
98/99 sezonunda Juventus’la anlaşan Ancelotti’nin yerine Alberto Malesani takımın başına geldi. Başkan, Serie A şampiyonluğunu istiyordu ve 1998/99 sezonu yazında tarihlerinin en yüksek bonservis bedelli transferlerine imzaladılar. Juan Sebastian Veron 15,7 M £’a Sampdoria’dan, Faustino Asprilla 6,2 M £’a Newcastle’dan, Fuser ise Lazio’dan 5,4 M £’a alındı. Malesani çok iyi başlayamadı, ilk iki hafta Vicenza ve Venezia’dan puan kayıplarıyla lige başladılar. UEFA kupasında da Fenerbahçe mağlubiyetinden sonra, Malesani tartışılmaya başlarken, Tardini’de aldığı Juventus galibiyeti kredisini biraz daha arttırdı. Sonrasında takım oturdu ve UEFA’da sırayla Fenerbahçe, Wisla, Rangers, Bordeaux, Antic’in Atletico Madrid’i ve Moskova’daki finalde de Marsilya’yı 3-0 lık net skorla yenip, UEFA kupasını müzesine götürdüler. Ligde gene işler yolunda gitmedi ve Parma 98/99 sezonunu dördüncü olarak bitirdi.
Ama yinede vazgeçmediler.
0 notes