Tumgik
#çörek otu ile zayıflama
webdedoktor · 4 years
Text
Çörek otu yağı zayıflatıyor mu
Çörek otu yağı zayıflatıyor mu
Tumblr media
Zayıflamaya hızlı bir çözüm arayan insanlar, her gün özel çay harmanlarından bir kaşık dolusu elma sirkesinin içilmesine kadar birçok seçeneği deniyorlar.Bununla birlikte, zayıflama için en yeni trend, çörek otu yağı oldu. Günlük diyetinize eklemeniz gereken bir şey olup olmadığına karar vermek ve çörek otu yağının zayıflama hakkında neler yapabileceğini öğrenmek için okumaya devam edin.
Tumblr media
Çörek…
View On WordPress
0 notes
arguntc · 3 years
Text
Çörek Otu Yağının Faydaları İbrahim Saraçoğlu
Çörek Otu Yağının Faydaları İbrahim Saraçoğlu
Çörek Otu Yağının Faydaları İbrahim Saraçoğlu İbrahim Saraçoğlu birçok televizyon programında çörek otunun faydalarını anlatmıştır. Bu faydalarından bir taneside Sedef hastalığı içindir. Sedef hastalığına karşı her sabah 3 çay kaşığı çörek otunu havanda iyice ezdikten sonra 1 yemek kaşığı yoğurtla birlikte yiyin. Ayrıca gün içinde en az 2 kase yoğurt tüketin. (Sabah, öğle ve akşam 1 er kase…
Tumblr media
View On WordPress
0 notes
blogcuturkcom-blog · 7 years
Photo
Tumblr media
Çörek Otunun Yağının Faydaları Çörek otu, şifalı bir nebat olup, binlerce senedir kullanılmaktadır. Çoğu zaman böreklerimiz de, poğaçalarımız da süs olarak kullandığımız çörek otunun sayısız faydası vardır.
0 notes
dakikamagazin · 3 years
Link
Çörekotu ile hızlı zayıflamanın 3 etkili yolu
0 notes
Link
Toptan Çörek Otu Yağı
Toptan Hindistan Cevizi Yağı
Toptan Susam Yağı
Toptan Aspir Yağı
Toptan Keten Tohumu Yağı
toptan bitkisel yağlar
Toptan Bitkisel Yağlar
https://toptanurunsatis.wordpress.com/aktar/toptan-bitkisel-yaglar/
Toptan Hindistan Cevizi Yağı
Toptan Çörek Otu Yağı
Toptan Keten Tohumu Yağı
Toptan Kantaron Yağı
Toptan Susam Yağı
Toptan Ürün
https://toptanurunsatis.wordpress.com/aktar/bitkisel-yaglar/toptan-corek-otu-yagi-fiyatlari-faydalari/
https://toptanurunsatis.wordpress.com/aktar/bitkisel-yaglar/toptan-hindistan-cevizi-yagi-fiyatlari-faydalari/
https://toptanurunsatis.wordpress.com/aktar/bitkisel-yaglar/toptan-keten-tohumu-yagi-fiyatlari-faydalari/
https://toptanurunsatis.wordpress.com/aktar/bitkisel-yaglar/toptan-susam-yagi-fiyatlari-faydalari/
https://toptanurunsatis.wordpress.com/aktar/bitkisel-yaglar/toptan-kantaron-yagi-fiyatlari-faydalari/
0 notes
seositelinkekle · 4 years
Link
0 notes
1729t4xicab · 5 years
Text
Keto Tabs İle Hızlıca Zayıflayın
Özellikle yaz aylarına daha fit  ve güzel bir vücutla girmek isteyenler ile tüm çabalarına rağmen istedikleri miktarda kilo veremeyenler, piyasadaki değişik ilaçları kullanıyorlar. Merdiven altı olarak tabir edilen bu ilaçlar, zayıflatmadığı gibi birçok önemli sağlık sorununa da neden oluyor. Tanınmış birçok kişinin mükemmel bir şekilde zayıfladığını görenler, bu zayıflamanın da ketojenik tablet sayesinde olduğunu öğrenince, bu tablet hakkında bilgi edinmeye çalışıyor. İnternet ortamı ile birçok sosyal medya platformunda keto tabs ketojenik tablet nedir? Nasıl kullanılır soruları, her gün katlanarak artıyor. Özellikle kullananların olumlu yorumları ile kullanımdan sonraki görüntüleri, ketojenik tabletin yaygın .
Tumblr media
Keto Tabs Nedir ?
Fazla tuzlu, şekerli ve yağı yiyeceklerle beslendiğinizden dolayı vücudunuzda biriken fazla kiloları tamamen bitkisel ve doğal içeriği sayesinde metabolizmanızı hızlandırarak yağ yakımını sağlar ve kilo verdirir. Son zamanlarda popüler olmuş olan bu ürün tamamen doğal ve bitkiseldir katkı maddesi içermez. İçeriğinde bulunan L-Karnitin ile yağlarınıza saldırarak parçalar ve enerji olarak yağlarınızı kullanmanızı sağlar. Ayrıca Keto tabs bir diyet listesi ile beraber uygulanmaktadır. Bir çok zayıflama ürününün aksine keto tabs kesin bir etki sağlamayı hedefler. Bunun içinde bir diyet programı tabi ki gereklidir.
Keto Tabs Kullanırken Tüketebileceğiniz Gıdalar
·         Etler — balık, biftek, kuzu, kümes hayvanları, yumurta
·         Yeşil Yapraklı Sebzeler — Ispanak, lahana, roka, marul
·         Toprak üstü sebzeleri — brokoli, karnıbahar
·         Bol yağlı süt ürünleri — Kaşar, beyaz beynir, krema, tereyağı
·         Yemiş ve tohumlar — ceviz, fındık, ay çekirdeği, kaju, makademia
·         Avokado ve böğürtlengiller — yaban mersini, böğürtlen, karadut, frambuaz gibi glisemik indeksi düşük olanlar
·         Tatlandırıcılar — stevia, eritritol gibi düşük karbonhidratlı tatlandırıcılar
·         Diğer yağlar — hindistan cevizi yağı, çörek otu yağı, iyi zeytinyağı, susam yağı, vs.
Tumblr media
Keto Tabs Faydaları
·         Metabolizma hızlandırır,
·         Zararlı yağlarınızı parçalayarak bölgesel yağ yakımı sağlar,
·         Kilo vermenizi hızlandırır,
·         Vücudunuzda toplanan ödemin atılmasını sağlar,
·         Düzenli kullanım ile kaybettiğiniz kiloların geri dönmesini engeller.
 Keto Tabs İçeriği
Kazein, l-karnitine, matcha klorofili, kitosan bulunmaktadır. Yani vücudun yağları yakması için gerekli her türlü besin kaynağını barındırmaktadır. Bunun yanında kişi vücuttaki yağları yakılıp şeker yani enerjiye dönüştürüldüğü için kalori tüketimine dikkat etmeli ki, vücudu yeniden yağ depolamaya başlamasın.
Keto Tabs Kullanımı
Keto tabs günde 2 kez öğlen ve akşam yemeklerinden hemen önce aç karna bir bardak suyun içinde tamamen eritildikten sonra tüketilmelidir. Günde 2 kez kullanılması gerekmektedir. 1 aylık kullanımın sonunda devam etmek isteyen kullanıcılar 1 ay ara verip daha sonra tekrar kullanıma başlayabilir.
0 notes
Text
Alkali Beslenme Diyeti
Alkali Beslenme
Bugünkü yazımızda alkali beslenme ile ilgili detaylara değineceğiz. Özellikle diyet yapanların daha önce duymuş olduğu alkali beslenme ile ilgili birçok soru bulunuyor. ‘Alkali nedir?’, ‘Alkali diyet nedir?’, ‘Alkali beslenme nedir?’, ‘Alkali yiyecekler nelerdir?’ ve ‘Alkali beslenme nasıl olur?’ gibi sorularınızın cevaplarını Uzman Diyetisyen Merve Kalelioğlu eşliğinde yanıtladık.
Alkali Beslenme Diyeti Ne Demektir? Önemi Nedir?
Alkali beslenme türü kısaca vücudunuzun pH dengesini sağlamaya yönelik bir beslenme türüdür. İnsanların vücudundaki pH dengesi ortalama olarak 7.35’tir. Alkali beslenme diyetinin teorisine göre vücudumuza giren her besin bahsi geçen pH dengesini değiştirir. Öte yandan asidik beslenme ile vücut pH dengesini yakalayamaz. Vücutta artan asit oranı ile birlikte hücreler ve organlar zarar görmeye başlar. Bu durumun belirtileri arasında ise bağışıklık sisteminin zayıflaması, halsiz hissetme ve kilo alma gibi semptomlar yer almaktadır. Alkali beslenme diyetinin önemi de bu noktada ortaya çıkar çünkü vücudu fazla asit yükünden kurtarır.
Alkali Diyeti Nedir?
öğrenmek için linke tıklayarak ilgili blog yazımızı inceleyebilirsiniz.Kolay Alkali Diyet Programı ile Amaca Ulaşmak Mümkün
Diyet yaparken karşılaşılan en zor durumlar, hem tüketilecek gıdanın kolay temin edilememesi he de yapılan diyetin uygulanabilir olmamasıdır. Uygulanacak bir diyet programının mutlaka kolay ve hafif olması tercih edilmelidir. Diyet uygulayacak kişiler eğer uygulaması kolay bir diyet programına sahip olabilirlerse, hem ekonomik hem bedeni hem de psikolojik bir yük oluşturmadan istedikleri amaçlara ulaşabilirler.
Asidik Yiyecek ve İçecekler Yağlanmaya Sebebiyet Verir!
Gün içerisinde tüketilen içeceklerden çay, kahve ve özellikle gazlı içecekler (ki bunlar içerisinde en başta gelen kola) asidik olarak 2.8 pH değerine sahiptirler ve kanımızı asidik hale getirirler. Vücudumuz bu asidik ortamın zararlarından korunmak için kendini koruma sistemlerini devreye sokar. Sonrasında da vücut içerisinde bulunan Hidrojen moleküllerini, bizim anlayacağımız manasıyla şekeri yağa dönüştürerek depolama alanları olan göbek bölgesinden başlayarak diğer bölgelere de yağ depolamaya başlar. ‘Vücudun asidik olmasının belirtileri’ nelerdir sorusunun cevabını bu linkten öğrenebilirsiniz.
pH Değeri Yüksek Besinler
pH değeri yüksek besinler ile ilgili genel bir liste yapmakta da fayda gördük:
Turpgiller kategorisinde yer alan lahana, brokoli, brüksel lahanası gibi sebzeler,
Kök sebze kategorisinde yer alan turp, şalgam, patates, pancar, havuç gibi sebzeler
Yeşil yapraklı sebzeler arasında yer alan pazı, ıspanak, kara lahana, kereviz gibi sebzeler,
Kırmızı biber,
Limon,
Sarımsak,
Elma, muz, üzüm, kavun, portakal, şeftali, greyfurt, avokado, karpuz ve hurma gibi meyveler,
Badem ve kestane gibi protein değeri yüksek olan bazı besinler,
Baharat kategorisinde yer alan tarçın, köri, zencefil, hardal, deniz tuzu, nane, çörek otu, kekik ve kimyon gibi besinler yer almaktadır.
Tercih Ettiğiniz Suyun pH Değeri Kaç Olmalı?
Vücudunuza aldığınız suyun pH özelliğine dikkat ederek bile yapmış olduğunuz diyetin çok daha hızlı ve etkili olmasını sağlayabilirsiniz. Bunun için sadece marketlerden aldığınız su şişelerinin üzerinde yazılı pH miktarını kotrol etmeniz bile yeterli olacaktır. Alacağınız suyun pH değerinin mutlaka 7.4’ün üzerinde olmasına yani alkali su olmasına dikkat etmelisiniz. Böylece diyetinizi daha etkili bir hale getirebilirsiniz.
Akşam Yemeklerinde Ne Yenmeli?
Vücudunuz özellikle akşam yemeğinde aldığınız hidrojen moleküllerini yağa dönüştürme eğiliminde olduğu da unutulmamalıdır. Bu nedenle de kendinize mutlaka diyet akşam yemeği hazırlamalısınız. Vücudunuzun biyolojik saati, güneş battıktan sonra daha az hareket olacağı prensibine göre ayarlı olduğundan güneş battıktan sonra alacağınız özellikle şeker katkılı gıdalar sizin tüm zayıflama çabalarınızı boşa çıkartacaktır. Diyetinizin etkili olması için haftada bir akşam öğünü yenilmemesi de tedbirlerden biri olabilecektir.
Sağlıklı yaşam alışkanlığınızın belirlenmesi ve alkali diyet hakkında daha detaylı bilgi ve yardım almak için Merve Diyet Beslenme Danışma Merkezinde bulunan uzman diyetisyenlerimiz ile görüşebilirsiniz. İstanbul Diyetisyenleri arasında yer alan Merve Diyet Beslenme Danışma Merkezinde kurucu ve yönetici diyetisyen Merve Kalelioğlu’dan randevu alabilirsiniz.
Kaynak: https://www.mervediyet.com/alkali-beslenme-ile-daha-hafif-diyet/
0 notes
kadinsiblog-blog · 6 years
Text
Anne Sütünü Artırmak İçin Neler Yapmak Gerek?
Yeni yazımız: https://www.kadinsi.net/anne-sutunu-artirmak-icin-neler-yapmak-gerek/
Anne Sütünü Artırmak İçin Neler Yapmak Gerek?
Tumblr media
Anne Sütünü Artırmak İçin Neler Yapmak Gerek?
Öncelikle annenin dinlenmesi ve rahat uyuması sağlanmalıdır. Dinlenen bir annenin, süt hormonları daha sağlıklı bir şekilde süt üretir.
Annenin ılık duş alması, göğsüne ılık su ile masaj yapması da, anne sütünü arttırmak için etkili bir yöntemdir.
Anneden süt gelmiyorsa, göğsünde dolgunluk ve ağrı varsa ve anne sütü arttırılmak isteniyorsa, göğsün etrafına sıcak havlu konmalı ve süt bezlerini devreye sokmak için masaj yapılmalıdır.
Anne sütünü arttırmak için günde 2 ile 3 lt arası su içilmelidir. Unutulmamalıdır ki anne sütünün yaklaşık %90 ı sudur. Dolayısı ile içilen su, sütün artmasında müthiş etkilidir.
Annenin doğumunu yapmasının ardından, bol miktarda sıvı içirilmesi gerekir. Asitli, gazlı ve kafeinli olmayan her türlü sıvı gıda, (süt, su, meyve suyu, kefir, salep limonata şerbet vs) anne sütünü arttırmak için verilmelidir.
Anne sütünü arttırıcı özelliğe sahip olan bitkisel çaylar da süt üretimine yardımcı olur. Günde 3 4 bardak içilen rezene, humana veya malt içeceği ciddi anlamda süt üretimini destekler.
Abartılmadan tüketilen şekerli gıdalar, vücut içerisinde sindirildikten sonra bebeğe süt olarak geri dönmektedir.
Emziren anneler daha hızlı acıktıkları için, beslenmeleri desteklenmeli ve dikkat edilmelidir.
Annenin mutlu olması süt miktarını arttırır demiştik. Bu sağlayabilmek için annenin mutlu olmasını sağlayacak şeyler yapılmalı ve bebeğe gidecek süt miktarı arttırılmalıdır.
Bebek her istediğinde emzirilmelidir. Maksimum 2 saatte bir bebeğin emzirilmesinin sağlanması, süt üretimini arttırır.
Dereotu, kuru kayısı, kuru incir, yaş incir, sarımsak, susam, yer elması, dut kurusu, ceviz, çörek otu, kuru üzüm anne sütünü arttırmak için etkili olan besinler arasındadır.
  Yapılmaması Gerekenler Nelerdir?
En önemlisi stres. Stresten kesinlikle uzak durulmalıdır. Aksi takdirde annenin sütü kesilebilir.
Anneler emzir dönemlerinin ilk 6 ayı içerisinde kesinlikle zayıflama ile alakalı herhangi bir diyet  yapmamalıdır. Emzirme döneminde yapılan diyet, annenin süt üretiminin azalmasına ve zayıflamasına neden olur. Anneler zayıflama dönemine, bebeğin ek gıdaya geçmesinden sonra başlamalı bunu da hala emzirdiği için, bir uzman yardımı ile yapmalıdır.
  Emziren Annelerin Sütünü Arttırmasında Süper Etkili Çorba
Malzemeler:
100 gram dana biftek
1 çay bardağı  arpa
2 yemek kaşığı zeytinyağı
1  soğan
3  domates
2  havuç
4 su bardağı su
1 çay kaşığı karabiber
1  çay kaşığı tuz
½ çay bardağı ince kıyılmış fesleğen
  Yapılışı: Öncelikle biftek haşlanır. Biftek haşlanmasına yakın arpa da içerisine katılır. Bifteğin haşlanması tamamlandıktan sonra biftek sudan alınır ve julyen julyen doğranır. Doğranan biftek, yeniden suyun içerisine konur. Bir yandan havuçlar soyulur ve küp küp olacak şekilde doğranır. Aynı şekilde domateslerinde soyulması tamamlandıktan sonra, içerisinde ki çekirdekler ayıklanarak rendelenir. Soğanın da soyulmasının ardından rendelenme işlemi tamamlanır ve zeytin yağı ilave edilir. Bütün rendelenmiş malzemeler ile beraber fesleğenler de eklenerek karıştırılır. 20 dakika boyunca sebzelerin yumuşaması beklendikten sonra, blenderdan geçirilerek süzülür.
0 notes
kiloverdirirmi-blog · 7 years
Text
New Post has been published on Kiloverdirirmi.Com
New Post has been published on https://www.kiloverdirirmi.com/corek-otu-yagi-zayiflatir-mi/
Çörek Otu Yağı Zayıflatır Mı?
Çörek otundan elde edilen çörek otu yağı, zayıflama üzerinde etkilidir. İştah kesme özelliğiyle yemeklerden önce kullanıldığında, daha çabuk doyma hissi uyandırır. Karaciğeri temizleme özelliğine sahip olan çörek otu yağı, sindirimi de hızlandırarak zayıflamanıza yardımcı olur. Ayrıca bağırsaklarınızı çalıştırarak, besinlerin bağırsaktan daha hızlı geçmesinde de etkili rol oynar.
Çörek Otu Yağı Nasıl Kullanılır?
Çörek otu yağının faydaları, uzun yıllardır bilinmektedir.  Çörek otunun idrar söktürme, adet söktürme, sinüzite neden olan iltihapları çözme gibi birçok faydası bulunmaktadır. Birçok kişi zayıflama konusunda çörek otu yağı kullanmaktadır. Yemeklerden yarım saat önce tüketilen çörek otu yağı, iştah keserek daha az yemek yemenizi sağlar. Ayrıca metabolizmanız daha hızlı çalışarak diyetlerde daha hızlı sonuç almanıza da yardımcı olur.
Çörek Otu Yağı Kilo Verdirir mi?
Diyet yaparken çörek otu yağı ile zayıflamak istiyorsanız, günde üç kere bir fincan suya 5 damla çörek otu yağı damlatarak tüketebilirsiniz. Çörek otu yağını aç karna kullanmalısınız. Yatmadan önce, sabah uyandığınızda ve akşamüstü tüketerek sizde faydasını görebilirsiniz
0 notes
kaloritakipnet · 7 years
Text
Çörek Otu Yağı Zayıflatırmı Çörek Otu ile Zayıflama
http://dlvr.it/PVc7zZ
0 notes
alternatif-tip · 8 years
Link
Çörek otunun faydalarından birisi de zayıflamaya yardımcı olmasıdır. Bunun için çörek otunu veya yağını kahvaltı ve yemeklerden bir saat önce bir çay kaşığı miktarında bir bardak su ile yutmalısınız. Çörek otu yağını yüzde yüz saf, ilk sıkım ve soğuk sıkım olarak tercih edin. Çörek otu fazla kiloları olan kişilerin iştahını azaltabilir. Daha çabuk doyma hissi oluşturur. Bu şekilde zayıflamanıza yardımcı olur. Yemekten önce içilen bir bardak suyun da zayıflamaya etkisi vardır. Resmi laboratuvar kayıtlarına göre: Kahvaltı ve yemeklerden yarım saat önce, yani günde 3 kez ortalama 200 tane çörek otu tohumunu çiğneyerek yutmak zayıflatmaktadır. Çörek Otu ile Zayıflama: Bilimsel dokümanlarda ise özet olarak şu bilgiler yer almaktadır: 1- Kahvaltı ve yemeklerden yarım saat önce 0,7 gr. (yaklaşık 200 adet tohum) yeni öğütülmüş veya çiğnenerek 1 bardak su ile birlikte yutulacak. 2- Veya kahvaltı ve yemeklerden yarım saat önce 5 damla çörekotu yağı 1 bardak su ile yutulacak. Çörek otunun zayıflatma etkisini şu şekilde gösterdiği düşünülmektedir: 1- İştahı kapatarak, 2- Karaciğeri temizleyerek sindirimi hızlandırarak. 3- Lubricant (yağlayıcı) özelliği ile bağırsakları kaygan hale getirerek, yani müshil etkisi göstererek, besinlerin daha hızlı geçmesini sağlayarak. Çörek otu ile Zayıflamak Mümkün! Çörek otunu her yemekten yarım saat önce çiğneyerek tüketmelisiniz. Eğer bu kullanım şekli rahatsız ediyorsa, kahvaltı ve yemeklerden yarım saat önce yarım çay kaşığı kadar yağını biraz suyla yutmalısınız. Son 2 ay içerisinde kıyafetlerinizin 2 beden küçüldüğünü görmeniz mümkün. Çiğnenmeden yutulan çörek otunun midede açılması, şişmesi ve tok tutması mümkün olmayabilir. Ve şunu da belirtmek gerekir ki, nasıl olsa çörek otu beni zayıflatacak diye yemek miktarını arttırmamalısınız. Çörek otunun anti obezite ve müshil etkileri gösterdiğine dair bilimsel çalışmalar ve laboratuvar verileri mevcuttur. Yediklerimiz bağırsaklarımız dan 28 saatte geçmektedir. Müshil etkili bitkiler bağırsak duvarlarını kayganlaştırarak, besinlerin daha hızlı geçmesini sağlamaktadır. Besinler sindirim sisteminden daha hızlı geçtiğinde ise, vücudun bu besinlerden faydalanma oranı azalmaktadır. İsal olduğumuzda kilo kaybının nedeni bu olabilir. Çörek otunu yemeklerden en az yarım saat önce 200 tane tohum olarak veya 5 damla yağ olarak tüketmelisiniz. Deneyenler ayda 4 ile 6 kilo verdiler. Çörekotu yağının ilk sıkım-soğuk sıkım olanını bulursanız, tadının daha güzel ve acı olmadığını görürsünüz. Ancak önceden de belirttiğimiz üzere, nasıl olsa çörek otu beni zayıflatıyor düşüncesiyle, yemeklerde kontrolü elden bırakmamak gerekmektedir. Alternatif Tıp ve Alternatif Tedavi, bitkisel ürünler, sifamarket
0 notes
yasamoda · 11 years
Text
New Post has been published on Moda'nın Yaşandığı Adres
New Post has been published on http://yasamoda.com/corek-otu-faydalari-ve-corek-otu-ile-zayiflama/
Çörek Otu Faydaları ve Çörek Otu İle Zayıflama
Çörek otu bilindiği üzere ölümden başka her şeye devadır. Çörek otu Hadislerle de faydası açıklanmıştır. 1400 küsür yıl önce Peygamberimizi tarafından açıklanan ve tavsiye edilen bir ottur. Başta mide ülserinde tedavi edici özelliği bulunmasının yanında kanser tedavisinde de etkili olduğu uzmanlar tarafından bildirilmektedir. Tabi bir de zayıflama da etkili olduğu biliniyor. Yaz aylarında artan kilo verme isteğine destek amaçlı olarak kullanabileceğiniz çörek otu yağ yakıcı özelliğe sahiptir. Bunu kullanan birçok kişinin faydası da görüldüğünü medyadan takip ettik. Peki zayıflamak amacıyla çörek otu nasıl kullanmak gerekir.
Çörek otu ile zayıflamak için tok karna kesinlikle çörek otu alınmamalıdır. Aksi halde zayıflamak yerine kilo almaya başlarsınız. Aç alındığında hücreler emiyor kana karışıyor ve yağ yakıcı işlem başlıyor. Sabah öğle, akşam aç karna yemeklerden önce bir tatlı kaşığı çörek otunu su ile alabilirsiniz. Buna ek olarak düzenli ve yeterli beslenerek ve spor yaparak kilo verdiğinizi göreceksiniz.
0 notes
kadinsiblog-blog · 7 years
Text
Çörek Otuyla Zayıflamak Mümkün Mü?
Yeni yazımız: http://www.kadinsi.net/corek-otuyla-zayiflamak-mumkun-mu/
Çörek Otuyla Zayıflamak Mümkün Mü?
Kilolar çoğu bayanın korkulu rüyaları gibi. Çoğu bayan fazla kilolarından şikayetçi durumdadır. Eğer zayıflamak istiyorsanız öncelikle yemek yemenizi kısmanız gerekmektedir. Sağlık düzeninizi bozmayacak şekilde kendinizi kısıtlamalısınız. Bol su tüketiminize ve bol sebze tüketiminizi artırmalısınız. Fazla kilolarınızdan kurtulmanız için spora da önem vermeniz gerekmektedir.
Tüm bunların yanında çokça sorulan sorulardan bir çörek otu ile zayıflama mümkün müdür? Evet. Çörek otu ile fazla kilolarınızdan kurtulabilirsiniz ve eski formunuza, güzel görünüşe sahip olabilirsiniz. Herkes kilolarından kurtulabilir ama önemli olan kalıcı bir şekilde onlardan kurtulmaktır. İşte bu açıdan çörek otu çok önem taşır. Çörek otu sadece zayıflamada değil diğer birçok konularda da faydası olan bir bitkidir. Çörek otu ve çörek otunun yağını özellikle yemeklerden önce 1 bardak su ile birlikte içmelisiniz.
Tüketilen çörek otu midede doyma hissi uyandıracak ve iştahınızı kapatarak az yemek yemenize vesile olacaktır. Aynı zamanda dilerseniz çörek otunu çiğnedikten sonra susuz da yutabilirsiniz. Bu da kilolarınızdan kurtulmanız da size yardımcı olacaktır. Bilimsel olarak da ortaya konmuş bir olaydır.
Çörek otu etkisini öncelikle iştahınızı azaltarak başlar ve daha sonrasında sindirim sisteminizin hızlı çalışmasını sağlar. Bunu düzenli olarak uygulamanız gerekmektedir. Yalnız bu diyeti uygularken yemek yeme miktarınızı da kontrol etmeniz gerekmektedir. Eğer bunun yanında yemenize dikkat etmez, çok yemek yemeye devam ederseniz çörek otunun size bir faydası olmayacaktır. Aralarındaki dengeyi iyi tutmanız gerekmektedir. Bu süreçte önerilen şekilde uygulanırsa başarılı olabilirsiniz.
Bu diyeti kullanımına başlanması ile beraber diğer konularda da kendinizi kontrol etmelisiniz. Sporla ve tüketmemeniz gereken yiyeceklerden uzak durarak bu diyeti desteklemeniz gerekmektedir. Fazla kilolardan sağlıklı ve bitkisel bir yolla kurtulmuş olmanın mutluluğunu yaşayın.
ETİKETLER:çörekçörek otuçörek otu ve zayıflamazayıflama
0 notes
alternatif-tip · 8 years
Link
Lenf rahatsızlıkları: Lenf kandolaşımı (beyaz kan) sistemi, kandolaşımı sistemi kadar önemlidir. Kandolaşımı sisteminin görevi bütün hücrelere besleyici madde ve oksijen taşımaktadır ve buradaki artık maddeleri geri getirmektedir. Artık maddelerin geri taşınmasında lenf sistemide çok önemli roller oynar. Lenf sistemi kısa ve etkilidir. Lenf sistemi kan dolaşımı gibi doku ve hücrelerdeki artık maddeleri toplar , fakat lenf sisteminin bu trasport işlemi oldukca farklıdır. Kan dolaşımı atar ve toplar damarlardan oluşurken, lenf sistemi tek yönlü yol gibi sadece toplama işlemi yapar. Hücreler arasında kalan artık maddeleri lenf sistemi alarak ana lenf damarına (kanalına) ulaştırır, bu kanalda artık maddeleri toplar damarlara verir. Lenf sistemi neleri transporteder? 1-) Su, günde 2-4 litre suyu taşır.  2-) Proteinları 3-) Hücre artıkları, ölü hücreler ve yıpranmış hücreler 4-) Yabancı maddeleri: toz gibi  5-) Bakterileri ve başka hastalık yapıcı maddeleri  6-) Yağlar, tam sindirilmemiş yağlar Lenfin narin kanalları bu artık maddeleri toplar ve büyük kanallara aktarır, onlarda bu artık maddeleri toplar damarlara verir. Lenf kanalları (damarları ) taşıma işlemi sırasında diğer bezelerine uğrarlar. Bezelerdeki artık maddelerde bu kanala aktarılır. Lenf bezleri vücudun filitresi gibidir. Toplar damarlardaki kanın geri dönüşünü önlemek için bulunan kapakcıklar burada lenf damarlarlarındada vardır ve böylece artık maddelerin geri dönmesi önlenir. Başka görevleri nedir ? Lenf bezeleri toplu iğne başından fasulye büyüklüğüne kadar çeşitli büyüklüklerde takriben 600 adet olurlar. İrili ufaklı tesbih gibi birbirlerine lenf damarları ile bağlıdır. Lenf bezeleri sadece transport işlemi yapamazlar ve aynı anda bağışıklık sisteminin en önemli organlarındandır. Akyuvarlar hücrelerinden (lenfositler) üretirler vede lenf kanallarındaki fazla suyu lenf bezeleri (düğmeleri) emerek alır. En önemli lenf bezeleri ? Koltukaltı lenf bezleri, boyun lenf bezeleri, kasık lenf bezeleri ve leğenkemiği bezeleri en önemlileridir. Lenf bezeleri iltihaplanınca şişerler ve basınca ağrıya sebep olurlar. İltihaplanan lenf bezelerinin mutlaka tedavisi gerekir. Vücudun sağ tarafındaki lenf kanalları köprücük kemiğinin altındaki toplar damara aktarılır ve solundaki lenflerde toplanan maddeler sol köprücük kemiği altından toplar damara aktarılır. Lenf damarlarının zedelenmesi ? Lenf damarlarının herhangi bir nedenle tıkanması halinde, tıkanmanın olduğu yerde şişkinlikler olur. Bu şişmeler genelikle el, kol, ayak, bacak, yüz ve hatta gövdede dahi şişmeler olabilir. Bu durumlarda mutlaka doktora gidilmelidir. A-) Lenf ödemi ? Lenf ödeminin oluşması lenf damarlarının doğuştan özürlü olması nedeniyle olabilir. Buna tıp dilinde primeri (ilk) lenf ödemi (su toplaması ) denir. Buradaki kişilerin hayatlarının ilk yarısında lenf ödemi görülebilir. Sekunder lenf ödeminde ise lenf sistemi sağlıklı olmasına rağmen dış etkenler nedeniyle tıkanmalardan dolayı ve lenf ödemi oluşur. Bu etkenlerden bazıları:  1-) Lenf damarlarının bakterıler, parazitler veya virüsler tarafından iltihaplanması  2-) Büyük çaplı yaralanmalar ve yanıklar vede bunların kolay iyileşmemesi 3-) Kötü huylu lenf bezesinin amaliyatla alınmasından sonra uyğulanan ışınlama tedavisi sonucu lenf sistemi tahrip olur ve buda lenf ödemine sebep olabilir. Sekunder lenf ödemi genelikle doktorların derideki kanserli uru tedavileri sonucu ortaya çıkar. Genelikle cinsel organlar, karnın alt kısmı veya kalça ve çevresinde oluşur. Kol lenf ödemi genelikle göğüs kanserinin amaliyatla alınmasından sonra uyğulanan ışın tedavisi sonucu görülür. Baş, boyun ve yüzde görülen sekunder lenf ödemi ise boyun, burun ve koltuktaki kanserli urun alınmasından sonra uyğulanan ışınlama tedavisi sonucu ortaya çıkar. Lenf ödeminin başka faktörleri nelerdir? 1-) Toplar damar hastalıkları: Variz, trombüs ve verit (toplar damar iltihaplanması ) gibi 2-) Bağırsak, böbrek ve karaciğer hastalıkları 3-) Kalp hastalıkları 4-) Allerjik reaksiyonlar 5-) Hormon bozuklukları 6-) Deri altının aşırı yağlanması 7-) Yaralanma ve yanıklar  Lenf ödemi teşhis edildikten sonra tedavi edilebilir. Lenf ödeminin sebep olabileceği komplikasyonlar! 1-) Ödemin sertleşmesi (Fibroz) 2-) Deri altındaki aşırı yağlanmalar 3-) İltihaplanmalar 4-) Ödemli bölğede kötü huylu urlar gelişebilir. 5-) El, kol, ayak ve bacaklarda duyğusuzluk 6-) Hareketlerini frenleme (ağrı nedeniyle) 7-) Ödemin sürekli büyümesi Zamanında doğru teşhis ve müdehale ile tedavisi mümkündür. B-) Lenf bezi kanseri, Morbus Hodgkin, Lenfom Lenf kanseri nadiren görülen bir kanser türüdür. Heidelberg Kanser Araştırmalar Merkezine göre yılda 2000 kişide lenf bezi kanseri görülmektedir. Lenf bezi kanserinde (lenfom) önce lenf bezeleri ağrısız şiştir. Hastalık her zaman ortaya çıkabilir. Lenfom 20-40 yaşları arası veya 70 yaşından sonra görülür. Lenfom zamanında teşhis edilirse tedavisi mümkündür ve % 80 başarılı olunmaktadır. Lenfom olanların % 40-60?ında Epstein Barr Virüsü olduğu tesbit edilmiştir. Bu nedenle kansere virüslerin sebep olduğu tahmin edilmektedir. Bu kanser türünü ingiliz asıllı doktor Hodgikin teşhis ettiğinden onun ismi ile anılmaktadır. Bu nedenle onun adı ilede anılır. Lenfom nasıl oluşur?  Lenf bezi kanserine lenfadenom veya lenfom?da (lymphoma) ismi ile anılan kanser grubuna girer. Burada bütün vücuda yayılmış olan ve bunları bunları lenf damarları birbirine bağlar ve ayrıca dalak, timus bezi, ve omur iliklerde bağlantılıdır bu nedenle metazdazları bu organlarada yayılabilir. B- Hücreleri (lenfosit, lymphocyte) lenf bezeleri tarafından salğılanır ve bunlar normal olarak plasma hücrelerine dönüşürler ve bunlar antikorlar salğılıyarak mikropları öldürür. T-Hücreleri ise dirkt olarak mikropları (bakteri, virüs ve mantarlar) zararsız hale getirir. Lenfom?da ise B-Hücreleri plasma hücresine değil Sternberg- Reed-Hücreleri denilen aşırı büyük ve anormal hücrelere (Dev-B-Hücreleri) dönüşür. Dev-B-Hücreleri diğer hücreler gibi zamanı gelince ölmezler ve sürekli Dev-B-Hücreleri üretirler. Dev-B-Hücrelerinin bu durma dönüşmesine Epstein-Barr-Virüsün sebep olduğu % 40-60 oranında tesbitedilmiştir. Lenfom?un belirtileri nelerdir? Lenfom ağrısız ve hissetirmeden büyüyen lenf bezelerinde özeliklede ense, boyun, göğüs ve karında kendini gösterir. 1-) Yorğunluk, döğülmüş gibi halsizlik ve güçsüzlük 2-) Ateşbasması, geceleri ateş basması 3-) Zayıflama, kilo kaybetme ve hatta ağırlığının % 10?undan fazla kilo kayıbı olabilir. 4-) İştahsızlık 5-) Kaşıntı 6-) Nadiren alkol içtikten sonra lenf beyelerinde ağrı hissedilirse 7-) Karaciğer ve dalak büyümesi 8-) Kansızlık (anemi) görülür, şayet omuriliğe yerleşmişse Lenfom ilerlemişse o zaman dalak ve omuriliğede kanserli hücre geçer ve metazdaza sebep olur. Lenfom nasıl teşhisedilir? Lenfomu teşjis için şişen lenfbezelerinde alınan bir miktar doku mikroskopla incelenir. Şayet normal B-Hücraleri Dev-B-Hücrelerine (Sternberg-Reed-Cell) dönüşmüşse o zaman lenfom (lenf bezi kansri) olduğu anlşılır. Ayrıca ultrason, komputertomografi veya omurilikbiyopsisi ilede teşhisler yapılabilir.< Lenfom?un beli yayılım devreleri vardı  1-) 1. Devre: Burada sadece bir lenf bezinde kanser oluşmuşsa  2-) 2. Devre: İ ki veya daha fazla lenf bezine kanser yayılmışsa 3-) 3. Devre: İki veya daha fazla lenf bezesinin diyaframın her iki tarafında olursa 4-) 4. Devre: Birden fazla organa yayılmışsa: akçiğer, karaçiğer ve omurilik gibi Lenfom nasıl tedaviedilir? Ortodoks tıppa göre birinci ve ikinci Devredeki lenfom ışınlama ve kemoterapi (chemotherapie) ile tedavi yapılır. Işınlama ve kemoterapinin yantesirleri oldukca büyüktür. Bu nedenle şayet hastalığın ilk devresinde erken teşhis konursa, bunun tedavisi Gökçek İksiriile mümkündür. Benim yıllardır sağ ve sol koltukaltı lenf bezelerim oldukca şişti, yani birer adet yumurta büyüklüğünde ikişer adet ceviz büyüklüğünde ve 5-6 adet fındık büyüklüğünde şişkinlikler vardı. Aşının tehlikeleri üzerine 15 yıl önce arkadaşım bana bir kitap verdiğinde, bu kadarıda fazla diye itibaredip okumamaıştım. Gökçek İksirini kulanmaya başladıktan sonra sol dirseğimin üstünde altında çevresinde ve koltukaltındaki bezelerde vede sırtımda çıban gibi kırmızmısı kızarıklıklar oluştu. Doktoruma gittiğimde Virüsler dışarı vurmuştur dedi. Neden 40 yıl önce yapılan aşı yerinin çevresinde bu tür problemler oluyor, çünkü aşıda bulunan canlı virüsler zamanla bulunduğu yerde çoğalmakta aradokularda ve lenf bezelerinde yuvalar oluşturmaktadır. Lenf bezelerinin neden bu kadar şiş olduğunu analamamıştım. Bundan 3 yıl önce noni kulandım 1 yıl kadar o zaman iyi geldiğini hissetim. Ama tam bir tedavi omadı, bir yılda 10 koli noni, yani 1500 ? (avroya) mal oldu. Sonra bir yıl aloe vera ve sonrada bir yol çörek otu yağı kulandım, etkilerinin kalıcı değil geçici olduğunu gördüm. Tabii daha önce denediğim şifalı bitkilerin sayızı belirsiz. Gökçek İksirini kulanamya başladıktan sonra lenf bezeleri 6 ay içinde hemen hemen tamamen iyileşti ve şuanda yumurta büyüklüğünde olanlar küçülerek badem büyüklüğü kadar oldu. Doktoruma yaptırdığım kan tahlinde kanımdaki akyuvarların normale döndüğünü söyledi, buna çok sevindim ve adeta dünyaalr benim oldu. Bilindiği gibi akyuvarların aşırı yüksek olması demek bağışıklık sisteminin çok amasız bir hastalıkla mücadele etiğini gösteri. Önceleri hasta olmadığım halde akyuvarlar sürekli olarak çok fazla idi. Yani ileride kanser tehlikesi demektir. Allaha şükür bu sıkıntıyı atlatım. Aşı yerinde ve çevresinde çıkan sivilce ile çıban arası dobur dobur kırmızı kızarıklıklar 6 hafta sonra iyileşti. Aşının bu kadar büyük felaketlere sebep olabileceğini hayal bile edemezdim. Am aşıdan milyonlarca insanın öldüğü ve milyonlarca insanın sakat kaldığını kitap ve sitelerden öğrenice doğrusu çok şaşırdım.Ayrıca immün sistemini güçlendirmek için Gökçek İksiri kulanılır. Bağırsak florası ve kılcal kan dolaşımı sağlıklı yaşayabilmek için çok önemlidir. Çünkü vitamin, mineral, aminoasit, enzim, glikoz, vb, besleyici maddenin hazırlanması, hücrelere ulaşması ve de mikroplarla mücadele eden makrofaj, T ve B- Hücreleri gibi savunma mekanizmalarının hücre aralarında dolaşması buna bağlıdır.Tabii doğru beslenirseniz tedavi sürecide o oranda kısalır. Asla peynir yememeli, çünkü asidoza ve iltihaplanmaya sebep olur.Siyah çay, kahve ve kola içilmemeli, çünkü bağırsakları kurutur ve vitamin, mineral ve aminoasitlerin alımını (absorbesini) önler.Alkol ve sigaranın zararları belli kanser, damarların yağlanması vb, artı uzun süre bira içilirse cinsel ikdidarsızlık ve hatta kısırlığa sebep olmaktadır.Sucuk salam sosis gibi et mamullerine 5-6 ay ara vermek gerekir (sade temiz et az yenilebilir) çünkü asidoza sebep olmaktadır.Bu da birçok hastalığın ana kaynağıdır.Akşam yemeği yerine yoğurt, meyve veya salata yenilebilir veya sebze çorbası içilebilir.Hayvansal besinler, patates, tahıl (beyaz pirinç), bakliyat ve hamurlu yiyecekler, özelikle de tatlılar akşam yenirse tam sindirilmez ve zamanla problemlere sebep olur.Ne kadar beyaz pirinç, patates, hamurlu yiyecekler, tatlı yiyecek ve içecekler, o kadar yağ oluşturur.Çünkü nişasta glikoza (şekere) dönüşür, şekerde yağa dönüşerek vücutta depolanır.Şeker ve antibiyotikler bağırsak mantarları çoğaltır, mantarlar ise her türlü hastalığı tetikler.Tatlı deyince akıla baklava, çikolata, dondurma vs gelir, kavun, karpuz ve üzümde tatlıdır ve bunlarda mantarı tetikler, çünkü aşırı şeker içeriler. Alternatif Tıp ve Alternatif Tedavi, bitkisel ürünler, sifamarket
0 notes
alternatif-tip · 8 years
Link
Lenf rahatsızlıkları: Lenf kandolaşımı (beyaz kan) sistemi, kandolaşımı sistemi kadar önemlidir. Kandolaşımı sisteminin görevi bütün hücrelere besleyici madde ve oksijen taşımaktadır ve buradaki artık maddeleri geri getirmektedir. Artık maddelerin geri taşınmasında lenf sistemide çok önemli roller oynar. Lenf sistemi kısa ve etkilidir. Lenf sistemi kan dolaşımı gibi doku ve hücrelerdeki artık maddeleri toplar , fakat lenf sisteminin bu trasport işlemi oldukca farklıdır. Kan dolaşımı atar ve toplar damarlardan oluşurken, lenf sistemi tek yönlü yol gibi sadece toplama işlemi yapar. Hücreler arasında kalan artık maddeleri lenf sistemi alarak ana lenf damarına (kanalına) ulaştırır, bu kanalda artık maddeleri toplar damarlara verir. Lenf sistemi neleri transporteder? 1-) Su, günde 2-4 litre suyu taşır.  2-) Proteinları 3-) Hücre artıkları, ölü hücreler ve yıpranmış hücreler 4-) Yabancı maddeleri: toz gibi  5-) Bakterileri ve başka hastalık yapıcı maddeleri  6-) Yağlar, tam sindirilmemiş yağlar Lenfin narin kanalları bu artık maddeleri toplar ve büyük kanallara aktarır, onlarda bu artık maddeleri toplar damarlara verir. Lenf kanalları (damarları ) taşıma işlemi sırasında diğer bezelerine uğrarlar. Bezelerdeki artık maddelerde bu kanala aktarılır. Lenf bezleri vücudun filitresi gibidir. Toplar damarlardaki kanın geri dönüşünü önlemek için bulunan kapakcıklar burada lenf damarlarlarındada vardır ve böylece artık maddelerin geri dönmesi önlenir. Başka görevleri nedir ? Lenf bezeleri toplu iğne başından fasulye büyüklüğüne kadar çeşitli büyüklüklerde takriben 600 adet olurlar. İrili ufaklı tesbih gibi birbirlerine lenf damarları ile bağlıdır. Lenf bezeleri sadece transport işlemi yapamazlar ve aynı anda bağışıklık sisteminin en önemli organlarındandır. Akyuvarlar hücrelerinden (lenfositler) üretirler vede lenf kanallarındaki fazla suyu lenf bezeleri (düğmeleri) emerek alır. En önemli lenf bezeleri ? Koltukaltı lenf bezleri, boyun lenf bezeleri, kasık lenf bezeleri ve leğenkemiği bezeleri en önemlileridir. Lenf bezeleri iltihaplanınca şişerler ve basınca ağrıya sebep olurlar. İltihaplanan lenf bezelerinin mutlaka tedavisi gerekir. Vücudun sağ tarafındaki lenf kanalları köprücük kemiğinin altındaki toplar damara aktarılır ve solundaki lenflerde toplanan maddeler sol köprücük kemiği altından toplar damara aktarılır. Lenf damarlarının zedelenmesi ? Lenf damarlarının herhangi bir nedenle tıkanması halinde, tıkanmanın olduğu yerde şişkinlikler olur. Bu şişmeler genelikle el, kol, ayak, bacak, yüz ve hatta gövdede dahi şişmeler olabilir. Bu durumlarda mutlaka doktora gidilmelidir. A-) Lenf ödemi ? Lenf ödeminin oluşması lenf damarlarının doğuştan özürlü olması nedeniyle olabilir. Buna tıp dilinde primeri (ilk) lenf ödemi (su toplaması ) denir. Buradaki kişilerin hayatlarının ilk yarısında lenf ödemi görülebilir. Sekunder lenf ödeminde ise lenf sistemi sağlıklı olmasına rağmen dış etkenler nedeniyle tıkanmalardan dolayı ve lenf ödemi oluşur. Bu etkenlerden bazıları:  1-) Lenf damarlarının bakterıler, parazitler veya virüsler tarafından iltihaplanması  2-) Büyük çaplı yaralanmalar ve yanıklar vede bunların kolay iyileşmemesi 3-) Kötü huylu lenf bezesinin amaliyatla alınmasından sonra uyğulanan ışınlama tedavisi sonucu lenf sistemi tahrip olur ve buda lenf ödemine sebep olabilir. Sekunder lenf ödemi genelikle doktorların derideki kanserli uru tedavileri sonucu ortaya çıkar. Genelikle cinsel organlar, karnın alt kısmı veya kalça ve çevresinde oluşur. Kol lenf ödemi genelikle göğüs kanserinin amaliyatla alınmasından sonra uyğulanan ışın tedavisi sonucu görülür. Baş, boyun ve yüzde görülen sekunder lenf ödemi ise boyun, burun ve koltuktaki kanserli urun alınmasından sonra uyğulanan ışınlama tedavisi sonucu ortaya çıkar. Lenf ödeminin başka faktörleri nelerdir? 1-) Toplar damar hastalıkları: Variz, trombüs ve verit (toplar damar iltihaplanması ) gibi 2-) Bağırsak, böbrek ve karaciğer hastalıkları 3-) Kalp hastalıkları 4-) Allerjik reaksiyonlar 5-) Hormon bozuklukları 6-) Deri altının aşırı yağlanması 7-) Yaralanma ve yanıklar  Lenf ödemi teşhis edildikten sonra tedavi edilebilir. Lenf ödeminin sebep olabileceği komplikasyonlar! 1-) Ödemin sertleşmesi (Fibroz) 2-) Deri altındaki aşırı yağlanmalar 3-) İltihaplanmalar 4-) Ödemli bölğede kötü huylu urlar gelişebilir. 5-) El, kol, ayak ve bacaklarda duyğusuzluk 6-) Hareketlerini frenleme (ağrı nedeniyle) 7-) Ödemin sürekli büyümesi Zamanında doğru teşhis ve müdehale ile tedavisi mümkündür. B-) Lenf bezi kanseri, Morbus Hodgkin, Lenfom Lenf kanseri nadiren görülen bir kanser türüdür. Heidelberg Kanser Araştırmalar Merkezine göre yılda 2000 kişide lenf bezi kanseri görülmektedir. Lenf bezi kanserinde (lenfom) önce lenf bezeleri ağrısız şiştir. Hastalık her zaman ortaya çıkabilir. Lenfom 20-40 yaşları arası veya 70 yaşından sonra görülür. Lenfom zamanında teşhis edilirse tedavisi mümkündür ve % 80 başarılı olunmaktadır. Lenfom olanların % 40-60?ında Epstein Barr Virüsü olduğu tesbit edilmiştir. Bu nedenle kansere virüslerin sebep olduğu tahmin edilmektedir. Bu kanser türünü ingiliz asıllı doktor Hodgikin teşhis ettiğinden onun ismi ile anılmaktadır. Bu nedenle onun adı ilede anılır. Lenfom nasıl oluşur?  Lenf bezi kanserine lenfadenom veya lenfom?da (lymphoma) ismi ile anılan kanser grubuna girer. Burada bütün vücuda yayılmış olan ve bunları bunları lenf damarları birbirine bağlar ve ayrıca dalak, timus bezi, ve omur iliklerde bağlantılıdır bu nedenle metazdazları bu organlarada yayılabilir. B- Hücreleri (lenfosit, lymphocyte) lenf bezeleri tarafından salğılanır ve bunlar normal olarak plasma hücrelerine dönüşürler ve bunlar antikorlar salğılıyarak mikropları öldürür. T-Hücreleri ise dirkt olarak mikropları (bakteri, virüs ve mantarlar) zararsız hale getirir. Lenfom?da ise B-Hücreleri plasma hücresine değil Sternberg- Reed-Hücreleri denilen aşırı büyük ve anormal hücrelere (Dev-B-Hücreleri) dönüşür. Dev-B-Hücreleri diğer hücreler gibi zamanı gelince ölmezler ve sürekli Dev-B-Hücreleri üretirler. Dev-B-Hücrelerinin bu durma dönüşmesine Epstein-Barr-Virüsün sebep olduğu % 40-60 oranında tesbitedilmiştir. Lenfom?un belirtileri nelerdir? Lenfom ağrısız ve hissetirmeden büyüyen lenf bezelerinde özeliklede ense, boyun, göğüs ve karında kendini gösterir. 1-) Yorğunluk, döğülmüş gibi halsizlik ve güçsüzlük 2-) Ateşbasması, geceleri ateş basması 3-) Zayıflama, kilo kaybetme ve hatta ağırlığının % 10?undan fazla kilo kayıbı olabilir. 4-) İştahsızlık 5-) Kaşıntı 6-) Nadiren alkol içtikten sonra lenf beyelerinde ağrı hissedilirse 7-) Karaciğer ve dalak büyümesi 8-) Kansızlık (anemi) görülür, şayet omuriliğe yerleşmişse Lenfom ilerlemişse o zaman dalak ve omuriliğede kanserli hücre geçer ve metazdaza sebep olur. Lenfom nasıl teşhisedilir? Lenfomu teşjis için şişen lenfbezelerinde alınan bir miktar doku mikroskopla incelenir. Şayet normal B-Hücraleri Dev-B-Hücrelerine (Sternberg-Reed-Cell) dönüşmüşse o zaman lenfom (lenf bezi kansri) olduğu anlşılır. Ayrıca ultrason, komputertomografi veya omurilikbiyopsisi ilede teşhisler yapılabilir.< Lenfom?un beli yayılım devreleri vardı  1-) 1. Devre: Burada sadece bir lenf bezinde kanser oluşmuşsa  2-) 2. Devre: İ ki veya daha fazla lenf bezine kanser yayılmışsa 3-) 3. Devre: İki veya daha fazla lenf bezesinin diyaframın her iki tarafında olursa 4-) 4. Devre: Birden fazla organa yayılmışsa: akçiğer, karaçiğer ve omurilik gibi Lenfom nasıl tedaviedilir? Ortodoks tıppa göre birinci ve ikinci Devredeki lenfom ışınlama ve kemoterapi (chemotherapie) ile tedavi yapılır. Işınlama ve kemoterapinin yantesirleri oldukca büyüktür. Bu nedenle şayet hastalığın ilk devresinde erken teşhis konursa, bunun tedavisi Gökçek İksiriile mümkündür. Benim yıllardır sağ ve sol koltukaltı lenf bezelerim oldukca şişti, yani birer adet yumurta büyüklüğünde ikişer adet ceviz büyüklüğünde ve 5-6 adet fındık büyüklüğünde şişkinlikler vardı. Aşının tehlikeleri üzerine 15 yıl önce arkadaşım bana bir kitap verdiğinde, bu kadarıda fazla diye itibaredip okumamaıştım. Gökçek İksirini kulanmaya başladıktan sonra sol dirseğimin üstünde altında çevresinde ve koltukaltındaki bezelerde vede sırtımda çıban gibi kırmızmısı kızarıklıklar oluştu. Doktoruma gittiğimde Virüsler dışarı vurmuştur dedi. Neden 40 yıl önce yapılan aşı yerinin çevresinde bu tür problemler oluyor, çünkü aşıda bulunan canlı virüsler zamanla bulunduğu yerde çoğalmakta aradokularda ve lenf bezelerinde yuvalar oluşturmaktadır. Lenf bezelerinin neden bu kadar şiş olduğunu analamamıştım. Bundan 3 yıl önce noni kulandım 1 yıl kadar o zaman iyi geldiğini hissetim. Ama tam bir tedavi omadı, bir yılda 10 koli noni, yani 1500 ? (avroya) mal oldu. Sonra bir yıl aloe vera ve sonrada bir yol çörek otu yağı kulandım, etkilerinin kalıcı değil geçici olduğunu gördüm. Tabii daha önce denediğim şifalı bitkilerin sayızı belirsiz. Gökçek İksirini kulanamya başladıktan sonra lenf bezeleri 6 ay içinde hemen hemen tamamen iyileşti ve şuanda yumurta büyüklüğünde olanlar küçülerek badem büyüklüğü kadar oldu. Doktoruma yaptırdığım kan tahlinde kanımdaki akyuvarların normale döndüğünü söyledi, buna çok sevindim ve adeta dünyaalr benim oldu. Bilindiği gibi akyuvarların aşırı yüksek olması demek bağışıklık sisteminin çok amasız bir hastalıkla mücadele etiğini gösteri. Önceleri hasta olmadığım halde akyuvarlar sürekli olarak çok fazla idi. Yani ileride kanser tehlikesi demektir. Allaha şükür bu sıkıntıyı atlatım. Aşı yerinde ve çevresinde çıkan sivilce ile çıban arası dobur dobur kırmızı kızarıklıklar 6 hafta sonra iyileşti. Aşının bu kadar büyük felaketlere sebep olabileceğini hayal bile edemezdim. Am aşıdan milyonlarca insanın öldüğü ve milyonlarca insanın sakat kaldığını kitap ve sitelerden öğrenice doğrusu çok şaşırdım.Ayrıca immün sistemini güçlendirmek için Gökçek İksiri kulanılır. Bağırsak florası ve kılcal kan dolaşımı sağlıklı yaşayabilmek için çok önemlidir. Çünkü vitamin, mineral, aminoasit, enzim, glikoz, vb, besleyici maddenin hazırlanması, hücrelere ulaşması ve de mikroplarla mücadele eden makrofaj, T ve B- Hücreleri gibi savunma mekanizmalarının hücre aralarında dolaşması buna bağlıdır.Tabii doğru beslenirseniz tedavi sürecide o oranda kısalır. Asla peynir yememeli, çünkü asidoza ve iltihaplanmaya sebep olur.Siyah çay, kahve ve kola içilmemeli, çünkü bağırsakları kurutur ve vitamin, mineral ve aminoasitlerin alımını (absorbesini) önler.Alkol ve sigaranın zararları belli kanser, damarların yağlanması vb, artı uzun süre bira içilirse cinsel ikdidarsızlık ve hatta kısırlığa sebep olmaktadır.Sucuk salam sosis gibi et mamullerine 5-6 ay ara vermek gerekir (sade temiz et az yenilebilir) çünkü asidoza sebep olmaktadır.Bu da birçok hastalığın ana kaynağıdır.Akşam yemeği yerine yoğurt, meyve veya salata yenilebilir veya sebze çorbası içilebilir.Hayvansal besinler, patates, tahıl (beyaz pirinç), bakliyat ve hamurlu yiyecekler, özelikle de tatlılar akşam yenirse tam sindirilmez ve zamanla problemlere sebep olur.Ne kadar beyaz pirinç, patates, hamurlu yiyecekler, tatlı yiyecek ve içecekler, o kadar yağ oluşturur.Çünkü nişasta glikoza (şekere) dönüşür, şekerde yağa dönüşerek vücutta depolanır.Şeker ve antibiyotikler bağırsak mantarları çoğaltır, mantarlar ise her türlü hastalığı tetikler.Tatlı deyince akıla baklava, çikolata, dondurma vs gelir, kavun, karpuz ve üzümde tatlıdır ve bunlarda mantarı tetikler, çünkü aşırı şeker içeriler. Alternatif Tıp ve Alternatif Tedavi, bitkisel ürünler, sifamarket
0 notes