Tumgik
#öğretmen sözleri
kbra-09 · 2 months
Text
Tumblr media
“Yarayla alay eder yaralanmamış olan…”
12 notes · View notes
se-a-ser · 18 hours
Text
okul döneminden, aslında lise döneminden hatırladığım en gergin anlar derse geç kaldığım anlardı
merdivenlerde tek tük insanlar vardır. önce öğrenci olanlar sonra öğretmenler medrivenden kaybolur. koridora varırsın. sınıf koridorun sonundadır. silüetler sınıflara girer, kimse kalmaz. diğer koridorlardaki seslere kulak verirsin, onlar seni rahatlatır. derken o sesler de kesilir. sınıfın kapısına gelirsin. kapı kapalıysa ve ses gelmiyorsa öğretmen içerdedir. kapıyı tıklatırsın... açarsın
büyüyünce bu korkular şekil değiştirir. herkes bir tarafa gider ya da sen gidersin. iş başvurusu yaparsın, yeni işe başlarsın. gece olur. bayram olur
Kayahan en güzel şarkılarını evliyken sevgilisine yazmış. uzun süre bunu ne hayatında ne de şarkılarında açık etmemiş. bir şarkısında ismini söyleyecek gibi oluyor sonra toparlıyor. Lale diyecekken "La" dedikten sonra kıvırıyor "fa" diyor. şarkının devamında
"el ayak çekilince, sohbetler tükenince, dostlar eve gidince"
sözleri koridordaki ürpertiyi anlatıyor bir şekilde. bir de Ahmet Kaya'nın söylediği Yusuf Hayaloğlu sözleri var
"işi gücü olanlar çoktan gitti, bir ben kaldım, voltasında gecenin"
biriki tane daha vardi hatırlayınca yazarım
11 notes · View notes
1siirsever · 7 months
Text
Okulun dışında öyle bir güzel şarkı çalıyor ki yardımcı abla ile duyduk ama asla sözleri anlamıyoruz. Müzik sesi güzel neyse yardımcı abla
- "öğretmen hanım bence size serenat yapılıyor" dedi. Gülüştük falan sonra biraz daha kulak verip dinleyince anladık kiiii seçim arabası :( sizin bizim duygularımız ile oynamaya ne hakkınız vaarrrr. Oysa bir an küçücük bir heyecan yaşamıştım 😅😂
Şaka şaka ben onun sesini duyunca yeterince heycanlanıyorum başka seslere de ondan başkasından gelen şarkılara da yerim yok 😌
9 notes · View notes
otadam · 1 month
Text
Yalnız Bir Gökyüzünün Altında: İşçi Kalmak
Günün ilk ışıklarıyla uyanırsın. Yorgun bedenin, bir gün daha mücadele etmek zorundadır. Her sabah aynı yüzleri görürsün; kimisi bir inşaatın tepesinde, kimisi bir fabrikanın gölgeliğinde, kimisi ise şehir trafiğinde direksiyon başında. Ellerinin nasırlarına bakarsın, tırnaklarının altındaki yağ ve kir hiçbir sabunla temizlenmez. Ne fark eder, doktor da olsan, öğretmen de, ya da bir madenin karanlığında soluyan bir işçi... Hepsi aynı yere varır, sınıfın demir kapılarının ardına. Ve bu kapılar, yıllardır kilitli. "İşçisin sen, işçi kal."
Bu kapının ardında hayaller bile sınırlıdır. Güneşin altında ter dökerken, bir yanda cebindeki kuru ekmek, diğer yanda çocukların geleceği için kaygılanırsın. "Belki bir gün daha iyi olur," dersin kendi kendine. Ama bilirsin ki o "bir gün" sadece bir rüya. Şehirler, binalar, yollar senin emeğinle yükselirken, adını bile bilmezler. Sen yoksun, senin gibi milyonlarca insan yok. Çünkü bu dünyanın kitabında adın bile geçmez.
Bir de aşk vardır, cinsiyetsiz bir yoksulluğun içinde. Gözlerin sevdalanır belki bir iş arkadaşına, ya da o asla ulaşamayacağın uzak yıldızlardan birine. Ama o yıldızlar, senin değirmen taşının dönmediği bir gökyüzünde parlar. Sevmek, bir işçi için lükstür, sevmek bile bazen hakkın değildir. Çünkü senin sevdiklerin, evin köşesinde bekleyen aç çocuklar, belki de onlara bir gün daha sıcak bir şeyler getirememenin acısıdır.
Kendi bedenini ya da zihnini tüketirken, oturup bir kez olsun düşünürsün: Bu dünya neden böyle? Cevap bulamazsın. Çünkü senin gibiler için cevaplar bile verilmez. Çekiç sallayan bir kol, tebeşir tutan bir el, ya da direksiyonun soğuk metalini kavrayan parmaklar... Hepsi, aynı adaletsiz terazide tartılır. Bir uçurumun kenarında yaşarsın; bir adım ötesi boşluk, bir adım gerisi, sonu gelmez bir tekrar.
Günler geçer, yıllar geçer. Sen yaşlanırsın, çocukların büyür, ama değişmeyen bir şey vardır: O kilitli kapılar. Ve o kapıların arkasında bırakılmış hayaller, umutlar. Cem Karaca'nın sözleri gelir aklına; bir ağıt gibi yankılanır kulaklarında: "İşçisin sen, işçi kal." Çünkü bu düzen böyle kurulmuştur; kimse seni hatırlamaz, kimse senin mücadeleni bilmez. Ama sen bilirsin, her sabah o kapının önüne geldiğinde, ne kadar güçlü olduğunu, ne kadar direndiğini.
Belki bir gün o kapılar kırılır, belki bir gün her şey değişir. Ama o güne kadar, senin mücadelen, senin sessiz çığlığın, bu dünyanın temellerini sarsmaya devam eder. Çünkü sen, adını bilmedikleri kahramansın. Sen işçisin, ama aynı zamanda bu dünyanın gerçek yaratıcılarındansın. Ve bu mücadele, her nasırda, her ter damlasında devam edecek. Çünkü sen işçisin, işçi kal..
5 notes · View notes
iremminki · 10 months
Text
Tumblr media
Bu şarkıyı ilk dinlediğimde sanki senle olan durumumuz için yazılmış gibi grlmişti sözleri öyle çok etkilediki beni mayıstan bile çok "Ağlama yüreğim yar gelmez" gerçekten de hiç bir zaman gelmeyeceksin "ha döndü ha dönecek ömür bittiyor" her sabah acaba bugün gelecek mi acaba bugün bir şey oldu mu korkusu ile 3 yıl geçirdim geçirmeyede devam ediyorum
Kış Ortasında Bahar Gelmez
Ah Kaçıncı Darbe Bu
Ah Bu Kaçıncı Perde
Anlamıyor Yüreğim
Gel De Kendin Söyle
Ben söyledim sende söyledin ama anlamıyor işte yüreğim
Öyle işte sen nasıl mayıslarda kaldıysan bende son perde de kaldım 2023 yılında şimdi "haydi git sakın durma" çünkü "artık gelsede farketmez" alıştım yokluğuna hemde öyle çok alıştım ki açtığın yaraları sardım kendi kendime mutlu olmayı öğrendim seni sevdiğim kadar olmasada bir başkasını sevebileceğimi öğrendim olmayınca olmadığını bazen sabırla zamanının gelmesini beklemeyi öğrendim öyle işte mert öğretin öğretin asıl ben değil sen öğretmen olmalıydında neyse
Geçenlerde düşündüm senden sonrs birine daha çok aşık olsam hatta evlilik yolunda olsak o yoldan dönerim ben o nikah masasından kalkıp seninle oturacsğımı biliyim o eveti demeden kalkar gelirim sana ben hıh yine olmayacak şeyler kuruyorum napim sen yokken sanki sen varmış gibi hayalet kurmaya o kadar çok alışmışım ki hâla slışkanlıklarımdan kurtulamıyorum
Kalbini çok merak ediyorum nasıl oldu diye eğer bir gün bir şey olursa kalbim senindir zaten beni sevende yok sayands yok bu dünyada yaşamam için bi sebepte yok ama senin var senin çok sebebin var senin çok sevenin var
Öyle işte bir gün girersen buraya olurda bakarsan hesabıma neler yazmış olursam olayım buraya seni çok seviyorum seni çok özlüyorum unutma olur mu ?
2 notes · View notes
yuksekovahaber · 25 days
Text
Öğretmen Turfand, çiftçilikte destek sözleri aldı
http://dlvr.it/TCfGP3
0 notes
aykutiltertr · 1 month
Video
youtube
Pencere Açıldı Bilal Oğlan - Candan Erçetin ✩ Ritim Karaoke (Rumeli İsta...  ⭐ Video'yu beğenmeyi ve Abone olmayı unutmayın  👍 Zile basarak bildirimleri açabilirsiniz 🔔 ⭐ KATIL'dan Ritim Karaoke Ekibine Destek Olun (Join this channel to enjoy privileges.) ✩ ╰┈➤ https://www.youtube.com/channel/UCqm-5vmc2L6oFZ1vo2Fz3JQ/join ✩ ORİJİNAL VERSİYONU 🢃 Linkten Dinleyip Canlı Enstrüman Çalıp Söyleyerek Çalışabilirsiniz. ⭐ 🎧 ╰┈➤ https://youtu.be/hDNEjNiiIWY ✩ (MAKE A LIVE INSTRUMENT ACCOMPANIMENT ON RHYTHM IN EVERY TONE) ✩ Aykut ilter Ritim Karaoke Ekibini Sosyal Medya Kanallarından Takip Edebilirsiniz. ✩ İNSTAGRAM https://www.instagram.com/rhythmkaraoke/ ✩ TİK TOK https://www.tiktok.com/@rhythmkaraoke ✩ DAILYMOTION https://www.dailymotion.com/RhythmKaraoke ⭐ Pencere Açıldı Bilal Oğlan - Candan Erçetin ✩ Ritim Karaoke (Rumeli İstanbul Hicaz Majör 9/8 Anonim) ❤ @RitimKaraoke Müzisyenlerin Buluşma Noktası.... ESER ADI              : PENCERE AÇILDI BİLAL OĞLAN PİŞTOV PATLADI SÖZ GÜFTE          : ANONİM BESTE - MÜZİK    : ANONİM USÜL                      : 9/8 AKSAK MAKAM - DİZİ      : HİCAZ YÖRESİ İL İLÇE     : RUMELİ - İSTANBUL KAYNAK KİŞİ        : TRT RKİBİ ARANJÖR             : ? ENSTRÜMANLAR:   PENCERE AÇILDI BİLAL OĞLAN Repertuar No Yöresi- İli RUMELİ   İlçesi- Köyü -   Kaynak Kişi  YÖRE EKİBİ Derleyen TRT MÜZİK DAİ. BŞK. THM. MD. Notaya Alan TRT THM REPERTUAR KURULU İcra Eden Makamsal Dizi HİCAZ Konusu - Türü Aşk Sevda Karar Sesi La Bitiş Sesi La Usül 9/8 En Pes Ses Fa # En Tiz Ses Sol Ses Genişliği 9 Ses                             ŞARKI SÖZÜ ve AKORU Am             E           Am          Dm(Am) Pencere açıldı Bilal Oğlan piştov patladı E           F              Dm             F Varın bakın kanlı da Bilal yine kimi hakladı E           F              Dm     F       E Varın bakın kanlı da Bilal yine kimi hakladı Allı yemeni Bilal Oğlan pullu yemeni Bir bahçeden bir bahçeye salla yemeni Ben sana varmam Bilal Oğlan ben sana varmam Yedi yıl karşımda dursan yine sana yalvarmam Allı yemeni Bilal Oğlan pullu yemeni Bir bahçeden bir bahçeye salla yemeni TÜRKÜNÜN SÖZLERİ PENCERE AÇILDI BİLAL OĞLAN PİŞTOV PATLADI VARIN BAKIN KANLI DA BİLAL YİNE KİMİ HAKLADI BEN SANA VARMAM BİLAL OĞLAN BEN SANA VARMAM YEDİ YIL KARŞIMDA DURSAN YİNE SANA YALVARMAM ALLI YEMENİ BİLAL OĞLAN PULLU YEMENİ BİR BAHÇEDEN BİR BAHÇEYE SALLA YEMENİ PİŞTOV : Kısa namlusuna özel bir araçla önce barut doldurulan ve bu barutun üzerine bir paçavra konularak sıkıştırılan, ateşleme düzeneğinin horozunda çakmak taşı bulunan bir mekanizmaya sahip olan, tabancanın atası da denilebilecek bir tür silah.. Değişik türleri bulunan bu silah Osmanlı Ordusu'nda da bir süre kullanılmıştır. AÇIKLAMA : Bu türkü, Mustafa Kemal ATATÜRK tarafından Türk Müziği Repertuarı'na kazandırılmıştır. Garaj Stüdyo'ya göz atın: http://smarturl.it/garajstudyo Pasaj Müzik Facebook:  / pasajmuzik   Pasaj Müzik Twitter:  / pasajmuzik   Pasaj Müzik Instagram:  / pasajmuzik   Albümü iTunes'tan Satın Almak İçin: https://goo.gl/yWVrlT Albümü Ttnet Müzik'ten Dinlemek İçin : https://goo.gl/MHURKh Albümü Turkcell Müzik'ten Dinlemek İçin : http://goo.gl/Z7Gbqh Albümü Fiziksel Olarak Satın Almak İçin : http://goo.gl/ES0WBp Candan Erçetin Erçetin, 2015'teki Türkiye'yi Büyüten Kadınlar Buluşması'nda. Doğum Candan Erçetin 10 Şubat 1963 (61 yaşında) Kırklareli, Türkiye İkamet Lüleburgaz, Türkiye Eğitim Galatasaray Lisesi İstanbul Üniversitesi Viyana Üniversitesi Meslek Şarkıcı-şarkı yazarı · öğretmen · oyuncu Partner(ler) Hakan Karahan Resmî site candanercetin.com.tr Müzikal kariyeri Tarzlar Pop folk Etkin yıllar 1986-günümüz Müzik şirketi Topkapı · Pasaj · DMC İlişkili hareketler Klips ve Onlar Candan Erçetin (d. 10 Şubat 1963), Türk şarkıcı-şarkı yazarı ve müzik öğretmeni. 25 yılı aşkın şarkıcılık kariyeri boyunca, insan hayatını konu alan şarkılar hazırlayıp seslendirmesiyle tanındı. Albümlerini pek fazla tanıtım yapmadan çıkarmasına rağmen yine de çalışmalarını çok satarak dinleyici tarafından çok benimsenmesiyle birçok kez takdir edildi. Müziğini ön planda tutarak basında özel hayatıyla yer almaması sayesinde övüldü. Bazen farklı bulunan video klipleriyle ilgi çekti. Diskografi Ana madde: Candan Erçetin diskografisi Hazırım (1995) Çapkın (1997) Elbette (2000) Neden (2002) Melek (2004) Kırık Kalpler Durağında (2009) Milyonlarca Kuştuk (2013) Ah Bu Şarkıların Gözü Kör Olsun (2015) Filmografi Yıl Film Rol, Notlar 1993 Gece Melek ve Bizim Çocuklar film, Aylin 1998 Anlat Şehrazat müzikal 2003 Hayat Bilgisi (1. bölüm) dizi, Canan Öğretmen 2005 Yıldızların Altında müzikal 2006 Yabancı Damat dizi, Candan Erçetin 2009 Gölgesizler film, Yazarın Eşi (Yönetmen: Ümit Ünal) 2019 Annem film (Yönetmen: Mustafa Kotan) Televizyon programları Candan Erçetin'le Beraber ve Solo Şarkılar (7 Mart 2007 - 16 Haziran 2008)
0 notes
gundemarsivi · 2 months
Text
Tumblr media
Enver Karagöz Şiir Yarışması
✍🏻 Hayrettin Geçkin
https://www.gundemarsivi.com/enver-karagoz-siir-yarismasi/
12 Eylül’le birlikte Artvin Öğretmen Okulu işkence hane haline getirildi ve çok sayıda insan orada işkence gördü. İşkence görenlerden biri de Enver Karagöz’dü. Karagöz şairdi, edebiyat öğretmeniydi. Bir daha güzel şiirler okumasın, yaptığı konuşmalarla insanların yüreğini havalandırmasın diye boğazına kaynar su dökülerek sesini aldılar işkence sırasında.
O haliyle bir süre Almanya’da mülteci olarak yaşadı. 2007’de kaybettik onu. Bir Direnç Gülü olarak kaldı belleklerde Enver Karagöz.
Onun adına Almanya’nın Köln şehrinde uzun zamandan beri edebiyat etkinlikleri düzenlenmektedir. Bu şiir yarışması onun adına düzenlenen etkinlikleri desteklemek, Direnç Gülü Enver Karagöz’ü ve ona yapılanları unutturmamak amacı taşımaktadır.
Seçici kurul (jüri); Neşe Yaşın, Emel İrtem, Sezai Sarıoğlu, Hayrettin Geçkin ve Şeref Bilsel’den oluşmaktadır.
Yarışmaya katılmak isteyenler, herhangi bir yerde yayınlanmamış birer şiirini 1 Ekim 2024 tarihine kadar [email protected] adresine gönderebilirler.
Yarışma sonuçları 12 Ekim’de yapılacak Enver Karagöz Edebiyat Dostları Etkinliği sırasında açıklanacak ve yarışmaya katılacak şiirlerin tamamından bir şiir sergisi oluşturulacaktır. Ayrıca yarışma sonucunda ilk üçe giren eserlere çeşitli ödüller verilecektir.
***
< 1x
“Direnç Gülü” Enver Karagöz Üzerine…
Enver Karagöz, bu toprakların direngen ruhunu taşıyan, geleceği umut ve sevgiyle dokuyan bir insandı. Onun varlığı, bir güneş gibi penceremizde beliren ve odalarımıza sıcaklık katan bir ışık gibiydi. Kendi adımlarıyla, sessizce ama kararlı bir şekilde ilerleyen, kimseye duyurmadan ama herkese dokunan bir yürekti. Kitaplar, sanat ve edebiyat onun mücadelesinin ana yollarıydı; bu yollarda ilerlerken insanları barışa, aşka ve daha güzel bir dünyaya inandırdı.
“Bizi sesimizden vurdular
dilsiz kuşlar evreninde
adressiz bir mektuptuk
postacı kendisi yazdı adresimizi
bu yüzden
ne biz bir yerlere ulaştık
ne bir yerler bize (b)ulaştı
gel demek kolay
bir bağırtı nefes
bir çırpı kanat
kaç okyanus tükettim içimde
bu kaçıncı Kafdağı
Bizi düşlerimizden vurdular
masallarımız kanadı
üç elma düşmedi gökten
ağzımız küçüldü
bundandır çıkamadığımız kerevetine
dön demek kolay
Kimse var mı orda
sessizliğimizi duyacak biri
yorgun değiliz
uzun kalmayacağız
hatta
girmesek de olur içeriye
bir merhaba yeter
masal sürsün diye”
Enver Karagöz, sadece bir öğretmen ya da şair değildi. O, insanlığın en temiz yüzlerinden biriydi; dilsiz bir evrenin içinde bile sesini duyurabilen, yüreklerde yankı bulan bir sestir. Onunla ilgili her anı, her sözcük, onun insanlığın oğluyduğunu gösterir. Kavgalarını sanat ve edebiyatla yürütmüş, düşünceleriyle kalplere dokunmuş bir rehberdi. Karşısına çıkan her türlü zorlukta, insanlığa dair umutları yeşertmiş ve bu umutları kalemiyle bizlere aktarmıştır.
“Ayak sesleri
kısa adımlı
kendinden emin
sirensiz
düdüksüz
postalsız
bir ses
bir güneş penceremde
ya gülüşüm olsun
kapının aralığında
ya duruşun dolsun odama
sıcaklığınla
eylülsüz gel ne olur”
Enver ağabeyin mücadele dolu hayatında, sadece idealleri değil, aynı zamanda insanlara olan sevgisi de onu farklı kılmıştır. Köyünde, büyük bir ciddiyetle genç bir öğrenciyi (beni) karşılayıp, ona yaşamın ve bilginin değerini anlatarak beyinleri yıkamaya değil, aydınlatmaya çalışmıştır. Onun bir sözcüğü, ateşten ve sudan yorgun düşmüş bir dünya için umut olmuş, tomurcuklara, tohumlara dönüşerek aşk ve devrim olarak patlamıştır.
“Böylece
yolcu etti beni bir kitap
başka bir kitaba
öyle öyle ulaştım
kendime, sana, dünyaya
yazardan aldım sözü
biraz da ben yürüdüm
yaklaştım güzelliğine
kendimin, senin, dünyanın…”
Enver Karagöz, o büyülü ses tonuyla yalnızca şiirler okumaz, o şiirleri yaşar, adeta onlarla nefes alırdı. İnsanların yüreklerine kazınan sözleri, onun yaşamının bir yansımasıydı. Onun dünyasında, aşk ve devrim iç içe geçer, insanı insan yapan değerlerin peşinde bir arayışla harmanlanırdı. Yaşadığımız karanlık zamanlarda bile, onun ışığıyla aydınlanan yollarda ilerlememizi sağlar.
“Ne güzeldir yaşamak
Bir ırmak gibi coşkunca
Dağların üzerinde yürümek
Bulutlara değdirmek başımızı
Sıcak ak bir somun
Koltuğumuzun altında
Kırlara çıkmak
Karışmak insanların arasına
Milyonların arasına…”
Enver ağabey, hayata sadece mutlu olma amacıyla bakmayan, aynı zamanda yararlı olmayı, bir fark yaratmayı ve şefkatle dünyaya dokunmayı bilen bir insandı. Onun varlığı, bugün bizlere hala bir yol gösterici, bir direniş sembolü olarak ilham vermektedir. Gerçek bir insanlık dersi veren, vicdan sahibi bir kale olarak yaşadı. Ve o, bizlerin hayatında bir Direnç Gülü olarak hep var olacak, asla unutulmayacak. O unutulmadığı sürece, dünyanın daha güzel bir yer olması için satırları ve sesi en güzel yarınlara ulaştıracak.
“Diren! Ey kalbim
Diren! Hayasızlığa
Namussuzluğa
Diren! Kötüye
Çirkine, yanlışa
Diren! Yenilme”
Enver Karagöz’ü anlatmak, onun yaşamını sadece bir anı olarak hatırlamak değil, aynı zamanda onunla birlikte var olan değerleri yaşatmak anlamına gelir. Onun adımları, onun sesi, bizim için hala bir umut kaynağıdır. Bu umutla, onun anısını ve mirasını yaşatmaya devam edeceğiz ve o, içine düşürülmek istendiğimiz karanlık, umutsuzluk ve geleceksizleştirme politikaları karşısında bizlerin önünde duran bir çoban ateşi ve bir gemici feneridir. İçimizde hiç sönmeyecek olan adil, eşitlikçi, özgürlükçü bir dünya arzusudur. Böyle bir dünyanın mümkün olduğuna dair inançtır. Böyle bir dünyayı yaratmak için baş başa, düş düşe verdiğimizde şiirin bize katacağı güçtür.
“Böylece
yolcu etti beni bir kitap
başka bir kitaba
öyle öyle ulaştım
kendime, sana, dünyaya
yazardan aldım sözü
biraz da ben yürüdüm
yaklaştım güzelliğine
kendimin, senin, dünyanın…”
Hayatın amacı sanırım yalnızca mutlu olmaya indirgenemez. Yararlı ve şefkatli olmak; en önemlisi fark yaratmak; katkıda bulunmak, bir şeyi temsil etmek ve yaşamış olmakla bir değişim meydana getirmek olmalı hayatın amacı… İzin verirseniz, tam da bu tanıma uygun yaşamış Enver ağabey için yazdığım ve ona ithaf ettiğim bir şiirimi paylaşmak istiyorum şimdi de:
bir sözcük olsa
bir sözcük ki
ateşten ve sudan yorgun
düşmüş yollara bir başına
üşümüş belki
aç susuz yaralı
yüzü dağların rengi
teni toprak kokusunda
gelip bir delik bulsa kalbimde
dünyanın bütün acılarının dolduğu
ordan içeri girse
bir çiçek hızıyla yürüse
yürüse
yurdum ol diye bağırdığını duymamış olabilirim
benim suçum
avazı yırtılmışsa
gördüğüm düş
kutsal kitapların hiçbirinde yok
sözcük dilencisiyim aslında
bu yüzden diyorum
bir sözcük olsa
bir sözcük ki
ateşten ve sudan yorgun
tomurcuğa mı dönüşür
tohuma mı
hiç bilmem
aşk ve devrim olarak patlasa içimde
dağılsa yeryüzüne
Hayrettin Geçkin
1 note · View note
pazaryerigundem · 4 months
Text
Başkan Büyükkılıç’a Pazarören Fen Lisesi’nden duygulandıran sürpriz
https://pazaryerigundem.com/haber/174783/baskan-buyukkilica-pazaroren-fen-lisesinden-duygulandiran-surpriz/
Başkan Büyükkılıç’a Pazarören Fen Lisesi’nden duygulandıran sürpriz
Tumblr media
Kayseri Büyükşehir Belediye Başkanı Dr. Memduh Büyükkılıç, TBMM Milli Savunma Komisyonu Başkanı Hulusi Akar, AK Parti Kayseri Milletvekili Ayşe Böhürler ve AK Parti Kayseri İl Başkanı Fatih Üzüm ile birlikte Pazarören Mimar Sinan Fen Lisesi’ni ziyaret etti. Okul Müdürü Hayrettin Acet, Başkan Büyükkılıç’a okulun mezunlarından olan ağabeylerinin diploma ve fotoğraflarından hazırladıkları albümü hediye etti.
Mehmet UZEL / KAYSERİ (İGFA) –  Büyükşehir Belediye Başkanı Dr. Memduh Büyükkılıç, Pınarbaşı ilçesi Pazarören Mahallesi’nde Kayseri ve bölge insanları üzerinde çok büyük anıları olan, ağabeylerinin de mezun olduğu Pazarören Mimar Sinan Fen Lisesi’ni ziyaret etti.
Başkan Büyükkılıç’a TBMM Milli Savunma Komisyonu Başkanı ve AK Kayseri Milletvekili Hulusi Akar, AK Parti Kayseri Milletvekili Ayşe Böhürler, AK Parti Kayseri İl Başkanı Fatih Üzüm, AK Parti Kayseri İl Kadın Kolları Başkanı Meral Koşar ile teşkilat mensupları eşlik etti.
İlkmektep, Köy Enstitüsü, Öğretmen Okulu, Anadolu Lisesi ve şimdi de Fen Lisesi olarak 85 yıldır eğitim veren Pazarören Mimar Sinan Fen Lisesi ziyaretinde öğrencilerin sıcak ve samimi ilgisiyle karşılaşan Başkan Büyükkılıç, burada duygulandıran bir sürprizle de karşılaştı.
Okul Müdürü Hayrettin Acet, Başkan Büyükkılıç’a okuldan mezun olan ağabeylerinin diplomalarının ve fotoğraflarının bulunduğu albümü hediye etti.
Albümü ilgiyle inceleyen Başkan Büyükkılıç, bu anlamlı hediye için, okul yönetimine, öğretmenlere ve öğrencilere teşekkür etti.
Daha önceki ziyaretlerinde verdiği sözleri yineleyen Büyükkılıç, “Geleceğimizin teminatı olan gençlerimizle buluşmak, onların görüş ve düşüncelerini dinlemek bizim için büyük bir mutluluk kaynağı oldu” dedi.
Keyifli geçen ziyarette öğrencilerin yoğun ilgisi ve sevgisi ile karşılanan Büyükkılıç ve beraberindeki heyet, öğrenci ve öğretmenler ile günün anısına hatıra fotoğrafı da çektirirken, okul idarecilerinden eğitim ve öğretim faaliyeti hakkında da bilgiler aldı.
Pazarören Mimar Sinan Fen Lisesi, Tarihi 100 Lise Arasında Yer Alıyor
Pazarören Mimar Sinan Fen Lisesi, 85 yılda onlarca bakan, bilim adamı, yazar, hukukçu ve on binlerce öğretmen yetiştiren, ayrıca Milli Eğitim Bakanlığı tarafından yayınlanmış olan ‘Ülkemizdeki Tarihi 100 Lisemiz’ içerisinde yer alıyor.
Tumblr media
BU Haber İGF HABER AJANSI tarafından servis edilmiştir.
0 notes
gundembuca · 6 months
Text
Saadet Partili Mustafa Erduran "Yolsuzluğa göz açtırmayacağız, emanete asla ihanet etmeyeceğiz"
Tumblr media
Saadet Partisi İzmir Büyükşehir Belediye Başkan adayı Mustafa Erduran, "Yolsuzluğa göz açtırmayacağız, emanete asla ihanet etmeyeceğiz ve hizmette adaleti sağlayacağız.” dedi. Seçim çalışmalarını Buca ilçesi ile sürdüren Erduran, Saadet Partisi’nin Buca Belediye Başkan adayı Selçuk Kavuşan, İlçe Başkanı Mukadder Temur ve partililerle birlikte ilçe turuna çıktı. İlk olarak Öğretmen Evleri Sokağı’ndaki kafelere girerek gençlerle tek tek diyalog kuran Mustafa Erduran, bir kafedeki dj masası başına geçerek denemelerde bulundu. Saadet adayları, Menderes Caddesi’nde esnaf ziyaretleri yaptıktan sonra Hasanağa Bahçesi’nde gezdi. Parktaki vatandaşlarla sıcak temas kuran Erduran, gördüğü hayvanları sevmeyi de ihmal etmedi. Spor sahasında basketbol oynayan gençlerle sohbet eden Mustafa Erduran, gençleri kırmayarak basket atışı yaptı. Milli Görüş belediyeciliğini anlattı Saadet Partisi İzmir adayı Mustafa Erduran, 31 Mart’ta şehirlerin kaderini etkileyecek önemli bir karar verileceğini belirterek, Saadet Partisi’nin sunduğu farklı yönetim anlayışına destek istedi. Hizmetlerin vaktinde, eksiksiz ve ihtiyacı karşılayacak şekilde yapılacağının altını çizen Erduran, “Bizim inancımızda bir yerde aç yatan bir insan olursa ondan o şehrin yöneticisi mesuldür” sözleri ile Milli Görüş belediyeciliğinin esasını vurguladı. SP Buca adayı Selçuk Kavuşan ise “Biz Buca’ya sevdalıyız. Eğer seçilirsek sizleri mahcup etmeyiz. Halka hesabını veremeyeceğimiz bir iş yapmayız. Emanetin bilincinde oluruz. İsrafın her türlüsünü önleriz.” ifadelerini kullandı. https://www.youtube.com/watch?v=3XnvVP_l2Hg&t=19s Read the full article
0 notes
kbra-09 · 3 months
Text
Tumblr media
Oğuz Atay’ın dediği gibi "Şu anda, sana güzel bir söz söyleyebilmek için on bin kitap okumuş olmayı isterdim."
4 notes · View notes
operasyon · 7 months
Text
Tumblr media
Benim gibi biri bile bazen bir şey yazmak istemeyebiliyor.
Teknik olarak tumblru 2016 da bırakmıştım. Asosyal biri için süper sonuç bunca yıl.
Her ne kadar burda tam tersi bir imaj çizmişsem de üniversite yıllarımdan bu yana ne yeni arkadaşlarla tanışmak istedim, ne konuşmak.
Orjinal halim anlaşılsın diye anlatıyım bu konusuzlukta:
Bir ara burda birisi bana günde üç beş mesaj atıyor. Yanıt yazmıyordum. Sonra neden yazmıyorsun diye sordu. Ben de çalışırken internetimin tesadüflere bağlı olduğunu eski bir telefon kullandığımı bu nedenle de mesaj filan görmediğimi anlattım ama biraz da bahane, mesajları görsem de yanıt yazmıyordum.
Durumu kabullendi ama bu sefer de yanıtlarımı beğenmedi. Çok kısa yazıyormuşum. Konuşmak istemeyen biri gibiymişim.
Ben de inkar etmedim. Gerçekten kimseyle konuşmak, kimseyi tanımak istemiyorum dedim.
Tabii çok özel nedenler değilse nedeni nedir diye sordu.
Ben de açıkladım: İyi deneyimler yaşamadım. Benim özgün durumumda konuşmak boş. En geç bir iki ay içinde ya sen beklentiler geliştireceksin, ben o beklentileri karşılayamayacağım, ya ben bir arkadaş olarak senden beklentiler geliştireceğim, sen onları karşılamayacaksın. Sonra birbirimize sessizce kızacağız. Sonrada konuşmayacağız. Hep böyle oluyor, tecrübem böyle, o yüzden daha tanımadan seninle konuşmanın vakit kaybı olduğunu biliyorum dedim.
Tamam sen yanıt yazmasan bile ben yazarım. Senden hiç bir şey beklemiyorum ve ilerde de beklemeyeceğim, yazdıklarımda seni rahatsız ederse engellersin olur biter, buna kızmam kırılmam dedi.
---
İşte istisna bir kişi. Biliyorum ki ben dahil büyük çoğunluk böyle bir durumla karşılaşsa ısrar etmez, O'nun yerinde ben olsam belki kibir sayarım, bırakırım ne hali varsa gördün diye.
Bunları öylesine anlattım ama az önce daşbordda ki gönderiyle uyumlu oldu. Metin ingilizce de türkçesi sanırım şöyle: İsteyen yapar. İsteyen en zor şartlar altında bir çözüm bulur. İstemeyen şartları öne sürer, bahaneler üretir.
Benim hayat tecrübelerim de bu sözleri doğruluyor.
░░░░░░░░░░░░░░░░░░░░
İlk kez bir NBC filmi bitirdim. Kuru Otlar Üstüne filmini izledim. Filmin görüntüsü güzel. Başrolde kar var ve filme asıl güzellik katan kar.
Senaryonun akışını çok beğenmedim. İki saat on dakika sürmesi gereken filmi 3 saat 1o dakikaya neden tamamlamış anlayamadım. Nedir ki bunca film çekmiş bir insanın içinde ki mesaj tutkusu? Seyirciye ilk kez mi ulaşacak? Sessiz sinema gibi çektiği diğer filmlerine inat olsun diye mi koymuş bunca ağır diyalogları ve monologları?
Filmin iki saati usta işi sürmüştü bence ondan sonra akış rayından çıktı. Her filmde olabilecek bir bahtsızlık, karakterleri zorlamak. Daha çok dizilerde ortaya çıkar bu sorun. Senaristler konuyu geliştiremez. O zaman bütün yükü oyuncuya yüklerler. Bir karakter birden o ana kadar çizdiği imaja ters davranmaya başlar, dengesizleşir.
Film de de bu karakter zorlaması mesaj tutkusu yüzünden ortaya çıkmış gibi. Az çok bir ahlakı var gibi görünen, entel dantel iki öğretmen bir anda şeytani işlere girişiyor. O kadar entel bir adam bir kışkırtmayla arkadaşına düşman oluyor. Olmaz. Film bana o değişimin gerekçelerini anlatamadı. Zaten o andan itibaren de usta işi değil amatör işine döndü film.
---
Güzelliklere güzel hafta sonları...
0 notes
dakikamagazin · 1 year
Link
Kızına 25 bin TL maaşla bakıcı bulamaya Ferman Toprak'ın sözleri takipçilerini ikiye böldü
0 notes
fikirsen · 1 year
Text
İnstagram Not Kısmı Gözükmüyor Sorunu Çözme
İnstagram Not Kısmı Gözükmüyor Sorunu Nasıl Çözülür?
https://fikirsen.com/wp-content/uploads/2023/06/instagram-Not-Ozelligi-Gozukmuyor-Sorunu-Cozum.png
İnstagram, yeni ve eğlenceli özellikler ekleyerek kendini geliştirmeye devam ediyor. 9 Kasım’da sınırlı sayıda kullanıcıya sunulan İnstagram Not Özelliği neredeyse herkesin Instagram hesabına eklenmiş durumda. Ancak bazı kullanıcılara hala İnstagram Not Ekleme ,İnstagram Not Paylaşma özelliği gelmemiş durumda. Kullanıcılar, “İnstagram Not Özelliği Neden Yok?” diye sorular sormaya başladı. İşte bu yazımızda, bu sorunun kesin olarak nasıl çözüleceğini göreceğiz.
İnstagram Not Kısmı Özelliği Nedir ?
İnstagram Not kısmı, tıpkı hikayeler gibi 24 saat süre sınırlı olan Mesaj kısmının üst sekmesinde bulunan bir özelliktir.
Bu özellik sayesinde anlık durumlarınızı belirtebilirsiniz. Ayrıca İnstagram not paylaşma konusunda 2 seçenek bulunmaktadır. Bu seçeneklerden birincisi, hikayeler kısmında olduğu gibi tüm arkadaşlarınızla paylaşma seçeneğidir. İkinci seçenek ise yakın arkadaşlarınızla paylaşma seçeneğidir. Bu seçeneklerden birisini seçerek İnstagramda not paylaşma yapabilirsiniz.
Peki “İnstagram Not Özelliği Yok, İnstagram Not Gözükmüyor,İnstagram Not Yok” sorunları nasıl çözülür?
1-Telefon içinde Ayarlar>Uygulamalar>İnstagram>Depolama dizin yolunu takip edin ardından önbelleği temizleyin.
2-İnstagram uygulamanızın güncel durumda olduğundan emin olun. Google Play’e girip Instagram uygulamanızı güncelleyin.
3-Hesabınız yeni veya fake bir hesap kullanıyorsanız, İnstagram not özelliği normal olarak eklenmemiş olabilir. Bunun için beklemeniz gerekebilir.
4-İnstagram uygulamanızı kaldırıp tekrar yükleyin.
5-Bütün bu adımları uyguladınız, ancak İnstagram not özelliği veya İnstagram not kısmı hala gözükmüyor mu?Geriye kalan tek çözüm aşağıdaki maddedir.
6-İnstagram hesabınıza giriş yapın. Ayarlar ve gizlilik > Yardım > Sorun Bildir dizininde ilerleyin. Karşınıza “Sorunu Gördüğün Yere Git Ve Telefonunu Salla” yazısı çıkacaktır. Alt kısmında “Geri Git Ve Telefonu Salla” yazan seçeneğe tıklayın. Ardından mesaj kutusu bölümüne gidip telefonu sallayın. “Sorun Bildir” yazısına tıklayın ve açıklama kısmına “İnstagram not özelliğine erişemiyorum” veya “İnstagram not kısmına erişemiyorum” yazın. Sağ üst köşede bulunan “Gönder” düğmesine basarak sorunu gönderin.Bu yöntem ile 1-2 gün içerisinde İnstagram not özelliği hesabınızda aktif hale getirilecektir.
İnstagram Not Özelliği Nasıl Kullanılır?
İnstagram not özelliğini kullanabilmek için mesaj bölümünün üst kısmında yer alan “Notun” yazısına tıklayın ve düşüncelerinizi 24 saat süre sınırı ile isterseniz tüm takipçilerinizle, isterseniz de yakın arkadaşlarınızla paylaşın.
https://fikirsen.com/wp-content/uploads/2023/06/Instagram-Not-Ozelligi-Gozukmuyor-Sorunu-Cozme.jpg
Genel olarak insanların kullandığı instagram not özelliği sözleri,instagramda not sözleri
Ne Güzel Umreye Gidecektim.
Kılıçdaroğlu Aday Olmasın!
Yanıyorsun Fuat Abi!
Sana İhtiyacım Var.
Gibi Sözler, İnstagram Not Özelliği İçin En Çok Tercih Edilen Sözlerden Bazılarıdır.
İnstagram Not Özelliği İçin , İnstagramda Not Sözleri Önerisi
Fikrimin Kalın Gülü.
Ben Akşama Dönerim, Bende İskenderim.
Havada Bulut, Sen Beni Unut.
Ben Ananın Bulunduğu Tarafa Gidiyorum.
Şırıngada Hava Boşluğu Var, Sen Doktor Değilsin.
Kalemin İçinde Hava Boşluğu Var,Sen Öğretmen Değilsin.
Çok Lazımmışsınız Gibi Davranışlar Sergilemeyin, Arkadaşlar.
Aşk Kalbimi Yakan Bir Volkan Gibidir. En Sevdiğim Tatlı, Kazan Dibidir.
Parka Gidecekmiş ,İki Gözümün Çiçeği.
Bundan Sonra Böyle Çalışmayacağım.
Daha İyisi Olanı Değil.Seni Daha İyi Hissettireni Seçmelisin.
Umut,Korkudan Güçlü Tek Duygudur.
Samimi Söylüyorum Vazgeç Kanka. Manyak Olursun Bak Ciddi Söylüyorum.
Özgür Bey Bir Parça Ekmek Var mı Acaba?
Sonunu Düşünen Kahraman Olamaz.
Kimileri Okur, Öğrenir; Kimileri Yaşar, Öğrenir.
Büyüklük Davet Etmektir,Küçüklük Gelmemektir.
Atasını Bilmeyen,İt Peşinde Gezer.
Bu Alemde Gece Mahkum Olan,Gündüz Hakim Olamaz.
İşte Sizin İçin bazı İnstagram Not Özelliği,İnstagramda Not Sözlerini Derledik.Sizde Aşağıda Yorumlar Kısmında Kendi Notlarınızı Yazabilirsiniz.
KAYNAK:https://fikirsen.com/2023/06/17/instagram-not-kismi-gozukmuyor-sorunu/
0 notes
mansetmalatya · 1 year
Text
"Cumhurbaşkanlığı Genelgesi mi Üstün Yoksa Yerel İdarecilerin Söylemi mi?"
Tumblr media
Türk Eğitim-Sen Malatya Şube Başkanı Fevzi Şahin, ERTV ekranlarında yayınlanan “Deprem sonrası Malatya’da eğitimin problemleri” konulu program 24 Nisan 2023 tarihinde ilimizde başlayacak eğitim öğretimi bekleyen tüm sorunları açık yüreklilikle dile getirdi. Başkan Fevzi Şahin’in konuşmasında vurguladığı temel başlıklar; - Cumhurbaşkanlığı’nın deprem sonrası yayınlamış olduğu genelge çerçevesinde idari izinli sayılacak personel belirtilmişken yerel idarecilerin cumhurbaşkanlığı genelgesinin üstünde keyfi davranışları ortaya çıkmıştır. Burada şunu sormak durumundayız. Cumhurbaşkanlığı genelgesi mi üstün yoksa yerel bürokrasideki bazı idarecilerimizin sözleri ve emirlerimi üstündür? - Depremin ilk gününden itibaren Malatya’mızda  olmamıza rağmen eğitimin en önemli paydaşı olan sendikalar İl Milli Eğitim Müdürlüğünce davet edilerek yapılacak çalışmalar hakkında herhangi bir şekilde bilgilendirilmedi. - Bizlerin de en büyük arzusu gerekli şartların sağlanmasının hemen ardından eğitim öğretimin başlamasıydı. Ancak eğitim öğretimin temel taşı olan öğretmenlerin barınma problemleri çözülmeden okulların açılması çok büyük sorunlara yol açacağı görülmektedir. - Cumhurbaşkanlığı genelgesi çerçevesinde ikametgah adreslerini başka illere alan çocuklarının eğitimini devam ettirebilmek için o illerdeki okullara kayıt yaptıran öğretmen arkadaşlarımızdan derhal görev başına dönmesi istenmektedir. Ebeveynlerinin her ikisi de öğretmen olan çocukların anne babaları tarafından başka illerde bırakılması mümkün olmayacağı gibi ağır hasarlı evlerine dönmeleri de mümkün olmadığından burada barınacak yer bulamayacaklar. Bu durumda aynı zamanda depremzede olan öğretmenlerimizin bu mağduriyetlerine çözüm bulunmayacak mı? - Asrın felaketi olan 6 Şubat depremlerinde dokuz öğretmenimizi ve 56 öğrencimizi kaybetmenin acısını yaşamaktayız. Hayatını kaybeden tüm vatandaşlarımıza Allah’tan rahmet diliyorum. - Bir kez daha vurgulamak istiyorum ki biz de eğitim öğretimin bir an evvel başlamasından yanayız. Ancak öğretmen ve öğrencilerimizin en temel ihtiyaçları olan barınma ve diğer problemlerinin çözülmesi gerekmektedir. En başından beri bu sorunları görüp gerekli tedbirleri alması gereken il milli eğitim müdürlüğümüz ne yazık ki kervan yolda dizilir ve yaptım oldu mantığıyla eğitimin paydaşlarını mağdur etmektedir. Bizim uzun süredir dile getirdiğimiz durum budur. Okul zillerinin çaldığı, bahçesinde çocuklarımızın neşeli seslerinin duyulduğu huzurlu bir eğitim ortamı en büyük hayalimizdir. Bu nedenle yerel bürokratlarımızın emrivakilerle süreci yürütme gayretini bırakıp, deprem mağduru olan öğretmen ve öğrencilerimizle empati kurarak sorun çözme odaklı bir yola girmelerini temenni etmekteyiz. Read the full article
0 notes
nisan-kokusu · 1 year
Text
youtube
Facebook anısında başlangıçtaki sözleri paylaşmışım. 10 yıl geçmiş. Ben öğretmen oldum. Atandım. Anne oldum. Yazdığım her şeyi okumak isteyen birisini hayal ediyordum.
Ama artık ben de nerde olduğumu bilmiyorum. Uzaktayım memleketimden.
Kalabalıklar içinde yalnız.
Rahatlık içinde ama kekre bir tat var yüreğimde...
1 note · View note