Beyaz Leke'nin final bölümü şaka mıdır?
~Yapmazsın be güzelim ihanetin yoktur bir nedeni...
~Bütün dünya uğraştı seni sol tarafımdan alabilmek için,
Peki sen kendini nasıl sağ tarafıma layık gördün, Eftalya...
Teoriler
Tugay aslında Eftal'in yalan söylediğini anladı ama rol yaptı. Ancak şöyle bir şey de var Tugay rol gereği bile olsa sevgili avukatına Eftalya demez. Bu da teoriyi biraz çürütüyor.
Sinan'a emri veren Giray olabilir ama onunda Defne vurulduğunda yaşadığı duygular sahte olamaz.
Ya da tüm bu olayların yaşanacağını Tugay zaten biliyordu-bir plan vardı ya hani son bir kaç bölümdür bahsedilen- ama Eftalya'nın ihanet ettiğini söylemesi hariç. Ya da aslında hainin kim olduğunu biliyor ama Eftalya'nın Sinan'ı kurtarmak için bile olsa bunu yapmasına kırıldı.
Artık bende beyin kalmadı bölümün yayınlandığı günden beri olayları çözebilmek için harcadığım enerjiyle ders çalışsaydım şu an Harvard'da okuyordum o derece yani.
...
2 notes
·
View notes
Etenşın piliiis!!
Öhöm öhööömmmm! Hhhhğğğğıııgg! Püüüh!
İşsizim ya ben bir süredir. İşsizim ya. O değil de işsizim ya hani. Ya bro onu sal da işsizim ya ben... Kendi bok yememe işsizim tabi. Allah'tan oturup kendime acımıyorum. Durumdan hoşnut da değilim ama öyle acıma macıma da yok. Allah da beni böyle yaratmış yani napak ölek mi?
Zaten çalışan ayrı dert yanıyor, çalışmayan ayrı... Anam herkes mutsuz. Lan nasıl mutlu olunuyor bu hayatta? Hele mutlu olanlar bir söyleyin. Hep kendinize saklamayın. Amuda mı kalkıyorsunuz? Evrene enerji mi veriyorsunuz? N'apıyorsunuz?
Koltuğun hep aynı yerinde oturuyorum. Yiyorum, yiyorum yerime geçiyorum. Gelişen tek yer götüm yani. Koltuğun oturduğum yerinde götümün izi çıktı artık. Yemin ediyorum çukurlaştı. Kaba etlerim, "Çukurdayız baba eğilmeyin." diye isyan ediyor.
Telefonuma E-kitap uygulaması indirdim. Korsana hayır falan da hani uyuşturucu bağımlıları yoksunluk krizine girer ya ben de öyle kitap yoksunluğu krizine girdim artık. Yöktez'de tez okumaktan içim dışım bilim oldu. Nereye baksam tez, makale görüyorum. Biraz da roman okuyayım ben de insanım. Ama nasıl? Tabii ki de E-kitap.
Korsana hayır muhabbetini öyle pek fazla desteklediğim söylenemez. Çok özür diliyorum. Ya ne özür dileyeceğim popüler kültür adı altında üç kuruşluk kitapları minimum 30 TL ye satıyorlar. Güzelim kitaplar daha da pahalı oluyor. Bu insanlar asgari ücrete 3 çocuklu bir aile geçindiriyor. 30 TL çocuğunun neredeyse haftalık yemek parası. Sonra vay efendim okuma oranları neden çok düşük bizim ülkede?
Ben bir ara korsan alıyordum kitapları sonra içim rahat etmedi defolu kitapları almaya başladım. Çok ucuz bir fiyata baskı hataları olan kitapları alabiliyordun, bazen bir iki sayfası eksik falan oluyordu, bazen yamuk basılmış oluyordu. Çook küçüklükten beri kitaplık kurma hayalim olduğu için E-kitap pek bana hitap etmiyordu. Bir de benim kitaba dokunmam lazım, koklamam lazım, sayfalarını çevirmem lazım, sarılarak uyumam lazım. Baktım parasızlıktan kitap okuyamıyorum indirdim E-kitap. Okuduklarımı not alıyorum işe girince alayım diye.
Gerçi anneme desem benim vatan kokulu anam hemen bütün kitapları önüme serer de benim öyle para isteme huylarım yok işte. Çok aç kalmışlığım var para isteyemediğim için. Gören de fakiriz sanacak yeminle. Ailem değil lan ben fakirim. Bu yaştan sonra da yıllarca beni okutmuş annemden para istemeyeceğim herhalde. Ya adam akıllı psikolojimi düzeltir işe girerim ya da evde kocamayı beklerim. Şimdilik kocuyorum bakalım. İnşallah çok kocamam.
Şaka leyn şakka!! Ben öyle bi insan mıyım? Aşk olsun! Ay darılırım vallahi! Kız benim her dediğimi ciddiye alırsan ohooo işimiz var seninle! Hay kurban olduğum, darılmadın değil mi? Darılma ablası darılma! Sen en iyisi bize bir kahve yap şöyle, bir de lokum getir ağzımız tatlansın yahu... Aay kııız şu Şerife'nin kızı Aysel değil mi? Yanındaki adam da kim? Anam kim o? Vah vah vah! Pek de tipsiz bir şeymiş kız!!!
10 notes
·
View notes
Bencil Ve Hainsiniz
Kadının içi içine sığmıyordu. Aşkı arıyordu, huzura susamıştı. Yaraları tazeydi ve kırılmıştı köküne kadar.
Bir adam vardı, kör kütük içiyordu her gece. Her sabah farklı bir kadının yanında uyanıyordu ve aşkı seviştiği hiçbir kadında bulamamıştı. Hissizdi artık, bir gün doğru kadını bulabilir miydi?
O da ne... Bir kadın çıkagelmişti şimdi. mutlaka fakir, mutlaka saf, mutlaka temiz... Bu kirli adam hak edecek miydi bu kadını? Tabiki hak edecekti. Bu adam, bu önüne gelen kadını fahişe gibi yatağa atmayı marifet sanan bu adam, şimdi bu saf masum kadını hak edecekti. Bir yaz dizisinin basit, sıradan ve tipik senaryosu nasıl kulağa güzel geliyor değil mi?
Kocaya susamış kadınların hepsi bu zengin ama hissiz adamın peşinden koşacak, bütün iş kadınları mutlaka "toplum diliyle" cazgır ya da fettan olarak karşımıza çıkacak ve tam her şey bitti derken saf ve masum kızımız her haltı karıştırmış bu kirli adamın karşısında soyunacaktı.
Mutlaka bu yazımı okuyan ajanslarda sabahlayanlarınız, sinemacılarınız ve oyuncu bozmalarınız vardır. Helal olsun, hepinize. Çok iyi bir oyuncusunuz. Öyle oynuyorsunuz ki, şerefiniz bile size "dur, yapma" diyemiyor.
Kendi hayatını yönetmekten aciz yönetmenler ne güzel diziler yönetiyor(!) Bravo hepinize. Ve sizler, sevgili seyirlerciler, nasıl da kör etmişler sizin gözlerinizi.
İki ya da üç çeşit yemeğin zor zar çıktığı sofralarınızdan kalkıp televizyonun karşısına geçip zengin oğlanın kadını köle yerine koyup aşk ve şehvet adı altında yatağa atma marifetlerini izleyip peşine sokakta namus oyunculuğu yapmak pek rahat bir rol değil mi?
Kim oyuncu, binlerce çocuk şu an hamileyken kulaklarını tıkayan sizler mi yoksa televizyonda üç beş liraya şerefini bile satmaya hazır sözüm ona oyuncular mı? Kim oyuncu, her gün şehit cenazesi kalkan memlekette "eh napcez ya" diyen sizler mi yoksa asgari ücretin açlık sınırının altında olduğu memlekette, zengin oğlanın her türlü patavatsızlığı yapmasına özenen gençler mi? Kim oyuncu, otobüste "acaba bu adam inince beni takip eder mi" diyen taciz ve tecavüzün korkusunun artık içinize işlediği sizler, siz kadınlar mı yoksa kadınlığı televizyonda koca aşkı ile yanmak gibi gösteren üç beş rezil mi?
Bencilsiniz. Vicdanınız uyuşturulmuş. Toplumun yapması gerekenleri iktidara ya da muhalefete yükleyerek kendinizi bu vicdanı yükten kurtaracak kadar tembel ve ahlaksızsınız.
Mevzu tecavüz olunca, mevzu patlayan bir bomba olunca klavyede destanlar yazıp bir koca şiddetine tanık olduğunuz anda korkup kaçacak ya da elinizdeki telefonla bunu ölümsüzleştirecek kadar acizsiniz.
27 can gömdüm ben bu topraklara. 27 can... 27 terör şehidi. 27 insan bedeni. İkisi benim kucağımda can çekişerek öldü. Son nefeslerini izledim, sıcacık etlerinden kanın çekilmesini hissetti bu kollarım. Bu kollarım var ya, bu göğsüm var ya, ölümü gördü. Kim için biliyor musunuz? Hiç hak etmeyen sizler için. Hiç hak etmediğiniz barış yürüyüşleri, kadın hakları ve hiç içinizde olmayan insanlık onuru için öldüler. 6'sı suruçta sırtında bir çuval oyuncakla, 21'i Ankara'da, garın önünde, sizler sıcacık yataklarınızda uyuyup gündemin hararetli yorumlarını yaparken...
Yazı bitti. Hadi, şehitlere kulak tıkama zamanı. Üniversite tercihlerinde harran üzerinden diyarbakır üzerinden goygoy yapma zamanı. Hadi, "zengin koca" geçen esprilerle ruhlarınızı, güzelim hayatlarınızı şaka bile olsa satma, paraya kurban etme zamanı. Hadi, kadın haklarını savunup kadının cinsel bir ürün halinde sunulduğu, sanki terörün, yoksulluğun ve binlerce çocuğun ölmediği bir Türkiye varmış gibi, üç beş oyuncu parçasının zıplayıp durduğu yaz dizilerini izleme zamanı.
EMRE
196 notes
·
View notes
ÇAY MARKASINDAN HALLİCE
‘Her gün kullandığımız eşyalar birileri tarafından canlandırılsaydı..’
1.Adam koltukta oturuyor ve telefonun ekranına bakıyordur.
(Koltuk bekleme salonlarında, bankalarda olan koltuklardan)
Yanında ayakta bekleyen genç ve gözlüklü bir adam vardır. Ayakta bekleyen adam arada telefonu alıyor dikkatle inceleyip bazı tuşları bastıktan sonra 1. Adam’a geri veriyordur. Bu sırada 2. Adam gelir ve koltukta oturmakta olan 1. Adam’ın yanına oturur. Küçük bir baş hareketiyle selamlaşırlar. Selamlaşmanın ardından 2. Adam telefonunu çıkarır. Açmaya çalışır ancak telefon açılmaz. 2. Adam telefonu açmakla uğraşırken sahneye şişman bir adam elindeki elmayı yiyerek çıkar. Yavaş adımlarla yürüyerek 2. Adam’ın yanına gelir.
ŞİŞMAN ADAM: Ne var niye çıkardın onu yine
2. ADAM: Nasıl ya işin ne senin?
ŞİŞMAN ADAM: Of çok yoruyorsun beni.
2. Adam, 1. Adam’la göz göze gelir ve konuşmaya başlar.
2. ADAM: İlk aldığımda nasıl canavar bir şeydi var ya.. Böyle nasıl zayıf nasıl hızlıydı..
1. ADAM: Belli belli sizin canavar geçen zamanda her şeyi yiye yiye şişmiş.
1. Adam ve arkasında bekleyen gözlüklü adam birbirlerine bakarak kahkaha atarlar.
ŞİŞMAN ADAM: Ben çok yoruldum şöyle biraz kayda bende oturayım.
Şişman adam 2. Adam’ın yanına oturur. Sıkışmışlardır. 1. Adam ve gözlüklü adam gülmeye devam ederler. 2. Adam, Şişman Adam’ın kulağına yaklaşır ve fısıldayarak konuşmaya başlar
2. ADAM: Ulan senin yüzünden insanlar benimle dalga geçiyor.
Elindeki telefonu sallayarak
2. ADAM: Bak kendine gel yemin ediyorum suya atarım seni.
Şişman Adam’ın oldukça rahat bir hali vardır.
ŞİŞMAN ADAM: Yavaş at, nereye atıyorsun? Taksitim bitmedi daha.
1.Adam gülerek araya girer.
1. ADAM: Ya siz bildiğin karı koca olmuşsunuz. Ama yapmayın böyle.
Gözlüklü Adam’a dönerek
1.ADAM: Canım hava durumu hakkında bilgi verir misin?
Gözlüklü adam koşarak pencere kenarına gelir, gökyüzüne bakar ve koşarak yerine geri döner.
GÖZLÜKLÜ ADAM: Efendim hava 30 dereceyken nem 40. Ayrıca yağış ihtimali %2 olarak gözüküyor.
1.Adam konuşmanın bitiminde kibirle 2. Adam’a bakar.
2.ADAM: O kadar da değil canım bunu benimki de yapar.
Şişman Adam’a dönerek
1.ADAM: Yarın Ankara’nın hava durumunu öğrenebilir miyim?
Şişman Adam olağan rahatlığıyla cevap verir.
ŞİŞMAN ADAM: Neden ne yapacaksın?
1.Adam ve Gözlüklü Adam kendi aralarında kahkaha atarlar. 2. Adam aldığı cevap karşısında bozulur.
1. ADAM: Nasıl ne yapacaksın? Gideceğiz ya işte!
ŞİŞMAN ADAM: Ya dur Allah aşkına şimdi kim bakacak tee oraya. İndiğimizde bakarım iki dakikalık iş.
1.Adam araya girer.
1. ADAM: 2 dakika mı? Oha bizimkisi 1.2 saniyede bütün bilgileri veriyor.
2. ADAM: Bizimki de veriyor da.. Bakmayın biraz haylaz işte.
Şişman adama eğilerek fısıldar.
2.ADAM: Allah belanı versin senin.
1.Adam ve Gözlüklü Adam kahkaha atarlar.
1. ADAM: Hocam ayıptır sorması ne iş yapıyorsunuz?
2. ADAM: Ben mi? Ben arabesk rapçiyim.
1. Adam ve Gözlüklü Adam kahkaha atarlar.
1. ADAM: Arabesk rapçi mi? Hadi ya çok iyiymiş.
2. ADAM: Tabi tabi. Ama biraz günümüz formlarından biraz farklı.
1. Adam gülerek
1. ADAM: Nasıl yani?
2: ADAM: Yani Crew 38 he yoo. Beni terk ettin. Benim olursun sanmıştım. Allah belanı versin. Ben seni çok sevmiştim gibi değilde.
1.Adam gülerek
1. ADAM: Nasıl peki?
2.Adam ciddi bir tavır takınır
2. ADAM: Şimdi üstat bildiğin üzere klasik müzik 5 döneme ayrılıyor. Rönesans, Barok, Klasik, Romantik ve Modern. Bunu tabiki hepimiz biliyoruz o yüzden çok detaya girmiyorum.
Kısa bir süre sessizlik olur.
2. ADAM: Biliyoruz değil mi?
1. adam ve gözlüklü adam aynı anda
1. ADAM – GÖZLÜKLÜ ADAM: Tabi tabi tabi tabi
2. ADAM: İşte üstat ben yaptığım müzikte; klasik müziğin özellikle barok döneminin klavsenini ön plana çıkararak arabesk müziği hak ettiği noktaya taşımayı amaçlıyorum.
1. ADAM: Haa.
2. ADAM: Yaa öyle işte.
Kısa bir süre sessizlik olur. 2. Adam ve Şişman Adam birden gülmeye başlarlar.
2.ADAM: Şaka lan şaka. Su tesisatçısıyım ben sen sorunca salladım öyle. Ulan klavsen falan nasılda yedin. Dur bir kartımı vereyim de musluğun arızalandığında ararsın.
2. ADAM ceplerini karıştırırken arabasının anahtarını yere düşürür. Anahtarın yere düşmesinin ardından kısa bir süre sonra sahneye elinde bastonu olan, yaşlı, zorlukla yürüyen biri çıkar. 1. Adam ve Gözlüklü Adam sahneye gelen ihtiyarı görünce gülmeye başlarlar. 2. Adam sahneye gelen arabasını fark ettiğinde eliyle ‘Git’ işareti yapar.
ŞİŞMAN ADAM: Geldi bizim ihtiyar.
1.Adam gülerek
1. ADAM: Bu ne lan? Bunlar yaşıyor mu hala.
2. Adam duruma bozulur.
2. ADAM: O efsane bir kere tamam mı?
1. ADAM: Ne efsanesi. Eminim zamanında çok iyi günleri olmuştur ama şu an gözümde 80 yaşındaki babasını çalıştıran hayırsız bir evlattan farkın yok.
2. Adam; Şişman Adam ve Yaşlı Adam’a dönerek
2. ADAM: Bitirdiniz lan beni! Bitirdiniz lan!
1. ADAM: Şşşt. Sakin ol şampiyon. Benim arabamı görmek ister misin?
2. ADAM: Yok.
1. ADAM: Gör be oğlum. Zaten istesen de bir tur verecek halim yok. Yolda falan görsen fotoğrafını çekeceğin araba. Senin şişmanı ikna edersen belki çekersin bir fotoğraf.
ŞİŞMAN ADAM: Şişman mı?
1.ADAM: Ne diyecektim güzelim sıfır bedensin de biz mi haksızlık yapıyoruz?
1. Adam cebinden anahtarı çıkarır ve sallamaya başlar. Anahtar sesinin duyulmasının ardından sahneye seksi bir kadın çıkar.
(Kadın cinsel obje gibi görmek falan gibi nedenlerden dolayı kaslı bir erkekte yapılabilir.)
Seksi kadın kendi etrafında dönmektedir.
1.ADAM: Full artı full, çok beygirli, çok silindirli mükemmel bir şey.
1. Adam konuşurken yaşlı adam seksi kadının yanına geçer. Etrafında dönmeye başlar. 1. Adam, Yaşlı Adamı fark eder.
1. ADAM: Gel amcam gel sizin aranızda kuşak çatışması vardır. Sana göre değil o. Öleceksin gideceksin şimdi.
Şişman adam ‘Huaa’ diye bağırarak ayağa kalkar.
ŞİŞMAN ADAM: Yeter lan bu kadar eziklediğin. Senin şu gözlüklüyle bir düello istiyorum.
1.Adam ve Gözlüklü Adam kahkaha atarlar.
1. ADAM: Aha şişman coştu. Oğlum emin misin? Anladığım bayağıdır kullanmıyorsun beynini. Yakma işletim sistemini.
ŞİŞMAN ADAM: Sen orasını bana bırak.
2. Adam’a dönerek
ŞİŞMAN ADAM: Efendim.
2. ADAM: Efendim mi? O kadar zamandan sonra ilk defa bana efendim diyorsun. Kendimi Charizard’a hükmeden Ash gibi hissediyorum.
ŞİŞMAN ADAM: Tamam sende uzatma.
Şişman Adam ve Gözlüklü Adam karşı karşıya gelirler. Ortalarında 1. Adam vardır.
1.ADAM: Peki basit başlayalım.
1. Adam bir süre düşünür.
1.ADAM: 7 kere.. 55.898
GÖZLÜKLÜ ADAM: 391.286
ŞİŞMAN ADAM: Hani lan basit başlayacaktık. Bu basit mi?
GÖZLÜKLÜ ADAM: Değil mi?
Şişman Adam sinirlenir.
ŞİŞMAN ADAM: Oyna lan oyna!
GÖZLÜK ADAM: Oyna mı? Ama sen çok yanlış gelmişsin.
Arka fonda hareketli bir müzik duyulur. Ve oyuncular konuşmadan dudaklarını oynatarak hızlıca hareket ederler. Bu durum böylece 40 saniye devam eder. Müzik bittiğinde Şişman Adam yere yığılır. 2. Adam yerde yatmakta olan Şişman Adam’ın başını dizinin üzerine koyar.
2. ADAM: Hayııır!
ŞİŞMAN ADAM: Beni bırak.
2. ADAM: Nereye bırakayım taksitin bitmedi daha.
ŞİŞMAN ADAM: O da doğru bak şimdi. O zaman aynı servise verme orada çok mıncıklıyorlar.
Şişman Adam’ın başı düşer. Ardından arka tarafta seksi kadının yanında duran ihitiyar adam düşer.
0 notes