Tumgik
#3 otuz
ucotuz · 6 days
Text
Livben Yüz temizleme Yüzündeki makyaj Kalıntısına son ?
Yüzünüzün gücünden sıkıldınız mı? Tahriş olmuş cildi rahatlatıp sakinleştirirken makyajı nazikçe ve etkili bir şekilde çıkarmak için tasarlanmış Livben Cosmetics'in kozmetik serisinden başka bir yere bakmayın. Doğal içeriklere ve yenilikçi tekniklere odaklanan Livben yüz temizleyicileri, cildinizi temiz, tazelenmiş ve rahat bırakarak nazik ve rahatlatıcı bir deneyim sunar. Livben'in yüz temizleme çözümüne bir göz atalım ve kaşıntıya tamamen veda edelim. Kozmetik kaşıntıyı anlamak Nedenleri ve çözümleri Makyaj tahrişini etkili bir şekilde azaltmak için, cildi soymadan veya daha fazla tahrişe neden olmadan makyajı ve kirleri giderebilen yumuşak ve etkili bir yüz temizleyici seçmek önemlidir. Livben Kozmetik, hassas ve tahriş olmuş ciltlerin ihtiyaçlarını karşılayan, cildi temiz ve sağlıklı tutan, makyaj yıpranmasını azaltan çeşitli yüz temizleme ürünleri sunmaktadır. doğal su yalıtımı. Hindistan cevizi yağı, jojoba yağı ve avokado yağı gibi besleyici yağlardan yapılmış güçlü bir temizleme fırçası, en inatçı kirleri bile etkili bir şekilde gidererek cildi yumuşak, pürüzsüz, yumuşak ve ıslak bırakır. Makyajı çözmek için kuru cilde masaj yapın, ardından kirleri gidermek ve taze, temiz cildi ortaya çıkarmak için suyla durulayın. Livben Yatıştırıcı Micellar Su, hassas veya tahriş olmuş cilde sahip kişilere temiz ve etkili bir temizlik sağlar, makyajı ve kirleri tahriş etmeden veya ahşaptan arındırır. Misel teknolojisine sahip bu su temizleyici, cilt yüzeyindeki makyajı, kiri ve yağı emip çıkararak cildin temiz ve tazelenmiş olmasını sağlar. Papatya özü ve salatalık özü gibi rahatlatıcı bileşenler içeren bu misel suyu, iltihabı azaltır ve kızarıklığı azaltır, bu da onu sivilce ve makyaj eğilimli kişiler için ideal kılar. Livben Canlandırıcı Jel Temizleyici Cildin nemini almadan makyajı, fazla yağı ve kirleri temizleyen hafif jel temizleyici Livben Canlandırıcı Jel Temizleyici'nin temizleme gücünü deneyimleyin. Çay ağacı ve aloe vera gibi yumuşak meyveler ve bitkilerle zenginleştirilen bu temizleme jeli, cildi yumuşatır ve arındırırken derinlemesine temizler, cildin temiz, dengeli ve canlanmış olmasını sağlar. Günlük kullanım için mükemmel olan Canlandırıcı Yüz Temizleyici cilt tahrişini önlemeye yardımcı olarak cildin temiz ve parlak kalmasını sağlar. Livben Sakinleştirici Krem Temizleyici, makyaj tahrişine yatkın kuru veya hassas cilde sahip olanlar için besleyici ve rahatlatıcı bir temizlik deneyimi sunarak cilde yumuşak, pürüzsüz ve ıslak bir görünüm kazandırır. Bu krem ​​temizleyici, besleyici yağlar ve bitkisel maddelerden oluşan bir karışımla nemlendirir ve rahatlatırken kiri, kiri ve kirleri nazikçe temizler. Shea yağı, yulaf özü ve papatya özü içeren bileşenler içeren bu rahatlatıcı formül, cilt dengesinin yeniden sağlanmasına ve sağlıklı, parlak bir cildin desteklenmesine yardımcı olur. 3 otuz.com alışveriş sitesinden ürünleri tedarik edebilirsiniz.
0 notes
livben34 · 11 days
Text
E vitamin Krem Nedir.
E Vitamini kremi, birincil aktif maddesi olarak E vitamini içeren bir cilt bakım ürünüdür. Tokoferol olarak da bilinen E Vitamini, cilt hücrelerini serbest radikallerin, UV radyasyonunun ve çevresel kirleticilerin neden olduğu hasarlardan korumada önemli bir rol oynayan, yağda çözünen bir antioksidandır. Krem veya losyon formunda kullanıldığında cilde nemlendirmeden yaşlanma karşıtı etkilere kadar birçok fayda sağlayabilir.
E Vitamini Kremi Nedir? E vitamininin antioksidan özelliklerinden yararlanmak üzere formüle edilmiş topikal bir cilt bakım ürünüdür. Tipik olarak E vitamininin yanı sıra nemlendiriciler, yumuşatıcılar ve bazen diğer vitaminler veya bitkisel özler gibi diğer besleyici bileşenlerin bir kombinasyonunu içerir. Bu kremler, nemlendirme, koruma ve gençleştirme sağlamak üzere emilebilecekleri cilde doğrudan uygulanacak şekilde tasarlanmıştır.
E Vitamini Kreminin Faydaları E vitamini kreminin başlıca faydalarından biri cildi nemlendirme yeteneğidir. Krem, cildin doğal yağlarının yenilenmesine yardımcı olarak cildin yumuşak, pürüzsüz ve nemli olmasını sağlar. Bu, kuru veya susuz kalmış cilde sahip kişiler için özellikle faydalı olmasını sağlar. cilt hücrelerine zarar verebilecek ve erken yaşlanmaya katkıda bulunabilecek kararsız moleküller olan serbest radikalleri nötralize etmeye yardımcı olan güçlü bir antioksidandır.
E vitamini kremi, oksidatif stresi azaltarak cildin çevresel hasarlardan korunmasına ve daha genç bir görünümün desteklenmesine yardımcı olabilir. tahriş olmuş veya iltihaplı cildi sakinleştirmeye ve yatıştırmaya yardımcı olabilecek antiinflamatuar özelliklere sahiptir. Bu, iltihaplanmanın önemli bir rol oynadığı egzama, sedef hastalığı ve güneş yanığı gibi durumlar için faydalı olmasını sağlar.
Bazı çalışmalar, E vitamini kreminin, yara iyileşmesini teşvik ederek ve iltihabı azaltarak yara izlerinin görünümünü iyileştirmeye yardımcı olabileceğini düşündürmektedir. Etkinliğini doğrulamak için daha fazla araştırmaya ihtiyaç duyulsa da birçok kişi yara, sivilce veya ameliyattan kaynaklanan yara izlerinin görünürlüğünü en aza indirmek için E vitamini kremini topikal olarak kullanıyor. E vitamini kremi tek başına güneş kreminin yerini tutmasa da, UV ışınlarına karşı ek bir antioksidan savunma katmanı sağlayarak güneşten korunma çabalarını tamamlayabilir. Geniş spektrumlu bir güneş kremi ile birlikte kullanıldığında E vitamini kremi, güneşe maruz kalmanın cilt üzerindeki zararlı etkilerini hafifletmeye yardımcı olabilir.
Antioksidan özellikleri nedeniyle, E vitamini kremi sıklıkla yaşlanma karşıtı cilt bakım formülasyonlarına dahil edilir. E vitamini kremi, oksidatif stresle mücadele ederek ve kollajen üretimini destekleyerek ince çizgilerin, kırışıklıkların ve diğer yaşlanma belirtilerinin görünümünü azaltmaya yardımcı olarak daha pürüzsüz, daha genç görünen bir cilde neden olabilir.
E Vitamini Kremi Nasıl Kullanılır
Cildinizi kir, yağ veya makyaj birikintilerinden arındırmak için temizleyerek başlayın. Ton: Cildin pH'ını dengelemek ve cilt bakım ürünlerinin uygulanmasına hazırlamak için bir tonik uygulayın. Az miktarda E vitamini kremini alın ve yukarı doğru hareketlerle cildinize nazikçe masaj yapın. Yüz, boyun ve dekolte gibi kurumaya veya yaşlanmaya yatkın bölgelere daha fazla dikkat edin. Gün içinde E vitamini kremi kullanıyorsanız, cildinizi UV hasarından korumak için SPF'si 30 veya daha yüksek olan geniş spektrumlu bir güneş kremi sürdüğünüzden emin olun. En iyi sonuçları elde etmek için E vitamini kremini hem sabah hem de gece tutarlı bir şekilde kullanın. Gerektiğinde yara izlerine veya iltihaplı bölgelere uygulamak gibi hedefe yönelik tedavilere de dahil edebilirsiniz. nemlendirme ve antioksidan korumadan yara izi azaltma ve yaşlanma karşıtı etkilere kadar cilt için çeşitli faydalar sunan çok yönlü bir cilt bakım ürünüdür. E vitamini kremini günlük cilt bakım rutininize dahil ederek cildinizi besleyebilir ve koruyabilir, yıllar boyu sağlıklı, ışıltılı bir cilt elde edebilirsiniz. Kuru cildi nemlendirmek, yara izlerinin görünümünü azaltmak veya çevresel hasara karşı savunma yapmak istiyorsanız, E vitamini kremi güzellik cephanenize değerli bir katkı olabilir.
0 notes
tipitip213 · 22 days
Text
Yasak sırlar 3
dedi ben daha bişey demeden arkadaşım o benim elif teyzesi dedi yanağımdan ılsak bi öpücük aldı bende bi elif teyzeye baktım bi anneme napıyım elif teyze dünyam o benim dedim beline attığım elimi okşama hareketi yaptım elif teyzede bilmemmi tek çocuk olunca böyle oluyor ana oğul daha düşkün oluyor dedi bende yine bi hareketlenme oldu annemin üstünde ince beyaz v yaka tşört göğüslerinin büyüklüğünden badi gibi duruyor altında da siyah ince yazlık pantolon vardı annem tanga giymezdi hiç görmedim sadece bikeresinde kırmızı sexi iç çamaşırı önü dantelli olanlardan görmüştüm çekmecelerii karıştırırken dediğim gibi hareketlenme ve yarrağa kan pompalanmaya başlayınca o ıslak öpücükten sonra elimle belini okşamaya başladım ben belini sıkıp sıkıp okşayıpgöbeğine parmaklarımın ucu ile temas ediyordum 2 dakka böyle anneme belli ederek yaptığım okşamalara annem bişey demeyince cesaretlenip hafif dışarı bakmak için pozisyon değiştirir gibi yapıp anneme yan dönüp sikimi annemin bu sedef kalçasının sol tarafına değdirdim ileri geri yapmıyordum sikimin kalkıklığını hissettiriyordum ama pencerede hareket ettirmem biraz riskli olabilirdi annemde hala elif teyzeyle hararetli bişeyler konuşuyordu hatta annem hı hı hı heee gibi anlamsız moda geçmişti aklının benim neler yapıcağımı düşündüğünden emindi perdenin arkasından elimi kalçasına götürdüm ama heyecandan ölüyorum sikim kalp gibi atıyor anneme baktım yüzü kızarmıştı annemi 10 saniye kalçasını okşayınca tamam elif abla dedi sonra devam ederiz evde işlerim var dedi benim için orda yeni bir dönem başlayacaktı çünkü annem ya beni rezil edicekti yada yada hiç birşey yokmuş gibi davranacaktı tek hamlede doğruldu ben dondum kaldım sikim kalkık düzeltemedim bile annem sikime baksa görmemesi imkansız zaten anladıda direk gözlerime baktı ve çok şükür korktuğum olmadı ben oğlum ben pazara gidicem dedi bu karıda lafa tuttu beni dedi annem salak salakevde üç dört tur attı cüzdanını aldı evden çıktı bende odama geçip otuz bir çekip rahatladım düşünce deryasında annem gelene kadar boğuldum devam etmemişti hayırda dememişti kızmamıştıda bu sefer ilk temastaki gibi benimle konuşma gereği bile duymadı kafam çok karışmıştı çokta korkmuştum ama annemin bana olan düşkünlüğü beni cesaretlendiriyordu annem pazardan dönmeye yakın aşşağı indim evimiz 4.kat aşşağıda poşetleri alır yardım ederim diye bina önünde çocuklarla topa oynuyordum annem yolun başında hemen topu bırakıp annemmm diye üstüne koştum annem aman yavrum durr dur beni düşürücen dedi anne ver alayım dedim bana iki poşet verdi anne ver hepsini yoruldun dedim aldım çoğunu annem önden binaya girdi ben arkasından daha önce annemin kalçalarını seyrettim ama bu sefer farklı kıvırıyordu merdivenden çıkarken amının kabarııklığı belli oluyordu arkadan her adım attığında belkide bana öyle geliyordu sonuçta anneme farklı bakıyordum eve girdim annem ah uh diye oflaya oflaya salona attı kendini bende poştleri bıraktım mutfağa yanına gittim karşı kanepeye oturdum ozamanlar yaşım ufak 17 yaşındayım adım nasıl atılır ne gibi plan yapılır kafa çalışmıyor hani annem yorgu düşünemiyorum anne sana masaj yapayımmı demeyi bile neyse gün bitti öyle gel zaman git zaman annmelle pencereden sonra bişey yapamadım.
annemde bana en ufak bi tepki vermedi o olaydan sonra hala annemin ne düşündüğünü anlayamıyordum iki hafta sonra babam anneme bişeyler söylüyordu mutfakta sesleri duydum annemde gökhan vs dedi ama anlamadım anladığım tek şey babam azmıştı yine gece sikiş vardı babam erken yattı annemde yalandan oyalandı 1 saat sonra yavrum iyi geceeler dedi yattı bana hep yavruşum yyavrum diye severdi ama böyle tuhaf bi ifade vardı suratında ben heycanladım annem tualete gitti kapı sesini duydum 10 dakka sonra çıkıp yatak odasına geçti ben kendi kapımın deliğinden banyo kapısı direk gözküyor banyonun yanında da annemlerin odası var çıkarken benim kapıma baktı odasına geçti odasının kapısını kapatınca ben kapımı açtım biliyordum sikişicekleri uyumadan sessiz adımlarla kapının önünde yerimi aldım babam yatıyordu üstü çıplak beline kadar üzerinde pike vardı annem kapnın önündeydi ayakta açıdan dolayı dizlerine kadar görüyordum ne kadar kapıdan uzaklaşırsa açıdan dolayı daha net görüyordum annem ayakta sanırım üstünü soyucaktı annem babamkonuşmaya başladı
annem- ya ne kadar sabırsızsın herif çocuk içerde amımı götümü avuçluyorsun
babam- ya gel amk azdım napıyım tülay taş gibisin doyamıyorum sana götüne
annem-götümemi götten yokk bikereydi o amdan sikiceksen sik
babam- aşkım ama götten istiyorumm ne olur yaa söz birden köklemiyicem
annem-hayır olmaz dedim suat ayı gibi sikiyorsun iki gün götümün üstüne oturamadım
babam-söz yavaş sikicem gel yanıma aşkımmm
annem-bak suat gökhan büyüdü çocuk evdeyken mutfakta orda burda beni sıkıştırma çocuk görücek yaşı ufak abuk subuk şeylere meyillencek bu yaşta canı sikiş çekicek karı bulamaz yaşıtlarıylada sikişemez bu yaşta kötü olmasın yavrum tamammı suat.
babam-sen varsın sana kaysın*
annem-senin ağzına sıçıyım suat ne biçim konuşuyorsun hayvan herif oğlum o benim seni parçalarım.
babam-tamam tamam şaka yapıyorum kırarım bacaklarını zaten sana yan bakarsa gerçi senin gibi bi karıyada bakılmazmı he he*
annem-defol git suat oğlum o benim bidaha böyle konuşma
babam- tamam aşkım espiri yapıyım dedim gel yanıma gel artık.
ben şok olmuştum babamla annemin konuşmalarını dinlerken annem yatağa doğru yürüdü üstünü çıkardı siyah sütyenden göğüsleri fırlayacakmış gibiydi yataktan doğruldu bana yan şekilde pijamasını sıyırdı altında siyah kilot beyaz teninde kocaman kalçalarında mükmemmel duruyordu pijamayı sandalyeye bıraktı arkası bana döndü hala yatağın yanındababam pikeyi çekti üzerinden abaza herif çıplaktı sikiyle oynuyordu kocaman kafası 18 cm kadar kalın boyu ile elindeydi annem bana dönük şekilde kölodunu çıkarıp babamın yanına girdi acıtma tammı dediyatakta sevişmeye başladılar ben kapı altından bakarken annem yavaş yavaş babamın silkine doğru yöneldi sakso çekicekti ben kapının altından bakmaya çalışırken annemde yatağın ortasına babamın sikine doğru dudaklarını getirdi ağzın aaldı yalıyordu çok şaşırmıştım babamın daha önce sikini yalarken görmemiştim yanlarını dil darbesi atarken kapı altına bi bakış attı beni görmedi eminim ama içine kurt düştü sanki sonra sakso çekerken açıdan dolayı bidaha kapı altına doğru 5 saniye uzunca baktı beni o an gördü ben şok oldum oda sik ağzında dondu kaldı bişey diyemedi devam etme etmeme kararsızlığında kaldığı an ben korkudan odama kaçtım devamı gelecek......
69 notes · View notes
yalnzardc · 30 days
Text
Peygamber Efendimiz Sallallahu Aleyhi vesellem
(Taberi)
Doğumu : (Peygamber Efendimizin) Anasının adı Âmine idi. Zühreoğullarından Abdulazza oğlu Vehb'in kızıydı. Kâbe-i Mükerreme'ye yakındı. Evinin adı Yusufoğlu eviydi. Peygamberimizin babasının eviydi ve peygamberimiz (s.a.v.) o evde doğdu ve peygamberliği gelinceye kadar Mekke'de kaldı.
Hazreti Peygamber'in (s.a.v.) babası Abdülmuttalib oğlu Abdullah, anası Âmine Resûl-i Ekrem'i karnında taşırken, Mekke'den Medine'ye ticaret için gitmişti. Orada hastalanıp öldü. Kabri Medine'de "Dârun Nâbiga" denilen yerdedir. Peygamber (s.a.v.) babası öldüğü zaman henüz anasının karnındaydı. Yedi aylıktı
Peygamber efendimiz Ebu Talib ile Şama yola çıktığında 9 yaşındaydı.
Hicret : Hazreti Resûlullah'ın (s.a.v.) yâranından bir bölüğü Habeş ili yolunu tuttular.
Hicret iki kez oldu. Biri o hicrettir ki Hazreti Muhammed'e (s.a.v.) peygamberlik geldikten sonra beşinci yıldaydı.
Savaşlar :
Resûl-i Ekrem, Medine'de kaldığı on ay içinde yedi gaza yaptı. Dört gazada kendisi bulundu. Onlar da:
1. Gazvet'ül Keder
2. Gazve-i Beni Kaynuka
3. Gazve-i Seviyk
4. Gazve-i Enmâr
Resûl (s.a.v.) yirmi yedi gazâda bulunmuştur. Bunların dokuz gazâsında cenkleşti. Ötekilerinde savaş yapmadı. Ayrıca otuz beş kez gazâya asker yolladı. Fakat kendisi askerle birlikte gitmedi.
Nitekim Tebük Gazâsı da son gazâsıdır.
-Biz şimdi bütün gazaları burada açıklayalım.
1. Ebvâ Gazâsı
2. Ebvât Gazâsı
3. Zil Aşire Gazâsı
4. Enmar Gazâsı
5. Kirad Gazâsı
6. Seviyk Gazâsı
7. Birinci Bedir Gazâsı
8. Batn-ı Nahle Gazâsı
9. Büyük Bedir Gazâsı
10. Kedr Gazâsı
11. Uhud Gazâsı
12. Reci Gazâsı
13. Zatü'r Rikâ Gazâsı
14. Bedril Mev'ud Gazâsı
15. Kurayzaoğulları Gazâsı
16. Hendek Gazâsı
17. Dûmet-İl Cendel Gazâsı
18. Lihyanoğulları Gazâsı
19. Zî Krad Gazâsı,
20. Müstalikoğulları Gazâsı
21. Hudeybiye Gazâsı
22. Hayber Kalesi Gazâsı,
23. Umret-İl kaza Gazâsı
24. Mekke'nin Fethi Gazâsı
25. Huneyn Gazası
26. Tâif Gazası
27. Tebük Gazási
Hac ve umreleri : Ve Hazreti Resûl'ün (a.s.) bu, son Haccı olduğu için buna "Vedâ Haccı" "Haccetül Vedâ" dediler. Bu da Hicret'in onuncu yılında idi.
Bütün halkın sözbirliği ettikleri şudur ki, peygamber (a.s.) ömrü boyunca dört kez hacda bulundu: Üçü Mekke'den Medine'ye hicretten önceydi. Biri de Medine'den Mekke'ye gelince, haccetmişti ki ona da;
1. Haccül Vedâ derler. Ona:
2. Haccül Belâğ,
3. Haccü'l-Tamam da diyenler vardır.
Dört kez de Umre'de bulunmuştur ki, birini Hicret'ten önce, birini de Hudeybiye'de ve birisini de Umretül Kazâ'da, birisini de Haccül Veda'da ifâ buyurdu. Bu rivâyet Hazreti Aişe'nindir. Ve Hazreti Abdullah bin Ömer (r.a) ise: Üç umre eyledi. Biri, "Umre-i Hudeybiyye", biri "Umret-il Kaza" idi. Birisi de "Haccül Vedâ"dır.
Katipleri : Resûl'ün (s.a.v.) on yazıcısı vardı.
Kimisi inen vahiyleri yazardı. Kimisi zekât mallarını yazardı.
İlki, Osman bin Affan (r.a) Hazretleri.
İkinci kâtip Ali bin Ebû Talib.
Üçüncüsü, Halid bin Sa'd.
Dördüncüsü, onun kardeşi Ebân bin Sa'd.
Beşincisi, Alâ-i Hadramî.
Altıncısı, Ubeyy bin Kâab.
Yedincisi, Abdullah bin Ebî Sarh.
Dokuzuncusu, Muaviye Bin Ebi Süfyân.
Onuncusu, Hanzala el-Esedi idi.
Binekleri : Peygamberimizin (s.a.v.) yedi atı vardı
Atların birisi: Melûk idi. Uhud Gazâsı'nda bineği bu attı.
Birinin de adı, Nizar idi.
Bir atı da Semendi idi
Bir adı da Safa adında idi
Birisi de Tareb idi.
Bineklerden, iki tane de değerli hecin devesi vardı.
Birisinin adı Şehba idi
Birisinin de adı Fudda (Gümüş) idi
Bir de katırı vardı ki adı: Düldüldü.
İki de eşeği vardı.
Birisinin adı, Akabe idi
Birinin adı da Yağfur idi
Üç tane de devesi vardı ki onlara dizgin vurup binerdi.
Birinin adı Kusvâ idi.
İkinci devesinin kulağı dibinden kesikti. Adını Ced'a koymuştu.
Üçüncü devenin de adı, Adbâ idi
Bu üç bineğinden başka on tane de sağılır devesi vardı
Bu develerin de adı 1.Şekrâ , 2. Semrâ, 3. Arîş, 4. Sa'diyye, 5. Ka'rem, 6. Şîre, 7. Reyyâ, 8. Cümâ, 9. Nede idi. 10.Hay'ya idi.
Silahları : Hazreti Peygamber'in (s.a.v.) yedi kılıcı vardı
Birinin Adı Beyzâ idi.
Birnin Adı Zülfikar'dı.
Birinin adı Haydar;
birinin adı, Bettar;
birinin de adı, Felka idi.
Üç yayı vardı. Onların da adları; Revha, Beyza ve Safrà idi.
Üç de mızrağı vardı. Adları; Fidda, Zafere ve Fâsıla idi.
Ve bir aş'gı vardı. Bir deri kalkanı da bulunuyordu.
Peygamber efendimizin hayatı / Ahmet Cevdet Paşa
Bedir gazası ; Muhacirlerden ilk şehid : Hazreti Mihca, o Hazret-i Ömer radıyallahuanah' ın azadlısı idi. âmir bin hadramî' nin oku ile Şehid oldu.
Ensardan ilk şehid : Hazreti Hâris bin Süreka, o Hazrec kabilesinden idi. Düşman saflarından atılan bir ok ile Şehid oldu.
Uhud muharebesi ; ilk şehîd olan Ebû Câbir bin Amr radıyallâhü anh hazretleridir.
Bu muhârebede müşriklerin ölüsü yirmi ile otuz nefer arasında, şehîdlerin miktarı ise yetmişti
Hendek gazası ; İslâm askeri üç bindi. Otuz altı atları vardı. Muhacirlerin sancağı Zeyd bin Hârise hazretlerinin elinde ve Ensârın sancağı Sa'd bin Ubâde hazretlerinin elindeydi.
Bu muhârebede müşriklerin dört askeri öldü. Müslümanlardan da beş asker şehîd oldu
Beni Kurayza gazası ; İslâm askerinin tamâmı üç bin kadar olup otuz altısı atlı idi. Bu sûretle Benî Kurayza kalesi pek şiddetli muhasara altına alındı.
Hayber'in fethi ; Resûl-i Ekrem, Hudeybiye'den dönüp yirmi gün kadar Medine'de kaldıktan sonra hicretin yedinci senesi Muharremi içinde bin dört yüz piyâde ve iki yüz süvârî ile Medîne'den çıkıp Hayber tarafına hareket buyurdu.
Kalelerini muhasara etti. Muhasaranın müddeti on günden ziyâde sürdü.
Hayber muhârebelerinde Ehl-i İslâm'dan on beş asker şehid oldu. Yahûdîlerden ise doksan üç kişi öldürüldü.
Resûl-i Ekrem de Bâzân'ı San'â vâlîsi tâyin etti. İşte peygamber Efendimiz'in ilk tâyin ettiği vâlî budur ve Acem hükümdarlarından ilk imana gelen de odur.
9 notes · View notes
adeennn · 10 months
Text
Əfsanəyə görə Simurq ya da Zümrüdü Anka quşu bilik ağacının budaqlarında yaşayarmış və ağıla gələ biləcək hər şeyi bilirmiş. Belə ki, bütün quşlar ona inanırmış, işləri çətinə düşən kimi ona müraciət edirlərmiş, düşünürlərmiş ki, onları ancaq Zümrüd quşu qurtara bilər. Zümrüdü quşu öləcəyini hiss edəndə özünə ağacın quru budaqlarından bir yuva düzəldər və heç vaxt nə olduğu anlaşılmayan yapışqanla yuvasını suvayar, yuvanın içində öz ölümünü gözləyərmiş. Ta ki, Günəş tam zirvəyə çıxar quru budaqları yandırana kimi. Simurq düzəltdiyi yuvada yanaraq ölər və küllərindən yenidən doğular.
Bu dönəm sürərkən quşların başına bir bədbəxt hadisə gələr və Simurqdan kömək istəmə ehtiyacı duyarlar. Birdən Simurqun uzun müddətdir görsənmədiyini anlayarlar. Yuvasından çıxıb hava alacağı vaxtı oturub gözləyərlər. Sonda isə ümidlərini kəsərlər. Hər şeydən əllərini üzdükləri anda çox uzaqlardakı bir diyarda Zümrüdü Anka quşunun qanadından bir tük taparlar. Ümidləri yenidən alovlanan quşlar birlik olub Simurqun yuvasına getməyə qərar veərlər.
Ancaq Simurq quşu başı buludlara çatan Kaf dağının təpəsində olar. Ora getmək üçün isə yeddi dərin vadidən keçmək lazımdır. Bu yollar o qədər çətindir ki, yolda bir xeyli quş məhv olur.
1-ci vadi- İradə vadisidir.
2-ci vadi- Eşq vadisidir.
3-cü vadi- Cəhalət vadisidir
4-cü vadi- İnancsızlıq vadisidir
5-ci vadi- Yalnızlıq vadisidir
6-cı vadi- Dedi- qodu vadisidir
7-ci vadi- Mən vadisidir.
Və nəhayət vadidən Kaf dağına çatdıqlarında dünyadakı bütün quşlardan sadəcə 30-u qalır. Çətin vadilərdən keçən bu 30 quş yuvaya çatdıqda Zümrüdü quşunun "otuz" demək olduğunu öyrənərlər. Yəni qalan quşların hamısı Simurqdur. Qurtarıcı, bilgili, mükəmməl quş- bu 7 vadini keçən quşların tamamıdır.
İradəsinə hakim olan, kor- koranə bağlanmayan, düşünən, özünü inkişaf elətdirən, özünə və bacaracağına inanan, birlikdə hərəkət etmək lazım olduğunu bilən, yalnız olmağı seçən, dedi- qodu etməyən və ən önəmlisi EGOSUNU tərbiyələndirən quşlar Simurqdur.
20 notes · View notes
benmisim · 3 months
Text
aliş dün ilk defa sırtüstünden yüzüstüne döndü. baya bir uğraştı, didindi, sıkıldı, bağırdı çağırdı ama sonunda yaptı :D bugün de yüzüstünden sırtüstüne döndü. ve durduramıyor kendini. döne döne evi tavaf ediyor.
hiç aklıma gelmezdi ama çok duygulandım dfgdf sanki çocuğum büyümüş yakında evden ayrılacakmış gibi haha. ya tamam abartmıyım da. "biz bu çocuk büyüyüp okul için veya evlenip evden gittiğinde, onun olmadığı bir evde NAAPICAZ?" düşüncesi gelmeye başladı :D tam böyle onu kapıdan uğurladığımız ve kapıyı kapattığımız an sessizlik içindeki evde ömerle birbirimize bakıp düşeceğimiz o "ee napıyoruz şimdi" boşluğunu hayal ettim. gece kafamı yastığa koyduğumda aklımdan bu hüzünlü düşünceler gitmedi. "ya çocuğun daha altı aylık bi yavaş olur musun hilalcim" dedim falan ama yok. neticede boş yuva sendromu bir gerçek arkadaşlar, başa gelecek. başa geldiğinde napacağımızı düşünmemiz lazım :D o zamanı rahat geçirmek istiyorsak hem kendimizle olan hem eşimizle olan ilişkimize yatırım yapmamız lazım :D yıllarca didişmeli bir ilişki içinde olan çiftler evde çocukları varken çok bi dezavantaj yaşamıyo belki ama çocuklar gittikten sonra başbaşa kaldıklarında esas sıkıntı o zaman başlıyo. bi noktada çocuklar yokken ikiniz vardınız, çocuklar gidecek yine ikiniz kalacaksınız. ihmal etmemek gerek o ilişkiyi. sonra yalnız kalmayı da bilmek gerek. kendine yetebiliyor olmak önemli. kişisel uğraşlar, zevkler, anlam bulunabilen şeyler önemli. babam kitap okumayı çok sever mesela ve bunu bir "avuntu" olarak görür. bir dayanak, bir sığınak olarak görür. bunun gibi.
boş yuva sendromunun haricinde.... şahsi hayatımı düşündüğümde, yapmak istediklerim, olmak istediklerimi düşününce, hayat yolculuğumu, gideceğim yeri düşününce, iş yine yaşlılık yıllarımı hayal etmeye varıyor. yaşlanıcaz arkadaşlar. ve "hiçbir vakit geç değildir" diye bir hikaye yok. her yaşın kendi gündemi var, kendi meseleleri var. o yüzden sallapati yaşamamak, "aman yaparız ederiz her yaşta her şey yapılır" dememek gerekiyo. bugün yaptıklarımız bugünü bağlamıyor sadece. adım adım yaşlılık yıllarımızı inşa ediyoruz bir yandan. yaptığımız her şey birikerek bize bir şey olarak dönecek. dönüp baktığımızda tamamlanmış olduğunu göreceğimiz bir tablo boyuyoruz ya da yapboz yapıyoruz her gün. küçük küçük geçip giden günler olduğu için bunlar dikkatimizi çekmiyor. ama otuz sene sonra, kırk sene sonra, bunların hepsi bir bütünlük arz edecek. inşa ettiğimiz hayata dönüp bakıcaz. o saatten sonra "hadi yirmi yaşımda otuz yaşımda yapmak istediğim ama yapmadığım şeyi bugün yapayım!" mı diyeceğiz? e sonra altmış yaşında yaşamamız gereken şeyleri de doksan yaşında mı yaşayacağız? her şeyin zamanı var bunu bilmek gerek.
ha bu arada boş yuva sendromu 3 ay falan sürüyormuş ya, korkmayın kvlfk ✨🌻
7 notes · View notes
nesrin-c · 2 years
Text
BELKİ TANRI FİKİR DEĞİŞTİRDİ...
Anne karnındaki cenini korumaya alıp “fetva” verdi ya Diyanet...
Ama 1970’te anasının karnından çıkmış şairin otel odasında “din adına” benzin dökülerek yakılmasına ilişmedi...
Onun gibi 33 göbeği kesilmiş can daha...
*
Şuna da bir fetva isterdi mesela:
Hapishanedeki kanserli hastanın, hücre tavanına baka baka ve bağıra bağıra ölmesine ne der din?..
O da cenin olmaktan çıkalı 47 yıl olmuştu...
Bayağı nefes alıyordu...
Fetva gelmedi...
*
Ceninin hayatı Diyanet’i ilgilendiriyorsa...
Cemile’nin hayatı ilgilendirmiyor mu?..
Annesidir...
3 bin 700 hemcinsi gibi takip edildi, kovalandı, kaçtı, sığındı, polise gitti, savcıya başvurdu... Takma isimle girdiği dikiş atölyesinden çıkarken bıçaklanarak öldürüldü...
Elinden düşüp açılan pakette bebeği için bisküvi vardı...
Diyanet?..
Dönüp bakmak aklından geçmedi...
*
Hadi neyse...
“Din adına” dünyayı dolandırdılar...
Cennetin anahtarını verenden, deniz feneri dikene... Cami yaptırma derneklerinden, iktidara gelip Türkiye’yi satanlara kadar...
Diyanet’in sesi yine çıkmadı...
*
Ama Başbakan “Kürtaj cinayettir” deyince...
“Fetva” geldi...
*
Çünkü Türkiye’de kadınlar kürtaj ve sezaryen için sokaklara döküldüğünde, AKP ve onun Başbakan’ı nasıl bir duvara çarptıklarını anladılar...
Bir anda sokaklar, caddeler, meydanlar çığlıklarla doldu...
Dışarı çıkamaz oldu badem...
Çıkmadan koruma kafasını uzatıp baktı, kimse var mı:
“Fetva dersem çık, Fatma dersem çıkma...”
*
İşte...
Cahil kesimi yanlarına almak için Diyanet’e koştular...
Fetva yetişti...
“Kürtaj dinen cinayet” oluverdi...
Oysa 1982’de anayasa yapılırken soruldu, Diyanet o zaman onay verdi kürtaja... Aradan otuz yıldan fazla zaman geçti...
Bu zaman içinde kürtaj “günah” değildi...
*
Eh...
Laikliğin bir yana atılıp din tüccarlarının elinde “din devleti” olduysan, duruma göre bakacaksın tabii:
Tanrı fikir değiştirdi mi?..
**
06 Haziran 2012- BEKİR COŞKUN
142 notes · View notes
30.04.2024
Anaokulunun merdivenlerinden inerken Ayşe her tanıdığına selam veriyor. O selam verdikçe ben gülümsüyorum, canımın sıkkınlığı geçiyor. Çantasını asıyor Ayşe, montunu da. Kapının önünde yanağıma bir öpücük konduruyor. Elimi uzatıyorum, çakıyor bir beşlik ve içeri giriyor. Arabadayım. Birazdan evde olurum. Bu defa işletim sistemini kontrol ederim. Belki yanlış sürümü indirmişimdir. Ondan kuramamışımdır yazılım altyapısını. Sonra oturum başvurusu için ev sahibine formu gönderirim. Tez düzeltmesine dahi vakit kalır bu gidişle. Hele şuradan bir çıkayım KRAAAkkgmmm.
Elektrik kablosundan asılan sol aynayı görünce kendime gelebildim. Şimdiki zamana ve buraya döndüm. Arabayı ağacın yanına park etmiştim. Tam toplayıp çıkmışım, önce düz çıkacağım yerde. Bunlar bahane. Akşam olunca anladım. Benim asıl kusurum bir yandan işi, bir yandan vizeyi, bir yandan tezi düşünürken bir yandan araba sürmeye çalışmak. Bugüne kadar bütün kazalarımı arabada yalnızken yaptım. Kafamda bin tilki vardı her defasında. Bir tane daha eklenmiş oldu.
Eve geldim. Ubuntu 22.04 yerine 24.04 indirmişim. Ondan kuramamışım CUDA'yı. Fuck you NVIDIA <3
İş bitti. Aynayı tamir etmeye gittim. Neler eksikmiş, neden tamir edemezmişim anladım. En azından elektrik bağlantısını keseyim, kabloyu yerinden çıkarıp auto-foldu iptal edeyim de bantlayıp kullanabilelim. Tamirhane 20 günden aşağı randevu vermez şimdi. Ama bunlar yarının işi.
Muhammed Ali abinin kamyonun yanına çektim. Akşama tavuk yiyelim. Kuzey Irak aksanlı Türkçesiyle bugün çocuklar yok mu dedi. Yok dedim abi arabayı vurdum da onu tamire uğraştım. Geçmiş olsun dedi. Mala gelsin kardeşim. Kimi gidiyor, geri dönemiyor. Benim gibi abi dedim. Bak ben gittim, geri dönemiyorum şimdi. Bir buçuk tavuk yap abi sen bize bu arada, 4 kişilik de patates.
Hava sıcak. Muhammed Ali ustanın üzerinde siyah bir sıfırkol. Yaşı var abimin ama karizma adam vesselam. Alnının terini bir beze sildi. Bir başka bez, patateslerin çelik kaselerini sildi. Gülümseyerek sordum: Abi senin emeklilik ne zaman? Bir otuz sene vardır herhalde.
Sen dedin otuz sene vardır, ben otttuz sene önce emekli olmuşum! hehhhehhe. Allah allah dedim ben de güldüm. Hayrola abi neden, nasıl oldun yanı. Ben dedi senden de gençtim Almanya'ya geldiğimde. İnşaatta çalışıyordum. Bir gün yine çalışıyordum. Sonra ben bir baktım hastanedeyim. Çevremde de belki 20 tane polis var. Her yer polis kaynıyor. Dedim ben noldu napmışım bu kadar polis var burada. Ama kaç zamandır oradayım onu da bilmiyorum. Bir gün mü, dokuz saat mı, bir saat mı?
Ayağa kalktım. Sonra baktım sağ ayağım yok, benim ayağım nerede dedim, ayakta duramadım. Aradım. Gözlerim karardı sonra. Gerisini hatırlamıyorum. Beni koymuşlar yatağıma. Sonra orada öyle bir sene kaldım. Bana ne oldu, neden oraya düştüm hala bilmiyorum, o kadar sene geçmiş. Oradan çıktım. İki sene de evden çıkmayı yasak ettiler. Kırmızı bir gömlek giydirdiler. Cebinde bir makine, yere düşecek kalacak olursam ambulans gelip beni mutlaka almak zorunda.
Neyin varmış peki abi? Beyin dediler. Benim, beyinde! diyerek iki elinin parmaklarını kafasının üstüne yerleştirdi. Daha fazlasını o da bilmiyordu anlaşılan. Beni öyle emekli yaptılar dedi. Ama benim hiçbir şeyim kalmadı. Gittim ben de Bosch'ta çalıştım. Masse de çalıştım. Ama ben biliyorum bana ne olmuş dedi. Bana elektrik çarptı.
Abi görgü tanığı yok mu dedim. Yok dedi. Kime sorduysam ben bilmiyor. Patron diyor ben bilmiyor usta diyor bilmiyor işçi arkadaşlar ben bilmiyor. Ama benim kafama bir şey düşmedi, bir yanım yara olmadı. Ben nasıl bayılıp hastahanede geliyor? Başka bir şey değil, elektrik. Allahıma bin şükür. Benim şimdi hiçbir şeyim kalmadı. Abi geçmiş olsun. Sende de ne hikayeler varmış be abi dedim.
Sağvol. Çalışmaktan emekli de olabiliyordum, onu yapmadım dedi. Şimdi böyle kendi işime devam ediyorum dedi. Arkasını döndü ve ara ara hep yaptığı gibi patateslerin bulunduğu teli şöyle bir sarstı. Peki dedim abi, kardeşlerin, ailen nasıllar?
Benim çok abim var, bir de kardeşim vardı ama ben yalnız kaldım dedi ve acı acı gülümsedi. Niye abi gidemiyor musun ziyarete dedim. Yok dedi hepsi oldu Kindivisinden. Katliamda mı abi dedim. Evet katliam dedi Kindivisi. İki aileden de oldu, maalesef. Çuk kütü bir şey.
Kan davası mı abi? Heh, evet malesef Kan Davası. Barzani bitirmiş bizim kan davası dedi ama tam duyamadım. Nasıl abi Barzani mi katletti abilerini? diye sorunca gözleri büyüdü, yüksek sesle, heyecanla hayiiiir, yooo, o geliyor barış yapıyor. dedi. Ellerini kavuşturarak barışma jesti yaptı. Sonra Mesut Barzaninin ne büyük bir adam olduğundan ne kadar saygın bir halk adamı olduğundan bahsetti ama Barzaninin Kuzey Iraklıların gözünde nasıl bir kahraman olduğunu bilmeyen yoktur sanıyorum.
Neden oldu abi bütün bunlar peki dedim. Ağır ağır anlatmaya başladı. Dedi ki abim bir kadını sevmiş, evlenmişti. Ama sonra anlaşamadılar. Ayrı yaşamaya başladılar. Sonra karısının abileri geliyor abimi çok dövüyor. Abim de diyor ne yapalım polise gidiyor. Polis bu adamlara ceza yazıyor. Adamlar da kızıyor sonra bi' tanesi geliyor abimi vuruyor üldürüyor. Bunların aşiretinin reisi de aslında benim babamın yeğenidir. Babam onların dayısı.
Benim abimi öldürdü, benim öteki abim de gidiyor onlardan iki kişi öldürüyor derken yüzü iyice asıldı Muhammed abinin. Öyle başlıyor. Benim bütün abilerim öyle ölmüş. Bir de kardeşim. Bir ben kaldım. Ama Allaha bin şükür. Kötü ama, böyle oluyor. dedi. Ciğerimizi yaktı.
Derken bizim tavuklar patatesler hazır oldu. Bak bu iyisi, öteki çok pişmiş sana bunu veriyorum bu güzel pişmiş diye gösterdi Muhammed Ali abi, sağolsun.
Akşam Kuzeyli Kadın tavuklar bir başka lezzetli bugün dedi. Evet dedim, Muhammed Ali abi hususi seçti.
2 notes · View notes
nefretim-kazand · 9 months
Text
Tumblr media
🇹🇷️😍🇹🇷️😍🇹🇷️😍Anadoludan Büyük Türk Milleti'ni atmak için toplanıp yurdumuzu işgal eden emperyalist haçlı ülkelerinin Türk'ün çizmesi altında ezildiği yurttan kovulduğu Türk esir olmaz Türk yenilmez dedirttiğimiz bir zaferdir 30 Ağustos...Bizlere bu zaferler ile bu Cennet yurdumuzu miras bırakan atalarımıza minnettarız Tüm vatan şehitlerimizi rahmetle anıyoruz OTUZ AĞUSTOS ZAFERİMİZİN YILDÖNÜMÜNDE BAYRAMIMIZ KUTLU VE MUTLU OLSUN KAHRAMAN BÜYÜK TÜRK MİLLETİM
<3 SONSUZA KADAR YAŞA VAR OL. <3 🇹🇷️😍🇹🇷️😍🇹🇷️😍
7 notes · View notes
Text
dostoyevski epilepsi hastası, homofobik ve iflah olmaz bir kumarbazdı. oğuz atay sevdiği kadına yakın olabilmek uğruna karısından boşanıp sevdiği kadının kocasıyla arkadaş oldu evlerine daha sık gidebilmek için. salinger yaklaşık kırk yıl evinden dışarı adım atmadı, tek bir kare bile fotoğrafı çekilemedi. yusuf atılgan türk edebiyatının kilometre taşları sayılabilecek iki büyük eseri yazdıktan sonra (anayurt oteli ve aylak adam) insanlara küstü, bir köye yerleşip otuz yıla yakın neredeyse tek bir satır bile yazmadan çiftçilik yaptı. althusser elli yıldır birlikte olduğu ve taparcasına sevdiği karısı helen'i bir sabah yanı başında uyurken elleriyle boğdu, bu boktan hayata daha fazla katlanmasına seyirci kalmaması için. stephan zweig'de tıpkı althusser gibi yaptı, tek farkla, zweig, bir soda şişesinin içine “veronal” denilen zehri ilave eder ve bu şişeden 3 büyük yudum alır. eşine şişeyi uzatırken “yanıma gelmek arzusundaysan eğer bunu istediğin zaman yapabilirsin.” diyerek. insan ırkına duyduğu güvensizlik walter benjamin'i fransa sınırında kendi kafasına sıkmaya zorladı. hemingway yalancının tekiydi, jean genet gasptan tecavüze kadar bulaşmadık suç bırakmadı ve ömrünün yarısını hapiste geçirdi. soren kierkegaard çok sevdiği nişanlısı regine olsen'i terk etti, çok sevdiği için. ömrü boyunca hep acı çekti bu yüzden ama soranlara da yaptığının doğru olduğunu söyleyip durdu. o kadar çok seviyordu ki regine'i ve o kadar nefret ediyordu ki kendisinden, evlenip onun kendisine ‘maruz kalmasına’ izin veremezdi.
en sevdiğim yazarlardan bir kaçının kısa yaşam öykülerini anlatmaya çalıştım. bir yerlerde bir terslik var ama nerede bilemiyorum.
30 notes · View notes
ucotuz · 1 month
Text
Kozmetik Ürünlerde Bakteri Oluşumunu Önlemek İçin 3 Önemli Satın Alma İlkesi
Kozmetik Ürünlerde Bakteri Oluşumunu Önlemek İçin 3 Önemli Satın Alma İlkesi Kozmetik ürünlerin güzelliğimizi ve cildimizi desteklemesi beklense de istenmeyen misafir olan bakterilerin ürünler üzerinde çoğalması bazen cilt sağlığı açısından risk oluşturabilmektedir. Bu nedenle kozmetik ürünlerini seçerken ve saklarken dikkatli olmak gerekir. Bakteri üremesini önlemek için satın alırken dikkate almanız gereken üç önemli ilke şunlardır: 1. Koruyucu bileşenlerin varlığına dikkat edin Kozmetik ürünlerin üzerinde listelenen içerik maddeleri, ürünün içeriğini anlamanıza yardımcı olacaktır. Ürünlerde koruyucu madde bulunması bakteri üremesini önlemek açısından önemlidir. Bunlar ürünlerin raf ömrünü uzatan ve mikroorganizmaların üremesini engelleyen bileşenlerdir. Satın alırken ürünlerin içeriğini kontrol edin ve koruyucu madde varlığına dikkat edin. Özellikle paraben, formaldehit ve türevleri gibi etkili koruyucular içeren ürünleri tercih edebilirsiniz. Bu konuda Livben Kozmetik Sizlere kaliteli ürün Sunmaktadır 2. Hijyenik ve kullanıma hazır ambalajları tercih edin Kozmetik ürünlerinin hijyenik ambalajlarda saklanması bakteri üremesini önlemek açısından önemlidir. Ürünlerin açık havada veya elle temas yoluyla kolayca kirlenebileceği açık kaplar yerine pompalı veya sıkma kapaklı ürünlerin seçilmesi önemlidir. Bu kapaklar ürünle doğrudan teması azaltarak bakteriyel kontaminasyonu en aza indirir. Kullanılmayan ürünlerin açılmadan ve ambalajında ​​saklanması da önemlidir. 3. Ürünlerin son kullanma tarihine dikkat edin Her kozmetik ürünün belirli bir raf ömrü vardır ve bu süre, ürünün açıldıktan sonra ne kadar süreyle güvenle kullanılabileceğini belirler.Ürünlerin ambalajlarında sıklıkla “önceden iyi” veya “PAO” (açıldıktan sonraki süre) sembolü görüntülenir. Bu sembol, ürünün açıldıktan sonra kaç ay güvenle kullanılabileceğini gösterir. Satın alırken ürünlerin son kullanma tarihlerine dikkat edin ve mümkünse ürünü satın aldıktan sonra da bunlara sadık kalın. Bakteri ve diğer mikroorganizmalar için üreme alanı olabileceğinden eski veya son kullanma tarihi geçmiş ürünleri kullanmaktan kaçının. Kozmetik ürünleri seçerken ve saklarken dikkatli davranarak cildinizin sağlığını korurken bakteri üremesini de önleyebilirsiniz.Yukarıdaki satın alma prensiplerine uymanız durumunda daha hijyenik ve daha güvenli kozmetik ürünleri kullanabilirsiniz. Kozmetik ürünlerdeki bakterileri önlemek için alışveriş tüyoları Kozmetik ürünler günlük bakım rutinimizin önemli bir parçasıdır ancak yanlış kullanıldığında cildimizin sağlığı üzerinde olumsuz etkiler yaratabilir. Özellikle kozmetik ürünlerde bakteri üremesinin önlenmesi sağlıklı cilt için çok önemlidir. Bakteri oluşumunu önlemek için kozmetik satın alırken aklınızda bulundurmanız gereken bazı önemli ipuçları: 1. 3otuz.com Hijyenik Mağazalarını tercih edin. Kozmetik ürünlerinizi satın alırken güvenilir ve hijyenik mağazaları tercih etmeniz önemlidir. Ürünlerin orijinalliği ve saklama koşulları bakteri üremesinin azaltılmasında temel rol oynamaktadır. 2. Ürün ambalajını kontrol edin. Satın almadan önce ürün ambalajını dikkatlice kontrol edin. Ambalajın hasar görmediğinden ve contaların sağlam olduğundan emin olun.Açık veya sızdıran ürünler, bakteri ve diğer mikropların ürünü kirletme riskini artırır. 3. Doğal ve organik ürünleri tercih edin Kimyasal katkı maddeleri içeren ürünler bakteri ve mikropların çoğalmasını teşvik edebilir. Doğal ve organik kozmetik ürünler cilt sağlığı açısından daha güvenlidir ve genellikle daha az katkı maddesi içerir. 4.Ürünleri Düzgün Saklamak Satın aldığınız kozmetik ürünlerini düzgün bir şekilde saklamak bakteri üremesini önlemeye yardımcı olur. Ürünleri serin, kuru, ışıktan korunan bir yerde saklayın. Ayrıca ürünleri dışarıda bırakmaktan kaçının ve sık kullandığınız ürünlerin kapaklarını sıkıca kapatın. 3otuz.com bu konuda güvenli taraftadır.
1 note · View note
livben34 · 15 days
Text
Ev Eşyaları ve Aksesuarlar Gardroptan Şifonyere, Dambıldan Yağ
Evinizi düzenlemek ve günlük yaşamınızı kolaylaştırmak için çeşitli ev eşyaları ve aksesuarlar bulunmaktadır. İşte bu ürünler hakkında detaylı bilgi:
Mobilya ve Depolama Çözümleri
4 kapılı gardrop Kıyafetlerinizi düzenli bir şekilde saklamak ve odanızı düzenli tutmak için idealdir. Geniş iç hacmi ve raf düzenlemeleriyle kullanımı pratik bir gardıroptur.
4'lü zigon sehpa Oturma odanızı tamamlayan şık ve kullanışlı bir mobilyadır. Çeşitli boyutlardaki sehpa tablalarıyla farklı amaçlar için kullanılabilir.
5 çekmeceli şifonyer Giysilerinizi ve diğer eşyalarınızı düzenli bir şekilde saklamak için idealdir. Çekmeceleri sayesinde küçük eşyaları düzenli bir şekilde tutabilirsiniz.
Spor ve Aktivite Ekipmanları
4 tekerlekli paten Çocukların veya yetişkinlerin eğlenceli ve aktif zaman geçirmelerini sağlar. Denge ve koordinasyon becerilerini geliştirmek için ideal bir seçenektir.
5 kg dambıl Evde veya spor salonunda kullanabileceğiniz ideal bir ağırlıktır. Kuvvet antrenmanlarınıza farklı zorluk seviyelerinde uyum sağlar.
Banyo ve Mutfak Ürünleri
5'li banyo seti Banyonuzun dekorasyonunu tamamlayan ve işlevsel ürünlerden oluşur. Sabunluk, diş fırçalık, sabunluk gibi aksesuarları içerir.
5 lt sıvı yağ Mutfakta sıkça kullanılan bir malzemedir. Yüksek kaliteli ve sağlıklı yağlarla beslenmek için ideal bir tercihtir.
Diğer Ürünler
500 TL hediye çeki Alışveriş yaparken tasarruf etmenizi sağlayan bir promosyon çeşididir. Farklı mağazalarda geçerli olabilir ve çeşitli ürünlerde kullanılabilir.
6 kapaklı gardırop Daha fazla depolama alanına ihtiyacınız varsa ideal bir seçenektir. Giysilerinizin yanı sıra diğer eşyalarınızı da düzenli bir şekilde saklayabilirsiniz.
6 kişilik yemek takımı Özel davetlerde veya günlük kullanımda sofranızı şık ve zarif bir şekilde donatır. Farklı desen ve renk seçenekleriyle mekana uyum sağlar.
Teknoloji Ürünleri
64 GB hafıza kartı Cihazlarınızda daha fazla depolama alanı sağlamak için idealdir. Fotoğraflar, videolar ve diğer dosyaları saklamak için kullanılabilir.
6s kılıf ve 7 plus kılıf Telefonlarınızı korumak ve kişiselleştirmek için kullanabileceğiniz kılıf seçenekleridir. Darbelere, çizilmelere ve düşmelere karşı koruma sağlarlar. livben kozmetiğin işbirliği ile makale hazırlanmıştır.
Bu çeşitli ürünler ve aksesuarlar, evinizdeki düzeni sağlamanıza, günlük yaşamınızı kolaylaştırmanıza ve ihtiyaçlarınıza uygun çözümler bulmanıza yardımcı olur. Hem fonksiyonel hem de estetik açıdan önemli bir rol oynarlar ve yaşamınızı daha konforlu hale getirirler.
0 notes
tipitip213 · 8 days
Text
KÖYLÜ AİLE
4. Bölüm
Kız masanın altında ne kurcalıyon bakem sen öyle?
- Yok bişey ana sen içmene bak
- Du bakem gız…Oooh damat o ne ! At siki gibi maşallah…
- Len damat kalk bakem ayağa bide ben görem…
- Aşkım çekinme kalk göster ne olcak
- Ohh maşallah koçuma…Bacının amında mı büyüttün len o siki…
- Herif bizim kıza sikin büyüğünü bulduk, damat tez zamanda kızı döllerde kucağımıza bi torun verir gaari
- Len avrad ne diyon sen..Şimdiye kaç defa salmıştır suyu tarlaya benim damat.İllaki döl tutmuştur Güllüm benim…
- Bekir’im duydun mu bak? Ben sana birazda önümü dölle hep arkamı döllüyon, anamgil hemen çocuk ister demedim mi?
- Tamam Güllümde naal olsam çocuk olur acelesi mi var?
- Doğru diyon
Ana Emine yeni doğurcak zaten bizide aceleye getirmeyen hele… Abimin düğünü yaz başı yaptık yaz bitmeden kızın karnı şişti “ Ağanın oğlu kızı evvel döllemiş düğünü sonra ettiler” diye köylü lafını etti bilmiyonuz mu?
- A kızım, köylünün en iyisinin kız bacısını götünden sikim.Köylünün lafını mı dert ediyon? Amcığı sidikli kızım…
- Yok baba yaa dert ettiğimden deel hele durun hemencecik çocuk dimeyin elbet olur
- Du bakem ilk torun amcık mı olcak oğlan mı olcak? Keşkem şehre götürüp baktıraydık…
- Herif sürpriz olsun diye baktırmadık amma Emine’yi Ebe Hatçe anaya götürdük, geline baktı yokladı “ Kızı olcek “ dedi…
- Naal baktı kız? Nirden anlarmış ki? Gerçi o diyosa doğrudur…Köyün eski ebesi…
- Valla götüne memelerine baktı sorular sordu bide kızı bardağa işetip çişine baktı “ Esmer kızı olcek” dedi.
- Vay yaşlı gancık vay…Naalda biliyo.Hadi kızın götüne memesine baktın çişinden naal anlıyo acep?
- Ne bilem bey
Hatçe anada otuz senedir dul amma “ Eyiki erken dul kaldım.Her evden bi kocam oldu” diyesiymiş…
- Doğrudur avrat…Kaç sene bakkal Memet sikti zaten…Ama oda bırakmış sikmeyi karı eyice yaşlandı diye…
- Bakkal Memet’inde köyde sikmediği ellemediği karı kalmadı zaar bey…
- Eee kimin karısı kızı güzelse ona veresiye veriyodu ibne
Kız Güllü gelsene bakem yanıma, karı sen damadın yanına geç kızla yer değişin bakem
- Baba sen rahat durmazsın…Böyle iyiyiz işte…
- Kız amcığına koydurtma şimdi…Yer değişin bakem gel yanıma.Avrat geç bakem sende damadın yanına…Ha şöylee
- Of damat sikinde keser sapı gibi olmuş…
- Ana ben babama diyom sen ne yapıyon? Az içince hemen azıyonuz valla yaa
- Konuşma kız! Önüne bak sen…Güççük kahpe !
- İyi ben karışmıyom o zaman niderseniz edin…
- Çekinme gayri damat ver bakalım kaynananın ağzına..Avradım diye demiyom amcık ağızlıdır yosmam benim.Çıkart şu pantolonu bakem..Haaah…
- Beri gel bakem…Bakıverem şunun tadına…Mmmm..Gorccc !!
- Ohhhhh…Offff…Aşkım nasıl aldı anan ağzına öyle yaaa…Dişlemeden aldı hepsini yaa…
- Ohhhh…ohhh..Gelcem yenge yavaş…Ohhh…
- Oha ! Anama bak baba…Hepsinide aldı valla…
- Oh amcık kahbem benim..Hadi Güllü kızım benim sende bi el bakem benimkine…Özledim kız valla datlı ağzını…
- Du o zaman masanın altına geçem bari…
- Baba sen yine epeydir traş olmamışın bu ne yaa orman olmuş
- Kızım anan bırakmıyoki…Kıllı sever biliyon
- Ya gırtlak yapınca ağzıma kıl geliyo..Neyse tamam..Gorc !
Ohh datlı kızım benim…Gırtlağını sikim…Ohhh…
- Ohhhh Fatma yenge neymişin sen yaa..Ohh az yavaş ohh patlıycam
- Cof cof…Gorc!..Ohh..Damat daha dur yeni datlandı ağzım..Tez gelme hele
- Ana Bekir ilkinde tez geliyo ama sonrada sabaha kadar 3-4 posta geliyo…
- Ohh yarasın körpe kuzuma…
- Kızım bizde genç iken öyleydik..Sorsana anana…Valla çıkarmadan ikinciye geliyoduk…Ohh yavaş kız…
- Oh sikinin kokusunu özlemişim baba yaa…
- Düğünden beri bende seni özledim güççük yosmam…Oh dilini dudağını yerim senin..Ohh amcık kızım benim…
- Offf…Ohh…Kaynana yavaş…Zor tutuyom valla ohh…
- Tutamıyosan du şuraya domalıverim..Eyi bi köklede kıçıma gel rahatla bi bakem..Hele daha gece uzun…
- Ohh tamam..Ama babam?..
- Koçum rahat ol..Ben sana ‘Kaynanana ana dime bakarsın avradın olur ‘ dimedim mi?
Yanılız avrad kanepeye yan domal götünü bana dönde damadın avradımı nasıl siktiğini bi görem…
- Tamam bey…Önce bi eteğimi donumu çıkarim.Bide bi tek atim şurdan…Ohhh..Sikişşş…
- Aşkım anam iyice kafayı buldumu küfürlü konuşur..Sanada küfür ederse kızma…İdare et gayri…
- Ohh tamam aşkım.Off ananın götüne bak aşkım yaa..Ohh…
- Bakma öyle. Elle avucla okşa damat…Ananın götünü okşamamışındır benimkini okşa…
- Offf..Ohhh…Valla sikim zonkluyo Fatma anam…
- Ohh eyi köklen o zaman..Hadin domaldım geç bakem arkama…
- Len avrad dur bakem az bekle…Damat avrat domalmışken sikmeden evvel rakı bardağını avradın beline koyup bi duble rakı koycan önce bi tek atacan sonra sikcen…Rakı keyfiylen sikiş böyle olur aslanım…
- Ohh tamam baba…
- Off baba…Anamın amı götüde buradan güzel gözüküyo haa…
- Kocan sikecek şimdi ananın götünü amcık kızım…Ohh yala sen masanın altından…Rakı verem içen mi kızım?
- Ver baba bi yudum içim
- Al küççük yosmam benim…Oooh yarasın kahpeme…
- Oh tamam baba…Al bardağı…
- Len damat hadi bakem çek rakıyı sik karıyı! Oooh ha şöylee..Götten geçircen ha…
- Oh tamam baba…Zor duruyom zaten…
- Dur damat az tükrükleyim…Hadi sok bakem…
- Tamam…Ohhh!!!
- Ohhhhhhh!!!
- Ohh ! Aferin damat eyi kökledin…Aban koçum…Ananın götü gibi sik !
- Ohhhhh…
- Baba burdan görüyom Bekir hepsini soktu anama…Sade taşşakları gözüküyor..
- Ohhh Sik götümü damat ! Senin ananın ağzına sıçim ben ! Sik !
- Aşkım kızma…Anam kafası güzelken sikişince böyle oluyo
- Ohhh tamam ohhh
- Ohh sik götümü ! Kahpe evladı ! Sik !
- Ohhh geliyoom…Ohhh…Ohhhhhhh….
- Ohhh…İşiyon mu geliyon mu? Kahpe ananı siksinler senin ! Doldur götümü piç !
- Ohhhhh….Geldim…Offf…
- Ohhhh…Geldin mi işedin mi len orosbu çocuğu ! Götüm doldu…
- Ohhh geldim…
- Du bakem hemen çıkarma belini eyi bi çeksin Fatma anan…
- Ohhh…Tamam baba ..Ohhhh….
- Tamam gayri çıkar…
- Ohh tamam…
Plof! Zortt…Zortt…
- Ohhh..Karıyı osurttun len damat…Eyi siktin amma…Aferin len…
- Ana hakket osurunca döl çıktı götünden..Bekir’im çok geldi zaar..Aşkım ne ara doldun bu kadar? Sikişipte çıktık evden…
- Damat, pompalamadın heç, kökleyip boşaldın hemen, doluymuşun essah…
- Siz devam edin ben tuvalete gitcem…Damat götümü doldurdu..Döl sıçıcam gaari…
56 notes · View notes
yalnzardc · 2 months
Text
İsmail Aleyhisselam
* İsmail Aleyhisselâm: Hz. İbrahim'in oğludur. Annesi Hacer'dir. Hz. İbrahim'in şeriatı ile amel etmek üzere Yemen kabilelerine ve Amalika denilen eski bir kavme peygamber gönderilmiştir.
* İsmail aleyhisselâm; Cürhümilerin çocukları ile büyümüş, onlardan ok atmayı da öğrenmişti. 
Cürhümiler, Mekke'de av etiyle geçinirlerdi. Bunun için, Mekke hareminin dışına çıkarak avlanırlardı.
İsmail aleyhisselâm da onlarla birlikte çıkar, avlanırdı.
İsmail aleyhisselâm; ok atıcılıkta olduğu gibi ata binicilikte de çok mahirdi. Yaban atları yakalayıp ehltleştiren ve onlara binen ilk insandı. Ondan önce, vahşi hayvanlara binilmezdi. Yüce Allah, ona denizden yüz at çıkarıp sevk etmişti.
Carhümiler, Mekke'ye gelip yerleştikleri zaman, İsmail aleyhisselama yedi tane dişi keçi vermişlerdi ki İsmail aleyhisselâmın ilk malı bu olmuştur. davarları haremin sınırları içinde yayılırlar, harem sınırlarını aşmazlardı.
İsmail aleyhisselâm, on üç yaşında iken sünnet oldu.  Cürhümilerden, Arapçayı öğrendi. Arapçayı öğrendiği zaman, on üç yaşında olup İbrahim aleyhisselamın oğullarından Hicaz'da Arapça konuşan, dili açık ve düzgün Arapçaya döndürülen ilk kimse idi,
İsmail aleyhisselâm, erginlik çağına bastığında Mekke çevresinde oturan Imlaklardan bir kızla evlendi. İsmail aleyhisselâmın, ondan çocuğu olmadı. 
* İsmail aleyhisselâm, yirmi yaşında iken annesi Hz. Hacer vefat etti.
O zaman, Hz. Hacer doksan yaşlarında idi. İsmail aleyhisselâm, annesini (bugün, Kâbe'nin bitişiğinde yarım daire şeklin bir duvarla çevrili) Hicr diye anılan mübarek yere gömdü. 
* İsmail aleyhisselâm, harem sınırının dışına çıkar, avlandıktan sonra dönerdi,
Umare kaba, katı, kötü huylu bir kadındı. İbrahim aleyhisselâmın tavsiyesi ile İsmail aleyhisselâm onu boşadı
İsmail aleyhisselâm, Mudad b. Amr'ın kızını görüp beğendi ve babasından istedi. Onunla evlendi. 
Kızın ismi Ra'le veya Seyyide olup kendisi güler yüzlü, tatlı dilli, güzel huylu ve nezaketli bir kadındı.
İsmail aleyhisselamın, Ra'le'den doğan oğullarının isimleri şöyle idi:
1. Nabit, 2. Kaydar, 3. Ezbel veya Ezbil 4. Mebşa veya Menşâ, 5. Mişma veya Meşmae, 6. Maşi, 7. Duma, 8 Ezer veya Ezür. 9. Tayma, 10. Yatur, 11. Nebiş veya Neyış. 12. Kayzuma 
* Yüce Allah Onu; Mekke'de ve Mekke çevresinde oturan Cürhüm ve Amalika halkı ile Yemen kabilelerine Me'rib ve Hadramevt taraflarına peygamber olarak gönderdi. Elli yıl, onları İslamiyet'e davet etti.
* Şam'a gitti, atasının kabrini ziyaret etti. Hem de Hazreti İshak'ı gördü. İshak'ın İys ve Yakup adındaki iki oğlundan İys'e kızı Saliha'yı verdi. İshak'ı (a.s.) da kendisine vasi kıldı. Mekke'ye dönünce elli yıl, insanları doğru yola davetten sonra öldü. Çocukları onu anası Hacer'in yanına gömdüler.
Yüz otuz yıl ömrü sürmüştü.
* Rivayete göre 137 sene yaşamış, vefatında annesinin Hicr'deki kabri civarına defnedilmiştir. İşte Peygamber Efendimiz bu mübarek zatın soyundan dünyaya şeref vermiştir.
* İsmail aleyhisselâm da vefat ettiği zaman, yüz otuz yedi yaşında idi.  Hicr'de gömülü bulunan annesi Hz. Hacer'in yanına gömüldü
* İsmail Aleyhisselamın Şemaili
İsmail aleyhisselâm boylu boslu, ak saçlı, güzel ve nurlu yüzlü, kırmızımsı tenli, küçük başlı, büyük gözlü, uzun burunlu, kalın boyunlu, geniş omuzlu, uzun elli ve uzun ayaklı, çok güçlü ve kuvvetli idi
8 notes · View notes
ayysmn35 · 1 year
Text
İlk sikilişim bölüm 3
sağlamaya çalışıyordum. yatağın üzerine bıraktı. Yatağın kenarına oturdum ve yanımda ayakta duran harika erkeğimin karnında dudaklarımı ve dilimi gezdirmeye başladım. Bu kez o gözlerini kapamış tadını çıkarıyordu. Yavaşça külotunu aşağıya    doğru indirdim ve şimdi karşımda dimdik sikini ağzıma almamı bekleyen erkeğimi  fazla bekletmeden Sikini ellerimin arasına aldım. Oldukça kalın ve düzgün bir aleti vardı. Sikinin ucunda duran zevk damlasını  dilimle yaladım . Ellerimle hafif hareketler yaparak sikini okşuyordum  O an hissettiğim tat ve koku müthişti. Tekrar uzanıp sikinin başını öpmeye başladım. Arada dilimi çıkarıp başının üzerinde gezdiriyordum. Ellerim sikini gövdesinden kavramış bir şekilde    yavaşça ağzımın içine almaya başladım. Sikinin başı içerdeyken dilimi ağzımın içinde hareket ettirerek hem emiyor hem de yalıyordum.  Harikasın ayhan diye inliyordu  Başımı ileri    geri hareket ettirmeye başladım ve her defasında daha fazlasını içeri sokarak ağzımı siktiriyordum. Erkeğimin çok zevk aldığı çıkardığı seslerden belliydi,    onun her inlemesinde ben daha iştahlı ve derin emiyordum. Sikinin yarısını ağzıma alabiliyordum artık. Kendimi tamamen bir kadın gibi hissediyordum Erkeğim ağzımı sikiyordu. Ben artık    hareket etmiyordum.O başımı iki elinin arasına almış, belini ileri geri yaparak ağzımı sikiyordu Dudaklarımın kenarından sıvılar sızmaya başlamıştı. Ali’nin siki artık sırılsıklamdı ve ağzıma girip .    çıktıkça şak şak diye sesler çıkıyordu.  Erkeğimin çıkardığı sesler artmıştı. Boşalmaya yakın olduğunu anlamıştım. Benim yaptıklarım bir erkeği boşaltacaktı, kadınlık bu olmalı! Harika anlar yaşıyordum. Aldığı zevke dayanamayarak pes etmesini sağlamak için sikinin her santimini yalıyordum. Taşaklarını elimle okşuyor, sikini    gırtlağıma kadar almaya çalışıyordum. O kalın sik ağzımın içinde zonklamaya başlamıştı.  Ağzımdaki sikin çok zevk aldığını hissedebiliyordum. Ali’nin çıkardığı sesler hırıltıya döndüğü anda sikini ağzımdan çıkarttı ve eliyle sikini tutup yüzüme doğru nişanlayarak otuz bir çekmeye başladı. suratıma döllerini fışkırtmaya başladı. İlki yanağıma çarptı ikinci fışkıran dudaklarımın üzerine sonrakiler de çeneme ve boynuma.Sikini elinde sıkarak içinde kalan tüm döllerini yanaklarımın üzerine siliyordu. Sonra sikinin başını getirip kapalı duran döllenmiş dudaklarımın üzerine .    koydu ve içeri sokmaya çalıştığını anladığım anda dudaklarımı açarak sikini ağzıma aldım. Ucundan sızan ve başının üzerinde kalmış olan dölleri ağzımın içindeyken emdim. Böylece dölün tadını ilk defa almış oldum.  ‘Harikaydın’ dedi. Kalktım  bi duş aldım temizlendim  Tekrar döndüm erkeğimin yanına Yatağın kenarına az önce erkeğimin  sikini yaladığım yere oturdum Neler    hissettin dedi Harika şeyler  dedim Ben de dedi. Ve elindeki sigarayı bana uzattı. Aldım, birkaç fırt çektim. Tekrar ona verdim ve yanına uzandım. Başımı omzuna yaslayıp  elimi sikinin  üzerine koydum.O da tek koluyla sarılıp  sigarayı içmeye devam etti. sabahın ilk ışıları perdeye vururken bir erkekle
30 notes · View notes
mukofarmer · 9 months
Text
KERKENNAH....
Proje için Kerkennah adasına geldik. Bileti sadece bir dinara aldık. İstanbul'da, Sarıyer'den Büyükada'ya gitmeye kalktığımda en az otuz liramdan oluyorum. Gemi kıyıya yanaştığında birden anlamadığım bir sebeple insanlar bağından boşanan dana gibi koşmaya başladılar. Meğer boş taksi kapışmaya çalışıyorlarmış. Bizde taksi ararken ilk defa bir kadın taksiciye denk geldik. Feministliğim tuttu bir de o an. Ablam ya. Aslan aslan. Kaptı bizim bavulları, yerleştirdi bagaja hemen. Ama taksicilerin hepsi her yere en az on dinara gidiyor. Ada hayatı oldugu için yüksek ihtimalle Sfax'a göre her şey daha pahalı. Ada diyince gözünüzde bizim Heybeli falan canlanmasın. Sfax'ın fazla deniz görmüş hali gibi düşünebilirsiniz. Zaten burdaki yaşamımdan kendime çıkardığım ilk ders, her şeye olan beklentini minimum da tut ki gerçekle yüzleştiğinde boş yere hayal kırıklığına uğrama. Buraya gelmeden önce dediler ki insanlar orda daha kendi halindedir, kimseyi umursamazlar. Durum ise bunun tam tersi. Halkın hala farklı olanlara saygısı ve onları normal karşılama gibi bir durumu yok. Bunların devrimden sonraki hali buysa öncekini hayal bile etmek istemiyorum. Akşam hava karardıktan sonra bir kız olarak asla tek başıma dışarı çıkamıyorum, Aiesec ekibi de izin vermiyor zaten. Başta özgürlüğümü kısıtlıyorlar gibi hissettim. Ama sonradan fark ettim ki ellerinde olan bir durum değil. Sadece dışarısı akşamları bir kız için fazla tehlikeli. Sadece bu değil. Kız veya erkek arkadaşını yolda öylece öpemezsin mesela. Yoldan geçen herhangi birinin bile bunu aşağılamaya hakkı var. Ağızlarını açtıklarında ettikleri ilk laf biz müslümanız. Fakat o çok ayıpladıkladı zinalar, sarkıntılıkar, cinayetler de ortalıkta kol geziyor. Ama gel gör ki adam sevgilisini öpemiyor. Aklım ermedi benim bu işe. Geçen gece belli olaylar sonucunda sinirlerim bozuldu biraz. Gece 12.30 falan dışarı çıktım, yemek yemek ve biraz da dolaşmak için. Hadi bak kulaklık takılı olmasına rağmen dolaşırken işittiklerimi bir kenara koyuyorum. Kafeden çıkarken, sahibi "I need you, I miss you, come back" dedi ya. Adamlar ellerinden gelse ayaküstü s*kecekler.
Farkında olmasakta Sfax'ta tanıştığımız arkadaşlarımıza fazla alışmışız. Geldiğimiz ilk günden itibaren çocukları adaya gelsinler diye darlamaya başladık. Onlar da sağolsunlar yalnız bırakmıyorlar zaten. Hostel tarzı bir yerde kalıyoruz. Yan odamızda iki Cezayirli, bir Türk bir de Çinli kalıyor. Çinli ya... 19 yaşında ama 12 gibi duruyor. Paytak paytak yürüyor. İstisnasız her yere sünger boblu pijamasıyla gidiyor. Tekne turuna çıktık geçen hep birlikte, bana elleriyle yengeç yedirdi. Abim ya... Btw bir de telefonu var, daha önce kimsede örneğini görmedim. Çocuk bize göre 20 sene falan sonrada yaşıyor sanırım. Çinli sonuçta. Çok şaşırmamam gerektiğini düşünüyorum. Türk'ü başta sevmedik. Hayatımda bu kadar narsist bir insan görmedim. Bir de koçlulara laf atarlar. Adımızı bile sormadan iki saat sadece kendini övdü. 1 aydır kendi memleketinden birini göremeyince dili şişmiş sanırım. İki saat nefes bile almadan konuştu durdu. Buranın güzel tarafı ise gündoğumları ve batışları. Hayatınızda hiç bu kadar güzel manzaralar görmemiş olabilirsiniz. Ama denizleri hiç derin değil. Ne kadar gidersek gidelim deniz asla boyumuzu aşmıyor. Sadece tekneyle açıldığımız gün yarım saat falan gittikten sonra ancak ayağımızın değmeyeceği 2-3 metre derinliğinde bir yere ulaştık. En güzel olaylardan biri ise kano yaptık. Denizin kıyısı çok fazla yosunluydu. Ceren hanımsa ayaklarına kıyamadı. O yüzden kıyıya kadar taşıttırdı kendini bana kanoyla. İtalya çok yakındı o sıra bize. Aklıma bir gelmedi değil; Tunus üzerinden İtalya'ya mülteci olarak kaçmak. İşin esprisi bu sadece tabi. Çok farklı hissiyatlarla başladım bu maceraya. Hatta daha başlamadan bitirmek bile istedim. Bunu söyleyeceğimi düşünmezdim ama şu andan itibaren bile fark ediyorum ki Türkiye'ye döndüğüm zaman özleyeceğim burayı.
Tumblr media Tumblr media Tumblr media Tumblr media Tumblr media
5 notes · View notes