Tumgik
#Ayarladı
angelvibesss · 1 year
Text
CHP li kokona teyze en sevdiğim hahahah
Tumblr media Tumblr media
10 notes · View notes
kisa-hikayeler2 · 25 days
Text
Karım bana dul komsumuzu ayarladı
Karımı her firsat buldugumda sikiyorum ön arka demeden, doymak bilmiyorum , o yeter artik desede durmuyorum , artık olay öyle bir noktaya gelmistiki git başka birini bul yeter dagittin beni demeye baslar olmustu , ayarla ozaman kocana birini alim altima dedim bende , kimi ayarliyim deli , git kimi buluyorsan bul dedi , komsumuz dul yalniz yasiyor onu ayarla dedim , nasil ayarliyim ben dedi napim gel kocamin altina mi yat diyim , seni nasıl siktigimi anlat dayanamiyorum artik bul birini git onu sik dedim diye anlat dedim , bi ara bunlar kiz kiza konusurken ufaktan bahsetmis her firsatta yapistirmalarimdan ,oda dur kiz anlatma olan var olmayan var demiş, bıktım artik dayanamiyorum diyince bizim hanim , ah ah yoklugu daha kötü demiş komşu da , git yat ozaman benim adamin altina ne diyim ama sonra pisman olursun bak diyip gülmüş bizim hanim , komşu da bak yatarim sonra kocamin altinda ne işin var deme diye sohbet ilerlemis, aksam eve geldim direk yapisiyorum hanima , durdurdu beni aslinda durmam da bugunku sohbetlerinden bahsetti , çağır gelsin dedim , aradi gelsene bize dedi , noldu dedi karsidan komsu , kocamla konustum , cagirsana dedi gel kurtar beni dedi hanim , 5 dk gecmeden kapidaydi , kapida ben karsiladim hoş geldin diyip sarildim , karim uzaktan hadi napiyorsaniz yapin dedi , operek kucagima aldigim gibi yataga goturup soydum hic konusmaya firsati olmadi oda iyice azmisti sabaha kadar inleye inleye sevistik karim arada gelip hala mi devam dedi , hadi sende gel dedim ,komsu hayir bu gece sadece ben o sonra gelir dedi bu azginligi beni dahada azdirmisti...
36 notes · View notes
musfika-hanim · 3 months
Text
arkadaşımın kına gecesine katılabilmem için (kına tarihini benim içn ağustosun ortasına ayarladı, erkek tarafı temmuz olsun istiyordu 🥹 canım ciğerim arkadaşım ❤️) izmir'de sadece otuz beş gün kadar kalabileceğimi öğrenen kardeşlerimden trip yedim 🙄
Tumblr media Tumblr media Tumblr media
neyse ki erkek kardeşim noktayı koymaya çalıştı. annem ve babama nasıl söyleyeceğim derdine düştüm ama.
7 notes · View notes
jupiterliyazar · 1 year
Text
Adımlarını yavaşlatıp ona göre ayarladı. Bir an çok garip gelmişti. Her zaman hızlıca yürür hiçbir yere bakmadan yoluna giderdi. İlk defa birine ayak uyduruyordu.
M.
26 notes · View notes
Text
Çarşamba günü doğum günüm ve o kadar aklımdan çıkmış ki! Arkadaşlarım bulusma ayarladı daha ben annemden nasıl izin alıcam diye düşünürken tarihe baktım "çarşamba benim doğum günüm lan" oldum şuan onlara yazıp bozmak da istemiyorum ama içinde tutamam bu bilgiyi 😭
4 notes · View notes
mnsrykt · 1 year
Text
Abdullah bin Amr radıyallahu anhümayı dinleyelim:
"Babam beni Kureyş'ten bir kadınla evlendirmişti. Kadın yanıma geldiğinde ben namaz ve oruç gibi ibadetlere kendimi verecek güçte idim, onunla illgilenmnedim. Babam, gelinini ziyarete geldi; onunla oturdu. Ona: Eşini nasıl buldun? diye sordu. Kadın: 'Erkeklerin en iyisi ya da koca olarak en iyi erkek! Ne bir odaya kapandık ne de bize henüz bir yatak ayarladı!' şeklinde cevap verdi. Babam beni buldu ve sözleriyle beni azarlayıp kınadı. Sonra da bana dedi ki: Ben seni Kureyş'ten soylu bir kadınla evlendirdim. Sen ise onu salmışsın. Sonra da şöyle böyle yapmışsın...' Gidip beni Peygamber aleyhisselama şikâyet etmiş. Peygamber aleyhisselam beni çağırdı.
Bana dedi ki: 'Gündüzü oruçlu mu geçiriyorsun? 'Evet dedim. 'Gece de ayaktasın değil mi?' 'Evet' dedim.
Bunun üzerine buyurdu ki:
'Ama ben oruç tutuyorum da tutmuyorum da. Gece namaz da kılıyorum, uyku da uyuyorum ve ben kadınlarla da beraber oluyorum. Sünnet'imden kopan benden değildir.' Sonra şöyle buyurdu:
'Kur'an'ı ayda bir hatim et.' 'Ben daha güçlü hissediyorum kendimi.' dedim. 'O takdirde on günde bir hatmet' buyurdu. 'Ben kendimi daha güçlü hissediyorum.' 'O takdirde üç günde bir hatmet.' buyurdu.
Ardından da buyurdu ki: 'Her ay üç gün oruç tut.' 'Ben daha güçlüyüm.' dedim. Bana nasihat ede ede sonunda: 'Bir gün tut bir gün tutma. En faziletli oruç budur, kardeşim Davud'un orucudur bu.' buyurdu.
Sonra da Peygamber aleyhisselam şöyle buyurdu bana:
'Her kulun bir heyecanlı dönemi vardır. Her heyecanın da bir duraklaması olur. Bu durum ya Sünnet'e göre gerçekleşir ya da bidate göre. Kimin duraklaması Sünnet'e uygun olursa o doğru yoldadır. Kiminki de başka şekilde gerçekleşirse o helak olur.'
Bu hadisi rivayet edenlerden Mücahid diyor ki:
'Abdullah bin Amr yaşlanıp zayıfladığında, günlerini birbirine bitiştirerek oruç tutar sonra da o günler kadar tutamazdı. Kur'an'dan da kararlaştırdığını okur, bazen artırır bazen azaltırdı ama yedi ya da üç günde bitirmeye çalışırdı ve derdi ki: 'Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellemin ruhsatını kabul etmem benim için bütün nimetlerden daha iyi idi de, bir kere ben ona söz vermiş bulundum, öyle devam etmeliyim.'
(Ahmed, 6188)
14 notes · View notes
korelist · 9 months
Text
Tumblr media
GHOST DOCTOR // KDRAMA DİZİ YORUMU
UYARI : Yazılar genel olarak spoiler içerebilir. İçermeyedebilir.
İmdb : 7,9 Benim puanım: 8
Drama: Ghost Doctor
Hangul: 고스트 닥터
Director: Boo Sung-Chul
Writer: Kim Sun-Soo
Date: 2022
Language: Korean
Country: South Korea
Cast: Rain, Kim Beom, Uee, Son Na-Eun, Sung Dong-Il
Bizim küçük tilkimiz büyümüş başrol olmuş eyy ahali. Bir çıt fantastik, bir tık medikal bir dizi ile karşımızda. Konusu her ne kadar ilgi çekici olsa da Kim Beom için başladığımı inkar edemeyeceğim. Dizi ortalamanın üzerinde beklediğimden daha keyifliydi. Genel oyuncu kadrosu başarılıydı. Hikayesi eğlenceliydi. Özellikle Rain’i ilk kez izledim oldukça başarılı buldum.
Cha Young-Min(Rain) öğrencilik yıllarında nasıl bir insan olduğunu, nasıl bir doktor olmak istediğini unutmuş, empatiden yoksun kibirli, küstah ve bencil ama çok başarılı bir kalp cerrahıdır. Hastanenin yıldızıdır. Eski karısı Jang Se-Jin (Uee) bir gün babasını kurtarması için ondan yardım ister. Bu hanım kızımızı Marriage contract dizisinden tanıyoruz. Bir türlü sevemedik. Young-Min ameliyatta çok başarılı bir iş çıkarmasına rağmen hasta uyanmaz. Aynı günün akşamında da kendisi bir trafik kazası geçirip komaya girer.
Go Seung-Tak (Kim Beom) ise Young-Min ile asla anlaşamayan onun stajyerlerinden biridir. Aynı zamanda hastane sahibinin torunu olduğu için son derece rahat ve şımarık bir tiptir. Aslında Young-Min’in tam zıttı diyebiliriz. Teoride çok başarılıdır. Bütün soruların cevaplarını biliyordur. Ama pratikte eline neşter alamaz. Diğer bir stajer doktor olan Oh Soo-Jung(Son Na-Eun) ile yakın arkadaştırlar. Bu hanım kızımızı da Cinderella and the Four Knights dizisinden tanıyoruz. Bunu da pek sevememiştik. Özünde dizideki dişil enerji çok zayıftı. İki kadın oyuncuda birbirinden vasattı diyebilirim. Donuk, ruhsuz ve dizinin kimyasıyla uyuşmuyorlardı.
Dizinin fantastik kısmı ise Seung-Tak’ın ruhları duyabiliyor, görebiliyor olmasıydı. Komaya giren Young-Min’i görebilen tek kişinin asla anlaşamadığı ve taban tabana zıt karakterdeki stajyeri olması diziyi ilginçleştiren noktalardan biriydi. Dizinin kadınlarının aksine diğer yan roller oldukça başarılıydı. Özellikle komadaki hayalet kadrosu ve o kadronun başındaki Tess’i canlandıran deneyimli oyuncu Sung Dong-Il.
Bütün bu bir araya geliş olduktan sonrasında, hikaye bize şunu soruyor; başarılı doktorumuz neden komada? Ameliyatı başarılı geçen hasta neden uyanmadı? Stajyer doktorumuz başaralı hayalet ile anlaşıp kendini geliştirebilecek mi? Komadan ne zaman çıkacak ya da çıkacak mı? Dizinin genel konusu işte bu soruların etrafında dönüyor.
İzlemesi kolay, insanı yormayan keyifli bir diziydi. Konusu eğlenceliydi, yer yer strese soksa da dozunu güzel ayarladı. Arada derede kalmış bir dizi olduğunu düşünüyorum. Abartılan onca dizi varken, biraz daha öne çıkmayı hakkediyor. Ayrıca başlarken dediğim gibi küçük tilkimiz Kim Beom bence kendini kanıtlamış.
OST:
Shin Woo - Fly Away
Raven Melus
BAŞKA NELER VAR ?
FOTOĞRAFLAR
3 notes · View notes
acid-gramma · 2 years
Note
sence nisandan önce en azından vakıf ünilerinin açma ihtimali var mı mesela bizim okulumuzda sadece 57kişi kykda kalıyormuş onlar için de okul kendi yurtlarında ücretsiz bir şekilde yer ayarladı mesela bizim okulumuz açmıyo 2.döneme başlama tarihini sürekli erteliyor ve hibrit devam eden şu an bildiğim vakıf ünileri de var her şey çok karıştı
her seye hazirlikli olup degisikligi embracelemek ve hepsinin iyi yonlerinden faydalanmak mutlu olmak gerekiyo.... bosver dusunme hic kimse hicbisi bilmiyo bu konuda
10 notes · View notes
kendimezraporu · 1 year
Text
Ablam çok iyi bir şirkette iyi bir pozisyonda çalışıyor. Alanlarımız okuduğumuz bölümler birbirine yakın olduğu için herkes sürekli sen rahatsın işsiz kalma ihtimalin yok diyor. Öyle bu arada son derslerimi verdikten sonra ablama ve enişteme kalsa tüm bağlantılarını kullanıp beni çok rahat işe sokarlar ama istemiyorum. Vicdanen rahatsız olmakla alakası yok, artık sistemi çözdüm zaten vicdan yapmam. Ben olmasam da başka birinin bir şeyini alacaklar ve işinin hakkını vererek yaptığın sürece bağlantılara eskisi kadar takılmıyorum. Çünkü bana sadece görüşme ayarlanacak herkes gibi, kimse bu bunun kardeşi ya da baldızı diye almıyor yani. Sadece görüşme için zaman ayırıyorlar etkilemek senin elinde. Neyse asıl konu bu değil. Ben ne yaparsam yapayım ne kadar iyi olursam olayım herkesin ilk sorduğu soru ablan yardım etti ablan ayarladı di mi. Bana artık bu hakaret gibi geliyor. Evet istesem sayesinde her şeyi daha rahat yapabilirim. Ama onun buraya gelene kadar neler çektiğini nasıl tırmana tırmana geldiğini biliyorum. Ben neden kolay yolu seçip onun gölgesinde yaşayayım, kendim olmak varken.
2 notes · View notes
azicikyasliyimama · 1 year
Text
Karamazov Kardeşler çok büyük bir romandır. Hatta belki de en büyüğüdür. Dostoyevski bu romanın içine dünyaları sığdırmıştır. Onun için, "Bir Roman, Bir Sahne" oyunu oynuyor olsak, bu romanı anlatacak kişinin en iyi sahneyi seçebilmek için saatlerce düşünmesi gerekir. Bunu kabul etmekle beraber, hiç tereddüt etmeden en sevdiğim sahneyi söyleyebilirim: Babasını öldürdüğü suçlamasıyla yargılanan Dimitri Karamazov, saatlerce süren sorguda yorgun düşüp uyuyakalır. Uyandığında başının altına bir yastık konduğunu fark eder. O vakte kadar canla başla suçsuzluğunu kanıtlamaya çalışan Dimitri'nin gözleri dolar, yüzü aydınlanır. Minnet dolu bir sesle, "Başımın altına yastığı kim koydu? Kimdir o iyi yürekli insan?" diye sorar. O kişi ortaya çıkmaz ama Dimitri değişmiştir; suçsuz olmasına rağmen kürsüye yaklaşır ve her şeyi imzalamaya hazır olduğunu söyler. Bu küçücük şefkat anı çözülmesine neden olmuş, başka her şeyi önemsizleştirmiştir.
Bizi mahvedenin kabalıklar olduğunu zannederiz. Oysa, asıl incelikler yıkar hepimizi. Kabalık, içinde yaşaddığımız, kendimizi hazırladığımız, hatta bir dereceye kadar baş etmeyi öğrendiğimiz bir şeydir. Dünya iyi bir yer değildir. Hayat acımasız, insanlar hoyrat, mutluluklar geçicidir. Bunu beş yaşında falan öğreniriz. Sonrası üç aşağı beş yukarı hep aynı teranedir. Başta, karşımızdaki insanların duyguları olmak üzere hayatta bir sürü şeyi kontrol edemediğimizi fark ederiz. Üstelik görürüz ki, bu hiç de az bir bilgi değildir aslında. "Öteki", cehennemin ta kendisidir. Sartre, başka birçok şeyde olduğu gibi, bu konuda da haklıdır. Böylece zaman geçer. Yavaş yavaş katılaşırız. Hayata karşı donanmış, kötülüklere karşı zırhlanmış olduğumuzu düşünmek isteriz. Beklentilerimizi düşük tutar, her şeye hazırlıklı olmaya çalışarak yaşar gideriz. Sonra birden, hiç beklemediğimiz bir yerden, bizi hiç tanımayan birinden bir incelik görürüz. İşte bu darmadağın eder bizi. Buna hazırlıklı değilizdir çünkü.
Kırk yaşına girdiğim gün hayatımın en kötü günlerinden biriydi. Neredeyse bir ay boyunca her gün yaptığım gibi, hastaneye annemi görmeye gitmiştim. Annem komadaydı. Yoğun bakımdaydı. Bizi yine içeri almadılar. Bir kez daha, "her şeye hazırlıklı" olmamızı söylediler. Babam, kardeşim ve ben hastanenin bahçesinde yine sessizce oturduk. Eve dönerken, bir daha hiçbir doğum günümde mutlu olamayacağımı biliyordum. Ruhumla beraber bedenim de katılaşmış gibiydi. Her adım için düşünmem gerekiyordu. Bir robot gibi ilerleyerek dolmuşa bindim. Biri bana dokunursa paramparça olacağımdan korktuğum için öne, şoförün yanındaki koltuğa oturdum.
Güzel bir yaz günüydü. Haziran güneşi ön camda patlayıp dağılıyor, her şey fazla parlak, fazla canlı, fazla renkli görünüyordu. Işık öyle kuvvetliydi ki, canımı acıtıyordu. Dayanamayıp gözlerimi kıstım. Bunun üzerine yanımdaki koltukta bir hareket hissettim. Yaşlıca bir adam olan şoför bana doğru uzandı, önümdeki güneşliği indirip gözlerimin hizasına gelecek şekilde ayarladı. Sonra hiçbir şey söylemeden işine döndü ve gözlerini yola çevirdi. Güneşliğin üzerindeki aynada kendimi gördüm. Kızarmış ve kısık gözlerimi. Şoföre teşekkür etmek için ağzımı açtım. Ama sesim çıkmadı. İşte o zaman ağlamaya başladım.
Her şeye hazırlıklı olduğumuzu zannederiz. Ama bir gün bir şey olur. Kırılırız. İncelikler yüzünden.
(Meltem Gürle, Kırmızı Kazak)
1 note · View note
sutlacccc · 3 months
Text
Bugün kursa gittik işte . Edebiyat dersine girdik . Çok sevdiğim bir hoca varrrr . Erkek hoca ama o kadar yakışıklı , naif kiii çokk tatluuuu.İşte zaten geçen dönemde o dersime girmişti . Tanışıyoruz ve dersine fazlaca katılıyorum .Sonra işte iki ders işledik falan fistan . Ben bir ders arasında başka hocanın yanına gidip ip aldım etamin yapıyorum diye. Derse girdim " aldın mı ipini bakabilir miyim ?ne ipiymis bu diyooo yaaa yicem . İşte güldük eğlendik . Sonra işte artık ders yeter aşağı oyun alanına gidelim dedi . Birkaç hoca daha ayarladı gittik. Sonra işte bilardo falan oynama başladık . Bende gram bilgi yok . Öğretti falan . İlk öğretti sonra arkadaslarla denedik oynadık sonra hadi yine oynuyalim dedi . Benle grup oldu ve biz kazandık . Ama beni görseniz önceden oynamış derler fhjekekdkdkekw. Şey diyorum hocam yinede iyi ilerledikkkkkkkkk dimi gülüyor . Abiii bazen istagram lafları kullanıyor tammmm muqqq hoca yavvv.
Ama bize bilardo oynatirken o kadar naif ogretiyo ki böyle ince ince ,kız öğrencilere özellikle temas etmeden öğretiyor .
Arkadaşlarım da vardı yanımda arada bende hocayı onlara anlatmıştım çıkışta gerçekten o kadar varmış ,dediler .
Bana şey diyo en hayırlı öğrencim sensin diğerleri kaçtı gittiii. Canım best hocam yaaaaa
0 notes
mezardakicicekk · 6 months
Text
MANİFEST BİLEKLİĞİ
16/03/2024
Bugün olan bir şeyden bahsedeceğim size. Beni çok etkileyen bir olay oldu. Hâlâ oldukça şaşkınım.
Ağaçlar ve çimenlerin olduğu bir parktaki çardakta oturuyordum. Hava soğuktu, deli gibi rüzgar ediyordu ama ben yinede o parkta oturuyordum. Hiç beklemediğim bir anda patik satan ablalardan birisi yanıma geldi. Normalde hemen param yok diye gönderirdim ama nedense bu kadına öyle yapasım gelmemişti. Kadına arkam dönüktü ve sadece konuşacağım zaman ona dönüyordum.
"Var mı sevdiceğin biri. Belki bilekliklerim sana uğur getirir. Yanlış anlama beni, bebeğime süt alacağım. Süt parası çıksa yeter bana." dedi. Göz ucuyla bilekliklere bakıp "Var abla ama bizden olmaz gibi ya. Umudum yok." dedim. "Ucundan azıcık çıtlak bakalım. Kimdir bu oğlan." dedi. İç çekip ablaya baktım. "Normalde Başka bir şehirde yaşıyordu ama çalışmak için Amerika'ya taşındı. Saat farkı yüzünden çok sık konuşamıyoruz. Aramız bir iyi bir kötü. Bende anlamadım valla. Bir gün böyle iltifatlar ediyor, beni şaşırtıyor. Sonra hayalet gibi yok oluyor. Amacı ne çözemedim daha." dedim. Başka hiçbir detay vermedim, yemin ederim.
Kadın bilekliklere kısaca baktıktan sonra "Ben sana bir sonsuzluk vereyim. İçimden öyle geçti. Bu size uğur getirir inşallah." dedi. Sonsuzluk kelimesini duymamla araba farkı görmüş tavşan gibi hızla kadına döndüm ve bir kadına bir bilekliklere baktım. "Ama onlar bana çok büyük gelir. Bana her bileklik uymuyor." dedim. Kadın hemen yanıma oturup "Getir bileğini, ben ayarlarım." dedi. Şaşkınlığım devam ederken bileğimi uzattım ve kadın yanımda oturarak bilekliği bileğime göre ayarladı. Onu halledene kadar yanımdan kalkmadı. Sırf o kadar uğraştığı için iki kutu süt alabilecek kadar para verdim.
Sonsuzlukla ilgili tek kelime bile etmemişken nasıl oldu da sonsuzluğun Onsrayla benim sembolüm olduğunu bilebildi? Normal aşıkların "sonsuza kadar sürsün" lafından farklıydı bizimki. Biz direkt "sonsuzum" diyorduk. Nasıl denk geldi? Nasıl olabildi?
1 note · View note
barkoturktv · 7 months
Link
0 notes
piyasahaberleri · 7 months
Link
ABD Başkanı Joe Biden, 1975 senesinde minik kardeşi vasıtasıyla Jill Biden ile iyi mi tanıştığını ve 1977'de evlenmeden ilkin ona iyi mi beş kez çıkma teklif etmek zorunda kaldığını Instagram'ın "Meet Cutes NYC" hesabında paylaşmış olduğu videoda söyledi. First Lady'nin hesabından.Biden, "Minik ağabeyim bana bir kör buluşma ayarladı. Beni aradı ve 'Bu hanımla okula gidiyorum' dedi. Onu seveceksin, o fazlaca güzel ve siyasetten hoşlanmıyor" dedi. video."Cumartesi günü öğleden sonrasında beni aradı ve dedi ki, biliyorsun bu Joe Biden ve ben de numaramı iyi mi aldın dedim? Bu gece dışarı çıkmak ister misin dedi, özür dilerim dedim, aslına bakarsan bir randevum var. First Lady, "Peki, bozar mısın?"First Lady, Biden'ın bekar bir baba olması sebebiyle onunla ilk tanıştığında birazcık gerilmiş bulunduğunu sözlerine ekledi."Hatırlamalısın ki, söz mevzusu olan yalnız Beau ve Hunter'la ilgili kalbim değildi, eğer evleneceksek bunun adım atması icap ettiğini, bunun sonsuza kadar sürmesi icap ettiğini biliyordum bundan dolayı onlar çoktan kaybetmişlerdi. anneleri ve kız kardeşleri bir otomobil kazasında öldü ve ben onların hayatlarında başka birini kaybedemeyeceklerini biliyordum. İşte buradayız, sonsuza kadar, 48 yıl sonrasında" dedi.Çiftin tanışmadan evliliğe kadar olan yolculuğunu beğenen kullanıcılar videoya yorum bıraktı.Bir kullanıcı, "Oldukça tatlılar. Kim bilir kaç yaşlarında olduklarından ziyade ne kadar iyi bir insan çifti olduklarına odaklanmamızın zamanı gelmiştir" diye yazdı.Başka bir kullanıcı, "Bunu fazlaca seviyorum! 48 yıl sonrasında ona görüş açısı hala fazlaca şefkatli. Muhteşem bir Sevgililer Günü gönderisi. Bunun için teşekkür ederim" diye yazdı.
0 notes
gamerbulten · 7 months
Link
Destiny 2 güncellemesi, Dares of Eternity'nin yeni oyuncuları rahatsız etmesini engelliyor Yeni oyuncuların oyun şovu savaşına gir...
0 notes
dayanilmazintinisi · 8 months
Text
''dayanılmazın tınısı''
Bu blogu dayanamadığım olay ve durumların bir yansıması olarak açmış ve ismini de buna göre seçmiştim. 6 ay boyunca neredeydim? bu süreç içinde neler oldu? Nihayet her şeyi apaçık yazabileceğim. Blogumun sırrını yazabileceğim. ----- Bu cümlelerimi taslağa kaydettikten 2 ay sonra ----- Yazıma başlamadan önce en son yazdıklarıma baktım da mezuniyetimden sonra olan hiçbir şeyi yazmamışım. Artık yazmam icabediyor. Yazmamın tam sırası. Buraya yazmadığım her an burayı düşündüm. evet hatta patlamayı düşündüm. sonra yazmadan hiddetim söndü sanki. Son yazılarıma dair bazı detaylara değinmeliyim. En son heyecanlı heyecanlı birinin hayatıma girmesinden bahsetmişim. Hayatıma giren ve benim de hayatına girmek istediğim kişiyle bir süre görüştükten sonra birbirimize uyumlu olmadığımızı farkettim. Ales haftası yaşadığım hüsranlar, kalp kırıklıkları bu karara sürükledi adeta. Onunla olan bu ilişkim bitmek durumunda kaldı. Ağustosta ilk defa alese girdim ve 70 puan aldım. Bir süre sonra okula gidip kelam hocamla tanıştım ve kelam ilmi alanında yüksek lisans yapmak istediğimi belirttim. Hocam beni çok sevdi ve benimle çok ilgilendi. Hemen bana bir program ayarladı. tefsir, kelam, fıkıh, hadis, arapça derslerine girip altyapı oluşturmamı istedi. ancak bir taraftan kpss kursum, arapça kursumla müthiş bir çakışma yaşadı Yine de her şeyi bir kenara bırakıp kelamı öncelemiştim. Daha sonra hocam sabah namazlarından sonra öğrencileriyle birlikte tefsir okumaları yaptığı ders halkasına beni dahil etti. O zamanlar çok zorlanıyordum ama feyz alıyordum. Yalnız derste hocamın çok küçük şeylerden bile sürekli şikayet ettiğini farkettim. Belki çok büyüktür de ben küçük görüyorumdur. şimdi yazarken o günlerin küçük detayları aklıma geldi. Tam anlamıyla hocam ve ben birbirimize uygun değildik. O benim dönüşmemi istiyor ama ben bunu içselleştirmeden başaramam. başaramazdım da. Hocama münasip bir dille devam edemeyeceğimi söyledim. Sonra kpss kursuma yüklendim. Aman Allahım. Resmen bütün bütün BÜTÜN günüm odada masa başında geçti. Ne annemin ne babamın ne kardeşimin ne de başkalarının yüzünü görmez olmuştum. Küçük keyiflerimi bile yapamaz olmuştum. Her daveti geri çevirir olmuştum. Bu sıralarda annem bir gün eve kolunu hareket ettiremez bir şekilde gelmişti.
0 notes