#DAMDA

[dummy-dot-exe]

BBドバイ by DAMDA@kainss701

[rennebright]

🍈x2 by DAMDA [Twitter/X] ※Illustration shared with permission from the artist. If you like this artwork please support the artist by visiting the source.

[shanks]

DAMDA

[nait0u]

(XユーザーのDAMDAさん: 「😳 https://t.co/Ph9bjlsbVt」 / Xから)

[homesuz]

Gece mahalle düğününden gelen maganda mermisi biz damda yatarken ablamın kafasini sıyırdı sabah yoğun bakıma aldılar duanizi istiyorum

[seyyahh-h]

“Tüyden hafif olurum böyle sabahlar,

Karşı damda bir güneş parçası,

İçimde kuş cıvıltıları, şarkılar;

Bağıra çağıra düşerim yollara;

Döner döner durur başım havalarda.

Sanırım ki günler hep güzel gidecek;

Her sabah böyle bahar.”

Orhan Veli

[ahhasret]

Tüyden hafif olurum böyle sabahlar

Karşı damda bir güneş parçası,

İçimde kuş cıvıltıları, şarkılar,

Bağıra çağıra düşerim yollara,

Döner döner durur başım havalarda.

Sanırım ki günler hep güzel gidecek,

Her sabah böyle bahar,

Ne iş güç gelir aklıma, ne yoksulluğum.

Derim ki: “Sıkıntılar duradursun!”

Şairliğimle yetinir,

Avunurum...

Orhan Veli

[jacksprrww]

Teyzesi defterdar olan damda faytonla dolaşır

[denizeyuruyen]

BAHARIN İLK SABAHLARI

Tüyden hafif olurum böyle sabahlar

Karşı damda bir güneş parçası,

İçimde kuş cıvıltıları, şarkılar;

Bağıra çağıra düşerim yollara;

Döner döner durur başım havalarda.

Sanırım ki günler hep güzel gidecek;

Her sabah böyle bahar;

Ne iş güç gelir aklıma, ne yoksulluğum.

Derim ki: "Sıkıntılar duradursun!"

Şairliğimle yetinir, Avunurum.

- Orhan Veli Kanık

🎨 Henri Matisse

[mustafasalihbozok]

Günaydınlar 💖

Sevgi kokulu bir

saliya Merhaba..,

Tüyden hafif olurum böyle

sabahlar

Karşı damda bir güneş parças,

Içimde kuş civıltılari, şarkılar

Bağira çağıra düşerim yollara

Döner döner durur başım

Sanırim ki günler hep güzel

gidecek;

Her sabah böyle bahar;

Ne is güç gelir aklıma, ne yoksulluğum.

Derim ki: "Sikıntilar duradursun!"

Şairliğimle yetinir,

Avunurum.

Orhan Veli KANIK 🖌️🍁🍁🍁

[shanks]

DAMDA

[hisboslugu]

gece sessizce başlıyor ve ırmağın öte yakasına geçiyor atlılar. bir papatyanın acısını dinliyorum. gökyüzü gitgide genişliyor. ıslak yaprakların derin yeşilliği, ıslak dağların uyandırdığı keder. kendime bir demet çiçek topluyorum. öğretmenimin iliklediği göğsüm ne kadar genç... ağzımda taptaze bir tütün kokusu ve taze ceviz kabuklarının kararttığı parmaklarımda bir ağız mızıkası. öğrendiğim ilk şarkılar; yollar, yollar, yollar boyunca söylediğim ilk şarkılar. sevgilim olan bütün kızlar, siyah önlükleri ve kaçamak bakışlarıyla geçip gittiler. ilk fotoğraflarımdaki yakışıklı saçım... ey akşam, ey bir aşkın başlaması ve bitmesi. ey turuncu akşam, bütün akşamların akşamı. ey mor akşam, dudaklarım gibi moraran. gece evleri sardığında ve bahçeleri, ışıklar içinde kaçıp giden bir tavşan gibi yalnızım. yolun iki yanında kalan karanlık dağların ötesinde neler olup biter ve girdiğimiz uykulu kasabada lokantada ki uykulu çocuk, olgun ışıklı lokantada, olgun patatesler. bir adamın doğması ve ölmesi ve bazı işlemeler yapması hayatında, bazı bağlardan üzüm toplaması, bazı sinemalara gitmesi, bazı kızları sevmesi ve ölesiye yalnızlık çekmesi bazı şehirlerde. ey akşam, turuncu ve mor akşam. ey gökyüzü, ey benim gittikçe esmerleşen kalbim. şimdi beyaz bir kızın yanında olabilmek için bazı çılgınlıklar yapabilirim. onu boynundan öpsem ve onunla dünyada olup bitenleri konuşsak. ingiliz birahanelerinde damalı kasketleri ve şaşılacak kadar yorgun yüzleriyle ve bütün emekçiler gibi çocuksu gözleri, partal elleriyle oturan işçilerden konuşsak. zencilerden konuşsak sonra. gülünce bütün yüzleriyle gülen yakışıklı ve hazin zencilerden. gece dünyanın her yerinde. geliyor ve her yerde. aynı duygu uyanıyor kalbimizde. sen şimdi duvarına bir şiirimi asmışındır, uyuyorsundur, belki düşünüyorsundur; sonuncu kattaki odandan yıldızlara bakarak ve yıldızlar her zaman eski ve tanıdıktır. özellikle bir tren penceresinden bakıldığında. içimiz nedensiz bir hüzünle dolduğunda sırtüstü uzanıp toprağa baktığımız yıldızlar. bir harman yerinde ya da düz bir damda. uzaktan bütün kürtçe türküler gibi yanık bir türkü gelirken, sıcaktan bunalırken evler ve yollar; ve yaşlı kadınlar uyuklar gibi büzülüp minderlerine düşünürlerken eskisini, olağanüstü günlerini gece sessizce başlıyor ve ırmağın öte yakasına geçiyor atlılar. çalıların hışırtısını dinliyorum. sana seslenmek için yeni şiirler tasarlıyorum...

[bagimli]

Bi gün akrabada kalalım dedik aq damda tanımadığım bi adam yatıyor masada şişe dolu ben kenarda çay içiyorum yerde beş kişi yatıyor😔😔😔 üstümü giyene kadar yirmi dokuz kere sikildim😔 keşke abartsaydım.....

[homesuz]

Damda yatıyoruz su şekil

[epifizz]

"Bir noktayı kaçırdılar. Sessizlik diye bir şey yoktur. Sessizlik diye düşündükleri şey rastlantısal seslerle doluydu, ancak onlar dinlemeyi bilmiyorlardı. Birinci bölüm boyunca dışarıdaki rüzgarın kımıltılarını duyabilirdiniz. İkincide, yağmur taneleri damda pıtırtıya başladı. Üçüncüdeyse insanlar bu kez kendileri konuşmaya, dışarı çıkmaya ve bu sırada türlü, ilginç sesler çıkarmaya başladılar."

-John Cage

[mikrokosmcs]

— nombre: min seongyeol

— edad: 15 años

— género: no binario

— subgénero: omega

— esencia: bosque y lirio blanco

— energía: positiva

— tipo de magia: mentalista

               magos dotados con la habilidad de controlar la mente. Como un titiritero tomando posesión de los hilos de su marioneta, Seongyeol tiene la habilidad nata de controlar a las personas al manipularlos mentalmente y obligarlos a hacer sus deseos. Desde cosas inocentes como decirle que “si” cuando han dicho que “no” hasta obligarlos a cortarse la garganta con sus propias manos como un suicidio. Hay una distancia máxima para someter a alguien a sus deseos, rompiéndose el hechizo si la criatura o el ser humano abandonan ese diámetro. Es una magia que consume grandes cantidades de maná, dejando a su usuario completamente drenado al final de una batalla y requiere también de protección extra, por ende, cumplen una labor más parecida a un soporte en un equipo de batalla.

Si el mago no es suficientemente poderoso o sus habilidades no están completas, al controlar a alguien como un títere, puede recibir las heridas que sus marionetas reciban, sangrado nasal y puede terminar en el desplome del cuerpo. Con suficiente entrenamiento, un mentalista maduro, puede aprender a leer la mente de sus presas.

— familiar:  Damba y Nutet (serpiente de dos cabezas)

                Damba y Nutet habitan un mismo cuerpo, aunque porten dos cabezas diferentes. Antiguas brujas del caos, muertas por la hoguera en sus 20’s, conformaban un aquelarre de hermanas con Poppy y Naga, las familiares identidad del hermano gemelo de Seongyeol. Es su primera vida como familiares, naciendo de un mismo huevo cuando los dos gemelos nacieron, siendo todos ellos prácticamente idénticos y predestinados por el universo para coexistir. Damda y Nutet son familiares caóticos, que difícilmente guían a su mago en direcciones que se consideren correctas en moralidad para otros, Damda siendo más madura y Nutet mucho más juvenil.

— habilidad conjunta: son familiares más asociados al maná del hechicero, Damda potencia las habilidades de control de Seongyeol, puesto que es un familiar asociado al vudú y Nutet, mantiene el flujo de maná controlar para no desperdiciarlo en nimiedades. Ambas tienen que encajar sus colmillos en cualquier zona blanda del cuerpo de su mago, conectando de esa forma con este y llevando a cabo lo necesario para conservarlo cuerdo y controlado.

— arma: ninguna

— habilidades extras:

           Excelente conocedor de hierbas y plantas medicinales, al igual de aquellas que son toxicas            Los animales suelen confiar en su persona, muchas veces ayudándolo inclusive sin el control mental            Su poder y habilidad se potencia al doble si trabaja con su hermano gemelo, siendo uno el complemento del otro.