"Dün gece sen uyurken
İsmini fısıldadım
Ve hayvanların korkunç
Öykülerini anlattım
Dün gece sen uyurken
Çiçeklere su verdim
Ve insanların korkunç
Öykülerini anlattım onlara
Dün gece sen uyurken
Yüreğim bir yıldız gibi bağlandı sana
İşte bu yüzden sırf bu yüzden
Yeni bir isim verdim sana
DESTİNA
Sen öyle umarsız uyusan da bir köşede
İşte bu yüzden sırf bu yüzden
Yaşamdan çok ölüme yakın olduğun için
Seni bu denli yıktıkları için
DESTİNA
Yaşamımın gizini vereceğim sana"
- Lale Müldür
4 notes
·
View notes
"Bazen ama bir insanla bir şey olur
Kısa süren bir şey
İki geyiğin sıçrayıp havada öpüşmesi gibi..."
- Lale Müldür
3 notes
·
View notes
🎬 A Girl At My Door (2014)
3 notes
·
View notes
"Sen ve ben, uzak bi' yer
Gitmeli ve görmeliyiz
Buralara ait miyiz
Bilmeli, öğrenmeliyiz"
.........
"Belki de önemli değil
Büyüttüğümüz bu dertler
Belli ki bizim değil
Büyüdüğümüz şehirler"
.........
"Tüm gözler ıska geçer
Sanki yokmuşuz gibi
Kimse özlemez bizi"
.........
"Kaygılar aldılar
Ruhumu götürdüler
Kim bilir nerelere
Hayallerim, umutlarım
Topyekûn gömüldüler
Kim bilir nerelere..."
4 notes
·
View notes
🎬 Şiir / Shi / Poetry (2010)
Şiir temalı, arkaplanında dokunaklı bir hikayenin yer aldığı, güzel bir Kore filmi izledim.
Aşağıya da filmde yer alan bir şiiri bırakıyorum. Tabii filmi izleyip hikayeyi bilen bir insana vereceği hissiyat daha başka olacaktır. Yine de güzel.
...................................
AGNES’İN ŞARKISI
Hava nasıl oralarda
Issız mı yine?
Ateş kırmızısı mı günbatımı?
Orman yolunda kuşlar şarkı söylüyorlar mı?
Kabul eder misin
Yollamaya cesaret edemediğim mektubu?
Dinler misin
Söyleyemediğim itiraflarımı?
Zaman geçecek, güller solacak mı?
Şimdi elveda deme vakti
Esip geçen yel gibi, gölgeler gibi.
Tutulmamış sözlere,
Sonsuza mühürlenmiş aşklara,
Bileklerimi öpen çimenlere
Ve beni izleyen küçük adımlara
Elveda deme vakti.
Karanlık çöküyor sanki.
Mum yeniden yanar mı?
Dua ediyorum
Kimse ağlamasın diye,
Bil diye seni ne çok sevdiğimi bil diye.
Sıcak bir yaz gününün ortasında
Uzun bir bekleyiş,
Babamın yaşlı yüzüne benzeyen
Eski bir patika.
Yalnızlık da yabani bir çiçek gibi
Ürkek, çeviriyor yüzünü.
Nasıl sevdim seni?
Sessiz şarkını duyunca
Nasıl da titredi kalbim.
Dualarım seninle…
Kara nehri geçmeden önce
Ruhum son nefesiyle,
Parlak bir günün hayalini
Başlıyorum görmeye.
Yine uyandığımda,
Işıktan gözlerim kör.
Seni buluyorum,
Bekliyorsun yanı başımda…
9 notes
·
View notes
"İçinde olamadığı, tek başına izlediği gerçeküstü bir sahne. Hiçbir şeyin içinde değildi zaten. Her şeyi izliyor ama hiçbir şeye müdahale edemiyordu. Yalnızlıktan nefesi kesiliyordu bazen. Bunları anlatınca boş boş bakmışlardı yüzüne."
- Gamze Güller - Zürafanın Bildiği
15 notes
·
View notes
"Ağır ağır ölür yolculuğa çıkmayanlar, okumayanlar, müzik dinlemeyenler, gönlünde incelik barındırmayanlar." .
........
"Anımsayalım her zaman: yaşıyor olmak yalnızca nefes alıp vermekten çok daha büyük bir çabayı gerektirir."
- Pablo Neruda
21 notes
·
View notes
Sonunda hınca hınç dolu bu şehirde azıcık nefes alabileceğim dingin bi köşe bulabildim. Kahvemi aldım çıkıp parkta banka kuruldum, cafe'nin gürültüsünden daha iyi.
İstanbul boşaldı, herkes gitti diyenler başka bir uzayda yaşıyor olmalı.
7 notes
·
View notes
7 notes
·
View notes
Ve de bayramlarınızla... içimi kuruttunuz!
7 notes
·
View notes
📷 Erguvan mevsimi
7 notes
·
View notes
📸 Nick Prideaux
zaman zaman çok yalnızım kalbiye
arsız sarmaşıklar gibi her sabah
bıkmadan tırmanıyorum güneşin tahta perdesine
mor çiçeklerle açılmak için dünyaya.
güneş tozlar püskürtüyor koca ağzından
aslında hiçbir şey görülmüyor kalbiye
kalbim kocaman bir kelebekti kalbiye
bir elmasın içinde unutulmuş yıllar önce.
pembe bir merhemle doğardı günler
saçlarımı çözerdim, taze elmalar gibi soyardım bedenimi
bahar, simit, salatalık, midye kokardı her yan
dünya artık bir daha hiç
bir okul çıkışı gibi kokmayacak mı?
hayatın kalbiye, o iri dudaklı çingenenin
ellerini hiç tutamayacak mıyım bir daha?
elmasın çatlarken çıkardığı sesi duyuyor musun,
bedenime çarpan incilerin sesini?
bir kadeh içindeki tozu üflüyor
her şeyi bir veba salgını gibi hatırlayarak
bekliyorum beklediğim neyse onu.
zaman kalbiye, zaman şimdi
kalbimde habire uzayan minare
zaman zaman çok yalnızım kalbiye
bugün ağlayarak kurabiye yerken,
çay fincanında kendimi seyrederken
çay beni içti, bende çayı kalbiye
ruhumdan çaylar aktı saatlerce
aşık olduğu için kahve dökülüyordu terliklerine
heinrich böll'ün palyaço'su
mary onu bırakıp gitmişti, yalnızdı.
sonra yosunun latincedeki adı laminarya'ydı...
içimde gezinen salyangozun tırnakları
her hatırladığım şey için bir santimetre uzuyor kalbiye
aslında hiç istemiyorum ama
ne yapsam rutubetim sözlere bulaşıyor kalbiye.
- Didem Madak - Kurabiye
10 notes
·
View notes
"Tarihte ilk kez bir toprak parçasının etrafını çitle çevirip 'Burası benimdir' diyen ve buna inanacak kadar saf olan insanlar bulabilen ilk insan, uygar toplumun ilk kurucusu oldu. O zaman biri çıkıp, çitleri söküp atacak ya da hendeği dolduracak, sonra da insanlara 'Sakın dinlemeyin bu sahtekârı. Meyveler herkesindir. Toprak hiç kimsenin değildir. Ve bunu unutursanız mahvolursunuz' diye haykırsaydı, işte o adam, insan türünü, nice suçlardan, nice savaşlardan, nice cinayetlerden kurtaracaktı."
- Jean Jaque Rousseau
11 notes
·
View notes
"Kalbimi kollayarak geçirdim günlerimi
Geçmişin tuzağına düşmeye meyilliyim..."
........
"Yeni bir hayat bul şimdi bana
Bir iki güzel söz yeter kandırmaya..."
7 notes
·
View notes
"Yok inanmam
Sevgi neymiş
Eskidenmiş o eskiden..."
4 notes
·
View notes
"Kendimi yengeç gibi hissediyorum. Yengeçler denizde yaşarlar ama yüzemezler. Ben de nefes alıyorum ama dünya denilen bu cehenneme bir türlü ayak uyduramadım."
- Albert Camus - Yabancı
11 notes
·
View notes